Catalog

30 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURÎYET/3 Büyük kentlerden Akdeniz veEge'ye akın var, tesisler tümüyle doldu İidlar yılbaşı sarhoşuAlkollüyüm yardım et Büyük . kentlerde 'AlkoÜüyüm yardım et' . servisleri kumluyor. Yeni yıla aşırı alkollü girenler buralara telefon ederek evlerine kavuşma olanağı bulacaklar. Yollara dikkat Kentlerarası trafıkte yoğunlaşma nedeniyle trafik yetkilileri, . sürücülerin dikkatli olmasını istiyorlar. Haber Merkeri — Dört gun- lük tatil ve yılbaşı hazırlıklan nedeniyle büyük kentlerde yo- ğun bir hareketlilik yaşaruyor. Tatillerini Bursa-Uludağ, Bolu-Abant, Akdeniz ya da Ege kıyüannda geçirmek isteyenlerin turiztn merkezlerine ulaşma ça- balan trafikte büyük bir yoğun- luk oluştururken turizm tesisle- rinin tümüyle dolduğu bildirili- yor. Trafik yetkilileri yollardaki aşın yoğunluk nedeniyle sürücü- lerin dikkatli olmasını istiyorlar. Yılbaşı nedeniyle valilikler ve belediyeler önlemler alırken "Al- koUüyiun yardım et" servisleri- nin kurulduğu, isteyen yurttaş- lann telefonlarla bu servislere ulaşabilecekleri belirtiliyor. Ankara. İstanbul, tzmir, Adana, Antalya, Edirne Cum- huriyet bürolarınm biidirdikle- rine göre yılbaşı hazırbklan böl- gelere göre şöyle: Izmir Valiliği Basın ve Halk- la tlişkiler Müdürlüğü'nce yapı- lan açıklamaya göre tatil süre- since, Alsancak, Basmane gar- lan, Santral Garaj, havaalanı ve Alsancak Limanı çevresindeki asayiş ekiplerinin sayısı arttırıl- dı. Yılbaşı süresince herhangi bir sorunla karşüaşan yurttaşlann arayabilecekleri telefon numara- lan şöyle; Nöbetçi Müdüriük: 25 54 60 -12 22 66, Trafik Ekipleri: 33 00 79 - 13 00 80 Asayiş Şube Mü- düriugü: 12 22 58 -13 95 44 Asa- yiş Ekipler Amirtigi: 22 24 16, Polis tmdat: 055. tzmir tzmir Anakent Belediyesi yet- kilileri de tatil boyunca tüm hat- lardaki otobüs sefer sayısının arttırıldığını belirttiler. Yapılan açıklamaya göre tüm hatlarda- ki otobüsler gece 02.00'a kadar çalışacak. Zabıta Müdürlüğü ekipleri yurttaşlann en çok tü- kettiği g_ıda maddeleri üreten iş- yerlerine denetinüeri artünrken işletmelerin onaylı fıyat tarifele- rini kolayca okunabilecek yerle- re asmalan istendi. Yurttaşlar bu konularla ilgili şikâyetlerini, 14 40 80,13 43 69, 16 22 65 numa- ralı telefonlara iletebilecekler. İZSU Genel Müdürlüğü de yaptığı açıklamada, tatil süresin- ce meydana gelebilecek su ve ka- nal anzalan için ekiplerin 24 sa- at görevde olacağını bildirdi. Su kesintileri ve kanal anzalan için yurttaşlann başvuracaklan tele- fonlar da şunlan: Merkez: 33 66 51, Karşıyakt: 29 21 15, Buca: 17 13 58, 17 13 60, Nartıdere: 38 00 09, Borno- Geciken hindiler kurtuldu tsUnbnl Haber Servisi — Her yıl yılbaşından bir ay önce Istanbul'un belli yörelerinde satılmaya başlanan ve sokaklan kaplayan hindi sürüleri bu yıl rötar yaptı. Çevredeki gecekondu semtlerinde küçük çapta yetiştirilen hindilerin, cadde kenarlarında sürüler halinde görülebilmesi için, Kastamonu'dan gelecek canlı hindi taşıyan kamyonlar beklendi. önceki günlerde yavaş yavaş Topkapı, Yenikapı, Eyüp ve Rami çevresine yerleşen hindi sürüleri beklenen müşteriyi bulamadı. Ayvansaray'da, Kastamonu'dan getirdiği hindi sürüsünün otoyola kaçmasını engellemeye çalışan 55 yaşındaki Mehmet Karakoç, yılbaşından sonra elinde fazla hindi kalmasından korkuyor. Kendisini hindi tüccarı olarak tanıtan Dursun Dikmen de bu yılki satışlann kendilerini tatmin etmediğini söylüyor. Hindi fîyatlan ise iriliğine göre 50 bin Hra ile 100 bin lira arasmda değişiyor. (Fotoğraf: Suat Kozluklu) Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nceyapılan bir araştırmanın ilginç sonucw Tarıııısal ilaçlaiktidarsızhkProf.Dr. Necati Dedeoğlu, Akdenizli üreticiler ırasında yaptıkları araştırma sonucu, organik fosforlu tanm ilaçlarının bitkiler üzerindeki kalıntılarının insanlan olumsuz etküediğini saptadıklarıru söyledi. Bu ilaçlarla sürekli temas halinde olan üreticiler ve bu maddeleri imal edenlerde nörolojik rahatsızlıklar ve ruhsal bozukluklara, cinsel iktidarsızlığa rastlaruyor. BÜLENT ECEVİT ANTAIYA — Tarımsal ilaç- lann bitkiler üzerinde kalıntı bı- raktıklan ve bunlann kansero- jen etkileri ile sağlığa zararlı ol- dukları bildirildi. Aynca tanm ilaçlarının toprağa bulaşmasıy- 1a buradan derelere ve denizlere ulaştığı ve özellikle balık ölüm- lerine neden olduğu öne sürül- dü. Avrupalılann isteği üzerine 'Antalyah bir üretki önümüzde- ki yıl gübresiz ve ilaçsız sebze üretimi denemeye başlayacak. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fa- kültesi öğretim uyesi Prof. Dr. Necati Dedeoğlu, tarımsal ilaç- lann kanserojen etkili oldukla- nnı anımsattıktan sonra bitki üzerindeki kalmtılarla insan sağlığının önemli ölçude etkilen- diğini söyledi. Dedeoğlu, organik fosforlu tarım ilaçlannın bitki üzerinde kalıntı bırakmasıyla etkilenen insanlann arttsğına dikkat çeke- rek, "Sürekli temas halinde olan iiretkikrimiz ve bu maddeleri imal edenlerde nörolojik hasta- lıklar ve nıtasal bozukluklara, cinsel iktidarsızlığa rastlanıyor" dedi. Tanmsal ilaç kalıntılannın in- san üzerindeki doğrudan etkile- rini 1989 yılında araştırdıklan- nı belirten Prof. Dedeoğlu, ta- nmsal üaçlann genellikle çinko ve manganh preparatlarla imal edildiğini ve hastanelerde bu ne- denle zehirlenenlere ve ölümle- re rastlandığmı söyledi. Türkiye'nin turfanda sebze ' gereksiniminin yüzde 60"ını kar- şılayan Antalya bölgesinde ge- çen yıl kullanılan tarımsal ilaç miktarının 3 bin ton dolaylann- da olduğu ve bunun 600 ton ka- darırun bitkiler üzerinde kaldı- ğı belirtiliyor. TOK 11 Müdürlüğü yetkiüle- ri, özellikle sebzede kullanılan ilaçlann organik fosforlu olduk- lannı ve sistemik etkileri nede- niyle bitki üzerinde 21 güne ka- dar etkilerinin sürdüğünü belirt- tiler. Aynı yetkili, ureticilerin ilaç kullandıktan 5-10 gun sonra ha- sat etmelerinin ve pazara sun- malannın yanlış olduğunu vur- gulayarak, "Böyle davranılma- ması gerekli. Daha ilacın etkisi bitki iizerinden kay bolmadan insanlara sunulması batalı. Üre- tkflere bunu vurgulamaya çalı- şıyoruz, ama yine de bu ilaçlar bol miktarda kullanıiıyor" dedi. öte yandan Türkiye Tabiatı- nı Koruma Derneği Antalya Şu- besi 2. Başkanı Ethem Sel, yap- tıkları araştırmalarda ve bilim adamlanyla yaptıklan görüşme- lerde tarımsal ilaçlann toprağa kanşmalan ile hem toprağın ya- pısının değiştiğini hem de derti- zin kirlenerek buradaki canlıla- nn ölmelerine neden olunduğu- nu öğrendiklerini söyledi. Antalyah üreticilerden Hasan Ünal, bu tOr sebze üretimine başlayacaklannı belirterek şöy- le konuştu: "Hem iilkemizde o tip tüketim taleplerini karşılaya- bilmek hem de yurtdışına rahat- lıkla, sıkıntısu ihracat yapabil- mek için ilaçsız ve gübresiz seb- ze üretim denemelerine başla- dık. Yurtdışından gelen talepler o kadar fazla ki bu tip sebze üretimine başlayan firmalann 2-3 yıllık üretimlerinin alıcı fir- malarca satın alınma bağlantısı >^pılmaktadır. Biz bu yıl dene- me yapacağız." Öte yandan Tanm Orman ve Köyişleri ll Müdürlüğü uzman- lan, ilaç ve gübre kullanılmadan sebze üretmenin üründe kalite ve verim düşuklüğüne neden olacağını ve üreticinin zarar ede- ceğini söylediler. va: 18 64 28. tstanbul tstanbul'da yılbaşı gecesi va- tandaslara hizmet vermek ama- cıyla IETT ve Şehir Hatlan Iş- letmesi özel ek seferler koyarken trafik şubesinin de kentin belli yerlerinde alkollü vatandaşlann şoför taleplerini karşılayacağı bildirildi. Yılbaşı gecesi kentin iki yakası arasındaki seferlerini arttıran tETTden sonra Şehir Hatlan îşletmesi'nin son seferlerini sa- dece 01.00'e kadar uzatması tep- kilere neden oldu. Kadıköy - Haydarpaşa - Karaköy hattında her gece 24.00*16 biten vapur se- ferlerine yılbaşı gecesi sadece 1 saatlik uzatmanın yetersLz oldu- ğunu belirten yurttaşlar, "Sene- de bir de olsa devamh saate bak- madan bir gece geçirmek istiyo- ruz. Saat 01.00'de seferler U- mamlanınca taksilerin insafına terk edillyoruz" diyorlar. İETT Oenel Müdürlüğü de yılbaşı gecesi sabah 05.00'e ka- dar her hatta otobüs seferi ya- pılacağmı bildirdi. Anakent Be- lediyesi tarafından yapılan açık- lamada, yılbaşı gecesi belediye zabıtası, yol bakım, acil yardım ve cankurtaran müdürlftkleri ile tSKİ ve "KöCü Hava Şartlan ik Möcadele Merkeri"nin surekli olarak görev yapacağı açıklan- dı. Istanbul Tiafık Denetleme Şube Müdürlüğü de yılbaşı ge- cesine kadar kentin alışveriş merkezleriyle Anadolu-Trakya ve Harem otogarlannda, Sirke- ci ve Haydarpaşa garlan ile Ye- şilköy Atatürk Havaalanı güzer- gâhında gerekli trafik ekipleri- nin hazır bulundunılacağuu be- lirtti. Yılbaşı gecesi fazla alkol alan yurttaşlann şoför taleple- rinin karşılanma.sı için gerekli birimlerin de kurulduğu bildiril- di. Bölgelere göre bu servisler şöyle: Beyoğlu - Maslak: 176 14 20, Kadıköy: 356 04 85-86 ve Ba- kırköy: 576 34 86. Ankara Başkent Ankara'da yılbaşı ge- cesinde belediye hastanesinde sabaha kadar ücretsiz muayene yapılacak. Zabıta ekipleri ise araçlannı kullanamayaruara 229 66 91 ve 231 71 40 numaralı te- lefonlara başvurmalan halinde yardımcı olacaklar. Gece de lokanta, bar, payyon, gazino, taverna ve benzeri yer- lerde onaylanmış tarife dışında herhangi bir tarife uygulanma- ması için anakent belediyesi ik- tisat, zabıta, sağlık ve veteriner müdürlükleri personeli denetim- ler yapacak. GUnduz ise saat 08.00'den lS.OCe kadar ahşveriş merkezleri denetlenecek. Saat 19.00*dan sonra ise gece ekiple- ri denetime başlayacaklar. Adana'da Emniyet Müdürlü- ğü yılbaşı gecesi nedeniyle oluş- turduğu "Alkollülere Yardım SeryisTnin 159212 ve 122222 numaralı telefonlanyla hizmet yapacağını duyurdu. Mersin Emniyet Müdürlügii'nün aynı amaca yönelik telefonu şöyle: 26680. Antalya'da belediye ve emni- yet tarafından ceşitli önlemler alındı. özellikle ABD'nin Sara- toga uçak gemisi personehnin bulunması nedeniyle poliste nö- betçi sayısı arttmldı. Devlet Hastanesi 11 20 10 no.lu telefo- nun sürekli açık olacağını, Hı- zır Servis ambülanslannın gö- revde bulunacaklan bUdirilirken Emniyet Amirliği de 154 110 no.lu telefonla hizmet verecek. Denizli'de silahlı çevre ka Denizli Belediye Meclisi'nde Âlmanya'dan ithal edilmek ;istenen ve çevre kirliliğine yol açacağı öne sürülen kâğıt fabrikasına üişkin oylamada kavga çıktı. Bazı SHP'liler grup kararına karşın 'evet' oyu kullandı. îzleyicilerden ;biri 'silah' çekince çevik kuvvet kavgayı önledi. ÖMER YURTSEVEN . DENtZLt — Kentte çevre kirliliği ya- ratacağı öne sürülen ithal kâğıt f abrika- sınm gündeme alındığı belediye meclisi toplantısı kavga yüzunden yanda kaldı. Mech's toplantısında seyircilerin oturdu- ;ğu bölümden silah çekildi. ; Meclisteki kavga, Dentaş A.Ş. tara- fından Ahnanya'dan ithal edilen kâğıt •fabrikasının kurulmasına yönelik imar planı teklifmin görüşülmesi sırasında çıktı. Dentaş'm flk başvurusunu çevre kir- liliği yaratacağı gerekçesiyle reddeden mecüsin son oturumunda, DYP grubun- dan gelen bir teklif ortamı gerginleştir- di. SHP'li Başkan Ali Manm, fabrika- nın yapılacağı Ankara yolu üzerindeki bölgenin 1/25 binlik imar planlannın çı- kanlmasından sonra konunun görüşül- mesine yönelik DYP teklifıni hemen oya sundu. Dentaş yöneticileri ile büyük çoğun- luğunu SHP'lilerin oluşturduğu kalaba- bk bir izleyici topluluğu önünde yapılan oylamada 18 "eyet", 13 "hayır" oyu çıktı, 1 üye de çekimser kaldı. Grup kararı olmasına karşın SHP'de Belediye Başkanı Ali Manm'la birlikte Behçet Çomakoğlu, Basri Koçdemir, Yusuf Çetin ve Abdullah Başkaya'nın "eret" oyu vermesi beklenmedik bir ge- lişme olarak nitelendirildi. Fabrika yü- zünden her gun ölümle tehdit edildiğini söyleyen DYP'li üye önder Dokumacı- lar ise çekimser kaldı. Karann ardından Meclis ilyeleri ile iz- leyiciler arasında sataşmalar başlarken SHP grubu oylamanın yenilenmesini ya da gündemde yer aldığı biçimiyle "fab- rikaya evet-hayır" diye oya sunulması- nı istedi. Başkan Manm grubun öneri- sini reddedince izleyiciler arasında kav- ga başladı. Bu arada seyirciler arasında kimliği belirlenemeyen bir kişinin SHP delege- si Necdet Özcan'a silah çekmesi ortamı daha da gerginleştirdi. Olay yerine ge- len Emniyet Müdürlüğü çevik kuvvet ekipleri kavgayı önledi. Bu arada SHP Merkez tlçe Başkanı İsmail Akbaba Baş- kan Manm'a "Yanklar olsun" diye ba- ğırdı. Başkan Manm, tüm protestolara kar- şın konunun karara bağlandığını ve bir . daha oylanamayacağım söyledi. Bu söz- ler mecliste yeniden kavgaya yol açtı. Bunun üzerine "Meclise anarşi sokuldu" diye DYP ve ANAP grubu toplantıyı terk etti. Meclis toplantısı, 6 saat devam eden tartışmalar sonunda meydana gelen bu olaylar üzerine yanda kaldı. Toplantıdan sonra bir açıklama yapan SHP Merkez tlçe Başkanı İsmail Akba- ba, Almanya'nın Stutheizm kasabasın- dan 3 milyon mark karşılığında satın alı- nan fabrikaya ret oyu verilmesi için grup karan aldıklannı belirtilerek "Grup ka- ranna uymayan başkan ve 4 üyemizi ke- DUNYADA BUGUN AIİSİRMEN Vatan-Millet-Potomac. Tam yazıya oturmuştum ki gazetedeki odamdan içeri gi- riverdi. —Ne zamandır görünmüyorsun, dedim. —İşlerim çok, diye yanıtladı. —Ne işi? Sorma der gibi, elini salladı. Sonra da daktiloya takılı kâ- ğıda baktı. —Ne yazıyorsun? —Körfez savaşını. —Boş ver şimdi Körfez savaşını. Herhalde bu, yılın da on yılın da son yazısı olacak. Şöyle derli toplu bir şekilde on yılı özetleyiver, kuşbakışı birgörüntü sergözler önüne, tâbii be- cerebilirsen, dedi. Sonra da ekiedi: —Son on yıldaki Türkiye'yi tek tümcede özetleyebilir mi- sin? Tuhaf adamdır. Hep böyte sorular sorar, sonra da adamı sınaya çeker gibi konuşturur. Düşündüm, son on yıl tek tümceyle nasıl özetlenebilirdi ki? Biraz durdum, sonra da çekine çekine yanıtladım: —Türkiye'nin son on yılı 'Vatan-Millet-Sakarya'dan, 'Vatan- Millet-Potomac'a geçişin öyküsüdür. —Açıkla, buyurdu. —Bitiyorsun dedirn, 10 yıl önce Kenan Kâinat önderliğin- de cunta ülkeye el koydu. —Eee? —O zaman da hemen hamaset ve Vatan Millet Sakarya' edebiyatı başladı. Pıpomdan bir nefes çektim ve devam ettim: —Bu edebiyatın hayhuyu arasında, dernokrasi, insan hak- ları, özgurlükler, sendıkalar, dernekler üniversite, siyasal par- tiler, anayasa, rejim her şey gümbürtüye gitti. —Ama ülke de uçurumdan kurtuldu, ulusal çıkaıianmız ko- rundu. Ne de olsa 'Vatan-Millet-Sakarya'cılann bir uluşçu, ba- ğımsızlıkçı yanları vardır değil mi? —Pek öyle değil, dedım. Rogers planı ile Yunanistan'ın NA- TO'ya dönüşünü duşün. Bunun ulusal çıkarlarımıza uygun olduğunu söyleyecek değilsin ya. —Doğru, dedi haklısın. —Sonra, Rabıtagate olayını düşün. Şeriatı yaymayı amaç- layan Suudi örgütu, deyletin din görevlilerine maaş verdi. Bu- nun bağımsızlıkla ne ilgisi var? —Doğrusu orada da haklısın, dedi. Ama Kâinat Paşa'nın Atatürkçülüğünü de yadsıyamazsın. —Eğer Atatürkçülük, tren penceresinden onun gibi bakar- ken fotograf çektirmekse ya da onun gibi kasket giyip bas- ton taşımaksa yadsıyamam. Ama.... —Aması ne? —Ama eğer Atatürkçülük, ümmetçiliğe karşı ulusçuluksa, ümmet, ulus sentezini getiren Kâinat Paşa Atatürkçülüğün tersidir. —Peki peki anladık! Sen zaten bu Kâinat Paşa'dan hoş- lanmıyorsun. Kimileri ona kişisel kınin olduğu için olaylara böyle baktığını söylüyor. —Hiç de değil. Sorun hoşlanıp rıoşlanmamak değil, kin ile olayiara bakılmaz. Ben yalnızca, onun yaptıklannın ülke- ye zararlı olduğunu ve tüm yanlışlarını da 'Vatan-Millet- Sakarya' edebiyatı ardına gızlemeye çalıştığını söylüyorum. —Peki anladık, ya 'vatan-Mıllet-Potomac' ne oluyor? —Vatan-Millet-Potomac' aynı edebiyatın, Amerikanofilce- si. —Yani? —Yani artık hiç gizlemeden, açık biçimde, ABD'nin dümen suyuna girıp gönlün Waâhıngton için atarsa ya da "VVashing- ton beni tuttukça kimse yıkamaz" diye düşünürsen, hama- set edebiyatında, Sakarya'nın yerini Washington'daki Poto- mac alıyor. —Sakarya bir nehir değil, aynı zamanda bir zafer. —Potomac da öyle, iç savaşın en kanlı ve sonucu etkile- yen çatışması da Potomac çevresınde olmuştu. - ^ - Pipomdan bir nefes daha çekmeye kalktım. Lafa daJdtğtm- dan sönmüştü. —Ankara merkezci düşünmek yerine, Vvashıngton merkez- ci duşünceyi benimseyince de edebiyat Vatan-Millet- Potomac'a dönüşüyor. O zaman VVashington için savaşa gir- meye hazır oluyorsun, hatta onunla yetinmeyip Bush'tan fazla Amerikancı kesiliyorsun. —Allah bilir, şimdi sen bunun sorumluluğunu da Kâinat Paşa'ya yükleyeceksın. —Doğallıkla, 'Vatan-Millet-Sakarya' edebiyatıyla tüm de- mokratik güçleri sjndirir, tüm tartışma ortamını yok eder, ki- mini yasaklayıp kimini veto eder de Wall Street'in adayına yolu açarsan, 'Vatan-Millet-Potomac' dönemini de hazıriamış olursun. —Sen bu Vatan-Millet-Potomac ile kimi kastediyorsun? —Sus! Ad kullanma! Duvarların, kayaların kulağı var, de- dim. —Yani şimdi, Türkiye'nin on yılının özeti 'Vatan-Millet- Sakarya'dan, 'Vatan-Mlllet Potomac'a geçiş süreci oluyor, öyle mi? —Eyet öyle dedim. —Bir de bana aksi dersîn, sen daha aksisin, ağzından hiç- bir iyimser söz çıkmıyor, dedi ve kalktı. —Dur dedim, sana kahve ısmaıiayayım. —Yok dedi, istemem içim karardı, Sirkecı'ye inip de iki tek atayım. Sonra çıktı gitti. Kızmıştı. Acaba ben mi yanlış konuştum diye düşünmeye başladım. Ve oturup konuşmayı olduğu gibi buraya yazdım. Ben mi sözlerimde haksızdım, yoksa o mu kızmakta? Ne dersiniz? sin ibraç istemiyle disiplin kuruluna verecejiz" dedi. tl Başkanı Hasan Gö- nüllii de grup karannın ihlal edildiğini savunarak merkez ilçe yönetiminin ka- rannı onaylayacaklannı söyledi. SHP yönetiminin bu tavn üzerine gö- rüşünü aldığımız Başkan Ali Manm, grup karannı çiğnemediğini savunarak "Mecliste gundemin aksine bir teklif ge- lirse önce bu oylanır. Biz de öyle yap- tık. Bu grup karannın iblal edilmesi an- lanuna gelmez. Ben vicdanen rahatım. Meclis üyelerinin riişvet dedikodulan arasında zan alünda kalmasnı önledim" dedi. Ovacık altın tesisi Öte yandan Bergama'nın Ovacık kö- yünde kurulması planlanan ve çevre kir- liliğine yol açacağı gerekçesiyle yöre hal- kında endişe yaratan altın aynştırma te- sisi olayı ile ilgili olarak açıklama yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fah- rettin Kurt, şu ana kadar şirkete sadece arama ruhsatı verildiğini, işletme ruhsatı için başvuru yapılmadığını belirtti. Kurt, işletme aşamasında çevrede meydana ge- lebilecek olumsuz etkilerin önlenmesi için her tür önlemin ahnacaftını söyledi. Krize Gerçek Çözûm: BÜTÜN ÜLKE ZONGULDAK OLMALI • MUHALEFETMECÜSİ • ZONGULDAK GELECEĞEYÛRÜYOR • BOTANtZLENlMLERİ • SABIRS1ZUĞIN SABIRTARTtSI TomasBorge • ABD BİLDİĞİNİZ GİBİ DEĞİL • OnatKutlar: DEVLET YARDIMISİNEMAMEIN ALBAYLARINA • Mahmut Tatl öngören YASAKLAR DÛSYAS1NI AÇTI 91'eGIRERKEN asya...avrupa...sscb... balkanlar...afrika... amerika...latin amerika... insan hakları...kadın... çevre...sanat...bilim... OCAK SAYISI BAYİLERDE