25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunyrt Maıbaacılık >* Gazetecılık Türk Anomm Şnkeu adına Naür Nadı 0 Gcnrl \avın Muduru H ı a ı C«n»L MIKSKSC Muduru EmiaK Lj^lıg», \azı Islen Müduni Ofcly GotlCTsi., 0 Haber Merkca Muduru YaJçın Bayer, Savfa Duzem Yönetmem Ah Acar 0 Temsılcıler ANKARA Akmcl Taa. İZVI1R HıknKI Çoiakan. ADANA Çetıa \Jteaoghı k Poüukı. Ottl »«Invc. Do Hsberta Fjfi. Mct. Ekooonu Ctr^ı Taıtaa, li Scndıka Şttıu KetNci. KsJıur C<M lurr. Isunbuj Hıberlcn Kcm laıak. EJıırnı CCKV Ş«?1aa. Van Haboten N<c*H Dotaa, Spoı Dtnumin, \Mallurtlr ^actfcu». Duı Yuılar ttnm ç*k*ka> Annjnnj ŞaMa Alaas. OUdlae <U lıl Yantı 0 Koorduuıor U M Konfaaı 0 Mılı Isler Esol Lrl.l 0 Muhairtu Bakal to 0 llılln rillllHM S«fl O—ll>riııı(lı 0 Reklan An* b r u 0 Ek taymiar Halvı *l,ol 0 Idart U m k G n 0 Istelmr ÖaaV Çdk 0 fclp-lıkrr M» laal 0 Ptrsonc! Srfı O t » AkM. Ydca «•**. U a a HikMl Çdıaktra. Ofcıv t|«r M*»™, llav Staa, AaaM Tu S o a i w feyo* Cumbunx- Vb[bumlık vc Guctecıbk T.A« Tark OM* Cad. 39 41 Ca|alotlıı' 34334 la PK IX. UuntaL 1» SI2 0! 05 (20 haıl, Tckt 22246. Fu. (I) 526 «0 72 0 BUnrfBr ABkva: Zıya Gokalp BJv tnkılap S. No 19/4. Td 133 II 41-47, Telet 42344, Fax. (4) 133 05 65 0 baUr H Zıya Blv I3S2 S 2/3, Tel 13 12 30, T«ta. 523». Fu. (51) » 53 «0 0 Aaaa*. laem Cad. 119 S. No I Kal 1 Td 19 37 S2 (4 hu). Ttk» 62155, Fax. f7I> 19 2« 71 TAKVİM: 30 ARALIK 1990 Imsak: 5.50 Gunes. 7.22 Öğle- 12.11 tkindı: 14.30 Akşam: 16.51 Yatsı: 18.17 Yılbaşında büyük ikramiye çıkarsa ve üstünüze *bir şeyler almak3 isterseniz neyapabilirsiniz Haydi 22 müyarla dağıtmaya...- — ^ — ^ p ^ ^ - ^ ^ — B ^ - ^ ^ ^ M | a B _ B ^ - a a B - g a A ^ - ^ - ^ - ^ ^ ^ - ^ - ^ ^ ^ B d ^ ^ ^ ^ ^ ^ f e ^ - ^ a a ^ - ^ ^ ^ B _ ^ M B w H a | B ^ - ^ H a | | | H a | | B ^ ^ ^ aBBBBBBBBBjj««>B^BB^BBBB^™«»*MijjjjjBWI*iJiaMi&*^fct£.**fc^*^«Blfc**Eaa™as-.*-'i ••^^••••••••a—• ^^^fca»a»j»j»*B»»«aBBB»>BBBaaafc»a»aa»ıı«ı • ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ — Guy Larocbe'dan gri ve beyaz şantungdan bir mini elbise. Bir yanında dev bir fiyongu var. NECLÂ SEYHUN Gelin, dağıtalım!.. Dağıta- lım, evet neden dağıtmayacak- mışız ki? Siz milli piyangonun tdevizyondaki öğudüne bakma- yın. Hem bilet alacağız, hem de düş denizine dalmayacağız. Ne- denmiş o?.. Bilet zaten o düşün karşılığı. Çekilişten sonra şanslı iki üç ki- şinin dışında, hepimizin elinde kalan düşlerle dolu geçen o üç, beş gün olacak yalnızca. Haya- li milyarderliğe oynanan o üç beş gün. Gelin, oynayalım bu oyunu, yılbaşının eşiğinde. Diyelim ki 22 milyar bize çıktı. Ne yapanz? önce olağanüstü bir yılbaşı ge- çirelim. Ashnda vakit biraz dar. Kıyafet seçimi yer ayarlaması falan... Artık son dakikalar... Ama ne gam? Para hangi kapı- yı acmaz ki? Önce atlayalım bir uçağa, Pa- ris'e uçahm. En şık giysiler el- bette orada. Unlü modacılara bakalım şöyle bir. Cebimizde 22 milyanmız var ya... Kapıdan gi- rişimizden belli olur bu... Bizi baş köşeye buyur ederler. Yürürken yumuşaak halılara gömülür ayaklanmz. Yaldızlı koltuklu stii salonlara ahrlar bi- zi. Dev Çin vazolanndaki çiçek düzenlemelerinin büyüsüne tu- tuluruz. Kristal avizelerden bir ışık seli iner. Her taraf sessizdir. Sinek uçsa, kanadının sesi du- yulur. Bize hizmet etmek için perva- ne olur modaevi yetkilileri. Mo- delin biri gider, biri gelir. Vuali beğenmezsek, taftayı sunarlar, taftayı beğenmezsek brokan... Son modanın tüm güzellikleri- ni önümüze serihniş buluruz. Ashnda nerede ne var, bilme- den girersek moda evlerine, çok kısıtlı olan zamanımızı boşuna harcanz. Ne istiyoruz her şey- den önce? Gönlümüzde yatan aslan ne? Işlemeli modeller mi? Görkemli, şıkır şıkır kadınsı?.. Bu stilin en güzel örneklerini Je- an Louis Scherrer'de buluruz. Söyleyelim şoföre, bizi Avenue Montaigne'de 51 numaraya, Scherrer'e bıraksın. Gönlümüz birden fazla mo- dele kayarsa da dert değil. Üç dördunü birden ahr, yılbaşı ge- cesi son anda hangisini istersek onu giyeriz. Hayır, Avenue Montaigne'e gelmişken Dior'a uğramadan olur mu?.. Ferre'nin Dior için hazırladığı alev rengi gece elbi- selerine bir göz atanz. Aynı Avenue'de Guy Laroche, daha başka ama kadınsı modellerle çıkar karşımıza. Bir moda evinden ötekine ko- şarken, bir yandan da gece için bir karar vennemiz gerek. Ne- rede geçirelim geceyi, hangi kı- tlk uçakla Paris'e uçaiım. Kristal avizeli, yumuşacık halılı salonMu*da, etrafımızda pervane olan modaevi yetkilileri, en güzel modellerini sunsunlar önümüze. Ama biz beğenmeyelim... Sevdiğimiz bir model olursa, üç dört tane birden alalım. Dior'un alev rengi gece elbiselerinden de her ihtimale karşı bir tane bulunsun... GECEBAŞI — Aleuuıdre'dan bir gece başı. Sade ve aümlı. Şık gece elbisesi ve şakırtılı takılarla uyum sağlayvcak bir model. tada, hangi ülkede, hangi şehir- de?.. New York'da mı, Lond- ra'da mı? Paris, Roma ya da Singapur'da mı? En görkemli, en egzotık gecelere katılabiliriz. Otellerde, şatolarda, gece ku- luplerinde en UnlU, en inarulmaz daveüere katüabilihz. 22 milyar bize hepsıne girme olanağı ver- mez hiç kuşkusuz. Ama madem ki kaptırdık gidiyoruz pupa yelken, madem ki dağıttık iyice neden bir jet sosyetenin de ko- nuğu olmayalım yılbaşı gecesi?.. Butun kapalı kapüar ardına ka- dar açılıyor olsun. Klasik bir davete gideceksek, klasik bir şıklık, çügın bir dave- te katılacaksak çılgın bir şıklık gerek. Dikkati ya öyle çekece- ğiz ya da böyle... Çılgınca çekmeğe karar verir- sek seçeneğin bini bir para... Bu yıl modacılar bu konuda iyice "dağıtmış" durumda... Garip kesimler, en inanılmaz dekolte- ler, en inanılmaz aksesuarlar... Bahk ağlan, tüyler, inciler, bon- cuklar, çiçekler, küçük ziller... Tam bir delilik. Hani kâğıttan süsler vardır, hani kesme kâğıtlardan elmalar, armutlar, fenerler vardır... Yıl- başı zamanları dökülür daha çok ortalığa. tşte Thierry Mugler tam bu havada mini elbiseler yapmış. Kimbilir kaçadır? Tam bir gece için. Olsun! Kaldırır atanz son- ra ya da dolabımızda saklarız, bu gecenin anısına. Gecelerden bir gece bu ashn- da. Yalnızca birimizi 22 milya- nn sahibi edecek bir gece. Ge- ride kalanlar bir güzel dağıtmış olacaklar gönüllerince. Pararun her zaman mutluluk getirmedi- ğinı düşünüp, bir guzel eğlene- cekler. Pek de iyi edecekler!.. Muğla * Ihraç kuvarsta alttn iddiası ÖZCAN ÖZGÜR ~ MUGLA — Merkezi Al- manya'da bulunan Aysan Ti- caret tarafından Yatağan'ın Kavakhdere kasabasındaki Göktepe yöresinde işletilen ku- vars madenlerinde altın bulun- duğu öne surüldü. Vali Erol Çakır, Güllük Limanı'nda stoklanan kuvars madeni ihra- caünın gerekli incelemeler so- nuçlanana kadar durduruldu- ğunu söyledi. Muğlalı işadamı ve maden işletmecisı Muzaffer Makas- ın Aysan A.Şte yurtdışma ih- raç edilen kuvars madeninde altın bulunduğunu savunma- sıyla başlayan geüşmeler Uginç bir noktaya geldi. Güney Ege Linyit Işletmeleri'nde kimya mühendisi Necla Kınnç, ma- den muhendisi Naki Yıldınm, serbest kuyumcu Ünal tnan ve maden muhendisi Metamet Antkan'dan oluşan özel bir grubun maden yatağından al- dıklan örnekler, ozel bir kuru- luş olan Bovar Madencilik Sa- nayi ve Ticaret A.ŞÎce anahz edildi. Yapılan analizler sonunda Göktepe"den çıkanlan ve Ka- nada'ya ihraç edilen kuvars içinde altın ve gümüş bulundu- ğu açıklandı. Analizin ardın- dan bir açıklama yapan Ma- kas, kuvars ihracatınm durdu- ruLması gerektiğini vurgular- ken yetkililerin kuvars ihraca- tına göz yumduğunu öne süre- rek "Eğer işbiriiği >oksa ma- dene el ko>sunlar. Milli servet kaçınlıyor" dedi. Bu aşamadan sonra Muğla Emniyet Mudürlüğü Kacakçı- hk Istihbarat Şube Müdurlu- ğü'nün olaya el koyduğu öğre- nildi. Don Corleone'leryeniden beyazperdede, Baba-3 yakında Türkiye sinemalannda 'Baba dönmez' dediniz, yanıldınız Baba fîlmlerinin ilki 1972'de çevrildi. Paramount'a 9 Oscar'ın yanı sıra 800 milyonluk bir gelir de getirdi. İkinci 'Baba' 1974'te çekilmişti. Baba-3 yılbaşından hemen önce ABD ve Kanada'da yüzlerce sinemada gösterilmeye başlandı. Yakında Türkiye'de gösterime girecek. keti Coppola'yla yönetim için 3, senaryo için 1 milyon dolar, ay- nca gişe hasılatının yuzde 15'ine anlaştı. Kültür Servisi — Corleone'ler geri döndü. Sinemada mafyanın dunyasına bakışm önemli ör- neklerini oluşturan "Baba"lar dünya sinemalannda artık "diri" halinde gösteriliyor. Ba- ba 1, 2 ve sonunda 3... Türkiye^ de şu sıralar ilk iki filmin gös- terimi surüyor. 1974'te çevrilen son "Baba"mn üstünden tam 16 yıl geçti, bu filmlerin tekrar gos- terimi bir "batıriatma" amacı taşıyor. Kısa bir süre sonra Türkiye si- nemalannda da gösterime gire- cek "Baba 3"ün çekimleri geçen yıl başında tamamlandı. Filmin yapımcı şirketi Paramount da kocaman bir "oh" çekti... Paramount ilk iki "Baba"nın başansından sonra 15 yıl sürey- le filmlerin vönetmeni Frencis Ford Coppola'nın peşinden koş- tu. Coppola sürekli "hayır" di- yordu, uçüncü bir Baba için an- cak fars tüninde çekmesi koşu- luyla yumuşuyordu. Böyle bir "Baba" belki diğer ikisinin taş- laması niteüğinde olacaktı, ama Paramount "yeni bir Baba" de- ğil bir "Baba 3" istiyordu... Uzun bir süre de Uçüncü "Ba- ba"yı yaratmanın yollaruu ara- dı Paramount. Çalışmalannı Amerika'da surduren Sovyet yö- netmen Andrei Koochalovsky ve Sylvesler Stallone ya da Eddie Murphy gibi isimler oyuncu ve yönetmen olarak "allernatif'ler arasındaydı. Ama Paramount sonunda beklentisinin karşıliğını aldı ve Francis Ford Coppola "Baba 3" için kollan sıvadı. Coppola, red- dedemeyeceği bir teklif almıştı. Yönetmenin daha önceki birkaç filminin ticari başarısızlığı da sonunda "evel" demesinin ne- denlerinden biri. Paramount şir- Yönetmene baskı Ve fîlm başladı. Bu arada Co- ppola "sinema tarihinin en çok baskı goren yonetmeni" unvanı- nı kazandı. Üzerindeki baskımn inanılmaz boyutlara ulaştığını anlatan yönetmen, "Bu sadece bir film. Bir 'Baba' filmi. Ama korkunç bir olay haline geldi. Ashnda bu film Francis hakkın- da... Acaba yaşayacak mıydım, yoksa ölecek miydim?" Coppola bir ordu matador karşısında bir boğa gibi hisset- miş kendisini filmin çekim aşa- masına girdiğinde. ABD sinemasının usta isimle- rinden Francis Ford Coppola, 1963 yılında, Dementia 13 adın- da bir korku filmiyle adım at- mıştı sınemaya. l^öTde ıkincı filmi "You'e A Big Boy Now"u yonetme şansını ekle etti ve son- ra filmleri sırayla gelmeye başladı. Coppola, 1975 yıhnda News- week dergisiyle yaptığı bir rö- portajda şunlan soylemişti: "Bir yönetmen olmak nedir bilir mi- siniz siz? Hızla giden bîr Irenin öniınde koşmak gibidir. Eğer durursan, ayağın kayıp da diı- şersen, bir hata yaparsan, anın- da ölursiin. Arkanda böyle bir şey oldugu surece nasıl yaratıcı olunabilir? Her gün, elimdeki bir saatin 8 bin dolar degerinde olduğunu biliyonım. Sonucuna giıvendiğim kararlar almak zo- rundayım. Risk almayı bile göze alamam." Kızı rol aldı "Baba 3" belki de diğer iki UNLENME SIRASIANDY GARCIA'DA — Francis Ford Coppola'nın "Baba 3"ünde yegeni Mary'ye ftşık.olan "seksi katil" Vin- cent'ı Andy Garcia (ortada) oynuyor. "Baba 1" Al Pacino'ya, "Baba 2" ise Robert de Niro'ya büyük Un getirmişti. Birçoklan, "Baba 3"ün de Andy Garcia'yı büyük üne kavuşturacagından emin. filmden daha iyi ve Coppola'nın diğer filmleri arasmda da yeri onemli. Sinemada henüz mafya- yı Coppola kadar ustahkla "anlatabilen" çeken çıkmadı hâ- lâ. Ama sonuç ne olursa olsun Coppola, "buyiık filmler"çeken tüm yönetmenler gibi sorunlar yaşadı. Bunlardan ilki bütçe oldu. 44 milyon dolara çekilmesi planla- nan filmin butçesi bu rakamı 10 milyon dolar kadar aştı. Bir baş- ka sorun da oyunculardı. Son anda hastalanan kadın oyuncu NVinona Ryder'ın yerini Coppo- la'nın tecrubesiz kızı, 18 yaşın- daki SoFıa Coppola aldı. Yönet- menin yaptığı bu seçim bircoğu- na göre kızımn geleceğı açısın- dan son derece yanlıştı. "Baba 3" aslında bir "afle fUmi" gibi. Coppola'run babası ve kızkarde- şi de filmde rol alıyorlar. Al Pacino ile Andy Garcia^ nın başrollerini üstlendikleri uçüncü "Baba"da Pacino yine 'mukemmeü" yaratıyor, Garcia ise çok kısa sürede "ünlii"ler arasına gireceğini kanıtlıyor. Garcia'yı en son, geçen kış sıne- malanmızda gösterime giren "Dokunulmaziar" filminde Ro- bert De Niro, Sean Connery ve Kevin Costner ile izlemiştik. Eleştirmenler, Garcia'nın çok iyi bir oyuncu olduğu konusun- da birleşiyorlar. Oyuncunun il- ginç bir tarafı da doğaçlama rol yapması, herkesi şaşırtan ani yumruklar gibi! Yönetmen Coppola, son Ba- ba'nın da senaryosunu "best seller" Baba romanının yazan Mario Puzo ile birlikte yazdı. Coppola, senaryoyu yazabilmek için 6-8 ay arasında bir süre is- temiş Paramount'tan. Sonuçta altı hafta "koparabilmiş" ve Puzo ile yo- ğun bir tempoya girmişler: "Sa- atlerce çalışıp sonra yakındaki kumarhaneye giderdik. Düşün- celer tükeniyordu sanki. Mario nılete takılır ben de 21 oynar- dım. Kaybetmekten utanıncaya kadar oynar sonra yine odamı- za, vani senaryoya dönerdik." Coppola "Baba" hakkında şunlan söyluyor: "Baba filmle- rini çevirirken sanat yaptıgımı- n düşunerek yapmıyorduk san- ki; sadece bitirmeye çahşıyor- duk." Son zamanlarda kendine öz- gü, "küçük" filmler çeken Cop^ pola, belki de yorgunluğundan söyluyor bunlan. 23. oyiınu Karpov aldı • LVON (AFP) — Fransa'nın Lyon kentinde devam etmekte olan Dünya Satranç Şampiyonası'nda 23. oyunu Anatoli Karpov kazandı. Siyahlarla oynayan Kasparov, 29. hamleden sonra oyundan çekildi. 22. oyunda şampiyonluğu garantileyen Kasparov 12-11 önde bulunuyor. Şampiyona taraflar arasında oynanacak 24. karşılaşmayla sona erecek. \asaklanan kesici • BRÜKSEL (AA) — Fransız eczaahk fırması, iki kişinin ölumüne yol açan ve birçok kişide de yan etkileri görülen Glifanan adlı kuvvetli ağn kesiciyi Belçika pazanndan çekti. Belçika radyosunun bugünku haberine göre Belçika'da önce reçetesiz satılan bu ilaç hakkında 10 yüdan beri yapılan araştınna sonucu, ilacın ciddi yan etkileri olduğu ortaya çıkarıklı ve Glifanan reçete ile satümaya başlandı. Doktorlann bu ilacı kullamrken çok dikkatle davrandıklan kaydedildi. Haberde, ilacın iki kişinin ölumüne yol açtığının anlaşılması üzerine, Fransız Roussel- Uclaf grubunun Belçika'daki kolu olan Roussel Laboratu\-arlan, söz konusu ağn kesicinin satışımn 1 ocaktan itibaren yasaklandığını bildirdi. Yeni karaciğerli hasta taburcu • ANKARA (AA) — Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vakfı Hastanesi'nde karaciğer nakli yapılan hasta bugün taburcu ediliyor. Hastane yönetiminden yapılan acıklamada, karaciğer yetmezlıği nedeniyle 17 yaşmdaki Sabahat Başaran'a, 5 kasım günü, beyin kanaması sonucu yaşamını yitiren bir kişinin sağlam karaciğerinin nakledildiği hatırlatılarak hastanın taburcu olduktan sonra da kontrollerine devam edileceğı belirtildi. Acıklamada, Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen karaciğer nakli ameliyatlarının, organ bağışının yaygınlaşması halinde birçok hastanın * sağlığına kavuşmasını sağlayabileceği kaydedildi. * Dinçerler'den _ ''gezegen fonu? • ANKARA (AA) — Çevreden Sorumlu Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler, sanayileşmiş ülkelerin katkısıyla iklim fonu, gezegen fonu gibi özel kaynaklar oluşturulmasım önerdi. Bakan Dinçerler, Genç Kalemler Dergisi'ne yaptığı acıklamada, çevre sorunlarmın büyük boyutlara ulaştığını, bu nedenle de toplu yaklaşımlar gerektirdiğini söyledi. Bakan Vehbi Dinçerler, sürekli ve dengeli kalkınma hedefıne erişmek için iktisadi ve toplumsal hedeflere "çevTe boyutu"nun katılmasının zorunlu olduğunu da vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "önümüzdeki dönem, ulusal, bölgesel ve global düzeyde yapılması gereken fedakârhklann ve üstlenihnesi gereken sorumluluklann öne çıktığı dönem olacaktır!' Atatürk konferansları • ANKARA (AA) — Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu 1991'in ilk iki ayında 11 konferans, 1 sempozyum, 1 panel düzenleyecek. Kurumdan yapılan açıklamaya göre konferanslar 3 ocakta Yrd. Doç. Dr. Ersoy Taşdemir'in "Atatürk'ün önderüğinde yapılan 1933 üniversite reformu" konulu konferansla başlayacak. Prof. Dr. Abdurrahman Çaycı'nın "Türk-Ermeni ilişkilerinde gerçekleT" 11 ocakta, Dr. Ahmet Asrar'uı "Atatürk ve Muhammed Ali Cinnah" 17 ocakta, Erkem Üçyiğit'nin "Atatürk inkılaplannın Akdeniz medeniyetleri tarihi içinde değerlendirilmesi" 25 ocakta, Prof. Dr. Mustafa Erkal'm "Yurtdışı Türk gençliği ve meseleleri" konulu konferansı ise 31 ocak günü gerçekleşecek. Konferanslar, Turk Dil Kurumu konferans salonlarında duzenlenecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear