25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 ARALIK 1990 EDEBIYAT KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 Avrupa Çeviri Ödülü • Kültür Servisi — Avrupa Çeviri ödülü'ne, Paul Celan'ın şiirlerini Ingilizceye çeviren Michael Hamburger değer görûldtt. Avrupa Topluluğu Komisyonu tarafından desteklenen ödülü, Hamburger, Celan'dan çevirdiği "Poems of Paul Celan" (Paul Celan'ın şiirleri) ve "Selected Poems by Paul Celan) (Paul Celan'dan Seçme Şiirler) adh kitaplarla aldı. Romanyah bir Yahudi olan ve Almanca yazan Celan 20 yıl önce kendini Seine Nehri'ne atarak canına kıymıştı. Bu yıl aynı zamanda 70. doğum yıldönümü kutlanan Celan, gençliğinde annesi ve babasıyla birlikte Nazi toplama kamplannda kalmış, şairin annesiyle babası toplama kampında öldürülmüştü. TIYATRO Miüer'dan yeni oyun • Kültür Servisi — Amerikalı oyun yazan Arthur Miller, 1985'ten bu yana ilk kez bir oyun yazdı. "The Ride Down Mount Morgan" adlı oyunun prömiyeri 1991 eylülünde Londra'da yapılacak. "Cadı Kazanı", "Satıcmm ölumu" gibi başyapıtlann yazan Arthur Miller, yeni oyununun prömiyerinin neden ABD'de değil de Ingiltere'de yapılacağı yolundaki bir soruyu şöyle yapıtladı: "Tiyatro yapıtları konusunda orada buradakinden daha sıcak ve dostça bir ortam var. Aynca oyuncu seçimi Londra'da daha kolay olacak. Oyun, çok ytiksek düzeyde yetişkin oyuncular gerektiriyor. Bunları Londra'da bulmak daha kolay. Bizim buradakilerin çoğu sinemaya ya da televizyona geçmiş bulunuyor!' SERGI Altııi Tutkusıı • Kültür Servisi — Paris yakmlanndaki Eski | Uygarlıklar Müzesi'nde yer alan bir sergide, "altın"ın 7 bin yıllık kanb tarihi dile getiriliyor. "Altın Tutkusu" adh sergide 3 bin yıl öncesine uzanan ünlü Agamemnon Maskı, eski Mısır mezarlannda bulunan altın eserler, Peru cenaze maskları da yer ahyor. "San madenin kanlı tarihi"ni ele alan sergide altın uğruna girişilen yağmalamalar, cınayetler,' mücadeleler, hırsızhklar ve fetihler gözler onune seriliyor. Paris'teki sergi 21 Ocak 1991 tarihine kadar açık kalacak. SİNEMA 'Leopar'ın devamı • Kültür Servisi — ltalyan yönetmen Luchino Visconti'nin başyapıtlanndan "Leopar"ın devamının çekilmesi kararlaştınldı. Giuseppe İbmasi di Lampedusa'nın aynı adh romanından beyazperdeye uyarlanan "Leopar"ın yeni bölümünü "Toy Bir Delikanh", "Güzel Antonio" gibi filmlerin yönetmeni Mauro Bolognini çekecek. Fihnde Saüna Prensi Don Fabrizio rolünü yine Burt Lancaster'ın oynaması tasarlanıyordu, ancak Amerikah oyuncunun bir süre önce ağır bir rahatsızhk geçirmesi bu tasanyı tehlikeye düşürdü. Prensin yeğeni Tancredi'yi yine Alain Delon oynayacak. Devam fıhninin senaryosunu, ük senaryoda imzalan bulunan Cecchi D'Amico ve Enrico Medioli yazıyorlar. Ama ilk fdmde Anglica'yı oynayan Claudia Cardinale yeni filmde oynamayı reddetti. Yapımcı Goffredo Lombardo, "Cardinale, seyirrinin kendisini eskisi gibi arumsamasını istiyor" dedi. Zavattini, Beaubourg tla • PARİS (Mehmet Basutçu) — ttalyan sinemasının en ünlü senaryo yazarlanndan Cesare Zavattini için Paris Beaubourg Kültür Merkezi Sinemateği salonlarında zengin bir toplu gösteri düzenleniyor. 5 marta dek sürecek etkinlikte senaryolannı Zavattini'nin yazdığı 76 filmin her biri ikişer kez gösterilecek. Edebiyat ve resimle de içli dışh bir yaşam süren Cesare Zavattini'nin (1902-1989), sinemaya uyarlanmış yaklaşık yüz özgün senaryo çalışması bulunuyor. Beaubourg Sinemateği yöneticisi Jean-Loup Passek'in değişik ülke sinemalanna ayırdığı, her biri 80-100 filrnden oluşan ve sayılan otuz dördü bulan geniş kapsamlı toplu gösterilerden sonra sinematek, bu otuz beşinci toplu gösteriyle, ilk kez bir senaryo yazannın adı çevresinde büyük bir program duzenlemiş oluyor. BİLKENT ÜNİVERSİTESİ^ REKTÖRLJÜĞÜ'NDEN MÜZİKVESAHNE SANATLARI FAKÜLTESİ'NDE Ülkemizde ilk kez öğretime açılan RİTMİKMÜZİKSANAT DALI *CAZ MÜZİĞI ve •POP MÜZİK dallarına.Özel Yetenek Sınavı'yla Lisans düzeyinde öğrenci alınacaktır.Adayların lise mezunu olmaları; herhangi bir müzik enstrümamnı yeterli düzeyde çalmaları gerekir. *Aday kayıtları,15 Ocak 1991 tarihine kadar yapılacaktır. *Posta ile kayıt yapılabilir. *Özel Yetenek Sınavları 22-23 Ocak 1991 günlerinde saat 10.00'da,Fakülte Uygulama Salonu'nda yapılacaktır. ADAY KAYDI İÇİN GEREKEN BELGELER: *İki adet fotoğraf •Nüfus Hüviyet Cüzdanı Orneği *Müzik eğitimi ve çalışmalarına ilişkin bilgileri ıçeren başvuru dilekçesi « *Oğrenim durum belgesi n Adres:Müzik ve Sahne Sanatlan Fakültesi 06533 Bilkent • Ankara j Sami Güner'infotoğraf sergisi Taksim Vakıfbank Sanat Galerisi'nde 50 yıllık 'güzellik avcısı'50 yıllık fotoğraf yaşamında Amerika'dan Çin'e uzanan 50 sergi, Türkiye'yle ilgili 50 fotoğraf kitabı, 50 ödül, yüzlerce takvim ve sevecen bir yürek, işte Sami Güner. SEYtT ALİ AK ~ Bu yıl İFSAK Fotoğraf Gün- leri programı çerçevesi içinde duzenlenen geleneksel "Ustalar- dan" fotoğraf sergisi dizisinde Sami Güner'in sanat yaşamı bo- yunca ürettiği işlerden tipik or- nekleri kronolojik bir düzen içinde izliyoruz. Sergi ay sonu- na değin Taksim Vakıfbank Sa- nat Galerisi'nde görülebilecek. Sami Güner'den söz edilirken özellikle güzellik tutkusunun vurgulanmasına özen gösteril- mektedir. O, birçok kimseye gö- re "güzellik avcısı"dır. Kendisi bu akıcı, pürüzsüz, düşsel dün- yasıni şöyle açıklamaktadır: "Yaloız insaıun degil, suyun, agacın, dalın da portresi olur. Ağını toplayan balıkçüar, bir avnç bulul, bir rnezar taşı, eski çeşmenin musluğundan damla- yan sudan, Boğaz'ı kızartan gu- neşten, bozkırı boydanboya ke- sen trene kadar hepsi bizim. Ya da şöyle diyelim, bunlann hep- si bizi meydana getiriyor. Yu- nus'tan Turgut Uyar'a tum şair- lerimizin aniattığı bunlar değil mi? Onlar şiirini yazıyor ben de fotografını çekiyorum." Güzellik kavramına Platon1 dan beri bir açıklık getirilmeye çalışılmaktadır. Güzellik kimine göre, Tannsal aklın evrensel ışı- ması, kimine göre de mutlak is- tencin dışlaşmasıdır. Güzellik konusunda genelden aynntıya inildikçe birbirine bakışık olan ya da olmayan yollar çıkar kar- şımıza. öncelikle doğada guzel ile sanatta güzel ayrımı vardır. Bu bağlamda sanatta çağlar bo- BEN DE FOTOGRAFINI ÇEKİYORUM — Sami Güner'e göre Yunus Emre'den Turgut Uyar'a şairler. insanın ve doğanın şiirini yazıyor, kendisi de fotoğrafını çekiyor. yunca değişik eğilimler, akımlar filizlenmiştir. Doğayı, iç manza- ralan, sosyal gerçekleri özümse- me, estetize etme yolları araştı- rılmıştır. Sami Guner'in "Bireyle top- lum, idealle gerçeklik arasında derinleşen ceüşkilerden" doğ- muş bir güzellik anlayışı vardır. Güzellik doğanın, toplumu ile- riye götürecek değerlerin ideali- ze edilmesidir, ona göre. Bu bir anlamda, aşma gereğini duydu- ğumuz yetersiz koşullann, isten- meyen yaşam biçimlerinin yazgı- sına karşı çıkıştır. lstıridyenin içine giren kum tanesini pembe- den beyaza değişik renklerde se- def katmanlanyla kuşatmasıdır. Sanatı, söz konusu olan bu şe- matik yaklaşımdan ayıran yarat- ma heyecanıdır. Anadolu'da on iki bin yıldır üretime bağlı ola- rak yaşamın kemikleşmesinde rolü olan karasabam ele alalım. Fotoğrafta populist eğilimler doğrultusunda sık kullanılan motifler vardır. Karasaban bun- lardan biridir. Belli bir yaşam biçimini simgeleyen bu motif, Sami Guner'in fotoğraf vokabü- lerindeki en çarpıa dizelerle an- latılmaktadır. Karasabanla top- rağın bağrını yaran o insanlar yaşama direnciyle gözümüzde buyüyen bir umut anıtıdır. Sami Güner, çalışmalannda konu örgüsü, ritm, istif, renk çözümü ve düşünce yapısı bileş- kesiyle ayrık bir üslup keskinli- ği yaratmıştır. Onda dramatik gerilımin verdiği karamsarhk- tan, usun yüreğe baskınlığrndan izler bulamazsınız. lşleri, yahn, net, ışıkh bir dunyaya açılan penceredir. Sezgi ve duyarhlığı usun matematiksel kuruluğuna yeğleyerek, doğaya, insan yaşa- mına düş gücünu katarak öz- gürlüğe ve mutluluğa yönelmiş- ür. Takvim işidir duşüncesiyle üzerinde durmak istemediğimiz bir manzara fotoğrafının altm- da "doğaya yeni bir imge kazandırma" ana fikri yatar. Sanatçı-nesne ihşkisi sonsuz bir ilgi alamdır. Doğa doyumunun büyüleyici renkler içeren çerçe- vesi içinde uyumlu insan ve ya- şam manzaraları çirkinliğe, dü- zensizlığe karşı geliştirilen bir tepkidir. lnsanı yaşama bağlayan kıpır- tılar yoğunluğu Sami Güner fo- toğrafını sıcak, kolay okunur, anlaşılır bir konuma getirmek- tedir. Sami Güner tarihçiük id- diası olan röportaj eğilimli bir fotoğrafçı değildir. Sanat tari- hinde bugüne değin, ünlü ro- mantiklerin, izlenimcilerin, dı- şavurumculann ya da gerçekçi- lerkı boy sırasına sokulmak is- tendiği görülmemiştir. S0 yıllık fotoğraf yaşamında Amerika'- dan Çin'e uzanan 50 sergi, Tür- kiye"yi konu alan 50 fotoğraf ki- tabı, 50 ödül, sayısız insana ula- şan yüzlerce takvim ve sevecen bir yürek, işte Sami Güner. Ergin Atlıhan'ın resim sergisi Lami Sanat Galerisi'nde Expresso kadınlar ^ aldığı sergi'20 ocak' ğÛnüne kadar açık kalacak. Atlıhan'ın resimlerinde müziğin de önemli bir etkisi var. Kültür Servisi — Dört yıldır New York'ta yaşayan ressam Er- gin Atlıhan. "Expresso" adlı ye- ni sergisini Lami Sanat Galeri- si'nde açtı. Sergi kapsamında çizginın ağırlıkta olduğu 33 tab- lo yer alıyor. Kendini hızlı calı- şan bir sanatçı olarak tanımla- yan Athhan için çizgi bütün ruhsal enerjiyi içinde taşıyan bir öğe. Sanatçı, "Çizgilerin dina- mik olması önemli. Bu sergide- ki çalışmalarda agırlık çizgide. Aynı zamanda renk de önemli bir dinamik" diyor. Kadım sanatın ortasında bir varlık olarak gören Atlıhan'ın resimlerinde "kadın figürleri" nin özel bir yeri var. Sanatçı, "Elimin gittigi yer kadın figür- leri. Ben resimlerimde kadım anlaüyonım. Sanat kadım, ka- dın da sanatı dogurmuş olabi- lir"diyor. Çabuk kuruyan bir boya olduğundan akriliği kendi- ne en yakın malzeme seçen At- lıhan'ın "Expresso"resimlerinin yedisi akrilık çalışma. Geniş bir sanat pazanna sa- hip New York'ta var olmayı önemh bir olgu olarak gören At- lıhan, "Turk insanı son 20 yıl içinde dun>a\a belirgin biçimde kucak açtı. Gittigi >ere kendi öz- gun devinimi ve rengini de goturdü" diyor. Athhan'ın tab- loları yaşadığı kentlerin karma- şık hareketliüğinden izler taşı- yor. Hareket dolu çizgiler aracı- lığı ile tarihsel bir butunü yaka- ladığını soylüyor Atlıhan. Ta mağara duvar sanatına dek uzandığımızda çizginin insanın kurgusunda var olduğunu düşu- nebiliriz sanatçıya gore. Athhan'ın çizgilerle tumlenen resimlerinde muziğin de önem li bir etkisi var. "Müzik beni çok etkiler. Özellikle de caz muzigi" diyor sanatçı. Atlıhan önumüz- deki ilkbahar yeniden ABD'ye uzanacak. Yakın gelecekteki ta- sanlannı şöyle aktanyor: "1-12 mayıs günleri arasında New York'ta yaklaşık 5000 metreka- relik bir alanı kapsayan Ar- mory'de bir sergi açacağım. 1913 yılında Avnıpalı ressamla- nn çalışmalannı konuk eden Armory'nin bn defa konugu ben oiacağım." Atlıhan New York'un "hareketli" günleri içinde şim- diye dek dört buyük sergi açmış. Geçen yıl açılan "Marilyn Monroe" sergisi ilgi görmüş. Çalışmalannı galerilerin dört duvarı içinden çıkanp halka göstermeyi amaçlamış ve Mon- ELtNİN GtTTtĞE YER — Atlıhan "Elimin gitüği yer kadın figurleridir" dijor. (Fotoraf: tbrahim Gurel) roe*lü resimleri bir kamyona yüklediği gibi Manhattan so- kaklannda dolaşmış. Yıl içinde en'az dört sergi açmayı amaç edinen Atlıhan 'İnsanlar arasın- daki sanatsal ilişkiyi canlı tut- mak istiyonım" diyor. Atlıhan'a göre gunumüz Turk resminden dünya piyasasına su- nulacak işlerin evrensel bir dili olmalı. "Milli olmaktan çok öz- gün olmak önemli" diyor sanatçı. Ergin Atlıhan'ın Lami'deki sergisi 20 ocak gününe kadar açık kalacak. Aslı Selçuk, Ömer Kavur'unfîlmi üzerine bir doktora çalışması yapacak 'GizliYüz' Paris'e 'doktora' gidiyor Ömer Kayur'un asistanı Aslı Selçuk, senaryosunu Orhan Pamuk'un yazdığı filmi Sorbonne'da doktora konusu olarak işleyecek. "Gizli Yüz"ün montaj işlemleri ise tamamlanmak üzere. FATMA ORAN ÖMER KAVUR'LA ÇALIŞIYOR — Daha önce de yönetmen ömer Kavur'la çalışmış olan Asb Selçuk, "Gizli Yüz" filminde de Kavur'un asistanlıgını ustlendi. Orhan Pamuk'un senaryosunu yazıp Ömer Kavur'un yönettiği ve şu sıralar montaj işlemle- rinin tamamlanma aşamasında olan Gizli Yüz filmi, Ömer Kavur'un asistanı Aslı Selçuk tara- fından Paris I - Pantheon Sorbonne'da dokto- ra konusu ohıyor. Ülkemizin sayüı 'mektepB' ve 'doktor' unvanlı sinetnacılanndan biri olmaya hazırlanan Aslı Selçuk ile yurtdışmdaki sinema serüveni ve doktora konusu üzerine konuştuk: — Fransa'da 'sinema' okumamn serüvenini anlabr mısınız bize? — Benim sinema serüvenimin Fransa'daki bo- lümü, 1988'de sınavlara girip kazanmakla ger- çekleşti. Hayatım derslerde ve arta kalan zaman- larda sinema salonlarında geçiyor. Bu kadar çok sayıda filmi bir arada görme imkâm başh başı- na bir zenginlik. Her türlü görsel, yazıh ve söz- lü malzemeyi bulma ve kuüanma imkâm da ca- bası. Kullanmanm sının sadece vakit ve beceri. — Paris I - Pantheon Sorbonne'de bangi ders- leri göriiyorsunuz ve sinemayı hangi biçimde ög- reniyorsunuz; ne tiir bir uygulama, daha çok te- oriye mi dayalı? — Bu yıl doktora öğrencisiyim. Geçen yıllar- da master ve doktora öncesi çalışmalanmı ta- mamladım ve doktora yapma hakkımı kazan- dım. Doktora derslerimden birkaçını sayabilirim: Sinema sosyolojisi, sinema tarihi, sinema eko- nomisi, sinemada yönetim, fıhn analizi, vb... — Pantheon - Sorbonne'dan mezun olanlann ne gibi avantajlan oluyor? — Bu tamamıyla okulda edinilen bilgilenn na- sıl kullamlacağına bağlı. Okul, dünyaya ve si- nema sanatına hem daha geniş hem de daha de- rinlemesine bakma imkâm sağlıyor, amaç da bu zaten. — Doktora öncesi nasıl bir tez hazırladınız? — Master tezim özgün bir senaryo çalışma- sıydı. Doktoraya hazırhk tezimin başlığı ise "Turk Sinemasının Gelişimi ve Gelecekteki Pers- pektifleri"ydı. Her iki tezde de profesörlerimin gösterici olmalarımn dışında çalışmalanm mü- dahale görmedi; metot ve kurallara uymak ko- şuluyla konu seçimınde serbesttim. — Turk sinemasına ilk kez 1982'de Ömer Ka- vur'un yönettiği Kırık Bir Aşk Hikayesi'nde yö- netmen yardımcısı olarak adımınızı atbgınız sı- ralar, arkeolojinin prehistorya böhimünde okn- yordunuz ve aynı anda daSinema-TV Enstitüsö'n- de misafîr öğrenciydiniz. Bunlan daha sonra yine Ömer Kavur'un Anayurt Oteli (1986) ve Gece Yolculugu (1987) fUmleri izledi. 1988'de La Der- niere Escale de Piere Loü adlı Hlmde Olivier Gu- iton'un. 1988den 90'a kadar olan süre içinde de Füruzan-Gülsün Karamustafa'nın yönettikleri Benim Sinemalanm'ın yönetmen yardımcüıkla- nnı üstlendiniz. Son olarak da yine 'hocam, ustam' olarak andığımz Ömer Kavur'un Gizli Yüz filminde çalıstınız ve Gizli Yüz'ü doktora konusu yapmaya karar verdiniz. Doktoranızda Gizli Yüz'ü nasıl ele alacaksınız, nasıl bir çalış- ma olacak bu? — Işin çok başındayım şu anda. Kendime göre notlar aldım, gözlemler yaptım. Fihnde rolü olan oyuncularla, set ekibiyle, kameraman ve ömer Kavur'la konuştum; özgeçmişlerine ve-sinema- ya nasıl girdiklerine dair notlar aldım, bu filmle ilgili düşüncelerini öğrendim. Filmde kullanılan malzemelerin dökümünü yaptım. Orhan Pamuk ve Ömer Kavur doktoramın mihenk taşını oluş- turdukları için onlarla daha da aynntıh bir bi- çimde konuşacağım aynca. Montaj, dublaj, bas- kı çalışmalan, filmin piyasaya çıicması, galası, gösterimi, basında çıkan yazılar, eleştiriler ve fil- min hasılatıyla ilgili notlanm, gözlem ve belge- lerim doktoramın büyük bir bölümünü oluştu- racak. Filmin henüz montaj aşamasında oldu- ğumuz için masa başı çabşmasına başlayamadım., Doktora çalışraam yaklaşık bir buçuk yılımı alacak... sonuçlandı • ANKARA (AA) — Etos-Evrensel Kültûr Sanatevi'nce duzenlenen yanşmalarda ödül kazananlar açıklandı. 5 dalda duzenlenen yanşmalarda resim dahnda Yümaz Senol, Karikatürde Enver Malkoc, Fotoğrafta Abdülkadir Kaçar, Oykü dahnda da özgül Çekici birinci oldu. Şiir dahnda birinciliğe değer eser bulunamadı. Yansmanın ödül töreninin 10 Ocak 1991'de yapılacağı bildirildi. 75 milyona kamçı • Kültür Servisi — Christie's müzayede kuruluşu tarafından duzenlenen bir müzayedede Indiana Jones'un kamçısı 75 milyon liradan satılmıştı. Ahcı Paris'teki City Rock Cafe'nin sahibi 49 yaşındaki Michel Axel'di. Harrison Ford'un sunduğu kamçının öyküsu bitmedi. Satıştan elde edilen geh'rin Londra Arkeoloji Enstitüsü'ne devredileceği belirtildi. Şanresitali • Kültür Servisi — Soprano Mujgan özsan ve piyanist Fulya Tezer'in açıklamalı şan resitali 27 arahk günü Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu'nda düzenlenecek. özsan ve Tezer konserlerinde eski Ingiliz şarküan ve Napoli şarklanndan örnekler sunarken J.Nin, H.Wolf, M.Moussorgsky, T.Mackencen, F.Lehar ve P.Lineke'nin yapıtlannı seslendirecek. Konser saat 19.00'da başlayacak. Mozart • ViyanaVia • Kültür Servisi — Gelecek yıl 200. ölüm yıldönümü kutlamaları gerçekleştirilecek olan ünlü Avusturyalı besteci Mozart'la ilgili olarak daha şimdiden Viyana'da büyük bir sergi açıldı. Mozart'ın 199. ölüm yıldönümü olan 5 arahk günü açılan sergi, "Buyulu Sesler-Mozart Viyana'da" adını tasıyor. Viyana'daki Künstlerhaus'ta yer alan sergide, Mozart'ın "Cosi fan.tutte'.' ve."Qon^ Giovanni" gibi operalannı bestelediği yaşamının son on yılı gözler önüne seriliyor. BuGÜN • İFSAK'ın düzenlediği sinema söyleşileri kapsamında saat 19.00'da Yavuzer Çetinkaya Eisenstein ve sineması üzerine bir konuşma yapacak. (İFSAK, Kumbaracı Yokufu, Kumbamcı Han, No: TIS, Kat: 2, Tünel) • Okuma Günü Necati Güngör, saat 16.00'da Atatürk Kitaphğı'nda yapılacak okuma Günü'nde kitaplarından bölümler sunacak ve okurlarla söyleşecek. • istanbul Hatıralan Taha Toros'un "Eski İstanbul'dan Hatıralar" adh konuşması Yıldız Üniversitesi Oditoryumu'nda saat 16.00'da yer alacak. • Kara KHap' üzsrtna - Hasan Bülent Kahraman, Tahsin Yücel saat 19.00'da, BlLSAK'ta Orhan Pamuk'un "Kara Kitap" adh romanı Üzerine tartışacaklar. BÎLSAK 1 TA BUGÜN 25 Arahk Salı: 19.00 Kara Kitap Tamşmalan: Tahsin YÜCEL, DoğanHIZLAN, Hasan Bülent KAHRAMAN 19.00 Sanat Eserinin Anlamı, Yorumu, Değerlendirrnesi: ı" Sanat Eserini Değerlendirme Tarzlan" Erol COŞKUNER Ta'i Chi Chu'an Hareketli Meditasyon tlhanGÜNGÖREN (Her Sa. 14.00-20.00) Cafe-Foyer-Bar (Giriş) ll(XWX).30 Rock Cafe-Bar (5.Kat) 12.00-18.00 HeavyMetal 18.00-24.00 Rock MuratPazar BÎLSAK, Sıraselviler Cad., Soğancı Sok.7 CIHANGIR 143 28 79-99
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear