Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURİYET/5
Karakaş'tan
uyarı
• tç Politika Servisi —
1988 yılından bu yana
"Sosyal Demokrat" adıyla
ayhk bir dergj yayımlayan
SHP Istanbul tl Başkanı
Ercan Karakaş, başka bir
grup tarafından h'aftalık
olarak yayımlanan "Sosyal
Demokrat lstanbul" adh
gazeteyi mahkemeye verdi.
Karakaş, SHP örgütü ve
belediyelere gönderdiği
yazılı bir açıklamada,
Sosyal Demokrat lstanbul
adh gazete sorumlulannın
kendi dergisinin adını
kullanarak para
topladıklarmı ve abone
kaydı yaptıklannı, bu
kişilerle dergisi "Sosyal
Demokrat"ın hiçbir ilgisinin
bulunmadığını duyurdu.
Danıştay
başkanı
• ANKARA (UBA)—
Süleyman Türkoğlu'nun yaş
haddinden emekliye
aynlmasıyla boşalan
Danıştay Başkanlığı seçimi
bugün yapılacak. Danıştay
Yasası uyannca 15 gün
içinde tamamlanmaşı
zorunlu olan Danıştay
Başkanhğı seçimine, 21
aralık cuma günü
başlannuşu. Seçime katılan
adaylardan hiçbiri
seçilebilmek için gerekli
olan 37 oyu alamayınca
Danıştay Başkan Vekilliği
seçimlere bugün devam
edilmesini kararlaştırmıştı.
Bu oylamada, 7. Daire
Başkanı Ekrem Ispir 36, 4.
Daire Başkanı M. Atıf
Kösebalaban ise 20 oy
alarak seçimlerin bundan
sonraki aşamalarına
katılmaya hak
kazanmışlardı. Danıştay
başkanhk seçimlerinde
genel kurulun 73 üyesi oy
kullanıyor.
İnönü
anıhyor
• ANKARA (AA) —
Türkiye Cumhuriyeti'nin
tkinci Cumhurbaşkaru
Ismet Inönü'nün
Ankara'daki ilk heykeli
ölümünün 17.
yıldönümünde bugün
açılacak. Ankara
Büyükşehir Belediyesi
tarafından Pembe Köşk
karşısında yaptırılan İnönü
Parkı'nın açılışını
Büyükşehir Belediye
Başkanı Murat Karayalçın
yapacak. Törende, kaidesine
geçen günlerde yerleştirilen
İnönü heykeli de açılacak.
Heykeltıraş Mine Sunar
tarafından yapılan İnönü
heykeli, 4.5 metre
yüksekliğinde ve 3 ton
ağırhğında. 2 bin 900 metre
kare alana sahip tnönü
Parkı'nda havuz, gezinti
yollan, dinlenme ve oturma
bölümleri de yer alıyor.
Koçak'ın goru
önergesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — SHP Ankara
Milletvekili Tevfık Koçak
Tekel Genel Müdürlüğü,
Kayacık Tuzlası
işletmesindeki işçilerin
sorunlanm meclis
gündemine getirdi. Koçak,
Maliye ve Gümrük Bakanı
Adnan Kahveci tarafından
yazılı olarak yanıtlanması
istemiyle Meclis
Başkanhğı'na verdiği soru
önergesinde, işletme müdür
yardımcısının partizanlık
yaptığı, işçilere küfür ettiği
iddialannı anımsatarak
soruşturma açılıp
açılmayacağmı sordu.
YeniÜlke
toplatıldı
• Haber Merkezi—
Haftahk Yeni Ülke
gazetesinin 23 Aralık 1990
tarihli 10. sayısı toplatıldı.
Yeni Ülke'den yapılan
açıklamaya göre lstanbul 2
No'lu DGM tarafından
alınan toplatma karannda,
gerekçe olarak tsmail
Beşikçi'nin Istanbul'da
yapılan bir panelde yaptığı
ve "milli duyguları
zayıflattığı" iddia edilen
sozlerine yer verilmesi
gösterildi. Yazûşleri
Müdürü özkan Kılıç
imzasıyla yapılan
açıklamada, Yeni Ülke'nin
10. sayısının daha çıktığı ilk
gün toplatılmasının protesto
edildiği belirtildi.
Büîçe görüşmelerinde muhalefetin eleştirileriniyanıtlayan Akbulut:
Çevik Kuvvet'iben çaANAP'lıların oylanyla kabul edilen bütçenin
tümü üzerinde yapılan son görüşmelerde
konuşmacılar enflasyon, Körfez krizi, yerel
yönetimler ve Özal'ın tutumu gibi konular
üzerinde ağırlıkh olarak durdular.
rindeki görüşmelerden bu yana
13 gündür en fazla ilgi gören
dünkü görüşmelerde, ANAP
grubunun göruşmelerini grup
başkanvekilleri Yasin Bozkurt
ve Raşit Daldal açıkladılar.
Muhalefet adına ilk kürsüye
gelen SHP Genel Başkanı Erdal
İnönü, Körfez krizi hakkında
partisinin görüşlerini açıkladı.
SHP grubunun bütçe üzerinde-
ki görüşmesini de grup başkan-
vekilleri Hasan Fehmi Güneş ve
Onur Kumbaracıbaşı açıkladı.
DYP Genel Başkanı Süley-
man DemireTin konuşmasından
sonra HEP Genel Başkanı Feh-
mi Işıklar, partisinin bütçenin
tümü üzerinde görüşlerini açık-
layamaması nedeniyle yakındı.
Işıklar'ın partisine söz verilme-
mesini eleştiren konuşmasını,
oturumu yöneten Başkan Kaya
Erdem, anayasa ve tüzük hü-
kümlerine göre HEP'e söz ver-
mesinin mümkün olmadığını
bildirerek yanıtladı.
Muhalefetin eleştirilerini Baş-
bakan Yıldınm Akbntut ile Ma-
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — TBMM Genel Kurulu
1991 yüı bütçe yasasıru kabul et-
ti. Akbulut bütçe görüşmelerin-
de yaptığı konuşmada "Çevik
kuvveti ben çagırdım. Daha
güçlü olmak varken neden böyle
bir imkânı kullanma>ayım?"
dedi. Irak'ın Türkiye'nin güney
sınınnda 7 tümen asker tuttuğu-
nu belirten Akbulut, "Bunlan
herhalde orada piknik yapsın
diye tutmuyor" görüşünü dile
getirdi. Akbulut, muhalefetin
sine-i millete dönme konusun-
daki açıklamalanna da "Buy-
run dönen, milletin sinesinde si-
ze yer yok" yanıtını verdi. Ak-
bulut güneydoğu kararnamesi-
nin Anayasa Mahkemesi tara-
fından "iptal edileceginin baş-
Un belli olduğunu"-söyledi.
TBMM Genel Kurulu'nun
dün saat 10.00!da başlayan otu-
rumunun TVl'den naklen ya-
yımlanması milletvekillerinin
görüşmelere ilgisini arttırdı. 10
aralık günü yine TV'den naklen
yayımlanan bütçenin tümü üze-
liye ve Gümrük Bakanı Adnan
Kahveci yanıtladılar. Kahveci
konuşmasında muhalefet lider-
lerini birlikte halkın arasına gir-
meye çağırarak "Sine-i milletten
vaz nu geçüniz? Komisyona gil-
tigine göre buzdolabına kondu"
dedi. En düşuk devlet memuru
maaşının 571 bin 593 lira oldu-
ğunu ifade eden Kahveci, ikti-
darm tek hatasının vatandaşın
tüketim talebini kamçüamak ol-
duğunu söyledi. Kahveci, "Biz
memur ve işcinin gelecegini sat-
mayız ve sattmnayız" dedi.Ak-
bulut konuşmasuıa 12 Eylül ön-
cesi yönetimleri eleştirerek baş-
ladı. 24 Ocak kararlanndan söz
ederken Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'dan sadece "Özal" diye
bahseden Akbulut, muhalefet
sıralarında "Sayın demelisin"
diye uyarüdı. Muhalefet millet-
vekillerine "Allah rızası için
verdiginiz sözii bbir kez tutun.
Sine-i millete dönecegiz diye
millete söz verdiniz. Buynın dö-
nün" diye seslendi. Akbulut,
muhalefet liderlerinin grevci iş-
çileri desteklemek amacıyla mi-
ting düzenledikleri Zonguldak'-
ta "sol örgütlerin cirit attıgını"
önesürdü. Demirel'i "Roman-
ya'da cereyan eden kanlı olay-
İarı telaffuz etmekle" suçlayan
Akbulut, "Yollar yürttmekle
SHR BÜTÇEYİBEĞENMEDİ:
aşınmaz demiyoroz. Yol
rüraekle aşındı" dedi.
Çevik kuvveti "bayrak gös-
termesi ve dayanışmayı ispatla-
ması için kecdisinin cağırdığı-
m" belinen Akbulut, bir saldı-
n halinde NATO'nun Türkiye'-
nin yanında olduğuna ilişkin ka-
rar aldığını anımsattı. Akbulut'-
un NATO ile ilgili sozlerine
SHP'li MusUfa Yılmaz ayağa
kalkarak yanıt vermek isteyin-
ce ANAP'lılar birleşimi yöneten
TBMM Başkanı Kaya Erdem'e
"At onu dtşan" diye seslendi-
ler. Erdem de ANAP'lılan
"Liitfen siz de başkana müda-
hale etmeyin" sözleriyle uyardı.
Akbulut DYP'nin kontrgeril-
la konusunda verdiği önergeden
bölümler okuyarak "Bnrada
devletin cinayet işlediği iddia
edüryor" yorumunu getirdi. Bu-
nun üzerine SHP'li Ilhami Bi-
nici de "Devlet degil kontrgeril-
la cinayet işledi" diye bağjrdı.
SHP Grup Başkanvekili Hasan
Fehmi Güneş'e Güneydoğu ka-
rarnamesiyle ilgili sözlerini ya-
kıştıramadığını söyleyen Akbu-
lut, "Olaganüstü Hal ile ilgili
karamamenin iptal edilecegini
anlamamak mümkün değildi"
deyince SHP sıralanndan alkış-
lar yükseldi. Konuşmasının so-
nunda işçi ve memurun enflas-
ımyon altında ezümediklerini söy-
leyen Akbulut, muhalefete
"Milletin size güveni yoktur"
diyerek kürsüden indi.
Bütçe aleyhıie kişisel olarak
söz alan SHP Denizli Milletve-
kili Adnan Keskin'in konuşma-
sından sonra DYP Grup Baş-
kanvekili Vefa Tanır, Akbulut'-
un DYP'nin kontrgerilla hak-
kındaki önergesiyle ilgili konuş-
masında gerçekleri çarpıttığı ge-
rekçesiyle söz aldı. Tanır kürsü-
ye gelince TRT naklen yayımna
son verdi. Yaptığı konuşmada
Tanır, Akbulut'u "Başbakan
önergeyi hiç okumamış, ya da
okumuşsa da bir kelimesini bi-
le anlamamış" diye eleştirdi.
1991 bütçesi 273 oyla kabul
edildi. 149 ret oyu verilirken bir
üye de çekimser kaldı.
Konuşmalardan sonra SHP
Genel Başkanı Erdal İnönü Baş-
bakanın sözleri hakkında görü-
şünü soran gazetecilere "Nesi-
ae cevap vereyim. Başbakan
yoktu ki, birtakım sesler duy-
dum, ama başbakan yoktu" ya-
mtını verdi. DYP lideri Demi-
rel de TBMM'den aynlırken
Akbulut'un konuşmasını "Ya-
zık Türkiye'nin haline. Eline ve-
rilen kâğıtlan okuyor. Ciddiye
alınacak hiçbir şeyi yok" diye
değerlendirdi.
Eleştirilemeyecek kadar kötü
Cumhurbaşkanı Turgut Özal, muhalefete "Siz önce bir sine-i
VflTlZ millete donün, bir o cesareti gösterin. Biz de secimde vanz" dedi.
1991 mali ytlı bütçesinin TBMM'de kabulü nedeniyle dün akşam Büyük Ankara Oteli'ode düzenlenen
kokteyle muhalefet liderleri katılmadı. SHP Amasya Milletvekili Tahir Köse erken secimden söz edin-
ee Özal, "Siz önce bir sine-i millete dönün de biz sonra düşiinürüz. Siz bir o cesareti gösterin. Biz de
secimde vanz" dedi. Köse, "Genel seçim mi ara seçim mi?" sonısunu yöneltince Özal "Ne sornyor-
sun, siz bir gidin hele" dedi. Bagımsız Bingöl Milletvekili tlbami Binici, Özal'dan kontgerilla konusun-
da genel görüşme açılmasını istedi. Özal da Binici'ye olumlu yanıt verdi. (Fotoğraf: AA)
DYP BÜTÇEDEDEMİREL'LE YÜKLENDİ
Pişkinlige adeta abide dikti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel, Irak'a karşı
caydıncılık gerekçesiyle NATO
Çevik Kuvveti'nin Türkiye'ye
çağrılmasını "bir ayıp" olarak
niteledi. Demirel, isim vermeden
eleştirdiği Cumhurbaşkanı Özal
için "Şimdi yerin dibine girme
zamam" ifadesini kullandı.
DYP lideri, erken genel seçim
çağnsmı da yineledi.
DYP lideri, 1991 bütçesinin
tümü üzerindeki konuşması sı-
rasında, iç ve dış politika konu-
larına değindi. Demirel, Irak'a
karşı NATO'dan Çevik Kuvvet
istenmesi konusunda, "Bir yan-
dan Irak'ın gücünü abartmayın,
diye taa Amerikalara. kendi
hüsnü kuruntunuzla telkinlerde
bulunacaksınız. Ondan sonra da
döDiip topraldanmızı savunmak
için NATO'dan Çevik Kuvvet is-
teyeceksiniz. Bu sadece gerçek-
leri örtmeye çalışan iki >üzlü bir
politika değil, bir ayıptır" dedi.
Çevik Kuvvet'in çağrüması ile
ilgili kararnameden hükümetin
haberi bile olmadığuu, bu karar-
namenin bir yüzkarası olduğu-
nu anlatan Demirel, "Hükümet
üyelerine bile güvenmeyen bir
hükümet, acaba dümanm nere-
sinde vardır" diye sordu. Demi-
rel, "Savaşa gidebilecek bir ka-
ran görmeden. bilmeden imza-
lıyor, bunu daha sonra başkala-
nndan, basından öğreniyor ve
bunu da kendisi için en ufak bir
onur meselea yapmıyor" dedi.
Demirel'in bu sozlerine ba-
kanlar için ayrılan koltuklarda
oturan Devlet Bakanı Mustafa
Taşar, laf atarak karşıhk verdi.
Bunun üzerine sinirlenen Demi-
rel, Taşar'a doğru dönerek, "Siz
benim muhatabım degilsiniz.
Bakın önünüzde Başbakanınu
oturuyor. Kabadayılıgınızı baş-
ka yerde yapın" dedi.
Demirel, "Bu hükümet mi
Türkiye'yi yönetiyor veya yöne-
tecek? Harbe sokacak ve bütün
bunlan seyreden Meciis çoğun-
luğu mu bu çok nazik ve kritik
günlerde Türkiye'ye sahiplik
edecek?" diye sordu. Demirel,
Osmanlı Imparatorluğu'nun 1.
Dünya Savaşı'na girişini anım-
satarak şöyle konuştu:
"Aynen bugün olduğu gibi,
savaşı kumar sanıp, o kumarı
memleket çocuklannın kanıyla
oynamaya kalkanlann kör basi-
retleri yüzünden koca bir impa-
ratoriuk tarihten silindi. Goben
ve BresJav'ın yerini ve rolünü In-
Güneş Ülkeyi kim yönetiyor? Anayasaya göre
hükümet, ama uygulama ters işliyor.
Cumhurbaşkanı sorumsuz.
açan konuşmasında Güneş,
anayasaya uygun ve yetkilerini
aşmayan bir cumhurbaşkanı is-
tediklerini belirtti. Zonguldak
grevine de değinen ve "Onların
sonınlannı dinleseydniz, çö-
züm getirseydiniz, sokaga dök-
mezdiniz. Sizin sayenizde oldu.
lşçiler erken seçim istiyoriar
şimdi" diyen Güneş'e bir
ANAP'h milletvekili "Aynur
Aydan'dan bahset" diye seslen-
di. Güneş bu milletvekiline
"Ben onun cevabını verdim.
Öyle lök gibi laf atılmaz" der-
ken ayağa kalkarak bağıran
ANAP Zonguldak Milletvekili
Pertev .4şçıoglu'na da "Aranız-
da doktor yok mu? Sakinleşti-
rin şunu" yanıtını verdi. Zon-
guldakla ilgili laf atmalar sürer-
ken Güneş bu kez ANAP'hla-
ra, "Halk sizden vekâleti aldı,
noterden protesto mu çekmesi
lazım?" diye sordu.
Grup Başkanvekili Onur Kum-
baracıbaşı, Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ı kayyım, Türkiye
ekonomisini de "kötü durnnt-
daki bir aile"ye benzetti. "Kay-
yımı da yanlış seçtiniz" diyen
Kumbaracıbaşı, Türkiye'deki
değişimin transformasyon değil,
deformasyon olduğunu öne sür-
dü. TRT'yi de eleştiren Kumba-
raabaşı, Cumhurbaşkanı özal'-
ın "Ataturk'ün de batası
oldnğu" yolundaki sözlerini
anımsatınca ANAP sıralann-
dan, "Olabilir, hatası olmuş-
tur" sesleri yükseldi. Kumbara-
cıbaşı'da bunun üzerine, "Ben-
ce hatası vardı. Hatası biraz er-
ken ölmiış olmasıdır. Bazılan-
nın hatası da erken doğmalan-
dır" vanıtını verdi.
Şahsı adına bütçe aleyhine
söz alan Denizli Milletvekili Ad-
nan Keskin adı vermeden Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal'ı "ufak
tefek adam" diye tanımlayarak
ağır bir dille eleştirdi. Keskin,
"Işverenler sendikasında görev
yapmıştı" diye söz ederek anlat-
tığı Özal için, "Döneminde ça-
lan, çırpan, yağmalayan, gemi-
sini kurtaran kaptan muamele-
si gördü" dedi. Bu sözleri
ANAP'lılara tepkisine yol açar-
ken Keskin, "Ben kimsenin adı-
nı agzına almadım" dedi. Kes-
kin sözlerini, "Parti kurmak is-
teyen bu ufak tefek adamın geç-
mişinde takunyacılık, banker
skandalı var" diye sürdürdü.
Keskin kürsüden inerken de
ANAP'lılan "tepinme, tepin-
me" diye seslendi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — SHP grup başkanvekil-
lerinden Hasan Fehmi Güneş,
hükümetin "bakanlık koltuğun-
ida uyuduğunu" söylerken Onur
Kumbaracıbaşı, hükümeti
"eleştirilemeyecek kadar kötü
bir bütçe yaptığı için" kutladı.
Denizli milletvekili Adnan Kes-
kin de Cumhurbaşkanı Turgut
Özal'ı ad vermeden "ufak tefek
adam" diye eleştirerek, "Bu
ufak tefek adamın geçmişinde
takunyacılık, banker skandalı
var" dedi.
Bütçe üzerine son görüşme-
lerde Amman ve Bağdat gezisi
izlenimleri ve Körfez krizi konu-
sunda görüşlerini acıklayan Ge-
nel Başkan Erdal İnönü'den
sonra kürsüye Hasan Fehmi
Güneş geldi. İktidarın 1991 he-
sabında demokrasi, örgütlenme
ve sivilleşmeyi algılamadığını
belirten Güneş, "Ülkeyi kim yö-
netiyor? Anayasaya göre hükü-
met, ama uygulama ters işliyor.
Cumhurbaşkanı sorumsuz, ama
siyaset üretiyor. Sorumlu uyu-
yor, uygulamaya uyuyor, otur-
dugu yerde uyuyor. Ama bir
farkla, uyumak için bakanlık
koltuklarını kullanıyor, arada
bir de boş kararnamelere imza
atıyor" dedi.
ANAP'lıların tepkilerine yol
cirlik ve Erhac'ın almaması için
herkesi uyanyorum."
Konuşmasının son bölümün-
de 18 sayfalık bir metni okuyan
Süleyman Demirel, erken seçim
konusundaki görüşlerini de di-
le getirdi. Cumhurbaşkanı Özal
ve hükümete seçim çağnsını yi-
neleyen DYP lideri bu konuda
ANAP'lılara seslenirken şöyle
dedi:
"Milletin çagırdığı sizsiniz.
Burada adeta pişkinliğe abide
dikerek, 'Muhalefetin sine-i mil-
lete dönme karannı destekliyo-
ruz' demeniz bir vurdnm duy-
mazlıktır. Karanmızı destekli-
yorsanız, gelin seçim karan ala-
lım. Hem de bugün. Bastıgı ye-
ri titreten başkanınız kaçtı. Ba-
kalım siz ne yapacaksınız? Da-
ha ne diyelim? Kırkpınar'dan
davul mu getirelim?"
BUTÇEDEN NOTLAR
Nane ruhu ve Kırkpınar davulu...
GÜNSELİ ÖNAL
ANKARA — Başbakan Yıldınm Ak-
bulut, bütçe üzerine TBMM Genel Ku-
rulu'nda dün yapılan son görüşmelerde
muhalefetin eleştirilerini, Devlet Baka-
nı Kâmran İnan'ın çantasında getirdiği
"naneli şekerleri" emerek dinledi.
Bütçe görüşmelerinin ilk günü Mec-
lis'e geç gelen Akbulut, dün zamanın-
da gelerek salondaki yerini aldı. Muha-
lefet liderlerinin ve diğer sözcülerin göz-
lerinin içine bakan ve zaman zaman ken-
disini parmakla göstererek yönelttikle-
ri eleştiriler üzerine, sağına soluna, ba-
zen de ANAP grubuna doğru bakan Ak-
bulut, sık sık gülümsedi. Akbulut ve ba-
kanlar, peş peşe gelen eleştiriler karşı-
sında İnan'ın dağittığı naneli şekerlerle
ferahladılar.
SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, Irak
gezisine ağırhk verdiği konuşmasını ya-
zılı metinden okumayıp irticalen yapın-
ca, o ana kadar sönük geçen görüşme-
lerin tansiyonunu bir anda yükseltti.
İnönü, kısa konuşması sırasında
ANAP'lıların her sataşmasını karşı so-
ruyla yanıtlayınca ANAP sıralanndan
gelen sesler giderek azaldı. İnönü'nün
konuşmasının sonuna doğru iyice sessiz-
leşen ANAP'hlardan banlan, konuşma-
sını tamamladığında Inönü'yü SHP mil-
letvekilleriyle birlikte alkışladılar.
SHP'ye aynlan iki saatlik süreyi pay-
laşan Grup Başkanvekili Hasan Fehmi
Güneş ve Onur Kumbaracıbaşı ile süren
bu yüksek tansiyon, DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel, erken seçim önerisi
ve çevik kuvvet konusuna değinince ye-
ni bir boyuta ulaştı.
Bütçe üzerine ilk sözü alan ANAP
Grup Başkanvekili Yasin Bozkurt ve Ra-
şit Daldal'ın, muhalefet liderlerine yö-
nelttikleri eleştiriler ANAP milletvekil-
lerinin bile ilgisini çekmekten uzak kal-
dı. Salondaki çok az sayıdaki muhale-
fet ve ANAP milletvekilleri, bu konuş-
malar sırasında aralarında sohbete dal-
dılar. Kendilerini kulise atan Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt
ile ANAP milletvekilleri Yaşar Al bay-
rak ve Nabi Poyraz, sıkıntılarını "Or-
du'nun Dereleri" adh türküyü birlikte
mırıldanıp yaylarını yudumlayarak
attılar.
Görüşmelerin olmasa bile günün
renkli isimlerinden birisi de Meclis'e yi-
ne bilgisayanyla gelen Devlet Bakanı
Güneş Taner idi. Taner, yanına gelen ve
aralarında SHP'lilerin de bulunduğu
çok sayıda milletvekiline, bilgisayannı
kullanarak açıklamalarda bulundu.
Bozkurt, sohbete dalan muhalefet
milletvekillerinin dikkatini, 1980 önce-
sine sataşarak çekebildi. Sohbetlerini ya-
nda kesen DYP milletvekillerine, "Ya-
ranıza dokununca nasıl gocunduğunu-
zu görüyorum. 70 senterauhtaçsözü de
o zaman çıktı zaten" diyen Bozkurt, ko-
nuşmasına ilk tepkiyi, "Allah
kahretsin" diye bağıran DYP'li tbrahim
Giirdal'dan aldı. Muhalefet milletvekil-
leri, bir daha bu gerilimi yakalayama-
yan Bozkurt'u, "erken seçim" isteyerek
kızdırdılar.
Daldal, İnönü'nün Bağdat gezisini
eleştirince, SHP Muğla MUletvekili Mu-
sa Gökbel, "Saddam nerede, ben
oradayım" diye gülerek kuiıse çıktı.
TBMM Başkanı Kaya Erdem, konuş-
macılara sataşan milletvekillerini sık sık
uyardı. Güneş'e sataşan ANAP Zongul-
dak Milletvekili Pertev Aşçıoğlu'na,
"Sayın Pertevoglu" diye hitap eden Er-
dem, Güneş konuşmasını uzatınca, da-
ha sonra SHP adına kürsüye gelecek
olan diğer Grup Başkanvekili Onur
Kumbaraabaşı'ndan, "Daha sayın ilrîn-
ci var" diye söz etti.
Demirel, "Hükümeti yönetenlere de
hükümet olanlara da sesleniyorum" de-
yince Akbulut, önce yanında oturan
Mehmet Keçeciler'e döndü, sonra hafif
bir tebessümle Demirel'e baktı. Demi-
rel'in ANAP sıralanna, "Çogunluk gru-
bunun mensubu sayın milletvekilleri"
diye hitap etmesi dikkat çekti.
Başkan Erdem, Demirel'e yerinden
laf atan milletvekillerine, "Hükümet ce-
vap verecek" uyansında bulununca,
DYP lideri fırsatı kaçırmadı:
"Hükümet cevap veremeyecek..."
Demirel, erken seçim için "hodri
meydan" dediklerini anımsatarak
sordu:
"Kırkpınar'dan davulcu mu getire-
lim?"
CUNEYT ARCAYUREK
YAZIYOR
Korkmayan Beri Gelsin
ANKARA — Bütçe görüşmelerinin son günü, sabah. Mec-
lis koridoriarında daha çok gazetecilerle görevli bürokrat-
iar ayaklannı sürüyerek dolaşıyoriar. Bir bezginlik, bir istek-
sizlik.
Genel kurul salonu yine boş. Ön sıralarda kimi milletve-
killeri, yüzleri TV kameralarına dönük, kürsüdeki konuşma-
cıyı dinliyorlar mı dinlemiyorlar mı belli değil.
Kürsüdeki konuşmacı cümleleri zorfayarak ANAP iktida-
rını savunuyor. Olumsuz bir on yılı on yıl öncesinden örnek-
lerle halkın gözünden kaçırmayı deniyor.
Doyurucu hareketlerden yoksun bütçe göruşmelerini İnö-
nü'nün Irak gezisini anlatacak konuşmasıyla, Demirel'in kür-
südeki iki saatinin canlandıracağı umudu çoğunlukta.
Bir yıl boyunca devlet yönetiminin ana çizgilerini, ekono-
mik ve sosyal yaşantıdaki beklentileri içeren 1991 bütçesi;
Meclis'e 104 trilyon gekji. Komisyonda 105 trilyona çıktı. Ge-
nel kurulda 101 trilyona indi.
Bu rakamların dışında uzmanı, uzman olmayanı bu büt-
çeyie yaşantımıza olumlu yansımalar öngörmüyordu. Zaten
halkımız da 1991 yılından umudunu kesmişti.
Kamuoyu araştırmacılığında deneyimli PİAR'ın aralık ayın-
da yaptığı anketin sonuçlan şöyle: Halkımızın yüzde 48.9'u
1991 yılının, 1990'a oranla "daha kötü geçeceğini" söylü-
yor. Yüzde 10.9'u "aynı katacak" diyor. "Daha iyi olacak"
diyenler, ANAP'ı destekleyenlere eşit: Yüzde 22.6. Yeni yılın
nasıl geçeceğini "bilmediğini" söyleyenler ise yüzde 17.6.
Ne var ki PİAR daha çarpıcı bir sonuç çıkarabilirdi. Ra-
kam değertendirmeyi kişilerin sağduyusuna bırakmadan ye-
ni yıt "daha kötü olacak" diyenlerie "koşullann aynı
kalacağına" inananları toplayabilir, ülkeye genelde daha
şimdiden yüzde 59.8 karamsarlığın egemen olduğunu du-
yurabilirdi.
Karamsarlık TÖ'yü korkutabilir mi? Hayır!
Halkın 1991'den umudunu kestiği ANAP iktidannı ilgilen-
dirir mi? Kuşkusuz yine hayır! Devlet yönetimindeki kural-
lan, hatta anayasa
Ulkeyi boş
kararnamelerle ve
sorumluluk altına
giren bakanlara ulusal
konularda yeterince
bilgi vermeden yıllardır
tek başına yönettiğini
övünerek ilan eden
TÖ'nün buyruğunda
olanlar, İnönü'yü bir
diktatörle görüşîüğü
için suçluyorlardı.
buyruklarını çiğne-
diğini yineleyerek
hiçbir şeyden kork-
madığını kanıtlama-
ya çalışmak, TÖ'-
nün dünkü son ma-
rifeti.
Ülkeyi "boş
kararnamelerle" ve
sorumluluk artına gi-
ren bakanlara ulu-
sal konularda "yete-
rince bilgi
vermeden" yıllardır
tek başına yönettiği-
ni övünerek ilan
eden TÖ'nün buyru-
ğunda olanlar, Irak
gezisini anlatan İnö-
nü'yü dün "bir dik- — — — — — — — — — ^ ~
tatörle görüştüğü" için suçluyorlardı.
ANAP Grup Başkanvekili Raşit Daldal'ın sataşmaiannı
İnönü, TÖ ile Akbulut'un Bağdat'a koşa koşa gittiği günler-
deki Irak rejimiyle, bugünkü rejim arasındaki farkı sorarak
yanıtlıyordu. Diktatörlükse, SHP lideri pek çok kez açıkla-
mıştı, Saddam'ın değişik düzeni Türkiye'de yasanıyordu.
Demirel'in benzetmesiyle TÖ'ye bağlı TRT ile Saddam'ın
TV'si arasında ayrım yapılabilir miydi?
Bugün işlerine böyle gelir, ona göre konuşurlar. Ertesi
gün, bir gün önceki söylediklerinin tam tersini resmen açık-
lamak gerekir, öyle davranırlar. TÖ de böyle, ANAP grubu
sözcüleri de. ,, t
Güzel'in TÖ dönemini, daha doğrusu TÖ'nün geroek-si-
yasal yüzünü ömeklerte anlatan irdelemelerine geçende kı-
saca değinmiştik. Basın, nedense Hasan Celal Güzel'in
MKYK toplantışındaki sözlerini yeterince yansıtmadı.
Başbakan TÖ'nün, Cumhurbaşkanı Evren'in hükümet iş-
lerine "müdahale etmesinden" duyduğu kaygı karışığı kor-
kuyla 82 Anayasası'nı kendine göre nasıl yorumlattığını
HCG, MKYK toplantısında ANAP'lılara, belki gözleri açılır
diye anlatıyor.
Başbakanlık Müsteşan Hasan Celal Güzel, ikide bir Köşk'-
te. Evren'in hukuk uzmanlanyla anayasada cumhurbaşkan-
iarının görev ve yetkilerini tartıştyor. Güzel'in anlattığına göre
Başbakan TÖ, örneğin bakanlann, müstesartarın, yüksek
bürokratların Çankaya'ya çıkmasına, bilgi vermesine fena
halde bozuluyor. "Nasıl çıkarlar" diyetepki gösteriyor. Çan-
kaya'ya konuk olduktan sonra tam tersi uygulamalara giri-
şiyor. TÖ, 6 yıl boyunca 82 Anayasası'na göre cumhurbaş-
kanlarının "protokol adamı" olduğunu savunuyor. Bugün
ise tam tersini...
HCG soruyor şimdi: "Anayasa aynı anayasa. Evren za-
manında parlamenter demokrasi yürürlükteydi de yarı baş-
kanlık sistemi bugün birden bire nasıl gecerli oldu?"
Mantığın ve sağduyunun zoriadığı soruları yanıtlamaz TÖ.
Ya ne yapar? Irak'tan "korkmadığını" yineler, ama sa-
vunmamız için "yanımızda NATO'nun bulunmasını" zorunlu
görür.
P A B T İ L E B D E N
Sine-i millete eleştiri
ANKARA (ANKA) — ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Metin Gürdere, Türkiye'nin içinde bulunduğu şartların
erken seçimi değil, seçimlerin normal süresinden 1 yıl
geriye bırakılmasım gerektirdiğini savundu. Metin Gürdere,
yaptığı açıklamadai sine-i millet konusunda SHP Genel
Başkanı Erdal İnönü'nün DYP lideri Süleyman Demirel'e
"süper bir manevra" yaptığını belirtti. ANAP'h Gürdere,
sine-i millet komisyonundan "sine-i millete dönme karan"
çıkmayacağını da öne sürerek "Zaten Türkiye, Körfez
kriziyle bunın buruna iken seçime gitmek affedilmez bir
hata olur" dedi.
ANAPta il kongreleri
ANKARA (ANKA) — Başbakan Akbulut"
tarafından hızlandınlan kongre sürecinde il
ve ilçe kongreleri iç içe yaşanacak. tlçe
kongreleri tamamlanan 16 il, kongre
hazırhğına başhyor. ANAP Teşkilat Başkan
Yardımcısı Ercan-
Vuralhan, ilçe
kongrelerinin en geç 28 ocak tarihinde
tamamlanacağını bu tarihe kadar yapılmak üzere 344
ilçeye daha kongre günü verdiklerini belirtti. Ercan
Vuralhan, geri kalan 150 ilçeye ilişkin çalışmalann da
sürdüğünü bildirdi. Vuralhan, başbakanın talimatları
doğrultusunda ilçe kongreleri tamamlanan illerde "il
kongre" hazırhklanna başlanacağını kaydederek "16 ilde
ilçe kongreleri tamamlandı. önümüzdeki haftadan itibaren
onlara il kongresi için gün vermeye başlayabiliriz" dedi.
Çevik kuvvet Danıştay'lık
tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Yeşiller Partisi ile
ban yurttaşlar, Türk hükümetinin NATO'da çevit kuvvet
istemesine karşı Danıştay'da dava açtılar. Dava
dilekçesinde kararm "haksız, yanlış ve keyfi" bir idari
tasarruf olduğu, anayasaya uygun olmadığı belirtilerek
yürütmenin durdurulması ve bu kararm iptaü istendi.
Yeşiller Partisi adına Genel Başkan Celal Ertuğ, Bursa'dan
Ayhan Yüksel, Izmir'den Nebahat Piscitelli ve Bodnım'dan
Ahmet Şükrü Filmer tarafından açılan davanın dilekçesinde
"Davalı Başbakanlık, yurdumuzu ve vatandaşları son
derece önemli bir ortama sokarken kamuoyuna açıklama
yapmıyor ve herkes şaşkınlık ve üzüntü içinde olaylan iç
ve dış basından takip ediyor" denildi.