Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURİYET/3
200 yayınevi, 100'e yakın dergi, okur peşinde
Islamcı >aym atağıHAKAN AYGÜN
ANKARA — tslamcı kesim
yayıncüık alanına da giderek
ağırhğmı koyuyor. Halen bu
alanda 200'e yakın yayınevi ile
100'e yakın aylık ya da haftalık
dergi çıkıyor. tslami kesimdeki
dergilerin toplam tirajı 150 bin
dolayında olduğu kaydediliyor.
lslami kesime yakın Tttrldye,
Zaman, Milli Gazete, Yeni Ne-
sil gazetelerinden başka yeni ya-
yınlann çıkabüeceği söyleniyor.
Nakşilerin önderlerinden Mah-
mut Esad Coşan'ın çevresinde-
ki kesimin günlük bir gazete çı-
karmak girişiminde olduğu öğ-
renildi. Bu grubun çıkaracağı
gazeteye "Milli Gazete'nin
alternatifi" olarak bakılıyor.
Cnma dergisinin de günlük ga-
zeteye dönüştüriileceği kaydedi-
liyor.
Vahdet, Cuma, Yörünge
1990'm tslami haftalık dergile-
ri olurken aylık dergilerin büyük
çoğunluğu ise dağıtım sıkıntısı
yüzünden beklenilen tiraja ula-
şamadı. Objektif, Ak-Doğuş ve
Yeryüzü dergileri en çok soruş-
turmaya uğrayan ve toplatılan
dergiler olarak göze çarparken
tslami çizgiyi benimseyen eski
ülkücülerin çıkardığı Yeryüzü
Dergisi 1990 aralık ayuıda "Da-
ha Türldyeü bir dergi" sloganıy-
la yayın yaşamına döndü. Bu
arada haftalık mizah dergisi
Çıngar da 1990'da yayına girer-
ken lslami kesimden hayli beğe-
ni topladı. Nakşibendüerin çı-
kardiğı aylık Panel Dergisi'nin
önümüzdeki yıl haftalık dergi
olarak yayımlanması düşünü-
lürken Zaman Gazetesi çevresi-
nin de yeni bir haftalık dergi için
çalışmalar başlattığı ifade edili-
yor. Iskenderpaşa cemaatinin
de haftalık bir dergi için uzun
zamandan beri hanrlık yaptığı
tslami yayın organlarına yansı-
yan haberler arasında.
tslamcı dergilerin önündeki
en büyük sorun olan "dağı-
tun"ın 1991 yıhnda asılması için
de çabalar yoğunlaşmış durum-
da. tslama dergilerden halen 10
kadarı bütün gazete bayilerine
ulaşabiliyor.
tslami dergilerin bir sıkıntılan
da umulan tiraja ulaşamamala-
n. Bu yüzden çoğu dergi kısa
ömürlü oluyor. "Am«tör" ça-
balarla çıkanlan bu dergilerin
sayısı tam olarak saptanamaz-
ken sayılarımn 100 civarında
oynadıkları ifade ediliyor. Bu
dergilerin toplam tirajlan ile il-
gili tahminlerde bulunmak da
çoğu dergi tirajını sakladığı için
olanaksu. 350-400 bin tirajdan
söz edenlere rastlaraak olası.
tslam, Kadın ve Aile ile Vah-
det dergilerinin Genel Yayın
Yonetmeni Recep Özkan, Is-
lamcı kesûnde "30-40 okunabi-
lir dergi" olduğunu söylüyor.
Bu dergilerin hepsinin tirajının
3-5 bin civarında olabileceğine
dikkat çeken özkan'ın hesapla-
nna göre lslami dergilerin top-
lam ayük tirajı 150-200 bin ci-
vannda.
tslamcı kesimin yaymcılık
alamnda 1990'la birlikte getir-
diği en büyük yenilik ise tslami
çizgi romanlar oldu. "lth«l"
kahramanlar Teksas, Tommiks
ve diğerlerine alternatif olarak
çıkanlan bu çocuk çizgi roman-
lannın ilki MiUi Gazete ve Vah-
det dergilerinde uzun süredir ya-
yımlanan "Gazeteci Mehmet"
oldu. "Gazeteci Mehmet'in ilk
maceralan ise "lslami cihaf'ın
sürdüğü Afganistan'da geçti.
Kahramanlann tslami giysiler
içinde olduğu ve sürekli dini me-
sajların verildiği "Gazeteci
Mebmet'i "Bizim kahraman-
lanmız" olarak lanse edilen ve
"Haçlı saldınlanna karşı tslami
savuoduklan"na dikkat çekilen
"Sdahaddin Eyyubi, Kılıçasian,
Alpaslan" ve "Snnguralp" ile
"Yunus Emre"nin çizgi roman-
ları izledi. Kültür Bakanlığı da
Alpaslan başta gelmek üzere
1990 sonunda çesitli Türk kah-
ramanların çizgi romanlannı
yayımlamaya başladı. Bu çizgi
romanlarda "tslami öğelerin"
vurgulanması da dikkat çekti.
1990'da dini yayıncılıkta dev-
letin de büyük desteği artarak
sürdü. Diyanet lşleri Başkanlı-
ğı ve Diyanet Vakfı, çıkardığı,
tirajlan milyonlarla ifade edilen
gazete ve kitaplarla "dini yay-
gın eğitim" verdiler. Diyanet lş-
leri Başkanlığı geçen yıl Diyanet
Gazetesi'ni 1 milyon 390 bin,
Diyanet Çocuk Dergisi'ni 737
bin, Diyanet Dergisi'ni 25 bin
bastı. Aynca Diyanet Vakfı ile
Diyanet tşleri Başkanlığı her yıl
40'ın üzerinde çeşitli kitap ya-
yımlarken bu kitaplann baskı
sayısı da yılda 600-700 bine ula-
şıyor.
Karla gelen su ıımuduHaber Merkezi — Kurak ve
sıcak geçen, başta lstanbul ol-
mak üzere büyük kentlerde
"kerbela" korkusu yaratan
1990 yılı, son günlerde "kara-
kış" ile veda ediyor.
Geçen hafta başlayan ve yur-
dun büyük bölümünde görülen
kar yağışı, soğuk hava ve sis et-
kisini sürdürüyor. lstanbul'da
da önceki geceden bu yana ara-
lıklarla yağan kar, meteoroloji
uzmanlannın "ender olarak
göriilür" dedikleri gök gürleme-
si ve çakan şimşekler eşliğinde
devam ediyor.
tstanbol'da önceki gece saat
23.00 sıralannda başlayan kar
yağışı, kentte yaşamı olumsuz
bir biçimde etkilemesine karşın
sevinçle karşılandı. Susuz bir yıl
geçiren lstanbullular için kar, su
sıkıntısının sona ereceğinin ha-
bercisi gibi görüldü.
Dün de aralıklı olarak suren
yağış sonucu kar kalınhğı ken-
tin ytiksek semtlerinde 5 santi-
metreye kadar yükseldi.
Yoğun kar bazı caddelerde
trafiğin aksamasına neden oldu.
lstanbul Büyükşehir Belediyesi
Yol Bakım Müdürlüğü'ne bağ-
lı "Kriz Merkezi" kentin ana
caddelerinde tuzlama yapü.
tstanbul'daki çalışmalara 500
kisiljk bir ekip, 17 greyder, 4
dozer ve 30 kamyon katıldı.
Kriz merkezi ekiplerinin çalış-
maları özellikle Hacı Osman
Bayırı, tstinye ve Şişhane yoku-
şu, Piyale Paşa, Taksim, Gü-
müşsuyu, Maçka yokuşu, Kâ-
ğıthane ve Ümraniye gibi kritik
noktalarda yoğunlaştı.
tstanbul'da kar yağışı ile ha-
va sıcaklığının düşmesi üzerine
kaloriferlerin yakıiması iie ilgi-
li yeni ısı dereceleri de belirlen-
di. Büyükşehir Belediyesi'nden
yapılan açıklamada, evlerin
oturma ve çaüşma odalanyla sa-
lonlannda ısının 22 derece, hol
ve yatak odalannda 20 derece,
banyolarda 15 derece olması ge-
rektiği belirtüdi. Atölye, dük-
kân ve mağazalarda ısının 20
derece olması gerektiği kayde-
dildi.
Yurttaşlar yağrnur ve sel fe-
laketiyle, kar, tipi, fırtına gibi
yoğun kış şartlarıyla mücadele-
ye karşı oluşturulan 530 06 96,
530 06 98 ve 530 05 18 numara-
lı telefonlara başvuru yapılabi-
lecek. Bu merkezlerin bölge te-
lefonlan da şöyle:
Mecidiyeköy Boğaz: 121 18
60-67, Edirnekapı Eminönü:
576 69 30 ve 577 22 62,
Bostancı-Kadıköy 33493 50 ve
334 59 17, Çağlayan: 130 18 13
ve 131 80 37, Yenibosna: 551 31
20 ve 552 00 83, Kartal Malte-
pe: 352 46 80 ve 371 70 74, Te-
mizlik şantiyesi: 577 67 67
Meteoroloji yetkililerinden
alınan bilgiye göre tstanbul'da
kar yağışı bugün de arahklarla
sürecek. Bölgeyi etkileyen so-
ğuk hava dalgası ise yanndan
i- -/-•
lstanbttllnlar, bu yıl kar yağışını sevinçle karşdadılar. Çiinkii gökten yağan beyazuk, musluktan akacak suları da mujdeliyordu.
itibaren etkisini yitirmeye baş-
layacak ve hava sıcaklığı arta-
cak.
Çarşamba ve perşembe günü
ise lstanbul ve Marmara'nın
öteki kesimlerinde yoğun sis gö-
nilecek. önceki gece hava sıcak-
lığırun sıfır dereceye kadar düş-
tüğü tstanbul'da son 24 saat
içinde metre kareye 19 kilogram
yağış gerçekleşti.
lstanbul'da yapay yağış sağ-
lamak için bulutlan tohumlama
çalışmalan da devam ediyor. İS-
Kt'den yapılan açıklamaya gö-
re hava koşullannın uygun ol-
ması nedeniyle dün saat 11.55'te
havalanan uçak, Terkos ve Bü-
yükçekmece baraj havzaları
üzerinde 114 dakika süreyle to-
humlama yaptı. Uçak, saat
14.35'te havaalaruna geri dön-
dü.
Kar ve gök gtirültüsti
lstanbul'da kar yağışı ile bir-
likte gök gürlemesi ve şimşek
çakması "ender olarak
görülen" bir olay diye nitelen-
di. Meteoroloji yetkililerinin
verdiği bilgiye göre yerin sıcak-
lığını koruduğu bir dönemde
CBB adı verilen bulutlann an-
sızın bastırmasıyla oluşan yağış
ve soğuk hava, gökgürültüsü-
nün de kaynağı oluyor.
Yetkililer, muson ikliminin
hâkim olduğu yerlerde, yağ-
murla birükte gerçekleşen gök
gürlemesinin, özellikle Türki-
ye'de, yağmur yerine karla bir-
likte görülmesinin şaşkınlık ya-
rattığını belirtiyorlar,
Balkanlar'dan ve Orta Akde-
niz'den gelen soğuk ve yağışlı
hava, yurdun büyük bölümün-
de etkisini sürdürüyor.
Bursa'da önceki gece başla-
yan kar yağışı, aralıklarla de-
vam ediyor. Kent merkezinde
kar kalınlığj 8 santimetreye yük-
seldi.
Uludağ'da ise dün sabah sa-
atlerinde 65 santimetre olan kar
kalınhğı, öğleye doğru 85 san-
timetreye ulaştı. Meteoroloji
yetkilileri, dağda havanın sisli
olduğunu, görüş mesafesinin 50
metrenin altma düştuğünü be-
lirttiler.
ANKARA ~
Hava bu
yıldaha
temiz
1990'da Ankara'da 50
bin konut doğalgaza
geçti. Böylece geçen yıla
göre 20 bin ton daha az
kömür kullanıldı.
Havaların ortalama
kükürtdioksit yoğunluğu
geçen yılın 1 kasım-24
aralık dönemine göre
yüzde 17 azaldı.
ANKARA (AA) — Baş-
kentte bu yıl hava kirliliğine
yol açan yoğunlukların, geç-
miş yülara oranla oldukça dü-
şük seviyelerde kaldığı bildi-
rildi.
Büyükşehir Belediyesi'-
nden yapılan açıklamaya gö-
re bu durumun, hava kirlili-
ğinin önemli bir nedeni olan
sıcaklık terselmesinin çok sık
ve önemli kalınlıklarda oluş-
masına rağmen gerçekleştiği
belirtildi.
Isınma döneminin başlan-
gıç tarihi olarak kabul edilen
1 kasımdan itibaren, 1989 yı-
hnda 25 gün, ortalama 192
metre kalınlıkta görülen ter-
'selrhe tatiakası, bu yıl 38 gün
•?ve ortalama 277 metre kalın-
lıkta oldu. Buna karşın, ha-
va sıcakhğı da geçen yıhn ay-
nı dönemine göre iki kat da*
ha yüksek seyretti. Hava sı-
cakhğının yüksek olması da
Ankara'da 50 bin ton daha az
kömür yakılmasına yol açtı.
1989 yüında ısınma amacü
doğalgaz dönüşümünün 5 bin
konut dolaylannda olmasına
karşm, 1990 yüında bu rakam
50 bin konutu aştı. Bu da ay-
nı dönem itibanyla 20 bin
tonluk daha az kömür ve sıvı
yakıt kullanılmasını sağladı.
Ortalama kükurt dioksit
yoğunluklan, 1 kasım - 2 ara-
lık tarihleri arasında 1989'a
göre yüzde 17 daha düşük se-
viyede gerçekleşti. Partikül
madde yoğunluğu ise 1988 ile
aynı, 1989 yüına göre ise yüz-
de X. daha az oranda
görüldü.
Ankara Büyükşehir Beledi-
ye Başkanı Murat Karayalçm,
Ankaralılann bu yıl, geçmiş
yıllara oranla daha temiz ha-
va soluduklannı belirterek
şunlan söyledi:
"Bunnn nedenleri, yoğun
olarak yüriittügümüz doğal-
gaz dönöşüm çalışmalan, ya-
kıt ve yakma denetimleri, egi-
tbn çalışmalan ve tabii ki rae-
teorolojik koşullann uygun-
luğudur. Biz, doğalgaz, ithal
kömür gibi enerji işletmecili-
ği önlemlerinin ötesinde, ya-
lat ve yakma denetimkruıi de
yoğun olarak yürütmekte-
yiz."
| 'MİLLİ ÇAĞDAŞ FOLKLORİK BALE^ HUZURSUZLUĞU DEVAM EDİYOR
Devlet opera ve balesinde soruşturma
!Sanat kurulu toplantısında 'folklorik bale'
projesine baskı altında imza attıklarını
;söyleyen bale müdürü, sanatçı temsilcisi ve
başöğretici imzalarını çektiklerini genel
;müdüre ilettiler. Tekin, Uyanık ve Sargın
ihakkında soruşturma başlatılacak.
; ANKARA (Cumhuriyet Bü-
'• rosu) — Ankara Devlet Opera
! ve Balesi'nde "Milli Çağdaş
' Folklorik Bale" huzursuzluğu
; devam ediyor. Devlet Opera ve
; Balesi Sanat Kurulu, dün Genel
Müdür Erol Gömiirgen başkan-
lığında toplanarak konuyu de-
. ğerlendirdi. Sanat kurulu top-
. lantısında, "Adı heniiz belirlen-
meyen, "Folklorik bale" proje-
; sine baskı altıda imza attıkları-
i nı söyleyen bale müdürü Altan
Tekin, sanatçı temsilcisi Tacet-
tin Uyanık ve başöğretici Gülay
Sargın imzalarını çektiklerini
genel müdüre bir kez daha ilet-
tiler. Bunun üzerine Gömürgen
bu sanatçılar hakkında soruş-
turma başlatılacağını bildirdi.
, Sanat kurulu toplantısında,
Erol Gömürgen'in projeden im-
zalarını çekmek istediklerini
söyleyen sanatçılara "O halde
istifa edersiniz" dediği öğrenil-
di.
Bunun üzerine sanatçılann,
"Biz istifa etmeyiz, siz kontra-
tunıa iptal edersiniz" dediği bil-
dirildi. Toplantıda "Davullu-
zumah çalışmalann devam edip
etmeyeeeği" kesinlik kazanmaz-
ken, Gömürgen, çalışmalann
nasıl yürüyeceğini çalıştırıcı
Sonya Aslan'ın belirlediğini
söyledi.
Gömürgen, proje için kimse-
yi zorlamadığını savunarak,
"Benim baskı altında imza at-
tırdığımı ispatlasınlar görevim-
den istifa edeceğim" dedi. Gö-
mürgen, sanatçıları "Davullu
zurnalı" ders yapmaya zorla-
madığım da belirterek, "Bn tür
çalışmaya Sonya Hanım (Aslan)
karar vermiş, ben baleden anla-
mam, çiinkii baleci değiu'm, bu
nedenle eserin nasıl olacağı ko-
nusunda baskı yapamam" diye
konuştu.
"Milli Çağdaş Folklorik
Bale" diye bir kavramın litera-
türde olup olmadığının sorul-
ması üzerine Gömürgen, "Yok-
tur, olmayabilir. Bunlar hep
çarpıtılıyor, ben sanki bunlann
başuna geleceğini biliyonnuşum
gibi, 'Arkadaşlar yapacağımız
çalışmaya bir ad koyalım buna
folklorik bale mi, çağdaş Türk
adımlanyla bale mi, milli Türk
balesi mi diyelim? Ne diyelim?'
diye bir soru sordum, bu da ke-
sin açıklığa kavuşmadı. Durn-
mun sonımluları balenin başın-
daki insanlardı" yanıtını verdi.
"Bana zorla imza attırüdı"-
nın hesabını isteyeceğini söyle-
yen Gömürgen, "Arkadaşlan-
mızın savunmasını alacağız, ga-
yet normaldir, devlet memuriye-
tinde, hukuk müşaviıiiğiniiz, di-
siplin kurulumuz var, geregini
yapacağız" dedi.
Bale sanatçılan ise, "Halk
danslanna karşı olduklan gibi
bir imaj yaratümak istendigini"
kaydederek, "Biz halk dansla-
nna saygılıyız. Ancak bale ve
halk danslan iki ayn olaydır"
dediler. Sanatçılar, "Tttrk mo-
tifkriııi içeretı eserlere" de karşı
olmadıklanm belirterek, "Biz
bu tür çalışmalan zaten yapıyo-
ruz, ancak bunun için bize ön
bir folklor dersi verilmesine
karşıyız" diye konuştular.
öte yandan projenin başlan-
gıçta "isteğe bağlı" şekilde ha-
zırlandığı öğrenildi. Genel mü-
dürlüğün isteği üzerine, geçtiği-
miz aylarda, özellikle bale bö-
lümünü bitirip de Devlet Ope-
ra ve Balesi sınavlarını kazana-
mayan insanlartn istihdamı"
için düşünülen proje için çağn-
da bulunulduğu ancak hiç kim-
senin bu çalışmada yer almak is-
temediği belirtildi. Bunun üze-
rine Genel Müdür Gömürgen'-
in Sonya Aslan'ın gorevlendir-
diği ve balenin içinden eleman-
lar seçüerek bir "folklorik bale"
biriminin oluşturulması yönün-
de karar ahndığı öğrenildi.
Öte yandan, Kültür Bakanı
Namık Kemal Zeybek'in "Ope-
ra ve bale içinde yerli eserlere
daha fazla yer verelim" yönün-
deki görüşünün de bu birimin
oluşturulmasında ağır bastığı
ifade edildi. Gömüngen, proje-
nin tamamen kendi düşüncesi
olduğunu ve bakanlıkça da
onaylandığını belirtirken, Kül-
tür Bakanlığı Müşteşar Yardım-
cısı Ertan Attaban, "Bakanlığın
istemediği bir şey yapılmaz, el-
bette ki bakanlığın görüşü yö-
nünde hazırlanır" dedi.
Bu arada, AA'nın haberine
göre, Devlet Opera ve Balesi ta-
rafından davul-zurna eşliğinde
hazırlanan "Türk Adımlı Bale"
gösterisinin müziklerini hazırla-
yacağı açıklanan Rengin Gök-
men, kendisinden somut bir şey
istenmediğini söyledi.
Eseri sahneye koyacağı açık-
lanan Sonya Aslan ile sadece
ayaküstü sohbet ettiğini ve yar-
dımcı olup olmayacağı sorusu-
na olumlu yanıt verdiğini kay-
deden Gökmen, "Konu ve sah-
neye ilişkin olarak bana hiçbir
şey söylemedi. Eserin 6 martta
sahneleneceğini ve Aram Haça-
turyan'ın 'Gayanah' bale müzi-
ğinden yararlanıp yararlanama-
yacagımızı sordu" diye konuş-
tu.
Gökmen, şöyle devam etti:
"Ermeni besteci, Hacatur-
yan'ın eseri Türk ve Ermeni
motifleri taşıması açısından
Sonya Hanım tarafından seçil-
miş olabilir. Yalnız canlı miızik
yapdarak, 6 martta yetiştirikbi-
leceğine inanmıyorum. Belki
müziği banttan kullanacaklar."
DUN1ADA BUGUN
ALJSİRMEN
İnönü-Özalİsmet İnönü'yü 17 yıl önce bugün yitirmiştik. 17 yıl önce
yitirdiğimiz yalnızca Kurtuluş Savaşı'nın büyük askeri, Garp
Cepnesi Komutanı, Lozan'da Türkiye'nin temsilcisi değildi.
Ardından koca bir tarihi sürükleyerek dünyamızdan göçen
kişi, aynı zamanda Atatürk ile birükte Türkiye Cumhuriyeti1
nin simgesiydi.
İsmet Paşa'yı yaşarken çok eleştirdiler. Bu eleştiriler hem
sağından geliyordu hem de solundan. Sağından eleştiren-
ler, onun laikliğin. cumhuriyet devrimlerinin simgesi oiması-
nı içlerıne sindiremiyorlardı. Solundan eleştirenler ise İsmet
Paşa'nın yaptıklarını az buluyorlar, onun o günün Türkiyesi:
ni yaratmış olması ile yetinmeyip yarınların Türkiyesi'ni ya-
ratmadığı için ona kızıyorlardı.
inönü'nün ölümünün üzerinden 17 değil, 10 yıl geçince
onun da simgesi olduğu Türkiye'nin ne denli önemli bir ka-
zanım olduğunu anlamaya başladı herkes.
Ama artık 17 yıldır İnönü yok. Uluslar geçmişlerine ağla-
mak ve yakınmakla varmazlar bir yere. Geçmişe ancak onu
değerlendirip gelecek ile projeksiyonlarımızı yapmak için bak-
mak gerek.
İnönü'nün kişitiğini irdelerken Türkiye'de çağdaşlaşmanın
çizgisini de görmemiz kolaylaşır.
İsmet İnönü, parçalanmakta olan bir imparatorluğu, çök-
mekte o(an bir düzeni kurtarmak için, cepheden cepheye ko-
şan subaylar kuşağındandı. Ve bu subaylarm en önemli öze(-
liklerinden biri de yalnızca silahlannı değil, kafalarını kullan-
mak geregini de duymuş olmaları, yalnız savaşla değil, kûl-
türle de yoğrulmak istemeleriydi.
Onlar, çağdaşlığı ve çağdaşlığın kendi dönemlerindeki tek
mümkünü gibi görünen Batı uygarlığını yakalamaya çalışı-
yorlardı, nerede olurlarsa olsunlar.
İsmet inönü'nün yaşamının en ilginç olaylarından biri de
kendisinin çok sesli müziğe duyduğu yakınlıktır.
İsmet İnönü'nün viyolonsel dersi aldığını okuduğumda,
konserlerde resimlenni gördüğümde hep bir soru takılırdı ka-
fama:
"Nasıl olmuştu da ömrü cephelerde geçmiş bir Osmanlı
subayı, daha sonra da cumhuriyet kurucusu, çok sesli mü-
zik ile böylesine yakın bir ilişki kurabilmişti?"
Daha sonra İsmet İnönü'nün yaşamı ile ikjili yapıtları okur-
ken öğrendiğim gerçeği, İsmet Paşa çok sesli müziğe yöne-
len yolu ilk kez Yemen seferine gittiğinde bulmuş, Batı mü-
ziği ile ilk kez orada tanışmıştı. Orada Fransızlardan kalan
taş plakları dinleye dinleye alışmıştı bu yeni müziğe İnönü.
İsmet İnönü Doğu'da, Doğu'nun en geri bölgelerinden bi-
rinde bile Batı'nın çağdaş yanını yakalamıştı. Ve Batı'ya kar-
şı savaşırken de Batı'nın iki yüzünü birbirinden ayırmayı,
emperyalızmte savaşıp çağdaşlığa sarılmayı bilen kuşaktandı
İnönü.
Batı'nın çağdaş yanını Doğu'nun en geri diyarlarında ara-
yıp bulan adamın, tek adamlıktan, çok partili rejime geçme-
sinde şaşırtıcı bir yön yoktur.
İnönü'nün yaşamını düşünürken, arada aklıma Özal'lar
hakkında okuduklarım takılıyor. Turgut Bey'in petro-dolar m ^
yarderi, şeriatçı biraderi Korkut Bey ise İnönü'nün tam terst-
ne bir grafik çizmiş. O Batı'da, ABD'de-Mormonları görerek
tarikatçılığa sarılmış, tarikatçılığın kendi yolundaki önemini
kavramış. Özal'lar da tarikatçılığın önemini bitenler, onların,
Doğu'da Batı'nın çağdaş kurumlannı yakalayan İnönü'nün
tersine, Batı'da Doğululuğa yönelmelerini gülümseyerek iz-
lemişlerdır hep.
Laik devtetin kuruculanyla, laikliğin karşrtlan arasındaki kar-
şıtlık budur iste. Birinciler yirminci yüzyılın başlarında çağ-
dışı bir dünyada bile çağdaşlığı aramışlar, ikinciler ise yirminci
yüzyılın ikinci yansında çağdaş bir dünyada çağdışılığa gi-
den yolu bulmuşlardı.
Tek adamlıktan çok partili yönetime geçişin simgesi olan
ad iie çok partililikten tek adamlığa geçmeye çabalamanın
simgesi olan ad arasındaki farkın nereden kaynaklandığını
şü iki olaydan daha iyi gözier önüne serecek ne olabilir der-
siniz?
KISA KISA
• Emlak Bankası'nı dolandırmaktan sanık işadamı Kemal
Horzum'un tahliye istemi dün reddedildi. Ankara 3. Ağır
Ceza Mahkemesi Horzum'un avukatlannın tahliye istemini
dosyanın karar aşamasına gelmesi nedeniyle reddederken
Emlakbank'tan da Horzum'un bankadan aldığı ancak
daha sonra ödemediği belirtilen kredi miktanna karşıhk
herhangi bir teminat yatırılıp yatırılmadığının da
sorulmasmı istedi.
• Şanlıurfa'da şeyhinin telkiniyle oğlunu keserek
öldürdüğü iddia edilen tbrahim Halü Altun'un
yargılanmasına devam edildi. 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
dün yapılan duruşmada Altun'un oğlunu keserken
kullandığı bıçağı satan Ahmet Abacı tanık olarak dinlendi.
Satıcı samğın söz konusu bıçağı kendisinden satın aldığını
doğruladı. Bir önceki duruşmada sanık Altun'un istediği
Adli Tıp raporu gelmediği için Altun'un lstanbul Adli Tıp
Merkezi'nde muayenesinin yapılabilmesi için duruşma ileri
bir tarihe bırakıldı.
• Ankara'daki misafirhanesine molotof kokteyli atılması
olayına karıştıklan iddia edilen ve yasa dışı örgüt üyesi
olduklan gerekçesiyle Ankara Devlet Güvenlik
Mahkemesi'ne sevk edilen 9 sanıktan 3'ü tutuklandı. 6 sanık
ise serbest bırakıldı. DGM'de yapılan sorgulamadan sonra
"Rahim Ağacık, Hasan Işık ve Hüseyin Ateş adli sanıklar
tutuklanarak cezaevine gönderildi.
• 11 Nisan '90 tarihinde Yeni Asya gazetesinde çıkan
"Konya Alçak Uçuş Üssü" ile ilgili haberden dolayı devlet
sırnnı ifşa ettikleri iddiasıyla yargılanan Abdülkadir Selvi
ve Yazı lşleri Müdürü Selahattin Aksakal tstanbul Devlet
Güvenlik Mahkemesi'ndeki dünkü duruşmada beraat
ettiler.
• Adalet Bakanlığı açık bulunan 250 kişilik 9'uncu
dereceli kadrolara smavla adli yargı hakim adayı alacak.
Başvurulann en son 11 ocağa kadar Ankara'da Bakanhk
Personel Müdürlüğü, tstanbul tzmir ve Konya'da
cumhuriyet başsavcılıklarına yapılacağı büdirildi.
• Trafik Yurdun çeşitli yerlerinde dün meydana gelen
trafık kazalannda 9 kişi öldü,3 kişi de ağır şekilde
yaralandı. Eskişehir-Bilecik karayolundaki kazada Erdal
Üneral, Hikmet Gürcan, Aksaray yakınlanndaki kazada
Ayhan lşkol, Zülfikar Kıhç, Muğla'mn Fethiye ilçesindeki
kazada Osman Karcı, Adana'nm Kozan ilçesinde Döndü
Pişkin, Trabzon'un Yomra ilçesinde Yunus Kurnaz,
Kayseri'de Selda Soytürk, Ağrı'da Melik Oğuz öldü.
• Aydın'da bir süre önce "Vali Recep Yazıcıoğlu ile
Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Sema Pişkinsüt arasında
gönül ilişkisi" olduğu şeklinde çeşitli kurum ve kişilere
gönderilen imzasız meİctup olayıyla ilgili soruşturmanın
sağlıklı yürütülebilmesi için Başhekim Pişkinsüt'ün
görevinden uzaklaştınldığı bildirildi. Pişkinsüt dün
yaptığı açıklamada "Soruşturmayı yürüten Sağlık
Bakanlığı müfettişleri tarafından gönderilen yazılı
tebligatta soruşturmanın selameti bakunından görevden
uzaklaştırıldığım belirtiliyor" dedi.
• Cinayet Doç. Dr. Fuat Özdemir'i boğarak öldürdüp
iddia edilen, Fuat Özdemir'in eşi Fatma özdemir'in
yargılanmasına Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam
edildi. Öğretmen Fatma Özdemir, dünkü duruşmada,
kocasını öldürdüğü yolundaki iddiaları kabul etmediğini
söyledi. Duruşma, tanıkların dinlenmesi amacıyla ileri bir
tarihe ertelendi.
• Gaziantep'te bir iplik fabrikasında yangın çıktı.
Kayacık Mahallesi'nde Mehmet Özüzümcü'ye ait iplik
fabrikasında çıkan yangına çatıdaki hurda plastiklerin
tutuşmasının neden olduğu bildirildi. Yetkililer zarann
150 milyon lira olduğunu söylediler.
• Aralannda Malatyaspor Kulübü eski Başkanı
Nurettin Güven ile iki kardeşinin de bulunduğu 2'si
tutuklu 4'ü gıyabi tutuklu, 6 sanıkla ilgili davaya devam
edildi. lstanbul 1 Numaralı Devlet Güvenlik
Mahkemesi'ndeki dünkü duruşma dosyadaki eksiklerin
tamamlanabılmesi için ileri bir tarihe bırakıldı. Sanıklar
"teşekkül halinde uyuşturucu kaçakçılığı" yaptıklan
iddiasıyla yargılanıyorlar.