14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 ARALIK 1990 HABERLER CUMHURÎYET/3 Gökyüzüuçaklara tlar geliyor THYdünya42.'siHavayolu ulaşım talebindeki hızlı büyüme, yabancı hava- yolu şirkeüerinin Turkiye'ye olan ilgisini arttırdı. THY, bu şir- ketlerle rekabet edebilmek için orta ve uzun menzilli Airbus uçaklannın sayısını 13'e çıkarttı. New York, Tokyo ve Mos- kova'nın da aralannda olduğu şehirlere sefer başlatan THY, bu yıl içinde 39 ayrı ülkede 55 uçuş noktasına tarifeli seferler- düzenlemeye başladı. Önümüzdeki dönem içinde sefer düzen- lenmesi planlanan ülkeler arasında Avustralya, Kanada, Po- lonya ile Hong Kong da bulunuyor. THY, tasıdığı yolcu sayısı açısından 1989 yılında Avrupa'- daki 21 havayolu arasında 11., dünyadaki 189 havayolu ara- sında ise 42. sırada yer alıyor. 1989 yılında uçaklann kalkış oranı bakımından Avrupa havayollan arasında iç hatlarda 4., toplam tarifeli seferlerde ise 6. sırada bulunuyor. 1989 yüı top- Vam gelirleri 1 trilyon 25 milyar lira olurken, bunun 741 mil- yar lirasının döviz karşıhğında oluştunılduğu bildirildi. Havacılık şirketleri, havayolu trafiğindeki sıkışıklığı çözmek için gö zlerini Doğu-Batı yakınlaşmasına çevirdi. Şirketler, askeri hava koridorlannın artık sivil koridorlara eklenebileceği görüşünde. TAYFUN GÖNÜLLÜ ANKARA — Kara trafığinde yaşanan kördüğüm, havaya da sıçradı. Havacılık şirketleri, ha- vayolundaki trafik sıkışıklığını çözmek için "rota"lannı Doğu- Batı yakınlaşmasına çevirdiler. Şirketler, sivil hava koridorlann- dan ayn olan askeri hava kori- dorlarının bir bölümünun ken- dilerine devredilmesinin günde- me geldiğini belirtiyorlar. Doğu- Batı banşının doğmasıyla birlik- te askeri amaçlı kullanılan uçak- lann sayısında azalma olacağı, bunun da sivil havacılığın işine yarayacağı savunuluyor. Askeri hava koridorlannın si- vil koridorlara eklenme olayının önümüzdeki yıl Uluslararası Si- vil Havacılık Örgütü'nün gunde- mine gebnesi bekleniyor. lngiliz Aircraft şirketinin tek- nik sorumlusu Alan F. Lee, "Dogu-Ban ısuımasından dofaryı askeriyeye aynlan hava koridor- laruta eskisi kadar ihtiyaç ouna- yacağı için o kbridortar da sivil hava trafiğine açılabilir. Zaman- la bansın geUşmesi hava kuvvet- kriadeki uçaklann azalmasına yol açacak. Bu da sivil havacılı- ğın kullanacagı hava sahasuun genişlemesi demektir" dedi. Ko- nunun Avrupa günderninde ol- duğunu ve havacılık şirketleri arasında konuşulduğunu belir- ten Lee, "Ancak şu anda ne so- nuca varüacagı kODUsunda kim- se bir şey söyleyemez" dıye ko- nuşuyor. Merkezi Kanada'da olan Uluslararası Sivil Havacıhk ör- gütü'nden bir yetkili ise konu- nun henüz Sivil Havacüık örgu- tü'ne yansımadığını söyleyerek Doğu-Batı yakınlaşması sonu- cunda ortaya çıkan yeni oluşu- mun Sivil Havacüık örgütü'nün gündemine önümüzdeki yılda gelebileceğini kaydediyor. Doğu-Batı yakınlaşması her ne kadar hava trafiğine bir ra- hatlama getirebileceği konuşul- sa da sorunun köklü çözümü ol- madığı da uzmanlar arasında tartışılıyor. Sivil havacüıkta uçak sayısı- run artışı, uçaklann yönlendiril- mesindeki çok buyuk problem- lerin olması, özeÜikle de Orta Avrupa'da bu sorunun üst dü- zeylere varması yetkilileri endi- şeye sokuyor. Bütün bu olum- suzhıklann yanı sıra dünyadaki ekonomik bunalınun, yakıt fı- yatlarındaki artışın ve en sonun- da da Körfez krizinin buna ek- lenmesiyle havacılık fırmalarını acil onlemler almaya yöneltiyor. Bu arada uçak kazaları ve tüm dünyadaki havacılık şirketleri- nin ortak sorunu olan "rötar" sorunu da konunun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Havaalanı merkezterinin ya- rattığı trafik yoğunluğu ise da- ha büyük bir sorun. Lee, hava trafiğinin yarattığı yoğunluktan öte büyük hava merkezlerinde- ki trafik probleminin daha faz- la olduğunu belirtiyor. Ancak Lee, bu problemi çözmek için yeni teknokıjüenn geliştirüdiğini söylüyor: "Ucagın nonnal trafik kori- dorunu knUaomayıp termiaak kadar takip ederek getirebOecek yeni sefer sistemleri gelistirudi. DotayıayU uçak o kaJabahk ko- ridora gjrmedcn kendi yolunu havaalanına kadar bulaMUyor. Dobryısıyla bir aalamda korido- run yolunu azalüyor." Havacıhkta bazı tehlikelere karşı düşünulen önlemlerin her zaman istenilen sonucu verme- yeceğini de kaydeden Lee, hava- da olan uçak sayısının azaltıl- ması, daha büyük uçaklann kullanılması gerektiğini belirtti. Fatih Yetiştirme Yurdu'nda kalan gençler tekrarsokağa terk edildi Son dıırakFatih Yetiştirme Yurdu'nda kalan 30'dan fazla genç, yurdun yer değiştirmesi sırasında sokakta kaldı. Yaşları 15-22 arasında değişen gençlerden bazılan başka illerdeki yurtlara gönderildi. Bazılarıysa hâlâ sokakta. e sokak AYŞE YILDIR1M Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na bağh ts- tanbul Fatih Yetiştinne Yur- du'nda kalan 30'dan fazla genç bir ay sokakta bırakıldı. SHÇEK Başkanı Melih Gök- çek'in emriyte şimdi başka iller- deki yurtlara gönderilmeye baş- lanan çocuklarm bazılan, git- tikleri illerde yurtlara alınma- dı. 20'ye yakm çocuk gönderil- meyi beklerken, bazılan da Is- tanbul'da okuduklan için baş- ka illere gönderümemeleri için SHÇEK'ye yeniden başvunıda bulundu. 1983 yılında dönemin Cum- hurbaşkanı Kenan Evren tara- fından açılışı yapılan Fatih Ye- tiştinne Yurdu, vakıflarla olan sözleşmesi dolduğundan bir ay önce Fatih Medresesi'nden Ba- tarkoye taşındı. Bu sırada yurt- ta kalan 21 çocuğun reşit olma işlemleri yapılarak yurtla ilişki- lerinin kesilmesi istendi. 16 ço- cuğun ise yurda ara sıra uğra- dıklan veya terk ettikleri gerek- çe gösterilerek kayıtlan kapatıl- dı. 23 çocuğun da başka illere tertibi yapıldı. tssiz ve kalacak yerleri olma- dan bir anda kendilerini sokak- ta bulan gençler ise bosaltılmış olan eski yurüan Fatih Medre- sesi'ne sığındı. Bu gençler kınk dökük ve pislik içindeki med- resede aç ve soğuk içinde yasa- maya çalıştı. Melih Gökçek, Is- tanbul Bölge Müdürü Cuma Yavuz'a yaptıklan başvurular- dan uzun süre cevap alamayan gençler için olayın basında du- yulmasından sonra tekrar yurt- lara kayıtlanmn yapılması için talimat vevdi. Bu talimattan sonra da 1 haftadan daha faz- la bir süre hiç bir işlem ya- pılmadı. Bu süre içerisinde polis tara- fından gözaltma alınma olayla- n oldu. Sokakta kalan başka gençlerle çıkan sürtüşmelerden yaralanmalar oldu. Çoğu, an- ne babasımn olup olmadığını bile bilmiyor, yurt ve yuvalar- da büyümüşler. Çetin "Çocuk boy aüyor, kemen diyoriar ki *Senin yaşın doldu'. KimH«i oo- lar verdiii için istedikkri yaşı yazabiliyorlar" diyor. Çetin'in iki kimliği var ikisinde de yaşı farklı gösterilmiş. Doğan, şim- di 20 yaşında ama 4 yıl önce 16 yaşındayken yurtla Uişiğini kes- mişler. O da kendisine, tüm başvurulanna rağmen iş bulun- madığı için yurtta kaçak olarak kalıyormuş, bu arada "Gasp iş- krine de kanştun" diyor. Yurt- tan atıldığı sırada sokakta üşü- memek için yurttan aldığı bat- taniye yüzunden 3 ay hapis yat- mış. Ilker, henüz 15 yaşında, yurt- ta yediği dayaklan anlatırken kalan izlerini gösteriyor. Sağ bacağı hâlâ şiş ve bereli, "Öf- retmen çajr airaayı anuttam di- ye yere yaünp tekmeiedj n diyor. Murat, askere gidip gelmiş, yurtta kaldığı sırada çalışıyor- muş, sigortası da varmış ama geldiğinde yurdun dağıldığını görmüş, içeride kalan parasını almak istemis, vermemişler. "Bana 'Sen askere git, gel taz- minaünı da veririz, sana iş de buluruz' dediier, şimdi hiçbir sey alaBuyonun. Bari iş batsVn- lar" diyor. SHÇEK'den görüştüğümüz yurtlardan sorumlu müdür Ca- hit GiUtekia şu anda sokakta hiç çocuk olmadığuu söyledi. Kendilerinin gerekli işlemleri tamamladığını ve çocuklann bir iş bulana kadar bir yurda yerleştirildiklerini anlatan aynı yetkUi, bir ay boyunca çocuk- lann nerede ve nasıl kaldıkla- rından habersizdi. Sorunı^ls- tanbul îl Müdürü'yle görüsece- ğini ifade ederek mutlaka bir iş bulunacağmı şimdiye dek yurt- larda kalan 2 bin çocuğu bir işe yerleştirdiklerini 1.500 kişinin de sırada beklediğini sözlerine ekledi. SaL gününden itibaren Istan- bul dışındaki yurtlara gönderil- meye başlanan bazı çocuklar ise Erzurum ve Antalya'da yurtlara kabul edilmedi. Ceple- rinde para da ohuadığmdan ts- tanbul'a geri dönemediklerini söyleyen gençler, şimdi yine so- kakta. Fatih Yetiştirme Yurdu'ndan atılıp sokakta kalan gençler, medrese kapılannı yakarak ısınıyorlar. (Fotograf: Mnharrem Aydın) AILEŞURASI kacbn, neden erkekle yarışmaktasın?' Şûradan seçmeler 'Erkekle yarışa çıkmak aavasında olan kadının asgari ve tâli gücünü zedelemesine acınmaz mı? Allah kadma analık imtiyazını vererek onu yüceltmiştir. Ey kadın, Cenab-ı Hakkm sana bahşettiği bu ulvi vazifeyi unutup neden tabiata müdahale ederek isyan bayrağını açmış bulunuyorsun?' ANKARA (Cumhuriyet Bü- a) — Başbakanlık Aile Araş- tırma Kurumu'nca düzealenen 1. Aile Şûrası'nda dün komisyon raporlan okunup tartışmaya su- nulda Tartışmada tstanbul Üni- versitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mastafa Ertan, Alttncı Beş Yıl- Uk Kalkınma Planı'nda "Müs- Hunan Türk aflesi" tanımının geçmesini kınayanlan eleştirerek "Borası Lâbaan degfldir. Altma Beş Yülık Pfaufda Möslöman- Türk aitesi Ubiri gececektir tabü" dedi. Şûranın üçüncü gününde sosyo-kültürd değişme ve geliş- tirme komisyonunun raporu, komisyon başkanı Boğazici Üni- versitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Çigdera Kâgıtçıbaş» tarafından okunarak tartışmaya açıldı. Ra- porda Türkiye'nin "sanayUeşme, kentteşne ve Ueüşim patiaması siırecinden kaynaklanan bir banye degişmesi" içine girdiği savunularak "ancak bu defişme- •İB aüenin çözilme tehükeslni bcraberinde gettnnedlti" vurgu- landı. tstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Amfau Knrtkaıı BOgiaeven ise çocuk sayısının fazla olmasımn iyi olduğunu vurgulayarak "Çocnk sayısı ar- tarsa söper «kâ çocoklannuzın sayısı da artacaktır" dedi. 1leri zekâlı kız öğrencilerin "ötretmen" olması gerektiğini de belirten Bügiseven, "tleri w- kftfa erkekler öiıetınen olmayor, doktor, mubendis ohıyorlar" di- ye konuştu. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu, komisyon üyelerine şûra nedeniyle Türkiye Aile Yıl- hp adh kitabı dağıttı. Kitapta aileyi tarihi gelişme disiplini içinde işleyen sosyologlarm şu noktada birleştikleri vurgulanı- yor: "YttzyıUar içinde çesitü topla- luklar aik karşıtı birükte yaşam modelleri anyışuıa düşmüşler, bnldaklaruı saanuşlar. ama so- nnnda bu roodellerin vardıgı menzfl yine ale kununn olmus- tur." Bakırköy Ruh ve Sinir Hasta- lıkları Hastanesi Ruh Sağlığı Uzmanı DT. Sefa Saygılı ise ki- tapta ailede otoritenin erkekte bulunması gerektiğini vurgula- yarak Toplumumuzun hızlı de- ğismesiyle birlikte asırlardır ev- ienmenin temetini oluşturan gö- rticti asulüyle evlilik, yerini ta- nısarak evienmeye terk etmekte- dir. Butipevienme degişik mah- zurları beraberinde bulundur- maktadır" diyor. Saygılı, sağhklı ailede babanın otoriteT, dışa karşı aileyi koruyan, annenin ise çocuğunun yanında, babanın yardımcısı konumunda olması gerektiğini de savunuyor. Kitabın "seçmeler" bölümün- de Samiha Ayverdi'nin şu göriiş- lerine yer verüiyor: "Allah kadma kimseain erişe- roeyeccfi bir imtiyaz venniştir id o da ana me% kiidir. Ama biz ka- dınlar bu yiice imtiyazın takdi- rinde yanlış olduğu kadar da boş olan bir inatla durmadan kadın-erkek eşitligi teranesi>le kendi kendimizi köçnk dnşür- mekteyiz. Erkekle yanşa çıkmak dava- sında olan kadının 'Ben de ko- mür ocagında çaltşabUirim, ben de kaymakam, ben de kaptan olabUirim' diyerek asgari ve ta- li gücünü zedelemesine acınmaz mı? Allah kadma, analık imtiya- zını vererek onn yüceltmiştir. E> kadın, Cenabı Hakkm sana bahşettiği bu ulvi vazifeyi unu- tup neden tabiata müdahale ederek isyan bayraguu açmış bu- lunuyorsun?" DOLUCA'NLN AROMATIK HOŞ KOKUIU "SERIN M l T l l LCĞ1 MOSKADCVYL SEVE.NLER l«8 UKÛNC MOSK.^DO SEK1 Dr SBTCîKLER Yılbaşmda modaMoskova Bu yıl sonu, yılbaşı turizminin gözdesi Moskova. Leningrad ve Moskova'da kar yağışı altında yeni yıla girmenin bedeli 1 hafta için 795-1200 dolar arasında değişiyor. MERtH AK İZMİR — Yübaşının yaklaş- ması ile birlikte "yılbaşı tnriz- mi"ne canlılık geldi. Yeni yıla değişik ortamlarda girmek iste- yenler, turları dolduruyorlar. Türkiye'nin kış merkezlerinden Uludağ ve Abant'ta bütün otel- ler şimdiden doldu. Yurtdışında da Sovyetler Birliği ve Uzakdoğu'ya ilgi bü- yük. "Yılbaşı turizminden" yararlanmak isteyen turizmci- ler müşterilerine değişik alter- natifler sunarken fiyat konu- sunda da büyük rekabet içinde- ler. Turizmcikr, özellikle Sov- yetler Birliği'nin yılbaşında "moda" ülke olduğunu belir- tiyorlar. Yılbaşı için yurtiçinde düzen- lenen turlara ilgi büyük. Özel- likle Bursa Uludağ, Abant gı- bi kış merkezlerindeki oteller- de yer bulmak oldukça güç. Bunun yanında yaz sezonunda umduklannı bulamayan Ege ve Akdenizli turizmciler kapılan- nı "yılbaşı turisüeri"ne açtılar. »Yübaşını sıcak bir ortamda geçirmek isteyenler en çok Marmaris, Bodrum, Antalya, Side, Pamukkale, Fethiye'ye il- gi gösteriyorlar. Bodrum Turis- tik Oteküer Derneği Başkam Rafet Gider, önceki yılbaşıla- nnda olduğu gibi bu yıl da Bodrum'a büyük ilgi olduğunu söyledi. Buyük kentlerden ka- çışuı yaşandığmı belirten Gi- der, "Marmaris, Fethiyede de bu yıl ilginin artması bekleniyor" dedi. Yılbaşına "kar" yağışı altın- da girmek isteyenler 4 gece, 5 gündüz için 1 milyon lira ile 5 milyon lira arasında Ucret öde- mek zorunda. Bunun yanında "sıcak bir yılbaşı" için güneye ineceklerin ödeyecekleri fiyat- lar daha da duşüyor. Gazeteler- deki ilanlara göre 3, 4, 5 gece- lik konaklamalar karşılığında "yılbaşı turistleri"nin ödeme- si gereken ücret, 200 bin ile 1.5 milyon lira arasında. "Yılbaşında yaz güneşi Tu- nus", "Ramses'in diyannda ND sefası", "Uzo, buzuki, sir- tald", "KristaOer ülkesi Çekos- lovakya", "Egzotik Uzakdo- gu..." Turizm acenteleri bu başhklarla yurtdışı için müşte- ri anyor. Mitos Turizm'in yurtdışı operasyon sorumlusu Hamdi Türe, geçen yıllara oranla çok hareketli gün^r yasadıklannı söyledi. Türe, yurtdışına git- mek isteğinde özelükle Doğu Avrupa ulkelerine karşı çok büyük bir ilgi olduğunu belir- terek, "En büyük Ogiyi Sovyet- ler Birliği görüyor. Çekoslo- vakya, Macaristan ve Sovyet- ler Birtigi rurianmız doldu. Bu- nun değişik nedenleri var. Sov- yetler BirUgi'nde yaşanan ka- buk degişimi, ülkemizde algı- lanmaya başlandı. Arok kapalı degil; merak duyulan bir ülke Sovyetler. Bunun yanında kar- lar içinde değişik bir ortamda yübaşını geçinnek insanlara ca- zip geliyor" dedi. Hamdi Türe'ye göre "Artık klasik anlayTştan uzaklaşıuyor. 3-4 saat için 1 milyon verilece- gine 400-500 bin lira daha faz- lasına, 4 gün bir yerde kalmak terdh edilmeye başlandı. Bu da tstanbul'daki eglence yerlerine ilginin azalmasma neden olu- yor." Duru Turizm'den Selim Du- ru ise bu yıl büyük bir hareket- lilik yaşandığını vurguluyor. Yurtiçi ve yurtdışındaki turla- ra ilgirdn bir hayli yüksek oldu- ğunu belirten Duru, şunları söylüyor: "Yurtici otsun yurtdışı olsun bütün turlanınız doldu. Bu kı- sa tatili iyi degerlendinnek is- teyen yurttaşlanmız altetnatif- leri degerlendiriyor." "Yılbaşı ruristieri"nin en çok gitmek istedikleri ülke, Sovyetler Birliği. Leningrad ve Moskova'da kar yağışı altında yeni yıla girmeyi "moda" di- ye yorumluyor turizmciler. Bu yüzden bir çok acentenin prog- ramında yer alan Leningrad- Moskova gezilerinde fıyatlar birbirinden çok farklı. 7 gece, 8 gün tam pansiyon Leningrad ve Moskova gezisi, bazı turlar- da 795 dolar, bazılannda da 1200 dolara kadar çıluyor. KISAKISA • Kamuoyunda "Bahçelievler Katliamı" olarak bilinen ve 1978'de Türkiye Işçi Partisi üyesi 7 öğrenciyi öldürdüğü iddiasıyla yargılanan Mahmut Korkmaz, 105 yıl hapis cezasına çarptınldı. Korkmaz hakkında ilk yargılamadaki aynı sureli ceza karan Yargıtay'da bozulmuştu. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Korkmaz'ı suçlu görerek öldürdüğü her öğrenci için 15'er yıl hapis cezası verdi. • Ordunun manevı kışıliğıni aşağıladıklan gerekçesiyle haklannda dava açılan Zaman Gazetesi Sorumlu Müdürü Servet Ergin ile gazetenin yazarlanndan Ömer Okçu, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen davada beraat ettiler. • Basın yoluyla hükumetin manevi kışiliğini aşağıladıklan gerekçesiyle haklannda dava açılan UBA Haber Müdürü özden Alpdağ ile Ulus Gazetesi Yazı tşleri Müdürü Ydmaz Bozkurt, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada beraat ettiler. • SHP eski Genel Sekreteri Deniz Baykal'm, kapatılan 2000'e Doğra dergisi aleyhine açtığı 20 milyon liralık manevi tazminat davasına ise bugün devam edilecek. • Bingöl'de öğretmen Sıddık Bilgin'in öldürülmesi ile ilgili davaya da Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Dünkü duruşmada sanık Yüzbaşı Ali Şahin'in avukatı, olay tarihinde Bingöl ll Jandarma Alay Komutanlığı görevinde bulunan Albay Talat Çelikçi'nin tanık olarak dinlenmesini istedi. Mahkeme heyeti, Albay Çelikçi'nin dinlenmesi istemini yerinde görerek davayı ileri bir tarihe erteledi. • Irak adına casusluk yaptığı ve bunun karşılığında Irak Buyukelçiliği'ndeki bazı yetkililerden para aldığı öne sürulen Ahmet Alver'in yargıianmasına Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada Alver'in Adıyaman'daki evinde DGM Savası Ülkü Coşkun tarafından yapılan aramanın video bandı izlendi. Askeri savcı, sanığın devlete ihanetten yargılanmasını talep etti. • Anma ODTÜ Mühendislik Fakültesi eski dekanlarından Prof. Dr. Mustafa N. Parlar, ölümünün 10. yümda törenle anıldı. Fakülte bahçesindeki Mustafa N. Parlar Anıtı önünde yapılan saygı duruşundan sonra mühendislik fakultesinde, "1990 Büim, Hizmet ve Onur, Biüm- Hizmet-Araştırma Teşvik ve Tez ödülleri" sahiplerine törenle dağıtıldı. Törenlere SHP Genel Başkanı Erdal tnönü de katıldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear