23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 ARALIK 1990 CUMHURÎYET/1? HAVA DURUMU TÜRKİYEDE BUGÛN Meteoroloıi Işleri Gerel Mü- <ttnu#J'nden alınan btlgiye göre yur- dun baH tesinıleri çofc bukıtlu Tralcya. Marmara. Ege, Iç Anadokı'nun taızey- bahsı ıle Bat KaradenizyaOnutu âMa yerter az buluflu geçecek. HAA Sl- CAKLIÖ: Degjşmeyecek. RÛZGÂR GOney ve bah yönterden hafif ara sıra orta kuvvette esecefc. Denderanede Doğtı Karadenız'de gündojusu ve ke- şişleme Ege ve Batı Akdenirte kıbte ve gûnbatısı flteM denizferimode yıl- dız ve ptyrodan 3-5 Karadenız aç*- A 20° 6° ftyartatar A Y 12° 3°E*m Y A 15° 2°Erare»ı A Y 8° (PEıanm A A *°-«° E*»«t»r Y Y 10* 0°Geirtap A A 20° 9>GkMun B A 19° e°SümüşhaneA 8° 3°KM«ş 15° 4 12° 7»0rdu larında 27 denız mılı hda esecek Oalga yûksekliji 05-15 Kara- denız açıklannda 2 m dolayında buhınacak. Van gölûnde hava: Az buluttu geçecek Rüzgâr gûoey ve bat yûnlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek Bfös Bo4u Burca Çanatt* Çonım Onsf A 7° 3°Hattan V 18° 8°tsprt V 14° S°bUrtJu( V 12° Ftintr A 8°-2° Kaıs 6°-3" KJsamonu Y 7° O°Ka»seri 13°10°Koya 8° -S° Küttfıp W° 5°Matatyj 7°-1° Samun 12° 1°Sîrt 12°10°S«x> 17°12°Sıvas 4°-7° letortlaû 7°-2°Traton 8°-4°Tünai 9° 6°Us* 11" 0°V4n 11° 2°Ytagat 10° 0°Zonguldak Y 18° 7° A 14° 2° A 19° 8° Y M° 8° A P-4° A 7°-3° B 12° 8° A 12° 8° B 12» 6» A 10° 1° Y 12° 6° A 8°-4» Y 12° 9° A 13° 8° A 10° T> Y 12° 3° A 4°-S" A 8°-3° Y 12° 5° •-Ç).- *'" «£ ss» A-açık B-tmMlu G-gu*st K-kart S-ss* Yyaflmuriu OÜNYA'DA BUGÜN Amsftrdam B 2° Anvnan A 22° Atna Bajdat Barcdona B Beal S Brifal Berfn Bornı Brtüael BudapeşB Ctmvre Csayır Odde Dut» Frankfurt âme Y A 19° 8° 0° K 3° B 2° B 2° B 3° K 0° S -1° B 18° A 30° A 30° B 2° A 20° K 3° A 21° Kopentug B 3° Kttı B 2° Leltaşi A 21° Unıngrıd Londra Mrtnd Mtano Uomreal K -2° B 4» 8 7° S 3° Y 10° B -4° B T» B 9° K 2° B 8° B 2° A 29° Kahn a* Pans Pno Hyad Sofya K 3° Şvn A 21° « A m A 27» I n s A 25° K 1° B 8° Viyana S 7° MsNngtonB 10° Zûrih S 0° BULMACA 6 9 J PARAMÖUNT ŞEREF GEÇjÖİ SOLDAN SAGA: 1/ llaçların dozunu ve verilme biçimini inceleyen bilim dalı. 2/ Makbul bir sıcak ülke mcyvesi... Kuzu Scsi. 3/ Geminin ar- kası... Boyutlar. 4/ Güzel sanat... Bir tür tuzsuz ve yumuşak peynir. 5/ Buzultaş. 6/ Hıristiyan... Hav- va'nın Batı dillerin- deki adı. 7/ Inilti... Bir sayı. 8/ Yiyeceği ortaklaşa sağlanan toplantı. 9/ Çözüm- lemeli. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Sardalya balığının ufağına verilen ad. 2/ Haysiyet... Yilbik, tuUnk gı- bi adlar da verilen bir sinir hastalı- gı. 3/ Doğu Anadolu'da bir ırmak... Taşhk bölgelerde yetişen, yavşan cdn- sinden, çok kokulu bir bitki. 4/ özenli, düzgün... Sevgi bağbljğı. 5/ Lantan elementinin simgesi... Bir tembih sözü... Bir renk. 6/ Kürkü de- ğerli bir yaban kedisi... Küçük erkek kardeş. 7/ Bolluk, gürlük. 8/ Kadın hapishanesi. 9/ Memelilerde ana ile dölüt arasında kan alıp verme işini sağlayan organ... Yahya Kemal'in hece öl- çüsüyle yazdığı tek şiiri. 60 YİL ÖNCE Cumhuriyel 1931 Türkiye Bülbülü 20 ARALIK 1930 Türkiye Bülbülü müsabakamızın kayıt muamelesi devam ediyor.. Kaydedilmek için telefonla, mektupla veya bizzat idarehanemize miıracaat edebilirsiniz. Arzu edenler nami müstearla da girebilirler. Resimlerinin neşrini istiyenler, resimlerini de gönderebilirler. Ve Beyoğlunda Foto Femina'ya müracaat ederek bizim hesabımıza resim çıkartabilirler. Müsabakamızın hediyeleri şunlardır: 1- Birinci çıkana 150 lira mükâfat ve Burla Biraderler tarafından bir radyo. 2- İkinciliği kazanana 175 liralık bir Koiurnbiya gramofonu. 3- Üçuncü gelene 75 liralık bir Kolumbiya gramofonu. "Tjürkiye Bülbülü" musabakasının şeraiti şunlardır: 1- Türkiye tebaasından olmak, 2- Amatör veya profesyonel, evli veya evlenmemiş her hanım müsabakaya girebilir. 3- Her müsabık kendi intihap edeceği her hangi iki eseri okuyacaktır. 4- Herkes istediği sazla beraber terennüm etmek salâhiyetini haizdir. İstiyen sessiz de okuyabilir. Müsabakaya girenler, kendilerine refakat edecek sazendeyi beraber getirmekte serbesttir. Maamafih hakem heyeti, sazendesi olmıyan müsabıklara refakat edecek bir kaç sazende intihap edecektir. Müsabakamızın mükâfatı olan gramofonlar, Beyoğlu'nda, Tünel meydanında 515 numarada Mösyö D.S. Angelidi mağazasında teşhir edilmektedir. Hakem heyeti Ali Rifat Bey'in riyasetinde atideki zevattan mürekkeptir: Konservatuvar müdürü Yusuf Ziya Bey, konservatuvardan Reşat, Kemal Niyazi, tanburi Dürrü, Sedat, Hafız Kemal Beylerle musiki üstatlarımızdan Rauf Yekta Bey, Zekâizade Ahmet Efendi, Abdülbaki, Hüseyin Sadettin, Hakkı Süha, jnuallim Kâzım, Abdülkadir, Hamit Hüsnü, Mes'ut 'Cemil, tanburi Refik, Refik Münir. Ruşen, Lem'i, udi Fahri santuri Ziya, Kaptanzade Ali Rıza Beyler . Madam Fahri B., Peyami Safa, Vamık Beyler ve Leon Hanciyan, Kirkor Çulhayan, îsak Elgazi Efendilerle Blumental Biraderler. 30 YBL ÖNCE Cumhuriyet Kennedy'ye mektup 20 ARALIK 1960 23 Amerikan Kolejinden ve L'niversitesinden 32 tarihçi "Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimini kazanmış olan John Kennedyden "Dünya meselelerinde, K. Çin ve D. Almanyanın tanınması da dahil, yeni bir seyiri nazarı dikkate almasını" talep etmişlerdir. Tarihçiler, John Kennedy'ye ve yeni seçtiği Dışişleri Bakanı Dean Rusk'a hitaben yazdıklan mektupta ' devamlı silâh yarışını önlemek için mantıki bir silâh kontrolu için riski kabul etmenin elzem olduğunu da belirtmişlerdir." Tarihçiler Kennedy'den "geçmişin olü eli ile tayin elilecek bir dış siyasete yeni idaresinde müsaaade eonemesini" de talep etmektedirler. K.Çin ve D.Almanyanın tanınmasmın Berlin ve Formoza neseleleri üzerinde barışa doğru atılmış adımlar oduğunu ileri süren tarihçiler, bunun nuklear silâhlann yıyılmasının kontrolu programında da kısmen müessir oabileceğini kaydetmektedirler. Tarihçiler, "Milli idameyi hayat ve milli ideallerin mıhafazasını temin için yalnız yaratıcı ve müspet bir lderliğin bir milletin tarihinde zaruri olduğu zaman glmiştir" demekte ve idareniz zamanında da Amerika iıisiyatifinde kayıp vermeler devam ettiği takdirde bu, cinya üzerindeki tesirin tereddi etmesi ve muhtemelen fdâketle neticelenecek bir termonüklear harbe sebep oabilecektir" diye ilâve etmektedirler. €EÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Ankara'da 'alarm' 21 ARALIK 1989 hva kirliliği orta büyüklukteki birçok kenti tehdit eErken Ankara'da "alarm" sınırına ulaştı. Dün sisle hrlikte havadaki nem oranı yüzde 97'ye çıktı ve kent "isit yağmuru" tehlikesiyle karşı karşıya kalınca "ıçuncü kademe" önlemlerin uygulanmasına geçildi. tl Kfzıssıhha Meclisi'nin kararına göre, okullar bugün de tıil olacak. Yalnız çift plakalı özel araçlar trafiğe aabilecek ve başkentte bugün öğleye kadar soba ve laloriferler yakılmayacak. John Kennedy 1ARTBMA Sağhk Polhikalan ve Pratssyen Hekimlik Pratisyen hekimler, bulundukları birimlerde, hekimlik mesleğinin günlük pratiğini gözardı eden ve hekimden klasik devlet memuru tavırları bekleyen idari amirlerle basit sorunlar yüzünden mücadele etmek zorunda kahyorlar. 1961 Anayasası'yla yurttaşın sağhlcla il- gili taleplerinin karşılanmasında devletin karşılıksız hizmet sunma anlayışma parulel olarak, pratisyen hekimlik kurumunun önemli bir yeri bulunuyordu. "Sosyal Devlet" vaklaşmuyla kendini gösteren ana- yasal tercih, sağlık pratiğinde de Safiık Hiz- metlerinin Sosyalleşürilmesi Yasası'yla, bu tercihe uygun bir sağlık organizasyonunu iceriyordu. Bu içerikteki yasanın ana bile- şenini birinci basamak sağlık hizmetleri, motor gücünü ise pratisyen hekim ve onun organize ettiği sağlık çalışanlan oluştur- maktaydı. 12 Eylül 1980'den sonra ülkenin sağlık ör- gütlcnmesi değişimlere uğramaya başladı. Yönetim ilk olarak bu beyaz binalı köylere hekim göndermeye başladı. Adma "mecburi hizmet" denildi. Bu karar hukuk dışı, anti- demokratik bir karar olmakla birlikte ül- kenin sağhk ölçütlerinin yükseltilebilmesi açısından önemli bir fırsat olabilirdi. An- cak yönetimin böyle bir derdi yoktu ve sa- dece popülist eğilimlerin dürtüsüyle hare- ket ediyordu. "Sağlık hizmeti istiyorsanız alın size doktor" anlayışı, hizmetin diğer komponentlerini de karşılayabilseydi, hiç değilse oralarda bulunmamızı haklı göste- rebilecek sonuçlar elde edilebilirdi. Yeni bir sağlık yasasımn gündeme geti- rildiği su günlede, ülkemizde pratisyen he- kimlik olgusu ne durumda? Eğitimleri sırasında pratisyen hekimlik nosyonu kazandınlmayan ve çalışmaların- dan maddi - manevi doyum sağlayamayan yeni mezun hekimlerin ilk amacı, bulundu- ğu yörede nitelikli bir hizmet standardına ulaşmaktan çok, hemen uzmanhk sınavına hazırlanmak oluyor. Pratisyen hekimler, bulundukları birim- lerde, hekimlik mesleğinin günlük pratiği- ni gözardı eden ve hekimden klasik devlet memuru tavırlan bekleyen idari amirlerle basit sorunlar yüzünden mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Sağlık müdürleri ise he- kimlik nosyonunu bir kenara itip politik tandanslı idareci olmanın getirdiği gebe kal- ma zorunluluğu ile meslektaslanna daha ra- hat çalışma olanağı sunmak bir yana, bazı hekimleri cezalandırma yoluna gitmektedir- ler. Hastanelerde, acil servislerde, başıbozuk bir duzende yetkisiz; sağlık ocaklannda araçsız ve personelsiz; cezaevlerinde ülke- nin sosyal travmalannı oradaki mahkûm- larla birlikte yaşamak zorunda kalarak ko- ruyucu ve tedavi edici hizmet vermeye çah- san pratisyen hekimler, hekimlik onuru ile üzerindeki baskı faktörleri arasında sıkış- makta ve mesleki yabancılaşmanın içine itil- mektedir. Yıhn 365 günü sonunda toplam muaye- ne sayısı 365'e ulaşmayan bazı köy ocakla- nnda, en asgari yasama koşullanndan uzak kalan hekimin geleceğini psikiyatrik sorun- lar beklemektedir. Sağlık taramalanyla bilim dışı, ne amaç taşıdığı belirsiz bir gösterinin fıgüranlan gi- bi kullanılarak siyasilerin şahsi emellerine alet edilmekte olan pratisyen hekimlerden direnenler sürülmekte, uzlaşanlar veya uz- laşmak zorunda bırakılanlar konumlannı koruyabihnektedir. Pratisyen hekimler uluslararası ilaç ve tıp teknolojisi tekellerinin at oynattığı ülkemiz- de kendi yanılsamasım kırıp ülke ve kendi gereğine dönük işlevsel bir örgütlenmenin gerekliliğini kavrama ve yaşama geçirme mücadelesi vermektedir. Tıkanmış bir sistemde bireysel yetenekle- rin hizmetin kalitesini ne kadar yükseltebi- leceği şüphelidir. Ancak: Ülkemizin birçok yöresinde birçok olum- suzlukla mücadele ederek sağlık ölçütleri- nin yükseltilmesinde, sadece kendine ve kendi insanına duyduğu saygı ve sevgi ge- reği birer nefer gibi çahşmış genç, yurtse- ver, büyüklerin bıyık aJtından gülerek telaf- fuz ettikJeri "kJeallst" doktorlann varlıgı bu ülkenin sağhksız sağlık mücadelesinde bir umut kaynağıdır. Dr. ŞÜKRÜ KOUKLI İslanbul İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 42. yılında, tek amacı insan hak ve özgürlükleri konusunda çalışmalar yapmak olan İnsan Hakları Derneği üstündeki baskıları kınıyoruz. İNSAN HAKLARI DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİr *«ru» Turgut Kazan, Ercan Kanar, Mlhritan Kırdök, K M M İ Kttoşoftlu, Ali Rıza Otetar, M. Ali Kırd6k, Sadullah Saym, örcan Kıbç, g Yolcu, Ha*an Ertcul, Şahln Karimofilu, Aştan Torojhj, Nady* B«lgln T0r«l, Alp Salek, Ayten YatJmoğlu, S«mra EkJem, TangOI özar, AbdulUh 8«^türt<, Bûltmt Aral, Sodfrt KOçftkyılnMz, Erol Albntaş, Hal* Koç, Soytt AM Kaya, N«wln Dodeoilu, Furtt OadMğhı, Efgln Clmntn, Ftoyhan Aktûrk, AN YıMız, üutHı ErgfliMo, Khhmrt Yılmazar, Cam Alplaldn, Fatma Atanur, GOven Favzkığiu, HÜMyln Dutnan, Handan Ouman, S«zal GMtttoMn, Ragıp Zarekokj, Svteml Taşdan, Kamal Yılmaz, Lfvent Yurdakul, Hahık Ektem, Ayfe Nur Bahçokapth, OBnöl M*ttn, DwnM Aral, Avni MetTMtofilu, Ahmat Tonak, Molahat Güven, tlknur Özdamlr, Slnan Akttf, Hüseyln Aygül, Ramazan Tafdamlr, Flkret Çer», Fatma Tan, Kadriya Doğru, DOzgOn Yilksal, Halls Yıtdınm, Gökçon Topçu, Yüksel Ho», I. Hakkı Karaca, Dltek Alan, Hüa«yln Akkaya, Gül»«ren OÜTKJÜ, Fahml Bayraktaro*tu, Ercan karaka*, Parlhan Ergun, Merih ipok, AyU Akbal, Sülayman Çalabi, Bahlül Abtak, Ali i. Tutu, Reşat Kalça, Polat Sabuneu, DağM Sabuncu, »tovin özdabak, Murat özdabak, Flkrot Kaatel. S*rhat Kaatel, Zakl öncü, Nalm Tlrall, Damirtaş Cayhun, ArU NMİn, Oİtay Akbal, Hayati Aatlyaacı, N«iat Yavaaodullan, Öztürk Kayıkçt, Hikmat S«rin, S«rdar Bateı, Mehmot AH Kutlu, Aah Kurtoİfcj, Emln* Başa, Yaaamln özgtm, Faftıat Işık, Türkan Isık, F»hml Bayraktaro^kı, Flttz Aalan, Cavriy* Aydm, Lavant TOzal, Çatln Durkanoğlu, Irfan Kaptın, ŞOkran Katancl, l*ıl özfpntürk, Nazml Aktül, Dlcla Ramazanoğlu, Laman Fırtına, Ayhan özan, FUcrat Clbafi. Oül ŞMn, Şaban Dayanan, Nuray Buhıt, Camal Yücrt, Şaraf Turgut, ZOtoyir ömwt>glu, Songül S^lmoglu, CHcay Sugln, Kamll Wutl, Dogan S^lmoglu, Sane Savaşel, Murat Çallk, Ercan Sazgln, Suphi Tannvaf<a, A8 özdaglı, OaUp Yvttmoglu, Edile Birgül, Layla Sanıl, Nacati Yılmaz, Ferhat Yogrulmaz, OOIşah Tagaç, ŞazJment SOIakoghj, Şükrlye Nazarl, ttoauda Tatlav, Gullzar Çaglayan, Sackla Ç*km«cl, Aynur Kuçükamr*, Fatma Zahir, Sultan Damlr, lamail Uncu, Saml Oungör, Cuma Dat, Füaun Erdogan, Sunty Ataş, Yalçın Ata«, Hatlca Onat, Salt Erduran, Rrdeva Erduran, Omal Attunau, Hatlm Kılınç, Mukadde» Çallk, Şukran Orucoglu, Ayhan Orucoglu, Şükrt Aalan, Münlre öntaş, Hüseyln öntaf, Fikret dntaf, Ayaal ilaslan, Asuman llaslan, Artf Taban, Nazım Taban, Ayşm Taban, Şaban Taban, Guler Toprak, Gülcan Güzel, HMak ÛcblnU, Özcan Sapan, Mehmet Sapan, Muzaffer Han, Ifitan OundOz, Kamll Savtnc, Sama Erdamll, Aya* Nur Zarakotu, Clhat Istk, Baarl Akcalik, Oürbüz Akyüz, MOfld* Işık, Safa Faraal, Rkrt Dogan, Racap Tatar, Muataia Akaoy, Ramazan OOrçay, FMz DaniztaMn, Fatoş Bukıç, Haaan Yılmaz, Adem Ayakta, Ayten Karaca, Serdar Abatay, Fettıl Yıkhnm, Ûnal öztürk, Ahmet Aka, Kemal Kılıç, Farman Yeşll, Nazan özdemlr, Şaztye Ural, EHf Dogan, Mehmet Çatln, Haaan UkKteg, Nevzat Çellk, Küçük Ukender, Yuauf Uygun, M. AN Eaw, Levent Kepened, OzgOI M. Ibrahlmogtu, Haaan Akaoy, Naloe Duymaz, Oguz Aalan, A. Yorgun, Ayten Töriin, Mhat Tuna, ktom Ermati, Nlkjün Koçoglu, Gülcan Ayhan, Mlray Yüzgeç, Metln Cengiz. Erhan Pahkımogto, Alpay Kabacah, Adnan ÖzyalçırMr, Sennur Sazar, Konur Ertop, Nazan Mengü, Ü. Batogkı, Cumhur Orancı, Mesut ÛzOm, AH Batur, Celal Demlrel, Metln Aktaş, Tülay Kırçay, Camal Karakuş, Memet Topak, Emin Karaca, Birol Kaakln, Funda öz, Seyfettin Genç, Hüeeytn üzüm, Ferlt iteever, ömer Çetlnay, Doğu Pertncek, bmet Aıvlan, AH Karşılayan, Endar Hrtvactogkj, Eyüp Altun, Ayta önoer, Ayca AUkoghı, Refet Balh, Aydın Özoalga, Celal Plr, Fuaun Dadahayv, Metln Çakır, Bulent Bertonın. Reha öz, Mellh Aştk, Kamll Ermiş, Sadat Karakaş, Yılmaz Varol, Nimet Demlr, imam Şahln, Ratt Dedeogiu, Şadl OzanaO, Ali faian Serverdl, Sema PoM, Mehmet özar, AN Demlr, Bulent Aaan, Melek Rdan, Hüseyin AUy, Şahln Ateş, Haydar Kaplan Senrn, Rıza Kodu, Enver Kokaal, Canan Ataş, Mehmet YıkJızyell, Flgen Çakmak, Ibrahlm Tek, Hasan Seher, AN Befctaş, Tallp Kavak, Ahmet ören, Güreoy Aydemk, Nurcan Bayar, Keme) Berat, Candan Yıtdız, Yaaemln Alagöz, Ayça ön, Sevcan Şahan, Hayrt Olcay, Rıza Uftekm, NHgOn YeşHyurt, Oaman An, Fahnri Btto, Vadat Ezer, Fatma Kanar, Haydar Duran, BHal Dal, Hatlce Dogruer, Sevlm Katman. Mustafa Unal, Bulent Genç, Raa Yavuz, Bayram Betor, Aydogan Kabion, Nlyazl Iştetmlş, Ahmet Soner, Reyhan Ormüş, Gülbln Top, NecmetUn Toyar, Nur Söer, Hakkı Gencer, Hacer Anaal, Rllz KocaN, Özden Dilber, Nalan Akdaniz, Elvan Aalan, Elvan Tomasoglu, Demet Demlr, Hasan Coşar, Fehml BayıaktarogKj, Ceytan özerangln, Nadye özerengln, Mustafa Kılıç, Kıymet Tannkulu, Ayşenur Arslan, Hülya Vural, Vahlde Acan, Hasan Acan, Nevzat Acan, Semlh Mutlu, Kamll Teklnsürek, GaNp Demlrcan, Nevzat Onaran, Nlmet Tannkulu, Onder Çakar, Sevllay Demlrel, Devftı Erman, Mustafa Devsclogkı, AyşsgOI Devecloglu, Şahlka YDksel, Fedayl Dogruyol, Sevlm Çettk, Günay Polat, Fatma Dogan, Bssra Yüce, lamail Saftar, Serdar Göke, Metln Çiyayl, Orhan Gokdemir, Oguz Artan, Teoman Evrim, Hü*ey»n Kafcan, YurdagOI Erkoca, Yekta, Oonfil MorgOI, Okşan Palttozü, Tudrul Eryılmaz, Mlno Inkaya, Beril EyübogKı, Tansel Emanet, Nedlr» Mater, Ertugrul KOrfcçu, Enver Nalbant, Tayfun Matsr, Melahat Unay, Nazip Uzun, Tayhın Gönül, Fahll Eaen, Se*ahatön OkcuogKı, laman GökJa», Ûmtt Firat, SOtoyman Yaşar, Leyla Yaşar, ibr»Wm Harman, Fevzl özmen, Ismet Ateş, Tülay Ateş, Mustafa Güneş, Nurcan Okuçoglu, Sellm Okcuoglu, Eren KesMn, Ayşe Nur Zarakolu, Oineyt Akman, Engln Günay, Şükrü Akgûl, Cemal Balcı, Hayati Soydan, Cahit Akçam. ömer Ozğunar, Mehmet Mehmetogkı, Oktay Başara, Yener Koç, E»ln Danış, Ibrahlm Çeşmedogkj, Ksnan Muratoglu, Htdtr Yrimaz, Samra Yılmaz, Ahmet Arslan, Meral Aalankaya, FOsun Demiralp, Hussyln Güçlü, Oulsum Polat, Murat Dogan, Ahmet Ural, Nese Ozan, Murat Er, Samra Somarsan, Oulnur Savran, Sühede Geilşti, Deniz Türkall, Belkn Ahl, Blraen BerkKçl, Aysel Altun, SOheyla özer, OOIey Altun, Seher Yıldınm, Camal YıMınm, Ali Kemal Ipek, Fahri Aral, Ümit Ayar, AbduRah Onay, Atllla Bayındır, Nuray Akbabagil, Mesut Çakşkan, AtlHa Tuna, GOnder Tunçeil, Mehmet Kıtıcarslan, Şenol Karasu, Erkan Arslan, Huseyln Kara, Adnan Ekşigll, Tülay Ann, Cengb Ann, Sanıhan Oluç, Nall Sathgan, Necmiye Polat, Naci Ozmen, Çaglan Tekil, Maclt Çetin, Dllanı özmen, Metallm, Ibrahlm Eren, Serdar Aytore, Hallt Yalçın, Flgen Baştan, Bünyamin Gökçe. ömer AyteMn, Tuncay Gürhan, Kenan Taş, Bayram Çakıcı, Adll Salih, Aytan Safttem, Tahlr Erol, Hayrl Alp, Azb öz, OzgOr Soyyılmaz, Fehamet Sanoghı, hmall Saygılı, Ayttai Güven Gürkan, Seda Tandogan, Savaş Dtator, Ibrahlm Türk, Ayla Kılıç, Zeki Gelay, Hlkmet Şahln, Ismail Saygıh, Ismail Nurgün, Nejat Coşkun, Halil Baskın, Songül Atacan, Ramazan Çakmakçı, Vlcdan Tarakçı, AH Tarakçı, Şlrtn Yılmaz, AH NaU Emre, Altm Çolak, Haaan Demlrel, ktmalt Sanogtu, Fehamet Sanoglu, Neylre özkan 3112.1990 Dandng cheek to cheek.»* „ REZ: 168 66 60-61 Grevdeki Zonguldak maden işçilerine destek amacıyla İMZA GÜNÜ Tarih: 21 Aralık Cuma Yer: Güzel Sanatlar Galerisi-Zonguldak Katılanlar: AHMET KAHRAMAN METİN ALTIOK BEHÇET AYSAN ALİ BALKIZ UĞUR KAYNAR HASAN UYSAL İLAN T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE VE DIŞ TİCARET MÜSTEŞARUĞI'NDAN Başak Sigorta Anonim Şirketi, sigorta mevzuatmın gerektirdiği şartları ve kanuni formaliteleri yerine getirerek HASTALIK branşında faaliyet göstermek üzere ruhsatname almış bulunmaktadır. Keyfiyet 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu hükümleri uyarınca ilan olunur. ANKARA ÜNİVERSİTESt, TÖMER DİL ÖĞRETtM MERKEZİ'NDE DERS VERMEK ÜZERE ÜCRETLİ İNGİLİZCE OKUTMANI ARAMAKTADIR. Müracaal Personel Müdürluğü 134 26 64 / 146 Yazılı Sınav: 20 Aralık 1990 Sözlü Sınav. 2» Aralık 1990 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Kömürkent... 12 Eylül darbesinin ilk günüydü. Hükümet gitmiş, müste- şartar, bakanlann yerine bakanlıklara bakıyorlardı. Genelkur- may'da çalışıyoriardı. 15 eytüle dek Genelkurmay'da çaltştılar. Hacı Turgut Bey, bir köşede sinik bir biçimde oturmuş, çev- reyi seyrediyordu. ABD'den destegi almış bir durumu mu var- dı ne? Kendi kendine konuşur gibi ancak karşısında oturan Merkez Bankası Başkanı İsmail Hakkı Aydınoglu'nun duya- bileceği biçimde şöyle söyleniyordu: —Bunların içinde şimdi, "ihtilal oldu" diye çatlak sesler çıkaranlar olur. 27 Mayis tipi bir ihtilal oldu sanırlar! (Açık açık "27 Mayts" sözcüğünü kullanmıyordu, ama satır arasında de- mek istediği oydu.) Halbuki ben her şeye hâkimim. Haddini bildiririm bu çatlak seslerin. (Aydınoğlu'na daha bir iyice du- yurarak) Bunlan'bir ikaz etsek iyi olur. (Böylece, İsmail Hak- kı Aydınoğlu'ndan medet mi umuyordu?) 12 Eylül darbesinin o ilk üç gününde, Genelkurmay'da ça- lışırlarken, o günlerden birindeydi. Hacı Turgut Bey geldi, Is- mail Hakkı Aydınoğlu'na şöyle dedi: —Ben bugün iki büyük iş gördüm. Biri, (kâğıtlarta oyna- yanlar anlamına, ağır bir sözcük kullandı) Sabahattin Alpat'ın Maliye Bakanı olmasını önledim. Askerlere, "Ya başbakan yardımcılığı ile birlikte Maliye Bakanlığı'nı bir de Ticaret Ba- kanlığı'nı bana verirsiniz, bana vermezseniz, bu iki yere, be- nim istedığim adamlar gelir!" dedim. "Yoksa kabinede görev kabul etmem!" dedim. Kabul ettirdim, Sabahattin Alpat'ın Ma- liye Bakanltğı'nı önledim! (Sabahattin Alpat, Süleyman Bey'e yakın bürokratlardandı. Bir ara Yılmaz Ergenekon'un Maliye Bakanlığı sırasında, Maliye Bakanlığt Müsteşarlığı yaptı. Ge- neral Selahattin Alpat'ın kardeşiydi. Kenan Bey'in torpiliyle, Maliye Bakanı mı oJacaktı ne? Selahattin Alpat, Kenan Bey'in Harbiye'den arkadaşı mrydı? Kayırmaların en çoğu, 12 Eylü darbesi döneminde mi olmuştu? "Filanın arkadaşı", "fala- nın tanıdığı", "fişmekânın dızdığınm dızdığı" atamalarda et- kin oldu mu, olmadı mı? Sabahattin Alpat, Maliye Bakanı olmadı, ama Adnan Başer Kafaoğlu'nun, Çankaya Köşkü- ndeki görevinden ayrılmasından sonra yerine o geldi! Hacı Turgut Bey, ismail Hakkı Aydınoglu'nun gözünün içi- ne bakarak konuşmasını sürdürdü: —Bana vermiyorlar Maliye Bakanlığı'nı, ama bana uygun biri geliyor. Kaya'ya ne dersin? —Seninle uyumlu çalışır! (Önce uyumlu başlayan ortak ça- lışma, Kaya Erdem'in kopmasıyla bozulacaktı.) Aydınoğlu, Hacı Turgut Bey'e sordu: —İki önemli iş yaptım, diyordun, ikincisi ne? —Haa, o da Kâmuran İnan denilen ukala, ise yaramaz bir adam vardı, onun da Enerji Bakanlığı'nı önledim! Hacı Turgut Bey, Turhan Feyzioğlu ile ilgili olarak da ko- nuştu; askerter, Emin Paksüt'ün başbakanlığı istememesi üzerine, Turhan Feyzioğlu'nun üzerinde durmuşlardı. Turgut Bey, Aydınoğlu'na anlatıyordu: —Feyzioğlu'nun kuracağı kabinede görev almanın benim için çok zor olacağını ifade ettim. Askerlerden bir başbakan olmasını tercih edeceğimi söyledim... Gerçekten Bülend Ulusu Başbakanlığa atanınca, Hacı Tur- gut Bey sevinecektir, Feyzioğlu gelmedi diye. Kenan Bey, Milliyet'te çıkan anılarında, bunlara değinmi- yor; çok yüzeyden, tek yanlı, hiç araştırmadan yazıp gidiyor. Salı günû çıkan böiümde, "Özal'ı Feyzioğlu istedi" diye ya- zıyor. "Turgut Özal mutlaka kabinede olmalıdır" diyen Fey- zioğlu, özellikle dış ekonomik ilişkiler bakımından önemli olduğunu belirtti" diyor. Burada, ilginç bir şey var; Feyzioğ- lu, Hacı Turgut B^y'i isterken Hacı Turgut Bey, onun başba- kanlığını istemiyor. Feyzioğlu, onu neden istiyordu? Gelışmeleri, kulisleri yakından izleyenler bilirler; Feyzioğ- lu, CHP'den koptuktan sonra adım adım Amerikalıların ada- mı mı olmuştu? Hacı Turgut Bey'in IMF ile Dünya Bankası ile ilişkilerini biliyordu. Kuracağı bir hükümette, politikasının süreklilrğini, geçmişin politikalannı izleyeceğini Amerıkalıla- ra göstermek için Hacı Turgut Bey'ı, kabineye almak istiyor- du. Onu çok sevdiğinden, onun kara gözleri, kara saçları için değil IMF'ye, Dünya Bankası'na güven vermek istiyor. Hacı Turgut Bey, Feyzioğlu 'nu hiç, ama hiç sevmez. Turgut Bey, kabinede birlikte başbakan yardımcısı olarak çalıştığı Zey- yat Baykara ile de bozuştu. Zeyyat Bey, dürüst bir bürokrat- tı. Hacı Turgut Bey'in bir başına çekip gidip dış gezilerde bol para harcamasına bozulurdu. Maliyecilerde böyle bir hava vardır; "Hazinenin menfaatini korumak" derler. Maliye'den gelenlerde hep vardır bu nitelik. Hacı Turgut Bey'in kimseye sormadan çeşitli ülkelere çekip gitmesine deli oluyordu Zey- yat Bey. Yüksek paralar harcamasını. sorumsuzlukla n'ıteli- yordu. Hacı Turgut Bey de hiç oralı değil miydi ne? Zonguldak'taki grev kimin umurunda? Pazartesi gecesi, Maden-İş Başkanı Ankara'daydı; Türk-İş Başkanlar toplantı- sına gelmişti. Yıldınm Bey (Akbulut) gece, Şemsi Denizer'i- mi arattı; "Gel şu işi bitirelim!" diye. Şemsi Denizer, "Gündüzün suyu mu çıktı?" dedi mi? Yattı mı görüşme işi? Şemsi Denizer, Ankara'ya sendika eğitim yazmanı Sabri Ce- becik'le birlikte gelmişti. Salt sabahı Şemsi Denizer'e söyle- dim; Bush'un ağzı savaş kokuyordu. Savaş, barışın olduğunca, grevin, demokrasinin de düşmanıydı. Savaşı is- teyenler, greve karşı. "Savaş olursa, grev mirev kalmaz" di- ye düşünenler mi var? Ali Yüce, "Şiir Tufanı"nda, "Kömürkenf'i de yazar. Şöyle der: "Ben Zonguldaklı Mehmet / Yedi kat yerin dibinde / Dişle- rimle kömür kazarım / Bayramlarda aferin takarım göğsüme / Maneviyat yerim acıkınca / Hasta olunca maneviyat yuta- nm / Yedi kat yerin dibinde / Ölürsem nur içinde yatarım." ÇALJ3ANLARIN SORULARI/SORU1NLARI YILMAZ ŞİPAL "Röntgen Teknisyenleriyiz" SORV: Biz, bir SSK hastanesinde çalışan röntgen teknis- yenleriyiz. Bizim sorunurnuz, birkaç >ıl önce çıkan- lan emekli yaş sınınnın bizleri ne ölçiide elkiledigidir. Biz röntgen teknisyenleri, kadınlar için 45, erfcek- ler için 50 yaş sının ile bağımlı mıyu? Not: Bizim bir yü çalışma süremiz 15 aya eşittir. YANU: TC Emekli Yasası'nın 32. maddesine göre "Mesleği olan ve bu sebeple röntgen, radyum ve benzeri iyonizan radyasyon- larja bilfıil çalışan tabip, teknisyen, sağhk memuru, radyasyon fizikçisi ve teknisyeni ve iyonizan radyasyonla yine bilfiil çalı- şan personel ve yardımcıiarının, radyum ve benzeri iyonizan radyasyon laboratuvarlarında geçen çaüşmalarına her tam yıl için aynca 3 ay da 'füli hizmet zammı' eklenir. Bu görevlerde bir yıl çahşanlar, yasanın 33. maddesine göre emeklilik yönün- den 15 ay çalışmış kabul edilirler. "Fiili hizmet mUddeti zamlan, emekJilik muamelelerinde füli hizmet sayılır. Bu zamların toplamı 8 yıh geçemez. Lokomotif makinist ve ateşçileri 8 yıl kaydına tabi değildir;' Röntgen laboratuvarlarında 16 yıl çalışan kadın iştirakçinin fiili hizmet süresi 20 yıl, aynı ortamda 20 yıl çalışan erkek işti- rakçinin ise fiili hizmet süresi 25 yıl olarak kabul edilecektir. 2898 sayılı yasa ile Emekli Sandığı iştirakçilerine emeklilik- te yaş sının uygulaması da getirilmiştir. Bu uygulama ile: "h) Fiili hizmet müddetleri 20 yılı ve yaşlan 45'i dolduran kadın iştirakçiler istekleri üzerine i) Fiili hizmet müddetleri 25 yılı ve yaşları 50'yi dolduran er- kek iştirakçiler istekleri üzerine." emekli olabilmektedir. 2898 sayılı yasa, mesleği gereğince fiili hizmet müddeti zam- mından yararlanarak "fiili hizmet sürelerine zam yapılanlann yaş haddinden, eklenilen bu sürenin üç yıldan çok olmamak üzere" yarısmın indirilmesini öngörmüştür. Böylece 16 tam yıl röntgen laboratuvannda çalışan bir ka- dın iştirakçi, 4 yıl fiili hizmet zammı alarak 20 yıl fiili hizmet süresini doldurmuş kabul edilecektir. Ancak bu 4 yıllık süre- nin yarısı olan 2 yıl yaş smırından indirilerek kadın iştirakçi 43 yaşmda emekli olabilecektir. Erkek iştirakçiler için 20 fiili hizmet süresine eklenen 5 yıhn ise yarısı olan 2 yıl 6 ay indiri- lerek erkek iştirakçi 47.5 yaşmda emekli olmaya hak kazana- caktır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear