Catalog

CUMHURİYET/18 SPOR 20 ARALIK 1990 Polonya milli takımınınfutbolcusu Vajeha ileprensipte anlaşma sağlandı, Rumen Petrescu yeni sezon için 'evet' dedi EBahçeldentraıısferatağıBugün 12.30'da Istanbul'a gelecek olan Vajeha yöneticilerle mar.aya oturacak. Vajeha dünYunanistan karşısındaoynadığı futbolla büyük alkış topladı. Spor Servisi — Fenerbahçe, Polonya Milli Takımı'nın orta saha ve ileri uç oyuncusu Ro- bert Vajeha ile prensip anlaşmasına vardı. Sarı Lacivertli takımın Polonyab oyuncu- su Jackolseviç'in tercümanı İsmail Güler, 27 defa milli olan 27 yaşındaki Vajeha ile İstan- bul'a gelecek. Bu arada milli futbolcunun transferi için Polonya Futbol Federasyonu'n- dan "yıldınm hızıyla" izin aldığı da öğrenil- Vajeha ise yaptığı açıklamada "Fenerbah- çe'de oynamak isterim. Eğer transferim ger- çekleşirse vatandaşım Jakolseviç ile birlikte Fenerbahçe'ye faydalı olmaya çalışınm" de- di. Evli ve iki çocuk babası Vajeha, Polonya birinci liginde halen ikinci durumda bulunan Gornig Zabrze takımında orta saha ve ileri uçta oynuyor. Gerçekte sağaçık olmasına rağ- Tercüman tsmail Güler bugün 12.30'da Va- jeha ile birlikte İstanbul'a gelecek. Vajeha, öğleden sonra da yöneticilerle görüşecek. Bu arada Steau Bükreş takımının başarılı sağbeki Petrescu, dün Fenerbahçe Kulübü'- ne gelerek yöneticilerle görüştü. Rıdvan ile di. Ancak tercüman Güler, Polonyalı oyuncu- men müdafaaya yardımcı olması ile de taru- ya teklif ettiği para hakkında hiçbir açıkla- nan Polonyalı oyuncu, uzaktan sert şutları ile ma yapmadı. dikkat çekiyor. Daha sonra Rıdvan, bu futbolcuyu Baş- kan Metin Aşık'la görüştürdü. Yapılan gö- rüşme sonunda Petrescu üe yeni sezon için an- laşma sağlandı. Steau Bükreş Kulübü ile de görüsen yöneticiler, olumlu yanıt alınca Pet- i lirten Rıdvan, sağ kanatta beraber iyi bir iki- li oluşturacaklarını söyledi. Nasıl oynadüar Galatasaray ve Fenerbahçe'nin yeni trans- ferleri Koseçki ve Jakolseviç ile San Lacivertli takımın dün prensip anlaşmasına vardığı Va- jeha'nın da oynadığı özel maçta Polonya, Yu- nanistan'ı 2-1 yendi. İkinci golü Koseçki'nin attığj maçta Vaje- ha, sağ kanattan geliştirdiği akınlarda Yunan defansına zor anlar yaşata. Jackolseviç ise va- sat bir oyun sergiledi. Maçın ilk golü Yunanistan'dan geldi. Sol kanattan gelişen bir atakta Jackolseviç'in de durumu 1-0 yaptı Golden sonra toparlanan Polonya Milli Ta- kuru, sık sık Yunanistan kalesinde gözükmeye başladı. Koseçki sol, Vajeha ise sağ kanattan tehlikeli oldular. Atina muhabirimiz Stelyo ^ ^ k i s ' i n bildirdigine göre Koseçki, stt- rat > ™ ****& paslan ile Vajeha da başanh T l T lk rescu ile yeni sezon için el sıkıştılar. Petres- aralannda bulunduğu uzun defans oyuncu- cu'nun transferinin çok yararh olacağını be- lan topa dokunamayınca Çalukidis kafayla bolcu hucum kombuıasyonlannda da son de- rece başarıh oldular. Nitekim 34. dakikada Koseçki'nin uzun pasını yakalayan Vajeha or- taladı Socinski kafayla durumu 1-1 yaptı. Yunanlı defans' oyuncuları Koseçki'yi ge- nellikle ancak faulle durdurabilirken bu oyun- cu 67. dakikada kale önündeki bir karambol- de düzgün bir vuruşla takımını 2-1 öne geçir- di. Lig lideri ortalama 17.987seyirciye oynuyor Tribünde de G.SarayTürkiye 1. Ligi'nin ilk yarısında geçen yıla oranla % 13'lük bir seyirci azalması gözlendi. G. Saray taraftarı, Beşiktaş ve F. Bahçe yandaşlanna oranla takımını desteklemede ilk sırayı aldı. TURGUT DARUGA Türkiye profesyonel futbol 1. liginin ilk yarısında, geçen yıla oranla % 13'lük seyirci azalma- sı gözlendi. Galatasaray taraf- tarı, Beşiktaş ve Fenerbahçe'ye oranla takımını desteklemede - ilk sırayı aldı. Pahalı bilet fiyatları ve TV'den naklen yayınlarm gün- deme getirdiği seyirci azalması konusunda yapılan bir araştır- mada, Galatasaray'ın ortalama 17.987 seyirciye oynadığı belir- lendi. Galatasaray taraftarının tam not aldığı bu müsabakalar- dan en fazla gişe hasılatına da yine San-Kırmızıh takım sahip oldu. Geçen yılın ilk 15 hafta- sına göre seyirci sayısında artış vardı. Ancak, artış bu yılki maç fazlahğından kaynaklandı. 1989-90 futbol sezonunda 15 haftada 22 maç oynanırken, bu yıl, aynı sayıdaki haftada oyna- nan maç sayısı 28'di. Bir önce- ki yü 372.000 olan seyirci sayısı 90-91 sezonunda 416.780'eulaş- tığı halde, maç fazlasının seyir- ci yuzdesini düşürdüğu görüidü. Sonuçta, bu yılki seyirci sayısın- da % 13'lük bir azalma saptan- dı. 3 büyüklerin taraftar tablosu M a 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. itSMOmMi BJK-Bohi BJK-Bursa FB-G BırtMJi GS-KSK BJK-Sarıyer FB-Z.Bumu GS-8JK BJK-Ad DS FB-Samsun FB-Mafetya BJK-A.6ÜCÛ GS-Konya FB-8ursa GS-Z.Bumu BJK-A»ay FB-Sanyer GS-FB BJK-Konya FB-Adana BJK-Sakarya FB-8JK GS-Trabzon 24.537 26 645 17 142 18.067 17.404 12 823 22.880 15 227 26.865 17.536 17 317 18.418 13.404 20.818 13939 11.386 19.237 9.820 7 13 298 10.326 24.912 •MMfTL) 309.930.000 335.520 000 257.925 000 251.713.000 235.610 000 194 160 000 352.940.000 207 740 000 398.130 000 266.930.000 239 839 000 256.040.000 209.S20.000 293.390.000 196.600.000 178.355.000 318 860 000 141.700.000 ? 181 400 000 220.410.000 373 900.000 1MMİKMM GS-Öohı FB-Aydın BJK-KSK GS-Z Bumu FB-Z.Burnu GS-Konya BJK-Bursa GS-Sanyer FB-A.GUCÛ BJK-Bakırköy Sanyer-FB re-Tfjteon GS-KSK BJK-Z, Bumu BJK-Adana GS-Ba)arta5y FB-Bursa Bakırköy-FB BJK-G Bırtığı F.Bahçe-Adana GS-G.BirkOi BJK-GS Sarıyer-A Gûcû FB-GS Sanyer-BJK BJK-F8 GS-G.Antep BJK-Trabzon 18.063 24.222 13 922 20 388 21.459 21.004 13.238 15.029 29.375 21 707 3.186 12.537 21.321 9.980 9.728 11.608 16.294 2.446 8.185 12.390 7.903 24.308 905 16.915 10.567 17 893 23.325 8.892 IIMM(TL} 496.560.000 690.380.000 318.390.000 599 700 000 605.690.000 590.021.000 300 795 000 446.120.000 544.505.000 490 000 000 97 000 000 320.985.000 487.690.000 266.920.000 212 020 000 268.815.000 416.750.000 73.090.000 184 255 000 315.170.00* f £ 176.990.000 *•• 537 120 000 18 000 000 465.725.000 274.435.000 . 437 520 000 529 205 000 207.350.000 Haftalara göre yapılan değer- lendirmede Fenerbahçe'nin bir maçta en çok seyirciyi tnbüne çeken takım olduğu belirlen- di. F.Bahçe-A.Gücü maçında 29.375 kişi vardı. 15 haftalık maratonda bu, aynı zamanda bir rekordu. Ne var ki Fener- bahçe'nin seyircisi bundan son- ra devamlı olarak düştü. Keza, Beşiktaş da aynı şekilde bu azal- maya engel olamadı. tstanbul'- da en yoğun seyirci ligin 7. haf- tasında izlendi. Fenerbahçe, Be- şiktaş ve Galatasaray'ın Istan- bul'da oynaması sonucu tribün- lere 43.838 kişi gelmişti. Galatasaray Istanbul'daki maçlannda toplam 174.864 se- yirciye oynarken, Fenerbahçe 156.717, Beşiktaş ise 134.410 se- yirci toplayabildi. lstanbul'da- ki seyirci sayısının Galatasaray maçlan nedeni ile yükseldiği saptandı. Ligde başansız sonuç- lar alan Fenerbahçe ve Beşik- taş'ın da yine bu takunla yaptı- ğı maçlarda yüksek hasılat elde edildi. Galatasaray lige Bolu- spor maçı ile başladı. Bu maçta 18.063 kişi tribünde takımı des- tekledi. Ne var ki, bundan son- raki maçlarda G.Birliği karşılaş- ması dışında dengeli bir seyirci gözlendi. San-Kırmmh takımın son maçı olan Gaziantepspor karşılaşmasmda ise 23.325 se- yirci vardı. Fenerbahçe'nin Aydınspor'a 6-1 yenildiği ilk maçında 24.222 seyirci sahaya büyük umutla gelmişti. Ancak, hezimet sonra- sında takıma küstü. örneğin, ezeli rakibi Beşiktaş ile oynama- sına karşın San-LacivertJi takım 17.893 seyirci bulabildi. Sanyer maçında sadece 3186 kişinın karşüaşmayı izlemesi yönetimi endişelendirdi. Sonuçta, Fener- bahçe İstanbul'daki maçlannda toplam 150 bin seyirciyi aşama- dı. Beşiktaş üç büyükler içinde en kötü durumda olan takımdı. İstanbul'daki ilk sınavınj Karşı- yaka önünde veren Siyah- Beyazlılar bu maçtan 13.922 kişi ve 318.390.000 liralık hasılatla aynlırken, geçen zaman içinde durmaksızın seyirci yitirdi. Derby maçı özelliğindeki son Trabzon maçı ise oldukça dü- şündurücü boyuttaydı. Bu dev maçı izlemeye gelen sporsever- lerin sayısı sadece 8.892, gişe hasılatı ise yalmzca 207.350.000 liraydı. Beşiktaş bunun yanı sı- ra Zeytinburnu maçında 9.980, Gençlerbirliği maçında 8.815, Adanaspor maçında 9.728 se- yirciye oynuyordu. On bin se- yirciyi bile bulmayan bu maçlar- da ortalama 200 miiyon hasdat elde ediliyordu. Sonuçta, Istanbul seyircisin- de çeşitli nedenlere bağlanan bir azalma gözlendi. Ancak, Gala- tasaray ilk yarıyı seyirci açısın- dan mutlu, Fenerbahçe düşün- celi, Beşiktaş ise üzüntülü ka- pattı. Walsh ve Wilson: Kupa'da EBahçe şansh Spor Servisi — Beşiktaş'ın Ingüiz futbolcuları Walsh ve Vilson, özel Fazilet Lisesi'ne giderek öğrencilerle sohbet et- tiler. lngüiz futbolcular, öğren- cilerin sorulannı cevaplandınr- ken, "Federasyon Kupası'nda Fenerbabçe, şampiyonJukta ise Beşiktaş" daha şansh dediler. Walsh ve Wilson, Türk hal- kının misafirperver bir millet olduğunu, bunun sadece fut- bolcular için değil, tüm yaban- cılar için geçerliliğini korudu- ğunu, bu yüzden de Türkiye 1 - ye geldiklerinden dolayı çok mutlu olduklannı kaydettiler. Walsh, kendisine yöneltilen sorulan cevaplandınrken, sol ayağının zaman zaman avan- taj olduğunu, ancak her ikisi- ni de kullanmanın çok daha yararh olacağını belirtti. Bu arada dun Beşiktaş'ın antrenmanına gelen Gazian- tepspor Asbaşkanı Turgut Ka- raman, Futbol Şube Sorumlu- su Şirin Kuru'dan Halim'i ki- ralık vermelerini istedi. Şirin Kuru, teklifi yönetime götüre- ceğini belirtti. Ancak Teknik Direktörü Gordon Milne, bu- na karşı çıkarak "Takımda kimsenin kiraya verihnesini istemiyorum" dedi. Halim'in de "Burada oyna- mayacaksam giderim" dediği bildirildi. VOLEYBOL CSaray: 3 Paşabahçe: 0 HAKEMLER: Kadir tlbeyli (6), Atilla Erinç (6). GALATASARAY: Ahmet (7), Türan (6), Ale Oander (7), Ser- kan (6), Metin (7), Payidar (8), Sefa (5), Bülent (S). PÂŞABAHÇE; Fatih (6), Zol- tan (7), Şenol (6), TUnçhan (4), Metin (7), Ümit (6), Kemal (5), Akif(5). ALEV ANAKÖK Türkiye erkekler birinci vo- leybol liginde, erteleme maçın- da Paşabahçe'yi 3-0 yenen Ga- latasaray ilk yanyı lider bitir- di. Diğer sonuçlar şöyle: Enka- Emlak Bankası: 0-3 (T.K.), Samsun DSt - Fenerbahçe: 1-3 (T.K.) Samet 'Köşk'le ilişkisine açıklık getirdi A.Gücü'ne nasıl antrenör oldum? SAMET AYBABA'DAN Çumhurbaşkanlığı Koruma Müdürü Musa Öztürk ile akrabahğım var. Beni Ankaragücü'ne kendisi tavsiye etmiş. Köşk bana bir kjyak yapmak istese, bir ihale verirdi, olur biter. Yoksa bu kadar tepkiyi niye üzerime çekeyim? TAYFUN GÖNÜLLÜ ANKARA — Beşiktaş'ın kaptanıydı. Sonra ANAP'tan milletvekili adayı oldu. Şimdi Ankaragücü'nün teknik di- rektörü. Bu kişi, Samet Aybaba. An- kara'ya gelişi için çok sözler söylendi. Çünkü Aybaba, özal ve eşine yakınlığı ile tanınıyor- du. Teknik direktörlüğe getiri- Iişi de kanşıktı. Ankaragücü yönetimi sezon başında Yılmaz Gökdel ile söz- leşme imzalamıştı. Ama birden sözleşmesi feshedildi ve yerine Aybaba getirildi. Aybaba, ken- disi hakkında yazılan yazılan yanıtsız bıraktı. Ankaragücü yenilgiler aldı. İlk yarının son- larına doğru toparlandı ve ga- libiyetler aldı. Bundan guç alan Aybaba, yarım sezon sonra "gecikmdi" olarak Ankara'da gazeteciler ile önceki gün bir yemek yedi. Burada soruları yamtladı. Yamtlarda "Aybaba-Köşk" ihşkisi bütün açıklığı ile ortaya çıktı. Ayba- ba, Cumhurbaşkanhgı Koruma Müdürü Musa öztürk ile akra- ba olduğunu ve kultibe kendi- si ni bu kişinin tavsiye ettiğini anlattı. Yılmaz Gökdel ile sözleşme yapan Ankaragücü yönetimi- nin Asbaşkanı Nazif Günal, Musa öztürk ile bir kokteylde karşılaşmışlar. Günal, öztürk ile sohbetinde teknik direktör arayışı içinde olduklarmı ve teknik direktör Gökdel'i iste- mediklerini söylemiş. öztürk de "Bizim Samet Aybaba var, onu alın" demiş. Daha sonra Ankaragücü yönetimi Aybaba ile ilişkiye gecmiş. Samet bir iki gün düşünmek için izin istemiş. Bir iş ilişkisi daha varmış. Ama o olmayınca teklifi kabul et- miş. Yılmaz Gokdel'in sözleş- mesi feshedilmiş. Aybaba, "Köşk bana bir kı- yak yapmaya kalkmış olsaydı bir ihale verirlerdi olur biterdi. Yoksa bu kadar nefreti neden üzerime çekeyim?" dedi. Ko- nuşurken sinirlendi, isyan etti, kendisine haksızlık edildiğini, ancak kimseyi de eleştirmediği- ni, hiçbir gazeteciye neden bu- nu yazdınız diye telefon açma- dığını belirtti. "Fatih Terim'i de ANAP'm i^inden etkili olan adamiardan biri getirdi: Bülent Ozrürkmen. Ama kimse ses çıkarmadı. Çünkü benim reokli bir kişili- ğim vardı. Beşiktaş'ın kaptan- lıgını yapmış, milletvekili ada- yı olmuş, cumharbaşkaıu ve eşi ile arası oldukça iyi olan biri- siydim. Basın için tam bir mal- zemeydim, bunları ben de bili- yorum. Çünkü sizler gibi ben de 3 yıl spor yazariıgı yaptım." Yenilnıez armadaBeşiktaş Mehmet, attığı 6 golle takımının en fazla gol atan oyuncusu unvamnı elde ederken Feyyaz ve Metin, 5'er gol attılar. Beşiktaş'ın gol atamadığı takımlar ise Zeytinburnu ve G.Birliği. Spor Servisi — Türkiye 1. Ligi'nin ilk yansında Beşiktaş yenilmeyen tek takım oldu. 15 maçtan 8'ini kazanan Siyah Be- yazlı ekip, kalan 7 maçtan beraberlikle aynldı ve ilk yanyı ikinci sırada kapadı. Beşiktaş, Teknik Direktörü Gordon Milne ile lige iddialı başladı ve ilk ma- çında Gaziantepspor'u deplasmanda Ali'nin golü ile 1-0 yendi. Haftalarca li- derlik koltuğunda oturan Siyah-Beyazh takımı beklenmedik beraberlıkler lıder- likten etti. Beşiktaş lig maratonunun ilk yansın- daki 15 maçta toplam 27 gol attı. So- nuçta lider Galatasaray'ın ardından 5 puan farkla ıkıncı sırada yer aldı. Siyah-Beyazh takım, belirli oyun dü- zeni içinde basit, ama sonuca giden bir sistemin uygulayıcısı oldu. Bunun sonu- cunda takımın golcülerinden Feyyaz, Ali, Metin ve Mehmet rakip fîleleri havalan- dırmakta güçlük çekmedi. Mehmet at- tığı 6 gol ile takımın en golcü futbolcu- su unvamnı aldı. Feyyaz ve Metin 5'er golle kendisini izledi. Ali ise ban maç- larda yedek kulübesinde kaldı. Sonuçta 4 gol attı. Beşiktaş'ın gollerini atan fut- bolculan Ulvi ve Rıza 2'şer, Recep de tek golle izledi. Siyah-Beyazlı takımın 27. golü Baku-köysporlu GürseFin kendi ka- lesine attığı golden kaynaklandı. Golcü- ler genelde kale önü pozisyonlannda et- kili oldular. 27 golden 10 tanesi sağ ayak- tan, 8 tanesi kafa, 7 tanesi ise sol ayak- tan çıktı. Beşiktaş, frİKikten gol atama- dı. Buna karşın 1 golü penaltı atışı so- nucu kazandı. Kısa boyuna karşm kafa ile en çok gol atan futbolcu Şifo Meh- met'ti. Kendisini Ulvi ve Metin izledi. Beşiktaş iki maçta gol atamadı. Istan- bul'da oynadığı Zeytinburnu ve Gençler- birliği maçlannda rakip fîleleri bulma şansını yitiren Siyah-Beyazü ekip, bu iki beraberli&in dışında 4 kez 1-1, bir kez de 2-2 beraberük aldı. En farklı galibiyeti- ni Konya deplasmanında alan Siyah- Beyazhlar bu maçı 4-1 kazandı. Aydın deplasmanında da Ege takımını 5-3 ye- nen Beşiktaş, Boluspor'u da yine deplas- manda 3-1 yenerken seyirciden alkış al- dı. Beşiktaş'ın 2 maçı 1-0, 2 maçı 2-0, 1 maçı 3-1, 1 maçı 3-2, 1 maçı 2-2, 1 maçı 4-1, 1 maçı 5-3 sonuclandı. Beşiktaş hiç yenilmeden kapattığı ilk yarıda Galatasaray ile birlikte en az gol yiyen takım oldu. Buna karşın Bolu- spor'a eşlik ederek ligde en fazla bera- berlik alan iki takımdan biri görünü- mündeydi. Beşiktaş deplasman maçla- nnda başaniıydı. Siyah-Beyazh takım 5 maçından 4'ünde gahbiyet aldı, l'inde ise berabere kaldı. G. Saray ve Fenerbahçe ile 1-1 bera-, bere kalan Siyah-Beyazlı takım Sarıyer'i 1-0 yenerken Bakırköy'ü de 2-0 üe geçi- yor, Zeytinburnu ile golsüz berabere ka- İıyordu. Ezeli rekabete ortak olan Trab- zonspor maçı ise Beşiktaş için gerçekten zordu. Bu maçta sakat Feyyaz'ın ve ce- zalı Metin'in oynamamasına karşm Be- şiktaş Trabzon'u 3-2 yenmeyı başarmıştı. Denizü: Koseçki pahalı değü Spor Servisi — Galatasaray Teknik Direktörü Mustafa Denizli, "Galatasaray'da fıt- bolcular, takıma ıicret sırala- masına göre girmezler" dedi. Denizli, Koseçki konusunun saptınldığım söyleyerek "Ga- iatasaray'ıo futbolculannııı ta- kıma girmelerini, ücretleri de- gii ben tayin ederim. Koseçki'- nin Konyaspor maçuıda oym- yıp oynamayacagını şimıliHit düsümnüyonım. Hafta so- nıuda karar verecefin. Gdir kendisi ile görüşör konuşunu. Orada nasıl oynadıf ını sora- nz. Kosecki, Galatasaray'ın oznn süretitizUklekadrosuna almak istedigi en yakın aday oldugu için transfer edildi. Herkesin söytedigi gibi trans- fer deagesini bozmaz, aksinc düzeltir. Zihniyet defişir." Denizli, Koseçki'nin çok fazla ücrete transfer edildiği- ne katümadığım vurgulayarak "Koseçki, en fazla parayı abm adam degil. Galatasaray'da en fazla parayı alan adamlar sı- ralamasına giremez bile. Stan- dartlar dogrultusundt ücret almışür, o kadar. Koseçki ile 15 gün boyunca beraber ola- cagu. İyi bir çalışma dönemi olacak bu." Kocaeli ile maç Galatasaray, Konyaspor maçından sonra 1 haftalık ta- til yapacakken bu dinlenme döneminden sonra yoğun ha- zırhk maçlan haftasına da gi- recek. İstanbul'daki salon tur- nuvasından sonra sırasıyla 8 ocakta Izmir'de Ajax ve 13 ocakta Samsunsporla karşıla- şacak olan San-Kırmızıular, 19 ocakta da tzmit'te (A) gnı- bu lideri Kocaelisporla bir ha- nrhk maçı yapacak. İdeal kadro yok Metin attığı 5 golle takımını sırtlayan oyuncular arasında yer aldı. Türk spor sistemindeki çarpıklıklar YILMAZ YÜCETÜRK Spor, yalmzca vücudumuzu ve sağlıgımızı ko- rumaya, geuştirmeye yönelik bir etkinlik değil- dir. "Spor birey açısından bir içgüdüsel dürtü, kendisini ifade etme biçimi, başansını deneme- ölçme aracı; toplumsal açıdan da bir eğıtim, ça- ğına ve toplumsal sosyal-ekonomik yapıya uygun kişilere yön verme aracıdır!' (Ali Gür). Spor olgusunun temelini 4 ana kavram oiuş- turur: 1- Kaynak (Sporcu kaynağı; spor yapan kitleler), 2- Tesis, 3- Malzeme, 4- Kadro (Eğitici ve idari kadrolar) Spor olgusunun temelini teşkil eden bu dört ana konuyu sağlıklı, çağdaş bir sistem spor or- ganizasyonu ile bütünleştiremezsek, bugün ve ge- leceğe dönük bütün alınacak önlemler, yapıla- cak çahşmalar; yanlış, tutarsız, hedefsiz ve etki- siz kalır. Işte ülke sporumuzun ilk ve en büyük proble- mi; sporumuzda gerçek demokratik, çağdaş, özerk bir sJstemin, bir spor organizasyonunun ol- mayışıdır. Geçen yıllarda futbol federasyonu diğer fede- rasyonlardan aynlarak, sözde özerk çarpık bir ya- pılaşmaya doğru itilirken, diğer federasyonlann da seçimle özerkliğe dönüştürüleceği beyan edil- miş, ama demokratik bir sıatü ile yapılmayaca- ğı başından belli bu seçimler ne yapılmış ne de gerçek özerkliğe doğru bir adım atılmıştır. Siya- siler ve sporun içınden, eğitiminden gelmeyen sporumuzun üst düzey bürokratlan, her neden- se bir türlü sporun içinden ellerini çekmek iste- memektedirler. Buna da yıllarca devleti alet et- meye çalışmıslar ve çalışmaktadırlar. (Burada bir açıklama yapmak isteriz; Genel Müdür Tevfık Saipkaya, bir ay önce bir sempoz- yumda bu konulardaki düşünce ve sorulanmıza karşıhk "bizimle aynı görüşte olduğunu, bir an önce demokratik seçimlere gecilmesinin zornn- lu olduğunu belirtmiştir". îçtenlikle söylenildi- ğine inandığımız bu beyanlann bir an önce ger- çekleştirihrıesini diliyoruz.) Her şeyden önce şunu açığa çıkartmakta fay- da var: Çağımızda, demokratik ülkelerde spor sisteminde, organizasyonda devletin rolü nedir? uyumak; çahşmak gibi vazgeçilmeA hayati etkin- liklerden biridir sporla uğraşmak. 2 aylık bebek iken havuzlarda yüzme ile başlar çağdaş insanın spor yaşamı, ve ölünceye dek sürer bu tatlı uğraş. 1- Çocuk sporu (ilk kaynak), a) Bebeklerde spor, b) Okul öncesi spor (kreşlerde, aile içinde ve kuliiplerde), 2- Okul sporu: a) İlkokullarda spor, b) Ortaokulda spor, c) Liselerde spor Okul + kulüp işbirliği ile 3- Üniversitede spor, 4- Silahlı kuvvetlerde spor, 5- Hobi sporu, Boş zamanlan değerlendirme + sağlıklı ya- şam, 6- Yanşma sporu, 7- Üstün yanşma sporu Hobi sporu, yanşma sporu, üstün yanşma sporunun temel organizasyonu kulüplerde ger- T or Ülke sporumuzun ilk ve en büyük problemi; sporumuzda gerçek demokratik, çağdaş, özerk bir sistemin, bir spor organizasyonunun olmayışıdır. Gerçek demokratik, özerk bir spor sisteminde, organizasyonda devletin rolünü açıkça belirleye- bilmek için önce spor olgusunun temelini oluş- turan dört ana konudan birincisi olan kaynak (sporcu kaynağı; spor yapan kitleler) konuşunu iyice irdelemek gerekir: 1- Kaynak: Sporu kimler yapar? Herkes spor yapmak mecburiyetinde değildir. Demokratik bir ülkede dileyen spor yapar, dileyen de yapmaz. Ama günümüzde ileriemiş toplumlarda çağdaş bir insanın spor etkinliklerine katılması, normal yaşamın bir parcası halinde gelmiştir. Su icmek; çekleşir. Bir de özel kategorileri dikkate alırsak; örneğin, özürlülerde spor, yasularda spor, kadın- da spor. Bu arada çok önemli bir noktayı da açığa çı- kararak vurgulayahm. Kaynaklan sıralarken amatör veya profesyonel diye bir ayırımın yapıl- madığı herhalde dikkati çeİcmiştir. Günümüzun spor ilminde böyle bir ayınm yapılmaz, çağdaş- demokratik spor sistemi bu sıralamadaki kaynak- lar üzerine kurulur. Çok acıdır ki; hâlâ uyumakta olan sporsuz spor şûralannda, Sayın Spor Bakanı'ndan çok bilmiş otoritelere kadar basında, televizyonda ek- ranları önünde bu geçersiz kavram kullanılmak- ta, spor kamuoyu da yanıltılmakta, kavram ve sistem karmaşasına itihnektedir. Artık çağdaş ve bilimsel sporda amatörlük kavrammın yeri yoktur. Olimpik kavram olarak da çöpe atılmıştır. "Olimpik liyakat" kavramı ile olimpiyat oyun- larına profesyonel futboldan sonra, profesyonel tenis girrniş, bunu profesyonel basketbol, boks... diğerleri izleyecektir. Olimpiyatlarda üstün yanş- ma sporculan yerlerini alacaklardır, ister profes- yonel statülü deyin ister yan profesyonel isterse modası geçmiş tabiri ile amatör.'.. (Bir açıklama da burada yapahm: Amatör Ku- lüpler Konfederasyonu Başkanı Sayın Rıza Sü- mer, bir ay önceki bir konuşmamızda "önümüz- deki yıl konfederasyonun önünden amatör keli- me ve kavramını kaldıracaklarını, demokratik- çağdaş bir spor sistemi üzerinde yoğun calışma- ların gündemde olduğunu" bildirdi.) Yukanda bilimsel olarak sıraladığımız sporun bütün bu kaynaklarını çağdaş, demokratik bir sisteme oturtursak devletin rolünün yalnız okal ve silablı kuvvetler sporu ile sınırlandırıldıgını açıkça görürüz. Diğer bütün spor organizasyon- lannı kulüpler, yani kulüp üyelerinin demokra- tik bir seçimle göreve getirdiği yönetim kurulla- rı gerçekleştirir (Kulüpler sistemin tabanını, te- melini oluştururlar). Teknik Direktör Mustafa Denizli, ligin ilk yansının de- ğerlendirmesini yaparken, "Hiç kimse Galatasaray'ın ideal kadrosu şudur diyemez. Çünkü belli degil. Galatasa- ray, ligin ilk yansında en çok oyuncuyu kullanan takım ol- du. Herkes eşit maç yaptı di- yebiüriz. Işte ben bunun için Galatasarayla iftibar ediyo- rum. Galatasaray'a kaled ara- yanlar da boşuna yorulmasın- lar, Hayrettin'den memnu- num. Hasan'n kinüanması da mümkün degil" dedi. OrduMilli Takımı final şansını yitirdi PARİS (Cumburiyet) — 34. Dünya Ordularası Futbol Şampiyonası eleme grubunda oynanan maçta, Türk Ordu Milli Takımı, Fransa ile golsüz berabere kaJarak finallere ka- tılma şansını yitirdi. 4 bin 500 Türk seyircinin de izlediği karşılaşmanın ilk 15 dakikasında başanlı görünen milliler, daha sonra Fransa'nın üstün oyunu karşısında boca- ladılar. Karşılaşma golsüz beraber- likle sonuçlanmca, ev sahibi Fransa, averajla grup birincisi oldu ve 2-18 haziran tarihleri arasında Hollanda'da düzenle- necek finallere katılma hakkını elde etti. Ordu Milb Takımı Fransa karşısında şu kadrosuyla mü- cadele etti: Metin-Talip (Saf- fet), Hayati, Esat, Şeyhmuz, Türan, Ünal, Avni, Soner (Vol- an), Hamdi, Mehmet. Polis Koleji birinci Spor Servisi — Okullarara- sı güreş, eltopu, basketbol mü- sabakalanna devam edildi. Liselerarası greko-romen güreş müsabakaları dün sona erdi. 2 gün suren karşılaşma^ lar sonunda tstanbul birincisi 42 puanla Polis Koleji oldu. lmam hatip lisesi 41 puanla ikinci, Vefa Lisesi ise 24 puan- la üçüncü oldu. tlkokul eltopu maçlannda tstanbul birinciliği maçlan yaklaşırken dünkU karşıbşma- lar heyecanlı ve çekişme'ı geç- ti. Erkeklerde, Orhan Veli, Y.K. Ermeni llkokulu'nu 11-6, Ö.Fono, Bağlarbaşı'm 8-5 yendi. Kızlarda ise Ö.Çavuşoğlu-A.Kutsi Tecer'i 10-3 yenerek birincilik şansla- nnı arttırdı. Genç kız eltopu final gnıbu maçlaruun ilki dün yapıldı. Bağlarbaşı Spor Salo- nu'ndaki maçta Istanbul Y.R. Tercüman Lisesi'ni 28-7 yen- di. Genç erkek eltopu final gnıbu maçlannda şu sonuçlar alındı. Tarhan-Maltepe: 41-29, Ö.Dost-lstanbul L.: 25-17, Ö.Belde-lstanbul A.ln- şaat T.Y.M.L.: 23-22. Orta yıldız erkek basketbol maçlannda farklı skorlar elde edildi. Atatürk Fen Lisesi Spor Salonu'nda yapılan kar- şılaşmalarda su sonuçlar alın- dı: Saint Benoit-Ö.Mavi Ha- liç: 92-45, Ö.Anakent- Güngören: 99-11.