Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 KASIM 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
29. SATRANÇ OLİMPİYAT1
Vietnam'a yenildik,
Cezayir'i yendik
KAHRAMAN OLGAÇ
GELFAND (Siyah)
a b d e
NO\1 SAD - Yugoslav-
ya'da devam eden 29.
Satranç Olimpiyatı'nın
4. turunda Türk takımı
Vietnam'a 3-1 yenildi.
Bayan takımımız ise
Fransa'yı 2-1 yendi. Vi-
etnam'a karşı sadece 1.
masamızda oynayan
Turban Yılmaz galibiyet
alırken, diğer oyuncula-
nmız Arduman, Kara-
dag, tpek yenildiler.
Fransa ise tarihinde ilk
kez Türkiye'ye yenildi.
Bayan takımımızdan
Giilsevil Yılmaz galibiyet
elde ederken Fatmanur
Öney ve Nilüfer tpek be-
rabere kaldılar.
LJUBOYEVIC (Beyaz)
(11... Ae5 12.Vxf6ü)
5. turda ise Cezayir'le karşılaşan erkek taİcımımız 3-0'lık
bir galibiyet elde etti. Turhan Yılmaz'ın oyunu ise ertelendi.
Arduman, Öney ve Soylu maçlannı kazandılar. Bayan takı-
mımız bu turda Hindistan'a 2-1 yenildi.
5. turun sonunda Türkiye 9.5 puan ve 1 ertelenmiş oyunla
118 takım arasında 62. sırada. Bayanlarda ise takımımız 8
puanla 66 Ulke arasında 28. durumda. Genel sıralamada 5
tur sonunda ABD 15.5 puanla ilk sırada yer alıyor. Bu ülke-
yi Çekoslovakya, SSCB ve Federal Almanya 14.5 puanla iz-
liyor. Bayanlarda Macaristan ve SSCB 12.5 puanla liderliği
paylaşıyorlar. Bunlann ardından 12 puanla Çin geliyor. 14
tur surecek olimpiyatta 6. tur bugün oynanıyor.
SSCB, 4. turda Yugoslavya'yı 2.5-1.5 yendi. Yugoslav bü-
yükusta Ljuboyeviç ile Sovyetler'in genç yeteneklerinden Gel-
fand'ın mucadelesi ilgiyle izlendi.
Beyaz: Ljuboyeviç (Yugoslavya) - Siyah: Gelfand (SSCB)
/ Sicilya savunması.
I.e4 c5 2.Af3 d6 3.d4 cxd4 4.Axd4 Af6 5.Ac3fl66.Fg5 e6
7.f4 Abd7 8.Vf3 Vc7 9.Fe2 b5 10.f5 b4 Il.fxe6 Ae5 12.Vxf6ü
gxf6 13.Ad5 Va7 J4.Axf6 Şd8 15.Ad5 Beraberlik. (0.5-0.5)
Macarlann harika kızlan Polgarlara nazar değdi. SSCB:
2 - Macaristan: 1. Judith Polgar, Gaprindaşvili'ye yenildi.
Beyaz: Judith Polgar (Macaristan) - Siyah: Gaprindaşvili
(SSCB)
U 4 e5 2.Af3 Af6 3.d4 Axe4 4.Fd3 d5 5.Axe5 Ad7 6.Axd7
Fxd7 7.0-0 Vh4 8x4 0-0-0 9.c5 g5 10.Ac3 Fg7 ll.Ae2 Khe8
12.Vel Af6 13.Vd2 Ae4 14.Va5 Şb8 15.f3 Af6 16.g3 Vh5 17.a4
Ag4 18.fxg4 Fxg4 19.Af4 Fxd4 2O.Şg2 gxf4 21.Fxf4 Fe5 22.c6
Fc8 23.Vb4 Fd6 24.Vb3 Fxf4 25.Kxf4 Ke3 26.Vc2 Vh3 27.Şhl
Kxg3 28.cxb7 Fxb7 29.Kxf7 Kc8 3O.Fb5 d4 31.Fc6 Kc3 Beyaz
terk eder. (0-1)
SINEMA
fe
Camdan Kalp' Berlin'e gidiyor
• Küllür Servisi — Bu yıl Antalya Altın Portakal Film
Festivali'nde en iyi üçüncü film seçilen "Camdan Kalp"
Berlin Film Festivali'nin resmi bölümünde Türkiye'yi
temsil edebilmek için onseçiciler tarafından izlenmek
üzere Berlin'e çağrıldı. Kısa bir süre önce Beki Probst
Türkiye'ye gelerek son donem filmleri izlemiş ve Berlin
Film Festivali'nde Türkiye'yi temsil etmek için "Camdan
Kalp"i önermişti. "Camdan Kalp" filminin ayrıca bu yıl
Altın Lale Film Festivali'nde Türkiye'yi temsil edeceğinin
kesinleştiği açıklandı. Fehmi Yaşar'ın yazıp yönettiği film,
yarı aydın bir adamın tekrara dönüşmüş evliüğinin, bu
arada hizmetçisinin önemsiz bir isteğini kabul etmesiyle
İstanbul'un kenar mahallelerine dek uzanan garip
oyküsünu anlatıyor. Filmde Genco Erkal, Şerif Sezer
(fotoğraf) ve Deniz Gökçer başrolleri paylaşıyorlar.
KİTAP
'Allah ve Tango'ya ödül
• TRABZON/ANKARA (UBA) — Şair tlhan
Demiraslan'ın 10. ölum yıldönumü nedeniyle düzenlenen
şiir yarışmasında büyük ödülu lsveç'te yaşayan Özkan
Mert kazandı. Mert'in "Allah ve Tango" adlı kitabıyla
buyuk odülü aldığı yanşmada, Ibrahim Yıldız'ın
"Doruktaki Koltuk Boş" kitabı da mansiyon kazandı.
RESİM
Cantürk, tazminat alacak
• ANKARA (AA) — Ressam Fikri Cantürk, iki eserini
izinsiz olarak kartpostal haline getiren bir yayınevinden
12 milyon lira tazminat alacak. Sanatçının avukatı Ünsal
Piroğlu'ndan alınan bilgiye göre Canturk'ün iki eserini
izinsiz olarak kartpostal haline getirdiği için tstanbul
Bilim Yayınevi aleyhine açılan telif hakları davası
sonuçlandı. Ankara 1. Ticaret Mahkemesi, sanatçının 48.
Devlet Resim Sergisi'nde büyük ödül kazanan "lnsan
Varlığı Üzerine Referanslar" ve "yasak elma ya da ölüm
dansı" isimli eserlerini izinsiz olarak çoğaltan yayınevini,
12 milyon lira tazminat odemeye mahkûm etti. Eserin
çoğaltılması için telif haklarının satın aJınması ya da
sanatçının yazılı izni gerektiğini belirten Piroğlu,
"Davanın sonucunun, ülkemizde henüz yeni olan sanatçı
haklarının kurumlaşması ve sanatçılann bilinçlenmesi
konusunda önemli katkılar getirmesini diliyorum" diye
konuştu.
POZITIF VIBRATIONS ÇAĞDAŞ MÜZIK
Michal
Urbaniak
Urszula
Dudziak
24 kasım 1990, 5:30 ve 8:30
CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU
Bıtetleo
Salonu
Gaılena: 5599660
Vakkorama
Taksım 1511571
Suadıye
360 90 90
Oganızasyor
Pozıtıf 144 33 94
SEVEMA/ATİLLA DORSAY
GRAFIKERLER MESLEK KURULUŞU
OLAĞAN GENEL KURULU
Derneğimizin Olağan Genel Kurulu
25.11.1990 Pazar günü, saat 10:00'da
The Marmara Oteli Opera Salonu 'nda
toplanıyor. Tüm üyelerimizi bekliyoruz.
Yurdaer ALTINTAŞ
GMK Yönetim Kurulu Başkanı
Gary MarshalVın 'Özel Bir Kadın'ı gerçekten de özel bir film
Düşler pazarı Hollywood
Ozel Bir Kadın
(Pretty Woman) /
Yönetmen: Gary Marshall
/ Senaryo: J. F. Lawton
/ Müzik: James Newton
Howard / Oyuncular:
Ricbard Gere, Julia
Roberts, Ralph Bellamy,
Laura San Giacomo / Bir
Touchstone Pictures
(Warner Bros) yapımı
(Beyoğlu Emek, Kadıköy
Reks)
"özel Bir Kadın" geçen mev-
sim içinde ABD başta olmak
üzere birçok ülkede liste başı
olmuş!.. Bilmem kaç milyon
dolara malolan film bilmem
kaç milyon dolar getinniş!.. Sa-
yılar, sayılar!.. Artık sinemada
promosyon ve tanıtım, hemen
yalruzca sayılara dayandınlıyor.
Ve bu bize hiç de sempatik gel-
miyor. Hele Amerikan seyirci-
sinin genel zevk düzeyini düşü-
nünce!.. Ne var ki "Özel Bir
Kadut" bu önyargılan aşıp ken-
dini kabul ettiren, gerçekten de
"özel bir film..."
Aslında ve görünürde, öykü-
nün pek özelliği yok. Bir "ask
hik&yesi" bu... Kahramanlann
birinin bir milyoner, öbürünün
ise bir fahişe olması, bilmem
her şeyin olabildiği, her türlü
değer ölçüsünün sarsıldığı gfi-
nümüzde gerçekten şaşırtıa
rru? ömrü şirket alıp satmak-
la, özellikle büyük şirketleri
"parçalayıp" parça parça sat-
makla geçen acımasız bir eko-
nomi girişimcisiyle, bir zaman-
lar ünlü yıldızlann yaş çimen-
toya bastıklan el izlerini ve de
adlannı taşıyan taşlarla döşen-
mis Hollywood bulvan üzerin-
de kaldırım fahişeliğı yapan ve
"saati 100 dolar olan" çekici bir
genç kadının ilişkisi bu... Kısa-
cası, tüm çarpıcılığı ve farklılı-
ğı altında, temelde bir masalîa,
ünlü "Kiil Kedisi"masaünın
modern bir çevrimiyle karşı
karşıyayız!..
Ama bu temel izlek, çeşitli
ayrıntılarla zenginleştirilmiş.
RICHARD GERE VE JULIA POBERTS — Gary Marshall'ın filminde başrolleri Ricbard Gere ile Julia Roberts paylaşıyorlar.
Bu "olanaksız aşk" son derece
inandına kılınmış kişilik ve du-
rumlarla ilmek ilmek işlenir-
ken, öte yandan da bir Pygma-
lioa öyküsüne dönüşüyor: Bir
kadını yeniden "yaratan" bir
erkeğin öyküsü bu... özellikle
de Bernard Shaw'un modern-
leştirerek ölümsüz kıldığı (ve
sonradan "My Fair Lady" mü-
zikaline dönüşen) öyküdeki gi-
bi, sınıfsallığın en aşılmaz gibi
göründüğü toplumlarda bile ne
denli kolayca aşüabildiği, soy-
luluğun kolayca "ögrenilebi-
lecegi" sınıf duvarlarımn da-
yanıksızlığı vb. şeylerin bir
kez daha altı çiziliyor. Gü-
zel Vivian, kıhk kıyafeti do-
layısıyla kovulmaktan beter ol-
duğu lüks otele veya Rodeo
Ehive'ın lüks dükkânlanna, pa-
ramn ve de "kredi kartı
n
nın gü-
cüyle öyle bir yerleşiyor ki sor-
ma gitsin!.. Ama yazar / yönet-
men ikilisi, bu "My Fair Lady"
yanında pek ısrar etmiyorlar:
Ne de olsa burası soyluluğun
hiçbir zaman var olmadığı
Amerika'dır ve takvimler de
1990 yıhm göstermektedir!..
Oykü, daha çok bir başka il-
ginç yönde gelişiyor: fki insa-
nın birbirini etkilediği, değiştir-
diği, giderek dönüştürdüğü bir
ilişkiye dogru yelken açıyor. Fa-
hişe ve milyoner, bir raslantı-
dan doğan bu garip ilişki bo-
yunca, önce birbirlerini iyice
tartıyor, sonra ilgi duyuyor,
sonra sevmeye ve de değiştirme-
ye başhyorlar. Ashnda zaten
benzerlikleri var: Ekonomi ak-
babası Edward Lewis'ın deyi-
şiyle "ikisi de yaşamak için dü-
züşüyortar.." Yine de bu etkin-
liğin biçiminde ve düzeyinde
büyük farklar var kuşkusuz. Ne
var ki Lewis, ashnda tertemiz
bir yüreği korumuş bu kaldınm
yosmasına pararun satın alabi-
leceklerini gösterir, onu
"inceltir" ve onu yalnızca
"Idbar" bir kadına değil, duy-
gulanm, kişihğini (ve de öpüş-
meyi) ammsayan gerçek bir ka-
dına dönüştürürken, Vivian da
bu duygusuz işadamını öylesi-
ne değiştiriyor: Ona parkta
"çıplak ayak" gezmekten, yok
ettiği şirketlerin ardında işleri-
ne tüm ömürlerini harcamış
gerçek insanlar bulunduğunu
öğretiyor. Ve bu karşılıklı dö-
nüştürme, her masal gibi kaçı-
nılmaz bir "happy end"le nok-
talanıyor.
Tüm bu izlek şemalarını yi-
ne de çok "klasik" mi buldu-
nuz? Bu sakın "Pretty Wo-
man"ı görmenizi engelleme-
sin... Çünkü bu film, özellikle
senaryo ve sinemalaştırma aşa-
malarında bir dizi sinema der-
si de içeriyor. Bir senaryo nasıl
yazılır, Edward ve Vivian kişi-
likleri, tüm gelişimleri içinde
nasıl işlenir, o otel müdürü,
asansörcü cocuk, hinoğlu hin
avukat, yaşlı işadamı gibi yan
tipler nasıl böylesine inandın-
a biçimde yaratıhr? Senaryoda
baştan atılan tüm düğümler
(Vivian'la oda arkadaşı Kit'in
ilişkisinden Edward'ın finalde
yenmeyi başardığı "yükseklik
korkusu"na) filmin sonlannda
nasıl çözümlenir? O ilk ve zo-
raki sevişme girişiminde "ne
yapmgmı istiyorson? / Ne yap-
mayı bitiyorsun?" gibi bir diya-
log nasıl hayal edüir? Oyuncu-
lar o kalıplara nasıl sokulur ve
Julia Roberts gibi deneyimsiz
bir oyuncu, nasıl böylesine Vi-
vian olabilir? Çünkü sinema,
tüm bu inceliklerden, ayrıntı-
lardan oluşan büyük, gizemli ve
karmaşık bir yapıdır ve her ba-
şarüı filmin göninürdeki yalın-
lığı altında, böylesine bir çaba
gizlidir.
Daha da ilginci, film içerdi-
ği "modern masal" niteliğini
unutmuyor, buna uzaktan, me-
safeli, giderek alaycı biçimde
yaklaşıyor. özellikle fınalde bu
mesafe iyiden iyiye ortaya ko-
nuyor: Evet, burası Hollywo-
od'dur. Artık yosmalann, fahi-
şelerin, uyuşturucu satıa ve alı-
cılannın, serseri ve haydutların
işgaline uğramış tehlikeli bir
mahalleye de dönüşmüş olsa,
yine de burası Hollyvvood'dur:
Bir düşler yaratma ve satış pa-
zarı. Geün siz de kendinize uy-
gun bir düş bulup birfilmbo-
yunca kullanmak üzere alın!..
UUEdeVin 'Brooklyn'e Son Çıkış'ı 1950'lere karamsar bir tanıklık
Ödünsüz, gerçekçi, karamsar
ROMANDAN SİNEMAYA — Hubert Selbv Jr.'un 1964'te ya-
yunlanan aynı adlı romanından beyazperdeye aktarılan "Bro-
oklyn'e Son Çıkış "m Uginç oy nculanndan Jennifer Jason Leigta.
B r o o k l y n ' e S o a Çıkış (Last Exit to
Brookl>Ti) / Yönetmen: Uli Edel / Senaryo:
Hubert Selby Jr'ın romanından Desmond
Nakano / Müzik: Mark Knopfler /
Oyuncular: Stephen Lang, Jennifer Jason
Leigh, Burt Young, Ricki Lake, Jerry
orbach, Peter Dobson, Alexis Arquette /
Neue Konstantin Filme (Alman) yapımı
(Lâle, Kadıköy)
1928 doğumlu Amenkalı yazar Hubert Selby
Jr. 1964'de yayımlanan aynı adlı romanından,
çok iyı bildiği, içinde yetiştiği bir çevreyi, New
York'un inarulmaz yosulluktaki semti Brooklyn'i
anlatmıs. Ve roman, bir anda çağdaş bir klasiğe
dönüşmüş. Samuel Beckett'in "birçok on yıldan
beri yazılmış en iyi kitap" dediği söyleniyor. Ve
yazıldığından beri sinemanın ilgi duyduğu ro-
man, ancak günumuzde bir film haline gelebil-
miş. Romanı okumadık. Ama filmi görünce bu-
nun nedeni anlaşılabiliyor: "Brookl>n'e Son Çı-
kış"ın bir film haline dönüşebilmesi için sansü-
rün, tum ülkelerde günümüzde ulaştığı görece
hoşgörüye erişmesi gerekiyordu kuşkusuz.
Çünkü Selby, gördüğü, tanık olduğu her şeyi
yazmış. Genelde goçmenlerin (Italyan, Yunan
vb.) yaşadığı ve Amerikan toplumunun en tipik
alt-kültür katmanlarından birini oluşturan bu
semt, özellikle 1950'lerde (bugün acaba farkh
mı?) yoğun biçimde içinde buiunduğu anlaşılan
tüm sefaleti ve duşkünlüğüyle veriliyor. Gence-
cik bedenini satarak geçinen alımlı fahişe Trala-
la, onun tenhaya götürdüğu askerleri soyarak ge-
çinen semt bıçkınları, ağabeyisinden surekli da-
yak yiyen veya annesine ya da uyuşturucuya sı-
ğınan travesti Georgette, bekâretini yitirmiş ve
karnı durmadan şişen kızının durumunu
"şişmanlıgına" veren Big Joe, eşiyle kuramadığı
iletişimi bir "oğlan"da bulan aile babası ve sen-
dikacı Harry Black... Daha birçok Uginç pitoresk
ve marjinal kişilik. Ve tüm bu acıh, acıklı kişi-
liklerin veilişkilerinin fonunda "grev kıncılan"-
nın devreye girmesiyle çığrından çıkan ve dra-
matik gelişmelere doğru kayan bir grev olayı...
"Brooklyn'e Son Çıkıs", bir semtin, bir ken-
tin ve bir toplumun belli bir dönemine alabildi-
ğine karamsar bir tanıklık getiren ve parlak ışık-
larını bir ülkenin en karanhk çirkef çukurlarına
çeviren Uginç bir film... Sinemanın eşcinselliğe,
fahişeliğe, yasadışılığa, alt-kültur ve azınlık kat-
manlanna yaklaşımı, pek seyrek olarak böylesi-
ne ödünsüz, gerçekçi ve karamsar olmuştu. Genç-
lik ve uyuşturucu sorunlarına değinen ve gerçek
bir tanıklıktan yola çıkan "Christian F." filmiy-
le tanınan yönetmen Uli Edel'in anlatımı, tüm
oyuncular, Stefan Czapsky'nin gece görüntüleri
ve Dire Straits grubunun beyni gitarist Mark
Knopfler'in yer yer Morricone'yi anımsatan bir
Latin duyarlığma ulaşan muziği de çok iyi. Çok
"hassas" bir yüreğiniz yoksa, "insanlığm sefaleti"
sizi ilgilendiriyorsa ve midenize bir yıımruk (kuş-
kusuz "sinemasal bir >Timruk"!) yemekten çekin-
miyorsanız, bu filmi gorün deriz.
Costa-Gavras İhanet'te melodramlapolitikayı harman ediyor
Derin Amerikada faşizm batağıthanet (Betrayed) / Yönetmen: Costa-Gavras /
Senaryo: Joe Esztherhas / Görüntü: Patrick Blossier /
Muzik: Bill Conti / Oyuncular: Debra Winger, Tom
Berenger, John Heard, Betsy Blair, John Manohey,
Ted Levine / UIP (U-A) yapımı / 135 dakika (Dünya,
Kadıköy KSM)
Costa-Gavras'ın "Amerika
serüveni"nin "Kayıp-
Missing"le "Müzik Kutnsa -
Music Box" arasında yer alan
halkası... Yakmda izleyeceğimiz
"Music Box" denli yoğun bir
dramatik yapı içermeyen, ama
kuşkusuz yönetmenin kendine
özgü anlatım ustalıklarına sa-
hip, ilgiye değer bir fdm...
Costa-Gavras anlaşılan bu
"Amerika seriiveni" boyunca
Amerikalüan rahat bırakmama-
ya, sürekh' onlarm vicdamm te-
dirgin etmeye, ortak bilinçleri-
ni silkelemeye karar vermiş!..
Bu kez, Orta Batı'da, alabildi-
|ine sakin, sıradan bir yaşam
görüntüsü altında örgütlenen
ırkçı ve faşist çetelerin çabala-
nnı anlatıyor. Yahudi, liberal ve
lafını sakınmayan bir radyo
programcısınm (tıpkı "Talk Ra-
dSo'da olduğu gibi) öldürülme-
sinden sonra, FBI olup biteni
anlayabilmek için bir kadın ajan
gönderiyor. Kadın ajan Cathy
Weawer, burada tanışıp âşık ol-
duğu adamın, Nazi örgütlerine
rahmet okutacak ırkçı, faşist ve
Amerika'yı "Yahudilerie zenci-
lerden kurtannak için" savaş-
maya hazır bir vunıcu gücün
parçası olduğunu anlayınca, ol-
dukca şaşkmhğa düşüyor.
"Ihanet", aslında eski usul
bir Hollywood melodramıyla,
daha "çagdaş" gözükme savın-
daki bir politik-görünümlü fil-
mi harman etmeyi deniyor. Gü-
zel, yürekli, üstelik sevilen bir
kadının, görevi nedeniyle "kur-
dun ini"ne itilmesi, Hitchcock-
un ünlü "Aşktan da Üstfin -
Notorious"undan beri oldukça
bilinen bir tema... Fona ise Cos-
ta Gavras usulü, doğruluk ve
ciddilik derecesi büinmeyen aşm
bir politik oluşum, "derin Ame-
rika"nın faşizm ve ırkçıhk ba-
tağına saplanması olasıhğı yer-
leştirüince, filmin tuz-biberi ta-
mamlanmış oluyor.
Costa-Gavras kuşkusuz bece-
rikli bir yönetmen... Filmine
katmayı başardığı biraz Avrupa
soslu romantizm, eski Hollywo-
od'dan ödünç alınmış da olsa,
"görev ve ask" ikilemine getir-
diği Fransız usülu bir duygusal-
lık, fümin lehine calışıyor. Ama
hem Costa-Gavras sinemasında
hem de son dönemin kimi Ame-
rikan filmkrinde sıkça rastlanan
DEBRA WINGER'DAN AYRINTIL1 OYUN — Costa-Gavras'ın "İhanet" adlı filminde Debra
VVinger, aynntılı ve nüanslı oyunuyla seyri kolaylaştınyor. Tom Berenger da başrollerden birinde.
bir öğe, yani çok ciddi, çok
önemli politik savlan ve kuram-
ları bir serüven filminin gerili-
mi için malzeme yapma tavn,
doğrusu filmin bildirisine, inan-
dıncüığına yarar getirmiyor. ln-
san, "derin Amerika"nın bağ-
rında oluştuğu varsayılan bu
ırkçı ve faşist örgütlenme olası-
hğını ciddiye alsın mı, alırsa
hangi ölçüde alsın, şaşırıyor.
Debra Winger, aynntılı ve nü-
anslı oyunuyla filmin seyrini ko-
laylaştıran olumlu öğelerin ba-
şında geliyor.
Atatürk kitabı
• ANKARA (AA) —
Talip Apaydm, Sunullah
Arısoy, Behçet Kemal
Çağlar, Fazıl Hüsnü
Dağlarca, Cahit Külebi gibi
Türk şürinin usta
isimlerinin Atatürk konulu
şiirleri ve çeşitli Atatürk
şarkılan kitap haline
getirildi. Atatürk'ün
ölümünün 52. yıldönumü
nedeniyle Vakıfbank
tarafından çocuklar için
hazırlatılan eserde, bazı
halk ozanlanmn da
Atatürk için deyişleri yer
ahyor. Doç. Dr. Aydın 1lik
tarafından hazjrlanan
müzik bölumünde de
Atatürk marşları ve çeşitli
şarkıların sözleri notalanyla
birlikte bulunuyor.
'Çizgi Film'
karikatürleri
• ANKARA (ANKA) —
Ankara Ulusiararası Film
Festivali '91 çerçevesinde
duzenlenen karikatür
.yarışmasının bu yılki
konusu "Çizgi Film" olarak
belirlendi. Amatör ve
profesyonel tüm
karikatürcülere açık olan
yarışmayia, karikatür ile
sinema arasındaki ilişkinin
pekiştirilmesi ve çizgi
sanatçılannın dikkatinin
sinema uzerinde
yoğunlaştırılması
hedefleniyor. Her
yanşmacının en çok üç
yapıtla katılacağı ve büyük
odulun 2 milyon lira
olacağı yanşmanın jurisi,
Semih Balcıoğlu, İsmail
Gülgeç, Ali Ulvi, Ferruh
Doğan, Tan Oral, Orhan
Doğu, Nezih Danyal ve
Kamil Masaracı'dan
oluşacak. Yarışmaya
katılmak isteyenlerin, 20
Ocak 1991 tarihine kadar,
"Ankara Ulusiararası Film
Festivali '91 Karikatür
Yarışması" Ozveren Sokak
3/8 Demirtepe 06570
Ankara adresine
başvurmalan gerekiyor.
'Sinema'
yanşması
• ANKARA (AA) —
Ankara Ulusiararası Film
Festivali etkinlikleri
çerçevesinde 'Sinema
Inceleme-Araştırma
Yarışması'mn açıldığı
bildirildi. Yanşma Türk
sineması Ue ilgili tüm
teknik konuları, Türk
sinemasının dönemleri,
yabancı sinemaların Türk
sineması üzerine etkileri ' ' *"
konulannı kapsayacak.
Yarışmaya katılmak
isteyenler 30 kasıma kadar
başvurabilecekler. Kurtuluş
Kayalı, Seçil Büker, Nejat
Ulusay, Oğuz Onaran ve
Şebnem Turan'dan oluşacak
seçici kurul sonuçlan 15
ocakta açıklayacak.
Tansel'in şiirleri
• Kültur Servisi — Oğuz
Tansel'in şiirleri
Pennsylvania ve Kuzey
Dakota'da müzik eşliğinde
seslendırıldi. Wilkes College
Muzik Bölümu Başkanı Dr.
Bruce Reiprich tarafından
bestelenen şiirleri Doç. Dr.
Aysit Tansel ve llyas Halil
Ingilizceye çevirdi. Bestelerin
yer aldığı bir kitap da
"Blue Gorge" adı altında
yayımlandı.
Kartal'da
tiyatro
• Kültür Servisi — Kartal
Belediyesi Deneme
Tiyatrosu, yeni sezona
Antonio Scarmeta'nın
"Ateşli Sabır" ve Muharrem
Buhara'nın "Ayımn Fendi
Avcıyı Yendi" adlı çocuk
oyunu ile giriyor. Her iki
oyunu da Kartal Belediyesi
tiyatro yönetmeni Suat
İlhan yönetiyor. Antonio
Scarmeta'nın Ateşli Sabır'ı
Pablo Neruda'nın
yaşamından kesitler veriyor.
BILSAK' TA
BUGÜN
23 Kasım C u m a :
19.00 Pop Kültür Oluyor:
Ünsal OSKAY,
Aydın UĞUR,
MazharALANSON,
Nejat
YAVAŞOĞULLARI
19.30 Bilsak Tiyatro
Atölyesi: "îşte Baş Işte
Gövde Işte Kanatlar"
Yazan: Sevim Burak
Görsel Sanat Atölyeleri
Mehmet GÜLERYÜZ
yönctiminde (Per.-Cum.)
Cafe-Foyer-Bar (Giriş)
12.00-00.30
Rock Cafe-Bar (5Kat)
12.00-18.00 HeavyMetal
18.00-24.00 Rock
14.30 Konser: Over Dark
Murat Net-Murat Pazar
BtLSAK, Sıraselviler
Cad., Soğancı Sok.7
CİHANGİR
143 28 79-99