Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunvei MatbaacıhV *e GazeıeLilıW Turk \nonım Şırlteiı aâına
S»dir Nadi % Gcncl Vaıın Muduru H«s»n CtmmU Mütsse« Muduru
Emtne Işaklıgıl, >azı Işlerı Muduru Oka? Goımuin. 0 Haber Merkczı
Muduru ^alçra B«yer. Sa'tfa Duzenı Yonetmenı AU tsev % Tems'lcder
ANK\KA AhndTan. IZMİR Hıltmtt Çtmkan, *DANA Ç«ln
ı, Polmka C<W l ^ l u t m Dtt Hibcrte Erf" ••ta. Elonomı Cn(t2 T«/ta«, ls S«xlıka ^aVru koe»o. kullıır tttai I m . lıianbul
Habenen KroMİ K»cak. Efcı ım C m Ş«)laa. Hjbcr Araşıırma ismtl BerkM Yun HaberkTi Ncrfei D o t » . Spo' Damiman'
\MalkuUr tantaıaa. IV.ı >a-!ilar krnaı ( • ^ • " . Anuı r™ >«>• tlpa, Dunlln» 4M>llak t u n 0 k.oordıtı»!Or 4MM l a n u
0 VSalı l^icr LrnJ E>k*l Q Mulutcbc B«lnl V«cr 0 Bjtce Planlarr.a Scjp Os»"Mb«>«*ta 0 Reklam \JK Tc*M 0 fck
YaMnlar Hılyl Akvcrt 0 Ida-e Hasnın Owrr £ [>letmc Ofldrf Çrf* £ Bılgı Ulnr NaJ İMİ 0 Pcnoncl S«*|-ı Boa«ııoo#ta
>J.«/L Omliıınytt Uatbaactllk tc GazetcvıLık TAŞ. Tüık Ocafc C * 39/41 C«|aJoi!u'
PK 246 Istanbul Td M2 05 05 120 h»l) Tdcu 222*6. F»x (I) !Î6 60 Tl %
\mkan. Zı\a Gokalp BK Inkılap 3 V> W'«, Td 133 II 4M7 TekJL 42344, Fuc (4)133
lunlr H Zı» Br. 13^2 S 2.3 Td: 13 12 30 Tete* S2359. FX <5I) I» 53 60
VnOml Cad 119 S. No 1 Kaı l W 19 3" İ2 (4 hal) T«to 62155, Fu Pl) 19 25 •>»
TAKVİM: 13 KASIM 1990 Jmsak: 5.14 Guneş: 6.41 Öğle-. 11.53 tkindi: 14.30 Akşam: 16.55 Yatsı: 18.17
Aileden sorumlu Devlet Bakanı Cemil Çiçek 'hayvani içgüdülere' karşı çıkarken şöyle dedi
Tlört,fahişelikten farksız'
Devlet Bakanı Cemil Çiçek "Yabancı TV dizileri Türk ailesinin
milli kultürunü olumsuz etkiliyor. Aileyikorumalıyız"dedi.
tDİL GÜRSEL
ANKARA — Aileden sorum-
lu Devlet Bakanı Cemil Çiçek,
Türk aılesinin ve geleneklerinin
korunması üzerine yaptığı bir
söyleşide, evlilik öncesi ilişkile-
re karşı çıkarak "Flörtun fahi-
şelikten ne farkı var?" dedi.
Devlet Bakan» Cemil Çiçek,
kendı anlatunıyla "kitk Uetişim
araçlan" ve "başka kültürler-
le" karşı karşıya gelen Türk ai-
lesinin yaşadığı faciayı önleme-
ye çalısıyor. Bu amaçîa once Di-
yanet İşleri Başkanlığı'ndan bir
uyenın de bulunduğu "Turk ai-
lesinin bütünlüğü"nu konımak
üzere aile araştırma kurumu
oluşturan Çiçek, şimdilerde özel
televizyonun ve çanak antenle-
rin "Yoriaşüncı" etkisinden
Türk ailesini kurtarma hedefin-
de.
Bu amaçla Çiçek, "Bizim
Ev", " 2 1 . Yüzyüa Girerken
Türk Ailesi", "Yava" adlı
fılmler, çocuklar için "Dede
Korkut'un Riiyaa" adlı çizgı
fîlmin ve "Cumhuriyet Öncesi
Turk Kadını" ve "Türk Ailesi
Bibliyografyası" adb yayınla-
nn yaygmlaştınlmasına çaüşı-
yor. Çiçek, Cumhuriyet'in soru-
larını şöyle yanıtladı:
^m Türk ailesi modeli
— Son yıUarda yaygınlaştır-
maya çalıştığmız "geneleneksel
Turk ailesi modeli" kavramı ne-
dir:
ÇİÇEK — Anayasa'nın 41.
maddesine göre ailenin korun-
ması gerekiyor. Bu 1982'den
DEVLET BAKANI CEMİL ÇİÇEKTEN GÖRÜŞLER
Evlilik öncesi ilişki 6u,hayyani içgüdülerle insanların
birbirine yaklaşmasıdır. Konfeksiyoncu dükkânı mı bu, sık
sık elbise gibi değiştiresin? Bunu kabul etmek mümkün
değil. Flörtün fahişelikten ne farkı var?
Din desteği Ailelerin parçalanmasımn ilk nedeni
geçimsizlik. Bu iş yürümez' deyip bırakanlar var. İşte din
bu işlerde sabırlı olmayı tavsiye ediyorsa bunun bu
anlamda müspet tesiri olacaktır. İkıncisi ise zina,
Müslümanlıkta kabul edilmeyen bir hadise.
Red Kit'e karşı Dede Korkut Çanak antenler ile
seyredilen yabancı diziler Türk insanını müspet etkilemiyor.
Buna karşı bizim yaptığımız 'Dede Korkut'un Rüyası' adlı
filmi eleştiriyorlar. Red Kit'in dünyasıyla Dede Korkut bir
olur mu? Ben bu yabancılaşmayı anlamıyorum.
sonra doğal değil, sosyolojik bir
zorunluluk.
Sanayileşme, şehirleşme, dı-
şa açılma, başka kültürlerle ta-
nışma sosyal de^şimler getirdi.
Bu değişimler ve gelişimler ne-
deniyle en fazla sıkıntıyla karşı
karşıya kalan kurum aile oldu.
Toplumun temelinde de aile
vardır.
Oysa meseleye hep uç nokta-
larda bakıüyor. Biz eski bir mil-
letiz ve aile milletiz. Turk aile-
sinin müspet özelliklerinin mu-
hafaza edilmesı gerekir.
— Peki, şu anda Turk ailesi-
nin karşı karşıya oldugu prob-
lemkr neler?
ÇİÇEK — öncelikle bu aile
kitle iletişim araçlan ve başka
kulturlerle karşı karşıya geldı.
Çanak antenlerle tum yayınlar
sevrediliyor. Aynca turizmle
Türkiye'ye birçok yabancı geli-
yor. Bunlar da Türk insanının
uzerinde etkiler bırakıyor. Ta-
bii bunların müspet tavırlar bı-
raktığını söylemek mumkün de-
ğiL Değer yargılannda değişik-
Uk getiriyor, aile kavramlan de-
ğişmeye başlıyor. Yabancı dizi-
ler sebebiyle, çocuklar büyu-
kannelere "mumy", babalanna
"papa" diyorlar. Adı, Ahmet,
Mehmet olan insanlarunmn
Türkçeleri bozuldu. Insan iliş-
kilerinde farklılaşma başladı.
Batı'dan bilim, teknik alınması
gerekirken, tüm yoz değerler
alınıyor.
— Kitle iletişim araçianyla
yaşanan yozlaşmadan söz etti-
niz, bunu önlemek için ne gibi
planlannız var?
ÇİÇEK — Biz de fılmler yap-
tırdık. Ne yazık ki uç noktalar
yabancı diziler söz konusu oldu-
ğunda kiliseye bir şey denmez,
bizde bir ezan sesi duyulsa kı-
yamet kopar, kendimizden
korkmaya gerek yok. Bir de ka-
setçiliği yayıyoruz. Şu günlerde
TRT'nin yayın tekelinin kalk-
ması ve ozel TV kurulması
gundemde, yalnız yasaklama
değil ama bunların ba§ı boş bı-
rakılmaması gerekır. Kültür
millidir ve bizim kültürumuz-
dür.
Film, kaset ve yayın çalışma-
lanmız var. Örneğin "Cumhu-
riyet Öncesi Türk Kadını" adlı
Midillfde
Paşa
Konağı
artıkyok
Ankara, Midüli'deki en
önemli Osmanlı
yapıtlarından biri olan
konağın
yıktınlmasından
Yunanistan Ege
Bakanlığı Genel
Sekreteri'ni sorumlu
tutuyor.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Midilli adasında,
Hacıgigorin caddesi 21 nu-
maradaki Paşa Konağı artık
yok. '1929 mubadelesine'
dek bir Türk yetkıhsinın evi
olan bu konak, geçen hafta
içinde bir gün sabaha karşı
buldozer altında kaldı. Bir
Yunanh mimarın çizdiği ve
Yunan stilinde pek çok süs-
lemeyle bezenmiş olan Midil-
li Paşa Konağı, adada Os-
manlı döneminden kalma en
önemli yapıtlardan biri ola-
rak biliniyordu. Midilli Şehir
lmar Dairesi'nin 'korunma-
sı' yönunde görüş bıldirdiği
konağın yıktırılması Yunan
basmında eleştirilere konu
olurken Ankara'da da tepki
yarattı.
Dışişlen Bakanlığı yetkili-
leri, Midilli Paşa Konağı'tun
yıktırılması kararı konusun-
daki bir soruya verdikleri ya-
nıtta, "Yunanistan'ın sınır-
lan içinde bulunan Tiirk-
İslam eserterinin bakımı ve
korunmasına ilişkin oteden
beri bflinen olumsuz tutumu-
nu sürdürdüğüniı" savundu-
lar. Yetkililer, Rodos'taki
Suleymaniye Camii'nin yıkı-
lan minaresinin onanlmamış
olması ve Gümülcine'de ye-
niden yapılacağı gerekçesiy-
le bir yıl önce yıktırılan Poş-
poş Baba Tekkesi'nde hiçbir
onarım girişiminde bulunul-
maması gibi ömekleri de
anımsattılar.
Ankara'daki yetkili çe\Te-
ler, Midilli Paşa Konağı'nın
>ıkılmasında asıl sorumlulu-
ğun 'buldozerlerin harekete
geçmesi için gerekli onayı
veren' Yunanistan'ın Ege
Bakanlığı Genel Sekreteri
Papaefstratiu'ya ait olduğu-
nu belirtiyorlar.
Edinilen bilgiye göre Yu-
nanistan Genel Inşaat Kanu-
nu'na ilişkin tüzük uyannca,
21 Eylül 1989 tarihinde Mi-
dilli Şehir tmar Idaresi Paşa
Konağı'ndakidurumu değer-
lendirerek, Ege Bakanhğı'na
binanın konınmasını öngö-
ren bir rapor sundu. Rapo-
ru alan bakanlığın bünyesin-
deki Kültürel Gelişme Daire-
si de bu raporu destekler ni-
telikteki göruşünü bakanlık
üst yönetimine bildirdi. An-
cak Genel lnşaat Kanunu'na
ilişkin tüzüğün dördüncü
maddesijıyannca yapılması
gereken 'tarihi eser vasıf-
landınnası' bir yıl içinde ger-
çekleştirılmediğinden bina-
nın yıkılması yoluna gidildi.
Pera Palas'ta yüzyıllık kalabalıkAgatha Christie'nin
yüzüncü doğum yılı
kutlamalarıyla daha çok
önem kazandı Pera Palas.
Ancak Pera Palas sadece
Agatha Christie demek
değil. Yüzyıhn iki
savaşına, cumhuriyete
taruklığı, Atatürk, tnönü,
Celal Bayar, Adnan
Menderes, Fahri
Korutürk.lran ŞahıPehlevi
gibi ünlüleri ağırlaması
onu vazgeçilmez kılıyor.
BERAT GÜNÇIKAN
İstanbul'un en hareketli yılla-
rı. Cumhuriyet henuz üç yaşın-
dadır. Kimbilir kaçıncı seferine
çıkan Orient Express 7 Mart
1926 günu Sırkeci Gan'na uzun
yolculuğunun son dumamnı ve-
rir. Yoksulluklan gün gibi aşikâr
Balath Rumlar ve Fatih'in Müs-
lümanlan Avrupa sosyetesinı
görmek için gardadır.
Trenden inenler arasında
genç, orta boylu bir kadın kim-
senin dikkatini çekmez. Valizleri
bir genç tarafından dışarda bek-
leyen kentin tek tuk otomobil-
lerinden birine taşınır. Otomo-
bil, îstanbul'un dar ve yokuş
yollanndan ilerleyip Tepebaşı'n-
da bir otelin önünde durur. Ka-
dın bir Art Nouveau örneğı ote-
le, bu kentte böyle bir göruntü
beklemiyormuşçasına şaşkınlık-
la bakar ve kominin arkasından
içeri girer.
Kadın Agatha Christie, otel
Pera Palas'tır.
Agatha Christie'nin doğumu-
nun yüzüncü yıl kutlamalarıyla
bir kez daha önem kazandı Pe-
ra Palas. Çünkü Christie'nin ya-
samının on bir gunünü "kaybol-
du, oldu, gizlenip bu süre için-
de bir cinayet daha işledi" soy-
lentilerine boğan gizi bu otelin
411 numaralı odasında.
Pera Palas sadece Agatha
Christie demek değil. Yuzyılın
iki savaşına, Cumhuriyet'e ta-
nıklığı, 101 numaralı odasında
Atatürk'u, 201 numaralı odasın-
da Inönü'yü, 301 numaralı oda-
sında Celal Bayar'ı, Adnan
Menderes'i, Fahri Korutürk'u,
AGATHA CHRİSTİE S A L O M J — Pera Palas'ın Agatha Christie Salonu'nda 90 >ıl once Strauss'un \alsleriyle insanlar kendile-
rinden geçerierdi. Bugiin İS günde bir toplanan yazarlar, gazetecikr, sanatçılar bu salonda "Türkiye'nin halini" tartışıyoriar. Top-
lantıda, âşıklar da karşılıklı atışıyor. (Fotoğraf: Uğur Saner)
Arnavutluk Krah Zogo'yu, lran
Şahı Pehlevi'yi, Ingiliz Kralı 8.
Edward'ı, Yugoslavya Devlet
Başkanı Titoyu, Giscard D'Es-
taing'i, Von Papen'i, Mata Ha-
ri'yi, Çiçero'yu, Cahide Sodku-
yu, Sarah Bemhardt'ı, Vasa Pri-
hoda'yı, Theodorakis'i, Julio Ig-
lesias'ı ağırlaması onu hâlâ vaz-
geçilmez kılıyor.
İstanbul'un tarihine ilk elek-
trikli asansörüyle de geçen Pe-
ra Palas, Orient Express'in yol-
culan için 1892 yüında inşa edi-
lir, 1893'te de ilk konuklannı
ağırlar. 1915 yıhnda resepsiyon
memurlarının kıyafetini beğen-
meyip muşteri olarak kabul et-
medikleri "gizli" milyoner Niğ-
de Rumlarından değirmenci
Petros Bogosaki tarafından sa-
tın alınır. Oteli işgal kuvvetleri-
ne karargâh olarak sunan, dev-
Iete iki milyon borcuna karşılık
Pera Palas hisse senetlerini pi-
yasaya çıkartarak kendisini kur-
tarmaya çalışan Bogosaki, so-
nunda işgal kuvvetleriyle birlik-
te kaçar. Pera Palas bu kez Ata-
türk'e Suriye"de yaptığı yardım-
lann karşıbğında 'Misbah Mu-
hayyes'e verilir. Muhayyeş, 1954
yıhnda otelin gelirinin buyük
bölumünü Darülaceze, Darüşsa-
faka ve Verem Savaş Dis-
panseri'ne bırakarak ölür.
Uç kurum da donemin Baş-
bakanı Adnan Menderes'in baş-
kanlığında bir vakıf kurarak yo-
netirler Pera Palas'ı. Mudürlu-
ğü ise Muhayyeş'ın vasiyeti üze-
rine yeğenleri Ferit ve Onıil üst-
lenir. 1974'te uzun süredir yaşa-
nan sıkıntılar Pera Palas'ı zara-
ra sürükleyince satışa çıkanlır,
alıcısı çıkmaz. 1978'de Hasan
Süzer otele talip olur ve yüzde
95 hissesini satın alır.
Pera Palas'ın ünlü konukları
arasında casuslar da var. Mata-
Han, Çiçero, bizden de tngiliz
Kemal. 11 Mart 1941'de Ingilte-
re'nin Sofya Büytikelçisi Ran-
daH, ülkesinin Türkiye Büyükel-
çisiyle göruşmek üzere İstan-
bul'a, Pera Palas'a gelir. Aradan
birkaç saat geçtikten sonra lo-
biye bıraküan bavullardan biri
patlar, altı kişi ölür.
1918'den başlayarak Pera Pa-
las, Mustafa Kemal için de ts-
tanbul'da yaşanabilir guzellikte
bir mekândır. O yılın sonlann-
da, otelin lokantasında oturan
Mustafa Kemal'in yanına gelen
şef garson birkaç masa ilerde
oturanların masaya davet ettik-
lerini iletir. Davet edenler işgal
kuvetleri komutam Harrington
ve yaverleridir. Atatürk daveti,
"Keodilerine söyleyin, bizim ge-
leneklerimizde daveti ev sahibi
yapar, onlar her ne kadar işgal
kuvveüeri komutanlan iseler de
ne de olsa misafirlerimizdirler.
Güniin birinde gideceklerdir.
Benimle kahve içmek istiyorlar-
sa, masama gelsinler" sözleriy-
le geri çevirir. Onun davetine de
General Harrington karşılık
vermez.
1900'lü yılların başında Pera
Palas'ta bir balo. Maestro Na-
va'nın yönetimindeki orkestra
Strauss'un Viyana valslerini ça-
hyor. ttalyan, Franşız, Ingiliz
terzilerinden giyinmiş kadınlar,
erkekler müziğin eşliğinde dö-
nüyorlar, "kouvet" şarabı su gi-
bi akıyor.
Pera Palas'ta bugün nasü eğ-
leniliyor? Bu soruya Hasan Su-
zer, "Her onbeş günde bir, pa-
zarları sanatçılar, gazeteciler
'gönul dostlan' adı altında top-
lanıyorlar. Halk âşıklan da ka-
ülı>or onlara, atışıyorlar. Bir de
Türklerin tarihini araştıran ça-
lışmamız var. Türkiye'ye nasıl,
nerden geldiler, nasıl yayıldı-
lar?" yamtını veriyor. Ferit Mu-
hayyeş hâlâ otelin müdürü ola-
rak gorülüyor. O yıllardan bu
yana Pera Palas'ta değişenler
ona göre muşteriler.
Beyoğlu'ndan işportacılann,
sepette lahmacun, tepside çiğ-
köfte satıcılanmn arasından yü-
rüyüp Galatasaray Lisesi'nin
önünu, tramvay yolu üışaatını
geçip bugün kasvete boğulan
Asmahmescit'ten indiğinizde
Pera Palas'la karşı karşıya kala-
bilirsiniz.
yayın, bunun dışında "Türldye
aile yayınlan bibliyografyasuu"
hazırlattık.
Bunun dışında "Yuva" adlı
kaset, "Bizim Ev", "21. Yüz-
yıla Girerken Türk Ailesi" adlı
belgesel "Dede Korkut'un
Rüyası" isimli çizgi film ürettik.
Şimdiyse tutmuşlar bu Dede
Korkut'u eleştiriyorlar. Red
Kit'in dünyasıyla Dede Korkut
bir olur mu? Eğlendirirken,
kendi kültürumuzü de eğitme-
miz gerekiyor. Bense bu yaban-
cılaşmayı anlamıyorum.
Kadın işten dönünee...
Bunlar bir mukayese unsuru
olarak bulunmalı. Bu yayınlar
çocuklanmızm kafasını kurca-
lıyor.
— Aile Araştırma Kurumu
Devlet Planlama Teşkilab'nın ai-
leyle ilgili raporu dikkate alına-
rak kunıldu. Bu raporda afleıün
parçalanma nedenleri arasında
kadının çalışması da gösterili-
yor. Bunu nasıl yorumlarsınız?
ÇİÇEK — Şimdi bizim çalış-
ma hayatımız organize olmuş
değil. Böylece kadın işten dö-
nünçe annelik görevi başhyor ve
yıpranıyor, bu da beraberinde
sıkıntılar getiriyor. Kadının ça-
hşmaması düşunulemez. Ancak
iyileştirici tedbirler olarak sekiz
saat yerine beş saat çalışsın de-
nildi. Bu bir tedbir olarak dü-
şünülüyor.
— Aile Araştırma Kurnmu'n-
da bir de din gorevlisi bulunu-
yor, bunun nedeni?
ÇtÇEK — Aile Araştırma Ku-
rumu'nda değişık kurumlardan
temsilciler bulunuyor. Diyanet-
ten de bir temsilci aldık. Nede-
ni açıktır, bizim toplumumuz
Musluman bir toplum, topluma
bir mesaj vermek isteniyorsa,
din görevlilerinin buyük fayda-
sı olur. Bu nedenle belli konu-
lardan desteklenirken Diyanet'-
ten de istenir.
Kaldı ki bugün kurumlar va-
tandaşı aktif duruma getirmede
Diyanet'i kullamr, çunku Turki-
ye'de yayılmış iki teşkilatın biri
Milli Eğitim, diğeri Diyanet İş-
leri Başkanlığı'dır, biri okulda,
öteki camide hukümetin politi-
kalarını yayarlar.
Öen de bu kadar yaygın olan
bir kuruluşun faaliyette bulun-
mamasını sakıncalı buluyorum.
Muslumanlık ülkemizde bu ka-
dar yaygın olduğuna göre tabi-
atıyla bunun aile hayatımız üze-
rindeki tesirlerini açık olarak
görmek mumkun.
Fiziki birleşme ve
ötesi
İlk olarak aile parçalanması-
mn ilk nedeni geçimsizlik, ama
şu var bir ailenin bütünlüğünde
fedekârlık vardır, örneğin, "bu
iş yürümez" deyip bırakanlar
var, bu da tabii ki fevkalade
yanlış! İşte din bu işlerde biraz
sabırlı olmayı tavsiye ediyorsa
bunun bu anlamda müspet te-
siri olacaktır. Ikincisi ise zina-
dır, bu Müslümanlıkta kabul
edilmeyen bir hadisedir, dolayı-
sıyla bir din gorevlisi insanlann
birbırine guzel davranmasını tel-
kin ediyorsa tabii bu aile içi du-
rumlarda yumuşak bir zemin
oluşturur.
— Efendim, gençler günü-
müzde pek evlilik niyetlisi degil-
ler, siz de aile ile ilgili Devlet Ba-
kanı olarak bu duruma nasıl ba-
kıyorsunuz?
ÇİÇEK — Onlar Batı'daki
tuzağa duşuyorlar. Batı bunun
sıkıntısını çok çekti. Baü hoşgö-
rüyle bakmış, batağa saplanmış.
Evlilik gereklidir, çunkü sadece
fiziki birleşme değil, onun öte-
sinde anlamı vardır.
— Peki evlilik öncesi uişkBer,
flört? Gençler evlenmeden on-
ce en iyiyi bulmak için birçok
kişi denemek istiyor?
ÇİÇEK — Bu hayvani içgü-
dülerle insanlann birbirine yak-
laşmasıdır. Konfeksiyoncu dük-
kânı mı bu, sık sık elbise gibi de-
ğiştiresin? Bunu kabul etmek
mumkun değil. Flörtün fahişe-
likten ne farkı var? Sonuçta
bunda hep kadın zararlı çıkıyor.
Avrupa'nın
6
esas kurtları' Türkiye'de
NEREDE KAÇ KURT VAR?
Dış Haberler Servisi — Avrupa'da
kurt kalmadı, esas kurtlar Türkiye'de,
ama onların da sayısı bılinmıyor. "The
European" gazetesinın son sayısında yer
alan bir haberde Avrupa'da kurt sayı-
sının hızla azaldığı ve kurtları konımak
için birçok ulkede ozel onlemler abndığı
belirtiliyor. Avrupa Konseyi de 12 mad-
dehk bir kurtları koruma programını
kabul etti.
Italyanlar için kurtun ozel bir anla-
mı var. Çunku efsanelere göre Roma-
nın kurucusu Romus-Romulus kardeş-
ler bir dişi kurt tarafından beslenip bu-
yutulmuştü. Italya'da 1987 yılından iti-
baren "canis lupus italicus" denilen Ital-
yan kurtlarını korumak için bir prog-
ram uygulanmaya başlandı. Buna gore
kurt avı yasaklanırken bazı kırsal yore-
ler kurtların üremesi için pılot bölge se-
çildı. Bunun sonucu olarak iki yılda
kurt sayısının ikiye katlanıp 400'e ulaş-
tığı kaydediliyor. Koruma projesı gere-
ği, koyunları kurtlar tarafından parça-
lanan bazı çiftçilere de tazmınat oden-
dı. Ulkenin unlü kurt uzmanı Roma
Üniversitesı'nden Luigi Boitani, koru-
ma onlemlerı sonucu bu bolgelerde
kurtların geleceğinin kurtarıldığını ve
soyun 21. yuzyılda surdürulebileceğini
söyluyor.
Aşırı kentleşme sonucu Orta Avrupa
ulkelerinde kurtlar artık doğada değil,
ancak hayvanat bahçelerinde gorulebi-
liyor. Doğadaki kurtlara ise Avrupa'nın
"kanat" ulkelerinde rastlamak olası.
İspanya ve Portekiz'de toplam 1700 ka-
dar kurt yaşadığı sanılıyor. Kuzey ulke-
lerinde kurt sayısı da oldukça az. Fin-
landiya'da kurt avı hâlâ serbest, ancak
kurtların bu ûlkeye SSCB'den geldikleri
bilınıyor.
Guney Avrupa kurtlar açısından es-
ki bir yerleşim merke-
zi. Yunanistan'da kurt avının 1983'ten
beri yasaklanmasına rağmen, pratikte
birçok kun avı partileri duzenlendiği bi-
liniyor.
Avrupa'da kurtları korumak için on-
lemler alınırken Türkiye'de kurt sayısı
uzenne Avrupalıların herhangi bir fik-
ri olmadığı gozlenıyor. The European-
da yayımlanan haritada Türkiye'dekı
kurt sayısı için "bilinmiyor, çok olmalı"
ifadesi kullanılıyor. Türkiye'de Doğal
Hayatı Koruma Derneği Başkanı Ner-
gis Yazgan da kısa sure önce yaptığı
açıklamada ulkedeki hayvan sayısı hak-
kında istatistık bilgılerın bulunmadığı-
nı soylemişti.
Avrupa Konseyi, Avrupa kurtlannı
korumak için 12 maddelik bir program
kabul ettı. Buna gore en az 20 bin kilo-
metrekarelik bazı bolgeler, "tam
koruma" alanı ilan edilecek. Buralarda
kurt a\ı tarnamen yasaklanırken kurt-
ların verebileceğı zararlann parasal taz-
mini yoluna gidilecek. Yoredeki halk ve
ulkedeki yetkililer de sanayi toplumla-
rının acımasızca yok ettıği bu "hassas
ve yırtıcı ha>"vanlar"ın korunması gereğı
konusunda eğitilecek.
Açıköğretime
kayıtlar
• ANKARA (AA) —
Anadolu Üniversitesi
Açıköğretim Fakültesi kayıt
yenileme işlemleri 21
yerleşim merkezinde dün
başladı. Açıköğretim
Fakültesi Dekanı Prof.
Semih Büker dün yaptığı
açıklamada, öğrencilere
postayla gönderilen kayıt
işlemleri için gerekli dosya
ve belgelerin 27 kasıma
kadar bağlı bulunulan
bürolara tesUm edilmesi
gerektiğini bildirdi. Büker,
önceki iki ders yıhnda kayıt
yeniletmeyen öğrencilerin,
1990-1991 öğretim yıhnda
da başvurmadıklan
takdirde AÖF'den
kayıtlannın silineceğini
açıkladı.
Kaplunıbağa
için boykot
• tZMİR (Cumburiyet Ege
Bürosu) — Dalyan'da deniz
kaplumbağalannın
yumurtlama alanına otel
yapımınm engellenmesi için
gerçekleştirilen
kampanyaların ardından
çevreciler şimdi de
Yunanistan'ın Zakhyathos
Adası'nda deniz
kaplumbağalan için önem
taşıyan yumurtlama
alanlarma inşaat
yapılmasını protesto
ediyorlar. Uluslararası bir
kampanya başlatan
çevreciler, adanın turizm
acenteleri tarafından boykot
edilmesi için çağrı yaparken
Dalyan'ı da bölgede henüz
bırçok sorunun
çözümlenmemis olmasına
karşın örnek alan olarak
gösteriyorlar. Kampanyayı
çeşitli çevreci kuruluşlarla
ortaklaşa gerçekleştiren
Alman çevreci Günther
Peter, "Dünyada yok
olmaya yuz tutan bir canlı
tünınün varolma şansım
daha da azaltarak turizm
alanında gelişmeyi
planlayanlar, büyük bir
yanılgı içindeler" dedi.
6 yılda
124 AlDS'li
• ANKARA (ANKA) —
Dünya Sağlık örgütü'nün
(WHO) ekim 1990
raporunda Asya ülkeleri
arasında AIDS yoğunluğu
bakımından ön sıralarda
gösterilen Türkiye'de, son 6
yıl içinde 124 AlDS'li ve
AIDS portörü (taşıyıcısı)
saptandı. AIDS'in "ihban
zorunlu hastahklar"
kapsamma ahndığı 1985
yılından bu yana 36 kesin
AlDS'li ve 88 AIDS
portörü belirlendi. Aradan
geçen bu süre içinde
AIDS'lilerin bir bölümü
yaşamını yitirdi. Yabancı
uyroklu olan AIDS
hastalan ise yurtdışına
çıkarıldı.
Hasankeyf için
40 milyon
• BATMAN (Cumhuriyet)
— Antik Kent
Hasankeyfteki tarihi
eserlerin koruma altına
ahnabilmesı için Tiırizm
Bakanlığı Turizm Geüştirme
Vakfı'nca 40 milyon lira
ödenek sağlandığı bildirildi.
Bölgedeki koruma
çahşmalanmn düzenli
olarak yurütülebilmesi için
de çevre koruma kurulu
oluşturulacağı öğrenildi.
SİT alanı ilan edilmesinin
ardından yeni yapılaşmanın
yasaklandıgı Hasankeyf te
incelemelerde bulunan
Turizm Geliştirme Vakfı
Genel Başkanı Ayça
Adahlar, "Hasankeyf i
turistik bir belde yapmak
için çalışmalara başladık.
İlk etapta belediyeye bağh
beş kişilik çevre koruma
kurulu oluşturduk. Aynca
tarihi eserlerin koruma
altına alınabilmesi için 40
milyon Ura ödenek ayırdık.
Çevre koruma kurulunun
oluşturulmasıyla Hasankeyf
tarihi korunacak" dedi.
Soğuk hava,
etkili
• Haber Merkezi —
Elverişsiz ve kötü hava
bütün yurtta etkisini
sürdüruyor. Doğu Anadolu
Bölgesi'nde kar yağışı ve
soğuk hava etkili oluyor.
Erzurum, Erzincan, Kars,
Ağn, Gumüşhane ve
yöresinde kar yağışı
arahklarla devam ederken
kar kahnhgı Erzurum şehir
merkezinde 18, Kars'ta 13,
Ağn'da 10, Palandöken
Kayak Merkezi'nde ise 30
santimetre olarak belirlendi.
Kar yağışının sürdüğü Çam-
başı-Kabadüz
karayolu ulaşıma kapandı.
Hafta sonu nedeniyle
yaylada bulunan ve mahsur
kalan 70 kişinin
kurtarılmasına çalışılıyor.