Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13 KASIM 1990 • • * * HABERLERİN DEVAM CUMHURÎYET/19
Prag Notları... (2)
(Baştarafi 1. Sayfada)
ğu Almanya da oyle Her ıkı pazarı da yıtirıyor
şımdı Çekoslovaklar
Aynca Sovyetler'den ucuz ham petrol ve do
ğal gaz kapısı da gıderek kapanıyor Bır süre
sonra da bedelının Batı parasıyla odenmesı
koşulu devreye gırecek
Bu arada Körfez knzı de patlayan ham pet-
rol fıyatlanyla Çekoslovak ekonomısını lyıce sı-
kıştırmaya başlamış
Enflasyonla bırlıkte ışsızlık de kapıyı çalmış
durumda 70 bını Slovakya'da olmak uzere sı-
lah sanayıınde calışan 280 bın ışçının ışını kay-
betmesı beklenıyor Sınema studyolarına dev-
let desteğı kesılmek uzere Sadece bu durum
2 bını aşkın sınema emekçısını ışsız bırakacak
Özelleştırmeter sonucu gelecek yıl ışsızlık ora-
nının yuzde 10'un uzerıne sıçramasını beklı-
yor Cumhurbaşkanı Havel'm ekonomı da-
nışmanı
Batı'nın yardım elını uzatmakta gecıkmesı
de tedırgınlık ve tepkı yaratıyor Havel'm danış-
manlarından Jırı Pelıkan, 1938'de Munıh An-
laşması'yla Çekoslovakya'yı Hıtier'e bırakan
"Batı demokrasılerının ıhanetı"nöen soz eder-
ken, tanh kendını yıneleyecek mı acaba der
gıbıydı
Yabancı sermaye ve yardım ısteğı surmek-
le bırlıkte, kımı çevrelerde orneğın "Almanya^
nın ekonomık uydusu halıne gelebılır rmyız?"
kaygısına da tanık olunabılıyor
Prens Schv\arzenberg tıpık bır Orta Avmpalı
soylu, ıkı uç dılı aynı akıcılıkla, sankı aynı an-
da konuşabılıyor "Ekonomık durum çok kntık"
derken, Batı eğer yardım elını uzatmakta ge-
cıkırse, felaket olacağını ıma edıyor
*
Gündemde IMF, yanı Para Fonu var Daha
doğru deyışle IMF, yenı uyesı Çekoslovakya1
nın ekonomısını gundemıne aimış durumda
VBŞII ışığı yakmadan, pazar ekonomısınde alı-
nacak mesafeyı görmek ıstıyor Bu da Çekos-
lovakların sabrını taşırıyor
Pazar ekonomısıne hayır dıyen yok gıbı Çe-
koslovakya'da Ama olçusu, nasıl geçıleceğı
ve sonuçları tartışılıyor
Cumhurbaşkanı Havel'm ekonomıden so-
rumlu danışmanı Prof Wagner, "Ben sosyal
pazar ekonomısınden yanayım, Almanya'dakı
gıbı " dıyor
Cumhurbaşkanlığı'nın bulunduğu gorkem
lı Prag Şatosu'nda soylesırken, ekonomıde
devletın rolunu de reddetmıyor Pazar ekono-
mısıne daha aşamalı bır gecısı savunurken
şunları soyluyor
"Bınncı aşamada, 100 bıne yakın dükkânı,
küçuk ışletmeyı ozeSeştrıyoruz Sonra sıra, bü-
yûk devlet ışletmelenne gelecek Bunun ıçın ta-
bıı ıç ve dış sermaye gerek Nasıl bulacağız
soru ışaretı Arkasından paranın konvertıbılı-
tesı ve dış tıcaretın tumuyle lıberalleştırılmesı
gelecek "
Havel'm danışmanı, pazar ekonomısınde de
devletın duzenleyıcı rolunu, makro planlama
fıkrını reddetmıyor 'Japonya'da da oteden be-
n planlama var, MIDI yapmıyor mu bu /ş/' Es-
kı tıp planlamadan söz etmıyorum" dıyor
Cumhurbaşkanı'nın sakallı, kocaman go-
beklı ekonomı danışmanı Prof VVagner, bu go-
ruşlenyte ulkenın Malıye Bakam'na ters duşu-
yor
Malıye Bakanı Vaclav Klaus, pazar ekono-
mısıne kayıtsız şartaz ve derhal gırılmesınden
yana bır radıkal
Karşıtlarınca, "Pantolonlu Bayan Thatcher'
dıye anılıyor adı Prag'da
Yaşı ellısıne merdıven dayamış bır ıktısatçı
Eskırejımdemuhalıf de olmamış, komunıst de
Bugun hukumetın de ıktıdardakı Sıvıl Fo-
rum'un da en guçlu üyesı
Sıvıl Forum'un sağ kanadının lıderı olarak
ıkı yıf sonra yapılacak seçımlerde Vaclav Kla-
us'un sandıktan Başbakan çıkmasını bekle-
yenler çoğunlukta
*
Kadıfe Devrırn'ın sahıbı Sıvıl Forum hareke-
tının, tıpkı Polonya'dakı Dayanışma gıbı parça-
lanmanın eşığıne geldığı soylenebılır Içınde
her türlu polıtık çızgıyı barmdıran Sıvıl Forum-
dan kaç panı çıkacak7
Kendısı bır partıye do-
nuşecek mı? Tartışılıyor bu sorular Prag ku-
lıslerınde
Cumhurbaşkanı Havel yenı bır partı kurabı-
lır mı7
Prens Schvvarzenberg'e bu soruyu yonelt-
tık "Sanmıyonım" dedı, "Yıne Sıvıl Förum'la gt-
der seçıme "
Vaclav Havel'm partılerustü kalarak gene
cumhurbaşkanı olması, radıkal Vaclav Klaus-
un da başbakanlığa gelmesı
"Olabılır" denılıyor Ama ıkı yıl sonrasını bu-
gunden kestırebılmenın guçluğune de ışaret
edılıyor haklı olarak
•
Çunku Cekoslovakya bunalımlı bır geçış dö-
nemını yasamakta her alanda
Jırı Pelıkan soyle yakındı
"Şılı'de Pmochet gıttı, Ispanya'da Franko, Yu-
nanıstan'da albaylar Ama ekonomı ışlıyordu bu
ulkelerde ekonomıde çoğutculuk geçerlıydı hıç
olmazsa Bızde bu da yok' Tanhte ılk kez yapı-
lan bır ışe soyunduk, komuta ekonomısınden
pazar ekonomısıne geçışe "
*
Wenceslav Meydanı'nın bır köşesınde dın
propagandası
Bır mıkrofon, bır hoparlör
"Isa ıçın bu gece dua edın1
" dıyor bınsı "Gu-
nahlannız affolunur"
Ötekısı Ingılızceye çevırıyor
"Tanrı'ya sığınan elını kaldırsın'" dıyor bırısı
Otekısı Ingılızceye çevırıyor
Kımse kıpırdamayınca, yınelıyor
"Tanrı'ya ınananlar elını kaldırsın'"
Çevrede toplanmıs kalabalıktan çekıne ce-
kıne kaikan bazı eller
*
Cekoslovakya bır federasyon
Federal devletın yanı sıra, Çekler ve Slovak-
lar kendı parlamentolarına, kendı hukumetle-
rıne sahıp
Ama Slovakların ıçınde, azınlıkta olmakla
bırlıkte, bağımsız bır devletı amaclayan aşın
mıllıyetcı bır hareket var Federal parlamento-
da da ayrılıkçılığı savunan partılerı yer almış
durumda
Slovak mıllıyetçılığı şu sıralar ülkenın eko-
nomıden sonra gelen en onemlı sorunu
Çek ve Slovak meslektaşlarımızın, IPI Yü-
rutme Kurulu uyelennın onunde yaptıkları tar-
tışmalar, bu sorunun ulke bırlığı açısından ne
denlı kntık olduğunu sergıledı hepımıze
Başka mıllıyetcı akımlar da var Bu çerce-
vede Macar Çıngene Ukraynalı, Polonyalı
azınlıkların varlığına ışaret edılıyor Bu konu da
Çekoslovakya'da bır başka rahatsızlık kayna-
ğı oluşturuyor
*
Bır geçış dönemının tum sancıları yaşanı-
yor şu aralar Çekoslovakya'da
Yaygınlaşan ışsızlık, hızlanan enflasyon
Yukselen mıllıyetçılık Su yuzune vurmaya
başlayan şoven duygular Çatlayan demok-
rası cephelen dayanısmalar
Sımdılık halkın sabrı ve anlayışı süruyor
Ama ne zamana dek?
Bu sorunun yanıtı henuz yok Prag'da
Gelecek yılın baharında Avrupa Konseyı
uyelığıne kabul edılecek Cekoslovakya Şım-
dıden çoğulcu demokrasının gereklennı buyuk
olcüde yenne getırdığı soylenebılır bu ulkenın
Ama şunu ıyı bılıyorlar
Demokrasının kurumlarını kâğıt ustune ya-
zıp yasalaştırmak demokrasının tumuyle ış-
lemesı ıçın yeterlı değıl Çunku kafalarda de-
nn ızlec bırakmış 40 yıllık totalıter bır zıhnıye-
tın etkısız kılınması sadece yasa çıkarmakla
olamıyor
Onun ıçın Çekoslovakya'da şu sıralar ders
kıtapları özellıkle tarıh, felsefe, toplumbılım,
hepsı yenıden yazılıyor Eskı rejımın kıtapları
rafa kaldırılmış durumda Jırı Pelıkan "Yenıkt-
taplar henuz yetısmedığı ıçın dersler sımdılık
sozlü verılıyor" dedı gulerek
Ancak çoğulcu demokrasının duşunsel alt-
yapısı Çekoslovakya'da bır bakıma var Kokle-
rı tarıhın derınlıklerıne uzanan öylesıne zen-
gın bır kultur bırıkımı ve bağımsız duşunce ge-
leneğı var kı bu ulkenın demokrasıyı bır ya-
sam bıçımı olarak gerçekleştırmesı o kadar
guçlu olmayabılecektır
Hırıstıyan ortaçağının delınmesınde buyuk
yerı var Prag'ın Dınsel bağnazhğa karşı hoş-
goruye, lıberal goruşlere bır zamanlar tanhte
beşıklık etmış bu kent Şehrın göbeğındekı
John Hus anıtı, Prag Şatosu yakınlarındakı
Kepler heykelı bu aydmlık geleneğın kanıtla-
rı
Bır konuşmasında Vaclav Havel, ınsan bı-
lıncınde evrensel bır devrım yapmaksızın lyı-
ye gıdışın olanaksızlığına değınır, kurtuluşun
ınsanın yureğınden başlayacağını soyler
Doğru
Ama ışın bır de ekonomık temelı var kı bu-
gun Çekoslovakya'da fazlasıyla curuk olan ış-
te bu temeldır Insanını ıyı besleyemeyen, ıyı
yaşatmayan rejımler enınde sonunda kaosa
saplanıyor
Ozgurluğu ekmekle bırlıkte goturmekten
başka çıkar yol yok'
HESAPLASMA
(Baştarafi 2 Safyada)
Salzach ı görenler bır sure sonra kafalarına
takılan bır sorunun karşılığını buluıiar Salz-
burg mu sahne, sahne mı Salzburg? Sanı-
nm sahne-şehır daha uygun gelecek Hochen-
salzburg Kalesı yle Alpler'ın en son eteklerı
arasında sıkışıp kalmış kuçuk bır duzlukte ba-
zen yeşıl, bazen sarı-gn, fakat hep ve hep ko-
puklü ve cağıltılı akan Salzach Irmağı'nın kı-
yılarında kubbeler ve kubbeler yukselır Gune-
şın ışıkları, gun batışının ya da akşam loşlu-
ğuyla renk değıştıren kufyeşılı kubbeler, kıp-
Kırmızı kıremıtlı sıvrı damlar, tepede Chohen-
burg ya da kalesıyle kurulmuş Salzburg de-
koru, festıval programındakı opera ve oyunla-
rını çızen sanatçılann eskızlerınde daha başa-
rılı, çekıcı ve unutulmazdır
Operalardan, oyunlardan senfonık konser-
lerden dağılanlar programın brttığmı değıl, sur-
.duğunu, tablo değıştığını, orkestra şefının
başrejısörün kısa bır ara verdığını sanabılırler'
Uçuncu yüzyıl katakomblarının burnu dıbınde
St Peter mahzenınde kuçuk bır surahı kırmı-
zı şarabı yudumlayarak söyleşıye dalanlar, az
jlende Felsenrertschule sahnesınde Faust dun-
yasında ve Mefısto'yla kadeh tokuşturur gıbı-
dırter
Salzburg, parçalanyla ve butunuyle gercek-
ten bır sahne şehırdır Salzburg'da yaşanılan
gunlerde sahnelerden taşıp saran sanat sar-
hoşluklanna doyulmuyor Ama oralardan uzak-
laşınca da, anılara lyıce yerleşen guçlu oyun-
lar gıbı büsbutun kaplıyor ve yerleşıverıyor
1
Koskoca Salzburg'a son konukluğuma ge-
ce yansı vardım VVınkler kahvesının kocaman
projektörlerı Hochensalzburg Kalesı'nı bır ışı
ğa boğuyor, bır karanlığa gomuyordu Kufye-
şılı kubbeler ve kıpknmızı kıremıtlı damlann ço-
ğu alttan, ustten, yandan yer yer ışıklandırıl-
mıştı
Salzach Irmağı'nın ıkı kıyısında konser, ope-
ra ve oyunlardan dağılan parlak tuvaletlı ka-
dınlar, smokınlı erkekler, spor gıyımlı delıkan-
lılar, köylu önluklu genc kızlar alabı'dığıne ko-
caman bır sahnenın kulıslerınde dolaşır gıbıy-
dıleri
Salzburg festıvallerının ıkı ozeılığı vardır Mo-
zart'ın sevımlı "Fıgaro'nun Duğunu ' operası
ve Jedermann Mysterı oyununun yenılenmış
bıçımı
Jedermann (herhangı bır ınsan dıye Turk-
çeleştırılebılır) Avusturyalı şaır ve yazar Hof-
manstfıal'ın Almancasını Jedermann'ın yenı bt-
çım sahnelenmesı buyuk tıyatro ustası Max
Reınhard'ın yaratma gucune yaraşır bıçımde-
dır Salzburg'da buyuk kılıse onunde kurulmuş
ılkel görunumlu tahtadan çatılmış bır sahne-
de pazar gunlerı akşama doğru oynanır
Jedermann dıye sımgeleştırılen varlıklı kışı
dalkavuklan ve yalancı dostlarla ıçmekte, dış
gorunuşuyle mutlu bır yaşam surmektedır Bır
ıkındı uzerı yalancı dostlarla şen saatler geçır-
mekteyken göklerden bır ses Jedermann'ı ça-
ğırmaktadır Herkes kaçışır Sonunda lyılık me-
leklerı Jedermann'ı kucaklayıp goklere götu-
rurler Buyuk org çalmaya başlar ve muzıkten
urken guvercınler kaçışırlar Orgun gumburtulu
ezgılen, guvercınlenn kanat seslenyie oyun bıt-
tığınde guneş son kızıllıklannı doğanın ve Je-
dermannların uzerıne saçar Bıtıs gerçekten et-
kıleyıcıdır
Eğit-Sen için ilk adım
tstanbul Haber Servisı — Oğ
retmenler, grevlı, toplusözleş-
melı bır sendıka kurmanın ılk
resmı adımını bugun atıyorlar
Eğıtım ve Bılım Emekçılen Sen-
dıkası'nın (Eğıt-Sen) kurulma
sı ıçın bugun Istanbul Valılığf-
nebaşvurudabulunulacak Sen
dıka Genel Başkanı tsmet Ak-
taş, tum eğıtım emekçılerının
ekonomık-demokratık, »os>al,
kulturel, hukukı ve meslekı so-
runlannın çozumu, eğıtımın
programının ve yonetımının de-
mokratîkleştınlmesı, unıversıte-
lerın özerk ve demokratık bır
yapıva kavuşturulması, demok
rası mucadelesınde eğıtım emek
çılerının uzerıne duşenlenn ye
nne getırılebılmesı amaçlarını
taşıdıklannı belırttı
Eğıtım emekçılen olarak uç
yıldır Eğıt-E>er ıçınde surdur
duklerı sendıkal haklar mucade-
lelerının bugun grevlı, toplu soz-
leşmelı bır sendıka kurma nok-
tasına geldığını kavdeden Ak-
taş, "Bizler laık, çağdaş, de-
mokratik ve bilımsel egitimin
savunnculanyız. Bu anlamda,
eğıtım-oğretımı ve loplumsal
>aşamımıza vonelık ırkçı, şo-
\en, şenatçı saldınlara ve uygu-
PENCERE(Baştarafi 2 Sayfada)
savaşa suruklerken parlamentodakı ANAP mılletvekıllerı goz-
lerını kapamışlar, ruya goruyorlar
•
Ekonomıde ıkı aylık enflasyon yuzde 15, terör toplumun en
onde kısılerını tek tek avlıyor butçe 20 trılyon açık, anayasal
rejım sorumsuz Cumhurbaşkanı elıyle 'tagyır' edılmış MIT
Mustesarı Korgeneral uyarmaya çalışıyor, Içışlerı Bakanı ıle
Başbakan uyuyor Sorumsuz Cumhurbaşkanı 57 mılyonluk
ulkeyı kapalı kapılar ardındakı temaslarla savaşa surukluyor
Aman canım sen de
1
Boş ver
lamalara karşı tavır almak vaz-
geçılmez gorevlenmızdendır Bu
bızun çagdaş demokrat ktmlıgi-
mizın ve mesleki onurumuzun
gereğidır" dedı
Eğıtım emekçılerının sorunla
rının çok ağır olduğunu, resmı
makamlarca bıle yuzde 60 ola-
rak açıklanan enflasyon artışı-
na karşın memurlara yuzde
lS'lık bır "sadaka" duşunuldu-
ğunu söyleven Ismet Aktaş,
"sadaka değil, sendika istedik-
lenni" vurguladı Aktaş, yönet-
mehklere dayanarak özellıkle bu
yıl kasım a>ının ortası olması-
na karşın ardı ardına gelen ta-
yın kararnamelerı ıle bınlerce
öğretmen, fiılı ve kıtlesel "şur-
gnn cezalan"nın zorunlu mzmet
adıyla uygulandığını, eğlenme,
dınlenme, konut, kreş gıbı so
runların, ıdarı baskıların eğıtım
emekçılen ıçın yaşamı çekılmez
hale getırdığmı bıldırdı
Ismet Aktaş, tum eğıtım
emekçılerını Eğıt-Sen'e uye ol-
maya, emekten ve demokrası-
den, laıklıkten, çağdaşlıktan ve
bılımden yana olan tum kurum,
kuruluş ve kışılerı de Eğıt-Sen'ın
atacağı bu ılk adımda bırlıkte
olma'ya çağırdı
GOZLEM
A.B.D., Japonya, Ingiltere, Almanya, Fransa,
tsviçre, ttalva, Belçika gıbı ulkelenn, sektore
dunya çapında egemen dev kuruluşlanria aıt
markaların prezantasyonu yanısıra, tngiltere,
Kanada ve Itaha'nın ulke standları ıle yer al-
dığı Uluslararası duzeydekı Turk kuruluşları-
nın katılımı ıle gerçek uluslararası nıtelıkte
Yonlendırılebılır antenler, çanak antenler, dı-
rekler, seyyar antenler, verı ıletışım ekıpman-
ları, ven ışleme ekıpmanları, dıjıtal entegre
servısler. seluler radyolar, jetonlu telefonlar,
kartlı telefonlar, telekonferans sıstemlerı, vı-
deo konferans sıstemlerı, faks, dahılı haberleş-
me aygıtlan, teleks, teleteks, telefon cevapla-
ma makınelen, termınaller, vıdeotexler, uydu
haberleşme sıstemlerı, guvenlık ekipmanlan,
UGUR MUMCU
(Baştarafi 1. Sayfada)
doğu'da bır savaş çıkarsa bu savaş ortamında olayların
önunu almak büsbutun guçleşecektır
Dıkkat gereken gunler yasıyoruz
• • •
MIT mustesarı "Islamcı teror var" dıyor Yalnızca bunları
soyiemekle kalmıyor Islamcı orgutlerın Emnıyet Genel Mu-
durluğu'ne sızdıklarını ılen suruyor
Içışlerı Bakanı da MIT musteşarını yalanlıyor
Bu durumu, son yılların moda teorısı açısından değer-
lendırmekte yarar var
Bu teorı, "atananlar" ve "secılenler" aynmı uzerıne otur-
tutuluyor Seçılenlerın atananlar uzerınde egemenlıklen-
nı savunan bu teorı, asker ve sıvıl burokrasmın gücunü
kırmayı amaçlıyor
MIT mustesarı atama yoluyla goreve gelmıştır MIT mus-
teşarının yakındığı Islamcı burokratlar da aynı atama bıçı-
mı ıle gorevlendınlmışlerdır
Hukümet tarafından atanan "guvenlık burokratları" ara-
sında goruş ayrılıkları belırmıştır Bırının "ak" dedığıne öte-
kıler "kara" demektedır
Seçılmış hukumet bunlardan hangısınden yana ağıriığf
nı koyacaktır?
MIT'ten yana ağırlığını koysa Emnıyet Genel Mudurlüğu:
ndekı "atananlar" tedırgın olacaklardır, yok, seçılmış huku-
met, Emnıyet Genel Mudurluğu'nu haklı gorürse o zaman-
da MIT devre dışı kalmış olacaktır
Bu "atanmışlar-seçılmısler teonsı" ANAP'ı korumak ıçın
çıkanlmış yapay bır teorıdır Seçılenlerın butun ulkede say-
gınlık gormelerının ılk ve vazgecılmez koşulu, bu seçımle-
rın, orgutlenme yasaklarının olmadığı demokratık ortamda
yapılmış olmasıdır Seçım sıstemı adaletsız ıse yalnızca se-
çımlerın yapılmış olması bu seçımlere "demokratık
seçımler" nıtelığını vermez Seçılenlerın saygınlığı, seçım-
lerın demokratıklığıne bağlıdır Hem buna hem de ıktıdar-
dayken yapacakları ışlere
Hıç unutulmasın, Hıtler de Mussolını de ıktıdara seçım
yoluyla gelmışlerdı'
Secılenler ıle butunleşen atananlar da vardır, seçılmış-
lere karşı dırenenler de
Bır seçılmış hukıt-net, programına ve kararlarına karşı dı-
renen burokratlarla karşılaşırsa, bu burokratları gorevlerın-
den alır Hukumetın bu kararları da hem kamuoyu onunde
fjem parlamentoda tartışılır Bu ışlemlerın nedenlen soru-
lur
MIT mustesarı başbakana bağlıdır Başbakanlar MIT
musteşarlannın goruşlerını alırlar, MIT ın 'yurûtme yetkısı"
yoktur Kararları uygulamama yetkısı doğrudan doğruya hu-
kumetındır
MIT "Islamcı teror var" dıyorsa, bu orgütlen yakalayacak
olan, Emnıyet Genel Mudurluğu'ne bağlı polıslerdır
Seçılmış hukumet atanmıs MIT musteşan ıle aynı goruş-
lerı paylaşmıyorsa yapacağı ıs mustesarı gorevınden en geç
24 saat ıçınde almaktır
Ya "Islamcı teror" vardır ya da yoktur Varsa, MIT muste-
sarı haklıdır, yoksa Içışlerı Bakanlığı ve Emnıyet Genel Mu-
durluğu
Seçılmış hukumet MIT musteşarını gorevınden alsa Em-
nıyet Genel Mudurtuğu'ndekı "atananlar"m egemenlıklerı
pekışecektır, tersı olursa bu kez de MIT ın
1
Iyı hoş da 'guvenlık sorunu ' nasıl çozulecektır?
Ûnlu Fransız hukukcusu Leon Duguıt'ye kulak verelım
— Fransız devletıne dusen gorevlerden söz ettığımız za-
man egemen sayılan Fransız devletıne değıl fıılen sıyasal
gucu elınde tutan etten kemıkten olan ınsanlara, uc yuz se-
natore altı yuz mılletvekılıne cumhurbaşkanına, on uç ba-
kana dusen görevlen kastedıyoruz
Devlet, guvenlığı sağlayamıyor ve bırtakım "secılenler" bu
ışı beceremıyor ve kımı "atananlar' da devletın bu gorevı
yerıne getırmesını engellıyorlarsa ıste o zaman kıyamet ko-
puyor
12 Eylulde koptuğu gıbı
1
Devletın ılk gorevı yurttaslann can guvenlıklerını sağla-
maktır Bu gorevı yerıne getırmeyenlerın sığınacakları hıç-
bır teorı de yoktur
Metafızık teorılerı, gokyuzunden yeryuzune ındırıp sor-
mak gerekır
— Hangı atanan ve hangı seçılen devletın bu gorevı yerı-
ne getırmesıne engel oluyor?
Iste devlet ışte yetkı onleyın bu teroru'
kesıntısız santraller, otomatık telefon dağıtım
sıstemlerı, goruşme analız ve yonlendırme ay-
gıtlan, kablosuz telefonlar, dıjıtal telefon sant-
rallerı, ozelhklı telefonlar, ana sıstemler,
PABX'ler, transmısyon sıstemlerı, test ve ol-
çum ekıpmanları konulannda Turkıye pazan
ıçın yeni bırçok urunun ve dunyanm en yenı
teknolojılerının tum sektor çeşıtlen ıle pre-
zante edıldığı ve yurdumuzda ılk kez lanse
edılen urunlenn yabancı katılımcılannın Tur-
kıye'de mumessıllık ve dıstnbutorluk vereceğı,
sektorunun nıtelıklı tek fuarı.. Ustelik, Turkı-
ye'dekı tek amaca uygun ve her turlu modern
altyapıya sahıp, dunya standartlanndakı tek
ozel ruar merkezınde
KOMUNIKASYONClstûnbutUluslorûrosı Elektronik
Komünikosyon Fuorı
14 18 K A S I M 1 9 9 0
Hilton
Convention& Exhibftk>nCenter
Eyoret SootlcıH2j00-20ı00
(PazarGünü1200-1&00)
A&D