Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13 KASIM 1990 HABERLER CUMHURİYET/15
Komutanlann Doğan'ı ziyareti
• ANKARA (AA) — Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Necip Torumtay ve kuvvet komutanlan, Milli Savunma
Bakanı Hüsnü Doğan'a nezaket ziyaretinde bulundular.
Genelkunnay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay, Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Doğan Güreş, Deniz
Kuvvetleri Komutanı Oramiral İrfan Tınaz, Hava
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Siyami Taştan, Jandarma
Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis, Genelkurmay
Ikinci Başkanı Orgeneral Mehmet Önder, Milli Güvenlik
Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Nezihi Çakar, Kara
Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı
Karadayı ve Genelkurmay fkinci Başkan Yardımcısı
Orgeneral Halis Burhan, Milli Savunma Bakanı Hüsnü
Doğan'ı makamında ziyaret ederek yeni görevi nedeniyle
kutladılar. Ziyaret sırasında konuşan Genelkurmay
Başkanı Orgeneral Torumtay, "Milli Savunma
Bakanımızın ziyaretini iadeye ve yeni görevlerinin hayırh
olmasını temenni etmeye geldik" dedi.
Üeni Asya gazetesi yöneticileri
• ANKARA (AA) — Kocatepe Camii'nde Saidi Nursi
için okutulan mevlit nedeniyle gözaltına alınan Yeni Asya
gazetesi yöneticileri, DGM'ye çıkanldı. Ankara Emniyet
Müdürlüğü'nde gözaltında bulundurulan gazete sahibi
Mehmet Kutlular, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Mehmet
Aksakal, Ankara Temsilcisi Mustafa Köleoğlu, Ankara
Idari Temsilcisi Bedrettin Ergül, gazete yönetim kumlu
üyeleri Hilmi Doğan, Ali Vapurlu ve gazete mensupları
Ahmet Akdağ. Bekir Gönüllü, Cevher tlhan ile mevlitte
duahanlık yapan hoca Cemal Gündoğdu, dün sabah saat
08.30'da DGM'ye getirildiler. Söz konusu kişilerin DGM
Savcılığı'nca sorgulan yapıldı.
Adana'da karartma tatbikatı
• ADANA (AA) — Adana'da 16 kasım cuma günü
yapılacak karartma tatbikatı ile ilgili hazırlanan büyük
ölçüde tamamlandığı bildirildi. Adana Sivil Savunma
Müdürü Hüseyin önal, yaptığı açıklamada, 5 kasımdan
bu yana Turgut özal Bulvarı'nda bin mükellefin
katılımıyla sürdürülen tatbikat hazırüklarınm "bilgi
tazeleme" aşamasının tamamlandığını ve "uygulama"
aşamasına geldiklerini söyledi. Önal, 14 ve 15 kasımda
"tam katıhmla" tatbikat öncesi prova yapılacağıru
bildirdi. Sivil Savunma Müdürlüğü'nce vatandaşlara 100
bin adet broşür dağıtıldığı bildirildi. Tatbikat ve
karartma hakkında bilgilerin verildiği, ikaz ve alarm
işaretlerinin anlatıldığı broşürlerde "Hazırlıkların tatbikat
amacıyla yapıldığı ve telaş edilmemesi gerektiğine" dikkat
çekildi. Öte yandan bugün Adana'da 30 ilin vali
yardımcıları ile sivil savunma müdürlerinin katılacağı bir
seminer düzenleneceği bildirildi.
Boykotçulardan 12'si serbest
• ANKARA (ANKA) — Hacettepe Üniversitesi Beytepe
kampusunda YÖK'ü protesto için yaptıkları forum
sonrası gözaltına alınan 25 öğrenciden 12'si serbest
bırakıldı. Beytepe kampusunda 5 kasımda yaptıklan
forum sonrası gözaltına alınan 25 öğrenciden 12'si dün,
DGM'de yapılan sorgulamaları sonucu serbest
bırakıldılar. Diğer 13 öğrencinin sorgusu ise sorgu
hâkimine çıkanlmak üzere bugüne kaldı. Bu arada
gözaltındaki öğrenciler, Mehmet Ünal isimli öğrencinin
jandarma il alay komutanlığında kalp krizi geçirdiği ve
Hacettepe Üniversitesi acil servisine götürüldüğünü
bildirdiler. Kalp krizi geçiren öğrencinin daha sonra
serbest bırakıldığı açıklandı.
leniköy'de toplıı gözaltı
• DİYARBAKIR (Cumhuriyet) — Mardin merkeze
bağlı Yeniköy'de geçen günlerde çıkan çatışmada bir
PKK'lının öldürülmesinden sonra aralannda kadm ve
çocukların da bulunduğu 29 kişinin gözaltına alındığı
bildirildi. HEP Mardin MiUetvekili Adnan Ekmen,
gözaltına alınan Yeniköylülerin suçsuz olduklarını
savlayarak bir an önce salıverilmelerini istedi. İHD'nin
Yeniköy'de incelemelerde bulunmak üzere bir heyet
oluşturduğu bildirildi.
Iki terörist öldtirüldti
• KARS (Cumhuriyet) — Kars'ın Kağızman ilçesine
bağlı Akyayla köyti çevresinde güvenlik kuvvetleri ile
PKK mensupları arasında çıkan silahlı çatışmada biri
kadın iki terörist öldürüldü. Kars Valisi Hasan Pakir'den
alınan bilgilere göre önceki gün saat 10.30 sıralarında
arama ve tarama görevini yapan güvenlik güçleri
Kağızman ilçesi Akyayla köyü yakmlarında bir grup
silahlı terörist ile karşılaştılar. Güvenlik güçlerinin teslim
ol çağrısına silahla karşılık veren PKK mensuplan ile
güvenlik güçleri arasında çıkan silahlı çatışmada biri
kadın iki terörist ölü olarak ele geçirildi.
9 kişi yakalandı
• EREĞLİ (Cumhuriyet) — Karadeniz Ereğli'de yasadışı
örgüt üyesi olduklaıı ileri sürülen 9 kişi yakalandı. Ereğli
Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada, 1987'den
bu yana yasadışı örgüt kurarak faaliyette bulundukları
belirtilen Abdülkadir Özdemir, Murat Yılmaz, Mahmut
Özyürek, Mehmet Sarıdaş, Bayram Tekçe, Erdal Ateş,
Cihangir Amca, Tümer Eskidir ve kardeşi Reha
Eskidir'in Ereğli, Alapb, Zonguldak, Düzce ve lzmit'te
yasadışı gösterilerde bulundukları belirtildi. Örgüt evi
olarak kullanılan evde yapılan aramada, yasadışı
yayınlar, bildiri basımında kullanılan basit bir serigrafı
aleti bulundu.
VEFAT VE TEŞEKKUR
Rize eşrafından Hakkı Yazıcı'nın eşi, Aslan, Ahmet,
Mehmet Yazıcı ve Müzeyyen Aytaç'ın anneleri, Cahit
Aytaç"ın kayınvalidesi, sevilen insan
CEMİLEY4Zia
elim bir trafik kazasında vefat etmiş ve cenazesi Rize'de
kaldırılmıştır.
Cenaze törenine katılan ve başsağhğı dileğinde bulunan
akraba ve dostlanmıza teşekkürü bir borç biliriz.
YAZICI AİLESİ
KAMUOYUNA
Cezaevlerindekı keyfi yasak ve işkenceleri,
Diyarbakır-Amasya saldınlarını,
Eskişehir Tek Tip hücre statüsünü protesto etmek,
süresiz açlık direnişindekı arkadaşlanmızı
desteklemek için 120 kişi birer haftalık dönüşümlü
açlık grevine başladık. 9.11.1990
SEMİH GENÇ, FAHRİ USTUNDAĞ, İSMAİL
TÜRKER, İSMAİL DURGUT. KAZIM
YILDIRIM, BAYRAM IŞIK, İSMAİL DOĞAN,
NERGİZ YALÇIN, MEHMET ALİ ÇAKIROĞLU
TBMM'de Milli Eğitim bütçesi görüşüldü
DOPLERÜ, RENKÜ EKOKARDİYOGRAFİ
HOLTER , EFORLU, EFORSUZ ELEKTRO...
En ileri Standartlarda Kalp
Sağlığı Hizmetleri Sunar.
Tel: 175 12 44/45
TÜRK KALP VAKFI 148 58 66
8 yıllık eğitim gerçekleşiyor"Sınıf geçme" sisteminin, çocukların korkulu
rüyası olduğunu bildiren Akyol, ders geçme
ve kredi sistemine geçilmesi için ilk adımın bu
yıl atılacağını kaydetti.
metninde sık sık "laiklik" konu-
suna değinen ve laiklik sözcüğü-
nü her seferinde koyu harflerle
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Milli Eğitim Bakanı
Avni Akyol, en az 8 yüük zorun-
lu eğitimi en kısa zamanda ger-
çekleştirmenin zorunlu olduğu-
nu belirterek "8 yıllık zorunlu
eğitimin üç yıi içinde, 300 mil-
yar lira harcanarak
gerçekleştirilecegini" söyledi.
"Sınıf geçme sistemi"nin çocuk-
lann korkulu rüyası ve anne ba-
balann en büyük endişesi oldu-
ğunu vurgulayan Akyol, "ders
geçme kredi" sistemiyle, "Al-
lab'ın çocuklara verdigi kabili-
yetin ortaya çıkarılacagını"
bildirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı'nm
bütçesi dün TBMM Plan ve
Bütçe Komisyonu'nda görüşül-
dü. Basma dağıttığı konuşma
vurgulatan Akyol, şunları
söyledi:
"Milli eğitimimiz laiktfr. Çün-
kü milli bünyemizin gerçek ve
özelliklerine saygdı bir demok-
rasi anlayışına, insanlık hak ve
ideallerine bağlı; insan sevgisine
ve anlayışlı olmaya dayalı, daya-
nışmayı \e uzlaşma>ı sağlama-
nın, yaşatmanın ve güçiendirme-
nin yegâne vazgeçilmez şartı la-
ikliktir. Laiklik, medeni bir mil-
let, çagdaş bir toplum olmanın
da temel ilkesidir. Özellikle iil-
kemiz için laiklik, milli birlik ve
bütünlügümüzün konınup geliş-
tirilmesinin en onde gelen daya-
nagı ve insan mozaigimizin ye-
gâne harcıdır."
Akyol, bütçeyi sunuş konuş-
masında, 2000'ü yıllara ulaştıra-
cak olan 1990'h yıllann Türki-
ye için "kader yıllarının
merdivenleri" olduğunu bildir-
di. Genel okur-yazarlık oranı or-
talamasının bazı yörelerde ikti-
saden faal nüfusa göre yüzde
49.6'ya, 6 yaş yukansı genel nü-
fusa göre ise yüzde 45.8'e düş-
tüğünü kaydeden Akyol, insan-
ları "milli, cagdaş, akılcı ve la-
ik davranışlı" yetiştirmenin gö-
revleri olduğunu vurguladı. Ak-
yol, "Atatürk inkılap ve ilkeleri
ile Atatürk milliyetçiliginin cag-
daşlaştırıcı, toplayıcı, birleştiri-
ci ve biıttinleştirici nitelikleri ile
eğitim kurumlanmn dil, ırk, cin-
siyet ve din ayrimı gözetmeksi-
zin herkese açık tutulması ve
eğitimde hiçbir kişiye, aileye,
zümreye ve sınıf a imtiyaz tanın-
maması ile ilgili genellik ve eşit-
lik ilkesine uygun şekilde hare-
ket etmeye biıyiık bir özen ve ti-
TOKYO'DAN JAPONYA
tizlik göstermekteyiz" diye
konuştu.
Sayıları 550 bin 662'ye ulaşan
yüksekoğrenime girmemiş, be-
cerisiz ve işsiz lise mezunlanna
iş ve meslek e.ündirmeyi amaç-
layan "LİMME projesi"nin baş-
latıldığmı belirten Akyol'a, DYP
Kocaeli MiUetvekili Alaettin
Kurt, "Polis yetişO'rirsiniz" diye
laf attı. Kurt'a ANAP sıraların-
dan "Zevzek" diye seslenildiği
duyuldu. Akyol, öğrencilerin il-
gi ve yeteneklerine göre yetişme-
lerine olanak sağlayan "çok
programlı liseler" üzerinde
onemle durulduğunu bildirdi.
Akyol, "ölçme ve değerlendirme
sisteminin" kamuoyunda be-
nimsenmesi için tartışmaya aça-
rak bu yolda ilk adımın atıldı-
ğını anlattı. Ders geçme sistemi-
nin mutlaka değiştirilmesi ge-
rektiğini söyleyen Akyol, üniver-
sitelere aynlan bütçenin toplam
4 trilyon lira olmasına karşın ge-
çen yıl sınıfta kalan 1 milyon
335 öğrencinin devlete 2 trilyon
liraya mal olduğunu bildirdi.
Akyol, eğitimin başansızlığı de-
ğil, başanyı ölçmesi, bunun için
öğrencilere rehberlik yapılması
gerektiğini söyledi.
Bütçe üzerine görüşmekre ge-
çilmesinden sonra ilk sözü alan
Tütüncu, eğitimin insan temel
hak ve özgürlüklerine sahip ol-
ma bilincini kazandırması ge-
rektiği halde uygulanan eğitimin
bunu gerçekleştiremediğini kay-
detti.
Laiklik tartışması
Siirt bağımsız MiUetvekili Ze-
ki Çeliker, laiklikten söz eder-
ken Anayasa Mahkemesi Baş-
kanvekili YekU Giingör Öz-
den'i adını vermeden "telaş ve
infial içerisinde olmakla" suç-
ladı. Çeliker, eski Cumhurbaş-
kanı Kenan Evren'in beş vakit
namaz kılmadığını belirterek
"Ama din derslerini, mecburi
yaparak akıllılık etti. Sayın Ev-
ren sopasıyla, asasıyla, golf
pantolonuyla Atatürk'tü" dedi.
SHP'li Erdal Kalkan'm "dü-
şüncesiyle değil" itirazına, Çe-
liker, "düşüncesiyle" karşıhğı-
nı verdi.
SHP Istanbul MilletvekUi AU
Topnz da Türkiye'yi yönetenle-
rin başta cumhurbaşkanı olmak
üzere İaik insan olmalan gerek-
tifini söyledi. Topuz, sözlerini
"Milli Eğitim plajında bir gir-
dap var. Sayın bakan da bu gir-
daba takılacak. Daha önceki
bakanlar bu girdapta boğuldu-
lar" diyerek tamamladı.
SHP Izmir MiUetvekili Birgen
Keleş, Bakan Akyol'u laikliğe
aykırı gelişmeleri önleyememe-
si nedeniyle istifaya çağırdı.
SHP'li Einem Cankurtaran ise
9 Eylül Üniversitesi'nde yardım-
cı Doçent Mehmet Çiftlikli'nin
"iş kazalan" konusundaki ders
notlannda, iş kazalarının kade-
re bağlandığını söyledi.
AHMET TAN
(Baftamfi 1. Sayfada)
pabileceği, ne yapamayacağı orta-
ya çıktı.
Ozal krizin ilk günlerinde,
"Sofra kurulacak, Türkiye de bu-
rada yerini alacak" demişti. Cunı-
hurbaşkanı, bu beklentinin çok
ama çok zor gerçekleşeceğini gör-
meye başladı. Bu konuda ceşitli
uyancılar var.
Türkiye'nin Körfez faturası ka-
bardığı halde, hâlâ hiçbir kaynak-
tan ciddi bir desteğin gelmemesi
örneğin. Ama asıl etkili olan,
Özal'ın Körfez politikasmı yürü-
tür ve yönlendirirken, girdiği te-
maslarda neyin olup olamayaca-
ğını bizzat görmesi.
Krizin ilk günlerinden beri
"Comhurbaşkanı'nın yapdgı (üm
açıklamalan, basın toplanblannı
ve yazüınasın" sohbetlerıni yakın-
dan izlemiş bir gazetecı olarak iti-
raf etmeliyiz ki dün Cumhurbaş-
kanı'nı sağduyulu bir çizgiye ulaş-
mış bulduk.
Bunun bir birikimle ortaya çık-
tığı söylenebilir. Ama Japonya yo-
lunda İran Cumhurbaşkanı ile gö-
rüşmesinin bu çizginin kabnlaş-
masında büyük payı olduğu anla-
şılıyor. Rafsartcani ile görüşmesı
bir dönüm noktası gibi.
Birkaç nedenle. Ozal, Körfez
krizinin patlamasından bu yana
Başkan Bush da dahil hiçbir dev-
let yetkilisiyle bu kadar uzun, bu
kadar kapsamlı bir görüşme yap-
madı. İki komşu ülke Cumhur-
başkanı da "komşu toprağını iş-
galin kötülügü, insanbgın yüksek
degerieri" gibi soyut kavramları
masaya hiç getirmediler. 7 saatlik
görüşmeyi, tümüyle "pratik bir
çerçeve"de yürüttüler.
Pratik çerçeve yüzde 1 ile yüz-
de 100 arasında değişebilecek tüm
olasılıklann İran ve Türkiye bakı-
mından değerlendirilmesi oldu.
Topyekûn bir savaşta Irak'ın yok
olup dağılmasından, Saddam'm,
Kuve>t Emiri'nden özür dileyıp,
"Beu ayıp ettim. Kuveyt'ten çeki-
liyorum. Cezam neyse razıyım"
demesine dek her olası durum tar-
tışıldı, incelendi.
özal ve Rafsancani kâh masa
başında harita üzerinde, kâh kar-
şılıklı ayak ayak üstünde, kâh yü-
rüyerek gerçekleştirdekleri bu 7
saatlik müzakerede, tüm bu ola-
sılıklann ülkelerine nasıl yansıya-
caklarını madde madde gö-
rüştüler.
Irak'ın parçalanması, Kürtlerin
bir bağımsız devlet kurmaları,
Saddam'ın bir ABD saldınsı kar-
şısında çevre ülkelere fuze yağdır-
ması ve banşın (ya da savaşın) sü-
rüncemede kalmasıyla ABD'nin
Körfez'e yerleşmesi de dahil, tüm
senaryolar ya Iran'ın ya Türkiye1
nin ya da her ikisinin zararlı çıka-
cağını ortaya koydu.
Rafsancani'nin Körfez
tablosu...
Özal'ı belki de "reel politikaya"
yönelten, Rafsancani'nin çizdiği
tablo oldu. Özal gördü ki, kriz
sonrasında Körfez'de Tahran'a
rağmen yeni bir düzen kurmak
olanaksız. Özal'ın, "Saddam'ın
geri çekileceğini duşünüyorum.
Çünkü kendisi memleketini seven
bir adamdır" demesi bu yüzden.
Girilen açmazdan çıkılması için
özal savaşı tek yol olarak
görmüyor.
Bir biçimde Saddam'ın sağdu-
yulu davranacağı yolunda inancı
var. Ancak tümuyle geri çekilse
bile bazı sorunlann bulunacağını
da söylemeden edemiyor.
Özal, Saddam'la buluşup bu-
luşmayacağı sorusuna soğuk bak-
mıyor. Şimdilik hayır deme gerek-
çesi "yanlış anlamalar" olacağın-
dan korkması. Yoksa Saddam'a
olan nefretinden değil...
Özal'ın, "Saddam battıkça
batıyor" noktasından, "Saddam
memleketini düşünen bir
adamdır" noktasına ulaşması se-
vindirici. Çünkü battıkça batacak
olan Saddam'ın yalnızca kendisi
değil, bölgedeki banş umutları
da...
Özal'ın Tokyo'da "Biz Irak'ın
bugünkü sımrianmn değişmesini
istemiyoruz" demesi, İmparator'-
un onuruna Türklere verilmiş bir
müjde.
Japon tmparatoru'nun tahta
çıkma töreni, aslında bir dini a>in.
Özal acaba bu ayinden mi etkilen-
di? Özal, dün belirgin bir sükûnet
ve rahatlık içindeydi. Öyle ki ne
tslami terör ve Semra Hanım'ın
altın tabancalarıyla ilgili sorula-
ra kızmış görünüyordu, ne de "Ja-
pon mafyasının kendisine dokto-
ra vereceği iddialarT'na.
Türkler, müjdeyi acaba Im-
parator Akihito'ya mı borçlular?
Savaş şubatta(Baştarafı 1. Sayfada)
kuvvet toplanmış olacak. Irak'ın
ise Kuveyt'e 430 bin asker yığ-
dığı bildiriliyor.
Genelkurmay Başkanı Gene-
ral Colin Powell ise ihtiyatı el-
den bırakmıyor. General Powell,
gazetecilere verdiği demeçte,
"Körfez'de yaptıgımız yigınafın,
bir savaş halinde yeterli olup ol-
madıgı konusunda şimdiden de-
ğerlendirme yapmak istemiyo-
rum. Ayrıca miittefiklerimizin
yıgınagı da henûz nmımhnıııg
degildir" dedi.
Kısa savaş
Askeri gözlemciler, Körfez'de
bu denli büyük bir yığınağın
ABD ile müttefikleriııin, Irak'ı
kısa bir savaşta yenilgiye uğrat-
ma şanslannı önemli ölçüde art-
tırdığını belirtiyorlar.
Savunma Bakanı Dick Che-
ney, ABD kuvvetlerinin "lojis-
tik yeteneginin şimdilik sınırü"
olduğunu, diğer müttefık kuv-
vetlerle, işbirliğj, komuta ve
kontrol düzenlemelerinin de he-
nüz tamamlanmadığım söyledi.
General Powell de 230 bin as-
kerin beslenmesi konusunda so-
runların çıktığını belirtti.
Amerikan birliklerinin bes-
lenme ve iaşesi için ABD ordu-
sunun emrinde 100 gemi bulu-
nuyor. Ancak yeni birliklerin
nakledilmeye başlanması ile bu
sayının yetersiz kalacağı bildiri-
liyor. ABD ve Almanya'dan
zırhlı birliklerle gelişmiş Ab-
rams M-IA1 tanklan önce va-
gonlarla limanlara getirilecek,
oradan da gemüere yüklenip
Körfez'e gönderilecek. Yetkililer
bu işlemin haftalar alacağmı be-
lirtiyorlar.
Şurası bir gerçek ki Körfez'e
yeni birliklerin gelmesinin ta-
mamlanmasından sonra, Sad-
dam Hüseyin geri adun atmadı-
ğı takdirde savaşın patlak ver-
mesi olasılığı çok büyük ölçüde
artmış olacak.
Özal'a göre ocakta
(Baştarafı 1. Sayfada)
bulundu:
"Yani ambargo ile mcsele çö-
zMür veya bir. askeri müdahale
ile çözülür şıklanna kadar bü-
tün şıklan görustük. Bu, bölge-
ye ne getirir, ne götürür, kar?ı-
lıkh olarak de aldık. Karşılıkh
olarak fikirler ortaya koyduk.
Genel bir paralellik var. Tabii
tercib edilen Irak'ın Kuveyt'ten
kayıtsız şartsız çekilmesidir.
Ama bu çekOme olmadıgı tak-
dirde vardıgımız sonuç da silahlı
bir müdabalenin olacagıdır.
doktoranın mafya ile bir ilişki-
si bulunmadığını, doktorayı ve-
ren üniversitenin Japonya'da en
büyük bilim kuruluşlanndan bi-
ri olduğunu, hatta bu üniversi-
teyi destekleyen hayır kummu-
nun Japon parlamentosunda'
üçüncü büyük partinin resmi
destekçisi olduğunu bildirdi.
Arık, doktora diplomasını vere-
cek kişinin ülkenin en önemlj
Budist düşünürlerinden birisi ol-
duğunu sözlerine ekledi.
Özal-Mitsotakis
Ümit ederim ki Iraklıı dosUan- gÖrtişmeSİ
ÖZALLAR TÖRENDE — Japon tmparalonı Akihilo'nun taç givme törenine Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal ile eşi Semra Özal da katıldı.
Görkemli taç giymetöreni
mız bu konuda daba anlayışlı
davranıriar ve BM kararianna
siiratle uyarlar."
Yunanistan Başbakanı Kons-
tantin Mitsotakis ile bugün bir
araya gelebileceklerini de bildi-
özal, Irak'tan görüşme tale- r e n özal, görüşmenin belü bir.
bi geldiği yönündeki haberlenn gündemi bulunmadığını, genel
anımsatılarak böyle bir talebe olarak ikili ilişkileri ele alacak-
tavnnın sorulması uzerine "H«- lannı söyledi.
Taç giyme töreni sırasında alınan sıkı güvenlik
önlemlerine rağmen 30'a yakın kundaklama
olayı meydana geldi. 2000 kişi başkentin
merkezinde imparatorluk aleyhinde sloganlar
attı. Ziyafet masraflarının da tören bütçesinden
karşılanması eleştiriliyor.
Dış Habeıier Servisi — Ja-
ponya'nın 125. Imparatoru
Akihito dün yapılan şatafatlı bir
torenle taç giydi. 30 dakika sü-
ren ve yaklaşık 2500 davetlinin
önünde tmparatorluk Sarayı'n-
da gerçekleşen törende İmpara-
tor Akihito, "Anayasaya uya-
cağına ve görevlerini, devletin
ve Japon halkının birliğinin bir
simgesi olarak yerine getirece-
ğine" dair ant içti. Tören nede-
niyle verilen ziyafet harcamala-
rının da hükumet bütçesinden
karşılanması, anayasaya aykırı
olduğu gerekçesiyle eleştirilir-
ken, yaklaşık 2000 kişinin Tok-
yo'nun merkezinde imparator-
luk kurumu aleyhinde gösteri
düzenlediği bildirildi. Alınan sı-
kı güvenlik önlemlerine rağmen
başkentin çeşitli yerlerinde 30'a
yakın kundaklama ve saldırı
olayları meydana geldiği kay-
dedildi.
Japonya'da 62 yıldan bu ya-
na ve 1946 Anayasası donemin-
de ilk kez imparatorluk tacının
devri için tören duzenlendi.
Akihito'nun babası İmparator
Hirohito, 2. Dünya Savaşı son-
rasında tacını geri iade etmişti.
Geleneksel Şinto töreni dün
sabah saat 09.00'da 56 yaşında-
ki imparatorun halefleri ve kut-
sal kişiler adına üç ayrı mabet-
te dua etmesiyle başladı. AFP'-
nin haberine göre tören saat
13.00'te İpekli Devlet Salonu'-
nda tacın giyilmesi ile sürdü.
İmparator Akihito, doğan gü-
neşin ilk ışıklarını temsil ettiği-
ne inanılan koyu sarı renkli
1000 yıllık bir giysi içerisindey-
di. Başında da ipekli koyu tül
bir flama bulunuyordu.
Altı metre yüksekliğinde üç
ton ağırlığındaki taht altından
yapılmış kutsal kuş figürleri ile
süslenmişti. Beyaz uzerine kır-
mızı çizgili ve çiçekh' elbisesiyle
Imparatoriçe Michiko impara-
torun bir adım gerisinde durıı-
yordu. Mavi perdeler kaldınl-
dıktan sonra, "dünya banşına
katkıda bulunmayı amaçladı-
ğını" söyleyen Akihito'nun ar-
dından Başbakan Toşiki Kaifu,
imparatoru kutlayan bir konuş-
ma yaptı.
AA'nın haberine göre törenin
en heyecanlı yeri tahtın karşısın-
da geleneksel giysileri ile yer
alan imparatorluk ailesi üyele-
rinin "Banzai" (on bin yıl ya-
şa) şeklinde Akihito'yu selam-
lamalan oldu. Aynı anda, saray
dışında 21 pare top atışı yapıldı.
İmparator ve imparatoriçe
daha sonra saraydan ikâmet-
gâhlan Akasaka Sarayı'na ka-
dar resmi giysileriyle siyah bir
Rolls-Royse içinde Tokyo cad-
delerinde tur attılar.
158 ülkeden gelen en üst du-
zey yetkililerle Japon konukla-
rın oluşturduğu 2500 davetlinin
ağırlanması için yapılan masraf-
ları tamamıyla iktidardaki mu-
hafazakâr hükümet üstleniyor.
Ziyafet masraflannın da aynlan
100 milyon dolarlık bu bütçeden
karşılanması, anayasaya aykırı
olduğu gerekçesiyle eleştirilere
neden oluyor.
Olaylar
Bir başka tür tepki, impara-
torluk kurumuna karşı çıkan
yaklaşık 2000 kişinin Tokyo'-
nun merkezinde düzenlediği
gösteride düe getirildi. Araların-
da aşırı Orta Grup (Middle Co-
re Faction) ile Devrimci Işçi
Cephesi üyelerinin de bulundu-
ğu göstericilerin "Taç giyme tö-
renini yok edin, tmparatorluk
Sarayı'na saldırın" sloganları
attıkları bildirildi.
Toren boyunca, alınan sıkı
güvenlik önlemlerine rağmen
Tokyo'da yaklaşık 30 saldırı ve
kundaklama olayı meydana gel-
di. Çoğunluğunun askeri Uslere
ve metro istasyonlarında ger-
çekleşen olaylarda ölen ya da
yaralanan olmadıgı kaydedildi.
Taç giyme töreni nedeniyle Tok-
yo'da 37 bin polis görev yapı-
yor.
İmparator Akihito
Savaş sonrası işgal yıllarında
hazırlanan ve imparatoru, yal-
nızca bir "simge" olarak ele
alan anayasanın yeniden düzen-
lenmesini destekleyen Akihito,
babası Hirohito'nun hastalığı
üzerine geçici olarak tahta çık-
tığı 1989 yılında, "anayasanın
halkın katılımı ile düzenlenme-
sini destekleyeceğine" söz ver-
mişti.
23 Aralık 1933 doğumlu olan
ve Ingilizceyi çok iyi konuşan
Akihito, Japonya'nın yurtdışı-
nı en çok gören ve tanıyan
imparatoru olarak kabul edili-
yor. Akihito, İngiltere Kraliçe-
si 2. Elizabeth'in 1953 yılında-
ki taç giyme töreni ile ilk resmi
yurtdışı ziyaretini yaptı ve bu ta-
rihten sonra 37 üikeyi resmi ola-
rak ziyaret etti.
1959 yılında, ülkenin önde
gelen işadamlarının birinin kızı
olan Michiko Shoda ile evlenen
Akihito'nun, bu evliliğinden iki-
si erkek biri kız uç çocuğu var.
En büyükleri olan veliaht Prens
Naruhito, 1960 doğumlu.
yır, şu anda BM kararlannın
uygulanması gerekir, yanlış an-
lamaya meydan vennemek la-
zun" dedi.
Özal, bir başka soruyu yanıt-
larken de tran'uı, Irak'ın kuze-
yinde bir Kürt devleti kurulma-
sına karşı olduğunu, Suriye'nin
de görüşünün aynı yönde oldu-
ğunun kendisine tranlı yetkili-
lerce aktarıldığım bildirdi.
Türkiye ile tran'm bölgesel den-
genin korunması, Irak'ın sınır-
lannın değişmemesi konuların-
da görüş birliği içinde oldukla-
rını vurgulayan Cumhurbaşka-
nı, Irak'ta mevcut siyasi güç dı-
şında bir siyasi güç bulunmadı-
ğına işaret etti. Özal, Irak'ta
umulmadık değişiklikler olabi-
leceğini ve bir kaos ortaya çıka-
bileceğini sa\xındu.
' Özal, savaş tarihi konusunda-
ki spekülasyonlann anımsatıla-
rak kişisel tahmininin sorulma-
sı üzerine "Bunu kimse bilmez,
ama benim tanmininı ocak ayı
içinde bir savaş obbilir" dedi.
Özal, kendisine "mafya dok-
torası verilecegi" iddialarının
aktarılması üzerine konunun
Tokyo Büyükelçisi Lmut Ank'a
sorulmasıru istedi. Cumhurbaş-
kanı'nm yanında oturan Büyük-
elçi Arık da yaptığı açıklamada
Bu arada Atina muhabirimiz
Stelyo Berberakis'in haberine
göre Yunanistan Başbakanı
Mitsotakis söz konusu görüşme
ile ilgili olarak kendisine eşlik
eden Yunanlı gazetecilerle ko-
nuşurken "Tiirk-Yunan ilişkile-
rinin düzelmesi için ilk önce
Kıbns sorununun çözülmesi ge-
rektiğini" ve bu yoldaki "ilk
adımın Türkiye tarafmdan atü-
masını" şart koştu. Mitsotakis,
özal ile yapacağı bu görüşme-
sinden "yeni bir şey bekleyip
beklemedigi" yolundaki soruyu
"Hayır, beklemiyonım. Ama
kendisini görmem iyi olacak"
şeklinde yanıtladı. Türk-Yunan
ilişkilerinin düzelmesi konusun-
da Yunan hükümetinin iyi ni-
yetli olduğunu, ancak "bu dog-
rultuda aynı karşüıgın Tiirk ta-
rafından verilmedigini" iddia
eden Mitsotakis, Türkiye'yi bu
konuda "kaü bir siyaset izle-
mekle" suçladı.
MİT müsteşarının Bakanlar
Kurulu'nda tslami terör konu-
sundaki sorusunu yanıtlayan
özal, "Ben bakürdım, bu tür
bir tartışma hükiimette cereyan
etmemiş. Bu konuda zaten bir
açıklama da var. Herkes kendi-
ne göre bir yorum yapıyor" de-
di.
Türkîye'ye S.Arabistan'dan hibe petrol
(Baştarafı 1. Sayfada)
lemeler çerçevesinde petrol ko-
nusundaki "kolaylıklann" sü-
rebileceği belirtiliyor.
Türkiye'ye petrol yardımı ko-
nusu, Irak'ın Kuveyt'i işgali
üzerine Ankara'nın Kerkük-
Yumurtalık boru hattını kapat-
masından bu yana gündemde
bulunuyor. Konu en son olarak
Cumhurbaşkanı Özal'ın Körfez
ülkelerine yaptığı gezi çerçeve-
sinde 14 ekimde görüştüğü Su-
udi Arabistan Kralı Fahd ile en
üst düzeyde ele alınmıştı. Cum-
hurbaşkanı Özal bu görüşme-
den sonra basına yaptığı açıkla-
mada Kral Fahd'dan Türkiye'-
ye bu konuda "kolaylık" gös-
terilmesini istediğini söylemişti.
Bunun Uzerine konu iki ülke
arasında teknik düzeyde ele
alınmıştı. Suudi Arabıstan'ın
Özal-Fahd buluşmasından kısa
bir süre sonra "bedava petrol"
kararı almasında bu görüşme-
nin etken olduğu tahmin
ediliyor.
Suudi Arabistan böylece Kör-
fez krizi zararı çerçevesinde
Türkiye'ye en büyük fiili yardı-
mı yapan ülke oldu. Avrupa
Topluluğu, "cepbe ülkeleri "
Türkiye, Mısır ve Ürdün arasın-
da bölüşülmek üzere 2 milyar
dolara yakın yardım kararı al-
mış ancak lngiltere'nin itirazı
üzerine "tahsisat" 1991 yılına
ertelenmişti.
Öte yandan Kuveyt daha ön-
ce "hibe" olarak Türkiye'ye
300 milyon doiar verirken Baş-
bakan Kaifu'nun geçen ay An-
kara'ya yaptığı ziyaret sırasın-
da Japonya "uygun koşullu
kredi" olarak 300 milyon dolar
vereceğini beyan etmişti. Halen
Tokyo'da bulunan Devlet Ba-
kanı Güneş Taner'in burada yü-
rüttüğü temaslarda ise Japon-
ya'nın Türkiye'ye ek olarak
600-800 milyon dolarlık kredi
açması üzerinde durulduğu bil-
diriliyor.
YetkiU çevreler, "kredi" ola-
rak anılmasına karşın Japonya'-
nın sağlayacağı bu olanaklara
bir anlamda "hibe" olarak ba-
kılabileceğini bildiriyorlar. Bu-
na gerekçe olarak söz konusu
kredilerin 30 yıl vadeli ve yüz-
de 3 gibi düşük bir faizle verile-
cek olmasına işaret ediyorlar.
Körfez krizi çerçevesinde
Türkiye'nin 1991 sonuna kadar
toplam zararının 8-9 milyar do-
lar kadar olabileceği tahmin
ediliyor.