22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 13 KASIM 1990 ANKARA Türkiye'de 'Süper NATO' kuşkusuSİNAN GÖKÇEN Jtalya Başbakanı Guilio Andreotti'nin açıklamalanyla gün ışığına çıkan NATO içinde ve CIA denetimindeki gizli anti- komünist örgütün (Süper NATO) Türki- ye'de de var olup olmadığı çeşitli çevre- lerde tartışılıyor. SHP Grup Başkanvekili ve eski içişleri bakanlanndan Hasan Feh- mi Güneş, sorumluluk taşıdığı dönemler- de meydana gelen siyasi şiddet olayları- nın bazılarına, "daha organize, dafaa bü- yük bir örgütün kansıp kanşmadığı kuş- kusunu hep taşıdığını" belirtirken DYP Genel Başkanı ve eski başbakanlardan Süleyman Derairel, "Bizim hükümet et- tigimiz dönemlerde, benim bilgim dahi- linde böyle bir örgüt >ok(ur" dedi. Izmir Bağımsız Milletvekili ve eski CHP Zon- guldak Milletvekili Kemal Anadol ise îtalya'da ortaya çıkan ve NATO'nun var- lığıru doğruladığı gizli örgütün "Tiirkiyei de de olmamasının imkânsız" olduğunu ifade ettf. Hasan Fehmi Güneş, önce Îtalya'da, ardından da Yunanistan'da ortaya çıka- nlan NATO içindeki gizli örgüt olayıru "hiç yadırgamadıgını" vurgulayarak bu olaylann aynının Türkiye'de de yaşandı- ğını belirtti. Güneş, şunları söyledi: "Hiç yadırgamadım, bayretler içinde kalmadım, tüylerim diken diken olmadı. Yasadık çünkii biz bunlart. İtalya'da dev- let mekanizması iyi çalışmış ve işin ucu bulunmuş. Bizde bu şans yakalanmadıgı için uzun sure tartışıldı. Ama ben sorum- luluk taşıdığım dönemlerde bu kuşkuyu bep taşıdım." Bülent Ecevit'in iktidarın kontrol ede- mediği, seçilmiş insanlann bilgisi dahilin- de olmayan kapalı bir örgütün ülke için- de tehdit oluşturduğunu hep söylediğini belirten Hasan Fehmi Güneş, şöyle devam etti: "1974 yılında Kıbns Banş Harekâıı'n- dan sonra ABD'nin Türkiye'ye askeri am- bargo uyguladıgı sırada dönemin Başba- kanı Bülent Ecevit'e bir kuruluşun ma- aşlannın ödenmesi için örtülii ödenekten para transferi yapılması ile ilgili bir talep IRAK Arap zirvesine 'koşullu' evetIrak, Fas Kralı Hasan'ın Arap zirvesi çağrısına, bazı şartlar öne sürerek 'san ışık' yaktı. FKÖ, zirve çağnsını destekliyor. Dıs Haberler Servisi — Körfez krizi, savaş rotasındaki seyrini bütün hızıyla sürdürürken, soruna banşçı bir çözüm bulunması yönünde yeni adımlar aülıyor. Fas Kralı Hasan'ın Arap zirvesinin top- lanmasına ilişkin çağrısına, Irak "koşullu" olarak evet dedi. Ancak, Kör- fez ülkeleri zirve önerisine sıcak yaklaş- madılar. Çin Dışişleri Bakanı Kien Kisen de Saddam'ın diyalog istediğini belirte- rek Bağdat'tan Riyad'a gitn. ABD Kong- resi üyeleri de Başkan George Bush'un kendi basına savaş karan alamayacağı- nı bildirdiler. AA'nın haberine göre Irak, Fas Kralı Hasan'ın önerdiği Arap zirvesine katıl- mak için zirvede Filistin sorununun ele alınması, zirvenin yeri ve zamanının be- lirlenmesinde kendilerine danışılması sartlarını eetirdi. Irak televizyonunun verdığı habere gö- re DevrLn Komuta Konseyi önceki gün Saddam Hüseyin başkanlığında olağa- nüstü bir toplantı yaparak Kral Hasan'- ın zirve önerisini görüjtü. Konsey, toplantıdan sonra bir bildiri yayımlayarak Irak'ın zirveye katılması için şu üç şartın gerçekleşmesi gerektiği- ni belirtti: —Görüşmelerin gündemi hakkında daha önceden Irak'ın görüşü alınacak, —Zirvenin yeri ve zamanı Saddam Hüseyin'in katılabileceği şekilde belir- lenecek, —Zirvenin gündemi yalnızca Körfez krizi ile sınırlı kalmayacak, Filistin soru- nu gibi bütün Ortadoğu konulannı kap- sayacak. Konsey bildirisinde, "Zirvede Filistin ve işgal aîtındaki Arap topraklannın kur- tuluşu ve diger Arap sorunlan ele alınmalıdır" şeklinde bir ifade kullanıl- dı. Konsey, zirvenin, "Suudi Arabistan'- daki Müslümanlarca kutsal yerlere say- gısı olmayan yabancı birliklerin baskısı altında" olmaması gerektiğini belirtti. FKÖ'den destek Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), Fas Kralı Hasan'ın Körfez bunalımına çözüm bulunması amacıyla Arap doruğunun olağanüstü toplanması yolundaki öneri- sini olumlu buldu. Tunus'ta FKÖ tarafından yapılan açıklamada, "Biz, baştan beri, Körfez sorununa Araplar arasmda banşçı bir çö- züm bulunması gerektiğini belirttik ve an- cak Arabapların bulacağı bir çözümün, bölgede istikrarı sağlayabileceğine inandık" ifadesi kullanıldı. Açıklamada, Irak'tan kaçan askerler Van'daVAN (AA) — Irak'tan kaçarak Türki- ye'ye gelen askerler Hakkâri'den Van'a getirildi. Van Valisi Adnan DarendelOer, dün düzenlediği basın toplantısında, 2 subay, I astsubay, 6 çavuş, 3 onbaşı, 88 er, 13 sivil erkek, 10 kadın ve 7 çocuk olmak üzere toplam 130 Irakhrun Van'a getiril- diğini bildirdi. Darendeliler, bu kişilerin iltica işlem- lerinin henüz yapılmadığına işaret ede- rek, "Bo nedenle onlara misafir diyo- rum" dedi. Van'a getirilen Iraklılar'ın doktor mu- ayenesinden geçirildiğini belirten Daren- dililer, 95 kişiye ilaç ve vitamin verildi- ğini ve tespit edilen hastahkların daha çok beslenme bozukluğundan kaynak- landığını kaydetti. Vali, Iraklıların neden Hakkâri'den Van'a getirildiğinin sorulması üzerine, "Konuklan ağırlamak bir imkân mese- lesidir. Bizdeki imkânlar Hakkâri'den daha fazla oldugu için ve Van buraya en yakın il olduğundan misafirier buraya getirildi" diye konuştu. Van'da bir otele yerleştirüen Iraklılar'- ın ağırlanmasının günlUk maliyetinin as- gari 3 milyon lira olduğunu bildiren Da- rendeliler, bu rakama tedavi, yol ve gi- yim gibi giderlerin dahil olmadığını be- lirtti. Hakkâri'den önceki gün gelen Iraklı- ların yerleştirildiği otelin çevresinde yo- ğun güvenlik önlemleri alınırken kapıya "Tadilat dolayısıyla otelimiz kapalıdır" şeklinde bir yazının asıldığı dikkat cek- ti. Fas Kralı'nın doruk önerisinin kabul edil- diği belirtildi. CNN'in haberine göre Çin Dışişleri Bakanı Kien Kişen, dün Bağdat'ta Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin ve mes- lektaşı Tank Aziz ile görüştü. Kişen, Arap zirvesi çafnsıru desteklediğini, Kör- fez krizini Arap dünyasının kendi içinde çözmesi gerektiğini söyledi. Kişen, Sad- dam'la görüşmesinden sonra, Irak lide- rinin sorunun çözümüne ilişkin diyalog istediğini belirtti. CNN, Kişen'in, Bağ- dat'tan sorunun çözümüne ilişkin olarak bazı olumlu sinyaller aldığını, bu nedenle de Suudi yetkiülerle görüşmek üzere bu ülkeye gittiğini ileri sürdü. Körfez tşbirliği Konseyi adına yapılan bir açıklamada da Fas Kralı Hasan'ın Arap zirvesinin toplanmasına ilişkin çağ- nsının destekienmeyecegi belirtildi. Açık- lamada, zirve çağrısına ilişkin olarak, "Şu an zirvenin toplanmasının bir yara- n olduğunu düşünmüyoruz. Çağn, biraz da gecikti" ifadesi kullanıldı. tngiltere Savunma Bakanı Tom King, Körfez'e yeni birlikler gönderebilecekle- rini açıkladı. Suudi Arabistan ve Btrleşik Arap Emirlikleri'ndeki tngiliz güçlerini denet- lemek ve bu ülkelerin yetkilileriyle görüş- melerde bulunmak üzere bölgeye giden . King, hareketinden önce yaptığı açıkla- mada Ingiltere'nin gerekirse güç kullan- ma niyetinde olduğunu bir kez daha vur- guladı. ABD Kongre liderleri, Başkan Geor- ge Bush'un Körfez'de kendi onayları ol- madan savaş karan alamayacağmı belir- terek bölgedeki askerlerin sayısırun iki katma çıkarılmasının gerekçelerini Ame- rikan halkına açıklamasını istediler. ABD Kongresi'nin önde gelen üyele- rinden biri, Irak 1 marta kadar Kuveyt'- ten çıkmadığı takdirde, ABD'nin savaş karan alabileceğini ve bu durumda Sad- dam'ın elindeki rehinelerin gözden çıka- rılabileceğini söyledi. Demirel Giineş geliyor. Sayın Başbakan bu kunıluşun ne olduğunu sonıyor. Bunun Özel Harp Da- iresi olduğu ve ambargo nedeniyle öde- neğinin kesildiği soyleniyor. Başbakan bu konuda bilgi almak istiyor. Yanılmıyor- sam, bu konuda bilgi vermek üzere o ta- man TUSLOG binası olarak kullanılan binada bir toplantı düzenleniyor. Bnnu şunun için söylüyorum. Anlaşılıyor ki bu dairenin bütün baglanblan TUSLOG'ta. SHP Grup Başkan Vekili Hasan Fehmi Güneş, böyle bir gizli örgütün Türkiye'de de varolduğuna ilişkin kuşkularını dile getirirken DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ise sorumluluk dönemlerinde böyle bir örgütün varlığı konusunda bilgisi olmadığını belirtiyor. Böyle ortaya çıkan bir olay. Bnnun üze- rine halk arasında kontrgerilla denen bir tartışma basladı. Resraen söylenen, bu kunıluşun Türkjye'nin bir istilaya ugra- ması durumunda direniş örgütleyeceği. bir anlamda çete savaşlan örgutleyeceği, bunun için hazırlıklar >aptığı. bunun için kurulmuş olduğu idi. Tabii böyle olunca kuşkusuz Türkiye'nin her tarafında ve özellikle hassas bölgelerde belli güçleri, personeli,raühimmatıve silanı olmaa ge- rekiyordu." 12 Eylül dönemi öncesinde meydana gelen bazı olaylann Türkiye'de bilinen te- rör gruplarımn çaplarını aşan olaylar ol- duğuna işaret eden Güneş, şunlan beürtti: "Öyle silahlar, öyle tahrip kalıplan kul- lanıldığını gördUk ki bunlar o orgütlerin üretebüeceği veya elde edebileceği cinsten değildi. Hatta bizim orduda biie kullanıl- mayan cinstendi. Çok özel silahlardı, çok özel tahrip kalıplanydı. Bunların nasıl ele geçirildigi kuşkusu üzerine 'acaba Özel Harp Dairesi'nden yardını mı alınıyor, Özel Harp Dairesi işe mi karışıyor' endi- şesine kapılındı. Hukümet, özellikle de başbakan, Özel Harp Dairesi'nin elinde- ki silahların, cephanelerin, bazı terör ör- gütlerine kaymış, akmış olup olmadıgı- nın denetiminin yapılmasını istedi. O kontrollerin yapıldığı söylendi daha son- ra. Ama o kontrollerin sağlıklı, ciddi bir şekilde yapıiıp yapılmadığı hiçbir zaman bir baska mekanizmayla denetlenemedi." KUVEYTLİ GÖNÜLLÜLER— Kuveytli siviller, Suudi Arabistan'daki kamplarda vogun bir askeri egitim görüyoriar. A merikan Askeri A raştırmalar Enstitüsü'nün savaşsenaryosu: Bağdat Türkiye'den vurulacakAmerikan Özel Askeri Araştırmalar Enstitüsü Körfez'de askeri biz harekâtın başlaması durumunda, ABD ve müttefiklerinin üç ay içinde Bağdat'ı alacaklarını ileri sürdü. Enstitünün savaş planına göıe, Irak'a, Türkiye üzerinden stratejik bombardıman yapılacak. WASHINGTON (AA) — Amerikan özel Askeri Araştırmalar Enstitüsü, Kör- fez'de bulunan Amerikan askerleri ile müttefiklerinin maksimum üç ay içinde Bağdat'ı alacaklarını ileri sürdü. Washington'da bulunan enstitü tarafın- dan dün yayımlanan savaş plamnda, Amerikan hükümetinin Ortadoğu'da göndermeye karar verdiği askerlerin sa- yısının Bağdat'ı almak ve Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in askeri gücü ile hükümetini yıkmak için yeterli oldu- ğunu bildirdi. Planda, gönderilmesine karar verilen son askerler ile bölgedeki Amerikan as- kerlerinin sayısının 430 bine ulaşacağı ve bunun da bu yıl sonundan önce saldın operasyonlanna girişilmesi için yeterli ol- duğu belirtildi. Enstitü uzmanları, müttefiklerin Ku- veyt'in doğusunda, Irak - Suudi Arabis- tan sınınndan hareketle, AI^J Yanmadası ile Türkiye'ye dayalı stratejik bombardj- manlar ve hava üstünlüğü kurulmasıyla direkt olarak Bağdat'ı hedeflediklerini sa- nıyorlar. Uzmanlar, aynca sağ koldan bir grup askerin doğuya ve Şattül Arap'a doğru ilerleyerek Kuveyt'te bulunan Irak asker- lerini arkada bırakmayı amaçladıklarım ifade ediyorlar. Bu arada, Körfez'de bulunan ve karalı- denizli manevralar yapabilen denizcilerin de bu saldırıya yardımcı olacakları belir- tiliyor. Kolay gerçekleştirilecek bu ilerleyişten sonra savaşın üçüncü haftasına doğru Amerikan baskın gruplarımn bazı zor- luklarla karşılaşacağını kaydeden ensti- tü uzmanları, bu zorluklan da "Ameri- kan askerlerinin iletişim batlanndan uzaklaşmalan, kış mevsiminde daguk bir bölgeye gelecek olmaları ve Irak Devrim Komuta Konseyi'ne bağlı özel askerlerin muhtemel saldınları ile karşılaşmalır" olarak sıraladılar. Uzmanlar, "Operasyonun başlamasın- dan 6 ile 12 bafta içinde Amerikan as- kerlerinin Bağdat'ı kuşatacagını ve üç ayın sonunda Bağdat'ı ele geçirecekkrini" tahmin ediyorlar. "Saldınnın temelinde deniz çıkarması" NVashington Times gazetesinde bazı as- keri uzmanlara dayanarak verilen bir planda da ABD ile müttefiklerinin düzen- leyeceği ortak saldınnın temelinde deniz çıkarmasının bulunduğu "bildirildi. Uzmanlar, bu görüşlerinin Amerikan Deniz Kuvvetleri'nin Körfez'e oldukça et- kin biçimde yerleştirilmesinden kaynak- landığını ifade ediyorlar. 6 uçak gemisi ile iki kruvazörün de ya- kmda Körfez'e gideceğini, böylece Ame- rika'nın her tipten 110 gemisinin bölge- de bulunacağım ifade eden uzmanlar, bu- güne kadar Körfez'e gelen gemilerin iki kez çıkarma tatbikatı yaptığını hatırlatı- yorlar. Ankara,Irak'ın sujoınu kesmeliGazetede, Peter Schweizer tarafından kaleme alınan yazıda, Körfez'de olası bir savaştan önce başvurulacak son çarenin, Türkiye'nin Irak'ın suyunu kesmesi olduğu ileri sürüldü. WASHINGTON (Cumhuriyet) — New York Times'da yayımlanan bir makalede olası bir savaştan önce başvurulacak son çare olarak Türkiye'nin Irak'ın suyunu kesmesi önerildi. Makale, Amerika Dış Politika Konse- yi adlı özel kurumun araştırma eleman- lanndan Peter Scnweizer tarafından ka- leme alınmış ve yazarın şahsi görüşlerini yansıtıyor. Schweizer, makalesinde "ABD Kara Kuvvetleri'nin Su Rezervleri I)airesi"nin araştırmasına atfen Irak'ın, tüketim ama- cına gore yuzde 80 ile 95 arasında Fırat ve Dicle'ye bağımlı olduğunu vurguluyor ve "Türkiye'nin bu suyu kesmek için ideal konumda olduğunu" ileri sürüyor. Schweizer, yazısında Bağdat'ın bu zaafi- yetin çok iyi farkında olduğunu, hatta "Amerikan istihbarat çevrelerine göre Bağdat'ın krizin ilk günlerinde Ankara- yı suyla oynamaması için uyardıgını" id- dia ediyor. Schweizer, yazısında adını vermediği bir Türk yetkilisinin, "Eger isterse Tür- kiye'nin Fırat'ı bir damla suya dönüştü- rebileceğini" söylediğini de iddia ediyor. Yazar şöyle devam ediyor: "Bağdat'ın bir su ablukasını yenme şansı çok küçük. Amerikan istihbarat kaynaklanna göre Atatürk Barajı birkaç adet yerden havaya güdümlü füze batar- yası ile korunuyor ve eğer arzulanırsa di- ger savunma sistemleri de devreye soku- labilir. Bunun da ötesinde Türkiye, zaten NATO üyesi olarak bu tesisiere saldıra- cak düşman ucaklannı saptayıp imba edecek şekilde teçhiz olmuş durumda. Irak'ın istihbaratının zayıflığı da göz önünde tululursa barajların ayakta kal- ması ihtimali garantili. Gıda ambargosu- nun aksine Irak'ın kesilen su karşısında fazla seçeneği yok. Aynca Irak savaş ma- kinesi de susuz savasamaz. Su ambargo- su, BM gözetimindeki gıda ambargosun- dan ahlaki açıdan daha kötü bir şey de- pay olur. Uzmanlar, yapılacak kesintinin insani amaçlar göz önünde tutularak belli bir akış seviyesinde konınabileceğini söy- lüyor. Aynca suyun kesilmesi şu andaki kilitlenmeyi aşmaya yarayabilir. Saddam Hüseyin o zaman müzakere etmek zorun- da kalır ve askeri seçenege gerek kalmaz. Türkiye su silaoını kullanabüecek yetene- ge sahip olduğunu pek fazla ortalıga du- yurmuyor, çünkü Bağdat'ın gözünde baş hain durumuna gelecegini biliyor, fakat Türkiye ciddi olarak ekonomik yardıma muhtaç, aynca soğuk savaşın ortadan kalkmasının NATO üyesi olarak degeri- ni azalttığı kanısında. ABD ve diger en- düstriyel ülkeler, Irak"a su abiukasını Türkler için cazip bir seçenek haline so- kabUir." "Özel Harp Dairesi'nin çalışmalannın, hükümetin kontrolünün ve bUgisinin ta- mamen dışında" olduğunu söyleyen Gü- neş, Bülent Ecevit'in 1978 hükümeti dö- neminde yaptığı 'yetkili, ama sorumsuz kişilerle terörün üstüne gidilemeyeceği, bunlann ise kanşmaması gerektigi' biçi- mindeki açıklamasında kasıettiğinin bu kuruluş olduğunu ifade etti. Bu kuruluşun yerel örgütlenmesiyle Milliyetçi Hareket Panisi'nin yerel kad- rolan arasında bir örtüşme olduğu yolun- da şüphelerle sıkça karşılaştıklarını an- latan Guneş, "Böyle bir özdeşlikten, böy- le bir beraberlikten, en azından dayanış- madan söz edildi. Doğrusunu isterseniz bu şikâyetleri haklı gösterecek şupheler de mevcuttu" diye konuştu. Hasan Fehmi Güneş, açıklamaJanru şöy- le tamamladı: "Türkiye bir sol tehlike karşısında mı değil mi? Belli bir donemde Türkiye sol bir tehditle karşı karşıya kaidı mı? Ve ar- tık buna müdahale edilmesi gerekir mi? Buna karar verecek olan resmi bir ma- kam yok. O kuruluş karar verecek. Ne- dir, illa da sınırlann bir başka istüacı or- du tarafından geçilmesi mi yoksa yurti- çindeki gelişmelerin bazı kişilerce, sol teh- dit oluşturacak vehamete ulaştığının ka- bul edilmesi mi? Sorun burada. Türkiye^ de sol bir iktidar gerçekleşmek üzere ise ve o kuruluş bunu sol bir tehdit olarak kabul ediyorsa, dahası kendisinin hare- kete geçmesinin zamanının geldigini al- gılıyorsa, bu işe kanşmış olabilir. Türki- ye'de kitlesel terörü tırmandıran olaylar var. Kahramanmaraş, Çorum, Sıvas, Ma- latya, Elazığ, 1 Mayıs olaylan gibi. Bun- lann failleri bulunamadı. Haksızlık edi- yor muyum bilmiyorum, ama sorumlu- İuk taşıdığım dönemlerdeki olaylann bir bölümünde ben, daha organize, daha bü- yük bir örgütün kanşıp kanşmadığının kuşkusunu bep taşıdım." Demirel'in açıklaması Komünizme karşı mücadele yürütmek ve gerektiğinde savaş vermek amacıyla NATO bünyesinde kurulan, CIA deneti- mindeki gizli örgütün Türkiye'de de uzan- tısının bulunup bulunmadığı yolundaki sorulanmıza yanıt veren DYP GeneJ Baş- kanı ve eski başbakanlardan Süleyman Demirel ise, "tktidarda bulunduğumuz sttre içinde böyle bir örgütten hukümeti- mizin kesinlikle bilgisi yoktur" dedi. Açıklamalarını, "Böyle bir örgüt yoktur diyemiyonım" diye sürduren Demirel, ar- şivin elinde olmadığını ve devlette de bu İconuyu sorabileceği kimsenin olmadığı- nı ifade etti. Demirel, şunları söyledi: "tktidarda bulunduğumuz süre içinde böyle bir örgütten hükümetimizin kesin- likİe bilgisi yoktur. Böyle bir orgut var mı- dır derseniz, olsa bilgimiz olması lazım- dır. Yoktur diyemivorum, çünkü ilk de- fa olarak karşûaşıyoruz. Arşiv elimde de- ğil ve deviette soracağımız kimse yoktur. Ama bizim hükümet ettiğimiz süre içiM- de bizden habersiz böyle bir örgüt varsa, onu da çok üzüntüyle karşılanm. O za- man birtakım sorumsuz işler cereyan edi- yor demektir ki bu durumda devletlerin kaç başlı olduğu düşünülmeye deger." "Kesinlikle böyle bir örgüt yoktur" di- yemediğini ifade eden Demirel, "Çünkü bakarsınız bir sürprizle karşı karşıya kalınabilir" dedi. Süleyman Demirel, özel Harp Dairesi ile böylesi bir örgüt arasında paralellik kurulmasının yanlış olduğunu belirterek bu kuruluşun bir istila karşısında direniş örgütlemek amacıyla olusturulduğunu kaydetti. Kemal Anadol Milletvekili Kemal Anadol da NATO'un gizli örgütünün Türkiye'de de var olduğu konusunda büyük şupheler taşıdığım belirtti. TBMM'de bu konuda bir soru önergesi de veren Anadol, Îtal- ya'da ortaya çıkan ve NATO'nun da var- lığını doğruladığı bu gizli örgütün Türki- ye'de de olmamasını "imkânsız" buldu- ğunu belirtti. NATO gizli örgütünün Yunanistan'da, bu ülkenin ABD ile imzaladığı ikili ant- laşmalar çerçevesinde kurulduğuna dik- kat çeken Anadol, şunlan söyledi: "Ben 12 Eylül öncesinde de parlamen- toda görev yapıyordum. O zaman da şim- di de ısrarla söylediğim şudur Türkiye ile ABD arasındaki ikili antlaşmalann par- lamentonun onayından geçirilmesi lazım- dır. Bunlar hiç geçirilmemiştir. Eğer ge- çirüirse, bu antlaşmalann maddeleri or- taya çıkacak ve böyle bir örgüt olup ol- madığı veya böyle bir örgütün kurulma- stna izin veren bir maddenin olup olma- dığı ortaya çıkacak." NATO'da ortaya çıkanlan gizli örgütün amacı ve yöntemleri ile Türkiye'de 1970'li yıllarda sürdüruien 'kontrgerilia' tartış- maları arasında bir paralellik olduğuna işaıet eden Anadol, bu konuda şöyle ko- nuştu: "Sayın Ecevit. muhalefet lideri olduğu donemde, kontrgerilla tartışmalannı gün- deme getirdi ve bunun üzerine gideceği- ni söyledi. Türkiye'de kontrgerillanın var- lıgından söz etti. Hatta 1977 secimleri dö- neminde Süleyman Demirel, Ecevit'e, Taksim mitinginde öldürulecegi yolunda bir mektup yazmış, Ecevit de bunu açık- lamıştı. Bu suikast olayında bile bir gizli örgütün parmağının olduğu şüpheleri ya- yılmıştı. Böyle bir gizli örgüt konusunda bir kusku ortama egemen olmuştu." Ecevit'in kontrgerilla tartışmalarının üstüne gitmediği görüşünde olduğunu be- lirten Anadol, "Ecevit başbakanken, CHP'nin Erzincan Senatörü Ni> l azi Ün- sal ve İzmir Milletvekili Süleyman Genç, kontrgerilianın üstüne gittiler. Ben Ece- vit'in bu iki parlamenteri çagmp bu ko- ounun üzerinde durmamalarını istediği- ni sanıyorum. Sayın Ecevit'e bugünlerde, bu konularda açıklama yapmak görevi düştügüne inanıyorum" dedi. NATO gizli örgütünün Türkiye'de var olmadığı yolunda Milli Savunma Baka- nı ve bazı askeri yetkililerce yapılan açık- Iamalan inandırıcı bulmadığını belirten Anadol, bu örgütün Türkiye'de de var ol- duğu yolunda şüpheleri olduğunu ve bu iddialannı sürdüreceğini ifade etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear