Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 EKİM 1990
Wörner
Atina'ya geliyor
• ATtNA (Cnmhuriyet) —
NATO Genel Sekreteri
Manfred Wörner, iki
günlük resmi bir ziyaret
için perşembe gilnü
\tina'ya geliyor. Wörner'in
Atina'ya gelmeden önce
Türk-Yunan ilişkilerindeki
anlaşmazlıklarla ilgili
olarak yaptığı
değerlendirmesi Atina
hükümetinin tepkisine yol
açtı. Wörner konu ile ilgili
bir somyu yanıtlarken "İki
ülke arasındaki
anlaşmazhklar diyalog ve
karşılıklı anlayış yöntemiyle
çözûm bulmahdır" demişti.
Atina'da hükümet sözcüsü
Viran Polidoras ise
Wörner'in bu
değerlendirmesini
yorumlarken: "Yunan
hükümeti, Ankara ile her
zaman diyalog kurmayı
arzulamaktadır ve bu yolda
gayret göstermektediı.
Taraflardan biri olan
Türkiye de aynı arzuyu
duyuyorsa bugüne kadar
izlediği değişmezlik
siyasetinden vazgeçmelidir"
görüşünü savundu.
AntalTdan
ABD'ye çagrı
• BUDAPEŞTE (AA) —
Macaristan Başbakanı
Jozsef Antall, SSCB'nin
Doğu Avrupa'da bıraktığı
boşluğun ABD tarafından
doldurulmasını istedi.
Antall, dün yaptığı yazılı
açıklamada, "SSCB'nin
bıraktığı boşluğun
doldurulması için Doğu
Vvrupa'da ABD varlığı
önemlidir. ABD varlığını
destekliyoruz" dedi.
Macaristan Başbakanı,
ülkesinin gelecek yıl
Varşova Paktı'nın askeri
faaliyetlerine
katılmayacağını
tekrarlayarak, SSCB'nin de
buna karşı çıkmadığını
kaydetti.
Belgrad- Kosova
yumuşaması
• BELGRAD (AA) —
Yugoslavya hükümeti
yetkilileri, hafta sonunda,
etnik huzursuzluğun hüküm
sürdüğü Kosova
eyaletindeki Arnavut
muhalif liderlerle görüştü.
Görüşmenin içeriğiyle ilgili
ayrıntılı bir açıklama
yapümadı. Yugoslavya
hükümeti yetkilileri,
şimdiye kadar Arnavut
liderlerle görüşmekten
kaçınıyorlardı.
Slovenya'dan
tehdit
• LJUBUANA (AA) —
Yugoslavya'nın Slovenya
Cumhuriyeti Savunma
Bakanı Janez Jansa,
cumhuriyetin egemenliğinin
daha fazla tehdit edilmesi
halinde buna karşı silahla
mücadele edebileceklerini
söyledi. Jansa, bugün
AP'ye yaptığı açıklamada,
önceki gün Slovenya
bolgesel savunma
oirliklerinin eski
karargâhını işgal eden
Yugoslavya ulusal
askerlerinin daha ileriye
gitmesi halinde "onbinlerce
silahlı kişinin
kullanılabilecegini" söyledi.
Litvanya'nın
dışbürosu
• OSLO (AA) — Sovyet
Litvanya Cumhuriyeti, ilk
dış bürosunu bugün
Norveç'in Başkenti Oslo'da
açtı. Litvanya Devlet
Başkanı Vitautas
Landsbergis, Oslo'daki
ticari Uişkileri geliştirmek
ve Litvanya'nın siyaseti ve
kültürü hakkında bilgi
vermek amaayla kunılan
büronun açıhşını yaptı.
Landsbergis, gazetecilere
yaptığı açıklamada,
Litvanya'nın SSCB'ye
katüdığı 1940 yıhndan beri
ilk defa hükümet
tarafından dış büro
açıldığmı söyledi.
DIŞ HABERLER CUMHURtYET/3
Türkiye'nin kaygılan, Rumların AT başvurusu ve silahlanmalan
Ankara'nın gözü Cuellarlda
Türkiye'nin BM Genel Sekreteri'nden şu
aşamadaki beklentisinin, Kıbns Rum
kesiminin ATye yaptığı tam üyelik
başvurusunun sarstığı zeminin giderilmesi
olduğu bildiriliyor.
-r—T—r ne tam desteğini bir "ortak dek-
SEMIH IDIZ larasyon"da belgeyen Ankara,
toplumlararası görüşmelerin bir
an evvel baslatılması için dikkat-ANKARA — Basbakan Yıl-
dınm AkbııİDt'un geçen hafta
KKTC'ye yaptığı resmi ziyaret ile
Kıbns Türk halkının güvenliği-
lerini şimdi BM Genel Sekrete-
ri Perez de Cuellar'a çevirdi.
Türkiye'nin genel sekreterden şu
aşamauoıa beklentisinin, Kıbns
Rum kesiminin ATye yaptığı
tam üyelik başvurusunun sars-
tığı zeminin giderilmesi olduğu
büdiriliyor.
Bu başvurunun, toplumlara-
rası görüşmelerin önüne ciddi
bir engel koymakla kalmadığı,
aym zamanda genel sekreterin
ve kendisine yetki veren Güven-
lik Konseyi'nin Kıbns Türk hal-
kı nezdindeki inanırlılığım zede-
lediği belirtiliyor. Bu nedenle ge-
nel sekreterinin iyi niyet misyo-
nunu ve bunun parametrelerini
etkin bir şekilde duyurması ge-
rektiği ifade ediliyor. Genel sek-
reterin aynı şekilde, Kıbns Rum
kesiminde süren hızlı silahlan-
maya da 649 sayıh Güvenlik
Konseyi karah çerçevesinde işa-
ret etmesi gerektiği kaydediliyor.
Dışişleri Bakanlığı çevreleri,
Rum kesiminin AT'ye başvur-
masına ilişkin Türkiye'nin görü-
şünün, Basbakan Akbulut'un
geçen hafta başmda KKTC'ye
yaptığı resmi ziyaret sırasında
Parmaklıkların ardından ^
tiinün eski militanlanndan Valerio Morucci ve kansı Adriana
Faranda, hapishanede geçirdikleri uzun yıllardan sonra sınırlı
da olsa özgürlüklerine kavuştular. 1978 yılında Aldo Moro'yu
öldürmekten sorumlu tutularak 30 yüa mahkûm edilen Moruc-
d ve Faranda mahkemeye bundan sonra hayatlanna bilgisayar
programcısı olarak devam edecekkrine söz vermeleri üzerine dün
başkent Roma'da serbest bırakıldılar. Ancak, gündüz saaüerinde
özgiir olacak eski militanlar, akşam Uzeri geri dönerek geceyi
hapishanede geçirecekler. Böylece Faranda ve Morucci tutsak-
lıktan kısmen de olsa kurtuldular. (Fotograf: Reuter)
VUSTURYA
Sosyalîstlerîn seçim sürprizi
Seçim öncesi yapılan kamuoyu yoklamalanna göre
iktidardaki koahsyonun üyeleri önemli oy kaybına
uğrayacaklardı, ancak Vranitzky'nin partisi beklenmedik bir,
başan kazandı.
Dış Haberler Servisi — Avusturya seçim-
lerinde Basbakan Franz Vranitzky'nin Sos-
yalist Partisi oylann yüzde 43'ünü alarak
en büyük parti konumunu korudu. Sosya-
listlerin 183 sandalyelik mecliste 81 sandal-
ye kazanmalan "sürpriz" olarak nitelen-
dirildi.
Sosyalist Parti'nin iktidardaki ortağı
Halk Partisi "en çok oy kaybına uğrayan"
parti olmasına karşın, yüzde 33 ile parla-
mentoda 60 sandalye elde etti.
Seçimlerin bir başka sürprizi de Özgür-
lük Partisi'nin oylarını ikiye katlaması ve
33 milletvekili çıkarması oldu.
Yesiller'in ise oy oranlannı konıduğu, ye-
niden 8 milletvekili kazandıkları haber ve-
riliyor.
AP'nin yaptığı yorumda seçimlerde par-
tilerin programlanndan çok liderlerin ki-
şiliklerinin rol oynadığı, seçmenlerin Sos-
yalist Parti lideri Franz Vranitzky ile sağcı
özgürlük Partisi lideri Jörg Haider'in be-
lirgin kişilikleri nedeniyle bu partilere oy
verdikleri öne sürüldü.
Seçim öncesi yapılan kamuoyu yoklama-
larının iktidardaki koalisyon onaklarının
önemli oy kaybına uğrayacaklannı göster-
mesine karşın, Sosyalist Parti lideri Franz
Vranitzky'nin partisine beklenmedik bir
basan kazandırması, değisen dünyada
Avusturya'nın yeri konusudaki yaklaşım-
larına bağlanıyor. Bilindiği gibi Vranitzky,
önceki seçimlerden sonra tutucu Halk Par-
tisi ile koalisyona girilmesinden yana tavır
'almış, Başbakanlığı sırasında da ekonomik
yetenek, modernizasyon ve Batılı ülkeler-
İe bütünleşme yanhsı açık tutum almıştı.
Koalisyon göriişülecek
AA'nın haberine göre Sosyalist Parti ve
Halk Partisi (muhafazakâr) liderleri, ko-
alisyon konusunda görüşmeye hazır olduk-
larını söylediler. Sosyalist Parti lideri
Franz Vranitzky, dün yaptığı açıklamada
koalisyon için liberal parti ile görüşmeye-
ceğini, ancak muhafazakârlarla koalisyon
kurmanın yollarmı arayacağını söyledi.
Halk Partisi lideri Josef Riegler de dün
parti toplantısı sırasında yaptığı konuşma-
da koalisyon kurulması için liberallerden
önce sosyalistlerle görüşeceğini belirtti.
YUNANİSTAN
Yerel seçim çekişmesi
Hafta sonunda yapılacak yerel seçimler,
iktidardaki YDP hükümeti için önemli bir
sınav oluşturacak. îlk turda hiçbir adayın °7o
50 barajını aşması beklenmiyor.
STELYO BERBERAKİS
ATtNA— Yunanistan'da haf-
ta sonunda yerel seçimler yapı-
lacak. Bu seçimler, 6 ay önce ik-
tidara gelen sağ eğüimli Yeni De-
mokrasi Partisi (YDP) için ol-
dukça kritik görünüyor. Ancak
ana muhalefet sosyalist PASOK
için de oldukça önemli olan bu
seçimlerde, komünist partiler-
den oluşan SINASPISMOS,
PASOK ile birlikte ortak aday-
lar gösteriyor. Böylece bu yerel
seçimlerde de daha öncekiler gi-
bi partiler, kendi "nabız
yoklamalannı" yapacak.
Bu seçimlerde de bütün dik-
katler başkent Atina'dan başka
Selanik, Patras ve Pire gibi Yu-
nanistan'ın büyük kentlerine
çevrili... 1986 yerel seçimlerinde
Atina ve bu büyük kentlerdeki
belediye başkanüklannı sağ eği-
limli YDP'nin adayları kazan-
mıştı. YDP o dönemde ana mu-
halefet partisiydi. PASOK ise
"sol egilimli" bir parti olması-
na karşın, "yeterince güven tel-
kin etmediğp gerekçesiyle, ikin-
ci tur oylamalannda komünist-
lerin oylannı yitirmiş ve büyük
bir yenilgiye uğramıştı... PASOK
daha sonraki yıllarda üJkedeki
skandal olaylarından ötürü so-
rumlu gösterilecek ve genel se-
çimleri de YDP'ye kaptıracak-
tı...
Şimdi roller değişti. PASOK
ile komünistler aynı adayları
gösterecekler. Bu iki partinin tek
amacı, belediye başkanlıklannın
"ilerici giiçlerin" eline geçmesi
ve böylelikle sağ eğüimli YDP
hükümetine "azınlıku oldnğu-
nun" gösterilmesi.
Bu çerçevede Başkent Atina
1
da PASOK ile SINASPISMOS,
PASOK'un kültür eski bakanı,
film artisti Melina Mercuri'yi
aday gösteriyor. YDP ise, yine
PASOK hükümeti döneminde
çevre ve eğitim bakanlıklan yap-
mış, ancak daha sonra istifa
ederek PASOK'tan ayrılan An-
donis Tritsis'in adayhğmı des-
tekliyor. Aynı durum, Yunanis-
tan'm 358 belediye ve 6500 muh-
tarhk bölgesi için de geçerli.
Şimdiye kadar yapılan nabız
yoklamalanmn sonuçlanna gö-
re, Atina'da Melina Mercuri az
farkla önde gidiyor. Ancak hiç-
bir aday •%50'i barajını aşama-
yacağı için bir sonraki pazar gü-
nü yapılacak ikinci oylamalar-
da sonucun ne olacağını kimse
bilemiyor. Bu durum diğer böl-
geler için de geçerli... Son yapı-
lan genel seçimlerde YDP "tek
başına" iktidara gelebilecek ka-
dar oy toplayamamış; DIANA
partisinin tek milletvekilinin
desteğiyle hükümet kurabilmiş-
ti. 6 aylık iktidarı süresinde al-
mış olduğu sert ekonomik ön-
lemler ise YDP'nin durumunu
daha çok güçleştiriyor.
net bir şekilde ortaya döküldü-
ğünü belirtiyorlar.
Beklentiler
Türkiye'nin, BM Güvenlik
Konseyi'nin 649 sayılı karannda
öngörülen ve "siyasi eşitligi"
esas alan müzakerelere bir an
evvel devam edilmesinden yana
olduğunu vurgulayan bu çevre-
ler, BM Genel Sekreteri'ne yo-
nelik beklentileri şu şeklinde sı-
ralıyorlar:
1) Kıbns Rum kesiminin AT-
ye başvurusu genel sekreterin
Kıbns sorununa ilişkin iyi niyet
misyonunun temelini sarstı. Ge-
nel sekreterinin açık görüşlerine
rağmen bu başvurunun AT Ba-
kanlar Konseyi tarafından top-
luluk komisyonuna havale edi-
lerek işleme konması da genel
sekreterin olduğu kadar kendi-
sine yetki veren Güvenlik Kon-
seyi'nin inanırlılığına gölge dü-
şttrdü. Çünkü Rum kesimi BM
tarafından da kabul edilen iki
toplumun siyasi eşitliği ilkesine
ters bir biçimde tüm ada adına
AT'ye başvurdu. AT Bakanlar
Konseyi de BM Genel Sekrete-
ri'nin uyarılannı dikkate alma-
dan başvuruyu komisyona hava-
la etti.
2) Kıbns Rum kesiminin, ken-
di girişimleriyle 1963'te ortadan
kaldırdığı 1960 Anayasası'na gö-
re şimdi "Kıbns Cumhuriyeti'-
ni temsil etme iddiasıyla tüm
ada adına ATye başvurması te-
mel bir çelişki oluştumyor. Gü-
venlik Konseyi'nin 12 Mart 1990
tarihli ve 649 sayılı kararı, Kıb-
ns sorununun 1974'e değil,
1%3'e dayandığıru bildiriyor.
1963'te ise Turklerin de temsü
edildiği Kıbns'taki anayasal dü-
zenin yıkıldığı tarihe mal olmuş
açık bir gerçek. 649 sayılı karar,
yıkılan bu anayasal düzenin ye-
rine getirilecek yeni düzen için
yapılacak müzakerelerin zemini-
ni vurguluyor. Kararda "siyasi
eşiüik" "iki toplumluluk" "iki
kesimlilik" ilkeleri açıkça belir-
tiliyor.
Bu durumda, BM Genel Sek-
reteri'nin, Rum başvurusu ile iyi
niyet misyonunun zorlaştınldı-
ğım, bununla da kalmayıp Kıb-
nslı Türkler nezdindeki inanır-
lıhğının da zedelendiğini anla-
ması ve buna göre müzakereler
için yeni zemini oluşturması ge-
rektiğini bildiren Dışişleri çevre-
leri şu görüşlere yer verdiler:
"Ortada objektif çelişkiier ve
bandan dogan güven bunalımı
var. Geaet «ekreterio bunlan gi-
dermesi •gerekiy»r."
Giiney Kore
Muhalefet
lideri açlık
grevinde
SEUL (AA) — Güney Kore
1
nin önde gelen muhalif politika-
cısı Kim Dae-Jung, hukümetin
yapmayı planladığı reformları
engellemek amacıyla açlık gre-
vine başladı.
Banş ve Demokrasi Partisi-
nin lideri Kim, hükümet yerel
secimleri yapma karan almcaya
ve Güney Kore'nin siyasi sistemi-
ni değiştirme planlanndan vaz-
geçinceye kadar orucunu sürdü-
receğini söyledi. İktidardaki De-
mokratik Liberal Parti (DLP)
başkanük sisteminin değiştirile-
rek Ingiltere'de Westminster ti-
pi kabine sistemine geçilmesini
savunurken Kim buna şiddetle
karşı çıkıyor.
Kim ayrıca sivil kişiler hak-
kında gizli soruşturmalar yürüt-
tüğü iddia edilen askeri istihba-
rat servisinin de dağıtümasmı is-
tedi.
Bir karşıt-hükümet kurulması
için muhalefetteki diğer partiler-
le görüşmeler yapan Kim'in par-
tisi, DLP'nin yasama sürecinde-
ki eâci egemenh'ğini protesto et-
mek amacıyla geçen temmuz
aymdan bu yana parlamentoyu
boykot ediyor.
öte yandan Cumhurbaşkanı
Roh Tae-Woo'un, askerlerin po-
litikaya kanştıkları yolundaki
iddialarla birlikte tırmanan siya-
si gerginliği hafifletmek amacıy-
la savunma bakanı ile bir gene-
rali görevinden aldığı bildirildi.
BUGUN
AIİSİRMEN
Frankfurt Kitap Fuan
FRANKFURT— Dizisi TFfT tarafından da yayınlanan Cos-
mos adlı yapıtında Amerikalı profesör Carl Sagan "Akıl yai-
nızca bilgi demek değildir... Buna rağmen elimizin altında
bulundurduğumuz bilgi birikimi yine de aklın ölçüsü sayılıyor"
der ve ekler: "Bilgi birikiminin ölçeği 'BİT'tir; belirii bir soru-
ya 'evet' ya da 'hayır' yanıtının verilmesiyle oluşur. Örneğin,
bir lambanın açık ya da kapalı oluşunun belirlenmesi, tek bir
bilgi 'BİT'İ gerektirir. Elimizdeki bu kitabın (Cosmos, Carl Sa-
gan, Çeviri Reşit Aşçıoğlu. Altın Kitaplar Istanbul 2. basım)
sözlü bilgi içeriği 10 milyon BİT'tir."
42. Frankfurt Kitap Fuan'na 90 ülkeden 8 bin yaymevi ka-
tıldı. Şimdi en kötümser bir öngörüyle her yayınevinin orta-
lama 50 ayrı kitap sergilediğini (ki bunun çok üzerinde ki-
tapla gelenler de çoğunluktaydı) düşünelim. Demek ki en
aşağı 400 bin kitap sunulmuştu. Bir kitabın içindeki BİT sa-
yısını ortalama 4 milyon kabul edersek, 400.000x4 milyon
kadar bilgi birimi duruyordu tezgâhlarda.
İnsanın başını döndüren, düş gücünün sınırlarını zorlayan
bir olay.
42 yıldır yapılan Frankfurt Kitap Fuarı, yalnızca gezenlere
tüm ülkelerin yayınlarını tanıtmakla kalmıyor, aynı zamanda
çeşitli uyruktaki yayıncılann bir araya gelmelerini, kitap alış-
verişi yapmalarını, aniaşmalar imzalamalannı kolaylaştınyor.
Yayıncılann buluşup konuşmaları, bağıtlar yapmaları için ay-
rılan bölümde, daktilolar, fotokopi makineleri, telefonlar ve
fakslar emre hazır. Herhangi bir yayıncı, başka ülkeden bir
meslektaşıyla konuşup anlaşma yapacak olsa anında mer-
keziyle ilişkiye girebiliyor, istediği belgenin örneğini faks ile
getirtebiliyor. Fuarda kütüphaneciler, kitap satanlar ve bel-
geciler için de bir bölüm ayrılmış. Ayrıca sergilerden biri de
bu alanlan kapsıyor.
Frankfurt Kitap Fuan'nın her yıl bir ana teması oluyor. Bu
yılki konu Japonya idi. Japon yazınının başlangıçtan bugü-
ne gelişmesi, geleneksel Japon kültürü ile birlikte Japonya^
nin son derece gelişmiş basım ve iietişim teknikleri de ser-
gileniyor.
Japonya sergisinin yanı sıra baskılan hayranlıkla izlediği-
miz sanat standı ve ABD ile İngiltere standları insanı etkile-
yecek oranda zengindiler.
Türkiye'den Cumhuriyet Kitap Kulübü ile birlikte birçok ya-
yınevi aynı stand içinde fuara katıldılar. Gelişim ve Fono ayn
standda idiler.
Kültür Bakanlığı ile dini yayınlar standları için ne söylene-
bilir ki? Kültür Bakanlığı, bütün yayınevterini davet etmiş, ama
kimi sağ yayınlar dışında kimse bakanlığın çağrısını kabul
etmemiş. Bu yuzden bakanlık standının buram buram hama-
set kokan havası hakkında fazla bir şey söylemeyeceğim.
Ancak gelecek yıl da yine bu zihniyet ile katılınacaksa bı
fuara, bari kılıç kalkan ekibini de getirtip bir gösteri yaptırt-
sınlar; bir de yasak kitaplarla ısınma yöntemini öğretsinler
Almanlara.
Şimdi diyeceksiniz ki "Kitap yakma geleneğinin kaynağı
Almanya'dır." Doğru, ama Almanlar, bu alışkanlıklarından he-
men hemen yarım yüzyıl önce vazgeçmişler. Ve şimdi ne za-
man bu olaydan söz etseniz utanıyorlar. Ama biz hâlâ yarım
yüzyıl öncesinin Almanyası'nı yaşıyoruz.
Frankfurt Kitap Fuarı'nda sergitenen ^pıtların dışında,
gezmeye görmeye gelenler de çok ilginçti. Hemen her yaş-
tan ve her sınıftan yüzbinlerce Alman bu görkemli sergtyi gez-
diler. Doğrusu, kucakta ve arabadaki çocuklarıyla gelip, ki-
tapla haştr neşir olan insanları görmek, kitabın suç unsuru
sayıldığı, "yasak yayın" ülkesinden gelenler için çok çarptcı
oluyor. Bizleri üzen bu çelişkinin acısını hafifleten olay ise
Uğur Mumcu ve Cüneyt Arcayürek ile birlikte katıldığımız iki
tmza günü ve DGB'deki söyleşiye büyük ilgi gösterilmesi ol-
du. Köln'den, Hannovşr'den. ç ş ^
mız akın akın kitap almaya geldiler.
Frankfurt Kitap Fuan bir: Türk için çok düşündürücü
yında ve okumada dünyamn en gerileri arasında olduğumu-
zu orada bir kez daha somut olarak, acı bir şekilde gördük.
Elle tutulur gerçek, ıstatistik bilgiden çok daha çarptcı oluyor.
Kitap olgusundan yola çıkarak birçok gerçeği kavramak
da mümkün. Kısaca söyiemek gerekırse Almanya ile Türki-
ye arasındaki fark bu iki ülkenin kitapçılarının raflanndaki veya
Frankfurt Kitap Fuan ile Türkiye'nin en büyük kitap fuarının
standlanndaki "BİT" sayısı kadardır ve bu fark da çok, ama
çok büyüktür.
GORBAÇOV SBKP'Yİ UYARDI
Partinin kaderini
' belirleyecek
MOSKOVA (AA) — Sovyet-
ler Birliği Başkanı ve SBKP Ge-
nel Sekreteri Mihail Gorba-
çov,piyasa ekonomisine geçiş
sürecine göstereceği u>oımun ve
bu alanda göstereceği etkinliğin,
partinin geleceğini belirleyeceği-
ni söyledi.
Mihail Gorbaçov dün başla-
yan SBKP Merkez Komitesi'nin
genişletihniş toplantısında yap-
tığı açış konuşmasında, ülkenin
bugün içinde bulunduğu duru-
mu, Bolşevik devriminin ardın-
dan, Sovyet devletinin kunıcu-
su Lenin'in uygulamaya başla-
dığı "Yeni Ekonomik Poliüka"
(NEP) dönemine benzeterek, o
zaman birçok komünistin Le-
nin'i anlamamış olması yüzün-
den "büyük hatalar" yapıldığı-
nı, ancak bu hataların yinelen-
mesine izin verilemeyeceğini
bildirdi.
Hatalar uzerine inşa edilmiş
olan komünist ideolojinin piya-
sayı kapitalist somürüyü eşdeğer
tuttuğunu belirten Mihail Gor-
baçov, bugün piyasa ekonomi-
sine geçildiği için" sosyalizmden
sapıldığı yolundaki suçlamalara
ilişkin olarak, "Evet, sapıyonız.
Ancak hatalı sosyalizmdea
sapıyoraz" şeklinde konuştu.
Sosyalist ekonomide de çeşitli
mülkiyet bicimlerinin varhğının
gerekli olduğu gerçeğinin kabul
edilmesini isteyen Mihail Gor-
baçov, KP örgütünü, piyasa
ekonomisine geçişin temel ama-
cının halka açık bir biçimde an-
latılmasında yardıma çağırdı.
'Lübnanlaşma' uyansı
Gorbaçov, konuşmasında et-
nlk sorunlara da değinerek, ulu-
sal soruna bir çözüm bulunma-
dan öteki reforrnlardan söz edil-
meyeceğini kaydederek, piyasa
ekonomisine geçiş planıyla bir-
likte yaratılacak "Egemen dev-
letlerin birliği"nde bu sorunun
çözümlenmesinin öngörüldüğü-
nü hatırlattı.
Ancak Sov>-et lideri, ülkede-
ki ayrıbkçı güçlerin, SSCB'yi
"Lübnanlaştırma" tehlikesinin
hâlâ geçerli olduğu yolunda
uyarıda bulunarak, Komünist
Parti'nin buna engel olacak tüm
güçlerle koalisyon içinde olma-
sı çağrısında bulundu.
2000'H yülara
hazır mısınız?
İşte Fuar!..
ışte Organizasyon!..
BU
FUARLAR
KAÇIRILMAZ!..
İMBAT FUARCILIK
İMBAT FUARCILIK 1991 YILI FUAR PROGRAMI
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
1 1 .
12.
13.
14.
19 -27 Ocak 1991
13-17 Mart 1991
27 - 31 Mart 1991
27-31 Mart 1991
23 • 27 Nlsan 1991
25-29 Eylül 1991
25 • 29 Eylül 1991
21-24Ekim1991
21 - 24 Eklm 1991
20-24Kasım1991
1 6 - 2 2 Aralık 1991
16-22Arahk1991
27 - 31 Arahk 1991
27-31 Arahk 1991
9. Kitap Fuarı
MEDİCO"91 2. Uluslararası HastaneDonanımı, Tıp Arac ve
Gereçteri Fuan ve haç Sanayi Sergisi
ELEKTRO'91. 1. Uluslararası Elektrlk Mühendlsllğl,
Elektrik, Elektronlk, Elektroteknlk va Elektromekanlk Fuarı
BÜRO"91 2. Uluslararası Bilgisayar, Büro Tekntk Aletleri
Makinaları, Mobilyaları, düzenienmesi, Telekomünikasyon,
Çizim Araçye Gereçleri Fuan
Azsrbaycan 1. Türk Ihraç Ürünlerl Sanayi v* Tlcaret Fuan
6. Uluslararası Belediye Araç ve Gereçleri Fuarı
2. Uluslararası Otomotlv ve Yan Sanayi Fuarı
1. Utuslararası Tarım ve Ekıpmanları Fuan
1. Uluslararası Avcılık, Balıkçılık, Silah va Spor Fuarı
3. Türk Sanayi Ürünleri Fuan
10. Uluslararası Kitap Fuarı
2. Uluslararası Turizm Fuan
8. Ev Esyaları Fuarı
8. Hediyelik Eşya Fuan
Devlet Güzel Sanatlar Galerlsi /ANKARA
Atatürk Kültür Merkezi /ANKARA
Atatürk Kültür Merkezl /ANKARA
Atatürk Kültür Merkezi /ANKARA
S.S.C.B. Azerbaycan Cumhuriyeti /BAKÜ
Atatürk Kültür Merkezi /ANKARA
Atatürk Kültür Merkezl /ANKARA
Atatürk Kültür Merkezi /ANKARA
Atatürk Kültür Merkezl /ANKARA
Atatürk Kültür Merkezi /ANKARA
Atatürk Kültür Merkezl /ANKARA
Atatürk Kültür Merkezi /ANKARA
Atatürk Kültür Merkezl /ANKARA
Atatürk Kültür Merkezi /ANKARA
ANKARA : Selânik Cad. 41/3
Kızılay-ANKARA
Tet: 1180069-1183834
1180275-1175552
Teler 46515 Org-Tr.
F M : 1175253
İSTANBUL: Prof.Or. Nurettın Mazhar
Oktel Sokak ^m
Şişli-İSTANBUL
Tel: 1326125-1327246
1475070
Fax: 1315783
İMBAT FUARCILIK