Catalog

8 EKÎM 1990 CUMHURİYET/17 NAVRATİLOVA KAZANDI — Amerikalı ünlü tenisçi Martina Navratilova bir kez daha kazanmanın scviocini yaşadı. Batı Almanya'nın Essen eyaletinde diin yapılan "Nokie Masters 1990" finalinde Çek rakibi Jana Novotna'yı iki sette 6-2, 6-1'lik sonuçlaria yendi. (Fotograf: AP) Agop AracPı toprağa veriyoruz Kültür Servisi — 4 ekim gü- nü yitirdiğimiz, gazetemiz men- suplarından ressam Agop Arad bugün saat 14.00'te Galatasaray Üç Horan Ermeni Kilisesi'nde düzenlenecek dini törenden son- ra Balıklı Ermeni Mezarüğı'nda toprağa verilecek. Agop Arad için 12.00'de de Gazeteciler Ce- miyeti önünde bir tören düzen- lenecek. Bir süredir tedavi gördüğii Ye- dikule Ermeni Hastanesi'nde, 77 yaşında ölen Arad, 1960-1979 yıllan arasında gazetemizde gö- rev yapmıştı. Arad, aynı za- manda Vatan, Akm, Şehir ve Hakikat-i Tasvir gazetelerinde de gazete ressamı olarak çaiıştı. BİTtŞ ÇtZGİSİ — Fransa'nın başkenti Paris'te diin koşolan ve Avrupa'nın önde gelen at yanşlanndan biri olan 2.4 kilo- metrelik L'Arc de Triomphe buyuk bir çekişmeye sahne ol- du. Yanşı Fransız jokey Gerard Mosse'nin bindigi Saumarez adlı at kazandı. (Fotograf: AA) Kurtuluşun 68. yılı İstanbul Haber Servisi — Şile'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 68. yıldönümü törenlerle kutlandı. 09.00'da AtatUrk anıtına çelenk ko- nulmasıyla başlayan törenle- re Şile Kaymaicamı GünaJp Varol, Garnizon Komutanı Oiirhan Çeien ve Belediye tSaşkanı İhsan Çayıroğlu ka- tıidılar. Belediye Başkanı Ça- yıroğlu tören aJanında yap- tığı konuşmada umutu ve di- leğinin insanların barış için- de, mutlu ve huzurlu yaşa- maları olduğunu söyledi. Kurtulus törenJeri ajtşam halk oyunlan ekiplerinin gösterileriyle sona erdi. PtRAMİTLER ARASINDA RALLİ — Mısır'da düzenleaen 9. Pharaon Rallisi'ne katılan arabalar, tarihi piramitler ve sfenskler arasında yanştdar. Ralliye katılan ünlü yarışçılardan J.Ickx ve C.Tarin'in oluşturdoğu ekip favorilerden biri olarak gösleriliyor. (Fotograf: AA) HABERLERIN DEVAMI Dünyanın sonu mu? Ingiliz basmında Polly Peck 'Türk yardımı ıımudu sönüyor' (Baştarafı Sporda) mayı ve gol atmayı düşünseydi, Beşiktaş'tan daha net gol pozis- yonuna girdiği anlarda 3 puanı alıp sahadan aynlırdı. Genellik- le Beşiktaş'ın topla daha çok oynadığını söyleyebiliriz. Ancak bu top zenginliğini pozisyona çevirmekte bir hayli zorluk çekti- ğini de ekleyebiliriz. Beşiktaş'ın geri dörtlüsünde Ulvi ile Kadir'in geçen yıldan da- ha formsuz ve daha mücadeleden yoksun olduğunu belirtirken Gökhan'ın da geçen yıldan çok daha uzak bir futbolu ile rakip takımlara pozisyon yarattıklannı söylemek mümkün. Üstelik Re- cep'in de son Malmö maçından sonra takımdaki güvensizliğini eklersek çok adamla gol arayan bir Beşiktaş geleneğinin neden söz konusu olmadığıru da anlatmış oluruz. Beşiktaş'ın geri dörtlüsünden başlayan bu aksama, orta saha- daki klas futbolcuları da etkileyip gole giden yollar tıkanınca, Beşiktaş, diin Zeytinburnu karşısında iki puanı bırakarak saha- dan ayrıldı. Beşiktaş PAF takımı gibi laştarafı Sporda) de bir gün çok iyi futbol oynuyorlar, bir gün ise dökülüyorlar.. Böyle bir ortamda da takımlarımıza çağdaş bir taktik olan 3-5-2'yi oynatmaya çaüşıyoruz. Futbolcular oynamıyorlar, haklılar. Aca- ba onları çağdaş futbol oynatmak için yönetimlerimizle, taraf- tarlanmızla, basınımızla biz çağdaş olabiliyor muyuz? Çağdaş bir takım bir yenilgi karşısında bu denli moral çöküntüsüne uğ- rayabilir mi? Dün maç boyunca Beşiktaş'ın oynadığı futbol içerik bakımın- dan bir incir çekirdeğini doldurmayacak kadar küçüktü. 90 da- kika içinde sağdan ve soldan ortaladıkları toplarla adeta Zey- tinburnu kaiecisi Süleyman'a antrtnman yaptırdılar. Şimdiye dek yandan atılan toplann onsekizın dışına düşürülmesini bile öğre- nemedik..Nerede kaldı çağdaş futbol oynamak. Biz işlerimizi çağ- daşlıkla değil, ancak arkadaşlıklarla yürütebiliriz. Beşitaş hâlâ şokta (Baştarafı 1. Sayfada) cek?" Pazar yayımlanan gaze- telerdeki sütunlar dolusu değer- lendirmelerde genelde bu soru öne çıkıyordu. "Independent on Sunday" gazetesi, "Polly Peck'e Türk yardımı umudu sö- (Baştarafı Sporda) ğından önemli bir gol pozisyo- nu kacırmışü. Ikinci yarıda ba- zı şeylerin değişebileceğini dü- şünmüştük, yani ortaların, ka- le arkasına giden ortaların bu kez hatasız yapılacağını, pasla- rın daha iyi dağıtılabileceğini, ortadan Mehmet ve Şenol ile ataklara kalkılabileceğıni ve so- nuca böyle ulaşılabileceğini dü- şünmüştük, ama her şey aynı ilk yandaki gibiydi. Beşiktaş değiş- memişti. O "mahalle" takımı görünümündeki Zeytinburnu- spor Beşiktaş'ın kötü halinden yararlanıp iyi top çevirmemeye başlamıştı ve sonuçta bekleme- dikleri "puan"la tanıştılar. Be- şiktaş ise Malmö maçı sonrasın- da olduğu gibi Zeytinburnu ma- çı sonrasında da soyunma oda- sına, "başı önde" giden taraf oldu. Galatasaray'dan gol şov kaldığı anda vuramadı. Herkes 'topu kaptırdı' derken, ani bir hareketle kendisine yeniden gol açısı yaratan golcu futbolcu kendisinin 2. ve takımının 6. go- lünü Karşıyaka filelerine gön- derdi.. Sonra mı? Evet daha sonraki dakikalarda Erdal, Ro- tariu, Tanju, Prekazi ve Hasan- ın kaçırdığı ınanılmaz goller ve Karşıyaka'nm Vedat ile kazandı- ğı şeref sayısı vardı ve Galatasa- ray "Guinnes rekorlar" kitabı- na geçecek bir fark yapabilece- ği maçta "yarım düzine" golle 90 dakikayı tamamladı. (Baştarafı Sporda) Mutaammed, Juriçeviç'i geçip skoru 4-0 yaptı. 66. dakikada güniin başarılı ismi Prekazi'den bir mükemmel gol daha izledik. Karşıyaka'nın çok adamla savunma yaptığı bu anda Muhammed-Potariu pas- lasması ile topu önünde bulan Prekazi, 90'dan 5. golü Karşıya- ka filelerine gönderdi. Cimbom'un bitmek tüken- lek bilmeyen 'gol' isteği 71. da- .ika tribunleri yine coşturdu. Ceza alanına inen topu izleyen Tanju, Juriçeviş'le karşı karşıya Rotariu farkı (Baştarafı Sporda) Galatasaray üç farklı skoru yakaladıktan sonra oyunu istedi- ği gibi yönlendirdi. Zaten maçın başından itibaren kendini hiç- bir konuda rahatsız etmeyen bir rakiple oynuyordu. Karşıyaka, Galatasaray'ın şov yapmasına da izin verdi. Rotariu ve Preka- zi'nin uzun kontra toplan Galatasaray yandaşlarına keyifli da- kikalar yaşattı. Bu arada şov yapma niyetine birçok gol pozis- yonu da harcandı. özetle Galatasaray, Rotariu'nun önderliği ve orta alandan Prekazi ile Muhammed'in, savunmadan da K.Bü- lent'in katılımı ile farklı kazandı. Karşıyaka gibi niteliksiz ve kişiliksiz bir takımı ise, Istanbullu futbolseverler bu sezon ilk kez izlediler sanınm. Son derece ağır oynayıp geç düşünen oyunculardan kurulu. Savunma yapamı- yorlar çünkü kalelerinde yanm düzine gol var. Atakta ise hiç yok- tular. Maç boyunca bir tek gol pozisyonuna bile giremediler. Pena: Bu takımda (Baştarafı Sporda) kacak. Pena dunku maçtan sonra Galatasaray'la ilgili şunları söyledi: "Galatasaray'ı çok iyi buldum. Takım olarak iyiler. Ama bazı futbolcular gdze daha çok batıyor. Mesela K.Bülent, Ce- vat, Roti, B.Metin gibi" Pena kendisine yoneltilen "Bu takım- da oynayabilir misiniz" sorusunu "Evet bu takımda oynayabi- lirim. Kendimi bu performansta gorüyorum" şeklinde yanıtla- dı. Galatasaray için Hollanda'dan gelen Van Der Gijp ise Sarı- Kırmızılı ekibi çok beğendiğini söyledi. Gjip, "Takımda oyna- yabilir misin" sorusunu "Göreceğiz" diyerek geçiştirdi. Öte yan- dan yöneticiler hafta içinde Galatasaray'a denenmek için bir fut- bolcunun daha geleceğini söylediler. Bu arada dün oynanan maçtan sonra soyunma odasına gele- rek Galatasaray teknik direktörü ile görüsen milli takımlar se- çicisi Sepp Piontek, Sarı-Krrmızıü futbolcular hakkında bilgi aldı. Piontek'in Denizli'ye Uğur'u sorduğu da oğrenildi. Galatasaray Teknik Direktörii Mustafa Denizli ise maçtan son- ra yaptığı açıklamada çok iyi oynadıklarını söyledi ve şöyle de- vam etti "Çok iyi bir maç oldu. Futbolculanmın hepsi görevle- rini yerine getirdiler. Karşi)'aka da çok gol atabilirdi. Rakip C.Saray olıınca 'Baştarafı Sporda) akle ilk yan uygulanan içeri gömülü 1-4 alan savunmasına karşı Galatasaray çok zorlandı. Üç saniye koridorunun tepesine "şutör" bir oyuncu alarak pota altını bir türlü açamadılar. Kolej 4 kısa oyuncusuyla oyunun temposunu çok iyi kontrol etti ve kısalar çok iyi "box out" yaparak boy dezavantajlarını kapa- dılar. Hücumda Aykut ve Ahmet Araşan, ikinci devre gerekli her şeyi yaparak farkı korumayı bildiler. Tek uzunları Popov ise ligdeki Amerikalılar kadar atletik değil, ancak tipik bir Rus gibi oyunun tüm ufak hilelerini biliyor. Galatasaray camiası bas- ketbolda bir kez daha üzülürken, Kolej'in oyunu play-off için ümit verdi. nüyor" derken "Sunday Teiegraph" ise "Polly Peck'in ilk hamlede bulması gereken pa- ranın >anı sıra önumuzdeki dort ay içinde de ek 360 milyon ster- lin bulması gerekiyor. Çözüm Türkiye ve Kuzey Kıbns'tan ya çıkacak ya da hiç çıkmayacaktır" diye yazdı. Bazı gazeteler, Asil Nadir'in bu haf- ta Ankara'ya gideceğini de yi- nelediler. Geçen hafta başında da Asil Nadir'in "birkaç gün içinde" gideceği haberleri va- POLLY PECK KRlZtNÎN TAKVtMf AsilNadirbir aydırgündemde 4 agustos — Polly Peck'te "işlerin iyi gitme- digi ve bir tuhaflık oldugu" ilk kez Londra'nın saygın akşam gazetesi "Evening Standard"ın ekonomi sayfasında "dedikodu" sutununda öne sürüldü. 5 agnstos — tlk kez şirkete ilişkin "karanlık hikâyeler" dolaştığını "Times", yine dedikodu sutununda yayımladı. "Vergi güçlükleri, kuş- kulu bisse isîemkri ve resmi soruşturmalar"dan söz etti. 9 a f H t o s — 388 peniye kadar gerileyen Polly hisseleri 380 peniye indi. 12 mgmstm» — "Observer" ve "Sunday Times" ilk kez Polly Peck hakkında vergi ve his- se usulsüzlüğü nedeniyle çesitli soruşturmalar açıldığını yazdı. Polly Peck hisselerinin Isviç- re"de paravan şirketler adına alınıp satıldığı, sahte bir piyasa yaratıldığı savlan ilk kez orta- ya atıldı. Aynı gün Asil Nadir, Polly Peck'teki tüm hisseleri satın alarak borsadan çekilmek is- tediğini açıkladı. 17 agnstas — Asil Nadir, Polly Peck hisse- lerinin tumunü almaktan vazgeçti. Haber üze- rine hisselerde yüzde 25 değer kaybı oldu, his- seler 324 peniye kadar düstü. 1S agHStos — Borsa, Asil Nadir'den açıkla- ma istedi. 19 agnsttM — Ciddi pazar gazeteleri, Polly Peck hakkındaki iddialarını yayımlamayı sür- dürdüler. 2 0 agastas — Borsa açıhşında Polly hisse- leri 315 pçniden işlem gördü. Asil Nadir, Bor- sa Kotasyon Komitesi'ne ifade vermeye davet edüdi. 2 4 mgmstos — Borsa, Asil Nadir'i "profes- yonellikten uzak" tutum takınmakla suçlayan bir rapor haarladı. 2 5 mğmstms — Asil Nadir, gelişmeler hakkın- da ilk ayrmtılı mülakatını "Financial Tiraes"a verdi, şirketi satın almak için Turkiye'den mali kaynak bulabileceğine ilk kez değindi. 2 8 agnstos — Ciddi pazar gazetelerinde ye- ni aynntılı iddialar. Şirketin ara yıl raporunun vaktinden önce açıklanacağı bildirildi. 27-31 a g a s t s s — Borsada hisse değeri 290 peniden açıldı ve sürekli düşük işlem gördü. 3 eylül — Ara rapor açıklandı. Büyuk kâr ra- kamlarına rağmen hisse değeri 285penide kaldı 5 e y l a l — Polly Peck'te hissesi olan yatırım fonları, sigorta şirketleri ve bankalann temsil- cilikleri toplanarak durumu görüştü. 7 eylül — Hisse değeri hafta sonunda 269 pe- niden kapandı. 10-15 e y l a l — Polly Peck hakkında söylen- ti ve iddiaJarın "çığnndan çıktıgı" hafta; Asil Nadir'in yönetim kurulu başkardığım bıraka- cağı, RonaJd Reagan ya da Ricbard NUon'ın görevi devralacağı, şirketi tsviçre"ye nakletme hazırlığı içinde olduğu gibi doğrulanmayan id- dialar ortaya atıldı. Asil Nadir'in bunahmın ba- şından beri satın aldığı hisselerin yüzde 28.24'e ulaştığı hesaplandı. ! • eyMU — Her pazar günü.özel soruşturma- lannı yayımlayan pazar gazeteleri, Polly Peck'e ait özel hisse bilgisinin kötüye kullanılarak spe- külasyon yapıldığı iddiasıyla soruşturma baş- latıldığuıı açıkladıiar. 19 e y l a l — Ağır Dolandırıcıbk Bürosu, his- se usulsuzlüğunde adı geçen "South Audley Management" fırmasında arama yaptı. 2 0 e y l i l — Olayın duyulması üzerine Polly Peck hisselerinde yüzde 55 değer kaybı oldu. öğleden sonra hisse işlemleri durdunılduğun- da hisse değeri 108 peniye düşmuştü. Aynı ge- ce Asil Nadir, Ağır Dolandırıcılık Bürosu'nda ifade verdi. 21 e y l a l — Polly Peck Yönetim Kurulu top- lanarak gelişmeler hakkında aynntılı raporu- nu hazırlamaya başladı. 2 3 eylül — Polly Peck'te usulsüzlük yapıldı- ğı hakkında en kapsamlı iddialar "Observer" ve "Sunday Times"da yayımlandı. Asil Nadir iki gazeteye dava actı. 2 5 eylül — Ticaret Bakanlığı, başvuruyu red- detti. 2 8 eylül — Asil Nadir, Cumhurbaşkanı Ozal ile görüşmeye New York'a gitti. 1 Eklat — Şirket Yönetim Kurulu, beklenen açıklamasını yaptı. Asil Nadir de bir açıklama yaparak birçok noktayı yanıtladı. Hisse usul- süzlüklerinde adı geçen "South Audley Mana- gement" ile aralarında ilişki bulunduğunu ilk kez doğruladı. Borsa, şirketi FT-lOOendeksin- den çıkarttı. 2 ekfaa — Polly Peck'in acil nakit sorununu çözmek amacıyla Asil Nadir'in Türkiye'ye gi- deceği söylentileri arasında, şirkete kredi veren bankalann, durumu görüşmek üzere 5 ekim cu- ma günü toplanacağı açıklandı. Amerika'da uluslararası kredi değerlendirme kurumu "Mo- ody Investor Services", Polly Peck'in borçları- nın değerini düşürdü. Amerika'da hisse senet- lerinin normal piyasa fiyatlanna oranla daha yuksek olduğu "Öre> Markef'te Polly hissele- ri değer kaybetti. Bağımsız mali danışmanlık kurumu "Coopers and Lybrand Deloitte", Polly Peck'in muhasebesini incelemek üzere göreve başladı. 3 ekİM — Türkiye'nin mali yardım yapacağı söylentileri arasında, Polly Peck'in nakit soru- nunun büyüklüğü iyice anlaşıldı. 4 ekİM — Ingiliz Dışişleri Bakanlığı'mn Türk Dışişleri Bakanhğı'na 29 eylülde bir telgraf çe- kerek Türkiye'nin, Polly Peck'in kurtanlması amacıyla 100 milyon sterlin mali kaynak bul- ması, aksi takdirde hükumetin, Polly Peck'i kayyıma devretmek zorunda kalacağını bildir- diği açıklandı. 5 ekİM — Polly Peck'e kredi veren ve sayılan 60 tahmin edilen banka ve mali kuruma Asil Nadir, şirketin sorunlannı anlatarak borç öde- melerini 90 gün süreyle durdurmasma izin ve- rilmesini istedi. Bankacüar Asil Nadir'e yalnızca bir hafta süre tanıdılar. 12 ekim gününe kadar şirketin mali durumunu ortaya koymasını iste- diler. 10 bankamn temsildsinden oluşan bir ko- misyon da şirketin mali durumu hakkında ken- di sorusturmasım yapacak. Galatasaray (Baştarafı Sporda) ta dibinde yararanamayınca ilk yan 42-41 Kolej'in ustünlüğü ile kapandı. Maçın 2. yarısın- da izleyiciler,Kolej'in gücünün biteceği ve G.Saray'ın maçı alıp alıp götüreceği inancınday- dılar. 2. devre de heyecan ve mücadele devam etti. Galatasa- ray, savunmada kestiği topla- n, hucumdaki top kayıplan ne- deniyle değerlendiremedi ve sa- >ı üretmekte zorlandı. Bu saye- de Kolej, 32. dakikada skoru 73-tö yapü. Galatasaray açüan farkı Hakan ve Lütfı'nin 3'lük şutlan ile kapamaya çaiıştı. Ancak Kolej'de Aytek ve Ah- met gibi iki tecrübeli guard sa- bırlı şekilde top çevirip hem şutlarla takırrunı sırtladı hem de Massop'un faul problemi nedeniyle pota dibine yerleşen Popov'a rahat top geçirdi. Po- pov da bunları sayıya çevirdi. Maçın son 1 dakikasına 3 sayı farkla önde giren Kolej, G.Sa- ray'ın hücumu değerlendireme- mesi ile maçı kazandı. AQ KAYBEVHZ r Merhum Mehmet ve merhume Nadire Bektaşoğlu'nun kızı, merhum Kadri ve merhume Esma Üçok'un gelinleri, Akyol ve Güreşçi ailelerinin halalan, merhum Necip Üçok ve Orhan Üçok'un yengeleri, Ümit ve Bedia Üçok'un eltileri, Baray Germirli, Tengiz-Gülnur Üçok ve Ömer- Bengü Çapar'ın, Feyzioğlu, Ağva ve Üçok ailelerinin yengeleri, merhum Prof. Dr. Coşkun Üçok'un sevgili eşi ve Kumnı Üçok'un biricik annesi A.Ü. Üahiyat FaküJtesi Emekli Öğretim Üyesi, Kontenjan E*ki Senatörü ve Ordu Eeki MUletvekili, SHP Parti Meclk tyesi Doç. Dr. BAHRİYE ÜÇOK uğradığı elim bir saldırı sonucu hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 9 Ekim 1990 günü Maltepe Camii'nde kıhnacak öğle namazını müteakiben Karşıyaka Mezarlığı'ndaki ebedi istirahatgâhına tevdi edilecektir. AtLESİ TEMSİLİVE KATILIMa DEMOKRASİNİN KÖKENİ Doç. Dr. Sami Selçuk 5000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloglu-tstanbul Ödemeii gönderilmez. Tüm üniversite öğretim üyelerine ve öğretim yardımcılarına Duyuru Değerii meslektaşımız Bahriye Üçok'u anmak üzere 9 Ekim 1990 Salı günü saat 10.30'da İstanbul Üniversitesi merkez binasında yapılacak törene katılmanızı rica ediyoruz. Üniversite öğretim Üyeleri Derneği Yönetim Kurulu yımlanmış, ancak şirkete kredi açan bankacıların toplanacağı açıklandığı için ziyaret gerçek- leşmemişti. Bazı gazeteler, ge- çen hafta sonunda, Asil Nadir'- in Polly Peck Yönetim Kurulu'- ndan ayrılrnası, ancak şirketin yöneticisi olarak göreve devamı konusunun da bankacılar ve yetkililer arasında ele ahndığını öne sürdüler. Polly Peck'in kurtarılması konusunda Turkiye ilişkisine ağırbk veren "Independent on Sunday"da özetle şöyle dendi: "Türkiye hükümeti, Türk bankalannın şirkete gerekli mali desteği sağlamalan konusuna uzak durmaya başlarken Polly Peck iflasın eşiğine biraz daha yaklaştı, Hazine Müsteşan Na- mık Kemal Kılıç, Polly Peck'in Türkiye ve Kuzey Kıbns'ta önemli bir yatınmcı olmasına karşın hükumetin, şirketi kur- tarmak amacı>la mali gü\ence vermeye niyetli olmadığını, ban- kalara kaynak sağlamalan için baskı >apılmayacağını söyledi. Kılıç, 'Hazine olarak bu işe hiç kanşmıyoruz, Bakan, -5zel ban- kalann, durumu inceleyebile- ceklerini söyledi. Bütün yapabi- leceğimiz, moral destektir' de- di. Kıhc, Polly Peck'e yardımın, bankalar tarafından, şirkete ta- nınan ihracat garantilerini yük- seltmek suretiyle sağlanabilece- ğini kaydetti. Finansbank, bu- nu daha önce Vestel için yap- mışh." Aynı gazetede Yapı Kredi Bankası'nın bir yetkilisinin, "Türkiye'de herhangi bir özel bankamn öne çıkacağını sanmı- yomm. Neden biz Londra ban- kalannın yardımına koşalım? Hele onlar Polly Peck'in ulus- lararası faaliyeti hakkında biz- den çok bilgiye sahipken?" şek- lindeki sozleri de aktanldı. Ga- zete, Türk kamu bankalarının ise siyasal baskıya daha açık ol- duklannı, ancak bu bankalarda bile bir kurtarma calışması ya- pılmadığını öne sürdü. Ancak "Polly Peck'in Tiirkiye'deki ya- tınmlan kârü ve sağlamdır. Polly Peck'e ne olursa olsun bunların batmasına izin verilmeyecektir" dedi. Gazete buna karşüık isim vermeden, İs- tanbul'da Asil Nadir'e ait bir gazete yönetiminin, masraflan kısmak ve tasarrufa yönelmek yönünde hesap yaptığını da kay- dediyor. Polly Peck'e kredi açan ban- kalar, şirkete acilen gerekli na- kit paranın bir şekilde Türkiye'- den sağlanabileceği ümidiyle Yönetim Kurulu Başkanı Asil Nadir'e, 12 ekim cuma gunüne kadar gerekli duzenlemeyi yap- ma süresi tanıdılar. "Sunday Times" geçen haf- tanın gelişmelerini değerlendi- rirken olayın şimdiye kadar gö- rulmedik boyutlara ulaştığını vurguladı ve "tki ayn bükümet, şirketi kayyuma teslim etmemek için çabalıyor. Özal. Turk hü- kümetinin kurtarma planını as- kıya aldığı halde Polly Peck ayakta kalma\a devam ediyor. tngiltere Merkez Bankası'nın Dışişleri Bakanhğı'na bilgi ver- digi göriılmemişrir. Bu liir işier- le uğraşmak, Dışişleri Bakanlı- ğı'mn ya da başbakanın görevi degildir. Hele ortada Ağır Do- landıncılık Bıirosu'nun sürdür- duğü bir soruşturma varken mali bir skandalın, siyasal bir skandala dönüşme tehlikesi mevcuttur" diye yazdı. "Sunday Times" aynca Asil Nadir'le bir de söyleşi yayımla- dı. Asil Nadir durumu şöyle de- ğerlendiriyor: "Bütün bu saçmalık içinde son 8 haftadır sıkıntı çektim. Şimdiye kadar ortaya hiçbir id- dia atılmadı. Hepsi söylentidir ve benle de şirketle de kesinlik- le ilgisi olma>an şeylerdir. Bili- vorsunuz insanlar gazete okur ve neden bilmem, okuduklanna inamrlar. Böylece bizim için kı- sa vadeli bir nakit sorunu orta- ya çıktı ve buna el attık. Emi- nim ki başanyla çözeceğiz. Şir- ketin biıtun bolümleri gayet kâıiı çalışmaktadır ve gelişme- lerden etkilenmiş degildirler." Hakkındaki iddialan yalanla- yan Asil Nadir, hisse alım- satımında usulsüzlük vaptığı id- dia edilen eski borsa simsan ve halen Isviçre'de "Nadir Investments" yöneticisi Jason Dtvies hakkında "soruşturma açılmasından yana olduğunu" söyledi. Asil Nadir, daha sonra kendirlf fcasteMek "Am* ne- den başkasını karalamaiı? Ben tngiliz pasaportu taşıdığım, ama İ bağlantılan hakkındaki yeni bulgulara yer veriyordu. "Sunday Telegraph" geçen haftanın değerlendirmesini ya- parken Asil Nadir'den "Hon- dini" diye söz etti. "Houdini" (1874-1926) zincirlerle bağlı ola- rak girdiği sandıklardan çabu- cak kurtulması ve deli gömleği giydirilip yine zincirlerle bağlan- dığı halde hızla kurtulmasıyla ünlenen, Zati Sungur'un üstadı bir gözboyama ustasıydı. Gaze- te, "AsU 'Houdini' Nadir, ban- kacılannın ilk tebdidini savuş- turdn. Ancak bu hafta, şirket için ölüm-kalım haftasıdır. Her şey Türkiye ve Kuzey Kıbns'tan para gelmesine bağlı. Çözum ya buraiardan çıkacak ya da hiç çıkmayacaktır" diye yazdı. Yunan basını, işadamı Asil Nadir ile ilgili haberlerini sürdü- riiyor. Dimosiografos ve Elefte- ros Tipos gazeteleri dünkü sa- yılannda, Asil Nadir ile ilgili id- dialanna buyük yer ayırdılar. AA'nın haberine göre Dimo- siografos, Asil Nadir'i 'Türk Koskotasf Polly-Peck olayını da "Türk Koskotas'ın skandah" diye niteledi ve "Kıb- nslı TUrk Koskotas'ın ekono- mik imparatorluğu batıyor" ta- nunını kuüandı. Dimosiografos, Nadir'in içinde bulunduğu eko- nomik krizden Cumhurbaşkanı Özal ve KKTC Cumhurbaşka- nı Rauf Denktaş'ın talimatıyla Türk ve Kıbns Türk bankalann- dan alacağı kredilerle kurtulma ihîimalinin bulunduğunu öne sürdü. Asil Nadir, geçen yıl, Etnos ve Dimosiografos gazetelerini, ateyhinde yalan haber yazdıklan için İngiltere'de mahkemeye vermişti. Etnos gazetesi, Nadir'- İngiliz olmadığım için mi" di- in kaçak banker işadamı Yorgo ye sordu. Asil Nadir, Ağır Do- Koskotas ile uyuşturucu kaçak- landırıcılık Burosu'nu da "hu- knki sınırlannı aşmakla" suçla- dı, ancak şirketle birlikte buna- lımı atlatacağına emin olduğu- nu söyledi. Aynı gazete, Asil Nadir ile söyleşiyi yayımlarken iki sayfa ileride, Polly Peck'in Isviçre çılığı yaptığını iddia etmişti. Elefteros Tipos gazetesi ise "Türk Koskotas, artık oyunu kaybediyor" başhklı haberinde, Asil Nadir ile ilgili haberlerin İngiliz basınında Körfez krizi haberleri ile boy ölçüşür hale geldiğini öne sürdü. •Kitap zirvesfnde son gün DENİZ tNCEDtKEN FRANKFURT — 42. Ulusla- rarası Kitap Fuan bugün sona eriyor. Fuara bu yıl 4. kez katı- lan Cumhuriyet Kitap Kulübü- nün standına Almanya'da yaşa- yan Türk okurlar ve kitapsever- ler büyük ilgi gösteriyorlar. 6 ve 7 ekimde Cumhuriyet stantla- rında kitaplarını imzalayan Uğur Mumcu, Cüneyt Arcayü- rek ve Ali Sirmen kitapseverle- rin yoğun ilgisiyle karşılaştılar. Cumhuriyet yazarlan 6 ekim- de "Körfez Bunalunı, Dünya ve Türkiye" bajlığı altında düzen- lenen panele de katüdılar. Cu- martesi günü saat 19.00'da Frankfurt'taki Alman Sendika- lar Birliği'nin (DGB) konferans salonunda yapılan panel de bü- yük ilgi gördü. Cumhuriyet ga- zetesi Yazı lşleri Müdürü Okay Gönensin'in yönettiği panelde, Cüneyt Arcavürek, Körfez kri- zinin iç politikadaki yansımalan konusunda bilgi verdi. Uğur Mnmcu, Körfez krizinin etkisin- de NATO'nun konumu, Avrupa dışındaki yeni jandarmahk gö- revi ve konuyla ilgili yeni senar- yolan ele alırken Ali Sirmen de Körfez bunalımında izlenen dış politikayı ve aslında nasıl bir dış politika izlenmesi gerektiği ko- nusunu işledi. VEFAT ve ÇAĞRI Laik, demokratik ve çağdaş Türkiye için sonsuz çaba gösteren, cumhuriyetin ve demokrasinin yılmaz savunucusu, ülkemizin yetiştirdiği ender bilim kadınlarından, eski senatör ve eski Ordu Milletvekili, Sosyaldemokrat Halkçı Parti kurucu ve parti meclisi • üyesi, değerli arkadaşımız; Doç. Dr. BAHRİYE ÜÇOK'u insanlık dışı bir saldırı sonucu kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Merhumeye tanndan rahmet, ailesine, yakınlarına ve tüm halkımıza başsağlığı dilerim. Cenazesi 9 Ekim 1990 Salı günü Genel Merkez ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapılacak törenler ve öğle namazından sonra Maltepe Camii'nden kaldınlacaktır. ERDAL İNÖNÜ SHP GENEL BAŞKANI