25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 HABERLER 3 EKİM 1990 ifoşargiTe fahri doktorhık • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil'e Ankara Üniversitesi Rektörlüğü'nce "fahri tıp doktorluğu" unvanı verildi. Zürih Üniversitesi Nöroşirurji Bölüm Başkanı olan ve 38 yıl arahksız Zürih Hastanesi'nde görev yapan Yaşargil, Ankara Üniversitesi'de geleneksel açılış dersini verdi. Derse başlamadan önce yaşamöykilsUnü dia görüntüleri eşliğinde anlatan Prof. Yaşargil, daha sonra "Nöroşirurjide teşhis ve tedavi, dünyadaki son gelişmeler" uzerine bilgi verdi. (Fotoğraf: Barış Bil) Kıı nıburgaz-Selimpaşa otoyolu • tstanbul Haber Servisi — Kınah-Sakarya otoyolunun Kumburgaz-Selimpaşa bölümü de bugünden itibaren trafiğe açıhyor. Mahmutbey-Kumburgaz ücret tarifesî de açıklandı. Otoyolun daha önce Hasdal-Mahmutbey ile Anadolu otoyolu kavşağı-Gebze bölümleri açılmıştı. Karayolları 17. Bölge Mudürlüğü'nden yapılan açıklamada, Trakya bolümündeki otoyolun Selimpaşa'ya kadar uzadığı ve trafiğe açıldığı bıldirildi. Mahmutbey'den otoyola giren bir otomobil surücüsü, Selimpaşa'ya kadar 8 bin lira ücret ödeyecek. Bu güzgahta TlR'lar ise 40 bin lira ödeyecekler. Prof. Onat başkan yardımcısı • Haber Merkezi — Isvec'in başkenit Stockholm'de düzenlenen "12. Avrupa Kardioloji Kongresi" sırasında toplanan genel kunılda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Uyesi Prof. Dr. Altan Onat, Avrupa Kardiyoloji Derneği Yonetim Kurulu'na Başkan Yardımcısı seçildi .Her yıl kongresine 14 bin hekimin katıldığı ve 32 iilkeden İS bin kalp hastalığı uzmanının bağlı bulunduğu Avrupa Kardiyoloji Derneği'nin Yönetim Kurulu'nda iki yıldan beri görev yapan Prof. Onat, bu kez başkan yardımcılığını iki yıl süreyle sürdürecek. PIK davası stirüyor • tstanbDİ Haber Servisi — Yasadışı Partiya lslamiye Kürdistan (PİK) adına aralarında üç kişinin öldürülmesinin de bulunduğu çok sayıda silahlı eylem gerçekleştirdikleri savıyla haklannda dava açılan 20 kişinin yargılanmasına devam edildi. Istanbul 2 Nolu DGM'deki duruşmada PİK'in lideri olduğu ileri sürülen ve geçen hafta DGM'ye teslim olan Mehmet Sait Fırat'ın sorgusu yapıldı. Hayvan ticaretiyle uğraştığını belirten Fırat'a diğer sanıkların oldukça saygılı davrandıkları gözlendi. Suçlamalan reddeden Fırat, iddianamenin yalan ve iftiralarla dolu olduğunu öne sürdü. Halkın nefretine maruz bırakıldıklarını belirten Mehmet Sait Fırat, "Bundan utanç duyuyorum ve engellemek için gelip teslim oldum" dedi. Ahmet GilFün öldürülmesi ile ilgili bir tanığın dinlendiği duruşma diğer görgü tanıklannın dinlenmesi için ileri bir tarihe ertelendi. (Fotoğraf: Nilgün Toptaş) Köy HizmeÜeri'nden yol, su • TEKtRDAĞ (Cumhuriyet) — Köy Hizmetleri Tekirdağ İl Müdürlüğü'nce bu yıl içinde 20 kilometre yeni yol ile 88 kilometre stabilize yol yapımı gerçekleştirildi. Tekirdağ'ın yol sorunu bulunmadığım belirten Köy Hizmetleri İl Müdürü Alkan Şahin, "Biz Köy Hizmetleri olarak bundan böyle bağlantı yolları ile köyiçi yollarına ağırlık vereceğiz. Vatandaş da bizden bunu bekliyor. Yapılan toplam 108 km'lik yolun yanı sıra devlet-vatandaş işbirliği sonucu kısa mesafeli bazı köy yollarının da onarımını gerçekleştirdik" dedi. Cezaevüıde gerginlik bitti • ÇANAKKALE (AA) — Çanakkale E Tipi Cezaevi'nde önceki gün Dev-Sol örgütu üyesi olduğu öne sürülen Levent Akturkoğlu'nun, arkadaşı Ali Akgün'ü öldürmesinden sonra başlayan gerginlik sona erdi. Çanakkale Cumhuriyet Başsavcısı Ertem Türker, cinayetten sonra cezaevinde bir kısım mahkûmlar infial gösterdi. Bazıları kendi can güvenliklerinin de tehlikeye düşebileceği endişesi ile tepki gösterdiler" dedi. Olaydan sonra cezaevindeki gerginlik ve tedirginliğin yatıştığını, mahkûmlara telkinlerde bulunduklarım ve streslerini atmaları için yardımcı olduklarını kaydeden Başsavcı Türker, cinayeti işleyen Levent Akturkoglu'nun da can güvenliğini sağlamak için özel bir yere alındığını belirtti. Aksu: Orgütler dini kullanıyor • ŞANLIURFA (Cumhuriyet) — İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, '"Terör örgütleri bölgedeki aşiretlere yanaşmaya çalışıyor. Dini, propagandalarında kullanıyorlar" dedi. Aksu, son üç ayhk dönemde terör olaylarımn önemli oranda azaldığını da belirtti. Olağanüstü hal bölgesi kapsamındaki valilerin üç aylık dönemler halinde yaptıklan ve bölgedeki güvenlik konularının görüşüldüğü toplamıların onuncusu dün Atatürk Barajı'nda İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu başkanhğında yapıldı. DSİ Konferans Salonu'ndaki toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Aksu, 1989 ve 1990 yıllannın haziran-eylül dönemlerinde terör olaylarında düşuş sağlandığını söyledi. Aksu, "Terör örgutlerinin bölgedeki aşiretlere yanaştığını ve dini meselelere el attığını" belirterek özetle şunları söyledi: "1990 yılının son üç a>ı terörle yaptığımız mucadelede başarılı dönem olmuştur. 15 haziran-15 eylül dönemleri ile 1989 ve 1990 yıllannın kıyaslamasını yaparsak rakamlar başarılı olduğumuzu göstermektedir" Bakaıv Işkenceyok Hükümlü: Müdürfalakayayatırdı Lste cezaevinin ikiCinayetten hükümlü Abdülkadir Konuk: Müdür ve gardiyan bana işkence yaptılar, falakaya yatırdılar. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı İbrahimoğlu, Konuk'un bizzat Müdüt Can'ın yüzüne karşı yönelttiği bu işkence savı için soruşturma açacağını söyledi. TURAN YILMAZ ESKtŞEHİR — Kentin son evlerini de ardımızda bırakıp, bozkıra dauyoruz. Gün ışığı, tel örgulere yansıyıp gözümüzü ka- maştınyor. Asfalttan aynlan toprak yolun girişinde gözleri- ni kırpıştırarak nöbet tutan er karşıhyor bizi. Büyük bir demir kapıdan geçiyoruz, Eskişehir özel Tip Cezaevi'nin avlusun- dayız artık. Tutuklu hükumlü- lerin idrar ve limon sulan ile ka- yaları delerek tünel kazdığı, iki kişinin ölümüyle sonuçlanan "kanlı sevluyat"ın yapıldığı ce- zaevindeyiz. Bu olayın ardından boşaltılan cezaevi, geçen bir yıl içinde 2 milyar lira harcanarak"yeni bir çehreye" kavuşturuldu. Yetki- lilerin deyişiyle "tek kişilik ko- ğuş ya da hükümlü odası", yay- gın deyişle "hiicre" sisteminin yaygınlaştırıldığı bir cezaevi ol- du. İçinde sıcak suyu, alafran- ga tuvaleti, yatağı, masası, ha- BENİ MÜDÜR DÖVDÜ — Cinayetten hükümlü Abdülkadir Konuk, koğuşun ortasında, çevresindeki gardiyanlara aldırmaksızın bağınyor, "Beni Müdür Hasan Can, odasında tekme tokat dövdü. Bana işkence yaptı. Falakaya yatırüıyoruz. Bunu yapanlar da müdiirle bu başgardiyan" diyor. (Fotograf: Turan Yılmaz) valandırması olan, istendiğinde TV ve radyo da yer alacak bir pilot cezaevine dönüştürüldü. Inşaatmda da hükümlüler çalış- tı. 252 tek kişilik, 60 üç kişilik "hukiimlii odast"nın bulundu- ğu cezaevini, Adalet Bakanı Ol- tan Sunguriu basına tanıttı. Bakan Sungurlu'ya göre uzun bir süre daha boş kalacak. Sun- gurlu, "Burada kalmayı arzu eden olursa onlan barındırma- yı düşünüyoruz" diyor. Ancak değişik kaynaklardan edindiği- miz bilgilere göre halen değişik cezaevlerinde bulunan örgüt li- derleri ve cezaevi yönetimlerinin "iflah olmaz" dedikleri siyasi ya da adi hükümlüler de bura- nın konuklan olacaklar. Sun- gurlu'nun deyişiyle "tehlikeli tip saçlular için", Ceza ve Tev- kif Evleri Genel Müdürü Atiila Bengü'nün deyişiyle "anarşist ve teröristler için" yapılan cezaevi. Cezaevinin görüş yerinde ba- sın toplantışı düzenleyen Sun- guriu, soruLar üzerine, Türki- ye'de işkencenin varhğının inkâr edilemeyeceğini, ancak cezaev- lerinde işkence olaylarımn ol- madığını söylüyor. Sunguriu sonra cezaevlerinde de bir iki olay olmuş olabileceğini, bunla- rın da mahkemeye yansıdığını, mahkeme kararlarının da sabit olduğunu belirtiyor. Sunguriu, cezaevlerinin ona- run ve iyileştirilmesi için geçen yd 5 milyar harcandığmı, bu ko- nudaki bütçe yetersizliğinden de yakınıyor. Toplantının ardın- dan Sunguriu, başkente doğru yola çıkarken gazeteciler ise Ka- palı Cezaevi'ne yöneldi. Gezimizin bu ikinci durağın- da ise madalyonun arka yüzü ile karşılaştık. 194 hükümlü, 94 de tutuklunun bulunduğu cezaevi, kentin içinde. Ama bir hüküm- lünün dediği gibi "kentten o ka- dar uzak ki". Ve bu uzaklık o kadar net ki. tkinci kez girdiği cezaevinde 12yılmıtamanüayan Metin Özer, duruma daha bir netlik kazandırıyor: - "Türkiye'de demokrasi, ka- rakol ve cezaevi kapısında biti- yor. Burada demokrasi yok. Biz sadece ve sadece burada demok- rasiyi anyoruz." Cezaevi Müdürü Hasan Can, 3. kısmı gezdiriyor bize. Ancak hangi hükümlü ile söyleşsek "2. kısmı görün" diyor. Biz de gör- mek istiyoruz. Müdür Can, uzun süre karşı çıkıyor. Yoğun TBKP GenelBaşkanı Sargın, Anayasa Mahkemesi'nde savunmayaptu Sorun, komünist sözcüğüdürTBKP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde açılan dava nedeniyle Sargın, dün sözlü savunma yaptı. Sargın savunmasında, "Davamız21. asrın eşiğinde eski önyargıların aşılıp aşılmadığının, tabuların kırrhp kırılmadığının bir göstergesi olacaktır" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Türkiye Birleşik Komünist Partisi (TBKP) Genel Başkanı Dr. Ninat Sar- gın, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın TBKP'nin kapatılması istemiyle Anaya- sa Mahkemesi'nde açtığı dava nedeniyle dün sözlu savunmasını yaptı. Cumhuriyet Başsavcılığı'nın iddiana- mesini önyargıh bir metin olarak nite- leyen Sargın, "Davamız, 21. asnn eşi- ğinde eski önyargıların aşılıp aşılmadı- ğının, tabuların kırılıp kınlamadıgının bir göstergesi olacaktır" dedi. TBKP Genel Sekreteri Haydar Kut- lu (Nabi Yağcı) ve avukatlan Istanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan ile bir- likte Anayasa Mahkemesi'ne geldi. Sa- bah saat 10.00'da baslayan oturumda savunmasuu yapan Sargın, hazırladığı 23 sayfalık savunma metnini de heyete verdi. Başkan Necdet Darıcıoğlu, Baş- kanvekili Yekta Göngör Özden, üyeler Yılmaz Aliefendioğlu, Servet Tiizün, Mustafa Şahin, thsan Pekel. Selçuk Tü- zün, Ahmet Necdet Sezer, Erol Cansel, Yavuz Nazaroglu, Güven Dinçer ile ra- portör Alpaslan Nazlıoğlu'dan oluşan heyet önünde sözlerine, "Ben komünis- ANAVASA vUHKEM Nihat Sargın Anayasa Mahkemesi'ne Haydar Kutlu ile birlikte geMi. tim. Huzurunuzda savunma onunınu duyduğum partim de TBKP, yani Ko- münist Partisi'dir" diye baslayan Sar- gın, şöyle dedi: "Bunlan daha bastan öncdikle belirt- me gereği duydum. Çünkü bu dava, hakkımızdaki iddialar her ne olursa ol- sun aslında, gerçek ve tüzel kişiler ola- rak bu kimlikle, komünist kimliğimiz- le Türkiye'nin sosyo-politik yaşamında yer alıp alamayacagımız sorununda dii- ğumlenmektedir. Hatta daha kısa ve öz olarak soylenirse, tek başına 'komünist' sözcuğudür, sorunu oluşturan. Ve de davami2, bu yanıyla ve oncelikle, 21. as- nn eşiğinde eski önyargıların aşılıp aşı- lamadığının, tabuların kınlıp kırılama- dığının da bir göstergesi olacaktır." Türkiye'ye dönüşlerinde komünist sözcüğüne karşı oluşmuş bir önyargı hıssettıklerini, emniyetıe de kendilerine "Niye komünist kelimesinde ısrar ediyorsunuz" sorusunun yöneltildiğini anımsatan Sargın, bassavcılık iddiana- mesinin de aynı önyargı ile kaleme alın- dığını savundu. "Bu önyargıh bakış iddianameyi is- ter istemez büyük çıkmaza sürüklemiş- tir. Mantık şu: Bu sözcüğü taşıdıgına göre partinin suçlanması lazımdır. Hem de sınıf tahakkümünü öngörmekle. Çünkü, o zaman suçlamanın bir anla- mı olabilecektir" diyen Sargın, oysa parti tüzüğünün, demokratik güçlerle diyalog, işbirliği ve mutabakatı öngör- düğünü söyledi. Iddianamedeki "kullanılması ve ku- rulması yasak bir adla siyasi parti kuruiması" savım da "peşin hüküm ve önyargı" olarak niteleyen Sargın, TBKP programından alıntılar yaptı. Sargın, başsavcının partiyi "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez büıünlüğünü bozmakla" suçladığını, buna dayanak olarak da parti tüzük ve programmda "Kiirt" sözcüğünün yer aldığı pasajla- rı gösterdiğini söyledi. Sargın, bu suçlamalara Kürt sorunu- nun tabu olarak kabul edilmesinin yol açtığını belirterek "Sormak gerekir, bu tabuların kınlma zamanı, mutabakat- lar zemininde çözüme kavuşma zama- nı çoktan gelmedi mi" diye sordu. TBKP'nin kurulduğu günden bu ya- na geçen 4 aybk süre içindeki bütün ça- lışmalan boyunca, ne partililer ne de tü- zel kişilik olarak, çalışma zemininin dı- şına taştığı iddiasıyla bir soruşturmaya uğramadığ*ını söyledi. "Bu parti mi kapatılacaktır" sorusunu da yönelten Sargın, sözlerini şöyle noktaladı: "Komünistler çok uznn yıllardan be- ri, illegaliteye itildikleri ilk kuruluş yıl- lanndan bu yana devamlı olarak yasal çalışma talebinde bulundular, 4 ay ön- cesine kadar. TBKP, 4 Haziran 1990'dan beri yasal olarak calışmakla- dır. Taiebimiz, çalışmalanmızı yasal ola- rak bundan böyle de sürdürebitme ola- nağının saglanmasıdır. Buna hakkımız vardır." Davanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan tstanbul Barosu Başka- nı Av. Turgut Kazan, "davanın reddedUmesini" istedi. Sargın oturumun tamamlanmasından sonra Anayasa Mahkemesi'nden aynlırken gazetecile- re, Kazan'ın davanın hukuki yönüyle il- gili açıklamalarda bulunduğunu, mah- keme üyelerinin kendilerine soru yönelt- mediklerini söyledi. Av. Kazan da iki sa- at metne bağlı kalmadan açıklama yap- tığuu beUrterek, davanın reddini istedik- lerini bildirdi. . / Anayasa Mahkemesi, Sargın ve Av. Kazan'ın savunmalarının bant çözüm metinlerini TBKP'nin kapatılmasını is- teyen Yargıtay, Cumhuriyet Başsavalı- ğı'na gönderecek. Başsavanm görüşü ve TBKP'nin son cevabı alındıktan sonra, mahkeme dava konusundaki kararını verecek. zuısrar üzerine, beraberimizdeki Eskişehir Cumhuriyet Başsavcı- sı Uğur Hakia tbrahimoglu'nun buna izin vermediğini söylüyor. Savcı ile konuşuyoruz, "Ben öyle bir şey söylemedim" diyor. Sonuçta, cezaevinin alt katına, 2. kısma iniyoruz. Biraz sonra burayı görmememiz yönündeki ısrann esrarı çözülüyor. Cinayetten hükümlü Abdül- kadir Konuk, koğuşun ortasın- da, çevresindeki gardiyanlara aldırmaksızın bağıra bağıra an- latıyor: "Yok camı kırmtşım, yok gardiyanlara saldırmısım... Bu nedenle beni Müdür Hasan Can, odasında tekme tokat döv- dü. Bana işkence yaptı. Başgar- diyan Oursun Ynrdakul'uD odasında falaka aletkri var. Fa- lakaya yatırılıyoruz. Bunu ya- panlar da müdürie, bu başgar- diyan..." Gardiyanlar roüdahale etmek istiyor. Hışımla geri çekiliyor, "Ne var be, ne var? tnsanlıktan çıktık be. tşkence görmiiyor muyuz ha? Falaka yok mn ba" diyor ve ekliyor: "Ben cam kırmadım. Mödör beni doverken elimi cama çarp- tım, bakın nasıl kesildi. Hâlâ izi var. Bu kadar gardiyanın ara- sında ben başgardiyana nasri saldırabüirim? Olur mu ha?" Başgardiyan Dursun, hemen koğuştan aynlırken Müdür Can giriyor içeriye. Konuk, Müdür Can'a dönüyor bu kez: "Bana işkence yapmadın nu? Beni dövmedin mi? Falakaya yatırmadm mı? Şikâyetlerimizi, hiçbir yere göndenneyip, getirip burada bozmadın mı? Ha, söy- lesene, yapmadın mı?" Z.Burnu Şubesi Teksife ikinci baskın İş-Sendika Servisi — Türk-lş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'- ın aynı zamanda genel başkanı olduğu Teksif in Bakırköy Şu- besi'ne bir hafta önce düzenle- nen saldınnın benzeri dün de Yedikule Şubesi'ne yapıldı. Dün sabah Yedikule Şubesi'ni basan elleri sopalı ve maskeli 10-15 ki- şilik bir grup sendikada görevli iki kişiyi bağladıktan sonra eş- yalan tahrip edip duvarlara slo- ganlar yazdıktan sonra olay ye- rinden aynldılar. Teksif Genel Sekreteri Zeki PohU saldırılann 100 bini aşkın tekstil işçisini kapsayan toplusözleşme göriiş- melerinin uyuşmazlıkla sonuç- lanmasının ardından başladıği- na dikkat çekerek "Her türlii te- rörii şiddetle lanetliyoruz. Bizi yıldıramazlar" dedi. Dün saat 08.20 sıralannda Zeytinburnu tren istasyonu kar- şısındaki Teksif'in binası mas- keli ve elleri sopalı 10-15 kişilik bir grup tarafından basıldı. Teksif yöneticilerinden alınan bilgilere göre binanın en üst ka- tındaki (5. kat) Yedikule şube- sine giren saldırganlar burada karşılaştıkları iki kişiye sendika- daki görevlerini sordular. Biri- nin memur olarak diğerinin de odacı olarak çalıştığım öğren- dikleri bu iki kişinin el ve ayak- larını bağlayıp "siz burada yatın" diyen saldırganlar sendi- kanın odalarıru tek tek gezerek ellerindeki sopalarla eşyaları tahrip ettiler. ANADOLU HAYAT SiGORTA A. S. 1 Ekiııı Pazaıtesi günü çalışma hayatına baslayan Anadolu Hayat'a 51142 80 numaralı telefondan ulaşabilii'siniz. Adres: Ankara Cad. No: 221 Sirkeci 34430 îstanbul Lütfen Not Ediniz. Daha önoe.duyurduğumuz numaralaramızı sistem degşikliş r«deniyle kullanamıyoruz. Özür dileriz. ANADOLU HAYAT ANADOLU MAVAT Bir TÜMCÎYE İÇ B A N K A d ve ANADOLU SİOORTA Kuruluşudur SP GENEL BAŞKAM İLSEVER: Botan, toplu sürgün yaşıyorSosyalist Parti Genel Başkanı Ferit Ilsever Botan bölgesinde yaptığı araştırmalan anlatırken, "Bölgede sansür ve sürgün kararnameleri tam anlamıyla hayata geçirilmiş bulunuyor. Bölge toplu sürgün yaşıyor" dedi. tç Politika Servisi — Sosya- ki Fatma Kartal, kucağındaki ' emzikli bebeğiyle bizlere şunla- b l list Parti Genel Başkanı Ferit İl sever, Güneydoğu'da "Botan" diye adlandınlan bölgede yaşa- yan halka görülmemiş bir bas- kı uygulanarak "insansızlaştır- ma" operasyonlarırun düzenlen- diğini ileri sürdü. Sosyalist Parti Genel Başka- nı Ferit İlsever, parti yöneticile- ri ve çeşitli kitle Örgütkrinden oluşan 40 kişilik bir heyetle ge- çen ay içinde Botan bölgesinde yaptıklan araştırma ve sonuçla- nnı dün düzenlediği bir basın toplantısıyla açıkladı. İlsever, Botan bölgesinde iki geiişmenin dikkati çektiğini be- lirterek şunları söyledi: "Birincisi bölgenin güneyinde ipek yolu üzerindeki Silopi- Cizre-Nusaybin hattında Irak- la tkaretin kesilmesinden dogan büyük işsizlik, yoksullaşma ve bundan doğan göç. tkincisi ise güvenlik güçlerinin yogun köy boşaltma operasyonları. Örne- ğin Şımak-Uludere karayolu üzerindeki Balveren köyünde kıl çadırlarında barınan köylüler- den gorüştuğümüz 30 yaşında- n anlattc 'Köyumüzü boşaltma- dan önce 10 gün kadar hayvan- lanmızı otlatmaya çıkarmamıza, hastalarımızı şehre doktora gö- türmeye ve erzak almamıza izin vermediler. Hamile kadınlara zorla halay çektirerek ve npla- tarak çocuklannı düşürmeye ça- lışıyorlardı. Balveren köyündeki kıl çadır- larda yapılan incelemeler sıra- sında bir saat içinde Uludere yö- nünden Şırnak'a traktörlerle göç eden 4 aüeye rastlanıldığının be- lirtildiği raporda, heyetin dikkat çektiği unsurlar özetle şöyle sı- ralandı: 1- Gerilla bareketinin etkin ol- dugu Botan bölgesinde, halka karşı her türlü şiddet uygulana- rak yöreyi tamamen insansızlaş- tırma politikası uygulamaya konmuştur. Köy boşaltmalan özellikle Körfez krizinin başla- dıgı agustos ayı basından bu ya- na aıimıştır. 2- Bölgede sansür ve sürgün kararnameleri tam anlamıyla hayata geçirilmiş bulunuyor. Bölge toplu sürgün yaşıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear