25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 EKÎM 1990 EKONOMİ CUMHURtYET/13 EBSOrapora • İZMİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) — Ege bölgesinde 1990 yılının üçüncü üç ayında özel kesim imalat sanayiinin kapasite kullanım oranının yüzde 65 olduğu aptandı. Atıl kapasite ile ^alışma nedenleri arasında talep yetersizliği ve mali sonlnlar ilk iki sırada yer alıyor. 1990'ın üçüncü üç ayhk döneminde kapasite kullanım oranlannın tüketim mallan grubunda yüzde 72, ara mallan grubunda yüzde 65, yatırım mallan grubunda da yüzde 58 düzeyinde olduğu açıklandı. Rapora göre tüketim mallan grubunda kapasite kullanım oranlan artan sektörler gıda, kundura, giyim, ara mallan grubunda toprak ürünleri, metal eşya, yatınm mallan grubunda da elektrikü makine ve taşıt sanayii. Türk-İş gıda araştıraıası • ANKARA (Cumhuriyel Börosa) — Türk-lş araştınna merkezine göre dört kişilik ailenin yeterli ve dengeli beslenebilmesi için yapılması zorunlu aylık gıdataarcamasıtutan ekim ayında 582 bin 45 liraya ulaştı. YJbaşına göre on aylık dönem sonunda aile bütçesine gıda harcaması nedeniyle gelen ek yük tutannın 223 bin 459 liraya yükseldiği ifade edilen Türk-lş araşürmasında, son bir yıldaki artıs oranının yüzde 78.7 olduğuna dikkat «kilerek "Çalısanlann tüketiminde önemli bir agırhğa sahip bulunan ve bu bakımdan ücret mallan diye nitelendırilen temel gıda maddeleri de içeren bu artıs oranı, çalışanlann yaşamak durumunda kaldıfeı olumsuzlugu ortaya koymaktadır" denildi. Rıhtmı ücretleri • ANKARA (UHA) — Ulaştınna Bakam Cengiz TUncer, Körfez krizi nedeniyle limanlarda sıkışıklık olmadiğını belirtti ve "nhtım ücretlerine zam yapacağız" dedi. Cengiz Tlıncer, "Sadece Haydarpaşa limanında biraz sıkıntımız var. O da öyle büyük boyutlarda değil. Körfez krizi nedeniyle limanlarda yük birikti, bu nedenle limanlarda iş yapılmıyor iddiaJarı da doğru değil. Sözü edilen olay, boş konteyııerlerdir. Bazı finnalara ait boş konteynerler ücretinin ödenerek limanlardaki sahada beklemektedirler." Balıkesir Dokıuna • BALDCESİR (AA) — Üretime 1985 yılının aralık ayında ara verilen Balıkesir Pamuklu Dokuma Sanayi TAŞ'de işçilerin birikmiş ^.5 milyar lira dolayındaki tlacağı, mahkeme yoluyla tahsil edildi. Türk-lş'e bağlı Teksif Sendikası Baiıkesir Şube Başkanı Hüseyin Akyüz, Baiıkesir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18 ekim tarihli karanndan sonra işverenin 264 işçiye ait 3.5 milyar lira dolayındaki parayı mahkemeye devrettiğini bildirdi. Çimentocular toplandı • tZMlR (Cumhuriyet Ege Börosa) — Bodrum'da düzenlenen Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği toplantısı 40 çimento fabrikası temsilcisi katıldı. Toplantıda konuşan Devlet Bakanı Kemal Akkaya, Türkiye çimento < sektörünün dünyadan bir asır sonra çalışmava başlamasına karşın günümüzde Avrupa ülkeleri arasmda 5. dünya ülkeleri arasında da 12. sırada yer aldığını açıkladı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Şükrü Yürür, çimento sektöründe eğitmek için Türkiye'ye yabancı eleman davet edildiğine dikkat çekti. Sabancı konseyi • ANKARA (ANKA) — Sanayici Sakıp Sabancı, Sabancı Holding'i 2000"!! yıllara hazırlamak için planJama ve yöntem belirleme işlerini yapacak 25 kişilik bir konsey kurdu. Sakıp Sabancı haftalık Ekonomik Panorama dergisine verdiği demecte, 25 kişilik konseyin şirketin geleceğe yönelik çalişma ve planlarının belirlenmesinde yarduncı olacağını ifade etti. Sabancı konseyde sadece aile mensuplarının değil, profesyonel yöneticilerin de bulunduğunu belirtti. Yönetici transferî furyası Sıgorta sektörünün kabuğu kırma çabası, şirketlerarası yönetici trafiğini hızlandırdı Yeni kurulan ya da yeniden yapılanan şirketler yeni eleman alıp yetiştirmekten çok, eski ve tecrübeli elemanlara yöneliyorlar. ^oğunlaşan yönetici trafiği, sektörde yetişmiş eleman sıkıntısı olmasına bağlanıyor. ESER ATtLLÂ Sigorta sektöründe "üst di- zey yönetici transferi" furyası, herkesin birbirini tanıdığı bir alan olmasına karşın, "filanca kişi şimdi nerede çauşıyor?" so- rusunun sektör içinde gitgide daha sık sorulduğu bir noktaya ulaştı. Yaklaşık son 1.5 yıldır hükü- metçe getirilen yeni düzenleme- lerle kabuğundan sıyrılıp "dışa açılmaya" başlayan sigorta sek- töründe en büyük sorunlardan biri olarak yetişmiş eleman sı- kıntısı gösteriliyor. Bu nedenle yeni kurulan ya da reorganize olan şirketlerin yeni eleman alıp yetiştirmekten çok eski ve tecrü- beli elemanlara yöneldikleri ve bunun da şirketlerarası yöneti- ci akışını hızlandırdığı söyleni- yor. Sigorta dünyasında bu geçiş- ler bazen on yıllann alışkanhk- larını değiştirebiliyor. Örneğin 1974 yılından bu yana Halk Si- gorta'da Genej Müdür Yardım- cılığı yapan Özkan Kaymak. İmtas Sigorta'ya geçti. Imtaş'ta Genel Müdür Başyardımcılığı'- na atanan Kaymak'ı eski şirketi törenle uğurladı. 16 yülık bera- berliğin anısına bir gümüş pla- ketle uei'rto--— Kaymak için es- ki Genel MUdürü Ertıan Du- manlı törende vaptığj konuşma- da, "Sevgili Özkan Kaymak uzun vülar şirkete çok giize) şey- ler kazandırdıktan sonra çok uzun vadeli kalmanın bu şirke- te daba fazla faydalı olmayaca- ğ\ı inancıyla bizi terk ediyor" di- yordu. Kaymak, yeni görevine 1 ekimde başladı. Anadolu Sigorta'da 26 yıl ça- hşıp Anadolu Hayat'ın kurulma çalışmalannda bulunan Hikmet Tanyeli de Merkez Sigorta'ya geçti. Anadolu Sigorta'dan emekli olan ve Merkez Sigorta- nın yeni hayat sigortası şirketi- ni kurmak iizere göreve başlayan Tanyeli, bu seçiminin nedenini .şöyle özetliyor: "Bu seçimi pa- radao çok anlayış meselesi ola- rak açıklayabilirim. Sigortada ileriye giimek için hürriyet ve de- mokrasi istiyordum. Daha faz- la bir şeyler yapabilir miydim, benim meselem buydu. Burada yeni bir-hayat şirketi kuracagız." 4 yılda 4 şirket değiştirip so- nunda Ege-Jîaltica Genel Mü- dürlüğü'ne geçen Servet Gör- kan'ın şirketinde başka atama- lar da göze çarpıyor. örneğin Levent Bozdere'nin Cigna-Sa'- da Genel Müdür Yardımcılı- ğı görevini sürdürürken Ege- Baltica'nın Istanbul Bölge Mü- dürlüğü'nden sorumlu Genel Müdür Yarduncılığı'na getirildi- ği dikkat çekiyor. Eskiden Com- mercial L'nion'da Pazarlama Grup Müdürlüğü yapan Ateş Erker de Ege-Baltica'da İstanbul Bölge Müdürü olarak göreve başladı. Şirketlerarası üst düzey yöne- tici akışının yanı sıra sektörde kardeş şirketler arasındaki ata- malar da dikkat çekiyor. Bunun en güzel örneği bir İş Bankası 4 yılda 4 şirket değiştirdi1986 yılından bu yana 4 şir- ket değiştiren ve şu anda Ege- Baltica'nın Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Servet Gür- kan'dan "şirket degiştirmesi- nin nedenlerini" diniiyoruz. "ŞirkeUen şirkete geçişin ne- denleri ve souBCİan tabii ki çok önemli. Şekerde Genel Mödür yardımcısıyken Emek Sigorta'- dan yine Genel Müdür Yardım- cılıgı için teklif aküm. Şeker Si- gorta yapılaşmasj iicret politi- kası ve yönetimiyle bir kamu kuruluşu tktisat Bankası'na baglı olan Emek Sigorta ise ye- ni bir yöntem dinamik bir or- tamdı. Cazip geldi. Burada bir süre çaiıştıktan sonra Merkez Sigorta'ya gectim. Merkez Si- gorta o zamanlar kuruluş aşa- masuıdaydı ve her şeye sıfırdan başlamanın çekiciiigi vardı. Ben bu tiir bir tecrübeyi Emek'te yaşadığım için oraya IEge-Baltica Genel Mudürii Servet Gfiritan gectim. Emek'te de Genel Mü- dür Yardımcüiğı görevinde bu- lundum. Ege Baln'ca'ya ise terfi ederek geçtim. Her yöneticinin gelmek istediği Genel Miidiir- liik görevine geldim. Bunun yorumu yapümaz. Ama yaban- cı patron olması beni son gö- revime çeken başlıca etkenler- den biriydi. Çiinkii patronunuz giiçlnyse bu size de yansıyor. Yer degiştirirken iki önemli kriter vardır. tş ortamı ve ka- riyer iJe maddiyal. Öncelikle iş ortamınm motivizasyonuna ve kendinize sagla\acağı kazanca bakarsınız. Ucret de tabii bir diğer faktör. Ancak genç yas- ta birinci faktör ücretten daha agır basıyor." Servet Gürkan, sektörde son yıllarda hız kazanan yönetici transferlerinin nedenini de şöy- le açıkhyor. "Sigorta sektörii çok uzun yıllardan beri var olan bir sek- tör. Ancak ilk zamanlarda ya- bancılann elinde kalmış. Ve teknik bilgiler hep kapalı çek- mecelerde saldannuş, bilgi akışı olmamış. Sektör büyudiikçe de bu nedenden dolayı sıkıntılar yaşanmaya başlanmıs. Aynca sektörde fiyatlar şimdiye dek hep sabitti. Maliyetler ne kadar artarsa artsın fiyatlara yansıül- mazdı. Maliyetlerdeki artışı fi- yatlara yansıtamayınca da per- sonelden kısılırdı. Sektör şim- di şimdi modernlesmeye başla- dı. Bu da sektörde personele verilen değeri artlırıyor." Petrol, gelirlere düşman1991 programı Resmi Gaze<e'de ' yaytaûand» Programda yapılan değerlendirmeye göre petrol fiyatlarındaki artış, dış ticaret hadlerindeki bözulma nedeniyle gelir kaybınayolaçacak. ANKARA (AA) — 1991 yüı programı Resmi Gazete'de ya- yunlandı. Programda, "Petrol fiyatlarındaki artış bir yandan arzı daraltıa bir etki yaratırken dış ticaret hadlerindeki bozulma nedeniyle de gelir kaybına, do- layısıyla tüketimin düşmesine neden olacaktır" denildi. Resmi Gazete'nin dünkü mü- kerer sayısında yayımlanan 1991 yılı programında genel ekono- mik duruma ilişkin şu değerlen- dirme yapıldı: 1988 yılının ikinci üç ayında yavaşlayan ekonomik aktivite, 1989 yılının ikinci yansından iti- baren iç lalepteki genişlemeyle birlikte canlanmaya başlamış ve bu canlılık 1990 yılının ilk yan- sında da siirmiiştür. 1990 ydı böyüme hızı DİE tarafından ya- pılan ilk tahminde yüzde 10 ola- rak açıklanmçtır. Bu tahminde, imalat sanayii buyüme hızı yılın ilk altı ayındaki gerçekleşme ile ikinci alü aydaki bekleyişler esas alınarak yüzde 12.6 olarak be- lirienmiştir. Ancak Devlet Plan- lama Teşkilatı geçen yılın ikinci yansında imalat sanayii üreti- minde ulaşılan yüksek seviye ve Körfez krizine bağlı olarak ar- tan petrol fıyatları nedeniyle arzda beklenen daralma ve be- lirsizlik ortamını dikkate alarak yılın ikinci yansında imalat sa- nayi iiretim artış hızının yavaş- layacagını ve yıllık ortalama ar- tısın ortalama yüzde 8 olacağı- nı tahmin etmektedir. Körfez krizi nedeniyle artan petrol fiyatlarının arzı daraltıa etkisi yanında djş ticaret hadle- rindeki bozulma nedeniyle gelir kaybına ve tüketimin düşmesi- ne neden olacağının ifade edil- diği programda temel amaçlar şöyle sıralandı: 1991 yılı programı bu etki- leri asgari seviyede tutacak bir yaklaşımla hazırlanmıştır, temel amaç buyumenin istikrar içinde saglanmasıdir. Kamu kesimi açıklannın azaltılması ve iç ta- lebin kontrollü olarak artünlma- sı hedeflenmiştir. 1991 yılı bûytıme hızının yüz- de 5.9 ve yıllık ortalama enflas- yonun yüzde 45 olması hedef alınnuştır. Toplam sabit sennaye vaü- rımlannın yüzde 6.8, kamu sa- bit sermaye yatınmlannın yüz- de 6.4, özel sabit sermaye yatı- nmlannın yüzde 7.1 oranında artması bedef ahnmıştır. 1991 yılı kamu yatınm prog- ramında eğitûn, sağlık ve ulaş- tırma seklörteri ile gurenlik hiz- metkrine özel önem verilmiştir. 1991 yılında ihracatın yüzde 15.6 oranında artarak 14 milyar 100 milyon dolar, altın hariç it- halatın ise yüzde 14.9 oranında artarak 23 milyar 100 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmesi- nin belirlendiği programda, tu- rizm gelirlerinin Körfez krizinin etkisiyle 1990 yılı seviyesini ko- ruyarak 3.3 milyar dolar seviye- sinde kalacağı öngörüldü. 1991 yılı cari işlemler hesabı- nın ise 2 milyar 370 milyon do- lar açık vermesi programlandı. kuruluşu olan Anadolu Sigorta ve Anadolu Hayat Sigorta'da göze carpıyor. Yeni kurulan Anadolu Hayat Sigorta'nın Ge- nel Müdürlüğü'ne Anadolu Si- gorta'da Koordinatörlük yapan Hasan Eskfl atandı. Anadolu Si- gorta'nın uzun yıllar Genel Mü- dürlüğü'nü yapan Bedii Tömer de emekli olduktan sonra Ana- dolu Hayat'ın yönetim kurulu başkanlığına getirildi. Tümer- den boşalan yere Ahmet Yavuz atandı. Yavuz, İş Bankası Genel Müdür Yardımcılığı görevini sürdürüyordu. Ankara Sigorta Genel Müdü- rü tbrahim Yaycıoglu da göre- vinden ayrılıp Destek Reasü- rans'ın genel koordinatöriüğüne geçti. Yaycıoğlu'nun şirketten aynlmasının nedeni şirket ser- mayesindeki İş Bankası ve Dış- bank paylannın Etibank'a satıl- ması gösteriliyor. Yaycıoğ- lu'ndan boşalan yere de Hasan Yurdaknl atandı. Sigorta dünyasının dışından da sektöre bazı atamalar oldu- ğu dikkat çekiyor. AJarko Hol- ding Mali PlanJama ve Bütçe Kontrol Müdürlüğü görevini sürdüren Cengiz Diren, Yaşar Holding'e bağlı Batı Sigorta'nın Genel Müdür YardımcılıgYna atandı. öte yandan şimdiye dek Si- gorta Birliği'nden oluşan fonla finanse edilen Sigorta Mnrake- be Kurulu'nun devletleştirilme çalışmaian da buradan kaçışa neden oluyor. Kurulda çalışan 4 aktüerden ikisi Ömer Şengün ve Gülçin Ydmaz ayrıldılar. Şen- gün, Şark Sigorta'ya, Yılmaz da Başak Sigorta'ya geçti. Geri ka- lan iki aktüerin de iş buldukla- n anda kurulu terk edeceği söy- leniyor. Sektörde, yetişmiş eleman sıkıntısı Bu trafiğin nederi yetişmiş eleman sıkıntısına bağlanırken yeni kurulan şirketlerin bu akı- şı hızlandırdığı söyleniyor. Emek Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Haçik Copikoğlu, "Bunun yo- lu devlete kadar gider. Devlet si- gorta okullan açmalı, sigorta sektörünün egt'timine son önem verilmeli" diyor. Sektörde yeni yeni eleman yatınmına gidildi- ği, ancak bir şirketin yıllarca uğ- Taşıp büyük paralar harcadıktan sonra yetiştirdiği elemanlan baş- ka şirketlerin kapmasuun büytik bir sıkıntı yarattığj belirtiliyor. Bu transferlerin personel için olumlu bulurken sektörün ücret dengesinin zedelendiği görüşü- nü savunan Şeker Sigorta Genel Müdürü Reha Bavbek de "Bir ktşiyi mevcut işinden almak için en az yüzde 50 daha fazla bir ücrel teklifiyle gelmeniz gerekir. Bu da ücret düzeyini yükselti- yor. Aynca transfer olan kişi, başka şirkete geçerken tazmina- tını yakıyor. Bunu karşılamak için de transfer ücretleri doguyor" diyor. Ancak sektör- de transfer ücretlerinin banka- cılıktaki gibi henüz büyük ra- kamlara ulaşmadığı belirtiliyor. Polly Peck'in kayyımla ilk haftasıAğır Dolandırıcılık Bürosu'nun şirketin Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'taki faaliyetini de soruşturma kapsamına alacağı ileri sürülüyor. EPtP EMtL ÖYMEN LONDRA — Polly Peck'in, Asil Nadir yönetimindeki 10 yı- hnın ardından kayyım yöneti- mindeki ilk haftası başlarken Nadir'in, bu hafta hissedarlar- la bir toplantı yaparak açıkla- malarda bulunacağı önü sürül- dü. Aynca "Ağır Dolandıncdık Bürosu"nun, şirketin Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'taki faaliyetini de soruşturma kapsamına alma- ya "çalışacagı" bildiriliyor. "Sunday Times" gazetesi de Polly Peck'te bazı usulsuzlükler olduğunun 1989 kasım ayında farkına vanldığmı ve resmi ma- kamların neredeyse bir yıl önce soruşturmaya başlamış oldukla- rını açıkladı. Polly Peck hisselerinde alun- satım usulsüzlüğü yapıldığı şek- linde geçen ağustos ayından beri ortaya atılan iddialan soruştur- makta olan büronun, kuşkula- nn en yoğunlaştığı lsvicre'de dahi henüz yeterli bir ilerleme sağlayamadığı ciddi basın tara- fından ileri sürüldü. Polly Peck hisselerinde 20 eylülde meyda- na gelen büyük düşüşte, büro- nun bir gün önce Asil Nadir ile ilişkili olduğu söylenen "Soutn Audley Management" adlı fir- mayı polis eşliğinde basmasmın ve ertesi gûn Asil Nadir'in ifa- desine başvurmasının rolü oldu- ğu kabul ediliyor. Bu nedenle büro, basın tarafından, neden böyle bir girişime gerek duydu- ğunu ortaya koymaya davet edilmekte. Büro ise yapısı gere- ği basına açıklama yapmamak- la yükümlü. Basın, aynca Polly Peck hisselerinin düşüşü sırasın- da çeşitli sorumluluk düzeyinde- ki yetkililerin davranışlannda yine çeşitli düzeylerde hatalar olduğuna ve bunların şimdiye kadar "yeterince" açıklanama- dığma da dikkat çekiyor. Polly Peck'in iflas eşliğine gelmesinin kökeninde hem ha- talı hem kasıth muhasebe işlem- ler i, hem hatalı bankacılık hem hatalı yöneticilik hem de hatalı bir "halkla ilişkiler" anlayısının bulunduğuna dikkat çeken ba- sın, gelişme, yorum ve inceleme- unsurlann da etkisiyle güvensiz- lik doğduğu, son haftalarda Asil Nadir'in bankacılara verdi- ği güvenceleri yerine getireme- mesinin de etkisiyle şimdiki du- ruma gelindiği kaydediliyor. Haftalık dergi niteliğindeki pazar gazeteleri, düzdnelerle mu- habir ve araştırmacı eşliğinde, her biri kendi özel soruşturma- sını sürdürüp yayımlıyor. Polly Peck'in kayyıma dev- nüz aguslos ayında görüşmeler yapılmısken şimdi isletme ser- mayesi ihti>acının en yüksek ol- duğu bir sırada aiacaklannı ta- lep etmeteri tahammül edilmez bir durumdur" diyor. Aynca Türkiye'deki bankalardan 52 milyon sterlin tutannda taze pa- ra aktarılacağına ilişkin yazıb yüklenimi olduğu halde kreditör bankaların bunu dikkate alma- dığını söylüyor ve "Bankalar, iirünün ağaçlarda (opianmadan £2 BILLION TO ZEROBroker's suspicion launched inquiry How Polly Peck crashed to earth lere yine sayfalar ve sütunlar ayırdı. özetle Polly Peck'in, özkay- nağı ile orantısız biçimde aşın derecede borçlanması, kreditör bankaların milyonlan "adeta sorgusuz-sualsiz" vermesi, ka- sıth bazı muhasebe oyunları ile kâr hanesinin şişirilmesi, yöne- tici sıfatıyla Asil Nadir'in hal- ka açık olmakla birlikte şirketi sadece kendisinin ve bildiği gi- bi yönetmesi, Polly Peck ile Asil Nadir'in kişisel yatırımlarının bazen iç içe gibi gözükmesi gibi rinden sonra Asil Nadir ile gö- rüşebilen birkaç gazeteden biri olan "Sunday Telegraph", Asil Nadir'in, bu hafta hissedarlar- la bir toplantı yapacagını söyle- diğini açıkladı. Gazetenin habe- rinde Nadir'in, "Hissedar ve bankalann çıkarlan için 8 haf- ta çabaiadım. Bu saçma koşul- larda dahi amacım bütün faali- yetimizin kârlılığını sürdürmek- ti. Ve haien kârlıdırlar" dediği aktanldı. Asil Nadir, "Banka- lar ile kefilsiz kredilerinin kefilli krediye donüştürulmesi için he- kalıp çüriimesi bahasına aslı ol- mayan söylentilere dayanarak benden hızla ödeme yapmamı istediler" diyor. "Sunday Telegraph" gazete- sinin aynca bir tam sayfa ayır- dığı incelemesinde, Polly Peck'e yatınm yapan bir büyük hisse- darın Asil Nadir'in kişiliği hak- kında şu gözJemlerine yer veril- di: "Kendisi yanlış anlaşdmışür, ancak kendisine güven de du- yulmaz ve benimsenmez. Bu ne- denle işlerini alışılmadık yollar- dan, duoyanın alısdmadık yöre- lerinde halleder. Bence bu yiiz- den takdir edilmelidir. Ancak edilmez. Bazen ferahlatıcı bir riizgâr gibidir, bazen de esintisi ayaza dönüşür. Eşi bnlnnmaz bir kafa yapısına sahiptir, ama aynntılarda felakettir. Çevresi- ni üçüncü kalitede adamlaria doldurur, onlara kötü muame- le eder, ondan sonra da onlar- dan katıksız bir sadakat bek- ler." Gazetede Polly Peck'in şim- diki duruma nasıl geldiği hak- kında aynca yayımlanan bir yo- rumda da Asil Nadir'in sorum- luluğunun yanı sıra "City"nin işleyişindeki aksaklıkların da "hızla ve en üst düzeyde ele alınması gerektiği" kaydedildi. "Sunday Times", tsviçre'de olduğunu öne sürdüğü paravan şirketlerin rolünün anlaşılması amaayla bu ülkede yapılmaya çalışılan soruşturmanın bürok- rasi ve diğer engeller vüzünden aksadığını yazdı. Observer gazetesi, Asil Na- dir'in, Polly Peck'teki hisseleri- ni denetlediği "Restro Investments" adh özel şirketi- nin, Polly Peck hisselerine da- yanarak borçlandığını, Isviçre bankalarına olan borcunun "100 milyon sterlin kadar" ola- bileceğini öne sürdü. Nadir'in İngiltere dışındaki vakıflar ara- alığı ile sahip olduğu yatınm ve işletmelerinin satılabileceğini kaydetti. Bu mal varlığı içinde, Leicestershire bölgesinde bir maükâne, bir üretme çiftliği ile evleri yer alıyor. "Sunday Times" da aynı konudaki habe- rinde, çiftlik ve malikâne iie Londra'nın çok mutena bir semtinde 2.5 milyon sterline sa- tın aldığı evinin satılığa çıkartıl- dığını iddia etti. "Independent on Sunday"de yayımlanan çeşitli makalelerden birinde de Asil Nadir'in borçla- nna değiniliyor. Haberde, "AsM Nadir'e verilen kredilerin çogu Türkiye ve Kıbns'ta iki küçük banka, zarar eden gazeteler ve bir havayoluna gitti" dendi. EKONOMINOTLARI OSMAN ULAGAY Cari İşlemler Açığı Endişe Verici mi? .Her ay Türkiye'nin dış ticaret ve cari işlemler dengesi ra- kamları açıklandığında beni bir telaştır alıyor, bu işin sonu nereye varacak diye. Sonra yetkililer durumun gayet normal olduğu yolunda açıklamalar yapıyorlar. Merkez Bankası'nın döviz rezervierinin de artmaya devam ettiği belirtiliyor. Ben de acaba gene boşuna mı teiaşa kapıldım diye düşünmeye başlıyorum. Geçen hafta ağustos ayı cari işlemler dengesi rakamları açıklandı ve bu süreç gene başladı. Rakamları görünce ben gene telaşlandım ve dayanamayıp bazı karşılaştırmalar yap- maya başladım. Önce cari işlemler dengesinin belli başlı ka- lemlerınde geçen yılın ve bu yılın ilk sekiz ayında ne olmuş ona baktım. Ortaya çıkan tablo şöyle: (Rakamlar milyon dolar.) Ocak-AğustosOcak-Ağustos 1990 1989 Fark İhracat (FOB) İthalat (FOB) Dış Ticaret Dengesi 7.536 -13.423 -5.887 7.077 -9.883 -2^06 % 6.4 % 35.8 %109.8 Görünmeyen gelirler Görünmeyen giderler Görünmeyen dengesi Karşılıksız transfer işçi dövizi Cari İşlemler D. 5.771 -4.126 1.645 2.417 2.083 -1325 4.474 % -3.482 % 992 % 2.273% 1.914 % 459 29.0 185 65.8 6.3 8.8 Bu tablo, geçen yılın ilk sekiz ayı sonunda 459 milyon do- lar fazla veren cari işlemler dengemizin bu yılın ilk sekiz ayı sonunda 1.8 milyar doların üzerinde bir açık verdiğini göste- rıyor Yani yaklaşık 2.3 milyar dolarlık bir açık fazlası oluş- muş bu yıl. Bunun nedeni de tabloda açıkça görülüyor. Öde- meler dengesi için hesaplanan dış ticaret açığında bu yılın ilk sekiz ayında geçen yılın aynı dönemine oranla 3 milyar doların üzennde bir artış var. Dış ticaret açığı yüzde 110 ar- tarken görünmeyen gelirlerdeki yüzde 29'luk ve işçi dövizin- deki yüzde 9'luk artışlar bunun küçük bir bölümünü kapata- bilmiş ve cari işlemler açığı ağustos ayı sonunda 1.8 milyar dolan aşmış. Şimdi bu rakamı bir de 1990 yılı program hedefiyle ve he- nüz açıklanan 1990 yılı gerçekleşme tahmini rakamıyla kar- şılaştıralım. 30 Ekim 1989 tarihli Resmi Gazete'de yayımla- nan 1990 yılı programına göre 1990 yılı sonunda cari işlem- ler dengesinin 874 milyon dolar fazla vermesi bekleniyor. Ge- çenlerde açıklanan 1990 yılı gerçekleşme tahmıninde ise cari işlemler dengesinin 1990 yılı sonunda 1 milyar 870 milyon dolar açık vereceği belirtiliyor. Geçen yıl yapılan tahminin ne kadar hayali olduğu ortada. Ancak daha iki hafta önce yapı- lan yıl sonu tahmini de mi biraz hayali acaba? 1990 yıl sonu tahmini 1 milyar 870 milyon dolar açık, yalnızca ilk sekiz ay sonunda ortaya çıkan rakam 1 milyar 825 milyon dolar açık. Bu ilginç tahmini görünce akla şu soru geliyor: Acaba yı- lın son dört ayında bizim hiç öngöremediğimiz bazı gelışme- ler mi oJacak? Birden ihracatımız patlayacak, ithalat yavaş- layacak, işçiler döviz akıtmaya başlayacak, cari işiemler den- gesi açığı hemen hiç artmayacak ve yıl sonunda 1 milyar 870 milyon dolarda kalacak? Böyle bir gelişmeyi öngörmek çok zor. Tam tersine bir ge- lışmeyi öngörmek ise çok daha kolay, zira yılın ilk sekiz ayı- na ilişkin rakamlar Körfez krizinin olumsuz etkilerini hemen hiç içermiyor. Petrol faturasına binecek ek yük, turizmdeki olası kayıplar, navlun vs. gibi diğer gelirlerdeki kayıplar bu -rakamlara pek az yansımış durumda. Q halde yılın son dört ayında cari işlemler açığının daha da büyümesini beklemek akla yakın geliyor. Bütün bu rakamlar bizi şu soruya getiriyor: Pekiyi Türkiye 2 milyar doları aşacağı görülen bir cari işlemler açığını nasıl finanse edecek? Yetkililere soracak olursanız hiç endişelenecek bir durum yok. Merkez Bankası'nın döviz rezervleri Körfez krizine rağ- men artmaya devam ediyor. Türkiye, dış piyasalardan rahat- lıkla borçlanmasını sürdürüyor, genel olarak sermaye hare- ketlerinde de olumsuz bir gelişme yok. Bu nedenle cari iş- lemler açığı büyüse de sorun değil, Türkiye bu açığı rahat- lıkla finanse eder. Döviz kurlannda da öyle çarpıcı sıçrama- larfalan olmaz, Merkez Bankası elindeki rezervle bu yönde- ki herhangi bir girişimi anında önler. Durumu en yakından izleyen yetkililerden daha iyi bilecek değilız ya, eylül ayı rakamları açıklanana kadar endişeyi bir tarafa bırakıp keyfimize bakalım, en doğrusu bu herhalde? Aslında bu konuyla hiç ilgisi yok ama aklıma geldi; daha üç-dört ay önce şu meşhur Polly Peck'in durumu ne kadar parlak görünüyordu değil mi? Dayanıklı tüketim mali üretimî (adet) MaMeadı Fırın Buzdolaoi Ç Makınesı Dıkış Mak. Televızyon Video M. Setı E Süpürgesı 1SS9 1990 (Ocak-Ağvstes) (Ocak-Ağustos) 31.043 543.785 391.034 120.107 508.351 64.600 16.937 274.573 396.939 645 846 471567 159.553 1.074.651 72.437 32.784 320.616 m 27.8 18.7 20.5 328 111.4 12.1 93.5 16.7 S a n a > i d e k i « e n e l u r e l i m yanıkl] tüketim maUannın bu yılki üretimi, programın üzerinde gerçekleşti. Dayanıklı tüketim mallan üretimi, bu yılın ocak- ağustos döneminde geçen >ılın aynı dönemine göre yüzde 16.7 ile 111.4 arasında değişen oranlarda arttı. Devlet Istatistik Ensti- tüsü (DİE) verilerine göre bu yılın ilk sekiz ayında televizyon üre- timi yüzde 111.4 artarak 1 milyon 74 bin adet olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı döneminde toplam 508 bin 351 adet televizyon üretilmişti. Geçen yıl ocak-ağustos döneminde 16 bin 937 adet olan müzik seti üretimi ise bu yılın aynı döneminde yüzde 93.5lik artışla 32 bin 784 adede ulaştı. DÖVİZ KURLARI Dövıan Cınsı 1 ABO Dolan 1 8 Aiman MarKi 1 Avustra/ya Dolan 1 Avusturya $ı!ını 1 Belçıka Frangı 1 Oanımarka Kronu 1 Fın Marfckası 1 Fransız Frangı 1 Hoflmda Ftorını 1 Isvec Kronu 1 Isvıcre Frangı 100 Italyan Lıreö 1 Japon Venı 1 Norvec Kronu 1 Stertn 1 S Arabıstan Fbyalt DÖV12 Alıs 2764 46 1820 52 216038 26068 88 58 477 49 766.62 544 45 1616 55 49180 2160 58 243 29 2162 46915 5404 52 737 19 Döviz Satıs 277000 1824 17 2165 31 26120 88 75 478 45 768 16 545 54 1619 79 492 79 2164 91 243 78 2166 470 09 5415 35 738 67 Efektrt AHş 276170 1818 70 2124 24 260 42 87 07 472 72 753 59 543 91 1614 93 486 88 2158 42 239 15 2140 464 46 539912 724 66 Efektıf Satış 2778 31 1829 64 2171 81 26198 89 02 479 89 770 46 54718 1624 65 494 27 217140 244 51 21 73 47150 543160 740 89 29EKİM1990 CJtMUZKM $ 1 5184 Alman Marfcı J 5.0775 Fr Frangı $ 1.7100 HolFlormı 11.2794 Isv Frang. $ 1136.27 Ital Lıret S 127 87 Japon Yera $ 3 7499 S Arab Rıyali £ 19550$ SERMAYESIZ [ŞLETMECILIK ' HİÇ PEŞİNSİZ SAHİP OLAÇAĞINIZ MALDAN PARA KAZANABİÜRSİNİZ "Leasing Slstoml II»" • Her türtû Sanayi Makinaları • Otomobü - kamyon- traktör ve iş makinalan • Etektronik Büro Makinaları 48 AYA KADAR VADEÜ ÖDEMELERLE AYRICA: Sanayfclhfr», gayrtmenkul karşıhğı kredi v&rüir. Gayrimenkdl&rlnlz. temlnat olarak değeriendlrtllr. kredllendlritir. T©<: 347 50 72
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear