25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 EKİM 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 Konya Çimento satışta • ANKARA (AA) — Konya Çimento Sanayii AŞ hisse senetleri, bugün anlaşmalı bankalar İş Bankası, Vakıflar Bankası, lktisat Bankası ve Netbank'm yurt çapında elektronik hizmet veren şubelerinde "halka arz yoluyla" satışa sunuluyor. Hisse satışı, İş Bankası'nın yurtdışında hizmet veren şube ve temsilcfliklerinde de yapılacak. Satışlar, 25 ekim persembe günü de devam edecek. 5 bin lira nominal değerli Konya Çimento hisselerinin satış fîyatı 125 bin lira olarak belirlendi. TÜRSABvakıf TOBB Sanayi Konseyi Başkanı Şinasi Ertan: Son on yılın en zoru '91 Eskişehir'deki Sanayi Konseyi toplantısında konuşan Ertan, doğru kararlann uygulamasında büyük hatalar yapıldığım savundu. Ertan "Enflasyon, bir bakana havale edilmekle halledilemez" dedi. ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) — TOBB Sanayi Konseyi Baş- kanı Şinasi Ertan, "Hedefe var- mak için alınan doğru kararla- nn uygulamasında büyük hata- lar yapıimışür" dedi. Ertan, 1991 yılı için "son on yılın en zoru" tanımlaınasını yaptı. Sa- nayi Konseyi Başkanı, enflasyo- nun yeteri kadar önemle ele alınmadığını, çözümün bir ba- kana devredilmesiyle sorunun halledilemeyeceğini söyledi. TOBB Sanayi Odalan Konse- yi 1988-1992 dönemi 4. toplan- tısı dün Eskişehir'de yapıldı. TOBB Başkanı Yalım Erez'in Eskişehir'e geldiği halde acil işi nedeniyle katılamadığı toplantı- da, Körfez krizinin ekonomiye etkileri, alınması gereken ön- lemler, topiusözleşme göriişme- leri, dış ticaret ve kur politika- lan, sanayileşmede teknolojinin önemi ve aktüel ekonomik ko- kuruyor ümanlar tıkanıyor • tSTANBUL (ANKA) — Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB), Turizm ve Seyahat Acenteleri Vakfı adıyla bir vakıf kuracak. TURSAV adıyla kurulacak olan vakfın, başta seyahat acenteleri olmak Ozere turizm sektörünün bütün kesimlerine tanıtım, pazarlama, egitim ve görsel malzeme alanlannda hizmet vereceği bildirildi. Rubleye devalüasyon • Ekonomi Servisi — Sovyetler Birliği hükümeti, rubleyi yûzde 66 oranında devalüe etme kararı aldı. Dış llişkiler Komisyonu Başkan Yardımcısı Ivan Ivanov'un Novosti Ajansı'na verdiği bilgiye göre 1 kasımdan itibaren 1 dolar 0.6 rubleden işlem görecek. 1961 yıhndan bu yana değerinde hiçbir değişiklik yapılmayan ruble, o tarihten bu yana 1.8 dolardan işlem görüyordu. Sovyet yetkililer, bu uygulamayla Sovyetler Birliği'ndeki fiyatlann, dünya piyasalanndaki fıyat düzeyine çıkartümasının amaçlandığını belirtiyorlar. Ekonomi Servisi — Haydar- paşa Limanı'nı boş konteyner- ler istila etti. Devlet Demir Yol- lan, limanın felç olmasına yol açan konteynerlere karşı savaş açtı. Haydarpasa Limanı'nın kon- teyner kapasitesinin 11 bin 430 olduğunu hatırlatan Devlet De- mir Yolları Genel Müdurü Bir- kan Erdal bu kapasitenin halen 10 bin 400'ünün dolu olduğunu belirterek "Limanda bekleyen 10 bin 400 konteynerin de yak- laşık vüzde 4O'ı boş. Bunlann bir kısmı neredeyse 4 aydır sa- hipterini bekliyor" dedi. Liman- lann verimli işletilememesinden Demiryollan'nı sorumlu tutan- lann çuvaldızı biraz da kendile- rine batırmalanm isteyen Erdal, dünyada boş konteyner beklet- me süresinin üç-dört günü geç- mediğini hatıriatarak özel şir- ketlere konteynerlerini liman- dan çekme çağrısı yaptı. Haydarpasa Limanı'nın de- polama kapasitesini arttırmak için limanın bitişiğindeki beledi- ye arazisüıi kiralamak istedikle- rini, ancak belediyenin bu tale- be olumlu yaklaşmadığını anla- tan DDY Genel Müdürii Birkan Erdal, liman için Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nm Kartal'- daki arazisini kiralama kararı aldıklannı bildirdi. Erdal, ayn- ca boş konteynerlerden kurtul- mak için TASlŞ'le anlaşmaya vardıklannı belirterek şunları söyledi: "Sahipleri ortaya çıkmayan konteynerleri TASİŞ kanalıyla satacağız. Bu yolla satılmayan- lan da Devlet Demir Yollan aia- cak. Bu sa>ede Haydarpasa Li- manı'nı neredeyse felç durumu- na getiren konteynerlerden kur- tulacağız." Deniz Ticaret Odası yetkilileri ise hemen hemen bütün li- manlarda rıhtım ve antrepo ye- tersizliği olduğunu, liman işlet- melerinde de verimsizlik bulun- duğunu söylediler. Limanlann nhtım derinliklerinin zamanla azaldığını ve büyük çoğunlu- ğunda tarama yapılması ihtiya- cımn doğduğunu anlatan yetki- liler, şehir merkezleri içerisinde sıkışıp kalan limanlann yeni de- polama alanlan yaratmak bakı- mından yetersiz kaldığını belirt- tiler. Bu arada limanlarda 1983 yı- lında 68 milyon 728 bin ton olan yükleme ve boşaltma toplamı- nın 1989 yılmda 91 bin tona çık- tığı belirlendi. Denizcilik dilin- de "eUeçleme" olarak ifade edi- len yükleme-boşaltma toplamı- mn 1987 yılında 95 milyon 276 bin tona ulaştıktan sonra son iki yıldır sürekli gerilediği göz- leniyor. nular ele alındı. Istanbul, Anka- ra, Adana, Balıkesir, Denizli, Eskişehir, lzmir, Kayseri, Koca- eli, Konya ve Gaziantep sanayi odalannın başkanlan ile odalar birliği konseV üyelerinin katüdı- ğı toplantmın başkanlığım Şina- si Ertan yaptı. Şinasi Ertan, açış konuşma- sında Körfez krizinin endişe ver- diğini belirterek on yıl boyunca kaikınabilmek için katlanılan fe- dakârlıklann bosa gitmemesi için tutarlı bir politika izlenme- si gerektiğine dikkat çekti ve şöyle dedi: "Körfez krizi gelişmiş ve güç- lü ülkeler için kendi çıkarlarını koruma açısından önemii olabi- lir. O takdirde Türkiye'nin eko- nomik kayıplannın eksiksiz ve zantanında karşüanraası gerekir. Oysa bugüne kadar verilen sa- dece övgü dolu sözterdir." Ertan, "Körfez krizi ile ilgisi olmayan" sorunlardan da söz ederken 198O*den bu yana ko- nan birçok hedefe ulaşılamadı- ğını belirtti. Ertan, "Hedefe var- mak için alınan dogru kararla- nn uygulamasında büyük hata- lar yapdmıştır" dedi. Ekonomik ve toplumsal bünyeyi tahrip eden enflasyonun kontrol altına alınmasını ve inandıncı bir tem- poda aşağı çekilmesini isteyen Şinasi Ertan, "Bu gercegin ye- teri kadar önemle ele alınmadı- ğını görmenin üzüntusü içinde- yiz. Çözümün, bir sayın baka- na havale etmekle mümkün ol- mayacagını, Türkiye'yi yöneten- lerin iyi bilmesi gerekir" dedi. Değişik iş kollannda 600-700 bin işçinin topiusözleşme göriiş- raelerinin sürdüğünü belirten Ertan, talep edilen ücretler ko- nusunda da şunlan söyledi: "BH ücretlerin kabul edilme- si mumkün degildir. Kabul edil- digi takdirde iştetmelerin yaşa- mını sürdürmesi kolay degildir. Taraflann çıkartan için iyi diya- log kaçınılmazdır. Katı tutum kimseye yaramaz, bunun acı ör- neklerini gecmiste gördük." INTERBANK'IN KURUMSAL BANKACILIKTAKİ ÜSTÜNLÜĞÜNÜ BÎ2DEN DEĞİL... "Interbank has enormous style and projection particularly amongst the senior management.*,, BÎR MUHABİR BANKA BAŞKAN YARDIMCISI ... ONLARDAN DİNLEYÎN. Interbank bugün fînans dünyasının en saygın özel bankalanndan biridir. Yaraücılığı, verimliliği ve iyi eğitim görmüş kadrosuyla, çokuluslu ve yerli büyük kuruluşlara kurumsal ve yatınm bankacılığı hizmetleri verir. Interbank1 ın temel ilkesi, yatınm olanaklannı değerlendirmede ve fınans konularında müşterilerine çağdaş ve yenilikçi çözümler getirmek, yaratıcı öneriler sunmaktır. Çalıştığımız yerli ve yabancı kuruluş yöneticilerinin bu gerçeği belirten sözleri bize gurur veriyor. INTERBANK * Ulualararası bir kuruluş tarafmdan, bağımaız olarak yapılan iletişim araşbrmasından, Mayıs 1990 T U K E T I C I G O Z U Y L E MERAL TAMER Kapalı telefona kabaran fatura Telefon abonesi misiniz? Eğer yanıtınız evetse bu hafta size dudak ısırtan bir telefon maceramız var. Olayın baş kahramanı Muammer Atasoy anlatıyor: "Büyükçekmece'deki telefonum için Tür- kiye'de olmadığım dönemlerde tahakkuk et- tirilen hayalı faturaları bile gık demeden öde- miş bir aboneyim. Bu şişirilmiş faluraların do- zu kaçtığında zaman zaman Türkiye'ye gel- diğimde PTT'ye itiraz etmiş, ama her sefe- rinde ilgılı mercıden "gerekli kontrollerin yapıldığı ve hesapların tamam olduğunu" belirten basmakalıp, üstünkörü yanıtlar al- mıştım. Bu dertten nasıl kurtulurum diye kara ka- ra düşünürken, halime acıyan bir PTT me- muru "Şu telefonu kapattır ve kurtul" de- di. Sinir hastası olmamak için denileni yap- tım ve 13 Ekim 1989 günü Büyükçekmece Telefon Amirliği'ne başvururak telefonumu kapattırdım. Akşam eve geldiğimde telefonu- mun aynı gün kapatıldığını da bizzat tespit ettim. Bu husustaki dilekçem ve kapatılma fişinin fotokopileri ektedir. Bilahare kapatılma- nın vuku bulduğu ekim 1989 için tahak- kuk ettirilen 73 bin 400 liralık hesabı da gık demeden ödedim. Artık bayram çocuğu gibi sevinçliydim. Çünkü Allah'tan bul- sunlar diyerek çcHuğu- mun çocuğumun na- fakasından keserek ödedığim bu haya/ı te- lefon faturalarından il- lallah gelmişti. Ama o da ne! 13 Ekim 1989'da kapatı- lan telefonuma aralık 1989'da 164 bin 400 li- ra lık yeni borç faturası gelmesin mi? Bey- nimden vurulmuşa döndüm. Cinler yeniden başıma üşüştü. Aylardır PTT teşkilatından, kendilerinin kapattığı bir telefonla nasıl ko- nuşulup da bu borcun tahakkuk ettiğini ba- na izah edebilecek bir yetkili arıyorum, ama henüz bulabilmiş değilim. Bu son derecede gülünç ve mantıktan yok- sun telefon faturası için 13.2.1990'da itirazı- mı yaptım. Yaptırr da ne oldu? Bana yine "gerekli tahkikat yapılmış, hesaplarda hata olmadığı görülmüştür" türünden basmaka- lıp bir cevap geldi. Şaştım kaldım. Anlaşılan .dilekçeyi bile okumuyorlar. Çünkü zahmet edip dilekcenın sahibi olan numaraya bir te- lefon ediverseler, telefonun kapalı olduğunu zaten görecekler. Bu işlere akıl-sır erdiremezken bu defa ocak ayına ait 203 bin 500 liralık yeni bir borç faturası yollamazlar mı? Buyurun cenaze na- mazına... Ben bu ne biçim iştir diye kafa yor- maya devam ederken Telefon İdaresi boş du- rur mu? Bu eski abonemizi bütün gayretle- rimize rağmen Bakırköy tımarhanesine yol- layamadık, hiç değilse bu işte muvaffak ola- lım diye düşünmüş olmalılar ki 4 aydır ka- palı telefonun 1990 şubatına ait faturası tam 1 milyon 75 bin 500 lira olarak geldi. Pes doğ- rusu... Sayın Meral Tamer, artık sadece sabrımı değil, devlete olan güvenimi de yitiriyorum. Şu anda önümde yeni bir tebligat var. İs- tanbul Yakası Telefon Başmüdürlüğü, kendi- lerine olan toplam 1 milyon 446 bin 400 lira- lık telefon borcumun ödenmemesi halinde sozleşmenın feshedilecegini bildiriyor. Tele- fonum açıkken istedıklerinin 10 mislini, şim- di telefonum kapalıyken istiyorlar. Artık bana öyle bir inanç yerleşti ki ben bu telefonumu söküp ahizesi ve kablolany- la Sayın Ulastırma Ba- kanımıza göndersem, yine de bana mütea- kip aylara ait borç fa- turası tanzim edile- cektir. Yapabileceğim bas- ka bir şey var mı?" Okurumuzun bu mektubu ve gönderd»- ği fotokopilerle birlikte PTT İstanbul Telefon Başmüdürlüğü'ne başvurduk, konunun araştınlmasını istedik. ve kısa süre içinde de yanıtını aldık. Gerekli araştırma yapılmış, Mu- ammer Atasoy'dan haksız yere para İsten- diği saptanmış. Şimdi 1 milyon 446 bin li- ralık fatura iptal edilerek kendisinden sa- dece 3000 liralık abone ve 1000 liralık te- lefon açma parası isteniyordu. Bu olayda benim anlamadığım nokta şu... Hata yapılabilır, hepimiz yaparız. Ama bu ha- tayı sürdürmekte neden ısrar ederiz? Bu olayda herhangi bir PTT memuru ya da yet- kilisi kendisıni abonenin yerine koysa, çare- sini bulamadığı için kapattırdığı telefonu için astronomik faturalar ödemek zorunda bıra- kılsa acaba ne yapardı? Biz yine de temenni etmiyoruz. T U K E T I C I N I N S E S I Tenceremi arıyorum Simpa-Sirn Çelik'e art ten- ceremin ait tabanı kullanma esnasında komple çıktı. İlgili firmanın Karadeniz temsilcili- ğine 25.12.1989 günü telefon açtım. Bana tencereyi fabrika- ya göndermemi söylediler ve fabnkanın adresini verditer. 27.12.1989 günü Sinop PTT Müdürlüğü'nün 1158 noluko- lisi ile tencereyi Oenizli'deki "Celal Bayar Bulvan No 49"a gönderdim. 4 ay olup da ses gelmeyınce Denizli 'deki bir akrabamla tencereyi sor- durdum. "Biz ilgilenip göndeririz" demişler. 3 ay daha geçip de tencerem gel- meyince bu kez 11.7.1989 gü- nü ilgili fabrikaya yeni bir mek- tup yazdım ve tenceremin ia- desini istedim. Yanıt gelmez- se Cumhuriyet'e yazacağımı da bildirdiğim halde ses çık- madı. İlginizi bekliyorum. ZAFER YEL - Sinoş kJim Çelik'in Yönetim Kurvlu Başkanı Mehmet Oktay'la görüştük. "Bu tencere ateşte unutulmuş. Her tarafı kapkara. Panikle soğuk suya sokmuşlar. Bu yapılmaması gereken bir hareket. Çelik tencerelerin altlanna aynca alüminyumdan bir taban geçirilir. Bütün çelik tencerelerde bu böyledir. Çeliğin genleşme katsayısıyla alüminyumunki farklı olduğundan kızgın tencere soğuk suya oturtulursa taban gövdeden ayrılır. Burada hata tüketicinindir" dedi. Buraya kadar söylenecek bir şey yok. Ama yine de tüketiciye cevap vehimeyişini açıklamıyor. Mehmet Oktay tencereyi posta kanalıyla derhal göndereceklerini vaat etti ve tüketicinin bu tencereyi çelik tencere olarak değil de normal bir tencere olarak kullanmaya devam edebrleceğini söyledi. "Istediğin yere şikâyet ef' Uç yaşındaki oğlum için An- kara Engürü Pasajı Hande Ti- caret'ten oyuncak bir motosik- •let aldım. Çin malı, fiyatı 13 bin 500 lira. Tekerleklerini ye- re sürttüğünüz zaman bir sü- re kendiliğinden gidiyor. Oğ- lum paketi açtığında tekerlek- lerin dönmediğinı gördüm. Bozuk olduğunu fark ederek hemen oğlumun elinden al- dım, ki bu süre içinde oğlum çok ağladı, bozuk olduğunu bir türlü ona anlatamadım. Hemen ertesi gün oyuncağı geri götürdüm. Fakat çok kö- tü bir muamele gördüm. Geri almadıklan gibi "istediğin ye- re şikâyet et" dediler. Ben de Sanayi ve Ticaret İl Müdürlü- ğü'nün Tüketici Bürosu'na gittim. Beni bir memurla birlik- te yeniden dükkâna yolladılar. Tezgâhtar benımle de me- murla da çatır çatır kavga et- ti. Memur da zabıt tutup sav- cılığa vereceğini söyleyince mecburen yeni bir oyuncak verdiler. Olay da böyle hallol- du. MAHİNUR AIUSU-Ankara Çek masrafını kim öder? Bankalanmız, çeki tahsil eden vatandaştan son dö- nemde giderek artan miktar- da "masraf" adı altında pa- ra almaktadırlar. Oysa kendı- lerine verilen çeki tahsil etmek isteyen kişiye verilen bir hiz- met yoktur. Verdikleri hizmet olsa olsa çeki yazan kendi müşterilerinedir. Çünkü bu olayda bankada hesabı olan bankanın müşterisı yani çeki yazan kişidir. Verilen hizmet onadır. Dolayısıyla banka; çek tahsiline gelen, çoğunlukla da kendisinin müşterisi olmayan kişiye bir hizmet vermedığı halde "hizmet karşılığı masraf" istemektedir. Halbu- ki çeki veren, çek yerine na- kit odeyebilseydi, çeki alan bankaya gitmeyecekti. Nite- kim bu amaçla açılan davalar, bankalar aleyhine sonuçlan- makta, ancak tüketici meblağ küçük olduğu için genellikle bu konuda mahkeme kapısı- na gitmemektedir. Gidecek ol- sa her davayı kazanır. Çoğun- lukla uygulanan yöntem ise çek masrafımn çekin yazıldı- ğı sırada çeki verenden isten- mesı olmaktadır. AHMETAKSU'Ankan URETICIYE TEŞEKKUR PTT'ye teşekkür 10 ekimgünü bu koşede çıkan "PTT neden oyala- dı?" başlıklı yazım üzerine 12 ekim günü Erenköy Te- lefon Müdürlüğü'nden ön- ce bir memur, sonra da Mü- dür Muavim Abdullah Ter- kenlioglu tarafmdan aran- dım. Kendılerı özür dileye- rek istediğim EFES model telefonun ücret farkı iste- meden değiştirifeceğini bil- dirdiler. Bu nedenle PTT Telefon İdaresi yöneticilen- ne teşekkür ederim. MAHIR TOKTAN-istanbul VEPA'ya binlerce teşekkür 18 yaşında ünrversiteli bir gencim. Konya'daki basket- bol takımımız için bu yıl ba- şında alınan 13 çift NIKE AIR FORCE STS marka basketbol ayakkabılann he- men hepsinin tabanlan ön- ce çatladı, sonra yırtılıp ayağımızı rahatsız etmeye başladı. Takım olarak o ayakkabılan bir sezon daha giymemiz gerektiğinden sizden yardım istemiştim. Sizin konuyu VEPA firma- sının sahibi Ybşar Bey'e ak- tarmanızdan sonra Yaşar Bey bizimle çok ilgilendi. Kendisine götürdüğüm 4 çift ayakkabıda üretim ha- tası olduğunu kabul etti ve ayakkabılan aldığımız An- kara'daki Dalkılıç Spor mağazasından değistirebi- leceğimizi söyledi. Gercek- ten de VEPA'nın verdiği bu talimal sonucu takımımıza ait 13 çift ayakkabıyı sağ- lamlarıyla değiştirdik. Yaşar Bey'e ve VEPA'ya binlerce teşekkür. ATIL TAŞPINAR-Konya SANYO'nun hizmeti Geçen yıl Pendik'ten sa- tın aldığım ve Yalova'da yazlıkta kullandığım COS- MOS marka televizyonum arıza yaptı. Pendik'teki Cosmos-Sanyo yetkili ser- visi Semih Elektronik, ele- manını Yalova'ya kadar göndererek arızalı parçayı hiçbir ücret talep etmeden değlştirdi. Bu olaya çok se- vindim. Tüketiciye iyi hiz- met veren tamir servisleri- nin varlığını belirtmek iste- dim. YUSUF EVREN-btanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear