25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 EKÎM 1990 HABERLER CUMHURÎYET/11 Milyar talihlileri • ANKARA (AA) — Milli Piyango Avrupa özel Çekilişi'nde 4 milyar lira kazanan yanm biletin iki ortağı, 2 milyar liraJık çeklerini dün aldılar. Manisalı çiftçiler, Bekir Salar ve Yurdaer Demirlenk adlı onakların ikramiye çeklerini alması nedeniyle MiLli Piyango Idaresi'nde bir tören düzenlendi. Talihli ortaklardan 65 yaşındaki Bekir Salar, kazandığı para ile cami ve okul yaptıracağını belirterek bir bölumuyle de çocuklanna iş kuracağını söyledi. Yüzyıl Dergisi toplatıldı • İstanbul Habcr Servisl — Yüzyıl Dergisi'nin 21 ekim tarihli 12. sayısı, Istanbul DGM tarafından toplatıldı. Toplatmaya gerekçe olarak, "devrimcinin devrimci elinden ölümü" başlıkh yazıda, "Bölücülük propagandası" ve "halkın, sınıf ve bölge farkhlığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik edildiği" gösterildi. Yüzyıl Dergisi'nce yapılan açıklama ise, "toplatma kararlannın çoğunluğunda olduğu gibi bunda da Hâkim Albay Enver Erdal'ın imzası olduğu" belirtilerek, "kasıth toplatma kararı" verdiği için 2000'e Doğru avukatlannca Adalet Bakanlığı'na şikâyet edildiği bildirildi. Binbaşı Yıldıran davası • İSTANBUL (AA) — Binbaşı Esat Oktay Yıldıran'ın öldürülmesi olayına kanştıklan ve yasadışı bölücü PKK örgütüne üye oldukları iddiasıyla yargılanan sanıklar hakkında, bazı gazetelerin davayı etkileyecek yayınlar yaptıklan öne sürüJdü. Sanıklarm avukalı Osman Ergin, dün düzenlediği basın toplantısında, Basın Kanunu'na göre, devam eden davalar hakkında yayın yapılamayacağını anımsatarak, bazı basın organlarının, sanık Abdullah Kanat'ı yargılama bitmeden mahkûm etmeye çalıştıklarını öne sürdü. Hemşireler yargılanıyor • İSTANBUL (AA) — Dernekler Yasası'na aykın faaliyetlerde bulundukları iddiasıyla haklarında 5 yıla kadar hapis ve dernek şubesinin kapatılması istemiyle dava açılan Türk Hemşireler Derneği İstanbul Şubesi üyesi 7 hemşirenin yargılanmasına başlandı. İstanbul 2 Numaralı DGM'de görülen davanın dünkii duruşmasında, sorguları yapılan dernek başkanı Menekşe Meral ile yönetim kurulu üyeleri Fatma Patla, Satı Taş, Nuriye Bilgin, Sevim özben, Nevin Dursun ve Perihan özben, amaç dışı faaliyetlerde bulunmadıklarını belirterek, suçlamaları kabul etmediler. Dev-Sol davasında işkence iddiası • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bttrosu) — Dev-Sol örgütü adına eylem yaptıklan öne sürülen 4 kişinin yargılanmasına dun DGM'de başlandı. Savcı sanıklann, "Marksist-Leninist Dev-Sol örgütüne üye olduklarını, örgüt adına Ali Taşdemir adındaki kişinin taksisini gasp ettiklerini, Ali Haydar adlı bir kişi ile "itirafçı" olduğu belirtilen Şaban Taşçı'yı kaçırmak istediklerini" öne sürdü. Sanıklardan Aliağa Belediye Meclısı ve Bakırçay Belediyeler Birliği Meclisi üyesi Nevzat Kaiaycı gözaltında işkence gördüğünu savundu. Idamlar, ÂT gündeminde Türkiye-AT Karma Parlamento Komisyonu'nun 7 kasımda İstanbul'da başlayacak toplantısında son günlerde gündeme getirilen idam cezalannın infazı konusunun tartışılacağı öğrenildi. Türk-Amerikan Işadamları Derneği Başkanı Erdal Kabatepe, hükümetin idamJarın infazını gündeme getirmesinin Türkiye'yi Batı ülkeleri gözünde yaraladığını söyledi. lç Politika Servisi — ANAP iktidannca dosyaları TBMM'de bekleyen idam cezalarmın infa- zının gündeme getirilmesine yö- nelik tepkiler sürüyor. Türkiye AT Karma Parla- mento Komisyonu'nun 7 kasım- da İstanbul'da başlayacak top- lantısında Türkiye'de son gün- lerde gündeme getirilen idam ce- zalannın infazı konusunun tar- tışılacağı öğrenildi. Edinilen bil- gilere göre toplantıda komisyo- nun Avrupab üyeleri idam ceza- lannın uygulanmaması konu- sunda Türkiye'ye baskı yapa- caklar. Türk-Amerikan Işadamlan Derneği Başkanı Erdal Kabate- pe, hükümetin idamların infa- zını gündeme getirmesinin Türkiye'yi Batı ülkeleri gözün- de yaraladığını belirterek "Bü- yiik prestij kaybına ugradık. Avrupa ve ABD'de basın, 'Turkler 200 mahkûmu asıyor' manşetleriyle Türkiye akyhine kampanva baslattı. Batı dünyası idamlar konusunda çok hassas" dedi. Adana Barosu Başkanı Ani- bal Akdamar dün bir basın top- lantısı düzenleyerek şunları söyledi: "Çağdaş toplumlarda idam, ceza yasalanndan çıkanlmıstır. Bo gelişmeler son yıllardaki si- yasi iktidarlann, devlet kavra- mındaki sorumlulıık ve ciddiyeti ortadan kaldıran, devlet kavra- muu tartışılır hale getiren uygu- lamalanndaki tehlikeli gelişme- lerdir." Adana Barosu'na kayıtlı 96 avukatın im/asıyla kamuoyuna sunulan ayrı bir açıklamada da "Dünyada pek çok iilkede idam cezalannın kaldınlnuş olduğu bugiinkü iktidar tarafından da biliniyor olmasına karşın terö- rün Meclis'te bekletilen idam dosyalarının onaylanmasıvla çözümlenmek Menmesi yan- lışbr" denildi. Nihat Tıfü'nın bildirdiğine göre Giresun Baro Başkanı Avukat Ahmet Ersöz ceza ku- ralıyla idamın bağdaşmadığını savundu. Başkan Ersöz, çağdaş ve modern devlet anlayışını be- nimsemiş ülkelerin çoğunda ölüm cezalannm giderek terk edildiğini hatırlatarak "Genel göriiş bo yoldadır ki devlet can alıcı kao dökücıi olmasın" de- di. Ersoz konuyla ilgili açıkla- masını şöyle sürdürdü: "Kişilerin cezaya çarptınlma- sı ve cezalannın yerine getiril- mesinde iki konu amaçlanmak- tadır. Bunlardan biri ibret esa- sıdır. Yani başkalan için caydı- ncılık. Diğeri de suçlunun ken- disinin ısiah olmasıdır. İdam ce- zasında bu ikinci oğenin düşii- nülmeyeceği açıktır. İşte bu ne- denle ceza kuralı>la idam ceza- sı bağdaşmamaktadır". SHP Seyhan llçe Başkanı Avukat Mehmet Salıiçi de yap- tığı açıklamada "İktidann âdeta kısasa kısas hükmuyle, çagın ayıbı olan idam cezasına taraf- tar görunmesi düşündürücü- dür" dedi. YÖRÜKOGLU AtLEM - \>*l, Fatına, Salim, Fikriye 11 yıldır Mustafa'dan ayn. (Fotograf: Cumhuriyet) Idamlık Mustafa Yörükoğlu'nun annesi: idamlar terörü nasıl önler? UFUK TEKİN ADANA — Kentin gecekondu ma- hallelerinden Narlıca'ya giderken avu- kat Memnune Tezcan'ın uyansını dü- şünüyorduk: "Isındıra ısındıra söyleyin, bdki ha- berieri yoktur." "İdam", yani "ölüm", nasıl olurdu da "ısındınlarak" anlatılabilirdi? Üs- telik elde somut olumlu gelişmeler de yokken. Kentin, ancak bir arabanın geçmesine izin veren genişlikteki sokak- lannı geride bırakıp da Çiftekahveler'- deki "o ev"e vardığımızda bakkal "İşte" dedi, "bu ev onlann, annesi ve diğer yakınları birlikte oturuyorlar.' "Mustafa Yörükoğlu'nun evi bura- sı mı?" Adana Dev-Yol davasının yüzlerce sanığından idam hükümlüsü Mustafa Yörükoğlu'nun tam 11 yıl önce bırak- tığı evindeydik. Elinde fırçasıyla bizi eşikte karşılayan yaşh anası Fatma, ab- lası Aysel, "Aglamayı kesin artık" di- ye ikide bir müdahale eden ağabeyi Sa- lim ile "Bırak karısma, ağlasınlar" di- yen yengesi Fikriye... Tumu de "olası bir kötü haber"i tez elden veren biri gi- bi karşılamışlardı bizi. Gözlerinde "idam" sözcüğünün yol açtığı soğuk- luğu, yüzlerindeki "tarifsiz keder"leri anlatmanın olanağı yoktu. 12 Eylül 1980'den once alınmışü. Ya- kaladıklannda 1980'in martıydı. Ogtin bugündür Adana, Niğde, Eskişehir ve son olarak Aydın cezaevlerinde geçiri- yordu kalan örrirünü. Anne Fatma, Mustafasını ancak açık görüşe izin verilen bayramlarda göre- bildiğini anlatıyordu. Ablası, ağabeyi ve diğer yakınlan da gidemiyorlardı gö- rüşüne sık sık, "Maddi durum" dedi bakkal, "onun için yani." Babası yoktu Mnstafa'nm, "idam karan"ndan birkaç yıl sonra "asariar, asarlar hic dinlemezler" diye diye 1987'de ölmüştü. "İdam" sözcüğünden korkan bir ai- leye "infaz niyeti"nden bahsediyorduk. Fatma Ana, "Ben agzıma hiç alama- dım o lafı. Göruşüne gittim Mustafa- mın, karar yeni çıkmış. O da biliyordu bizim o kararı bildiğimizi, ama konu- şamadık, zaten 5 dakika gosteriyorlar- dı yüzünü. 'tyi misin ogul?' dedim, tı- kandım. sustum." "tdam mı edecekler?" ANAP hükümetinin henüz kesinleş- meyen niyetini aktardığımızda Yörü- koğlu ail*i "kederierden keder" beğe- niyordu. Anne Fatma Yörukoğlu daha fazla dayanamazdı: "Eğer öyle yapacaklardı niye 10 y«l beklediler? Dediklerini yapariarsa dı- şardaki duracak mı ki?" Narhca'daki gecekonduya darağacı- nın gölgesi vuruyor bir kez daha. Ede- biyatla haşır neşir yenge Fikriye, "yönetenlere" yönelik bir dörtlüğu okuyor. Şiir, düelloda öldürülen Rus şairi Serdey Yesenin'in. Fikriye şiirde oynama yapıyor biraz: "Gideni geri getirmez keder / Nasd olsa gelmez bir başkası. / Kalan anaya, eşe dilde şarkısı / gelmeyen hangi ezgileri söyler." Danıştay Savcısı kısmen kabul etti 1 Ağustos GenelgesVne iptal istenıi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Danıştay Savcısı ceza- evlerinde yaygın açhk grevleriy- le protestolara yol açan 1 Ağus- tos Genelgesi'nin, tek tip elbise zorunluluğu, avukat görüşü ile mektup yasak ve sınırlamalan- na ilişkin hükümlerinin iptalini istedi. Danıştay 10. Dairesi'nde bu konudaki iptal davasına ilişkin dün yapılan duruşmalı oturum- da, Adalet Bakanlığı adına da- vaya katılan Ceza ve Tevkif Ev- leri Genel Müdürlüğü Tetkik hâkimlerinden İrfan Bacaksız da genelgenin tek tip elbise zo- runluluğu ve avukat göruşüne ilişkin hükümleri konusundaki yakınmaların hakh olduğunu, bu hükümlerin iptali gerektiği- ni söyledi. Bacaksız, bakanlığı- nın, tek tip elbise zonınluluğu- nu kaldırdığını ammsatırken avukat göruşüne ilişkin hükmün de savunma hakkını kısıtlayıcı bir nitelik taşıdığını söyledi. İptal davasını açan Avukat Şenal Sanban da mahkemenin bu konuda daha önce yürütme- nin durdurulması kararı verdi- ğini anımsatarak genelgenin, halen yürürlükte bulunmasımn, bir çıbanı yeniden kanaımayı amaçlayan, hukuka aykın tu- tum ve gelişmelere davetiye çı- karmayı hedefleyen bir durum olduğunu savundu. Danıştay Savcısı İlhan Dinç de genelgelerin genel olarak ku- rumların teşkilatlarına yönelik iç duzenlemeleri içeren metinler olduğunu anımsatarak bu me- tinlerde yasa ve mevzuat hü- kümleri dışına çıkılarak sübjek- tif uygulamalara yol açacak dü- zenlemelerin yapılmasının iptal davasına konu olacağını belirt- ti. Açılan davanın da bu nede- ne dayandınldığını belirten Dinç, davanın kısmen kabulü- nü isteyerek genelgenin tek tip elbise zorunluluğu, avukat mü- vekkil görüşü ile mektup yasa- ğı ve sınırlamalan getiren hü- kümlerinin iptalini istedi. tHD Ankara Şube Başkanı Muzaffer tlhan Erdosl da Ada- let BakanhğVnın tek tip elbise- yi tutuklular yönunden kaldınp, hükumlüler yönunden ise uygu- lamada tutmasının, buna ilişkin tüzüğün yanlış anlaşılmasından kaynaklandığını belirterek "Tn- zükte, 'iş elbisesi'nden söz edü- mektedir. İş elbisesi ise kapalı, yan-açık ve açık cezaevlerimle çalışanlann, calışma saatlerinde giyecegi elbisedir" dedi. Erdost, 1 Ağustos Genelgesi'nin siyasal amaçla hazırlandığını da savu- narak "Sol siyasal tutukln ve hükümlüyü ezmeyi gözeten bir genelgedir. Özü ve amacı açısuı- dao, devletin tutuklu ve hükiim- lünün bedensel varlıgını koru- mak ve düşünsel varlıgını sür- dttnnek yükümlülügünü gelişti- ren evrensel asgari kuralUrla çe- lisen bir genelgedir " dedi. Hersınai üründe... ama özellikle otomobilde... Diyarbakır'da açlık grevi 16. gıinünde Başsavcı: 6 Komaya giren hükümlti yok' Güvenilir, yaygın ve uzman bir servis örgûtûyle... BoL yaygın, hesaplı yedek parça garantisiyle... Eğer bu iki temel guvenceniz varsa, otomobiliniz hep orijinal kalır. Değer kaybetmez Tofaş, kendini sürekli yenileyerek, Tûrkiye'nin otomobillerini ûretmeye devam edecektir. Sizler, en bûyûk rağbeti Tûrkiye'nin otomobillerine gösterdiğiniz için. "Türkiye'nin Otomobili'ni Tofaş öretir. TOFAS Malmızın ikinci ef satış değerini nasıl korursunuz? DİYARBAKIR (Cumhuri- yet) — E Tipi Cezaevi'ndeki aç- lık grevi 16. gününe girerken Cumhuriyet Başsavcısı Turhan Korkutan iki kişinin komada ol- duğu yolundaki haberleri yalan- layarak, "Tutuklu ve hükümlü- lerin sağlık durumlannın iyi olduğunu" söyledi. Tutuklu ve hükumlülerin Diyarbakır Mer- kez ve Bismil cezaevleri ile ya- kınlannm Diyarbakır, Cizre, tdil ve Adıyaman'da başlattık- lan açhk grevleri de sürüyor. Diyarbakır E Tipi Cezaevi'n- den 95 tutuklu ve hükümlünün başka merkezlerdeki cezaevleri- ne sevkini ve Eskişehir Ceza- evi'ndeki tek kişilik hücre uy- gulamasını portesto için açhk grevi başlatan tutuklu ve hü- kümlulerle yakınlan eylemleri- ni sürdürüyorlar. Diyarbakır E Tipi Cezaevi'n- de 123 tutuklu ve hükümlünün sürdürdüğü açhk grevi 15. gü- nünü tamamladı. Cumhuriyet Başsavcısı Turhan Korkutan, "Açhk grevindeki iki kişinin ko- mada bulunduğu yolundaki ha- berlerin gerçekîeri yansıtmadıgı- nı" bildirdi. Korkutan, açhk gre- vini sürdüren tutuklu ve hüküm- lülerin sağlıkdurumlannın iyi olduğnu usöyledi. Diyarbakır Merkez Cezaevi'n- deki tutuklu ve hükumlülerin 20'şerli gruplar halinde başlat- tığı dönüşümlü açhk grevi de sürüyor. 100 dolaymdaki tutuklu ve hükümlü yakırunın Diyarbakır Sosyah'st Parti binasmda başlat- tığı açhk grevi 12. gününe girdi. Sosyalist Parti Cizre örgütün- de 4O'ı kadın 100 tutuklu ve hü- kümlü yakınının süresiz açhk grevi de üçüncü gününü ta- mamladı. İdil'de 14 tutuklu ve hüküm- lü yakını kadının ilçe merkezin- deki bir pasajın koridorunda başlattığı açhk grevi de üçüncü gününe girdi. HEP Adıyaman il binasında tutuklu ve hükümlü yakınlann- ca başlatüan açhk grevi ikinci gününü tamamladı. 12 kışının başlattığı açhk grevine dün 13 kişi daha katıldı. Tutuklu ve hü- kümlü yakınlan süresiz açhk grevini İcoşulların düzeltimıesi- ne kadar sürdüreceklerini söy- ledi. Eşkûü uymayun santğaidam TURAN Y1LMAZ ANKARA — Çanakkale E Tipi Cezaevi'nde, • TBMM'de idam dosyasının "akıbeti"ni bekleyen Ahmet Mansız, idamı- na gerekçe oluşturan öldürme eylemine katıhtıadığını, olay sı- rasında bir başka yerde bulun- duğunu, bu konuda tanıklannm bulunduğunu söyledi. Ahmet Mansız'ın, 10 yıllık cezaevi yaşamının, son 6 yılını "darağacmın gölgesi"nde geçir- mesinin öyküsü, 11 yıl önce Samsun'un Çarşamba ilçesinde güpegündüz sokak ortasmda Hüseyin GUn'ün öldürülmesi ile başladı. Bu olaydan ötürü aran- maya başlanan Mansız, uzun süre kaçtı. 12 Eylül'den 10 gün kadar sonra teslim oldu, tutuk- landı, olayın en önemli görgü tanığı, öldürülen Gün gibi sağ görüşlü Cemal Külekçi ile yüz- leştirildi. Külekçi, "Bu degil, ateş eden buna benzemiyor" de- di. Sonra bir yüzleştirme daha oldu, Külekçi yine aynı şeyi söy- ledi. Bunun üzerine Mansız ser- best kaldı. 20 gün sonra Gün'Un babası Ekrem Gün, sıkıyönetim komu- tanlığına dilekçe verdi, "Oglu- raun katili Ahmet Mansız ser- best dolaşıyor" dedi. Mansız'- ın kaderi de bu dilekçeden son- ra değişti. Mansız, halen kaldığı Çanak- kale E Tipi Cezaevi'nden gön- derdiği bir mektupta, olaya da- ha farklı bir boyut kazandırdı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear