Catalog

2 EKİM 1990 CUMHURİYET/7 E INSANLAR F Ü S U N Ö Z B t L G E ^ G Ö R Û Ş Yarar Hiçbir şeyin bana zarar vermesini kabul etmiş değilim. Aksine her şeyin işime yaramasını istiyorum. Her şeyden yararlanmayı düşünürüm. Andrö Gide SHP'DE ERDAL İNÖNÜ'NÜN YENİ KONUMU Çorbacıktan değil gerçek ERDAL lnönü Ue ilk konuş- mamız Boğaziçi Üniversitesi'- nin bahçesinde olmuştu. Poli- tikaya girmeye karar verdikten sonra Ankara'dan gelmiş, ha- vaalanında bekleyen Volkswa- gen arabasına binmiş, doğru üniversiteye gjderek istifa mek- tubunu vermişti. Dunya çapın- da başarıh olduğu fızik profe- sörlüğü mesleğini bir yana bı- rakıyor, yepyeni bir başka gö- revc başlıyordu. Uzun süre herkesin "acemi bir asistan" muamelesi yapa- cağı politikacıhga. Adım adım ilerleyerek SO- DEP'i oluşturdu. O zamanlar eski CHP'Iiler "isminden gekn birieştiricilik" niteliğinin etra- fında toplanıyorlardı. Çünku CHP kapatılmışü. Eski CHP'lileri bir araya toplaya- cak bir simgeye gerek vardı ve CHP'lilerin eski genel başka- nı Biılent Ecevit, bir siyasi parti kurulmasma karşı çıkıyordu. lnönü, babasından gelen so- yadı ile CHP'lileri bir araya ge- tirecek simge oldu. Bu arada kendi katkılarırun ve kişüiğin- den kaynaklanan bazı özellik- lerinin üzerinde fazlaca duran yoktu. SODEP'in kuruluşunda kendisi veto edildi. Veto edil- diği için partinin kurucusu olamadı. Bunun üzerine bir sü- re Cezmi Kartay genel başkan oldu. Seçimlere sokulmayan partisinde veto sorunları İcal- kmca yeniden SODEP genel baskanı oldu. Bu arada sosyal demokratları birleştirmek için HP ile ilişki kurdu. Aydın Gü- ven Gürkan ile anlaştı ve ge- nel başkankğı da HP'ye bırak- ma özverisi ile iki partinin bir- İnönü bu kurultaydan sonra SHP'nin genel başkanlık koltuğuna gerçek ve rakipsiz bir yönetici olarak oturdu. Hem politikayı hem örgütünü iyi öğrendiğini de eski kurtları pes ettirerek kanıtladı. lesmesini sağladı. 1986 ara seçimlerinde tnıliet- vekili seçilince SHP'nin başı- na .geçti. Bütün bu süreç için- de bir yandan günlerce süren otobüs yolculukları ile tttm Türkiye'yi geziyor, seçirn kam- panyalaruıa kaülıyor, parülile ri tanıyor, bir yandan da çok eleştirilen konuşma özürlefini gidermeye çalışıyordu. Sonunda hepsini basardı. önce siyaseti tanıdı, sonra par-. tisini, örgütünü ve bu örgütün YENİ BİR HİLTON DOĞUYOR BEŞtKTAŞ'ta Yıldız Yoku- şu'ndan yukan doğru çıkarken sağdaki yeşil alana 3 yıl derin bir çukur kaaldı. Şimdilerde ise burada 14 katiı Conrad Hil- ton OteU'nin kaba inşaatı yük- selmeye başladı. Her hafta bir kat betonu dökülüyor ve üze- rine tarih atılıyor. 40 bin metre karelik bir ala- nı kaplayacak otel 100 milyar liradan fazlaya mal olacakmış. Otelin 1991'de tamamlanması beldeniyor. 400 isçinin 24 saat çalışarak inşa etmekte olduğu bu otelin yükseklrği 71 metre olacakmış. Şimdiden üst kat- larından çekilen fotoğraflarda Istanbul ayaklar altında göru- lüyor. Boğaziçi Köprüsü'nün ayaklan ise otel ile eşit hizada. Yani siluet yeniden bozulmak- ta. 3 ayda 12 katı atılan 1200 yataklı otelin teknik uygulama sorumlusu Tbncer Çetin, arka- daşımız Muharrem Aydm'ın sorulannı yanıtlarken bir ara şunları anlattı: "Bizim su problemimiz çok Uginçtir. Otel inşaatını yapar- ken günde bize en az 10 tan- ker su geliyor. Bunu dışardan ahyonız. Kesinlikle şebekeden su verilmiyor. 3 aydır bu böy- le. Şu anda bizim 250 ton su kapasitemiz var, ama bunu doldaramıyoruz. Her gün 10 tanker yani 130 ton su kulla- nıyonız. Şimdi inşaata yetme- yen su yann 1200 kişiye ve tünı otele nasıl yetecek? Artı yüz- me havuzu, insanlann duş ih- tiyaçlan, çevre düzenlemesi için su, yemek ve diger ihtiyaç- lar için su nereden sağlanacak, balâ bilinmiyor." Beşiktaş'a susuz kule 14 katlı Conrad Hilton Oteli'nin her hafta bir kaünın betonu dökülüp üzerine tarih atılıyor. (Fotograf: Mubarrem Aydın) SAADETZINCIRI Cumhurbaşkanı olmak için "BU kâğıtta yazılanlardan 20 tane çogaltarak yann arka- daşlannıza postalayınız. Size saadet getirecektir, bu mektup dünyayı 7 kere dolaşmıştır. Yazmayan Yeni Zelandalı John 5 kere ameliyat olmuş, hemen postalayan Lus> 'ye piyangodan biiyttk ikramije çıkmıştır" gi- bi satırlann yer aldığı "Saadet Zinciri" hemen herkese arada bir ulaşır. Geçenlerde bize de böyle bir saadet zinciri mektubu geldi. Ancak klasik mektubun altın- daki bölüm ilgi çekiciydi. lşte saadet zincirinin başardığı ye- ni işler: "Tlırgut özal, mektubu al- dı sekreterlerine 20 kopya ya- zıp göndermesini söyledikten SAAT AYARLAMASI sonra Türkiye Cumhurbaşka- nı oldu. Süleyman Demirel eli- ne çok zorlukla geçirdiği mek- tubu başkasına kaptırdığı için başbakanhk koltuğundan oldu. Erdal tnönü, bu mektubu aldı. Fakat gönderip gönder- meme tereddUtü içinde oldu- ğundan kendi durumu da açık- lığa kavuşmadı. Yıldırım Ak- buiut, mektubu aür almaz ko- nuyu her zamanki gibi üst yet- kiliye aktardı, 'Düşünme ve 20 adet yaz' cevabuu takiben ken- dini Başbakanhk Konutu'nda buldu. Vatandaş Ahmet, postacı- dan icra tebliği gelecek korku- su ile kaçtığından mektup ken- dine ulaşamadı... Her şey sevgi ile mümkiin- dür... Para göndermeyiniz. Zincir amacına ulaşacaktırî' TULBEK VAKFI DUZENLEDI ne tür istekler, özlemler, hırs- lar, kaygılar ve beklentiler için- de olduğunu öğrendi. Konuşma üslubunu degiştir- medi ama net ve anlaşılır bir biçimde konuşmaya başladı. öyle ki artık bağınp çağırarak nutuk atan pobtikacı tipi eski- yip gülünç gelmeye başladı. Kurultayda kürsüde bağınp çağırarak heyecanlı bir konuş- ma yapan rakibi Baykal için dinleyicileri "Niye bu kadar bagınyor, çok sinirli galiba" di- yorlardı. İnönü olağanüstü kurultaya giderken çok kararbydı. "Ba- na saygı gösteriyoriar ama sö- zümü dinlemiyorlar" diyordu. Gerçekten de şöyle bir bakış vardı bir kısım SHP'lilerde: "tnönü siyasette yenidir. Ne partiyi ne örgütü bilir. O çor- bacıktan genel başkandır. Te- pede otunıp bizi temsii etsin ama parti içini bilmediği için fada etliye sütlüye kanşmasın. Mazur gönin, kendileri bu iş- lerden anlarnaz." lnönu Lunu biliyor, bundan rahatsız oluyor ama bu çembe- ri kırarruyordu. Sonunda iyi bir zamanlama ile beklenme- dik bir atak yaptı. Hiç kimse- nin ummadığı derecede açık- lıkla parti içi sorunlan onaya döküverdi. örgütü "örgtM bizden soru- lur" diyenlerden daha iyi tanı- dığım gösterdi. Partinin "çorbacıktan değil gerçek genel başkanı" olduğu- nu da herkese kanıtlamış oldu. Bundan böyle her konuda tam yetkili ve sözünü dinleten genel başkan olacağını da, ku- rultaydan beri her sözü ile ke- sinkes ortaya koyuyor. Kurultaydan sonra SHP'nin rakipsiz genel başkanı olarak partinin başında bulunuyor. BAŞKA BİR SÖZ BULMALI Yuh meselesi SHP kurultayında zaman zaman Baykal'ın yuhalanma- sı büyük eleştiri konusu oldu ve tartışma yarattı. Kurultay- dan sonra yaptığı ilk basın top- lantısında lnönü bu konuya da çözüm aradı ve şunları söyle- di: "Başka memleketlerde yu- halama bakaret anlamına gel- miyor, Türkiye'de hakaret an- lamı taşıyor, onun için disip- lin suçudur ve bundan sonra bu tür hareket edenlere disip- lin cezası verilecektir. Sadece şu konuya da bir çö- zum getirmemiz gerekiyor. Partüilerimiz, beğendikleri bir konuşmayı alkışlı\orlar, be- genmedikleri sözleri de susa- rak degil beğenmediklerini gösterecek bir tepki göstererek ortaya koymak istiyoıiar. Ama bunu belli edecek bir kelime yok. Onun için yuh diyorlar, bu da hakaret olarak algtlanı- yor. O zaman bu sonına da bir çözüm bulup begenilmeyen konuşmalara hakaret anlamı taşımayacak şekilde gösterile- bilecek bir tepki bulmalıyız. Partililerimizin bu konuya bir çözüm bulacaklanna eminim." Bu arada bir partili de laf âttı: "Bu sonınun çözümünü TÜSES'e ısmarlayıp bir araş- tırma yaptıralım." Şimdi SHP'üler "yuh" gibi hakaret anlamı içermeyen bir "olumsuz tepki biçimr' de ara- yacaklar. Uykudan kaybettik İNÖNÜ'nün genel başkan seçfldîği anlaşıldığında saat 04 idi. Ancak o gece saatler geri aiınmıştı. lnönü sayım sonuçlarının geç alındığını söylerken bir partili, 'Geç ol- du, ama saatleri geri aidığımız için kazancımız var" dedi. İnönü de şöyle yanıt verdi: "Saatten kazandık, ama uy- kudan kaybettik. Yapay bir kazanç bu." Bu sözleri o hengame ara- sında kurultay sonucu ile ilgi- li esprili bir değerlendirme ya- pılıyor gibi anlaşıldı ve yazıl- dı. Seçim sonuçlannı çok cid- diye aldığını belirten lnönü, "Uykudan kaybettik" sözü- nün sadece saatlerle ilgili oldu- ğunu özellikle vurguluyor. Oto tamircileri yarıştı DEVLET Bakanhğı yaptığı sırada işsizlere beceri kazandır- ma programlan geliştiren Mustafa Tınaz Titiz, bakanhk- tan ve ANAP'tan ayrıldıktan sonra bu çalışmalannı Lions Kulüpleri ile yürüttü. Türk Li- ons Beceri Kazandırma Vakfı (TÜLBEK) kuruldu ve yöne- tim kurulu başkanlığına Tinaz Titiz getirildi. Vakıf halen 50'ye yakm meslek dalında be- ceri kazandırma çalışması yapıyor. TÜLBEK Vakfı, bu çalış- malar çerçevesinde geçen haf- ta oto tamircilerinin bulundu- ğu Atatürk Oto Sanayii ve 4. Leveıu wıu banayii sııeleri ekipleri arasında bir yarışma düzenledi. Motor Sökine Tak- ma Yarışması'na her iki sana- yi sitesinin seçtiği iki ekip ka- tıldı. Usta, kalfa ve çırak olmak üzere 3'er kişiden oluşan iki ekip önlerinde duran oto mo- torlannın egzoz, karbüratör, şarj ve marş dinamolan, silin- dir kapağı, distrübütör, radya- tör ve kerter parçalarını hızlı bir biçimde söküp takmaya ca- hştılar. 2 saatlik bir süreden sonra ve jüri üyelerinin göze- timinde yanşmayı ilk olarak tamamlayan Atatürk Oto Sa- nayi Sitesi ekibi birinci oldu. SEVINÇINONU Kartını kaptırmadı SEVİNÇ lnönü öyle Semra Özal'm yaptığı gibi siyasi top- lantılara eşi ile el ele katılıp tur atmıyor. Arkadaşları ile ayn- ca gidip izliyor. SHP kurulta- yına geldiği sabah da elinde mor renkli konuk kartı ile ka- pıda sıraya girmiş. Kapıdaki kuyruk ve itiş kakış arasında sırasını bekleyerek içeri girme- ye çalışıyormuş. Sonrasını gü- lerek şöyle anlatıyor: "Tam ben etimde kartımı göstererek dış kapıdan girmek üzereyken konuk kartı olma- yan bir kadın nzanıp elimden kartımı kapıverdi. Benim kart- la içeri girecek. Baktım olacak gibi degil, hemen ben de atladım, kadının elinden kartımı kaptım ve içe- ri girdim." lnönü, salonda genel baş- kanlığını kimselere kaptır- mazken Sevinç lnönü de uya- nık partililere giriş kartını kap- tırmayarak benzer bir perfor- mans göstermiş anlaşılan. HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ PİKNİK PİYALE MADRA HIZLI GAZETECİNECDET EJJHIZE Suıe SİZE KlRK fRAHKllK RT YSRtHE, SBKSeN FRAÜKUK &İR Y AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES İHTİHAR ARAR Diâı <3BC& 1ÂNIŞM\Ş- GARFIELD JM DAVIS TARÎHTE BUGÜN MİJMTAZ ARIKAN 2 Ekim ITILAF ORDUIARI BASKOMUTANl 1851 'O£ BilGÜN, ÜNLÜ FGAN&Z. 6ENERAU F0ZPIMAND FOCH(FOÇ) DO€MUŞTV. rCA: , T. PÜNYA SAl/AÇt /ÇrA/D£, Ç MAU YtUNPA ATAAIMIÇTI. Ç SOMUNA DOĞ&Ü, İ 8AÇKOMU774N OO4AJ FOCH, 2AFB/Z- DE P/iy SAHfS/ SAY/LMfÇrt. *918 &4Sf- MtNDA, YENİK /4LMAULAıet-d SİLAH gt- M£ O OLMÛÇTlf. So/c/eı, Smf/ka» M/*o* C y Ctemencectu (frnmsa) , Uoyd' Georşe(ı*gi(. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞIHESAP UZMAN YARDBVfCILIĞl GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gumruk Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanh- gı'nca 23, 24 ve 25 Ekım 1990 gunlerinde Ankara, lstanbul ve Izmir- de hesap uzman yardımcıiığı giriş sınavı yaptlacaktır. SINAVA KATILABİLMEK İÇİN; a) Devlet Memurlan Kanunu'nun 48'inci maddesinde yazüı nite- liklere sahip olmak, b) 1.U99O tarihinde 35 ya$ını doldurmamış bulunmak, c) Eğitim süresi en az dört yıl olan sıyasal bilgiler, hukuk, iktisat, işletme, iktisadi ve idari bilimler fakültelen ile aynı konularda eğitim veren ve bunlara eşitliği Yüksek öğrenim Kurumu'nca kabul olunan benzeri yabancı fakülte veya yüksek okullann birınden mezun olmak, d) Sağlık durumu Türkiyc'nin her yerinde görev yapmaya elverişli olmak, e) Erkeklerde askerligini yapmış veya erıeletmiş olmak (Halen as- kerlik görevini yapmakta bulunanlar terhislerinden sonra atamaları yapılmak üzere sınava kabul edilebilirler), 0 Hesap uzmanlığı niteliklerini taşımak, g) Oaha önce bir defadari fazla hesap uzman yardımcıiığı giriş sı- navına katılmamış olmak gerekmektedir. Sınava giriş şartlannı ve sınav konulannı gösteren broşur ile bas- vuru formu, Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığı ve Kunılumuzun Ankara, lstanbul ve tzmir Grup Başkanhklanndan sağlanabilir. Isteklilerin 5 Ekim 1990 günü aksamma kadar Maliye ve Gümrük Bakanlığı Hesap Uzmanlan Kurulu Başkanlığı'na (Ilkadım Caddesi, Kara Harp Okulu Kavşağı yani, A Blok zemın kat Bakanlıklaı - AN- KARA) belgeleri ile birlikte bizzat veya posta ile muracaatlan duyu- rulur. Basın: 30978 Teşhir MağazasıBeşiktaş'ta, Nüzhetiye Caddesi'nin en işlek köşesınde, 170 m 2 , triplex (aynca bodrumu olan), özellikle teşhır mağazası olarak kullanılmaya çok uygun dükkan sahibinden kiraiıktır. 7H. 1301808(Çoltjma saaden tçmdehüO 95 57 (Cumartea-Pazar) Bemn Hanm 1. Hamur kağida çok temiz F O T O K O Pİ 60 TL.Doğan Copy 16O78 28 Ortabahçe Cad. No: 6O Beşiktaş T.C. KEŞAN SULH ÇEZA MAHKEMESİ HÜKÜM ÖZETİ İLANI Esas No: 1989/50 Karar No: 1989/267 Sanık Mustafa oğlu 1927 D.lu Hayri Dalkıran hakkında mahke- memize açılan gıda maddeleri tuzüğüne aykınlık suçundan mahke- memizce verilen 16.8.1989 gunlü karan gereğince; Sanığın TCK. 398. maddesı, 402., 647 SK'un 4. Mad.leri gereğin- ce 470.000 TL. ağır para cezası ile 3 ay meslek ve sanatın ve ticaretin tatiline işyerinın 7 gün kapaulmasına karar verilmiş olup ilan ve teb- liğ olunur. Basın: 34318