Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunvct Matbaacılık \e Gazetecıl'k Turk Anomm Şırkeu adına
Nsdır Nadı 0 Genel Yavın Muduru Hasan Cemal, Muessesc Muduru
Enuae Lşakhgü, Yazj Işlen Muduru Okıj GoiKnsin. # Haber Merkcz:
Muduru Yalçın B*>«r, Sa>fa Duzenı Yanelrrem Alı Aar 0 Temsıkıler
ANKARA Ahmct T>n, 17M1R Hikmel (.ttınkıya, ADANA Çrtin Y>t<-nofjlu
U Poltcıka Cetal hffoıtt*. Dt; Haberier Effn Raki. Ekonomt Ceagız Tnrfaa. [> ScmltU Şakren Krmcı, Ktıhur Cclal l
Haonlc-ı l ı m i fca«k. E | IIT G«cı> « v l u . Haber \rasıırma I n Botal ^ur Habeı m Nccdn Do(M. Spor
AlMMfcnlır Yacetaua D / 1U ı(jr t m ÇaJ»ku. Atul.fmı Ş»ııa U m . DuzetTO 4Malbll l u ı ı 0 koordınaım \k
0 MaJı Ister Erol triml 0 Muha^bc Bakel taf 0 Butç* D
lanjama S«%tı Ojaunbcttottn 0 Rektam A»e Tornı
"rs*m!ar Haly* Ak«ot 0 Eüarp Hasrtta Gaırr 0 ]>leımc Osdrr Çefcfc 0 Bılgı Hlem Naıl Inal 0 Personei Se
0 Ek
hmn Kum'u Ba^kan Nadir Nadı
Oktxi \U«1. V«lcm Ba>«r H ı a ı
trraıi. Htknn <,eiiKkay& Okat
CHMMftsiB, Lgur MnMcn. llhatı
.^cknk. Alı Sırmea. Kkmn T »
Bfljan ve HTHIJI Cıımtıunyr Marbaacılık v« Gamealık T A.Ş TUrk Odjı Cad 39 41 Ca|alo|hl
34334 !sı Pk. 246 Istanbul Tel 512 05 Of (20 hao Td« 2S46. Fax (1) 526 « -2 0
«uro^r A«kan- Zıya Gokalp Bl- Inkılap S. No 19 4. Tel 133 II 41-»-\ Tetoı 42344. Fu. (4) 133
05 65 # lnaır H Zıya Blv 1352 S. 2 3 Tel 13 12 30. Teta. 52359 Fl> 151) 19 ! ) 60
0 Aaiauc Inönii Cad 119 S So I Kaı 1 Tel 19 3" '2 t4 hiU Td<n 621<5 Fax Cl) 19 25 78
TAKVIM: 16 EKIM 1990 Irasak: 4.44 Guneş: 6.09 Öğle: 11.54 Ikindi: 14.58 Akşam: 17.31 Yatsı: 18.50
Tıırizm,
1991'e
umutsuz
bakıyor
1990 turizm krizinin
nedeninin petrol
fiyatlanndaki artış ve
pahahhk olduğunu
savunan TÜRSAB Başkanı
Bahattin Yücel,
"Zamanında önlem
alınmazsa 1991 bunalımı
büyük olur" diyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bii-
rosu) — Korfez krizi nedeniyle
330 milyon dolarhk bir kayba
uğrayan Türk turizmi, 1991 se-
zonuna umutlu baktnıyor. Kri-
zin sonuçlarını gidermek uzere
1.7 milyar dolarhk tanıtım kam-
panyasma giren Belçikalı 10 ga-
zeteciyi Turkiye'ye davet eden
Turizm BakanİığTnı, "zamanın-
da tanıtım yapmamak"la suçla-
yan acenteler, Bakanlığın "yap-
ması gereken görevi" yapmadı-
ğını soylüyorlar.
TÜRSAB Başkanı Bahattin
Yucel, 1990 turizm krizinin pet-
rol fiyatlanndaki artış ve paha-
lılık nedenıyle olduğunu savu-
nurken, "Zamanında önlem
alınmazsa 1991 bunalımı büyük
olur" diyor. Tanıtım konusunun
Bakanlık ve sektör yetkilileriy-
le tartışılması gerekliliğine dik-
kat çeken Yücel, krizin atlatıl-
masında şu önerilere dikkat
edilmesi gerektiğini savunuyor:
"Öncelikle Turkiye'nin pazar-
lama fonksiyonlannı yerine ge-
tirecek seyahat acenteleri destek-
lenmeli, ikindsi ise devletin tu-
rizmi çok sıkı bir şekilde tanıt-
ması gerek, reklam ise işletme-
ler düzeyinde yapılmalı, bunun
için teşvik ve destek alınmalı."
Korfez krızinden en çok "iç
turizmin" yararlandığını savu-
nan TÜRSAB Ikinci Başkanı
Muktedir Ballı. Avrupa'daki ba-
zı şirketlerin Korfez krizini "ba-
hane edip" girdikleri garantile-
ri yerine getirmediklerini
söyledi.
1991 dış turizmini çok kötü
günlerin beklediğini vurgulayan
Ballı, Turkiye'nin önümüzdeki
yıl çok ucuzdan pazarlanacağı-
nı ileri sürdu. Turizm Bakanlı-
ğı'nın >Tirtdışı tanıtımlarında
çok geç kaldığını savunan Bal-
lı, "Kriz kış içinde çözümlenir-
se 91 sezonu atlatılabilir, ama
özellikle kongre turizminde
önümüzdeki aylar içinde yapılan
yuzde 30'luk iptaller bizleri
korkutuvor" dive konuşuyor.
Duru Tur Muhasebe Muduru
Levent Sengür, Duru Tur'un ey-
lul, ekim ve kasım aylarında ya-
pılan iptallerden 500 bin dolar
zarar ettiğıni açıklarken "Tu-
rizm Bakanhğı kriz sırasında
yapması gerekeni vapamadı. Hiç
olmazsa Turkiye'nin savaşın çok
dışında olduğu, iletişim araçla-
rıyla kanıtlanmalıjdı. Bu arada
hiçbir teşvik alamadık" dedi.
Evren Tur Genel Mudbriı Ca-
ner Şaka ise "Gecen yıüarda Al-
man Seyahat Birligi ile yapılan
anlaşma sonucu Alman acente-
lerinden fazla iptal gelmedi. An-
cak Akdeniz çukurundaki İtal-
ya. Fransa, İspanya, Belçika gi-
bi ulkelerin iptalleri Türk turiz-
mini çok sarstı" dedi.
Maestro Bernstein öldü"Batı Yakasının Hikâyesi" gibi unlu müzikallenn, "Rıhtımlar Üstünde" gibi filmlerin
muziklerinin bestecisi, New York Filarmoni Orkestrası'nın şefi ve piyanist Leonard
Bernstein, geçen pazar gunu New York'taki e\ınde geçirdiği bir kalp krizi sonucu oldü.
Rus Yahudisi bir ailenin çocuğu olan Bernstein 72 yaşındaydı. Bernstein, 1943'te,
rahatsızlanan unlu şef Bruno Walter'in yerine beklenmedik bir sırada Nevv York Filarmoni
Orkestrası'nı yoneterek ilk başarısını elde etmişti. Oda müziği, senfoni ve bale besteleri de
bulunan Bernstein, yapıtlarında kovboy şarkıları, Meksika dans ezgilerı \e caz muziği
kaynaklanndan alınan muzikal renkleri başarıyla kullanmıştı.(Fotoğraflar: Herald Tribune)
LIMME projesi
sorunlu başladıLise Mezunlarına Meslek Edindirme Projesi
çerçevesinde derslere dün başlandı. Projeden
105 bin 467 kişi yararlanacak.
ANKARA (Cumhuriyet Bu-
rosu) — Milli Eğitim Bakanlı-
ğı'nca hazırlanan Lise Mezun-
larına Meslek Edindirme Pro-
jesi (LİMME) sorunlu başladı.
Bir iş bulamayan lise mezunla-
rının teknik eğitimden geçirile-
rek meslek sahibi yapılmasını
ongören projenin yarattığı so-
runlann başında, meslek ve
teknik oğretim okullarındaki
araç, gereç ve oğretmen açığırun
daha da büyumesi geliyor. Pro-
jenin başarısına vönelik kaygı-
lar sürerken bu kaygılann ne
derece doğru olduğunu uygula-
manın gostereceği bildiriliyor.
LİMME projesi çerçevesinde
derslere dun başlandı. İlk kez
bu oğretim yılında uygulama-
ya başlanan projeden 105 bin
467 aday yararlanacak. LİM-
ME projesi çerçevesinde örgun
ve >aygın olmak üzere 344 dal-
da eğitim verilecek. Örgun mes-
leki eğitim programı, teorik ve
uygulamalı derslerin tamamı
meslek liselerinde gerçekleşirse
bir yıl, teorik dersler meslek li-
selerinde, uvgulamalı dersler
kamu ve özel kuruluşların iş-
yerlerinde yapılırsa iki yıl için-
de tamamlanacak. Bu eğıtimi
bitirenlere meslek lisesi diplo-
ması verilecek. Örgun eğitime
de%'am edeceklerin 16'şar hafta-
dan uç donem halinde toplam
51 hafta ders alacakları proje-
de, meslek liselerinde gorevli
öğretmenler ile ozel ve kamu
kurum ve kuruluşlannda alan-
larında uzman kisiler gorev
alacak.
' Projeye başvuran öğrenci sa-
yısının 105 bini aşkın olmasına
karşın bu oğrencilerin büyuk
bölumu istedikleri branşlarda
eğitim alamayacaklar. Elektrik
ve bilgisayar branşlarının ço-
ğunlukla tercih edilmesi karşı-
sında, bu dallara olan talep
karşılanamazken önümüzdeki
vıllarda bu talebin karşılanması
için gerek li önlemlerin alınacağı
ifade ediliyor. Ancak oğrenci-
lerin büyuk bolumunun once-
likle istedikleri branşlara yerleş-
tirilememesinin ve yerine baş-
ka dallara yerleştirilmesının,
projeye devam edecek oğrenci
sayısında azalmaya yol açaca-
ğı kaydediliyor.
Halen meslek ve teknik öğ-
retim okullannda 230 bin do-
laymda öğrenci öğrenim goru-
yor. Bu okullarda yaşanan atol-
ye, makine, araç, gereç ve oğret-
men yetersızliğinin, LIMME
projesinin de bu okullarda yu-
rütülmesiyle daha da buyuyece-
ği belirtıliyor. Meslek ve teknik
oğretim okulu yetkilileri, her yıl
meslek liselerine başvuran on-
binlerce öğrencinin açıkta kal-
dığına işaret ederek "LİMME
projesine katılanlann eğitim \e
ogretimi hangi olanaklarla
saglanacak" sorusunu yonelti-
yorlar.
Haftada 44 saatı aşkın ders
yuku olan meslek dersleri oğ-
retmenlenııın LIMME dersleri-
ne ne olçude katılacakları me-
rak konusu.
'Gecekondu apartmanlafla doldu
Ankara, ne
biçim başkent?Ankara'da bulunan 'gecekondu
apartmanlar'ın en çarpıcı örneğini Demetevler
oluşturuyor. Kentsel çanağın dışına taşan
yapılaşma, gecekondu alanlarımn ıslah
edilemeyişi nedeniyle kentin büyük bir
bölümüne altyapı hizmeti götürülemiyor.
İDİL GÜRSEL
ANKARA — Başkent oluşu-
nun 67. yılını geçen gunlerde
kutlayan Ankara, "çarpık
kentleşmenin" tum ozelliklerini
taşıyor. Altyapıdan ulaşıma, ye-
şil alandan hava kirliliğine ka-
dar pekçok sorununun çözul-
mesini bekleyen Ankara, kent
plancılanna göre "başkent" ola-
madı.
"Altyapı"ve "ulaşım" sorun-
ları giderek buyüyen Ankara,
yanlış konut politikaları nede-
niyle "gecekondu apartmarTlar-
la doldu. Ankara'nın ilk imar
planı, Istanbul İmar Komisyo-
nu uyesi Alman mimar Dr. Cari
Ch. Lorcher tarafından hazır-
landı. Nüfusun beklenenden
fazla artması nedeniyle bu plan
başarıya ulaşamadı. Ankara
Anakent Belediyesi tarafından
beş milyon nüfusluk Ankara
için hazırlanan 2015 Ankara
plaru ise Türkiye Kent Plancılan
Odası Başkanı Senihi Kitapçı
1
ya göre hedeflerinden sapıyor.
Ankara'da bulunan "gece-
kondu apartman"ların en çarpı-
cı örneğini "Demetevler" oluş-
turuyor. TMMOB yetkililerince
70'Ierin Ankarası'nın kentsel ci-
nayeti olaraktanımlanan Deme-
tevler'in, anakent sınırlarının
kıyıstnda hiçbir imar yasasına
uyulmaksızın inşa edildiğine
dikkat çekilıyor. "Arsa spekula-
törleri"nin kâr etme amacına
yonelik kurulduğu belirtilen De-
metevler'in kentte bıraktığı
olumsuzluklann etkisinın hâlâ
giderilemediği göruşu savunulu-
yor. Demetevler'in bulunduğu
aJanın planda "düşuk yoğunluk-
lu" yerlere ayrıldığına dikkat çe-
ken yetkililer, "Or-An kenti" or-
negi uzerinde de Demetevler ka-
dar duruyorlar.
Ankara'nın kentsel gelişme
yönu "Batı" olarak duşunul-
müşken, Or-An'la tum planın
öngörülerine karşı çıkıldığını
belirten yetkililer Çankaya-Or-
An koridoruna yerleştirilen yo-
ğun konutların, Ankara'daki
hava kirliliğinin temel nedenle-
rini oluşturduğunu vurguluyor-
lar. Yüksek yapılar nedeniyle
"temiz hava" koridorunun kesil-
diğine dikkat çeken yetkililer,
"yüksek bir bölgede bu kadar
yüksek bir yapılaşmanın
oluşunun" ulaşım sorunlarını
körüklediğini bildiriyorlar.
Ankara'daki konut sorununa
bir alternatif çözum olması
amacıyla kurulan Batıkent de
Ankara'nın çarpık kentleşmesi-
ne eklenen bir halka oldu. Şe-
hir Plancılan Odası Başkanı Ki-
tapçı, Batıkent'in konut yoğun-
luğunun, hedeflenen örneğine
zıt duştüğünu belirterek "Batı-
kent'te plan-proje maliyetlerinin
olabildiğince düşuk tutulması
için bir tek plan yapıldı. Bu da
Balıkent'te tek tipliliği getirdi.
Yeşil alan kurallaruıa uyulmadı"
divor.
TMMOB yetkililen yanlış
toplu konut ve arsa üretımi po-
litıkalan nedeniyle yeşil alanlar-
da konut yapılmaya çalışıldığı-
nı savunuyor.
Gölbaşı'nın etrafında bu tıp
kooperatiflerin kurulmaya çalı-
şıldığını vurgulayan Şehir Plan-
cılan Odası, yeşil alan içerisin-
de yapımına izin verilen bir ko-
operatife ilişkin göruşlerini va-
liliğe şöyle aktardı:
"Konut alanına dönuşlurulen
alan, ODTÜ ormanlarının biti-
şiğinde Ankara yeşil kuşak pro-
jesi içersinde ağaçlandırılacak
alan olarak ongoruluyordu. Bu-
radaki yapılaşma yeşil alanlara
yonelik eğilimleri kışkırtıcı nite-
liktedir."
Kanalizasyon
Kentsel çanağın dışına taşan
yapılaşma, gecekondu alanları-
mn ıslah edilemeyişi nedeniyle
kentin buyuk bir bolumune alt-
yapı hizmeti goturulemiyor.
Anakent Beledıyesi'nce yurü-
tulen buyuk kanalizasyon pro-
jesi gecekondu alanlanna ulaşa-
mıyor. Kentin Mamak, Altın-
dağ, Çinçin Bağları gibi gece-
kondu semtlerinde kanahzas-
yonlar açıktan akıyor.
Ulaşım
Kentin ulaşım sorununa ço-
zum getirebılecek metro henuz
kurulamadı. Kısa vadede ulaşım
sorununa çozüm getirmesi dü-
şünulen ve terminalle Dikimev-
ler arasına kurulacak hafıf ray-
lı sistem ancak merkezi alanlar-
daki ulaşım sorununu hafiflete-
bilecek.
Öte yandan trans Avrupa
kuzey-guney otoyolu kapsamın-
da, Gerede-Ankara otoyoluna
bağlı olarak yapımı planlanan
Ankara çev re otoyolu, kentin or-
man \e yeşil alanlarımn içinden
geçen yapısıyla, orman ve rek-
reasyon alanlan içinde ve çevre-
sinde yoğun ve plansız kentleş-
meyi berabennde getirecek.
Hava kirlil.ği
Başkentte hava kirliliğı geçen
kış "teblike boyutu"nun iki ka-
tına çıktı. "Kalitesiz kömür"
kullanımı ve "egzoz" gazları ne-
deniyle tehlike sınırlarını aşan
hava kirliliği başkentın en
onemli sorunlarından birini
oluşturuyor.
Öte yandan başkentin sorun-
lan, iki gun suren 2. Ankara Ku-
rultayı'nda tartışüdı. Kurultay-
da ozetle şu kararlar alındı:
• Trafik hizmetlerinin tek el-
de toplanarak belediyeye devre-
dilmesi. Teknik ve polisiye tüm
önlemlerin belediyece alınması.
• Kentin temizliğinde kullanı-
lan araçlann çağdaşlaştınlması
için halkla işbirliği yapılması.
Bu konuda ozel şirketlerle de te-
masa geçilmesi.
• Kentin yönetimine halkın
da katıiması. Bu amaçla beledi-
yenin neler yapabileceğinin goz-
den geçirilmesi.
• Tuketiciyi korumak için bir
vakıf kurulması. Piyasanın de-
netlenmesi ve şikâyetlerin surekli
değerlendirilmesi.
• Esnaf derneklerine devredi-
len Tıyat belırlemede narh koy-
ma hakkının anakent belediye-
sıne tekrar devredilmesi.
Agora nasıl solıık alacak?
ÜMİT OTAıN
İZMİR — Kapıdakı simıtçi çocuk,
bir koşede yığılı mezartaşlarını goste-
rerek "Burası mı, gormıiyor musun
mezarlık" diyor.
Seyyar pılavcılardan sıynlıp daracık
ayakkabıcılar sokağını açtığınızda,
"boğulmak üzere olan" Agora ile "bu-
run buruna">geliyorsunuz. Kadifeka-
le'nin eteklerinde, Tilkili ya da Namaz-
gâh olarak bilinen yörede bulunan
Agora tam bir kuşatmayı yaşıyor. Ko-
tu bir dokuyu oluşturan yapılar nere-
deyse Agora'nın ıçıne kadar girmiş.
Seyyar pilavcılardan
sıyrılıp daracık
ayakkabıcılar sokağını
aştığımızda boğulmak
üzere olan Agora ile
burun buruna
geliyorsunuz.
Kadifekale'nin eteklerinde,
Tilkili ya da Namazgâh
olarak bilinen yörede
bulunan Agora tam bir
kuşatmayı yaşıyor.
Oysa Roma döneminin Agorası yo-
renin soluk alması için yapılmış. Alış-
verişin ötesınde, 160 metrelik "bazili-
ka"da halk mahkemeleri kurulur, se-
çimler yapılır, siyasi sorunlar goruşu-
lurmuş. V1S 11. yüzyıl sonlarında ona-
rım gören Agora son zamanlarda me-
zarlık altında kalmış. Vali Kâzım Di-
rik'in uyanlan ve Prof. R. Naumann-
ın çabalarıyla gunışığına çıkmış.
Yapılaşma sıkıştırdıkça sıkıştırmış
Agora'yı. Çok dar ve ozensız yolları
aşarak ulaşabiliyorsunuz Agora'ya.
Etrafı duvarlarla çevrili canlı olarak
yalnızca bir bekçinin bulunduğu Ago-
ra, sanki yoreden soyutlanmış. Yüzler-
ce yılhk sütunlara sırtınızı verip öyle
bir oturduğunuzda, ayakkabıcı duk-
kânlarından keskin ilaç kokuları \e
"yürek yakan" turkuler duyuluyor.
Uzmanlar, "Burada insan, tarihi his-
setmekte zorluk çekiyor" diyorlar. Şe-
hir planlamacıları Agora'nın kentsel
dokuyla bırlikte ele alınması gerekti-
ğini soylüyorlar.
Anakent Belediyesi'ne Agora'nın
nasıl kurtanlabileceği, daha doğrusu
nasıl soluk aldırılabileceği ile ilgili ra-
porlar sunulmuş, ama ses seda çıkma-
mış. Yüksek Mımar, eskı İzmir Mimar
Odası Başkanı Şukrü Kocagöz acilen
kolların sıvanması gerektiğini vurgu-
Iayıp surdurüyor:
"Agora sosyal çöküntüvü yaşayan
bir yorenin lam ortasında. Burada in-
san tarihle özdeşleşemiyor. Efes'e gi-
denler bilirler. Her yer tarihtir. tnsan-
lar burada kafalanndan kentin eksik
\erlerini tamamlarlar, beyinsel üretim-
de bulunurlar. Oysa Agora'da tam ter-
sine. Bir kere arabayla gitme olanağı
çok zor. Oysa hemen yanında katlı
otopark \ar. Burada Agora'ya giden
yol genişletilebilir. Ftraftaki yapılara,
sokaklara tarihi motifi tamamlayacak
katkdar yapılabilir. İzmir festival, kon-
ser alanı bulamıyor. Agora'da iki kez
bahar konseri verildi. Burası kuçük bir
düzenlemeyle oda orkeslralanna sunu-
labilir."
Olabılırler uzadıkça uzuyor, ancak
şu anda yapılan bir şey yok. Kuçük ge-
zı yollarıyla Agora'nın ınsanlarla iç içe
olması yaklaşımı da epeyce yoğun.
Agora'ya akşam çokuyor. Biz Ago-
ra'dan çıkarken Agora eskı sessizliğı-
ne kavuşuyor. Bir bekçiyle "baş başa"
terk edilmış, sanki yokmuş goruntu-
su veren Agora ilgi bekhyor, çevreyle
ıç ıçe olmak istiyor...
TERK EDİLMİŞ AGORA — Yapılaşma sıkıştırdıkça sıkıştırmış Agora'yı. Çok dar
ve özensiz yolları aşarak ulaşabiliyorsunuz Agora'ya. Terk edilmiş Agora ilgi bekli-
yor, çevreyle iç içe olmak istiyor.
Ti*afik için
önlem
• BURSA (Cumhuriyet
Bürosu) — Üludağ
Üniversitesi IİBF ile
Avusturya Kültür Ofisi'nin
işbirliği ile Bursa'da
duzenlenen "2. Trafik
Guvenliği Semineri ve
Psikoteknik Uygulamalar"
konulu seminer dun
yapıldı. Ülkemizde
meydana gelen trafik
kazalarının yuzde 81'inin
sürucü, yuzde 15'inin ise
araç ve yol hatalarından
yuzde 4'luk bölümünün ise
diğer etkenlerden oluştuğu
bildirildi. Trafik kazalannın
yuzde 82 oranında otobüs
ve kamyon gibi ağır taşıtlar
tarafından meydana geldiği
ve bu taşıtları kullanan
süruculerin yuzde 90'ının
da ilkokul ve daha aşağı
eğitim düzeyine sahip
olduğu belirtildi.
Yanık tedavisi
• İSTANBUL (AA) —
Türkiye ile İsviçre Sağlık
Bakanlığı'nın ortaklaşa
duzenledikleri, "Ortopedi,
Nöroşirurji ve Yanık
Tedavisi" konulu
sempozyum başladı.
Bakırkoy Ruh ve Sinir
Hastalıkları Hastanesi
Mazhar Osman Konferans
Salonu'ndaki sempozyumun
açılışmda konuşan Sağlık
Bakanhğı Musteşar
Yardımcısı Fuat Bingöl,
Türkiye'nin tıp alanında da
çağdaş teknolojinin
kullanılması ve
yaygınlaştırılması yolunda,
hızlı bir gelişme içinde
bulunduğunu söyledi. İsveç
Sağlık ve Sosyal İşler
Bakanı Ingela Thalen de
konuşmasında, ülkesinde
uygulanan sağlık politikası
hakkında bilgi vererek faal
nüfusun yuzde 10'unun
sağlık alanında görev
yaptığını, sağlık sektörunün
milli gelirdeki payının
yuzde 9 olduğunu söyledi.
•
Italya'dan
sağlık yardımı
• ANKARA (AA) —
ltalyan hükumetince
Turkiye'de sağlık
hizmetlerinde kullanılmak
üzere 12 milyar lira yardım
yapıldı. Yardım, GAP
kapsamında başlatılan
sağlık hizmetlerinin
iyileştirilmesi için
kullanılacak. Türk İtalyan
İşbirliği Kurulu üyelerini
kabul eden Sağlık Bakanı
Halil Şıvgm, İtalyan
hükumetince yapılan
yardımın bir kısmının
Bitlis'te, Türk Kadırunı
Güçlendirme ve Tanıtma
Vakfi'nca yaptırılan ana
çocuk sağlığını korumaya
yonelik hastanede
kullanılacağını bildirdi.
SSCB'ye deniz
otobüsü
• TRABZON (AA) —
Sarp sınır kapısının
açılmasından sonra Türkiye
ile SSCB arasında turizm
hareketinin artması üzerine
Trabzon-Batum arasında
deniz otobüsü seferlerine
dun başlandı. SSCB'ye
bağlı Gurcistan
Cumhuriyeti denizyollanna
ait deniz otobüsü, Trabzon-
Batum arasındaki ilk
seferini gerçekleştirdi. Bu
akşam saat 17.00'de
Trabzon Limanı'na gelen
deniz otobüsü ilk seferinde
87 yolcu getirdi.
'Sigortalı
mektup ve koli'
• ANKARA (AA) —
PTT, kıyrnetli eşyalarm
güvenli bir şekilde
gonderilmesini sağlamak
amacıyla "sigortalı
mektup" ve "sigortalı koli"
uygulaması başlattı. PTT
Genel Müdürlüğü'nden
verilen bilgiye göre kâğıt ve
madeni paralar, değerli
kâğıtlar, belgeler, platin,
altın, gümüş külçeleri,
değerli taşlar ve bunlardan
yapılmış eşyalar sigorta
edilebilecek.
Kanalizasyon
gibi deniz
• BURSA (AA) —
Ortadoğu Teknik
Üniversitesi Deniz Bilimleri
Enstitusü oğretim üyesi
Doç. Dr. Ayşen Yılmaz,
Marmara Denizi'ndeki
kirlilik boyutlarının 'alarm"
verecek düzeye ulaştığını
belirterek "Marmara Denizi
yerine kanalizasyonda
yuzuyoruz" dedi. Yılmaz,
hızlı kentleşme sonucu
karasal kaynakların
azaldığını, bu nedenle
insanların denize
yöneldiğini, denizlerin de
artan nüfus ve çarpık
kentleşme sonucu atıkları
kabul eden 'alıcı' bir ortam
gorevi ustlendiğine dikkat
çekti.