Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Sahibi: Cumhuriyet Matbascıhk ve Gazetecilik T.A.Ş. adma: NAZİME NADİ C Genel Yayın Müdürü: OKTAY KIRTBÖKE • Sorumlu Yazı Işleri Müdürü: BÜLENT DtKMENER • Basan veYayan: CUMHURİYET MATBAACILIK ve GAZETEClLİK T.A.Ş. Cağaloğlu Halkevi Sk. No: 39 41 • TELGRAF ve MEKTUP »dresi: Cumbnriyet [ıttnbıl Posta Kntura: Iıtanbnl No: Ut Telefonlar : 22 42 90 22 42 M 22 42 97 22 42 98 22 42 99 M * B Ü R O L A R : ANKARA: Atatürk Bulvarı Yener Apt Yenişehir, T e l : 12 09 20 12 95 44 • ÎZMİR: Halit Ziya B u l v a n No. 65 Kat 3, T e l : 3123024709 # GÜNEY tLLE R l : K.Köprü 34. S. No. 40 • ADANA, Tel. 145501393419731 Cumhurîyet BASIN AHLAK YASASINA UYMAY1 TAAHHtT EDER. 12 6 3 1 ABONE ve ILAN Aylık Ayhk Ayhk Ayhk Jfurt içi 360. 180. 90 30. Vurt dısi 630. 315. 157.50 52.50 Başhk (Maktu) 2 ve 7. sayfa (Santimi) 3. sayfa (Santimi) 4. 5. 8. sayfa (Santimi) ö l ü m , Mevlid. Teşekkür (5 Santim) Nisan, Nikâh, Evlenme, Doğum ö l ü m , Mevlicf, Teşekkür 23 (5 Santim) 4 U Lira Ü as lüü 90 150 150 200 SAYISI 100 KURUŞ Ticaret Bakanı (Baştarafı 1. Savfada) Ticaret Bakanı Adak'ın bu söı leri üzerine iş adamlarıyla Bakan arasındaki görüşme kesilmiştir. dan ahlâka aykın düşenlerin bu d u n ı m u üzerinde durulması gerekir, meselâ kumarhane gibi Batı Berlin'deki (Baştarafı 1. Sayfada) r ü î m s açılacağı ve topluluğun bu konudaki eğiliminin saptanacağı, ona göre belli bir davranıs içine girileceji de bir üye tarafından belirtümiştir. Aynı üye, Türk heyetinin, hükümetin tutumu destekler bir şekilde davranma konıı«unda titiz olduğunu da söz'.erine eklemiştir. Dışişleri Bakanlıgı yetkilileri hükümetin kunılmasındsn bu yana Türkiye'nin ilk kez en yülc sek düzeyde Ortakpazar ile görüşme yapacağını ve dokuzlann Ecevit hükümetine karşı sürdüre cekleri politikanm egilimlerinin bu toplantıda anlaşılabileceğini söylemişlerdir. Gene öÇrer.iIdiğme göre, Prof. Turan Günes, AET üyeleri ile Batı Berlinde yapılacak toplantı sırasında Türk parlamenterle rinin miimkün o!du*u kadar dik katli davranarak AvruDah mes lektaşlannın kesin düşüncelerini saptamaya cahpmalan gerektigini ve şimdıden AET'ye karşı sert bir davranış içine girmeme lerinin uygun olacağını yakınlan n a söylemiştir. Kurul üyeleri cumartesi etlnü Batı Berlin'e hareket edecek lerdir. Af teklifinin (Baştarah 1. Sayfada) yspUması olanağı ve umudu da vardır. Bu nedenle Adalet Komisyonu raporunun ilgili sosyal gruplar ve kurumlarca hukuk ilkeleri ve bilimsel gerçekler açısından eleştirisi hem demokratik bir davranış, hem de bir ödev sayılmalıdır. Biz sadece bu eleştirilere ışık tutmak bakımından, raporun ana çizgilerine dokunmak ve diğer önerilerle kartılastırmakla yetmecegiz. subay, askert memur ve «srubay ların istisna olunmaları önerinin ilginç yönlerüıden biridir. Ö m e ğin; bir suç isnadı ile disiplin cezasına çarptırılmış bir subay, beraat etse ve böylece disiplin cezasmın gerekçesi kalksa bile af kapsamı dışında kalacaktır. Aşık Veysel dün anıldı Âşık Veysel, dün Gülhane Parkındaki heykeli önünde yapılan törenle anılmıştır. Anma töreninde halk ozanları, basın mensupları, yazarlar ve kalabahk bir vatandaş grubu hazır bulunmuştur. Elektriklerin kesilmesi ve hoparlör'ün çalışmaması nedeni ile yarım saat geç başlanan törende saygı duruşundan sonra konuşan Folklor Uzmanı İhsan Hınçer «Âşık Veyseli sevenler O'nun öldüğünü kabul etmezler. Geçen yıl 79 yaşında bulunan Veysel'in bugün 80. yaşam yılını kuüuyoruz» demiştir. Konuşmalardan sonra Aşık Daimi, Aşık Hüdai, Aşık Ismaıl Cengiz, Aşık Ali Atalay ve Aşık Serdari heykelin önünde sazları ile maniler söylemişlerdir. (a.a.) Müslüman Kardeşler (Baştarafı 1. Sayfada) leyici nitelikte olduğuna işaretle bunların değiştirilmesini istemışlerdır. Ancak bu arada sürekli olarak Dışişleri Bakanlığı ıle karşı kar,.ıya gelmışler, çatışmışlardır. Hiçbir flrsatı kaçırmayan Dışişleri ise 12 Mart sonrasmua Planlamanın bu €İhmalkârlığ;» nı da ona karşı bir koz olaralı kullanmaya çalışmıştır. Bır top lantıda fırsatını bulup Planlama ekibine: Ama tlz de görevlnizı ıhmal ettinız, 1968den beri sanayileşme planını yapmadınız! deyivermiştir. Turizm Bakanhğı güç durumda Ticaret Bakanının bu tutumu ve kararnameyi imzalamakta diretmesi sadece is adamlarını ve yatırımcı firmp.ları değil, konun u n il^ililerinden Turizm ve Tanıtma Bakanhğını da güç durumda bırakmıştır. Adak'ın tutumu yüzünden güç durumda kalan Ba kanhk, durumu bir raporla Başba. kan Bülent Ecevit'e duyuracaktır. Tekel (Baştarafı 1. Savfada) geçti» biçiminde aktarılmışhr. As lında, Bakan fabrikada çalışma saatleriyle ilgili yeni bir uygulama istemiştir. Sigara üretimi nin hızlandırılması içi n Ç'ft var diye sistemini önermiştir. Tabii sendika hemen karşı çıkmıştır kendisine.. Hem de işçiyi karSisına çıkartarak.. Oyun açıktı.. Bakan yıpratılsın, hükümet zorda kalsın.. Yeni çalışma yöntemi uygulanmasın. eski düzen sürsün.. Bakana yapılan hücumları Maltepe'de ça lışan bir işçi şöyle anlatıyor: Aykınhklar 8> Komisyon önerisinin CHP ile MSP'nin seçim öncesi ve sonrası önerileriyle aykınlıkları ise şöyledir: Siyasal iktidarı oluşturan CHP ve MSP'nin komisyon raporuna esas olan af önerileriyle seçimlerden önce ve sonra açıkladıkları öneriler arasında önemli farklar vardır. Gerçekten CHP, seçimlerden önce, 20.4.1973 tarihli bir genel af önerisini Meclise sunmuştur. Bu öneridt hiçbir ayınm yapümadan, bütün adi suç lar saptanan ceza ölçüsüne göre genel af kapsamına alınmışlardır. Seçimlerden sonra açıklanan ilk af önerisi de 15 yıllık ceza tutarı ölçü alınarak, gene hiçbir ayı rım yapılmadan bütün adi suçları kapsamaktadır. MSP'nin koa lisyon görüsmeleri »ırasmda açık ladığı öneride de aynı ilke kabul olunmuştur. Böylece, CHP ve MSP. af konusunda topluma karşı somut bir biçimde yüküm lülük altına girmişlerdir. Komis yon raporuna esas olan son öneri ise, bu yükümlülüklere aykırı olarak bazı suçları kapsam dışı bırakmış, 12 yıllık genel ceza ölçüsünden ayrı olarak 5 yılhk bîr ölçüyü uygulama yoluna gitmiş, genel aftan çok özel af niteliğini benimseyerek ge rileme ve kapsamı daraltm» 10 nucunu yaratmıştır. 9) Öneride karşı oy gerekreleri: Muhalefet partileri üyelerine mensup komisyon üyeleri, öneri ye bazı gerekçelerle karşı çıkmıslardır. Toplu olarak yazılan karsı oy yazılarında, usul yönünden bazı itirazlar üeri sürülmekte ve bu arada siyasl suç ların affının Anayasaya aykın ol duğu iddia olunmaktadır. Adi IUÇ larm affında bir aykırüık görme yen bu görüşün siyasal suçlarda ileri sürdüğü itirazın hukuksal bir dayanağmı ne pozitif hukukta. ne de doktrinde bulabilmek olanağı yoktur. îlkelerini açıkladığımız Adalet Komisyonu önerisinin Meclis Genel Kurulunda yapılacak görüşmesinde; hukuk, adalet ve eşitlik ilkelerinin parlamenterlerimize egemen olması, kamuoyunun behrgin bir hale gelen dilegidir. Bir öykücük Genel af 1) Genel Af kapsamına giren suçlar: Genel Af kavramı etimolojik anlamda unutma (amnestie) amacına yönelik, suçu. suçluluğu ve cezayı kaidıran bir işlemdir. Komisyon kanunların suçu saptayan maddesinde üst smırı 12 yıh geçmeyen hürriyeti baglayıcı ceza>T gerektiren eylemler hakkında kovuşturmalarm veya cezaların ortadan kaldırılmasını öngörmektedır. Bu tür suç ve cezalar için komisyonun af önerisi «Genel Af» niteliğindedir. Örneğin, TCK'nunun 243. maddesinde yazılı, görevli memurların sanık bulunan kimselere cürümlerini söyletmek için işkence etmeleri yahut zalimce veya insanlık dısı veya haysıyet kırıcı işlemlere basvurmaları beş yıla kadar agır hapis cezasını gerektirmektedir. Kanunun saptadıgı cezanın üst sınırı 12 yılı geçmediginden, bu suçtan dola>T sanıklar aleyhinde kovuşturma >>apılmayacak, suç ve suçluluk ortadan kaldmlacaktır. Siyasal nitelikts suçlardan T C K n u n 141, 142 ve 163. maddelerinde yazıh düsünce ve düsünceye dayalı davranış eylemleri genel af kapsamına girmekte ve bunlar hakkında 12 yılhk cea» ölçüsü öngörülmektedir. Suçun gerektirdıgi ceza 12 yılı geçiyorsa, suç ve suçluluk ortadan kalkmayacak, kovuşturmalar sürdUrUlecek, ancak hükmedilecek cezadan 12 yil indirilecektir. Bu durumda, 12 yılhk ceza indirimi toplu özel af işleminin ölçüsü olmaktadır. Hangi suçlar genel af veya 12 yılhk özel affm kapsamına girmektedir? Bu soru. 5 yıllık ceza indırımine bağlanan veya kapsam dısı bırakılan suçlar dışmda bütün suçlar, biçımmde ceTtplandınlabilir. Adak'm açıklaması Öts yanclan kendisiyle konuştuğumuz Ticaret Bakanı Fehim Adak, durumla Ugili olarak şunları söylemiştir: «Hadise yanlış anlaşılmışnr. Benim topyekün turizm aleyhıne bir beyanatım olmadi. Mev zubahis meseleler içln hükümet politikası belirtılmek üzere ikti sad! kurula sunulmuştur. Ber.im kastettiğim mesele, hiç bir zaman topyekün turizm için değildlr. Elbette bu yatrınılar İşçinin cevabı Pıenses (Baştarsfı l . «arfad») bir Bİyasl neden bulunması olasılığının çok az oldugunu belirt mişlerdir. Deli olmak gerek Saldırının ise tek kişl tarafından yapıldığı sanılmaktadır. Tutuklanan bu a d a m m , 26 yasında ve l a n Ball arfında lşsiz bir Londralı oldugu açıklanmış tır. Gerçek nedenin tam olarak anlaşılabilmesi içir» sorgunun ve loruşturmanın tamamlanması gerekmektedir. F a k a t polisler, «Yanında eşi, muhafızı ve KraUyet arabasını izleyen başka bir polis arabası ile Buckingham Sarayına gitmekte olan Prensesi tek başına kaçırmaya kalkmak için insanın aklından roru olmah» demektedlrler. Bununla birlikte adamın bir suç ortağinın olup olmadığı henüz kesinlikle belli değildir. Sally Scott adında bir bayan tanık, ikl saldırgandan söz etmektedir. Bunlardan biri «uzun boyludur ve yağmurluk giymiştlr.» Bu sözlere, Maltepe Cevizü Sigara Fabrika.=ında çalışan bir işçi den hemen bir cevap geldi. «Bakan, Ankara'da 10 Mart 1974 günü, sigara imalâtının teknik nedenleıini ögrenmek amacıyle bir toplantı düzenledi. Bu toplantıya, hazırladığımız bir ön raporla, sigara fabrikalarının sendika şube başkanları ile sigara fabrikalarındaki paket makina ve sigara imalat şubeleri ba.şkondoktörleri katı!dık. Fakat, toplantıda davet edi lenlerin dışmda Tek Gıda • İş Sendikası yöneticileri ağırlıktaycfl. Ben de bir sendika temsilcisl olarak toplantıda bulun u y o r d u m . Bakan bu d u r u m u görünce (Ben işin teknik yönünü ögrenmek istemiştim. Ancak, toplantıya katılan sendikacıların sayısı daha fazla. Yak m d a Tekel'in sendikayla toplu sözleşme görüşmelerl başlayacak, sendikal konulara girmeyelim, teknik konuları törüşslim) dedi. Bize d u r u m u tartışmamız İçin bir süre izin verdi, ama biz bu toplantıyı bu şekilde yapmayacağımızı bildirdik.» Ankara'dakl toplantıya katılan işçinin söyledikleri devam ediyor: «Konu b u n d a n ibaret. Esasta, göylendiği ve yazıldıgı gibi Bakan Türkmenoğlu (Sendikacılan tanımıyorum) diye bir söz sarfetmedi. Bu konuda toplantıya katılanlar tanıktır. Biz bu d u r u m u olaylar geliştikçe sezdik ve sendika yöneticjlerimizce bir piyon olarak kullanıldı^ımızı anladık.» Tekel'in sigara fabrikalarında çalışan işçilere göre, bağlı old u k l a n Tek G ı d a l ş Sendikasının t ü m yöneticileri AP'li... Bunların Tekel Genel Müdürlüğü ile «Dostane münasebetleri» var... Bu yakın ilişkiler sonucunda Sendika, önceki gece Boğaz'da bir gazinoda bir veda ziyafetl verdi ve Dıblan'ı iyice ağırladı.: Tek Gıdaîş Sendikası Başkanı ile eski Tekel Genel Müdürünün (L) şeklindeki masasında kimler oturmuyordu ki... AP dönemindeki Tekel Bakanlanndan tutun, Tekel'den emekii olmuş imalât şefleri ile şimdiki müdürler ve gnıp âmirlertne kadar herkes vardı... Bakanlar Kurulunda gençlik sorunu ve işçi ikramiyeleri görüşüldü Solnknleli (BaşUrafı 1. Sarfada) ?e!*ine u y a r a k göbeğini oynatıyordu. O oynatıyordu ya göbeğinl. ötekiler de cojmuştu. Ayaklandılar birden t ü m ü . Kızlar takımı Bir anda koridor dolmu;tu, zil sakırtıları, kızların «ohhh, yandım ohh yanrflm» sesleri ile. Küçük odada bir b ı y r a m hav«•1 esiyordu. Koridorun bir ucun dan bir ucuna kosusanlar vardı. Burası Emniyet Müdürlügünün Ekipler Amirligi odaıı idi. Içerdekiler ise Sulukule'den ge tirilen hanendeler, sazendeler, dansözlerdi. Kızlar takımı idi başka bir deyimle içerdekiler, koşuşanlar da memurlarıîı. bu ilgi çekicl sahneyi kaçırmak lstemiyorlardı. Halk otobüslerine zam geldi Dışişleri Bakanlıgının tavn ne olmuşturV Bu tavra ışık tutabılecek bır Ö5"kücüğü anlatalım önce Dışişleri Bakanı Hüiuk Bayülken'in başsanlığınâa bir heyet 1972'nin Subat ayında bir geziye çıkar. Uaha sonra ayrıntılı olarak değineceğimız gezide ü r t a k pazar ülkelerinin oaşkentleri dolaşılır. Amaç, Türkiye'nin Urtakpaz a r a geçiş dönemini düzenleyen katma protokolde «İyılestirme» ler sağlayabilmek ıçm ön temasîarda bulunmak. zemin yoklamaktır. Duraklardan Dirı de Batı Almanya'nın başkentıdir. Heyet Başkanı Bayülken. Bonn 1 na Batı Almanya Dışiş'eri Bakan Yardımcısı Von braun'u yemeğe davet eder. Von Braun, Eayülken'in eski oir Oostudur. ANKARA, (Cumhuriyet Büros^ı) Aynı zamanda da Alman asıllı Bakanlar Kurulunun dün aküıilü Amerikah atom fızıkçisi şam 3.5 saat süren toplantısında ve uzay çağının nıimarı Werner gençlik ve eğitim sorunları ele Von Braun'un kardesıdir. alınmıştır. Bu arada. kamu iktiBayülken'in amacı meslektaşısadî tojebbüslerinde ve diğer nın ağzını aranıaktır bütün kurum, banka ve müesseYemek sırasında ansızın diploselerde çalışmakta olan işçilere matça bir saldınya geçer: 1974 yılında yapılacak ek ödeme Bay Von Braun. der, işi nin birinci yarısmm 26 mart güböyle devam ettirmek yerine Tür nü ödenmesine karar verilmiştir. kıye hemen Avrupa Kkonomik Bakanlar Kurulunun gençlik Topluluğuna tam üve olsa daha sorunlarıyla ilgili açıklamasında, iyi olmaz mı? 22 yü bekıenıesine € Toplantıda, Başbakan, Mill! E ne lüzum var... ğitim. Gençlik ve Spor BakanVon Braun biraz saşırır ama. lar], Üniversite Rektörleri ve Aonun da cevabı diplomatik üslup içinde olur: kademi Başkanlaryla pazartesi günü yapacağı lonlantılardan ön Benim fikrimi sorarsanız, '••> eenclik ve eğitim sorunları ko ülkeniz için böyle bir şey hayli mahzurlu olur. Çünkü tam üyenusunda bir görüşme yapıldığı» liğe geçmezden önce ülkenizde bildirilmektedir. yapılacak çok iş olduğu kanısınl taşıyorum. «Müslüman Kardeşler» in bir gatı... ö z a l ekıbi öte yandan da. Arap ülkeleriyle ekonomik işbirliğini geliştirmek, Iran ve Pakıstan'la kurulmuş olan Bölgesel işbiriiği ve Kalkınma Örgütünü (RCD) genışletebilmenin yollarını aramıştır. Îşte bu konuda da ö<.al ekibinın başına gelen bır talihsızlikten söz edilir. Ekıbın RCD yi genişletme çabalanna ıiişkm Pakistan'ın gönderdiği bir cevabi yazı, her nasılsa, Uışişlennın eline gcçer. Dusyalarında böyie bir koza sahip olan Dışişleri ekıbı de ö z a l ekibinln ü r t a k p a zar'la İlgili engellemelerinı bas a n y l e geçiştirmenin yolunu bul m u ; olur... Demirel'in ricası Üstlerine gitmeyelim! Bayülken, bunu bir Ekonomik Kurul toplantısında bakan arkadaşlarına anlatmıştlr. Alman Dışişleri Bakın Yardımcısından yemek sırasında edindiğı izlenim ise Bayülken'İ hayli karamsarlıga itmiştir, bakan arkadaşlarına şöyle der: Anlaşılıyor ki adamlar bize taviz vermek rviyetinde değiller. Hatta, yanlış anlamadıysam, Katma Protokolle ilgili iyileştırme isteklerimızı bahane ederek bizden kurtulmaya bile kalkışabilirler. Bize Akdeniz rajimini uvgulamayı teklif edtbilirler. Bu yüzden çok üstlerin» gitmesek! îşte bu, «Aman çok üstlerine varmayalım!» sözü Dışişleri Ba kanlığının başlangıçtan beri Ortakpazara karşı aldıgı tavrın en belirçin özelligi olmuştur. Mademki csiyasal tercih» yapılmış, «kaçmak üzere olan tren»e bir kere atlanmıştır, artık adam ların üstlerine fazla varılmamalıdır! Aksi kanıda olan teknisyenler ise diplomatlara özgü «ince» tak tiklerle etkisiz kılınmahdırlar! Biz fciziz Kaleboyundaki beş ev, öteden beri sikâyet konusuydu. Gürült ü oluyormus geceleri. Evlerde kadın oynatıyorlarmış. «Oynatın z ya. n'apalım yani. Hırmzlik mı, uğursuzluk mu, yoksam ötekl işt mi? Hiçbirini yapmayız biz. Biz biziz. Biz göbek ı t a r , parsa toplarız. Kim yapar bu şikâyetleri bilmeyiz ki. Kim oyn a r ekmek paramızla. Körolsunlar, Allah çarpsın onları» diyor kızlar takımmın çeribaş:sı yaşlı kadın. Dogru da söyler hani. Onlar, onlara benzerlermi.ş. Kim*eye zararları yokmuş. Bir kaçı ile konuştuk. k o n u ş . tuk da sonra biri «Dasning» deyip sözünü kesti. Bu ne demek dedik. «Alamanca. Biz her lisanı anlarız. Bizler turistik insanlan z . Her milletten gelir bizlere uğrarlar. evlerimizin eşigine, yerlısinden Çinlisine kadar» dedi. Olayın öyküsü Salcfırgan ya da saldırganlar, Prenses ıle kocasını taşıyan arabanın geçtiği caddeye bitijik bir sokağa park edilmiş beyaz bir «Ford Escort»ta beklemişlerdir. Rolls Royce geçer geçmez Ford hareket etmis ve Prensesln arabasının önüne geçerek yolu kesmiştir. Rolls Royce'ün şoförü Callander âni fren yapmak zorunda kalmıs ve araba durmuştur. O zaman öndeki arabadan bir adam fırlamış ve bağırarak aniagılmayan bazı sözler söylemeye başlamışür. Adam, bundan sonra ateş açmışttr. İlk kurşun, bir tak si ile oradan geçmekte olan «Sun» gazetesinden Brian McConnel'e isabet etmiştir. Bununla birlikte ilk ateşi kimin açtığı henüz kesinlikle bilinmemektedir. Çünkü şoförün yanında oturan ve evlendikleri günden be ri çiftin yanmdan ayrılmayan mü fettiş James Beaton'un da olay sırasında üç el ateş ettiği öğrenil miştir. Saldırgan ise altı el ateş etmiştir. Saldırganın tabancasından çıkan kurşunlardan biri gazeteci Brian McConnell'e, ötekiler ise Saint James sarayı önünde nöbet tutan bir polis memuruna, şoför Callander'e ve müfettiş Beaton'a saplanmıştır. Gazeteci Brian McConnell, kaderin bir cilvesi ola rak bundan bir süre önce cCina yet» adh bir kitap yayımlamıjtı. Kitapta, genel olarak cinayet kav ramı ele ahnıyor ve bu arada kı rallık ailesine karşı girişilmi§ suikastler de inceleniyordu. En ağır yarayı, Prenses'in yar dımına koşa n nöbetçi polis memu ru almıştır. Midesine kurşun isabet eden polis, derhal ameliyat edilmiştir. Fakat polisin, aldığı yaraya rağmen elindeki alıcı ve riciyle alârm vermeyi başardığı ve olay yerinin bir anda polisler ce sarılmasını sağladığı öğrenilmiştir. 5 yıllık indirim 2) i yıllık ceta indirimine ba{ lı »uçl»r: 134. maddede yazılı taksirli devlet sırrını açıklama suçları ile 141, 142, 163 ve 159. maddeler dısında devletin şahsiyetine karşı işlenen cürümlerde genellikle 5 yıllık ceza indirimi önerilmistir. Adi suçlardan da 5 yıllık ceza iridirimine bağlananlar şurilar' dır: TCK'nun 202, 203. 205, 306. maddelerinde yazılı zimmet, 209 ve 210. maddelerde yazılı ırtikap, 211 ve sonrasında yazılı rüşvet ve 208. maddede yazılı devlet nüfuzunu kötüye kullanma suçları, 20 bin Türk lirasının üstünde değeri olan 1918 sayılı kanunda yazılı Gümrük ve Tekel, 6132 sa yılı kanunda yazılı silah ve 10 bin Türk lirasının üstünde değe ri olan 1567 sayılı kanunda ya/.l lı döviz kaçırma suçları. (Bu suçlarda değer, saptanan tutarların altında ise 12 yıllık genel ölçü uygulanacaktır.) Ancak, devlet zaran ve tazminat biçimindeki cezalar af dışındadır. 403. maddede yazılı uyuşturu cu madde imal, bulundurma, nakletme ve satma suçları. 414, 415 ve 416 maddelerde yazılı ırza geçme ve tasaddi suçları. 384. maddede yazılı ulaştırma ve haberleşme araçları alyhine İşlenen suçlar. 5 yıllık ceza indirimine bağh »uçlarda, kanunda gösterilen ve ya hükmolunan cezanın üst sınırı 5 yılı geçmiyorsa uyguluna cak affın «enel nitelikte olduğu, yani suç ve cezanın bütün sonuçları ile ortaâan kalkacağı ko misyon önerisinde belirtilmektedir. Başkent Notları (Bastarah 1. aarfada) Bir takım saym zevat. heykel ile putu kanşriracnktafa yapısında olursa, olanlar cGüzel Istanbu!» heykeline olur, bundan başlar, tüm anıtlara heykellere girer... Sa\"ın Erbakan hiç aıınmasın ve kızmasm, yaptıgı DU işle. P i lavoglu'nun sayın kişilerinin balyoz h a r e k i t ı arasında fark yoktur. Daha nicelerini förecegiz, bu bir «önbilim» değildir Seçim öncesi Sayın Erbakan'ın Sajnn eşiyle Avrupa Dİâjlarmda çekildigi iddia edilen ve t;ayın eşini mayolu gristeren resmini dagıttıklan zaman. ash olsun, fotomontaj clsun. oiz girkin bir dav ranış olarak görmüs. kınamıştık. Sayın Erbakan. pek şakacı bir kişidir. niceleri eibi heykel işi de «şaka. olsun diyoruz ne şakası olursa olsun . Akaryakıt fiyatlarının artınlmasından sonra taksi. dolmuş ve minibüs ücret tarifelerini taklben halk otobüslerinin bilet üc retleri de ayarlanmıştır. Buna göre halen 50 ile 125 k u r u ş ara>ında değişen halk otobüsleri bi let ucretleri 25. 150 kuruşluk bilet ücretleri de 50 kuruş artırılm ı s öğrenci bileti 50 kuruş ola rak bırakılmıştır. 50 k u r u ş zam gören SarıyerSirkeci, Kilyos Beşiktaş. Üskü darBeykoz, ReşitpaşaSirkeci hatlarıdır. Halk otobüsleri, Eminönü ile Alibeyköy ve Küçükköy, Üskü dar Beykoz, Bayrampaşa ^ Eminönü, Vezneciler Yıl^ıztabya. Sirkeci Reşitpaşa. Emır gân Sirkeci, Aksaray Yıldız, Sarıyer Sirkeci. Kilyos Beşiktaş. Taksim Gültepe, Kad;kriy îçerenköy arasında çalısmaktadır. İş bu kadarla da kalmaz. ö z a l ekibi o sıralarda yins Dışişleri ekibinln ekmegıne yag süren taktıksel bir gaf dahd yapar. Yüksek Planlama K u r u l u n u n bir toplantısında Dlşişlerınin Ortakpazarla haşır neşır teknisyenlerine: Siz bu meseleyi bilmiyorsunuz, ne yaptığınızın farkında değilsiniz, diye hiç He diplomatik ol mayan bir biçimde çıkijiverirler.. Ancak bu da onlann sonunu noktalar. Zamanın Dışişleri Bakanı thsan Sabri Çağlayangil durumu Başba kan Demirele iletir. Demirel d t Planlama teknisyenlerini n Ortak pazar'la ilgili toplantılara «bir sü re» katılmamalarını Müsteşar Tur gut Özal'dan rica eder. Dışişleri ile Brüksel'deki Ortak pazsr Türk Daimî Delegeliginin işi bir bakıma kolaylaşmıştır artık. Türkiye'nin geçiş dönemıni düzenleyen Katma Protokolün ko tarılması işine hız verilir. Devekuşu politikası Ve bir istifa AP'li Sendikacılarla Genel Müdürün yıllardanberi süren «paslaşmasmı» gören Tek Gıdaİş'in 2 Nolu Cevizli Şubesi Başkanı Niyazi Toğuç, geceki ziyafet olayını duyımca dayanamadı ve Kar t a l d a n ta Bebek'e kadar gitti. Eski Tekel Genel Müdürü ile yan yana oturan Sendika Genel Başkanına şu dilekçesini uzattı: «Temsil ettigim emekçi kardeş lerimin ödedikleri aidatlarla; sağ cı iktidarın eski Genel Müdürü ile fabrika müdürlerine veda yemeği verip, halkçı iktidarın bakanına engel olmaya kalkan sözde sendikacılar ile ajnı örgütte bulunmak benim için bir züldür. Halkçı uğraşıma devrimci örgütlerds devam edeceğimi bildirir, istifamın kabulünü rica ederim. Tüm alınteri dökenler sizi affetmeyecektir.» Tabii, dumanlı kafaların büyük bir zevkle dinlediği müziğin arasında mektup, hiç hoş karşılanmayan bir ölçüde sendika başkanınm cebine girdi. Sendikanm veya ser.dikacıların kasasından ya da cebinden ise, 8 yılhk dost lugun karşıhŞı olarak binleri bu lan bir ziyafetin faturası çıktı.. Bakalım, çabuk yenik düşen Tekel Genel Müdürünün ardından Sendikacılar neler yapacaklar? Sultan Mahallesi Demek şu bizim Topkapı ile Edirnekapı arasındaki sur boyuna sıkışmış, nesilleri tükenmek üzere olan Sulukulelıler vey» Sultanmahalleliler lisanen bir hayli ilerlemişlerdi. Evet polis bir şikâvet üzerine önceki gece saat 23 sıralarında bu beş eve baskın yapmış, göbek atan, danseden, şsrkı söyleyen, darbuka. tef, ud, keman çalan kadınlarla kızları toparlayıp fazla gürültü vaptıkları gerekçesi ile haklannda işlem yapmıştı. Oysa bir polis şefi. «Bunlar bir birlerini çekemediklerinden şikâ yet ediyorlar, bu nedenle biz de işlem yapmak zorunda kaldık. Kendilerine fazla gürültü yapmarr.aları için ikazda bulunacagız» dedi. Ve sonunda, Emniyet Müdürlüğünün önünden 100 kisilik bir kafile, oynaya zıplaya kendi mahallelerine hareket eniler. 25 kişiji üç misli yakmlan. akrabaları, ana, baba ve cocukları beklıyordu. Eczacıbaş.'nın yeni tesisleri hizmete girdi 1976 yılında toplam üretimi 24 bin tona çıkacak olan Eczacıbaşl Vitra sıhhi tesisat fabrikasının bugünkü yıllık üretimini 14 bin tona ulaştıran yeni telisleri faaliyete geçmiştir. 1976 yılında Eczacıbaşı tesisleriyle Sümerbank Yarımca Se ramik Fabrikasının toplam sıhhi tesisat yıllık üretimi böylece 29 bin tona ulaşacaktır. «Müslüman Kardeşler»in politikası Nitekim, Mesut Erez'in «MUslüman Kardeşler» diye takıldıgı zamanın Devlet Planlama Teşki lâtı Müsteşarı Turgut özal ve ekıbi Ortakpazar konusunda inisiyatifi böyle «înce» taktikler sonucu Dışişlenne kaptırmıştır. Halen Hacı Ömer Holding'in genel koordinatörlüğünü yapan ve koalisyon hükümetinın Tarım Bakanı Korkut Özal'ın da kardeşi olan Turgut Özal, 12 m a r t öncesınde Planlama Müsteşarıy dı. Ne kendısi ne de ekıbi Ortakpazar'a sempati beslıyordu. Türkiye'nin geçiş dönemine gi rişın; uzatmak çabası içindeydi ler. B 1 amaçla da Katma Protokole ilişkin teknik çalışmaları yavaştan aldıklan söylenırdi. Hattâ bir ara Yüksek Planlama Kurulunda şu görüşü savun muşiardı: Türkiye'nin ayrıntılı bir sa nayileşme planı yapılmadan, bu konuda amaç ve hedefler tespıt edilmeden Katma Protokolie ilgi] i herhangj bir çalışma yapıla maz!.. Ya bismillah... Ama nasıl? Türk kanıuo>iından v» bir takım «kem gözİer.den uzak. k*pa lı kapılar arkasında... Dışişleri v« Brüksel'deki Doim! Delegolik, «Avrupa Ajansı.nın basın bülfen lerinde yeralan haberleri dahi Türk basmından saklamayı mszi yet sayar! Nitekim o sıralarda Ortakpazar la ilgili bir yazı serisi hazırlayan yazar ve gazeteci Altan Öymen, bu duıumdan şöyle yakınmsktadır: «Uzmanlarımızın devekuşu gibi kafayı kuma sokma politikaları yüzünden Türk gazeteleri birinci ka\Tiaktan haber alma imkânmdan mahrum kalırlar. Ortakpazsrla il gili hberler bakımmdan Türk ba smında ve kamuoyunda tam bir vuzuhsuzluk, Um bir keşmekef hüküm sürer gider.» Türk halkmın çıkarları açısından hayat! önem taşıyan katma protokol, ondan tümüyle gizlenerek hazırlanır ve kamuoyunda doğru dürüst hiç bir tartışmaya sunulmaksızın 23 Kasırr. 1970'de Demirel iktidarınca imzalanır. Ancak protokolün imzalanmasi demek, tabiatıyla, yürürlüğe gir mesi demek değildir. Bundan sonra da Dışişleri Planlama kavgası sürüp gidecek lir. Kıbrıs'ta (B»»tamrı 1. n y f a d a ) metinin yardımm arttırılması konusunda ikna edilmesini ve Türki ye'nin Kıbrıs'la ilgili tarihl sorum luluğunun hatırlatılmasını istemiş lerdir. Bu toplantıdan hemen sonra, Sendikacı 6 öğretmen. toplantıda vaptıkları konuşmalarda, srıç niteliği bulunduğu gerekçesiyle, askeri makamlar tarafından tutulclanmıçtır. Af dışı bırakılanlar 3; Af kapsamına girmeycn suçlar: 146. madde ile 149. maddelerin birinci fıkmlarında yazılı hükümet darbesi teşebbüsü ile silâhlı ayaklanmaya kıskutma suç ları af kapsamı dışında bırakılmıştıı. Ancak, bu suçlarda hük medilecek ölüm ve müebbet ağır hapis cezaları özel aft'a bağıanmıştır. Komisyon önerisinin şimdiye kadar yayınlanmış af yasalarından farklı bir yönü Gomeller adıyla tanınan davanm ve bu dava ile ilgili hâkimler aleyhinde açılmış davaların dosya nunıaraları belirtilerek af dışmda bırakılmalandır. 1710 sayılı kanuna aykırı olarak eski eserlerin yurt dışına çıkarıl ması eylemleri de aıfın dışında tutulmuşlardır. 4) Kiicüklcr ve akıl srkatlığı olanlar için özel hüküm: TCK'nun 47 ve 48. maddelerinde belirtilen kısrnen akıl sakat lığı olanlar ile 15 yaşmdan küçük olanların suçları, cezası ne olursa olsun, tamamen affedilmektedir. 15 yaçından büyük. 18 yaşmdan küçük olanların suv'arında ise, ceza ölçüsü 18 yıldır. 5) Vergi ve sigorta primlen ce zaları vergi veya prinıın esası 8 ay içinde ödendiği takdiıde affedilecektir. İsteseydi Öte yandan saldırganın, istemiş olsa Prenses ile kocasını öl dürebileceği belirtilmektedir. Çün kü adam, Rolls Royce'u n arka kapılarmdan birini açmaya çalış mış, fakat arka koltuğa büzülmüş oturan Prenses ile kocasına ve nedimelerinden bayan Rowena Brassay'e ateş etmemiştir. Prenses ve kocası, derhal Buckinghara Sarayına götürülmüşler dir. Prenses, Kraliçe ile Endonez ya'yı ziyaret eden babası Prens Philips'e ve Caiifornia'da bulunan kardeşi Prens Charles'e telefon ederek, sağ ve sağlam olduğunu bildirmiştir. 20 Mart 1974 Çarşamba günil, Millet Meclisi'nde saatler lö.lU'u gösterir iken, pek sayın bir MSP' li Hasan Aksay. Ki. Dir büyük partıh kişidir aynı zsmanda s a . kalını sıvazlayarak ve de beşüş bir çehre ile verine oturur oturmaz. ilk icraatı hemen arkasındaki başkasma ait voklama anah tarını çe\nrdi. oastı sonra kendisıninkim... Dınımizde bu haram bir ıştir Allah sevmez haramı, başkanının diiŞmesıne el atmaktır. caız değildir .. Kur'anı Kerim'e el easiD böyle bir şey yapmadım derse Kur'ana el basarak yaptı derim. zözlerimle gördüm iki metre öteden... ü ' n a defil. kendi jjözlerime ınanırım... Zinhar inkara Kalkışmaya... Dışişleri (Baştara'ı 1. savfada) ABD'li Parlamenterlerle yaptığı görüşmede, «Bu mart ayını sizin hesabınıza kazasız belasız atlattık ama, önümüzdeki sonbaharda ekim baslayacaktır» dediği ifade edilmiştir. Dışişleri Bakanhğında yapılan görüşme sırasında Turan Güneş'in. hükümetin üzerinde çeşitli par tiler ve kamuoyu tarafından bir an önce haşhaş ekilmesi için baskı olmasına rağrnen, hükümetin insanlık açısından en zararsız so nucu sağlamak amacıyla araştırma yapmak kararıyla. erken bir tutumla mart ayında ekim yapılma sını uygun görmediğini bildirdiği öğrenilmiştir. Turan Güneş ay rıca, Meclis'te haşhaş yasağının kaldırılmasıyla ilgili 17S imzab bir önergenin bulunduğunu da ABD'li parlamenterlere açıklamıştır. YARIN : ORTAKFAZAR KAVGASINDA LİDERLER Ellinci Yılda (Baştarafı 6. sa.vfada) ahlâk! bir görünüm kazanması içir vapraklarla örtülmüşler. Bu yapraklar heykellerin çıolaklığından daha çok tepkıyle karşılanmış. Ve yer yeı bu vap raklar kırılmış. Plastik sanatlara bu tepkinin gösterilmesi bu yıllarda gulünç geliyor. Çünkü güzellık kaygısı tüşımayan bir çıplaklık çağıdır çrğımız. Güzellikse formun çıp l£k olup olmamasıyla bağlı doğildir. Sanayileşme planı mı? Aslında bir tfctkıma özal ekıbi, Katma Protokole ilişkin çalışma ları engellemek amacındaydı. Yoksa zaten beş yıllık planlar, yılUk programlar yapılagelmek teydi. Bunun yani sıra bir de «Sa nayileşme» planına ne gerek var dı?.. Zamanın Demirel hükümetı bu ör.eriyi ciddıye alarak böyle bır planın hazırlanmasına ilışkm bir de kararname çıkartmıştır. Ancak, bu kararnameye rağmen sözkonusu «Sanayileşme» planı Planlama Teşkılatı tarafından hazırlanmamıştır. Eylemsiz doçentler öğretim üyesi sayılacak Danıştay, eylemsiz doçentlerin de, doçentler gibi öğretim üyesi sayılacaklarına karar vermiştir. Aslında doçent olan, eski kanuna göre asistan kadrosundan yeni kanuna göre ise doçent kad rosundan maaş alan, fakat asistan statüsü içinde tutulmak istenen öğretim üyeleriyle ilgili Danıştay'da açılan dava sonuç lanmıştır. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Kliniğinden Doç. Celâl Erçıkan'ın, üniversitenin tasarrufu aleyhine açtığı dava sonunda, Danıştay, profesörlerde olduğu gibi, doçentlik hakkını kazanmış olan doçentlerin de, diğer doçentlerle eş haklara sahip olmaları gerektiğine karar vermiştir. Lice'de bir (Baştarah 1. Sarfada) Lice ilçesindeki daj'ak olayı. iki gün önce meydana gelmiştir. Jandarma Komutanı Tejpnen Mustafa Çakmak, tras olmak içir, gıttigi berberde Kürtçe yayın yapan radyo™ kapatmak istemiştir tddiaya göre. berberın müdahale etmesi üzenne Teğmen Çakmak, berber Mustala Menekşe'yi karakola getirtmiştir. Bir iddiaya göre ise berber Menekşe, uyarı üzerine radyoyu kapatmıştır. Karakolda jandarmalarca feci şekilde dövülen Mustafa Menekşe daha sonra da nezarethaneye kapatilmışt'.r O'.ayın duyulması üzerine üc jandarma eri, Sulh Ceza Mahke mesinc scvkedilmiş ve i!k sorçularından sonra tutuklanmışlardır. Sanıklarla ilcili olarak bir ü=t mahkemeye yapılan iti raz reridedildiğinden tutuklu er ler Diyarbakır Askeri Cezaevi ne nakledilmişlerdir. Öte yandan, Siverek (Urfai 11 çesi Jandarma Komutanı Yüzba şı Mehmet Ali Ergen de Hukuk Hakimi Sadi Atasayan'ı dövmeV sııçundan tutuklanarak Askeri Ce zaevine konulmuştur. Siverek Savcısı İsmail Hakkı Kasapoğlu, Jandarma Komutanı ile Hukuk Hakiminin Askeri Ga zinoda içki içtiklerini. daha son ra da bilinmeyen bir nedenden ötürü münakasaya tutuştuklannı söylemiştir. Jandarma Komııtanının ve göı sii tanıklannm ifadelerine göre ise fazla alkollü olan Hukuk Ha kimi Sadi Atasayan. merdivenler der. düşerek yaralanmıştır. Gülhane Parkmdaki heykel Gülhane Parkında da bir nU va da türkçe deyışle çıplak beykel var. Kâmil Sonad'ın heykeü de konduktan sonra oazı «acabamar getirmış olacak kı, sanatçısı uir süre sonra heykeli yaprak ve yıldızlarla örttü. Bu kez de sanatçı aıkadaşlan yıldızlann heykeli «dergılerdekı sansürlü resımJere» «dansözlere» benzettiğinı ilerı süriiyorlar. Heykel şimdi yalnızca yaprakJa örtülü olarak duruyor. Kâmil Sonad, 1914 Istanbul d o ğumlu Ogretmen Okulu ve Akademi mezunu. Resim Öğretmenl olarak çalışrruş bir sanatçı. Başarılı ç a h ş m a l a n m Resim Heykel Mtlzesinde görebileceğimiz sanat çının anıtı yok. Formlannın tokluğuyla gözdolduran bir sanatçı olan SonacTın heykeli, 50. yıl oahçe tıeykellerl uygulamasiyla güneş ışıgına t a vuçabıldi. Dıleğımiz. Istanbula datıa çok bahçe park kazandınlması. ü m lenmeye geleceklere de daha çok heykel sergilenebilmesı. Böylece hem sanatçılarınheykel çalışmala n atölyelerınde tozlanmaya terk edıimez hem de kentimizde neykel sanatı adına önceki çağlardan kalmış çpşme ve lconak nançelerinden çıkartılmış, çocuKıugumuzdan beri tamdıgımız, hayvan formlan dışında heykeller yeı almış olur ünutmamak gerekir a neykel sanatı bir anlamda sıparlşıerle, yarışmalarla canlanriınlabilir. ABD'li parlamenterin basın toplantısı Öte yandan. ABD Temsüciler Meclisinin iki üyesi, Charles Ran gel ve Lester Wolff, Türkiye'de haşhaş konusuyla ilgili olarak edindikleri izlenimiari önceki gün Washington'da vaptıkları basın tonlantısmda acıklamışlardır. Temsüciler Meclisi Uyuşturucu Maddeler Altkomisyonu üyesi Charles RangSl, yaptığı görüşmede Dışişleri Bakanı Turan Güneş'in haşhaş ekimine en erken önümüzdeki güz aylarımia başl» naca^ına dair kendisinin FÖZ verdi ğinl açıklamıştır. Rangel. aradar geçecek süre içinde ABD'nin bu konuda Türkiye ile görüşmek içir, yeterli zamana sahip olduğunu br lirtmiştir. Rangel ayrıca. ABD tarafındar» Türkive'ye tazminat olarak öder miş bulunan 15 milyon dolann bir kurusunun dahi haşhaş üreti cisinin eline geçmedİRİni söylemîş, «Bu durumHa haşhaş yasaçınm süreceğine inanmak gülünç olur» demiştir. Rangel, haşhaş ko nusııvla ilgili olarak ARD Başkanı Xixon ve Dışişleri Bakanı Kis singer ile Eöriişmeyi ümit ettiği ni de sözlerine eklemiştir. KAYIP Şebekemi ve* k r r t ı m ı kayhpttim Hükiim = iizdür. M. ERDAL ŞAHtN Cumhuriyet 2232 TEŞEKKÜR 4 Mart 1974 tarihinde ani rahatsızlığım dolayısiyle Gül hane Askeri Tıp Akademisindekı tedavim sırasında çok yakm ilgilerini esirgeme ^ yen Akademi Komutanı Saym Profesör Doktor Tümgeneral NECMETTtN G Ü R HAN, Profesör Saym Tbb. Albay ERCÜMENT PALABIYIKOĞLU. Doçer.r Tbb. Yb. Orhan ERTEM, Müşavir Uzman Tbb. Yb. tsmet ERYILMAZ, Asistan Tbb. Ütgm. Erekmen ÖZKAYA, Başhemşire ve Klinik personeli ile Teknik Sube Müdürü ve personeline. ayrıca mektup, telgraf ve telefonla arayan ve zahmet ederek bizzat hastaneye kadar teşrif eden sayın, general, amiral, subay. astsubay ve sivil memurlarla, aile dostlarımın ve a k r a b a l a n m m vakın ilgilerine içten tesekkürlerimi sunarım. ASLM ATTAÇ t s . Albar «Yere yatın» Olay sırasında orada bulunan Sally Scott adlı genç bayan ise, îngiliz televizyonunda önceki ak ?am yaptığı konuşmada, ateş tea tisi sona erdikten birkaç saniye soara arabasmdan fırlayıp Rolls Royce'a doğru koştugunu ve Pren ses Anne ile kocası Mark Philips'i «tamamen kendi hallerine terke dilmiş ve arabanın arka koltuğuna gömülmüş olarak» bulduğunu anlatmış ve pembe bir giysi giymiş olan Prenses'in kendisine, «Yere yatın. bir deli bu» diye bağırdığını söylemiştir. Çarşamba akşamı Prenses Anne'a karşı bir suikaste kalkıstıktan sonra yakalanan lan Ball, dün sabah Bow Street Mah kemesinde cinayet eirişimi ile suçlanmlştır. Ball. yeniden yargıç önüne çıkacagı 28 Mart ?ün ü n e kadar tutuldanmıstır tan Ball'm mahkemesnıi yapan görevll, Ball'ın bankadaki hesabında önemli tutarda para bu. lundugunu da belirtmiş ve bu p a r a n m kaynağırun «Devlet cü venliği nedenleriyle» araştınlmasını istemiştir. TBMM (Baştarafı 1. Sayfada) yal ve ekonomik huzursuzluklar içme sokmak, Atatürk'ün bize he def gösteTdiği çağdaş uygarhk se viyesine ulaşmak ümidini kamu oyunda yitirmiş ve anayasanın öngördüğü reformlan tahakkuk ettirememiş olup, Türkiye Cumhuriyetinin geleceğini ağır bır tehlike içine düşürmüş...» olanlar ellerini kollannı sallayıp dı«anda dolaşırlarken, günahları gençaydmişçiye ödetilmek isten miştir. Bu durumda yapılan uygulama lar toplumumuzda derin acılara sebep olmuştur. Bu acıların bir an önce unutulması, geçmişin al tına kalın bir çizgi çekilmesi isteniyorsa en kısa zamanda antidemokratik yasaların ayıklanması ve günün en önemli sorunu olan genel affın tüm siyasi suçlulan, büttin sonuçlarıyla birlikte kapsamına almasını ilişikte imzaları bulunan yüksek öğrenim gençüği olarak istiyoruz.» ARMAGAN BAYKAL ile Deniz Kurmav Yüzbaşı ERDAL BAYKAL'ın bir kız çocuklan dünyaya geldi. GOLCCK Uygulama 6) Ceza indirimi. infaz kanununun öngördüğü üçte bir oranındaki cezanın çektirilmpsı kosulları aranmadan ujgu!anacak tır. Öraeğin: 24 yılhk bir hükümlülükte 12 yıllık bir indirim ile birlikte. 8 yıllık meşruten tah üye olanağı da otomatikman tanınacak, böylece cezanın sadece 4 yılı çektirilecektir. 7) Disiplin suçlarmm affından M.S.B. tnjaat E m l i k Dairesi Başkanı Cumhuriyet 2291 Y A R I N : Ve diğerleri