Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CüMHUBÎYI 31 Agustos 1965 DRHAN KEMAl 31 Şiddetle aranan birini evinde taklıyor, sorulunca da «Haberim yok!» diyordu. Onlardan geçtim, bu, evinde sakladığı «Müfettişler müfettişi» nm de dikkatinden kaçacak mıydı bakalım? Bir çuval inciri berbat etmişlerin süklüm püklümlüğüyle yukarı, «Müfettişler müfettişi. r.in yanına çıktı yeniden. Bundan önceki suçlarına bir de bizzat bir miifettişi evinde sakladığı halrie, görevlilere yalan söyleme suçu binmişti. Yarın nasıl olsa evincien çıkacak, hazırladığı raporla belki de vali'ye dayanacak. Her şeyi sayıp döktükten baçka, « Beni evinde sakladı. Görevlıleriniz sorduğu zaman da inkârdan geldi. Otelipde de kaçak ir.sanlar görmüştüm teftiçimde. Demek ki bu adarnın devlet raakamlanr.dan hem pervası yok, hem de her türlü gayrikanuni işlere yataklık edegelmeğe j'atkm bir karakteri var. Gereken işlemi hemen uygulayın!» derse? «Müfettişler ır.üfettışi», beline dayalı yumruklarıyla sanki onu bekliyordu. Kaşlan da bir çatıktı ki! Kim o? diye sordu. Benim kâtip, efendim.. Şu, bana ikiyüz liracık veren mi? Beyefendi. yalvarırım... Niçin gelmiş? Şehir birbirine girmiş beyim. Zâtınızı arıyorlarmış! Kimler? Siviller... Niçin? Zâtınızm buyük bir merr.ur olduğunuzu anlamışlar herhalde, başlarır.dan korkmuş olacaklar... «Eibette büyük meır.urum. Onlara yarın sorarım ben!» anlamı taşıyan bir sözde reddedişle : Zâtımızın büyuk bir memur olduğurauru neremizden anlamış lar? Otelci gülmedi, kırıth. : Aman beyefendi, bunu anlamıyaeak ne var? Tuhaf.. Size şöyle bir bakan, hemen anlar büyük, çok büyük bir memur, bir âmir olduğunuzu! Neyse, geç bunu şimdi. Beni niçin arıyorlarmış? Bütun otelleri. hanlan riolasmışlar. Size rasgelmeyince.. Burada yattığımı mı çıkarmışiar? Çıkarmamışlar. Bir ihtimal olarak... «Müfettişler müfettışı» nir. tepe=i gerçekten bir müfettişler müfettişi gibi attı : Sen ne dedin? Yoklar burada dedim efendim... Neee??? Yoklar dedim. Xeden? Nıçın? Ne için sak!ariın efendi? Devietin görevlilermden hakikat gizlentr mi? Otelci kireç kesilmişti, titriyordu. Beriki avazı çıktığı kadar bağırıyordu : Demek ben ya kaçakçıyım, ya da herhangi kanuna aykırı, gızli işlerle meşgul, bu işlerde seninle ortak birişiyim ki... Beyefendiciğım! Kulağma söz girmiyordu : ... birisiyim ki, beni gi/lemck mecburiyetini duydun! Bundan bin türlü mâna çıkar efendi. Demek gizli kapaklı işlerin oluyor kanun dışı insanlarla ve böylelerini «ik sık saklıyorsun ki, kâtibin bu ahşkanhkla evine bu saatte gelip beni aradı? Vallahi, billâhi yok böyle bir şey beyim! Sonraa... beni ne diye arıyorlarmış? Ben neyim? Kimim? Hapisane kaçağı bir kaatil, bir zehir kaçakçısı, bir casus muyum? Yoksa, evet yoksa, Türkiye Cumhuriyeti kimliğini taşıyan, yurt içinde dilediği seyahati yapmakta serbest bir vatanda? mı? Bu memlekette herhangi bir vatandaş, misakı millî hudutlan dahilindeki herhangi bir şehir veya kasabaya gidip, otel veya handa değil, herhangi bir ahbabının evinde geceyi geçiremez mi? Geçirirse suç mu bu? Kanunda, daha açıkçası Anayasa'nın ihtiva ettiği vatandaş hak ve hürrıyetleri muvacehesinde idari makamlar hangi hak ve selâhiyyetle... Sözünün ardmı çokluk olduğunca gene unutuvermişti : Efendim? Otelci ne diyeceğini şaşırmış, hayır kalmamıştı. Ağzını açtı mı, oy avına çıkmış milletvekili adayı patırtısıyla konuşan bu kahn kaşlı, gümrah bıyıklı, semiz insana s:ğınmaktan başka çare olmad:ğ;nı anlamıştı. Beyefendi. dedi, ocağınıza dü.ştüm. Elinizi ayağınızı öperım, bir halttır ettim, yarın mesele anlaşıhnca beni mahvederler. Yal nız bırakmayın beni! Bu herif de Isfı amma uzatıyordu.. Kısa kes! dedi. Peki beyefendi. emredersiniz. Yâni diyeceğim şu ki... Ne? Beni yalnız bırakmazstnız... « Size bir binük.» falan mı diyecekti? Evet? Kurtulmuş olurum! Bana ne faydası var ser.in kurtulmanın? Yâni, şey.. evet, öyle ya, size ne faydası... Çok doğru... Ama beyefendi, sizce de malum ki, biz bu şehirde kontrolsuzluğun başı bo?luğuna alıştık. Bundan sonra ilk fırsatta yıkıldım yıkılacak otelimi yeniden yaptıracağım. Yatakları, yorganları, yatak yorgan çar.şaflarını... Ortalık ağarıyor, lâf'sa uzadıkça uzuyordu. Dayanamadı, gene bir : Kısa kes! çekti. Otelimde hiçbir surette kaçak müşteri yatırmıyacağım! Sana kısa kes dedim! Metresimi tavsiyenize uyarak başka eve... Ulan sana kıs* kes demiyor rnuyum? Otelci gece, cMüfettişler müfettişi» ni misafir odasına uğurlayıp metresin yanına döndükten son ra. hattâıetresiyle boğuşup, kadın hafif horlamağa başlajınca kalkıp. nun bir sıra bir yolunu bulup acuna sıkıştırmak içm hazırladı bütün bir beşyüzlügii piiamasiB cebine sokmuştu. Şayet az bur. patırtıyı göklere çıkarırsa. ıır gıcır bir beşyüzlük daha tusturabilmek için bir başka beüzlüSü de öbür cebine yerleştirrsti. tlk beçyüzlüğü çekinerek utt! : Beyendi. kâtibin cahillığini affedin! Parayı tne aldı. sordu : Kâtih hangi cahilliği? Ikiyüvermişti ya? Ar.lamış O, hiç olmazsa bir bir.likle kjamak i^tiyordu bu isi. Beşyüikiyüz de kâtibin verdici. yedijz. Hiç olmazsa üçyüz riaha verriiydi ki öfkesi biraz yatışsın! Elinde cır sıcır beşyüzlük, içini hırslaekti : Bu aillik bu eece lkinci sefer tekrlandı. Arkadaş, şunu unutma kftıer agzı olan mutlaka yemez! Kde değildir bu. Beni burada ço yanhş anladınız. Hayatımda brkım olmayan hicbır şeye tenezil etmedim. Devlet, millet aleyne. saçı bitmedik yetimlerin htonı gırtlagımdan geçirmedim, geçirmem de! Tenezzlil etmemıuna arkadaş! Otelcininerdigi gıcır gıcır beşyüzü tehdiedercesine salladı: Bu. srtur. SenJ yıllarca hapis yatırabr. Ne yaptığının farkında mısıı Aklınla düşünüp. lz* an edebiliyı musun? Çeşitll suclannı affe(rebilrnek için bana rüşvek verbrsun! Ne korkunç şey! Ben şıdi bunu mevkiimuameleye koyım mı? Seni mahke meye verip lapishane köşelerinde sürüm sürü süründüıeyim mi? Sizin Bİicenap vicdanınızdan... Vazifec ftlicenap vicdan yoktur. Vazife ızifedir ve bir vazife mukaddestiı Otelci'yi (zden geçirdi, sonras (Arkasi var) 'Mt^dMkzM^M •ı ••••••••••••••••••••••••••••••••••••••g 3000 TON SUN'İ GÜBRE NAKLETTİRİLECEKTİR Yarımca Gübre Fabrikasmdan muhtelif teşkiUerimize naklettirilecek 3000 ton sun'î gübreye ait nakliye ş,artnamesi Galata Rıhtım Caddesi No: 7 de Yollama Servisimizden ve Sakarya Bölge Müdürlüğümüzden temin edilebilir. Teklif verme müddeti 2/9/1965 perşemb* günü saat 12 ye kadardır. Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tâbi olmadığından ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğüıe vermekte serbesttir. LE.T.T. İŞLETMELE1İ [ UMUM MÜDÜRLÜĞJ7SDEX: £ Personel Alınaaktır [ 1 7244 sayüı kanuna göre Ucret verilmeklzere: «0 Elektrik, Makine, Inşaat ve KimyaYükselc MUher. disi veya Mühendlsi ile Yüksek Mirrr, b) Elektrik, Makine Teknikeri, c) Sanat EnstitüsU Elektrik ve Makine BlümU Mezunu, d) Ressam, e) Otuz yaşından kuçük, en az ortaokı mezunu erkek memur, saat okuma memuru ve tahJdar, Alınseaktır. Askerliğinl yapmış isteklilerin tahsil belgesi, nüfus cUzdanı ve bir adet vesikahk fotoğıCa 20/9/965 pazartesi günü saat 17 ye kadar işletolerüniz, Zat tşleri ve Sicil Müdürlüğüne müracaabn ilân olunur. NOT: (Yüksek Mühendis, Mühendis ve Y^sek Mimarlara ayrıca Ucretsiz idare lojmanı tahsis tilir, boş lojman bulunmadığı takdirde âzaml 250 lir aylık kira verilmek kaydiyle kiralanır). 5 konu ve resim: Ayhan Başoğlu 1 KÖŞ&A &UCAĞI İNC 1 \MCE>eAFeA.V»N ADSIZ KAHRAMAN TÜRKİYE ZİRAÎ DONAT1M KURUMU İSTANBUL BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ (Basın 15689 10329) m il /Visrizenc ıy 1 a Muhtelif Elektrik Malzemesi Satın Ahnacaktır I ^'^f ^ /^ • S.' &•••• (Bası: 15643 10327) ••••••••••••••••••••••••••• Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobiis İşSelme Miiessesesinden: 1 Müessesenıiz ihtiyacı içm, aşağıda mikdar ve evsafı yazılı eltı kalem elektrik malzemesi teklif alm» usulü ve Türk parafiyle satm ahnacaktır. 2 İlgililer hazırlıyacakları tekliflerini teklif fiatları üzerincîen °o 7.5 geçici teminatlan ile birlikte 4/9/1965 cumartesi çiinü saat 13 e kadar Müessesemiz Umum Müdürlüğüne tevdi edeceklerdir. Tekîüler bu tarihten itibaren 30 gün opsiyonlu sayıîacaktır. Prospektüs Katolog verilecektir. 3 Kısmi sipariş yapılabilir. 4 Postada vaki gecikmeler nazan Itibarç slınmaz 5 Müessesemiz siparişi yapıp yapmamakta veya diledijine yaprnakla serbesttir. 20C Adet 10 Kv. 3X600 A. lik dahiii tip ayırma ocağı (Seksiyoner) 15 • 1 » 3X2000 » » » kollu » » 20 . 1 , 3X1500 » •» 40 .• 1 > 3X1000 > » » » > > 35 *» 1 > 3X 600 » > > > » > 50 » 1 » 3X 400 » » » » otomaük takat açağı. (Basm 15710 A. 10230/10328) İSTANBUL SULAR İDAREîfnden İdare Merkezi telefon santralının (44 48 76 6 Hat) ve (44 54 16) telefonlan Telefon İdaresince grülen lüzum üzerine 7 EYLÜL 1965 Tarihinden itibaren 44 48 90 (7 HAT) olarak değiştirilecektir. SAYIN HALKIMIZA DUYU1ULUR. (Basın 1766 11)324) den "Pîuer Pteslbir kedi Vk4iî d i d İstanbul Ticaret Odasmdan 15 inci Kota MakineYatırım kontenjanlarından talepte bulunmak isteyen mensuplarımızın 6 eylil 1965 tavihine kadar Sanayi Şubemize müracaatları rie olunur ' (Bam 14136/10326) İSTANBUL 6 25 Açılıj 8.30 Günayd;n 7.00 Türküler v» oyun havaları 7.30 Sabah çayı 7.45 Haberler ve hava durumu 7.55 İstanbulda bu gün 8.00 Saz eserleri S.15 Küçük ilânlar 8,20 Bu sabah sizinle 8.40 İstanbulun sesi 9.00 Piyano soloları 9.15 Türküler 930 Şarkılar 9.50 Ev kadınının istekleri 10.10 Sonat saati 10.30 Kısa haberler ve küçük ilânlar 10.35 Mantovar.i orkestrası 10.55 KarıSik sololar 11.25 Türküler 11.40 Çalışırken müzik 12.00 Sarkılar 12.20 Küçük orkestra 12.35 Küçük ilânlar 12.40 Tülun Korrr.andan farkılar 13.00 Haberler ve hava durumu 13.20 Hafif tr.üzik 13.30 Blr reklâm 13.40 Misalir »snatçılar 14.00 Türküler 14.15 Sayılar koauşuyor 14.35 Spor eğitlırj 14.45 Yurt eoğrafyası 15 00 Kısa haberler, kapanış. 16.55 Açıhş 17.00 Boğaziçl topluluğu 17.20 Güîcan Sevimden Sevlmden türküler 17.40 Çocuklar İçin E.0O Radyo fasıl topluluğu 13.25 Küçük İlânlar 18.30 Metln Alkanlı topluluğu 18.45 Ahter Eremden türküler 19.00 Reklâmlar geçidl 20.00 Haberler ve hava durumu 20 40 Küçük llânlar 20.45 Oda müziği 31.00 Kânl Karacadan klâsik eserler 21.20 Radyo kitaplığı 31.30 San sololsrı 21.45 Şarkılar 22.00 Reklâmlar geçidl 22.40 Hafif müzüc 22.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Radyo »enfonl orkestrası 23.30 Chopinden noktümler İS.45 Dans müziği 24.00 Kapamı. tSTANBÜl. İL RADTOSU 17.57 Açılıj 18.00 Müzikll dakik.".lar 18.30 Sevdiklerinizle bagbasa 19.00 Bale müziği 20.00 MeIrdlden melodiy» 20.15 Günümülün melodilerl 21.00 Gece konserl S2.00 Her gece buluşaltm 23.00 Piyano «ololan Î3.30 Cez albümleri 24.0« Barolc müzik 00.40 Hsfif mü7İk 1.00 Kapanış. ANKARA 6.25 Açılış 6.30 Günaydın 7 00 Köye haberler 7.05 Sabah müziği 7.30 Saz eserleri 7.45 Haberler ve hava durumu 7.55 Ar.karada bugün 3 00 Sabah konserl 8.15 Küçük ilân'.ar 8.J0 Her telden 9.00 Çeşitli müılk 9.30 Ev kadınının istekleri 9.50 Ahmet Sezginden türküler 10 05 Turizm 10 10 Nevin Demirdağdan şarkılar 10.30 Kısa haberler 10.33 Dans müziği 11.00 Saniye Candan türküler 11.15 Oyun havalan Şarkılar 11.45 Konser saaü 12.15 Kıbrıs saati 12.25 Küçük ilânlar 12.30 İki solist söy lüyor 13.00 Haberler ve hava durumu 13.20 Öğle konseri 13.45 Hacı Taşandan türküler 14.00 Çocuk bahçesi 14.15 Sayılar konuşuyor 14.35 Spor eğitimi 14.45 Yurt coğrafyası 15.00 Kıs» haberler, kapanış. 16.55 Açıhş 17.00 Gönül Söylerden çarkılar 17.20 Almanyadan rr.elodiler 17.45 Tarla dönüşü 18.10 Küçük konser 18.25 Küçük llârüar 18.30 İncesazdan Hüzzam faslı 19.00 ReklSm programları 20.00 Haberler ve hava durumu 20.40 Küçük llânlar 20.45 Uykudan ÖTM» 20.50 Kemal Öncandan sarkılar 21 05 Dedekorkut destanları 21.35 Yurttan »esler Kadınlar topluluğu 22.00 Vokal topluluklar 22.30 Turhan KarabulurUn türküler 22.45 Haberler v« havı durumu 23.00 Her hafU blr yorumcu 23.45 Gec* yanmna doğru 24.00 Kapanif. ANKABA İL RAD1OSU 17 57 Açılış 18.00 Plâklar arasında 18.30 Diskoteğlmiıden 19.00 Küçük konser 19.30 Fransızca melodiler 19.45 Radyo İle Fransızca 20.00 Günün melodileri 20.30 Kanadalı besteciler 21.00 Dilek pınart 32 00 G«c» konserl 2S.00 Duısa çsğrj t4 00 Karrr» miizik 100 Kapanii. AYŞE İIE ftLİ 22 K1SLM II Aleyhte tanıkiar ... M. John Bell'i öldürmüşlerdi, diyerek kamarot sözleıine devam etti. Düşünmek bile gerekmiyordu. Pijaması ve halı, boynundajı akan kanlarla kirlenmişti. Victor Delıot, oturduğu yerden Sayın Başkan, tanıga bir sorum var, müsaade eder misiniz? dedikten sonra tanığa döndü: Mdsyö Treal, kamaraya eirdi«inizde Jaccues Vauthier nerede b.ılunuyordu? diye sordu. Mösyö Vauthier yatakta oturuyordu. Sersemlemiş, duygusuz bir hali vardı. Tuhafıma giden şey, göremedıği ellerine, ;:ir makları ayrümış, kaniı elleriöe iğrenerek bakıyor gibi oluşu idi. ... ve bundan, öldürenin o olduğuna mandınız, öyle mi? Hiç bir şeye inanmadım. Karşımda iki insan vardı: Biri yaşıyan, ch'ğeri ölmüş. İkisinin de üstü başı kan içinde idi. Zaten kan her taraıı kirletmi$ti, halı, yas'.ık. nattâ yorgan.. Kamara karmakarışıklı. Oracia her halde bir kavga olmuştu. Ölü kenaini korumsya çalışmış, fakat kaatil daha kuvvetli çıkmıştı. Bunu gör mek çok kolaydı. Mösyd Vauthier g'iTBşçi gibi bir adan... YALNIZ Sonra ne yaptınız? dedı. Kamaradan acele ile çıktım, yardıma bir arkadaş çağırdım. Kapıda nöbet beklemesini söyliyerek, komisere haber vermek için koştum. Oraya dönünce, üçürnüz beraber içeri girdik. Vauthier yerinden kımıldamamıştı. Hâlâ yatağınm üstünde bitkin bir halde oturuyordu. Arkadaşım ve ben komiserin emlrlerine göre hareket ettik. Ne emretmişti? Usulca Vauthier'ye yaklaştıŞırnızda, silâhlı olrnadığını anladık. Silâh cesedin de yanında degildi. Komiser de aynı şeyi fark etmişti. Sözlerini çok iyi hatırlıyorum; «Çok tuhaf.. Yaraya bakılırsa bir hançer kullamldığı belli.. Acaba nerede? Soramayız da.. Bunu ancak Vauthier büecek ama bizi işitmiyor, cevap da veremez.. Ne ise sonra bakanz. tlk işimiz kaatile benziyen şu yaratığı yakalamak. î ' e olur ne olmaz, onu hemen geminln hapis hanesine kapatalım. Acaba oraya götürmemizde zorluk çıkaracsk 4 İŞ SAfiTLESİ c .,^y\K,l Vazan : G. Des Cars Züdçesi • Berin Kurtbay ım?» Korktuğunıuz başımıza ge':medi. Vauthier zorluk çıkarmadı. Sanki adamı öldürür öldürmez, cezasını bekliyor gibi bir hali vardı. Hattâ yakalamamız için bi 7i orada beklemiş gibi... Arkadaçım, kamaranın önünde nöbet tutarken, Vauthier, bir çocuk gibi peşimizden geldl. Süvarinin yolbyacağı klmseyl beklerken, ya ni, yanm saat kadar bir süre, hapishane topısuıda ben durdum. Sonrs kamarays döndünüı müT Evet. Fakat oraya varınca süvarinin kapıyı tnühürlettiğinl gördüm. Komiser, Le Havıe'e vartncaya kadar, içeride bir şeyl ye ri değişmemesl için, anahtarımı kullanmamamı söyledi. Sonra, süvari, gemlde bu meseleyl yayrnamamızı, yolculann ne kadar geç haberlerl olursa o kadar iyi olacagını ekledi. Teşekkür ederiz, Mösyö Treal. tkinci tanık girsin. Yeni giren üniformalı idi. De Grasse gernisi komiserl, Andre" Bertin, diyerek kenümı tan:ttı. Komiserin arılattıldan birinci tanığın sözlerine uygundu. Bay komiser, Mösyö Treal, kamarada sllâhın bulunmamasına ikinizin de şaştığmızı söyledi. Evet, sajın Başkan, daha da garibi, bütün araştırmalara rağmen, süfthm ttulunmamış olmasıdır. Sözlerine bu defa savoı Berthier cevap verdi: Bunda şaşılacak bir şey yok. Birazdan bu silâhın ne olduğunu, ve sanığın itadesine göre, na sıl ortadan yok oldugunu öğreneceksiniz. Başkan sorularına devam ediyordu: Jacques Vauthier yakalandıktan sonra ne yaptığınızı anlatır mısınız, Victor Delıot söz istedl ve: (Arkssı var) ı' <> Sk. »kj. Mo.U ı,,Kı. ,..,„.* ^ f ' 1 1 I. 6/7 Büroâa yaptığınız şakalar hakkında size son defa üıtar ediyorum. Bir hâdise daha olursa hemen kovulacaksıcıs.