29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SâBtFE ALTI CUMHUBİYET 14 Ağustos 1969 kumarbazın hilesi ORHAN KEMAL 14 Bunu vali beyin hanımı söyîemişti ki, meselenin ruhu buradaydı. Onun da, başkalarınm da bildiklerine göre, Ankara'dan mü fettişler çokluk, o vilâyetin resmî dairelerinde incelemeler yapmak için gelirler, gelmeden önce, geldikten scnra durumu vali'ye bildirirlerdi. Demek bu sefer vali bey hakkında da soruşturma yapılacaih! Oradakilerden pek çoğu beiki bunu düşünmemişlerdi anıa, vali bey düşünmüşler farzederek sinirlendi: Gelebilir, dedi. Gerekirse bir vilâyetin en büyük mülkiye âmiri de, hiç haberi olmadan izlenir, hakkında rapor tanzim edilir! Ayni şeyleri, tmerkez» e telefon etmekte olan Einniyet müdürü de düşunüyor, o da yukardaki düşrnanlarmı hatırlamağa çalışıyordu. Demek ki halktan, yahut da şehrin «Mer'iyyülhâtır» kimselerinden Ankara'ya birtakım şikâyetier uçmuştu ki, şehrin en büyük mülkiye âmirinden habersiz, belki de çok yetkili bir müfettiş göndermişlerdi. Bu müfettiş şayet olgun, tecrübelerle pişmiş biri değil de, ham ahlat' sa, cahil halktan dinlediği şeyleri gerekli makama rapor edcr, günün birinde de bir tepeden inme... Aloo. . sen misin Ferit? Masası başında uykulu bir sıkıntıyla kravatmı düzelten nöbetçi görevli, müdürünün sesini tanrmıştı: Evet beyefendi, dedi. Sonra müdürün anlattıkları şey lerden heyecanlanarak uykusunun içinden sıyrılıp çıktı, müdürünün beklediği resmî ilgiyle : Yaa! dedi. Dinledikçe heyecalanıyordu: Öyle mi beyefendi? Olabilir, olabilir efendim. Anlıyorum, gayet iyi anlıyorum. Tabî efendim, emredersiniz, emredersiniz, hemen şimdi. Neticeyi derhâl bildiririm beyefendi. Merak buytırmayın efendim... Uyku, yorgunluk, şu, bu'dan eser kalmamış, o her zamanki üs tün enerjisiyle masasında ayağa fırlamıştı. Sonra ayağa fırlamağa lüzum olmadığını idrâk ederek oturdu. Zile bastı. tçeri giren bek çi'ye, o sıra nöbetçi sivil görevlilerden birini çağırmasını söyledi. Bekçi koşara benziyen bir hızlı yürüyüşle odadan çıktı. Az sonra istenen sivil geldi, âmirini usu lünce selâmladı. Amir üzerinde durmadı, üstünden aldığı emri tebliğ etti: Şimdi arabaeı Mıstık gelecek, birlikte Güzel Izmir oteiine git. Fakat kat'iyyen renk verme. Ne adama, ne de etrafa! Başüstüne efendim. Dur, ne başüstüne? Otele hiç renk vermeden gidecek, kerli ferli beyefendinin kimliğini tes bit edeceksin. Açıkçası, adamın Ankara'dan geldiği anlaşılıyor. Belki de müdür beyin söyledıği gibi. burada idari makamlar etra fında geniş bir soruşturma yapmnğa gelmiştir. Fakat biz bu tarafmı bilmiyoruz. Anlıjorsun ya? O. buraya vazife görmeğe gelcîiy se. biz de kendi vazifemizi görmek zorundayız! Elbette efendim. Haydi. marş.. Sivil. şefini selâmlayıp çıkarken, şef: Bir dakka, dedi. Ne sen, ne de başkası, adamın Ankara'dan geldiğini, belki de adlî yahut idari makamlar nezdinde halktan bilgi toplamak isteyeceğini bilmiyorsunuz. Biz, bu şehrin emniyetini sağlamakla mükellef olduğumuzdan, velev yük»ek müfettiş de olsalar, şehrimiz otellerine gelen herkesle yakından ilgileniyoruz. Mesele bu. Onun müfettişliği. şusu busu bizi hiç, ama hiç ilgilendirmez! Anladın değil mi? Anladım efendim. Dışarda bir fayton şakırtıyla gelip duruşu. Sivil az önce bekçi tarafından çağırıldığı odaya şıpıni§i uğrayıverdi. Arkadaşlanna: Şimdilik eyvallah bana! dedi. Arkadaşları iki acar genç, merakla sordular: Hayrola yahu? O, bir an şöyle bir çıtlatmayı aklından geçirdiyse de, hayır, ya kışık almazdı. Şimdilik sır: dedi. Çıktı gitti. İki acar arkadaş iikin bakıştılar: Sır ne olabilirdi? Sarışını: Tuhaf, dedi. Esmeri de ayni kanıdaydı: Bizden bile sakh bir sır ne olabilir? Gözleri bekçiye takıldı. Gülümsüyordu. Bir şeyler biliyordu sanki. Sarışın: Neymiş bunun sırrı? diye sordu. Bekçi için önemli olmıyabilirdi saklamak. Ona «Sakın kimseye söyleme> denmemişti ki! Şef'in az önce sivil'e anlattıklarmdan aklında kalanı anladıgı biçimde, bir çırpıda saydı dök tü: Benden duymuş olmayın, Ankaradan yükssk bir müfettiş eelmiş. buradaki bütün memurlar hakkında halktan bilgi toplıyacakmış! tki arkadaş önemle bakıştuar. Demek memlekette bütün me murları topun ağzına verecek capta bir %'Oİsuzluk vardı ki, Vilâyet ve Emniyet'ten haborsiz. Ankara'dan müfettiş gönderiliyordu? Esraer: Tamam. dedi. Gene kimnilir ne biçim bir şikâyet oldu yukarıya! Muhakkak. Az ör.ce bu isle ilgilenmesi i?tenerek vazifelendirilen arkadaçlanndan otürü: îyi ama Faik nasıl tahkik edccek bunu? Sarışın: Edemez, dedi. Pek pek adamın kimliğini ister alır, o kadar. İyi ama, kimlikte herifin görevi yazılı değildir ki... V. Kel Mıstık'ın arabasma girmek te olan görevli de aym şeyi düFiinüyordu: « Herifin kimliğini öğıendim. Diyelim ki, Maraş'h, Adana'lı, yahut da îstanbullu, fa lan oğlu falan. Ne çıkar bundan? Kendisine buraya ne için gel diğini sorsam bile teftiş için der mi? Vali ve öteki memurlar hakkmdaki şikâyet. dolayısiyle t a h kikat yapacağım... demez. Gezms ğe geldim, der. Seyahat hürriyeti kısıltı değil ki!» Arabacı'ya, biraz da «âmirane» gelir tarzda, sordu: Nereye gideceğimizi biliyor musun? Kel Mıstık, kırk yıllık arabaeı Kel Mıstık bilmezdi de kendi mi bilirdi? Tabii biliyorum, dedi. Sivil de bu «tâbi» ye tutulu* vermişti birden: Neden tabii oluyormuş? Kel Mıstık'ın tepesi attı. Elbette «tabii» ydi. Koskoca Emniyet müdürüne yalnız bu değil, bundan önce de çeşitli bilgiler vermiş bir insan, Emniyetin t i r yardımcısıydı. Hem de en candan bir yardımcı. Şimdiye kadar kim onun kadar önemli bilgilor vermiş, kim casus, beşinci kolları yakalatmıştı? « Neden tabii oluyormuş?» un karşılığını vermemeyi uygun buldu. Çünkü tepesi adamakıllı atmıştı. Bir yandan ckenef kan» nın beş yüzü iç edivermesi, öte yandan Emniyete bunca yapdımı dokunmuş bir insanın gena bir Emniyetçi tarafından tanınznaması... Kırbacını öfkeyle şaklattı gene: Deheeeeyüü Kırbacın şaklayışı, hmçla sarfedilen « Deheeeyü!» de sivili küplere bindirmişti. Al tarafı bir arabacıydı yani! Ha? dedi, neye tabii oluyormuş? Kel Mıstık hâlâ çakır keyif, her zamanki alışkanlığıyla ara • baya yarım sağla hafif eğildi: Beni iyi tanı! Neyiıri tanıyacakmışım se« nin ben? Kel kafası kızdı birden. Neyinl tanıyacaktı ha? Vay anasını. Demek bu koca şehirde kırk yıldır arabacılık yapması, trenden çehre gelenler arasındaki şüphelileri şehrin en büyüklerine haber vermesi, o en büyüklerin de zaman zaman « Aierin Mıstık efendi, sağ ol, var ol!» demelerJ şu sivilin yanmda fostu ha? (Arkası VZT) BONDUM SAAOerr QUYALJXQl 6/C ANO&. Ş JUDO SÛ2DAU/A KUTUSU TOPRAK MAHSULLERİ OFISİ GENEL NÜDÜRLÜGÜNDEN: İnşaat Yaptınlacaktır 1 İzmirde yaptırılacak 979.575.91 lira keşiî bedelli Bölge binası inşaatı kapalı zarf usulü ile eksiltmeye çıkarılrruştır. Geçici teminatı 42.933.04 liradır. 2 Teklif zarflan 24/8/1965 salı günü saat 16.00 da Ankarada ülus İşhanı A bloku kat 7 deki Malzeme Müdürlügümüzde toplanacak Komisyon huzurunda açılacaktır. Tekliflerin en geç aynı gün saat 12.00 ye kadar aynı binadakl Mikkirlüğümüze makbuz mukabili verilmiş . ş ^ , 3 "tsteklîlefin benzeri işleri yaptığına dair eksiltme şartnamesinde istenilen belgelerle birlikte 19/8/1965 parşembe günü saat 18.00 e kadar Muhaberat Müdürlüğümüze müracaatla Fen İşleri Müdüılüğümüzden yeterlü belgesl almalan şarttır. 4 Eksiltme dosyaları Genel Müdürlük Malzeme Müdürlüğü ile İzmir ve tstanbul Bölge Müdürlüklerimizden satın almabilir. Fiyatı 50. liradır. 5 Belgesiz ve telgrafla yapılan müracaatlar nazara alınmaz. 6 Ofisimiz, 2490 sayıb kanuna tâbi olmadığından belge verip vermemekte ve ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine j'apmakta serbesttir. (Basın 14631/9553) OENIZ KÜVVETLERI KOMUTANLIĞI Se>~ir ve Hidrngrafî Dairesi Başkanlığından Bildirilmijtir. Denizcilere vc Havacılara 75 Sayıb Tebliğ 9 ilâ 20 ağustos 1965 tarihlerinde 0000 dan 24.00 a (24 saat) kadar aşağıda hudutlan belirtilen saha içinde seyretme, demirleme, dalma; avlanma ve bu sahanın 650 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. Ege Denizi İzmir Gülbahçe Körfezi 1 nci nokta : Enlemi 38 derece 26 dakika 52 saniye Kıızey Boylamı 26 derece 41 dakika 40 saniye Doğu 2 nci nokta : Enlemi 38 derece 27 dakika 12 saniye Kuzey Boylamı 26 derece 40 dakika 40 saniye Doğu 3 ncü nokta : 4 ncü nokta : 5 nci nokta : Enlemi 38 deıece 24 dakika 10 saniye Kuzey Boylamı 26 derece 39 dakika 15 saniye Doğu Enlemi 38 derece 21 dakika 30 saniye Kuzey Boylamı 26 derece 40 dakika 20 saniye Doğu Enlemi 38 derece 21 dakika 30 saniye Kuzey Boylamı 26 derece 40 dakika 55 saniye Doğu konuveresim.AyhanBaşoğlu J ADSIZ KAHRÂMÂN Denizcilere ve Havacılara önemle duyurulur (Basın 14713/9555) Âksehir C. • Savcılıeından: ~ TAWWN1N ÖUN4HL4RiNt PUA Akşehir Ceza ve Tevkifevi jandarma karakol binasuı.ııı yapımı kapalı zarfla eksiltme suretiyle üıaleye çıkarılmıştır. Muhammen bedeli 48.330.72 lira olup muvakkat tenıınaü 3.624.S5 liradır. Eksiltme 25 ağustos 1965 çarşamba günü saat 15.00 de C. Savcıhğmda toplanacak komisyon huzurunda yapılacaktır. İsteklilerin ihalenin yapılacağı gün ve saatten bir saat evveline kadar teklif mektuplarını Komisyona vermeleri. Bu işe ait şartname ile diğer evrakı müsbitelerin her gün mesaî saatleri dahilinde Cezaevi Müdürlüğünde görebilecekleri postadaki gecikmelerin kabu! edilmiyeceği ilân olunur. Diyarbakır Levazım Âmirliği Sat. Al. Kom. Bşk. lığından: Hava Garnizonu ihtiyacı için aşağıda cins ve mlktarlan yazılı 5 kalem yiyecek maddesinin kapalı zarf usulü tle ihaleleri hizalannda gösterilen gün ve saatlerde Komisyonda yapılacaktır. İsteklilerin teklif mektuplarını ihale saatinden bir saat önce Komisyona vermiş olmalan şarttır. Postada vâki olacak gecikmeler kabul edilmez. Evsaf ve sartnamelerl Komisyonda görülebilir. Beş kalem yiyecek maddesi bir lstekliye ihale edilebileceği gibi ayn ayn isteklilere de ihale edilebilir. Cınsi Bulgur Pirinç K. fasulye Nohut Y. mercimek Miktan 25 ton 25 » 15 » 15 » 5 » M. bedeli G. teminatı 43750 Lr. 3282 Lr. 100000 » 6250 » 33750 » 2532 ı > 25500 » 1915 » 15000 » 1125 • thale günü saati 27/8/1965 11.00 (Basın 13797/9551) İ S T A N B U L 6.25 Açılış 630 Günaydın 7.00 Türküler ve oyun havaları 7.30 Sabah çayı 7.45 Haberler ve hava durumu 7.55 İstanbulda bugun 8.00 Oyun havaları 8 15 Küçük ilânlar 8.20 Bu sabah sizinle 8.40 Şarkılar 9.00 Şaıı sololaln 9.10 Saz eserleri 9.30 Doktorunuz diyor kl 9.40 Bahçe ve çiçek 9.50 Müzik kutusu 10.10 Türküler 10.30 Kısa haberler ve küçük Uânlsr 10.34 Şarkılar 10.54 Minyatür müzik 11.23 Türküler 11.40 Beyaz perdede din lediklerimiz 12.00 Türküler 12.20 Bando müziği 12.35 Küçük iiânlar 12.40 Alâettin Yavaşçadan şarkılar 13.00 Kaberler ve hava durumu 13.20 Neler dinliyeceksiniz? 13.30 Reklâmlar geçidi 15.00 Kısa haberler 13.02 Çocuk saati 15.50 Hafi£ müzik 16.00 Radyo fas)l topluluğu 16.30 Balet müziği 17.00 Çigan melodileri 17.15 Türküler 17.30 Hafif müzik 17.40 Çocuklar için 17.57 Kısa haberler 18.00 Yurdun sesi 18.25 Küçük iiânlar 18.30 Hafif müzik 18.40 Tülin Yskarçelikten şarkılar 19.00 Reldâmlar geçidi 20.00 Haberler ve hava durumu 20.40 Küçük ilânlar 20.45 Şarkılar 21.05 Sizin için seçtiklerimiı 21.30 Saz eserleri ve Güzlde Kasacıdan jarkılar 22.00 Reklâmlar geçidi 22.40 Hafif müzik 22.45 Haberler ve hava durumu 23 00 Dans edelim eğlenellm 24.00 KapanışİSTANBUL İL RADYOSD 14.57 Açıhş 15.00 Müzikli daklkalar 16.00 Senfonik konser 17.00 Hafif müzik 17.30 Aksam konseri 18.00 Paristen yankılar 18.30 Dansa davet 19.00 Salon orkestraları ile otuı dakika 19.30 Oda müziği 20.15 Sizin leçtikleriniz 21.00 Cumartesi konseri 22.00 Her gece buluşalım 23 00 Operet melodileri 23.30 Dan» müzigi 24.00 Bu gece sizinle 100 A N K A R A 6.25 Açıhş 6.30 Günaydın 7.00 Köye haberler 7.05 Sabah müziği 7.30 Saz eserleri 7.45 Haberler ve hava durumu 7.55 Ankarada bugün 8.00 Sabah konseri 8.15 Küçük ilânlar 8.20 Her telden 9.00 Çeşitli müzik 9.30 Posta kutusu 9.50 Kemal Çığrıktan türküler 10.05 Turizm 10.10 Muallâ Mukadderden jarkılar 10.30 Kısa haberler 10.33 Çeşitli müzik 10.45 Bando müziği 11.00 Gülcan Sevimden türküler 11.15 Çeşitli türk müziği 11.45 Konser saati 12.15 Kıbrıs saati 12.25 Küçük üânlar 12.30 İki solist söylüyor 13.00 Haberler ve hava durumu 13.20 Çeşitli müzik 13.30 Kadınlar topluluğu 13.53 Kayıp mektupları 14.00 Çocuk bahçesi 14.15 Reklâm programiarı 15.13 Kısa haberler 15.18 Cumartesi konseri 16.15 Sevim Süerden şarkılar 16.30 Gökçen Kaynatan orkestrası 16.45 Yazarlar, kitaplar, okurlar 17.00 Kısa haberler 17.03 Çocuk saati 18.00 Şarkılar 18.25 Küçük ilânlar 1S.30 İtalyadan müzik 19.00 Reklâm programiarı 20.00 Haberler ve hava durumu 20.40 Küçük ilân lar 20.45 Uykudan önce 20.50 Mustafa Seyrandan şarkılar 21.10 Afrika 21.40 Gönül Söylerden sarkılar 22.00 Beğendikleriniz istedikleriniz 22.30 Turan Engtaden türküler 22.45 Haberler ve hava durumu 23.00 Tatti geeeslnln dans müziği 2400 Kapanif. ANKARA fcL RADYOSB 14 57 Açıhş 15.00 Bobby Darln. Pau! Anka ve Elvis Presley'den melodiler 15.30 Solistler ve orkeıtralar 16.30 Sevilen klâsik eserIer 17.30 Her hafta bir dilden 18.00 Plâklar arasında 18.30 Haftanın topluluğu 19.00 Küçük konser 19.30 Hafif melodiler 19.45 Radyo lle İngilizce 20.00 Modern caz 20 30 Çok «esll halk türkülerl 21.0 Haftanm plâkları 22.00 Bizden size 23.00 Tatil gecesinin dsns mtizlğ) 24.00 Karmn müzik (1194 Basın 14231/9557) ATŞ£ !L£ 4U, a Genç Dameüe bir gun başarıya varmak isteğinde olduğundan, bu somurtkan ihüyara bağ'.anmış, ondan da çok şey öğrennıişti.. Victor Deliofnun ısınde büyük başarı kazanmaraış olmasmı bir türlü anlaraıyordu. Çalışma odasındaki eski daktilo makinesiyle ona yardımda bulun maktan zevkleniyordu. Deliot. yazmak zorunda olduğu iş mektuplarından nefret ederdi. «Hafızamı kimse dirliküyemez.. halbuki mektupları..» Kızım, madenıki bu &kşam bana gelmek istediniz, tezinızin birazıcık bekliyebileceğini anlıyorum. Şimdi, şu eski makinenin arkasma geçın bakayırn.. Vereceğim moktubu beş suret ol&rak yazıverin.. Bitince, «Madam veya Mösj'ö» kelimelerini adreslere göre elle eklersiniz. Yeni bir sulh işi mi? Yok.. Pek değil.. Önemli bir karar aldım. Ağır Ceza dâvâlarmı savunmak istiyorum. Büromun üstündeki şu kalın dosyayı görüyor musunuz? Kafasını kurtarmağa çalışacağım ilk adamın dosyasıdır. llginç bir iş.. Hattâ, galiba bunun benzerine Baro ta rihinde 'tesadüf edilmemiçtir. En başta adamcağız javunulrrak is YALNIZ Vazan : G. Des Cars Züriçesi: Ber'm Kurtbay temıyur. Fena bir dJrum. Kenriine karşı gelerek onu kurtarmağa çalışacağımızdan çekişmeler doğacak zannederim. Hazır mısinız? Bugünün tarihini koyun. Başlık içın biraz yer bırakın lüt fen. Haydi yazın bakalıra; «5 Mayıs günü de Grasse gemisinde John Beil'i öldiirmekten fanık Jacques Vauthier'nin 20 Kasımda başhyacak duruşrriasın da onu savunmakla vazifeîendırilnıiş bulunmaktayım. Bu olay hakkında görüşebilmemiz için beni kabul etmek veya yazıhane me gelmek lutfunu benden esirgemiyeceğinizi umarım. Vaktin darlığından en yakın bir günde cevabınızı bekler, saygılarıraı sunarım, efendira.» Işte oldu. Şjmdi lütlen zarflan hazırlar mısınız? Mektupları ımzalar imzalamaz onları en yakın kutuya atarsınız. Belki bu gece yola çıkar. Yarın ellerine varır, bbylece bir gün kazanırız.. Birinci adres: Madam Jacque» Vauthier, Hotel Regina, 16 bis, Rue des Acacias, Paris. Dosyaya göre, bilinen son adres bu imiş. tkincisi: Madame Sımone Vauthier, 15 Av. du General Leclerc, Asnieres. Gelelitn diğerlerine: Dr. Dervaux, 3 Rue de Paris, Limoges. Son ikisi de ayni adrese gidecek, isimler değişik. Birisi M. Yvon Rodelec'e diğeri de M Dominique Tirmont'na Institution Saint Joseph, Sanac, Haute Vienne. Hepsi bu kadar. Yarın Fakültede önemli dersleriniz var mı? Bir tanesini atlatabilirim. Tereddüt etmeyin, saat sekiz buçukta burada olmanızı rica edeceğim. Bütün gün dışarda işim var. Belki akşam dokuzda dönebilirim. Ben yokken burada olmanız faydahdır. Beni bek ler, telefona cevap verirdiniz. Mektup gönderdiklerimizden birinden haber çıkarsa. öbür gün için her hangi bir saatte randevj verin. Yemek vakünde de buradan ayrılmayın. Louise'e size yemek hazırlaması için söylerim. Peki ama acele bir şey çıkarsa sizi nerede bulabilirim? Hiç bilmiyorum. Dönüşümü beklersinız. Oldu, imzaladım. Haydi postahaneye koşun.. Bu insanlann kişiliğini sorsam ayıp olur mu? Olur yavrura. Fakat haydi söyliyeyim. Bu işte madem beraber çalışacağız, bilmeniz gerekir. Şu beş kişi, savunmamda kullanabileceğim tanıklardır zannediyorum. Belki hepsi kabul etmiyacektir, bakahm onları kandirabilecek miyim? Genç kız başka soru sormadan Victor Deliot geceyi düşünerek, sigara içerek geçirdi. Artık müşterisini tanımak vaktinin geldiğine inanıyordu. Ertesi sabah Louise'e çok uyumadığmı söyler ken haklı ldi. (Arkası var) SM Kalemimi bula^uyorum. Saçımm içine kaçtı...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear