Katalog

BRITISH LIBRARYa 25 BÜYÜK OKUMA ODASI tırmak isterse yasaklara dikkat edin! Müze yasakları British Museum’da sigara içmek yasak. Bunda şaşılacak bir şey elbette yok. Keza, içerde yemek yemek de yok. Hatta sakız çiğnemek bile yasak. Ama müzenin alt katında acıkanların bir sandviç alıp yiyebilecekleri yer var. Müzenin bina açısından en can alıcı yeri, ortasındaki kütüphane. Kütüphane, İstanbul’un fethinden 300 yıl sonra 1753’te bir yasa ile kurulmuş. Kitap kurtlarını 2. Edward, 2. George ve 3. George da izleyince bu kütüphane Kral Kütüphane’si diye anılmaya başlanmış. “Büyük Okuma Odası” adı ile anılan kubbeli yuvarlak salon 1857 yılında tamamlanmış. İnşaatına 150 bin sterlin harcanmış. Zeminden 32 metre yükseklikteki kubbeyi 20 demir kemer taşıyor. Duvarları çepeçevre üç katlı kitap rafları ile örtülü. Dev okuma salonunun tabanı bin 350 metre karelik bir alanı kaplıyor. Sadece bu salonun raflarında 30 bin cilt referans kitabı bulunuyor. Oku yup yazacak üyeler için içeride 375 tane, önünde masası olan sandalye konulmuştur. Merkez binanın dışındaki çeşitli bina ve mahzenlerde kim bilir kaç milyon kitap bulunmaktadır. Yeni bin yıla girildiğinde kitap raflarının uzunluğu 200 kilometre dolaylarında olduğu biliniyordu. Mahzenlerden istenen kitapların getirilmesi, gün geçtikçe artan bir sorun olunca, Euston ve St. Pancras tren istasyonları sırasındaki geniş arsa üzerine muazzam bir bina inşa edildi ve kütüphane buraya taşındı. Okuma Odası Bu cam kubbenin altında nice ünlü eserler üremiş, nice yazarlar gelip geçmiş. Charles Dickens, Zir Walter Scott, Karl Marx, Lenin, Thomas Hardy, George Bernard Shaw hemen akla gelen ilik isimler. Pusulayı elinizden bırakın Okuma Odası’na dalın İngiliz edebiyatının ünlü yazarı Charles Dickens bu kütüphanenin müdavimleri arasında. Üstadın Oliver Twist, David Copperfield gibi eserlerini yazdığı günlerde, British Museum çevresinde yaşayanların üstada habersiz mankenlik yaptıkları söylenir. Ünlü yazarlar listesinin belki de en renkli siması George Bernard Shaw’dur. “Okulda bir şey öğrenmedim. Ne öğrendi isem hepsi kütüphanelerde okuduklarım ve resim galeri lerinde gördüklerimden” diyen aksi ve inatçı piyes ve roman yazarı, 20 yaşında İrlanda’dan Londra’ya göç edince soluğu bu kütüphanenin okuma salonunda almış, Artistlerin Aşkları romanını 1880’de, üç yıl sonra da Sosyal Olmayan Bir Sosyalist’i yazmış, Dular Evi, Candida ve Sezar ile Kleopatra adlı eserinden sora belki de şah eseri sayılabilecek Pygmallion ile ilgili bazı araştırmaları bu salonda yapmış. Bu büyük ustanın Okuma Salonu’nda nerede oturduğu, hayranlarının hala baş merakı olmayı sürdürüyor. Ziyaretçilerin en fazla hangi sandalyede oturduğunu sordukları kişiler ise Karl Marx ve Lenin! C