Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 KAPAK sahipliğinden dolayı daha az olduğu için kâr marjlarını daha düşük tutabiliyorlar. Bu da beldeyi yarımadanın diğer turizm merkezlerine kıyasla biraz daha ‘‘uygun’’ kılıyor. 1999 yılına değin birbirine yakın iki köy olan Ortakent ve Yahşi, bu tarihten sonra belediye çatısı altında birleşmiş. Zaten ünlü plajı iki yerleşimi doğal olarak birleştiriyor. Ama Uludere akarsuyu, iki yerleşimi birbirinden ayırıyor. Belde, Bodrum Yarımadası’nın batısında yer alıyor. İlçe merkezine yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta. Arapsız yola çıktıysanız, ilçe garajından kalkan dolmuşlarla buraya 15 dakikada ulaşabilirsiniz. Bölgenin tarihinin Miken dönemine dek uzandığı sanılıyor. 196364 yıllarındaki arkeolojik kazılarda Ortakent’in 1 kilometre kadar kuzeyinde nekropol ortaya çıkarılmış. Burada bulunan eserler, şimdi Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. OrtakentYahşi, bugünkü adını alana dek değişik evrelerden geçmiş. Yörenin adı Episkopi olarak biliniyor. Söylenceye göre, Kanuni Sultan Süleyman, Bodrum’u aldığında, Bağarası’ndaki üzümlerin kokusundan esinlenerek, ‘‘Burası mis gibi kokuyor. Buranın adı Misgibi olsun’’ demiş. Bunun halk dilindeki söylenişiyle beldenin adı 1961’e dek ‘‘Müsgebi’’ olarak gelmiş. Bodrum’un gelişmesi, pek çok şeyi olduğu gibi buranın adını da etkilemiş. Bodrum Turgutreis karayolunun bölgenin ortasından geçmesi nedeniyle burası, ‘‘Ortakent’’ olarak anılmaya başlamış. Bölgedeki tarihi eserler arasında 17. yüzyılda savunma amaçlı yapıldığı anlaşılan kuleler var. Halen ayakta olan iki kuleden biri Mustafa Paşa’ya, diğeri kardeşi Ahmet Paşa’ya ait olduğu biliniyor. Beldede, kimliğini korumaya çalışan bazı taş evlere de rastlanabiliyor. Beldenin özelliklerinden biri eğlence ve dinlenceyi ayırabilmiş olması. Yarımadanın diğer yerlerinin aksine burada ikisi iç içe geçmiş durumda değil. Eğlence merkezleri Yalıkavak yolunda konuşlanmış durumda. Sahil bandı ise dinlenceye yönelik düzenlenmiş. Develi turizm Sahil bandı deyince bir parantez açmak gerekiyor. Üç bölüm halindeki plajın uzunluğu 5 kilometreyi buluyor. Karşı plajı, ‘‘Develi turizm’’ nedeniyle ‘‘Camel Beach’’, yani deve ?