Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 KAPAK Selçuklu’nun kışlık, turizmin yazlık başkenti ALANYA Al ar aÇ ay ı Colybrassus a ıÇ yı yı Alarahan rg Ka Yeşilköy Avsallar Türkler İncekum Payallar Şarapsahan Hamaksia Konaklı Oba Dim Ça ALANYA Kestel Leartes Syedra Mahmutlar Se dre Ça yı Kargıcak Demirtaş Iotape Deniz Som kdeniz sağınızda A Alanya’ya girer girmez, solunuzda bir park ve parkın ortasında yağız bir at üstünde, elinde topuzu başında miğferi ile bronzdan dökülmüş bir savaşçı anıtı göreceksiniz. Güzel bir tatil düşü kurarken, “savaşa mı geldik” diye telaşlanmayın. Çünkü sizi, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat karşılıyor. Şimdi önünüzde, Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan yarımadaya bakın... İşte orası; ortaçağdaki adıyla Kalonoros... Keykubat, 1221 yılında ben diyeyim 35 bin kişilik siz deyin 510 bin kişilik ordusuyla Kalonoros’a gelmiş; Bizans’a bağlı derebeyi Kir Fart’a kalenin kapısını açması için haber göndermiş. Fart, teslim olmayı reddedince Keykubat, tepedeki kalenin eteğine ordugahını kurup beklemeye başlamış. Erzak bitince Kir Fart, kalenin anahtarını da kızı Huand’ı da Keykubat’a vermiş. Şimdilerde ise Alanya’ya yılda 100 binden fazla turist getiren tur operatörlerine kentin altın anahtarı veriliyor... Günümüzde UNESCO’nun Dünya Mirası Kent adayı; tersanesi, kızıl kulesi, tophanesi ve 6.5 kilometreyi bulan surları ile Alanya kalesi, Alaaddin Keykubat’ın eseri. Baştan inşa ettirdiği kente kendi adından Alaiye demiş ve Selçuklu’ya kışlık başkent yapmış. Alanya’ya bugün “turizmin başkenti” dense yanlış olmaz. Çünkü karayolundaki tabelada nüfusu 80 küsur bin yazan Alanya’nın turistik yatak kapasitesi 125 bin kadar ve bu yılın hedefi en az 1.5 milyon yabancı turist ağırlamak. Alaiye’den Alanya’ya Antik çağda Korakesion adıyla Pamfilya ve Kilikya sınırını oluşturan Alanya, Roma’ya kafa tutan korsanların barınağı olmuş. Yerleşik düzen kurulmadığı için anfitiyatro, hipodrom, jimnasyum gibi kalıntılar yok. Tarihin görünen yüzü Alaaddin Keykubat’la başlıyor. Son derebeyinin kızı Huand, Mahperi adını alarak Selçuklu’ya sultan doğurmuş. Alanya, aynı zamanda Kaygusuz Abdal’ın da memleketi. Alaiye’nin yıldızı Selçuklu’dan sonra sönmüş. Kentin Alanya adını alması ise 1933 yılında Gülcemal vapuru ile Akdeniz’e açılan Atatürk’e çekilen telgraftaki yazım hatasından geliyor. Atatürk, mors alfabesiyle yanlış yazılan “Alanya” adını beğenince Alaiye, Alanya olmuş. Turizmin başlangıcı Alanya’da 1948 yılında limana mendirek yapmak için kayalar patlatılırken ortaya çıkan Damlataş mağarasındaki havanın astım hastalığının tedavisinde yararlı olduğu Bıç akç ıÇ A k d e n i z ayı