23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 Komünist AKEL lideri, Kıbrıs Rum Kesimi başkanlık seçimlerinden zaferle çıktı C dış haberler ATİNA’DAN MURAT İLEM 29 ŞUBAT 2008 CUMA Hristofyas kazandı Reşat AKAR LEFKOŞA Kıbrıs Rum Kesimi’nde ikinci turu yapılan “başkanlık” seçimini Rum Meclisi Başkanı ve AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas kazandı. Seçimin ardından tüm dikkatler yeniden Kıbrıs sorununun çözümüne yönelirken Hristofyas, seçim sonuçlarının ilan edilmesi sonrasında yaptığı konuşmada, adayı yeniden birleştirmek için Kıbrıslı Türklere ‘ortak mücadele’ çağrısında bulundu. Hristofyas’ın partisi AKEL ile kuzeydeki iktidarın büyük ortağı Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) yıllar önce ‘kardeş parti’ olduklarını ilan etmişler, Kıbrıs’ı yeniden birleştirme yönünde ortak mücadele sözü vermişlerdi Meclis Başkanı ve AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas, yapılan seçimlerde yüzde 53.36 oy oranıyla Kıbrıs Rumlarının yeni lideri oldu. Seçimin bir hafta önce yapılan ilk turunu birinci bitiren, ana muhalefet Demokratik Seferberlik Partisi’nin (DİSİ) desteklediği Yannakis Kasulides ise yüzde 46.64 oranında oy aldı. Kasulides, seçim sonuçlarına saygı duyduğunu belirtirken Hayırlı Olsun!.. lığında bir hükümet oluşumu, ilginç bir görüntü sergileyecek. Bu görüntünün adada çözüme sağlayacağı katkının şimdiden tartışılması gerekiyor. Her ne kadar KKTC’nin başındaki kukla Cumhurbaşkanı, sonuçların belli olmasından hemen sonra yeni başkanı arayıp tebrik etse de, onun umutlarının çok yakında suya düşeceği bir gerçek. Talat’a göre Papadopulos’un gitmesi sorunun çözümü için bir fırsat penceresi olabilirmiş. Ayrıca “BM çerçevesinde, iki kesimli iki toplumlu bir federasyon için görüşmelere hemen hazırım. Çözüm siyasi eşitliğe dayanmalıdır ve Türkiye’nin de garantörlüğü bulunmalıdır. Bu çerçevede daha önce de sürekli ilan ettiğim gibi hemen görüşmelere hazırım” diyor. Onun muhatabı olan Hristofyas ise Annan Planı ya da benzeri olan hiçbir planı kabul etmeyeceklerini, çözümün ancak kendi tezlerine yakın olması durumunda düşünülebileceğini şimdiden açıklamış durumda. O zaman bu iki adam buluşup neyi konuşacaklar? Neyin ve hangi birleşmenin temelini oluşturacaklar? İşte bu noktada “Kosova” modelinin KKTC’nin önünde koz olarak durması gerektiği açık ve net bir gerçektir. Rumlarla yapılacak görüşmelerde balkanların bu yeni ülkesinin nasıl yoktan var olduğuna dikkat çekilerek, aksi davranışlar içine girmeleri durumunda KKTC’nin de Kosova’nın yolundan yürüyeceği sürekli hatırlatılmalıdır. Yeni Rum yönetimi ile KKTC arasındaki görüşmeler çok kısa zamanda (niyet anlamaya yönelik) başlayacaktır. Bu görüşmelerde esas aktörler Güvenlik Konseyi, AB ve ABD olacaktır. Söz konusu güçler, tarafları ya yeni bir plan ya da değiştirilmiş Annan Planı ile masaya oturmaya zorlayacaklardır. Talat ve ekibi, hangi plan olursa olsun masaya şimdiden oturmaya hazır. Asıl problem, Rum yönetiminde. Eğer Rumlar hiç itiraz etmeden masaya otururlarsa Türklerin azınlıkta olduğu birleşik bir Kıbrıs Devleti için şimdiden “Hayırlı olsun!” diyebiliriz. Aksi halde Rumlar masaya otursalar bile eskiden olduğu gibi görüşmeleri sürüncemede bırakma yolunu tercih edeceklerdir. Kıbrıs konusunda çok kritik bir dönem başlıyor. Uluslararası dengeleri gözeten, uyanık olup karşısındakini çabuk ve iyi anlayan taraf, kesinlikle kazançlı çıkacaktır. murilem@otenet.gr Dimitris Hristofyas, Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki başkanlık seçimlerinin ikinci turunda, oyların yüzde 53.36’sını aldı. Hristofyas’ın rakibi, DİSİ’nin desteklediği Yannakis Kasulides ise yüzde 46.64 oranında oy toplayabildi. Sandık başına ailesiyle birlikte giden Hristofyas, oyunu sandığa torunuyla birlikte attı. AKEL lideri Dimitris Hristofyas’ı telefonla arayarak başarısından dolayı kutladı. 28 Şubat’ta Rum Meclisi’nde düzenlenecek resmi törenle görevine başlayacak olan Hristofyas ise önce kendi seçim merkezi önünde toplanan AKEL taraftarlarına hitaben bir konuşma yaptı. AKEL taraftarlarının Yunan bayrağı yerine sadece Kıbrıs ve parti bayrağı taşıdığı görüldü. Hristofyas, elde edilen zaferin halkın zaferi olduğunu belirtirken “İnsan haklarının garanti altına alınması, kolonizasyonun sonlandırılması ve askersizleştirmenin sağlanmasıyla birlikte, yabancı ordular olmaksızın, gerçekten bağımsız ve birleşik bir Kıbrıs için çalışacağım” dedi. Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi çabalarında ve mücadelesinde halkla birlikte çalışacağını belirten Hristofyas, Kıbrıslı Türklere de dostluk mesajı gönderdi. Hristofyas, “Ülkenin yeniden birleştirilmesi, yabancı müdahaleler olmaksızın Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların ülkelerinin reisi olabilmesi için Kıbrıslı Türklere birlikte mücadele çağrısı yapıyorum” dedi. Vizyonunun ne olacağının sorulması üzerine Hristofyas, ülkenin yeniden birleşmesi için sıkı bir biçimde çalışacağını belirterek “Taksimin sabitleştirilmesi ülke ve halkımız için yıkıcı olur” dedi. Hristofyas, daha sonra kendisine destek veren DİKO ve EDEK partilerini ziyaret ederek burada toplanan Kıbrıslı Rumlara teşekkürlerini iletti. Özellikle DİKO’yu ziyaretinde Yunan bayraklarıyla karşılanan Hristofyas, Kıbrıs sorununun çözümü yönünde çalışacağını belirtti. KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da sonuçların açıklanmasından sonra Hristofyas’ı telefonla arayarak seçim başarısından dolayı kutladı. Talat ve Hristofyas, görüşmede, karşılıklı olarak, erken zamanda bir araya gelme isteklerini bildirdiler. Kıbrıs’a AB garantisi yeter LEFKOŞA Güney Kıbrıs’ın ‘kurnaz’ politikacılarından, eski Rum lideri Yorgo Vasiliu, yeni Rum lideri Dimitris Hristofyas ile KKTC lideri Mehmet Ali Talat arasındaki görüşmelerin yakın bir gelecekte başlayacağını söyledi. Görüşmelerde, Birleşmiş Milletler tarafından öngörülen 8 Temmuz sürecinin temel alınacağını ve tüm konuların teker teker görüşüleceğini belirten Vasiliu, “Öncelikle çözümü kolay konuları ele alıp sonuçlandıracaklarını düşünüyorum” dedi. Vasiliu, Lefkoşa’nın Rum kesimindeki ofisinde Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Sayın Vasiliu, Papadopulos gitti ama, Hristofyas’ın kuracağı hükümette Papadopulos’un partisi DİKO ve çözümsüzlüğe destek veren EDEK’ten bakanlar olacak. Bir nevi koalisyon söz konusu. Bu durumda Hristofyas rahat hareket edebilecek mi? VASİLİU: Bizdeki sistem Başkanlık sistemidir. Başkan kendi politikasına göre hareket eder ve kimse ona engel olamaz. Görüşmeler tamamlandığı zaman, karar aşamasına geldiğinde Ulusal Konseyi toplar ve onaya sunar. Konsey oybirliğiyle onaylamasa bile çoğunluğun Seçimlerde AKEL lideri Hristofyas’ı destekleyen eski Rum Lideri Yorgo Vasiliu, Türkiye’nin destek vermesi halinde Kıbrıs sorununun bu yıl içinde veya 2009’da çözümlenebileceğini belirtti. Vasiliu, çözüm olması durumunda, havai fişeklerle kutlama yapacağını sözlerine ekledi. onaylaması yeterlidir. Talat, çözüm için 2008’i işaret etti. Sizce bu yıl içinde çözüm olur mu? ? Türk tarafı istekli olursa, Türkiye destek verirse olabilir. Ancak halkı şimdiden aşırı iyimserliğe sevk etmeyelim. Bu yıl içinde yetişmezse, çözüm 2009’a da sarkabilir. Annan Planı’nı desteklemiştiniz. Hristofyas reddetmişti. Yeni görüşmelerde zemin ne olacak?.. ? Annan Planı gibi geçmişte BM tarafından birçok çözüm önerisi sunuldu. Cuellar Belgesi, Gali Fikirler Dizisi, Waldheim belgesi gibi. O nedenle bunların herhangi birinden başlamak yerine, tarafların kabul ettiği bir 8 Temmuz süreci var. Görüşmelere bu süreçten başlayıp ilerleyebilirler. Görüşmeler sürerken Türkiye’den, limanlarını açması ve Kıbrıs Cumhuriyetini tanıması gibi talepler gündeme gelir mi? ? Türkiye’nin limanlarını açması tabii ki doğru olur. Ancak açmazsa, görüşmelerden kaçacak değiliz. Görüşmeler, sonuç alıncaya kadar devam etmelidir. Kıbrıs Türkleri açısından en önemli sorunlardan biri güvenlik ve garantilerdir. 1960 Garanti ve İttifak Anlaşmaları’nın korunmasını istiyorlar. Rum tarafı ise farklı düşünüyor. Bu sorun nasıl çözümlenecek? Dikenli sorun mülkiyet ? Kıbrıs Cumhuriyeti Avrupa Birliği’nin üyesidir. AB, 27 üyesinin güvenliğini korumakla mükelleftir. Bunlardan bir tanesinin başka güvenlik araması doğru değildir. Bu tür talepler artık çok gerilerde kaldı. AB’nin garantisi, yeni kurulacak Birleşik Kıbrıs için yeterlidir. Bir başka dikenli sorun da mülkiyet konusudur. Çok sayıda Rum mülkü el değiştirdi, binlerce inşaat yapıldı. Nasıl çözülecek bu sorun?.. ? Çok zor bir konu. Temel insan hakları sağlanmalıdır. Bu sorunu iyi niyetle ve AB’nin yardımlarıyla çözebiliriz. Kıbrıs sorunu çözülürse ilk olarak ne yapacaksınız? ? Havai fişeklerle kutlayacağım. Böylesi bir durum sadece Kıbrıslı Türkler ve Rumlar açısından değil, Türkiye ve Yunanistan açısından çok mutlu sonuçlar getirecek. onunda Rum kesimindeki başkanlık seçimi sonuçlandı. İlk sonuçların alındığı önceki hafta sonu yaptığımız yorumda “Her şey normal giderse Kasulides, Rusya’nın kara para kasası Tassos Papadopoulos devreye girerse, komünist altyapılı Dimirtris Hristofyas kazanır” demiştik. Sonunda ikinci tahminimiz doğru çıktı ve Rusya’nın Papadopoulos’a yaptığı telkinler (baskılar) sonucu verilen destekle Hristofyas, Güney’in yeni başkanı seçildi. Ankara ve Atina şimdilik suskun kalmayı tercih ediyorlar. Karamanlis’ten AB’nin ilk komünist başkanına sadece tebrik mesajı gitti. Tarafların gözü çözüm konusunda yeni başkanın atacağı ilk adımlarda. Adadan ve başkanın çevresinden Atina’ya ulaşan ilk bilgiler, beklenen doğumun (!) (çözümün) biraz zor olacağı yönünde. Sebebine gelince: Hristofyas’ın destek karşılığı verdiği yazılı taahhüt mektubu, artık çeteci Papadopoulos’un önünde duruyor. Yazılı ve görsel basına yansıyan bilgilere göre taahhütnamenin şartları oldukça zor maddeler içeriyor. Eğer bu belgeye sıkı sıkıya bağlı kalırsa, Hristofyas çok da fazla bağımsız adımlar atamaz. ??? Yeni başkanın imzaladığı belgenin birkaç maddesine göz attığımız zaman, çözüm konusunda iplerin yine eski çetecinin elinde olduğunu görüyoruz. Söz konusu belgede, Hristofyas’ın Annan Planı ya da benzeri hiçbir planı kesinlikle kabul etmeyeceği belirtiliyor. Atacağı her adımda (çözüm konusunda) Rum meclisinde temsil edilen tüm siyasi partilerin liderlerinden oluşan “ulusal konseyin” onayını almak zorunda. Bunların dışında Papadopoulos’un partisi DIKO’ya meclis başkanlığı ile dışişleri bakanlığı dahil, üç bakanlık vermek durumunda. Yani dışişleri bakanlığı ile belirlenecek diğer iki bakanlık, direkt Papadopoulos’un kontrolünde olacak. Bu görüntü, eski çeteciye kısıtlı da olsa hükümetin üzerinde baskı oluşturması konusunda güç verecek nitelikte. Rusya’nın Hristofyas başkanlığındaki hükümeti ne kadar etki altına alabileceği ise önümüzdeki dönemde gözle görülür şekilde netleşecek. Rus mafyasının tüm kara paralarının kasası durumunda olan Papadopoulos’un desteklediği hükümet ile Rusya’da öğrenim görmüş, çok iyi derecede Rusça konuşan ve tabii ki “azılı” denecek kadar koyu bir komünist olan Dimitris Hristofyas’ın başkan S ükkânlarda indirim üstüne indirim.. ama, alışveriş merkezleri hafta sonlarında bile tenha! İstanbul’un Anadolu’ya toptancı köprüsü Mercan Yokuşu askeri darbe olmuşçasına sessiz!.. Sessizliği kırmaksa, petrol fiyatlarındaki artış devam eder, ABD’deki kriz ortamı AB üstünden yaygınlaşırken, zor... Petrol ve altın, global piyasalarda güvenli bir yatırım alanı olarak algılandığı sürece olanaksız! Düşünün bir kere.. 101.32 dolara kadar yükselen ham petrolün varil fiyatı haftayı 93.03 dolarla kapadı! Ham petrol fiyatları 2007 ortalaması olan 72.30’un 20.73 dolar kadar üstüne çıktı. Hem de petrol talebinde beklenmedik bir artış ya da petrol ihracatçısı ülkelerde arzla ilgili kısıtlayıcı bir gelişme olmamasına rağmen. Malum, ham petrol fiyatlarındaki artışın bizim gibi petrol ithalatına bağımlı ülkeler için tek bir anlamı var: 2008’de ekmekten içtiğimiz suya kadar tüm sektörlerde maliyetler artacak! Petrol fiyatları yeniden 72.30 dolara doğru gerilemez de artış süreklilik kazanırsa… Cari açığın 37.9 milyar dolarla rekor düzeye ulaştığı Türkiye örneğinde hem açığın daha da büyümesine neden olur, hem de maliyet enflasyonunu tetikler. Diyelim ki petrol daha fazla dalga D GÖZ UCUYLA TÜRKEL MİNİBAŞ Global Yatırımcının Tercihi: Petrol ve Altın! yılın en yüksek seviyesine tırmanarak haftayı ons başına 952.40 dolarla kapattığına bakılırsa yatırımcının tercihi yeterince açık. Birçoğunuzun, “Türkiye ihracatı ABD değil, AB ülkeleri ağırlıklı” dediğinden eminim. Gelin görün ki, Avrupa’da da işler ABD’den daha iyi değil. Her ne kadar Avrupa Birliği’nde enflasyon üst sınırı yüzde 2 ise de Birlik üyelerindeki enflasyon, sınırın üstünde tırmanmaya devam ediyor. Örneğin Fransa’da yüzde 3.2 olan yıllık tüketici fiyat endeksi bu yılın ocak ayında da yine yüzde 3.2 ile oldu. Son 14 yılda ilk kez ulaşılan bu oran AB ülkelerinde de daraltıcı politikaların habercisi!.. Ne var ki Türkiye, cari açık 37.9 milyar dolarla milli gelirin yüzde 7’sine ulaşmasına rağmen hâlâ cari açığını önemsememekte direniyor. Bunda, son yıllarda ülkeyi mesken edinen sıcak para alışkanlığının payı büyük. Tabii ki özelleştirme gelirleriyle ma lanmadı ve varil fiyatı 100 dolarda kaldı. Bu durumda ithalat 2007’ye göre 7.58 milyar daha da artacak… Dış ticaret açığı dolayısıyla cari açıkta da yeni rekorlar kırılacak demektir. Ne var ki, petrol fiyatlarındaki artış dengelense bile.. stratejik ortağımız ABD’de ocak ayı enflasyonunun yüzde 4.1 çıkması bile 2008’in zorlu bir yıl olacağını göstermeye yeterli. Zira, ABD’de enflasyonun artması, büyümenin gerilemesi demek. Büyümenin gerilemesi, ABD’nin dış ticaret açığını daraltacak politikalara ağırlık vermesi.. Dolardaki değer kaybıyla birlikte ithalatın pahalılaşması, ABD’nin dış ticaret açığının daha da büyümesi, bizim gibi ülkelerden yaptığı ithalatı daraltması demek... ABD Merkez Bankası (Fed) 2007 Eylül’ünden beri gerçekleştirdiği faiz indirimine 18 Mart’ta da devam ederse yatırımcının zayıflayan dolara karşı altın ve petrole yönelik tercihi daha da pekişeceği kesin. Altının son 27 den, inşaat, finans alanında gelen dış sermayeyi göz ardı edemeyiz ama.. gelen sermayenin de 19.7 milyar doları doğrudan yabancı sermaye olmak üzere 50.4 milyar dolar sınırını aşamadığını da unutmamak gerek! “Özelleştirme olmasa da en aşağı 10 milyar dolarlık yabancı sermaye girişinin” gerçekleşeceği; dolayısıyla “cari açığı tehlike olarak görmemek gerektiği” şeklindeki söylentilerin yaygınlaşması da zaten bu alışkanlığın sonucu! Yoksa, başta Maliye Bakanı Kemal Unakıtan olmak üzere toplumu bu sözlerle oyalayanlar da maden rezervlerinden su alanlarına kadar ne varsa satışa çıktığını.. dolayısıyla hükümetin 2008’de satabileceklerinin çok sınırlı olduğunun farkındalar. Aynı şekilde sıcak para dediğimiz kısa vadeli sermaye girişlerinde geçen yıldan beri pek hareket olmadığını.. buna karşılık, özel kesimin 32 milyar dolara tırmanan borç yükü nedeniyle dış borçların artmaya devam ettiğinin de ayırdındalar!.. Yine de “global krizin Türkiye’yi etkilemeyeceği” plağını çalmaya devam ediyorlar. 1929 Büyük Dünya Bunalımı arifesinde Fisher’in ABD toplumuna yaptığı gibi... turkmini@superonline.com www.turkelminibas.net (Fotoğraf: AP) Sırplar her gün eylemde Dış Haberler Servisi Bosna devleti bünyesindeki özerk Sırp Cumhuriyeti’nde yaşayan yaklaşık 10 bin kişi, Kosova’daki Arnavut hükümetinin Sırbistan’dan bağımsızlığını ilan etmesini protesto gösterilerini sürdürdü. Ülkenin kuzeyindeki Banya Luka’da düzenlenen gösteriye katılan 10 bini aşkın Bosnalı Sırp, Kosova’daki soydaşlarına dayanışma mesajları gönderirken, bir grup, ABD bayrağı yakıp, geçen haftadan beri kapalı olan Amerikan konsolosluğunu basmaya çalışınca polis göstericileri göz yaşartıcı gazla dağıttı. Gösteriye katılan Bosna Sırp Cumhuriyeti Başbakanı Milorad Dodik, “Bu gösteri, halkın ayaklanmasını ifade ediyor. Taşıdığım bu rozette, ‘Kosova Sırbistan’dır’ yazıyor. Bunu herkese tekrar tekrar söyleyeceğim” dedi. SIRP BAKAN KOSOVA’DA Öte yandan, bağımsızlık ilanına şiddetle karşı çıkan Sırbistan’ın Kosova’dan sorumlu bakanı Slobodan Samarciç’in Arnavut hükümetinden habersiz olarak Kosova’ya giderek, Kosovalı Sırp liderler ve BM Geçici Misyonu (UNMIK) Başkanı Joachim Ruecker ile görüştüğü bildirildi. Samarciç’in, Sırbistan sınırındaki Mitroviça kentiyle, Kosova başkenti Priştine’nin 5 kilometre batısındaki Kosova Ovası’nı ziyaret ettiği açıklandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle