29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 GÜNCEL C haberlerin devamı Ankara’nın en kalabalık bölgelerinden Ulus’ta meydana gelen patlamada 6 kişi öldü 25 MAYIS 2007 CUMA GÜNDEM MUSTAFA BALBAY CÜNEYT ARCAYÜREK Seçimde AKP’ye Destek Son ABD Yardımı eçim öncesi partiler karşısında tarafsız görünmek.. hangi parti iktidara gelirse gelsin iki ülke arasındaki ikili ilişkileri her zamanki dozunda sürdüreceklerini söylemek.. fakat el altından kamuoyunu etkileyecek, halkı yeniden iktidara çevireceğini sandıkları dolaylı yöntemlerle sözünden dışarı çıkmayan AKP’ye destek vermek… …2007 seçimleri arifesinde ABD’nin Türk siyasal yaşamına uyguladığı ikiyüzlü politikanın temeli. Son günlerde Amerikan medyasındaki yayınların içeriğinde birden büyük değişim gözetildi. Cumhuriyete sahip çıkan büyük mitingler sırasında ABD’nin önde giden gazetelerinde yayımlanan, İslamcı AKP’ye karşı halkın laikliğe sahip çıkmasını öven kimi yazılar birden kesildi. ABD’yi bir telaş sardı. Hiç beklemedikleri bir şahlanışla karşılaştılar; Müslüman Türk halkının Ilımlı İslam politikasını yürüten AKP’ye sanıldığı gibi destek vermediğini gördüler. Bu mitingler gösterdi ki; 2007 seçimlerinde çanlar AKP’nin aleyhine çalıyor. ABD bir dediğini iki etmeyen büyük dostu AKP (RTE ve Gül) için devreye girdi. Resmi açıklamalarında, Washington’un ağzıyla yazankonuşan Türk gazetecilere verdikleri demeçlerde seçime katılan partiler karşısında tarafsız tutumlarını koruyacaklarını, hangi parti iktidara gelirse gelsin TürkiyeABD arasındaki ikili ilişkilerin aynı tonda süreceğini söylediler; lakin el altından AKP’ye seçimlerde destek olacağını sandıkları kimi hazırlıklara giriştiler. ??? Elbette hemen her gün şehit veren Türk halkının Kuzey Irak’ta yuvalanan PKK’ye askeri operasyon yapılmasını ABD’nin engellediğine inandığını ve bu tutumun Türkiye’de sadece ABD aleyhtarlığını değil, hükümetin ABD karşısında uyguladığı aciz politikaların AKP karşıtlığını da önemli ölçüde körüklediğinin bilincindeler. Elbette Abdullah Öcalan’ı derdest edip Türkiye’ye teslim etmelerinin 1999 seçimlerini nasıl etkilediğini de biliyorlar. Şimdi iki yönden AKP’ye seçim desteği veriyor Washington. Birincisi Amerikan ve Avrupa medyasını AKP lehinde yayınlara çevirmek. İkincisi 1999 modeline benzer bir uygulamayla halk desteğini yitiren AKP’yi desteklemek! ABD, Kürt aşiretlerine koşut politikalar nedeniyle Kuzey Irak’a operasyona olumlu bakmıyor. Seçimde AKP’ye destek olacak, halkı etkileyecek bir başka Öcalan da yok elde, ama; PKK’nin önde gidenlerini Türkiye’ye teslim etmek gibi bir kozu kullanma olanağı var! Bugünlerde ABD’den işaretleri alınan şöyle bir adım bekleyebiliriz: Öcalan’dan sonra gelen terör örgütünün iki önderini; Murat Karayılan’la bir ikinci terör elebaşısını yakında, seçim öncesi Türkiye’ye teslim etmeye hazırlanıyor. ??? Sanıyorlar ki, bu manevra ABD’ye puan kazandıracak, RTE’nin seçim şansını yükseltecek! Terörle (PKK ile) Mücadele Koordinatörü Edip Başer’in haziranda görevden kendi rızası ile ayrılmasını beklemeden hükümet kararı ile görevden alınmasının altında acaba hangi nedenler yatıyor? Hükümetin ve ABD’nin Başer’in iç ve dış basına verdiği demeçlerden tedirgin olduklarına kuşku yok. Ayrıca Başer’in görevine son verilmesini ABD’nin olumlu karşılamaması için bir neden de yok. İşine son verilmeden önce koordinatör paşa, “açılan kapılar sayesinde çok önemli işler yapıldığını”.. ama son bir kapının açılamadığını söyledi. Operasyona ABD’nin izin vermediğini, bu hükümetin uluslararası olanakları kullanarak Kuzey Irak’a operasyon yapamayacağını ve sonuçta halkın beklediği bu türden bir eyleme girişilemeyeceğini bildiğine göre… Başer’in açılamadığını söylediği bu son kapı acaba hangi kapı? Ancak ABD’nin seçim öncesi AKP adına halkın gözünü boyamak, gönlünü almak için açacağı bir kapı… Başka ne olabilir? Başkentte alçak saldırı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’nın Kızılay’ın ardından ikinci en yoğun meydanı olan Ulus’ta, salı akamı patlama meydana geldi. Anafartalar Çarşısı’nın önünde mesai saatinin bitiminde meydana gelen patlamada, 1’i Pakistan uyruklu 6 kişi yaşamını yitirdi, 8’i Pakistanlı 100’e yakın kişi de yaralandı. Polis yetkilileri, patlamaya A4 türündeki plastik patlayıcının neden olduğunu bildirdi. Saldırının failinin 1979 doğumlu Sıvas ili Zara ilçesi Çaypınar köyü nüfusuna kayıtlı Güven Akkuş olduğu belirlendi. Olay yerine saçılan parmak ve dokulardan yapılan tespite göre Güven Akkuş adlı “canlı bomba” tarafından gerçekleştirildiği belirlendi. Akkuş’un eylemi tek basına yaptığı, eylemde A4 tipi plastik patlayıcı kullanıldığı saptandı. Başbakanlıkta düzenlenen terör ve güvenlik zirvesinin ardından Ankara Valisi Kemal Ünal Ulus’ta meydana gelen patlamayla ilgili açıklamalarda bulundu. Olay yerinde güvenlik güçleri tarafından yapılan çalışmalar sonucu 3 kamyon dolusu bulgu toplandığını kaydeden Önal, “İncelemede bu şahsın geçmişte yasadışı afiş asmaktan, 1 Mayıs gösterileri sırasında polise mukavemet ve yasa dışı örgüt üyesi olmaktan tutuklanmış bulunan 1979 doğumlu, Sivas ili Zar1a ilçesi Çaypınar Köyü nüfusuna kayıtlı Güven Akkuş olduğu belirlenmiştir” dedi. Akkuş’un tutukluluğu sırasında PKK’li militanlarla yakınlaştığıda iddialar arasında yer aldı.Akkuş’a ait olduğu tespit edilen elbise parçaları üzerinde yapılan incelemede olayın bu şahsın üzerinde bulunan plastik patlayıcının patlaması sonucu meydana geldiğini açıklayan Önal, “Patlayıcının cinsi ve eylem şekli itibariyle bölücü terör örgütünün kullan A4 PATLAYICILAR IRAK’TAN GELİYOR Ulus’taki saldırıda da kullanılan A4 plastik patlayıcılar Türkiye’ye Irak üzerinden giriyor. Tahrip gücü çok yüksek olan A4, patlayınca çevresine yaklaşık 3 bin derecelik ısı saçıyor. Portekiz menşeli A4, hem toprak hem de asfalt yolda kolayca kamufle edilebiliyor. Her şekle sokulabilen patlayıcıyı, Türkiye’de genellikle PKK kullanıyor. Patlama ve tahrip gücü C4’e göre dört kat daha fazla olan A4, yine C4’e oranla yüzde 350 daha kuvvetli. Son iki ayda, Muğla, Van, Ağrı, İzmir ve Şırnak’ta 23 A4 ihbarı yapılırken 240 kiloya yakın patlayıcının ele geçirildiği belirtiliyor. A4 tipi patlayıcıların ele geçirildiği iller arasında İstanbul, İzmir ve Adana da bulunuyor. A4 patlayıcıların büyük bir kısmının, PKK tarafından batıdaki büyük kentlere gönderildiği ifade ediliyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, şubat ayında gerçekleştirdiği ABD ziyareti sırasında PKK’nin kullandığı patlayıcıların Kuzey Irak’tan getirildiğine dikkat çekmişti. Dönemin Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner de TBMM Şemdinli Komisyonu’na yaptığı açıklamada, PKK’nin 2004’te taktik değiştirme Solun Ana Hedefi Varoşlar Olmalı... li yılların devrimci 1970’ gençleri o günlerde kendi aralarında sohbet ederken birbirleriyle yarışırcasına sordukları sorulardan biri şuydu: “Kaç gecekondu yaptın?” Yanlış anlaşılmasın; hemen vurgulayalım, kendi leri için değil, Anadolu’dan büyük kentlere göçmüş, barınaksız halkımız için. İstanbul’un Ümraniye’sinde, Kartal’ında; Ankara’nın Dikmen’inde, Mamak’ında İzmir’in Bayraklı’sında, Kadifekale’sinde o gençlerin ayak izleri vardır. Mademki, ülkeyi yönetenler halkın gereksinimlerini yanıtlamıyordu, onlara yardımcı olmak üniversite gençliğinin başlıca görevlerinden biriydi. O varoşlar 1990’lı yıllarda RP’nin, ardından AKP’nin oy deposu oldu. Neden? Bunun nedenleri bir köşe yazısının boyutlarının çok ötesinde. Ancak başlık düzeyinde vurgulamak gerekirse; Anadolu’dan gelen o insanlar kendilerine bir kimlik aradılar... Onları insan yerine koyan, gecekondu yapan gençler ve o gençlere yakın siyasi akımlar 12 Eylül’le birlikte darmadağın oldu. 80’li yıllar karanlığıyla birlikte bu arayışlarına ilk yanıt veren, tarikattan cemaate örgütlü bir güç haline gelen dinci unsurlar oldu. Geldik bugüne... ??? 70’li yılların gençleri bugün, 4555 yaş çizgisinde aktif yaşamını sürdürüyor. Enerjiyle deneyimin kesiştiği yaşlar. 78 kuşağı diye adlandırılan bu kesim siyasetin neresinde? Artık tam ortasında... 78 kuşağı, 80’li yıllarda dağıldı... Ayakta durabilenler 90’lı yıllarda şöyle bir silkindi. 2000’li yıllarda şu soruyu sordu: “Yeniden başlamalı... Ama nereden?” Bu kuşak içinde aktif bir kesim CHP çizgisinde... Milletvekili aday adaylarının belli olmaya başladığı şu günlerde bunu daha iyi görüyoruz! Bir kesim de CHP’nin solundaki renklerle örülü kitle örgütlerinin, meslek kuruluşlarının, derneklerin, sendikaların içinde. Azımsanmayacak bir kesim de DSP’de. Bülent Ecevit, 18 Nisan 1999 seçimlerinde DSP listelerinde 78 kuşağından pek çok kişiye yer verdi. CHP ile DSP’nin seçime birlikte katılma kararı alması merkez sol için son derece olumlu gelişme. İki parti yöneticilerinin ve Anadolu’daki temsilcilerinin çevreden gelen olası olumsuz seslere kulak asmayıp 22 Temmuz’a kilitlenmesi gerekiyor. ??? Solda geleneksel bir “hastalık” vardır: Bir bölümü seçim gününe, bir bölümü de seçimin ertesi gününe hazırlanır! Seçimin ertesi gününe hazırlananların beklentisi şudur: “Parti başarısız olacak. O gün, ‘biz dememiş miydik’ diyeceğiz ve muhalefetimizi keskinleştireceğiz.” Bunu geçen seçimlerde çok gördük. Artık böyle bir tabloyu yeniden yaşamaya solun tahammülü yok. Önerimiz şu: 1 Sol, varoşlara geri dönmeli. Onlarla barışmalı. Geçen yıllarda yönünü başka tarafa döndüğü için onlara kızmamalı ama, kendisine de kızıp işkence etmemeli. Zaten yaşadığı işkence yeter. Geleceğe bakmalı. 2 Bayrak Devrimi, solu yeniden “meydan”a getirdi. Bu devrimin omurgası yurtsever, antiemperyalist solculardır. Yeri geldikçe vurguladığımız gibi elbette öteki siyasi eğilimlerden de vardı. Ama, omurga buydu. O omurga şimdi meydanlardan varoşlara akmalı. 3 Ana hedef, 22 Temmuz seçimlerinden CHPDSP’nin birinci güç olarak çıkmasını sağlamak olmalı. CHP’nin solundaki sosyalist hareketlerin güçlenmesi için de bu gerekli. Bu kesimler bir süre etkisi altında kaldıkları AKP’nin “kendine demokratlığından” ne elde etti? Sol kanat genişlerse, onlar da payını alacak. Haydi sol yelpaze... Varoşlar seni bekliyor... Kent merkezine 2030 dakika yakınlıkta, 30 yıl uzaklıkta! Onlara ulaşmak, kendine kavuşmak olacak... ankcum?cumhuriyet.com.tr S sinden sonra Irak’tan Türkiye’ye sokulan patlayıcı miktarında büyük artış olduğuna işaret etmişti. dığı malzeme ve metodlarla örtüştüğü anlaşıldı” diye konuştu. Öte yandan Adana’da bir ihbarı değerlendiren polis, takibe aldığı ve ticari takside yakaladığı bir kadının sırt çantasından 8 kilo plastik patlayıcı ele geçirildi. Kadın ile taksi şoförü gözaltına alındı. Başkent Ankara kentin en kalabalık noktalarından birisi olan Ulus’taki patlama ile sarsıldı. Ankara’nın en büyük iş merkezlerinden birisi olan Anafartalar Çarşısı’nın önündeki otobüs duraklarının olduğu noktada saat 18.45’te meydana gelen patlama sonrasında binada büyük hasar meydana geldi. Patlamada çarşının asma katı çöktü. Üst katlardaki camların kırılarak çevreye saçılmış olması patlamanın şiddetini ortaya koydu. Patlamada savunma sanayi fuarı için Ankara’ya gelen 1 Pakistanlının da aralarında bulunduğu 6 kişi öldü, 100’e yakın kişi yaralandı. Yaralananlardan 8’inin Ulus’un tarihi mekânlarını gezen Pakistanlılar olduğu öğrenildi. Patlama, bir belediye otobüsünün durağa yanaşmak üzere olduğu sırada yaşandı. Yolcuları indirilen, ön camı kırılmış durumdaki otobüs bir süre olay yerinde bekletildi. Patlamanın ardından Ankara’daki bütün hastanelerden ambulanslar Ulus’a hareket etti. Ankara Valisi Kemal Önal, patlamanın otobüs durağı ile çarşı kapısı arasında ya da çarşının içinde meydana geldiğini söyledi. Patlama sırasında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü binasında çalışan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, olay yerine gitti. Anafartalar Çarşısı’nda Ankara Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şubesi ekipleri ve Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit incelemelerde bulundu. Polisin önlem aldığı dakikalarda gelen 2. bomba ihbarı polisi alarma geçirdi. Saat 21.50 sıralarında eski TBMM binası ile 100. Yıl Çarşısı arasındaki yoldaki şüpheli paket, bomba imha ekiplerince fünye ile patlatıldı. Polis yetkilileri, patlamaya daha çok terör örgütü PKK tarafından kullanılan A4 tipi bir bombanın neden olduğunu ifade etti. Patlamanın yaşandığı bölgede bulunan yurttaşlar, büyük bir panik yaşarken çarşıda çalışan yakınlarını merak eden çok sayıda kişi de olay yerine geldi. Görgü tanıkları patlamanın çok şiddetli olduğunu belirtti. Saldırının üç nedeni Mehmet FARAÇ ANKARA Başkentin göbeğindeki kanlı saldırının perde arkasında PKK’nin üç konudaki endişesi duruyor. Örgüt TSK birliklerinin sınırdaki son yılların en büyük yığınağı, DTP’li adaylara yönelik engellemeler ve Kandil’deki örgüt yöneticilerinin teslim edileceğine ilişkin iddialar nedeniyle şiddeti tırmandırmaya çalışıyor. PKK’nin çevresindeki siyasi ve askeri kıskaç giderek daralıyor. ABD’nin tavrının giderek sertleştiğinin de bilinciyle hareket eden PKK, Terörle Mücadele Temsilcisi Edip Başer’in görevden alınmasından yola çıkarak örgüte yönelik etkin bir imha planı geliştirileceğinden ciddi endişe duyuyor. Şırnak, Hakkâri ve çevresindeki TSK yığınağı PKK’nin bahar aylarında yapmayı planladığı eylemsel atılım planını ciddi biçimde engelliyor. Bu durum örgütün Ankara’daki saldırısının ilk gerekçesi olarak öne çıkıyor. SKİ DEP’LİLERİN ENGELLENMESİ Saldırının altında, bir başka gerekçe olarak DTP adaylarına yönelik uygulamalar da yatıyor. Örgüt, bağımsız adayların oy pusulalarına alınmasından ve eski DEP’lilerin adaylıklarının engellenmeye çalışıldığından yakınıyor. 500 kadar DTP’linin tutuklu bulunmasının tabana verdiği rahatsızlık da örgütü başkentin göbeğinde şiddete yöneltiyor. Kandil’de örgütü yöneten Murat Karayılan ve Cemil Bayık’ın genel seçimler öncesi Türkiye’ye teslim edileceği iddiası da PKK’yi rahatsız ediyor. En az 10 kilo A4 kullanıldığı tahmin edilen bombanın pimini işte bu üç gerekçe çekiyor. Bu durum yalnızca PKK’nin ciddi biçimde kumpasa girdiğini göstermiyor, aynı zamanda örgütün şiddeti kentlere yayma planını da açığa çıkarıyor. Mersin ve İzmir’de bisikletler üzerinde yerleştirilen bombaların patlatılmasını da Ankara’daki saldırının ipuçları ve hazırlığı olarak algılamak gerekiyor. Ulus’tan önce “iki deneme eylemi” yapan PKK, hiç beklenmedik bir kentte saldırı gerçekleştirerek örgütün legal ve illegal yapılandırmalarına yönelik kıskaca tepki gösteriyor. Bombalı saldırılar, PKK’nin lojistik yollarının henüz kesilemediğini, cephaneliğine tamamen ulaşılamadığını da gözler önüne seriyor. PKK son saldırısıyla aslında çıkış arıyor ve askeri kıskaçtan kurtulmanın yollarını arıyor. Ancak yukarıdaki satırların aksini savunacak olanlar, sanırım 12 Eylül 2006’da, Diyarbakır’daki Koşuyolu Parkı’nın önünde 10 kişinin ölümüne yol açan ancak PKK’nin üstlenmediği bombayı anımsatmak istiyor! Anafartalar Çarşısı’nın içinde ve dışında can pazarı yaşandı. Yakınları çarşıda bulunan çok sayıda yurttaş bölgeye akın etti. (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ/AA/AP/AFP) E Türkiye hazır olmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Terör uzmanları Ulus’taki bombalı saldırının PKK’nin eylem tarzına uygun olduğuna dikkat çekerek eylemin sürpriz olmadığını belirttiler. Uzmanlar, PKK’nin yeni eylemler düzenleyebileceğine işaret ettiler. Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ercan Çitlioğlu, PKK’nin uzun zamandan bu yana bu tür eylemler için hazırlık yaptığını açıkça ilan ettiğini anımsattı. Örgütün bu konuda lojistik ve sistematik destek sağladığını da söyleyen Çitlioğlu şöyle konuştu: “Metropol kentlere kırsal kesimden geldiği belli olanlar yerine ‘kentli’ görünümlü kişiler sızdırılmıştı. Bunların Bir kısmının Almanya’dan getirilmiş olduğu bilinmekle birlikte sayıları 80 olarak tespit edilmiş ti. Örgütün özellikle C4 ve A4 stoku yaptığı biliniyordu. Bunlara bakıldığında saldırının PKK tarafından yapıldığı çok açık görülüyor. Başkentin en güvenlikli semtinde saldırının gerçekleştirilmesi açıkça bir meydan okumadır.” TOBB Üniversitesi Öğretim Görevlisi Nihat Ali Özcan da K. Irak’ta başta PKK’nin merkezi olarak bilinen Mahmur Kampı olmak üzere çeşitli yerlere düzenlenen saldırıların Türkiye’ye mal edildiğini anımsatarak “Saldırının bununla yakından ilgili olduğu ortadadır” dedi. IŞKIRTMALAR ENGELLENMELİ’ Kerkük sorunu belli bir noktaya gelinceye kadar Türkiye’nin bu tür saldırılara hazırlıklı olması gerektiğini söyleyen Özcan, “Kuzey Iraklı Kürt grupların terör örgütlerini kışkırtması konusunda da önlem alınmalıdır” diye konuştu. ‘K ABD’nin Ankara Büyükelçiliği: Dehşete düştük Haber Merkezi Ankara’daki patlama uluslararası ajanslar tarafından dünyaya duyurulurken AP, ilk geçtiği haberlerde ölü sayısını 20 olarak duyurdu. Fransız haber ajansı AFP de haberinde, patlamanın seçim kararının alınmasından sonra gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, “ABD halkı adına, Ankara’da meydana gelen trajik olaydan dolayı duyduğumuz şok ve dehşeti ifade etmek isteriz. Bu hain suçun kurbanlarına sempati ve dayanışma duygularıyla yaklaşmakta ve her türlü yardımı sağlamaya hazırız’’ ifadesine yer verildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sean McCormack da “Kalplerimiz, patlamada sevdiklerini ve yakınlarını yitirenlerle birlikte’’ diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle