29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

26 EKİM 2007 CUMA bilim/vaziyet Yeryüzünün derisi canlı canlı yüzülüyor Toprak, kendini yenileme hızından 20 kat daha hızlı bir biçimde aşınıp yok oluyor! Dünyanın bir an önce yeniden humuslu topraklara kavuşturulması gerekiyor. “Toprak: Uygarlıkların Aşınması” adlı kitabın da yazarı David Montgomery, yeryüzünde daha önce de toprak krizleri yaşandığına, Antik Yunan ve Roma uygarlıklarının toprak kriziyle birlikte çöküşe geçtiklerine dikkat çekiyor. Rita URGAN umuslu toprakların çok yaygın olduğunu, her yerde bulunabileceğini düşünebilirsiniz. Oysa, hiç de öyle değil. Nitelikli, bitek humuslu topraklar dünyadaki besin kaynaklarının % 97'si için can alıcı bir önem taşır. Bu tür topraklar olmadığında park ve bahçeler yeşilden çok kahverengi bir görünüme bürünürler. Öyle ki, toprağın da tükenmekte olan kaynaklar listesine eklenmesi ve yaşamımız boyunca onun yerini tutacak başka bir doğal yolun bulunmaması, oldukça kaygı verici bir durum. Gelgelelim, araştırmacılar hayvan, bitki ve minerallerin karıştırılması suretiyle atıkların verimli toprağa dönüştürülebileceğine inanıyor. Toprağın oluşturulması epey karmaşık bir süreçtir. Doğada toprak hava koşullarına bağlı olarak aşınan kayalar ile çürüyen bitki ve hayvan atıklarının bitki kökleri, toprağın direyi, mikroplar ve mantarların etkisiyle karışıp ayrışması sonucunda oluşur. Kimyasal ve dirimsel unsurlar istenen ölçüde olduğunda, bu işlenmemiş malzemeler yüzlerce yıl sonra yapısı, besin içeriği ve gözeneklilik düzeyi açısından tam da bitkisel yaşama elverişli olan verimli ve karmaşık bir yapıya dönüşür. Bu sürecin kavranması her ne kadar sıfırdan toprak üretmemize olanak vermese de, koşullar bunun yolunu bir biçimde bulmamız gerektiğini gösteriyor. Çünkü, yeryüzündeki doğal humuslu topraklar çevre düzenleme ve yapı projeleri kapsamında giderek yok oluyor ve doğal kaynakları da zorluyorlar. Yağmur Ekim C Bedel et. Askerimizin başına çuval geçirenleri, “demokrasi” şarlatanlığı altında askerimizin elini kolunu bağlayanları tanı. Dışarıdan ve dışarıdan alınan talimatlarla içeriden yürütülen Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yıpratma çalışmalarını anımsa. Ey halkım; Büyük Ortadoğu Projesi’ni incele. Sınırlarımızın harita üzerinde değiştirildiğini, Sevr’deki gibi bize bırakılan topraklara da “Ilımlı İslam” modeli biçildiğini gör ve anla artık. Ülkenin başbakanlık koltuğunda oturan şahsın, Büyük Ortadoğu Projesi’ne “eşbaşkanlık” yaptığını görmüyor musun; askerinin başına çuval geçirenlerle “stratejik ortak” olduğunu bilmiyor musun? Uyan halkım, uyan. Irak’ın 17 Talabani: ‘Türkiye’ye kedi bile teslim etmeyiz.’ Fareler için en büyük hayvan kedidir! H EY halkım, askerini öldürüyorlar görüyorsun. Sen, “asker millet”sin ya aslında seni, beni, bizi, hepimizi öldürüyorlar halkım. Ve artık katillere terörist demiyorlar, “milis”, “savaşçı”, “gerilla”, “isyancı” diyorlar; yurdumda bir “iç savaş” havası estirmeye çabalıyorlar. Bak halkım; kafanı kaldır da bak; tam 23 yıldır bu katiller ne yer, ne içer, nerede yatar, parayı nasıl bulur, silahı nereden alır; bir düşün. Ey halkım düşün. Katillerin, yıllardır Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin siyasi ve ekonomik himayesinde olduğunu anla. Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika, İsveç, Yunanistan hepsi bu katillerin arkasında. Siyasi bürolarını, işyerlerini, televizyon stüdyolarını hep birlikte kurdular; birlikte çalışıyorlar! Ey halkım gör. Katillerin, Irak’ı işgal ettiğinden beri Amerika Birleşik Devletleri’nden siyasi ve askeri destek aldığını artık fark kuzeyindeki iki aşiret liderine kızma. Bugün “bir kedi bile vermem” diye efelenenlerin dün olduğu gibi yarın da köpekleşeceğini unutma. Köpekleri geç. Köpeklerin sahiplerine bak. Amerika Birleşik Devletleri’ne bak. Avrupa Birliği’ne bak. Bak, görüyorsun işte; “eşbaşkan”, “başkan”ın adamlarıyla konuştu ve “birkaç gün bekle” talimatını aldı. Elin kolun bağlı, bekliyorsun. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan şahsın düzenlediği “zirve”den çıkan karara bak; “Bedel neyse öderiz” diyorlar. Ey halkım farkında mısın, seni yönetenler seni öldürenlere bedel ödetemeyeceği için, seni yeni bedeller ödemeye hazırlıyor! Ey halkım, uyan artık! Emperyalizmin silahlı maşalarından kurtulmak istiyorsan; önce siyasi işbirlikçilerinden kurtulmalısın! Yüksek Yerilim Hattı erdincutku?yahoo.com Batılılar yıllardır uğraşıyor. Soykırım iddiaları da soya mı çekiyor doktor bey? Yumuşak M. Alpaslan Yener: “Bir yanda oluk gibi Mehmetçik kanı, diğer yanda erkek erkeğe Cumhuriyet Balosu. Yumuşak İslam dedikleri bu olsa gerek.” Toprağın aşınması ve değer yitirmesini önlemenin bir yolu, bu sürecin durdurulması, bir başka yolu da verimsiz toprakların niteliğinin organik madde ve mineraller eklemek ya da toprağın asit düzeyinde değişiklik yapmak suretiyle arttırılmasıdır. Ne var ki, bu tür oynamalar toprağın niteliğini arttırsa da, kimi zaman biraz daha fazla kire gerek vardır. Humuslu toprakların giderek daha ender bulunması yüzünden araştırmacılar toprağın doğal oluşum sürecini, çevrimden geçirilmiş birikintiler, kompost ya da başka biyolojik atıklarla karıştırılmış kömür ya da kül şistinden yararlanarak, çok daha kısa zaman ölçeklerinde gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Purdue Üniversitesi'nden Jody Tishmack toprak yapımıyla ilgili çalışmalara İMPARATORLUKLAR ÇÖKTÜ “Dirt: The erosion of civilizations= Toprak: Uygarlıkların Aşınması” adlı kitabın da yazarı olan Washington Üniversitesi jeomorfoloji uzmanlarından David Montgomery, yeryüzünde daha önce de toprak krizleri yaşandığına, antik Yunan ve Roma uygarlıklarının toprak kriziyle birlikte çöküşe geçtiklerine dikkat çekiyor. Montgomery toprağın şimdilerde kendini yenileme hızından 20 kat daha hızlı bir biçimde aşınıp yok olduğu uyarısında bulunuyor. Taştan toprağa aşınan kayaların humuslu toprağa dönüşmesi yüzlerce yıl alabilir. Ancak, toprak bir kere gitti mi tümden gider. 1990'ların ortalarında başladı. O sırada yerleşkesinin santralında oluşan kömür külünü geri dönüştürmenin yollarını araştırmakta olan üniversitenin çevre düzenlemeleri için de çok miktarda humuslu toprağa gereksinimi vardı. Kömürün yanması sonucunda oluşan ince külün toprağın verimliliğini artırabileceğini bir biçimde öğrenen Tishmack bir taşla iki kuş vurabileceğini düşünerek işe koyuldu. ly'nin fabrikası hemen yanı başındaydı ve burada antibiyotik üretimi sonucunda elde edilen son derece verimli bir organik madde olan kullanılmış mantar yığınları vardı. Araştırmacılar biri mineral, öteki organik olan bu iki atık maddeyi karıştırdıktan sonra, gözenekliliği artırmak amacıyla üzerine biraz çalı çırpı ve yaprak eklediler. Sonuçta, üniversite yerleşkesinin dört bir yanında kullanılan yapay bir toprak elde edildi. Bu çalışma Tishmack tarafından üniversitenin bilgi ve becerilerini ticarileştirmek amacıyla kurduğu ve günümüzde de etkinliğini sürdürmekte olan Soilmaker adlı şirketin kurulmasına yol açtı. Ancak şirket artık Eli Lilly'nin atıklarıyla ince külün yerine, mısır unu üretiminden geriye kalan atıklarla inşaat kazılarından çıkan kilden yararlanıyor. Başkaları da benzer yaklaşımlarla toprak üretmeye çalışıyorlar. Queensland Üniversitesi'nden Richard Haynes devletle bir sanayi şirketinin ortaklaşa destekledikleri bir proje kapsamında ince kül ile tavuk atıklarını yeni toprağa dönüştürmeye çalışıyor. Ağaç ve bahçe atıklarıyla harmanlanan bu karışımda organik maddeler minerallere ilişerek, toprağa gözenekli bir yapı kazandıran yığınların oluşmasına neden oluyor. Haynes humuslu topraklarda boşluk yoğunluğunun yaklaşık % 50 olduğuna, bu yüzden de mineral içermeyen karışımların kısa süreli çözümler sunabileceğine ve bu toprakların zamanla yoğunluk yitireceklerine parmak basıyor. Sil baştan! KTİDARA sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, yurduna yayılmış düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilirler. Millet, yoksulluk ve darlık içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. İktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, yurduna yayılmış düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilirler. Millet, yoksulluk ve darlık içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. İktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, yurduna yayılmış düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilirler. Millet, yoksulluk ve darlık içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. İktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, yurduna yayılmış düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilirler. Millet, yoksulluk ve darlık içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. İ İktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, yurduna yayılmış düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilirler. Millet, yoksulluk ve darlık içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. İktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, yurduna yayılmış düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilirler. Millet, yoksulluk ve darlık içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. İktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, yurduna yayılmış düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilirler. Millet, yoksulluk ve darlık içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. İktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri kişisel çıkarlarını, yurduna yayılmış düşmanların siyasi emelleriyle birleştirebilirler. Millet, yoksulluk ve darlık içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. İktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar... Işık İşgüden: “Dünya liderleri Ankara’ya itidal çağrısı yapmış. Sözlüğü göre itidal, ılımlılık anlamına geliyor. Adamlar bir yerden illa bir ‘ılımlı’ sokuyorlar!” İstikrar Ömer Karabey: “AKP’nin bir ton kömür ve üçbeş kilo bakliyatla sağladığı istikrar: 12 köylü, 15 asker, 12 asker daha!” Paket Can Uğurpala: “Askerlerimiz yine şehit oldu. AKP bir dahaki seçimde kına paketleri dağıtsın!” Çağrı Gülhan Elmas: “RTE’nin ‘Silahı bırak, Meclis’e gel’ diye yaptığı çağrılara bakılırsa sınır ötesi operasyon yerine yine ‘af ötesi operasyon’ yapacaklar galiba...” Fetoş Google’da arama boşluğuna büyük veya küçük harfle “m” yazdığınızda ilk sırada karşınıza Amerika’da tedavi edilen malum yobazın sitesi çıkıyor. Darısı öteki harflerin de başına! Balık SANAYİ ATIKLARI Sanayi atıklarının toprağa dönüştürülmesi birtakım sorunları da beraberinde getirebilir. Bu sorunların en başında da kirlenme gelir. Söz gelimi, atık su arıtım tesislerindeki biyolojik katılar iyi bir organik madde kaynağı olabilir. Ancak bu maddeler son derece zehirli ağır metalleri de içlerinde barındırabilirler. İnce kül de bitkiler için zararlı olan yüksek düzeyde boron ve arsenik içerebilir. Daha önce Londra Imperial College'de çevresel jeoloji uzmanı olan ve halen URS şirketinde çevre danışmanlığı görevini sürdüren Kimberley Neville kömür işletmelerinden çıkan şist, maden drenajından elde edilen bol demirli aşıboyası ve kanalizasyon atıklarının karıştırılması suretiyle oluşturulan topraklarda yetiştirilen bitkilerin içeriğindeki arsenik ve çinko düzeylerinin Britanya'nın belirlediği güvenlik sınırlarının biraz üzerinde olduğunu ortaya koydu. Neville bu toprağın çevre düzenlemelerinde kullanılabileceğine inanırken, toprak üretmek amacıyla atıklardan yararlanılması konusunda büyük bir tedirginlik yaşayan Montgomery, “Yapabileceğimiz en büyük saçmalıklardan biri, zehirli atıkları toprakla karıştırmak olur. İçeriklerinde yüksek düzeylerde ağır metal bulunan malzemeler için, bu durum yeryüzünün zehirlenmesinden başka bir şey değildir,” diyor. Yine de, tüm bu çalışmalar belirli malzemelerin doğru karışımından verimli toprak elde edilebileceğini ve bunun da günün birinde bizleri eski Yunan'ın yazgısından kurtarabileceğini açıkça gözler önüne seriyor. Kaynak: New Scientist, 11 Ağustos Ahmet Önen: “Ağaçta yaşayan balık türü varmış. Ben de türban Çankaya’ya nasıl çıktı diye düşünüyordum!” İtidal YAPAY TOPRAK Yeni toprak üretmesi için Tishmack'ın öncelikle külle karıştırabileceği bir organik madde kaynağı bulması gerekliydi. Şans eseri olarak, dev ilaç şirketi Eli LilBitki kolonileri kaya ile organik maddeleri birbirine karıştırarak topraktaki organizmaları kendine çeker. Ana kayaç aşındıkça organik maddeler yüzeyde birikir. AB Cost B30 Toplantısı İstanbul'da yapıldı Bilim ve Teknik konularda Avrupa Birliği kapsamına alınan Türkiye, COST'un aktif ve başarılı bir üyesi olduğunu göstermeye başladı. İlk senelerde Avrupa Birliğine yaptığı yatırımları geri kazanamayan Türkiye, yeniz dönemde Avrupa biliminde daha aktif olacağının işaretlerini vermeye başladı. TÜBİTAK TASSA (Türk Amerikan Bilim İnsanları ve Akademisyenleri Derneği) girişimiyle başlayan çalıştaylar sonucu ortaya çıkan Avrupa Birliği Bilim Teknik öneri önce TÜBITAK ardından Konsorsuyum (COST B30) da Avrupa Birliği Bilim Teknik toplantısı Türk bilim Konsorsuyumu tarafından desinsanlarının başarıları ile ilk teklendi. Böylece COST B30 toplantısının Türkiye'de yapıldefa İstabul'da gerçekleştirildi ması sağlandı. TÜBİTAKTASSA çalıştayına katılan Prof. Dr. rine hazırladıkları öneri ile önce TÜNazlı Başak, TASSA yönetim kuruBİTAK'tan sonra da Avrupa Birlilu üyelerinden Dr. Hande Özdinler ği'nden onay ve mali destek aldılar.. ile beraber sinir hastalıkları ve neTürk bilim insanlarının bu başarısı urodejenerasyon mekanizmaları üzehem Amerika'da yaşayan Türk bilim insanlarımızın ülke bilim ve tekniğine katkısı, hem de Türkiye'nin Avrupa içinde gösterdiği başarının güzel bir örneğini oluşturuyor. Neural Regeneration and Plasticity sempozyumu, Basic Neurobiology. Studies on Neuronal Repair, Neurodegenerative Processes ve Recovery of motor and cognitive functions ana başlıkları altında yapıldı. Boğaziçi Üniversitesinden Prof. A. Nazlı Başak'ın yerel organizasyon sorumluluğunu üstlendiği sempozyum Büyükada Splendid Oteli'nde yapıldı ve iki gün sürdü. Başak ve COST B30'un başkanı Prof. Jose M. Delgado açılış konuşmalarını yaptılar. Türk kökenli bilimci olarak Işıl Aksan Kurnaz da bir sunum yaptı. Toplantıya çağrılı konuşmacı olarak katılan ve ABD'den gelen Pembe Hande Özdinler de ALS hastalığında üst motor nöronlar üzerine bir konuşma yaptı. Sempozyum, yuvarlak masa toplantısı ile sona erdi. Olgun toprak sınırları belli katmanlara ayrılır Humuslu toprak (üst katman) Alt katman Aşınmış kaya Ana kayaç.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle