29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Bn. Pelosi de Ermenileri ‘melek’ Türkleri ‘barbar’ göstermeye özel bir özen gösteriyor C inceleme 26 EKİM 2007 CUMA Tarihi yanıltmak kolay değildir Prof. Dr. Türkkaya ATAÖV ABD tarihi bilgileri rmeniTürk ilişkileri bir yana, ben Bn. Pelosi ve yandaşlarının kendi ülkelerinin geçmişini de iyi bilmedikleri kuşkusunu taşıyorum. Amerikan tarihinin anlatımında da benzer tekyanlılığın tutsağıysalar, bu konudaki bilgi dağarcıkları yüzeyselliğin ötesine geçemez. Yoksa Amerika’nın geçmişini Hollywood’un John Wayne’li kovboy filmlerinden, Türkiye’yi “Gece Yarısı Ekspresi”nden, Ermeni sorununu da “Ararat” kurdelâsından mı öğrendiler? Onlara dişe dokunur birkaç soru sormak isterim: Kristof Kolomb’un seyir defterine yazdıklarını hiç okudunuz mu? Virginialılar yerlileri köle mi yaptılar, öldürdüler mi? 1676 Bacon Başkaldırması’nın nedeni? Boston’da 1770’lerde mülk sahiplerinin yüzde biri zenginliğin kaçta kaçını ellerinde bulunduruyorlardı? “Her erkek eşittir” diye yazan Jefferson neden yaşamının sonuna değin yüzlerce köle sahibiydi? Shay Başkaldırması’nı nasıl yorumlamalı? Anne Hutchinson Massachussetts’den neden kovuldu, Mary Dyer neden asıldı? Georgia milislerinin Sam Worcester ile Elizar Butler’ı tutuklaması Yüce Mahkeme’nin ABD Anayasası’nı yorumuyla bağdaşıyor muydu? Cherokee yerlileri topraklarından çıkarılışlarına “Gözyaşları Yolculuğu” diyorlarsa, Başkan Van Buren buna neden “mutlu olay” adını takmıştı? Meksika Savaşı’nda Whitman’la Thoreau’nun farklı tavırları neden? J.W. Loguen 1850 Kaçak Köle Yasası’na karşı çıkışında haklı mıydı? 1883’te ABD Yüce Mahkemesi 1875 İnsan Hakları Yasası’nı anayasaya aykırı bulduğunda, azınlıkta kalan yargıç üye Harlan’ın görüşleri nelerdi? George Henry Evans’ın “Emekçinin Bağımsızlık Bildirisi”ni hiç okudunuz mu? Cleveland yerine Blaine seçilseydi, ABD siyaseti farklı olur muydu? Neden? Emma Goldman’ın işçi tarihinde yeri nedir? Filipinler’i ABD’ye katma yasası neden bir tek oy farkıyla kabul edilebildi? Joe Hill’in yargılanması neden ülke sınırlarını aştı? 1914 Ludlow Kıyımı nedir? E ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Bn. Nancy Pelosi’nin eposta adresine onun ana dilinde yollamakta olduğum bilgilerin Türkçe özetini buraya aktarmak istiyorum. Yabancı yayınlarda ve yurtdışındaki konuşmalarım sırasında sık rastladığım ama bilgiden yoksun şu yargıyı Amerikan Kongresi’nde Ermeni tasarısının başını çekmeye hazırlanan Bn. Pelosi’nin de paylaştığını öğrendim: Osmanlı Ermenileri barışsever, haktanır, elini silaha dokundurmamış, herkesin iyiliğini isteyen, ensesine vur lokmasını al türünden iyi niyetli, ondan da öte saf, İsa’nın paklığı yüzlerine yansımış gerçek Hıristiyan, çolukçocukyaşlılardan oluşmuş, çulsuz derecesinde yoksul, zayıf nahif, ince çelebi ruhlu, sahipsiz ve savunmasız, tümü sivil bir topluluktu. Örgütlü, donanımlı, güçlü Müslüman Türk orduları bu umarsız kümenin üstüne durup dururken çullanıp onları kıyıma uğrattılar. Bir yanda acımasız barbarlar, öte yanda cellatlarına karşı ilâhiler söylemekle yetinen Tanrı’nın cennetlik kulları! İki yıl önce Ermenilerin tümünü melek diye tanıtan değerlendirmeleri ABD’de Purdue Üniversitesi’nde Prof. Robert Melson’un ağzından da aşağı yukarı bu sözcüklerle işitmiştim. Hemen yanıtını verdim. Şimdilerde gene işitiyoruz. Ancak, bunları söyleyenlerin bilgisizliği az bulunur türdendir. Ermenilerin 19’uncu yüzyılın ikinci yarısın Sıvas’ta Ermeni çeteleri tarafında hunharca katledilen Jandarma Mustafa. dan başlayarak şiddete yöneldikleri yalnız Osmanlı değil, yabancı devlet belgeliklerinde de vardır. Ayrıca, resmî kaynaklara ek olarak, Louise Nalbantian gibi Ermeni kökenli Amerikalıların doktora tezlerinde de. 19’uncu yüzyılın Ermeni olaylarını şimdilik bir yana koyalım. Bu çerçevede dışarıdan silah sağlanmasının, şiddete dayalı ayaklanmaların, bireysel terorizmin ve özel afların kanıtları Osmanlı ve başka devletlerin belgeliklerinde yeterince vardır. Bunlar Batı basınına, Hıristiyan din yayıcılarının yanıltıcı destekleriyle, genelde eksik, abartmalı, tek yanlı ve “binlerce ve on binlerce Ermeni’nin kıyıldığı” biçiminde yansımıştır. bilgiler, kanıtlar, itiraflar, giderek övünmeler o birliklerin Ermeni komutanlarının ve savaş tarihini kaleme alan sonraki yazarların yayımlanmış yapıtlarında yer almıyor mu? Bu kaynaklar Washington’daki Kongre Kütüphanesi’nde de bulunmuyor mu? Bn. Pelosi ve 164 arkadaşının hiçbiri bunları açıp bakmadı mı? Bakmadılarsa, bu ne bilgisizlik? Baktılarsa, bu ne yalancılık? Tek yanlı Ermeni görüşlerini savunanların bir iki Batılı dostları Ermeni şiddetine birkaç sözcükle gönderme yapmaktan çekinmiyorlar. Örneğin, Prof. 1914’E GELELİM: Oysa, kilise, okul, banka kasaları, konut, sınır kapıları ve gümrüklerde (top namluları dahil) her türlü silah ve savaş gereci yakalanmıştır. Örnekler ayrı bir yazı dizisine konu olabilir. Bu nedenle, sözü burada 1914’e getirelim. Özellikle Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcında, tüm sürecinde ve bitiminin hemen ardında kurulan kalabalık Ermeni tabur, alay ve tümenlerine ilişkin D.M. Lang’ın 203 sayfalık kitabında birkaç sözcükten oluşan şöyle bir cümlecik var: “Onların tümü de melek sayılmazdı.” İşi hafife almak diye buna denir! Bu cılız evetleme konuyu en alt düzeye çekme ve sanki öbür görüşe de yer vermiş görünme çabasıdır. Ermeni komutanlar kendi yayınlarında ve çeşitli açıklamalarında ağır silahlı, iyi donanımlı ve karnı tok orduları nasıl kurduklarını anlatıyor, eylemlerini sıralıyorlar. Melek olup olmamak bir yana, “Biz, Türklere karşı savaşan devletler kümesindeydik ve Birinci Dünya Savaşı bizim katkılarımız sayesinde kazanıldı” diyecek denli ileri gitmektedirler. Söz konusu olan, silahlı birliklerin oluşturulmaları, şiddet içeren türlü saldırılar, Ermeni olmayan Türk, Kürt, Çerkez ve benzerlerinin yer yer ve kitlesel olarak kıyılmaları ve Ermenilerin Türklere (ve Azerilerle Gürcüler gibi kimi başkalarına) karşı da türlü savaşlara katıldıkları gerçekleridir. Lütfen, ciddi olalım. Kimi ağızları kapama siyasetini, “Bu olaylar soykırım diye nitelenemez” diyenleri ağır ödenceye çarptırıp hapse yollama soytarılığını ve bunlarla bağlantılı aymazlığı bir yana koyalım. Pelosi ve yandaşlarının “gözü kapalı, sepet kafalı”, eskilerin deyimiyle “eçheli cühela” tavrını yalancı çıkaracak ilk elden Ermeni yayınları var. Ayrıca, birçok Batı kaynağı silahlı Ermeni katılımını saptıyor, benimsiyor, onaylıyor ve övüyor. Bunların kimilerini bu bağlamda anımsatmak uygun düşer. GERİLLA HAREKETİ Büyük kıyımlar yaptılar 191422 arasındaki sekiz yıllık kısa dönemde Ermeniler bir düzine kadar savaşta silahla yer aldılar. Önce düzenli Osmanlı ordusuna karşı gerilla çatışmalarını başlattılar; sonra kendi düzenli birliklerini oluşturdular; Ruslarla birlikte Van’ı ve Erzurum’u ele geçirdiler; oralarda geniş kıyımlar yaptılar; Kâzım Karabekir’in 15’inci Kolordusu’na karşı çıktılar; Ankara yönetimine silahla cephe aldılar; komşuları Gürcüler ve Azerilerle sürekli çarpıştılar; kendi içlerindeki Azeri azınlığa karşı savaş açtılar; Bolşevik Devrimi’nden sonra komünist olan ve olmayan Ermeniler olarak sınıf savaşında birbirlerini öldürdüler, Adana ve çevresinde Fransızlarla ve Süveyş, Sina ve Filistin cephelerinde İngilizlerle birlikte Türk kanı döktüler, Batı Anadolu’da da İzmir’e çıkan Yunan ordularıyla birlik oldular. Tüm bu savaşlarda öldürdüler ve karşılığında öldüler. ELGELERE BAKILMALI ErmeniAmerikan kaynaklarına göre savaşan Ermenilerin toplam sayısı “200.000”, giderek “200.000’den de fazlaydı”. Bunu gösteren 1924 ve 1926 tarihli yayınlar Amerikan Kongre Kütüphanesi’nde de var. Kopyaları benim kitaplığımda da bulunuyor. Birinci Dünya Savaşı bitip yenginler Versailles’da toplandıklarında, oraya Ermeni Ulusal Kurulu Başkanı olarak katılan Bogos Nubar Paşa da 1918’de Fransız Dışişleri Bakanı’na yazdığı resmî mektupta Ermenilerin “savaşın başından bu yana, muharip (yani silahla savaşan; Fransızcası: belligerents) olduğunu’’ açıkça ve bu sözcüklerle belirtmişti. O halde, bunlar mıydı elini silaha değdirmemiş olan barışsever sivil halk? Bende kopyaları olan bu yayınların kimilerinin kapaklarını şöyle bir kaldırıp birkaç sayfa okusunlar da, oylamaya sonra gitsinler. Yurtdışında yayımlanan birçok kitap ve belge Türklerin uğradığı katliama yer veriyor B Ermeni itiraflarının bolluğu .P. Hacobialtındakileri örgütlean’ın “Ermemedi mi? Balkan Sa3 nistan ve Savaşlarında bile Bulga1 vaş” adlı kitabının İngiristan ordusu içindelizcesi ve Fransızcası var. ki Ermeni taburlarıOsmanlı Meclisi Mebunın komutanlığını sanı’nda milletvekiliyyapmış ve Türklere ken Doğu’ya gidip Erkarşı savaşmış olan meni alaylarının başına General Andranik geçerek general diye Ozanian kendi adamlarıyla birlikte Rus oranılmaya başlanan Garo dularına katılmadı Pastırmacıyan’ın da bu mı? Hamazasp ve konuda iki kitabı buluKeri komutasındaki nuyor. Birinin başlığı şu: başka Ermeni silahlı “Savaşın Kazanılmasınbirlikleri Erzurum’u da En Önde Gelen Öğe: ele geçirme hazırlıErmenistan”. G. Korgağında değiller miydi? noff Paris’te 1927’de ya1) Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz yazar C. F. Dixon Johnson kendi ülkesi Türklerle savaşırken Ermeni Ulusal Büroyımladığı kitabında Eryayımladığı ‘Ermeniler’ adlı kitabında Türklere hak tanır davranılmasını istemiş ve madalyonun diğer yönüne su denen örgütün menilerin Kafkas cephedikkat çekmişti. başkanı olan Samson sine katılımlarını ele alı2) Kafkasya’da bazı Ermeni birliklerine de komutanlık yapan Osmanlı Mebusan Meclisi üyesi Garo Harutunian, Rus Çayor. Geçen yıl New Pastırmacıyan yenilgisinden sonra gittiği ABD’de yazdığı kitabında Ermenilerin itilaf devletlerinin rı’na başvurarak ErYork’ta Birleşmiş Milletzaferindeki katkısını ‘Başlıca Öğe’ olarak nitelemişti. menilerin “şanlı Rus ler merkezinin bir salo3) Britanya’da ‘Askeri Klasikler’ dizisinden 2003’te basılan ‘Birinci Dünya Savaşı Sözlüğü’ adlı kitapta Ermeniordusunun saflarına nunda Ermenilerin silerin 1915 ve 1917 yılları arasında toplam 170 bin Ermeni olmayan Osmanlı yurttaşını öldürdüğü belirtiliyor. katılıp Rus silahlarılahlı konumlarını belirtnın zaferine hizmet tiğimde, üç yüz Ermesınır bölgelerinde oturan tüm Ermenilerin kin güvence verilmesini” istememiş miydi? amacıyla kan dökmeye hazır olduklarına” ni’nin katıldığı bu toplantıda içlerinden bi“hem Türkiye’de bugünkü koşullar çerçePastırmacıyan, ya da sonraki alaylar koilişkin güvenceler vermedi mi? Ya şu ekleri önce böyle bir şey olmadığını söylemiş, vesinde ve hem de gelecekte, onlara verimutanı (takma adıyla) Armen Garo Osmesine ne buyrulur: “Rus bayrağı Çanakama ben kimi Ermeni kaynaklarını göstelecek görevleri yerine getirmelerine ilişmanlı kenti Van’a saldırıda kendi bayrağı kale ve İstanbul Boğazları üstünde özgürrince de “katılmış olsalar bile Türklere ce dalgalansın.” karşı değil, Galiçya cephesinde savaşmış olabileceklerini” eklemişti. O zaman ona Ermeni General Gabriel Gorganian’ın AFKAS SAVAŞ ALANLARI Boston’da yayımlanan Ermeni dergisinde (The Armenian Review) 196870 yılları W.E.D. Allen ve Paul Muratoff Cambarasında çıkmış uzun dizisinin bendeki ridge Üniversitesi’nin bastığı ve “Kafkas kopyalarını gösterip yazının şu genel başSavaş Alanları” başlıklı kitaplarında Erlığına dikkatleri çektim: “Birinci Dünya meni Daşnaklar’ın “baş kaldırdıklarını ve Savaşı’nda Kafkas Cephesinde Ermeni Van Gölü’ne yaslanan o eski kenti…. AnaKatkısı.” Bu katkı Türklerden mi, yoksa dolu’nun daha içlerine giden yolun kapıRuslardan yana mıydı? Türklere karşı ollarını açmak için ele geçirdiklerini” (s. 299duğunu işte bu dizi de anlatıyor. 302) yazmadılar mı? Çarlık komutanları, kamu hizmetindekiler ve basında kalem US ÇARI’NIN TEŞEKKÜRÜ oynatanlar, sınırın her iki yanındaki Ermenilerin hizmetlerini pırıltılı sözlerle övmeTüm gerçekleri ortaya çıkarma savındadiler mi? ki “Agos” gazetesi bunların herhangi biriRus ordu komutanlarının resmî yazılani ya da tümünü yayımlamayı düşünmez rında “bizim Ermeni savaşçılarımız” demi? Anımsatayım ki, ilk elden kaynak olandikleri kimlerdi? Bunlar içinde Van’ı silahlar bunlardır. Bu kaynaklar ve aynı gerçekla ele geçirip orada geçici hükumet kuraleri sergileyen başkaları bende var. rak başına geçen Ermeniler yok muydu? Savaşın başında Rus Çarı İkinci Nikola Yer değiştirmenin nedeni de bu değil miytüm Ermenilere seslenen 21 Nisan 1915 di? Fransız komutan M. Larcher bile, Türk tarihli iletisinde, Ermenilerin savaşın assavaşına ilişkin kitabında (s. 3956) Ermekersel erekleri uğruna verdikleri destek ve nilerin “Rusların oluşturdukları taburlara hizmetlerden ötürü tümüne teşekkür etkatıldıklarını… Van’daki Ermeni mahalleİzmit yakınlarındaki Kullar köyünde Ermeni çeteleri tarafından medi mi? Rus Çarı ile Ermeni Katolikosu sini bir kaleye dönüştürdüklerini… Türk arasında bağlantı görevini üstlenmiş olan yönetiminin de Ermeni nüfusu askerî bölkatledilen Müslümanlar. Öldürülenlerin kimlikleri ise sağdan sola Kafkasya Rus Genel Valisi Kont II. Vogeden uzaklaştırmak zorunda kaldığını” doğru sırayla şöyle: rontsovDaşkov ortak sınırın “her iki yabelirtiyor. Bosnalı Malik, Abdülmecit oğlu Ali, Ali oğlu Seyid (14 yaşında), nındaki Ermenilerin kendi buyruklarına Rus ve Anadolu Ermenilerine FranÖmer oğlu Abdül Gani, Abdül Gani oğlu Mecit, Abdullah oğlu tümüyle uymalarını beklediğini” belirtmesa’dan, giderek ABD’den gelen Ermeniler Hüseyin, Bekir oğlu Yusuf, Osman oğlu İsmail. di mi? Bir RusTürk savaşı çıkacak olursa, de katıldılar. A 2 EMOKRASİNİN ‘FAZLALIK’LARI ABD yönetimi “Lusitania” gemisinin yüküne ilişkin yalan söyledi mi? Einstein, Sartre ve Picasso gibileri Rosenberg’lerin geleceğiyle neden ilgilendiler? “Phoenix Harekâtı” Amerikan halkından neden gizlendi? Samuel Huntington’a göre, demokrasinin ne kadarı gereğinden “fazla”dır? Diplomasi yollarıyla çözüm varken Demokrat Clinton da askerî çözümü yeğlemiş midir? Bn. Pelosi ve yandaşlarının ErmeniTürk ilişkilerini bilmedikleri kanısındayım. Kendi tarihlerini bildiklerinden de kuşku duyuyorum. Yukarıdaki soruları ve daha birçoklarını yanıtlamaya ben hazırım. Bn. Pelosi’ye gelince: Şimdi yalnız California temsilcisi değil, Meclis Başkanı’dır. Ermeni baskı örgütü hizmetliliğini bir yana koyup daha sorumlu davranması için ciddi bir neden vardır. Onun seçilmesi için destek verenlere bunu pekâlâ anlatabilir. Ne var ki, konu Amerikan çıkarları değil, tarih gerçekleridir. D K R Seyid katledildiğinde 14 yaşındaydı Propagandayı da kullandılar Hınçak Komitesi’nin propagandasının yapıldığı bir afiş. Afişte Hınçak Komitesi’nin iki elebaşı Hapet Tevekeliyan ve Kalost Antrassiyan ihtilalci kahramanlar olarak tanıtılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle