06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 Ermeni tasarısına ‘evet’ oyu veren Demokratlardan Sherman’ın Ankara’nın tavrı konusunda ilginç saptama: C dış haberler ATİNA’DAN MURAT İLEM 19 EKİM 2007 CUMA Birkaç gün kızar sonra unuturlar Elçin POYRAZLAR WASHINGTON ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi’nde 21’e karşı 27 oyla kabul edilen Ermeni tasarısına yönelik oylamada Komite Başkanı Demokrat üye Tom Lantos’un beklentilerin aksine tasarıya destek verdiği görüldü. Kongre’de “Türk Dostluk Grubu” üyesi olan Lantos, oylama öncesinde Irak’taki ABD askerlerinin Türkiye’den gelen lojistik desteğe ihtiyaç duyduklarına dikkat çekmesine karşın tasarıya “evet” oyu verdi. Musevi milletvekili Lantos’un tasarıya destek vermesinin ardında AKP hükümetinin Hamas üyeleriyle Ankara’da görüşmüş olmasının yattığı ileri sürüldü. Tom Lantos konuşmasında, ABD’nin eski 8 dışişleri bakanının Kongre’ye gönderdiği tasarının geçirilmemesi yönündeki mektubuna da atıfta bulundu. Lantos, ABD’nin eski başkanlarından Ronald Reagan’ın “Ermeni soykırımı” ifadesini kullandığını, ancak onun ardından gelen başkanlar George Bush, Bill Clinton ve şu andaki Başkan George W. Bush’un Türkiye’nin hassasiyetini dikkate alarak, bu sözü kullanmadığını söyledi. Türkiye’deki dostlarımız bunu aşabileceklerini anlamalılar. Bu onlar için duygusal bir konu.. ancak bu Osmanlı İmparatorluğu’nu ilgilendiriyor, bugünkü Türkleri değil” dedi. Ackerman, ayrıca salona “Ermeni soykırımı”ndan kurtulduğunu belirten 4 kişiyi getirdiğini ifade etti ve bu kişilerden ellerini kaldırarak kendilerini göstermelerini istedi. ENDİMİZİ AYAĞIMIZDAN VURUYORUZ’ Batı Trakya ve Demokrasi “derneğin, Müslüman azınlığın çıkarlarını korumayı hedeflemediği” ileri sürülüyor. Bu gelişme üzerine gençler Yunanistan içindeki adalet sürecinin tüketilmesinin ardından 1996 yılında AİHM’ye başvuruyorlar. ??? Mahkeme, kararını geçtiğimiz hafta açıkladı. AİHM’nin gerekçeli kararında, derneğin daha faaliyete bile başlamadan kapatıldığına dikkat çekilip, “nasıl bir faaliyet göstereceğine bile bakılmayıp, izlenmeden kapatıldığı” vurgulanıyor. Aynı kararda, “derneğin kuruluş amacında belirtilen unsurların, demokratik toplum için tehdit ve tehlike oluşturmadığı, şiddet çağrısı ve unsuru taşımadığı” belirtiliyor. Konu, Yunan basın organlarına çok fazla yansımadı. AİHM’nin kararını haber olarak görenler ise tek ya da iki sütun üzerinden okuyucuyu bilgilendirmeyi uygun gördüler. Maalesef Türk basın organları da bu kararı çok fazla işlemedi. Aslında bu çok önemli gelişme üç ya da dört gazetede kısa haber olarak ya da iki sütunluk “yama haber” statüsünde yer aldı. Oysa bu gelişme başta da belirttiğim gibi bugüne kadar ve bugünden sonra bölgedeki tüm “Türk” derneklerine emsal oluşturacak nitelikte. Başta halen kapılarında kilit bulunan İskeçe ve Gümülcine’deki “Türk dernekleri” olmak üzere, Yunan adaletinin “adaletsiz” kararları sonucu gençlerin bir çatı altında toplanamadığı tüm sivil kuruluşlar, AİHM’nin son kararı çerçevesinde artık faaliyete geçebilecek. İktidardaki YDP hükümetinin AİHM’nin kararına çok fazla tepki göstermediği de dikkate alınırsa, bu karar demokrasinin beşiği olduğu iddia edilen Yunanistan’da bir takım değişimler yaşandığına işaret sayılabilir. Tabii bu yorum Yunanistan’daki hükümetlerin AİHM’nin kararını doğru ve eksiksiz uygulamaları durumunda geçerli olacak. Önümüzdeki dönem Batı Trakya’da yaşayan Türkler için yeni gelişmelere gebe. Öncelikle “isim ve kimlik konusu (Türklük), ardından yeni haklar ve demokrasi anlamında yeni açılımlar” bekleniyor. AİHM’nin son kararı tüm bu saydıklarımıza hem ışık tutacak, hem de yol gösterecek. [email protected] ‘K ürk Dostluk Grubu üyesi Lantos beklenenin aksine tasarıya destek verirken Demokrat Parti Milletvekili Sherman, tasarının genel kurula taşınmasının gerektiğini şu sözlerle savundu: Haydi şu işi bitirelim. Ankara’dan sadece birkaç gün birkaç kızgın söz gelir. Sonra arkası kesilir. nin sonuçlarını iyi hesaplamalıyız. Şu anda savaşın tam ortasındayız. Bu nedenle ben tasarıya karşıyım. Bizim Irak’ta ve Afganistan’daki kapasitemize zarar verecek. Benim gelinim de şu anda oralarda hizmet veriyor” dedi. ra’dan sadece birkaç gün birkaç kızgın söz gelir. Sonra arkası kesilir. Söz veriyorum, Ermeni soykırımı tasarısı geçerse başka tasarılar gelmeyecek. Ama bunu şimdi kabul etmezsek bu tasarıyı 225 üye gelecek yıl yine gündeme getirecek” dedi. Demokrat Parti New York Milletvekili Gary Ackerman ise konuşmasında, “Soykırım sözcüğünün kullanılması için daha ne kadar insanın yok edilmesi gerekiyor? Bir yüzde hesabı mı var? Bin tane daha Ermeni ölürse o zaman mı soykırım denecek? T ‘GELİNİM IRAK’TA’ Cumhuriyetçi Parti Florida Milletvekili Ilena RosLehtinen de açılış konuşmasında, “Bu çok önemli ve ağır bir mesele. Hepimiz bütün faktörleri gözden geçirmeliyiz. Tasarının geçmesi ‘BİTİRELİM ŞU İŞİ’ Demokrat Parti Kaliforniya Milletvekili Brad Sherman, tasarının Genel Kurul’a taşınmasının gerektiğini belirterek “Haydi şu işi bitirelim. Anka Indiana Cumhuriyetçi Parti Milletvekili Dan Burton, Ortadoğu’da istikrarın tehlikede olduğunu söyleyerek 90 yıl önce gerçekleşmiş olan olayları tartışmanın anlamı olmadığını belirtti. “Afganistan ve Irak’ta iki savaşın ortasındayız. Bu müttefike ihtiyaç duyarken niye kendimizi ayağımızdan vuruyoruz?” diyen Burton, Türkiye’nin Ermeni tasarısı yüzünden Fransa’ya tavır koyduğunu söyledi. Kongre’deki Türk Dostluk Grubu’nun kurucularından Robert Wexler de, tasarının geçmesinin TürkErmeni uzlaşma çabalarını riske atacağına dikkat çekti. Wexler, ayrıca İncirlik Üssü’nün yüzde 75 oranında askeri kargo taşımacılığında kullanıldığını yineledi. Colorado Cumhuriyetçi Parti Milletvekili Tom Tancredo, Ermeni tasarısı benzeri tasarıları geçirmenin sonu olmayacağını kaydetti ve “Roma İmparatorluğu’nu da mı kınayacağız” diye sordu. ABD somut karşılık ummuyor WASHINGTON ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Nicholas Burns, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde kabul edilen Ermeni iddialarıyla ilgili karar tasarısına Ankara’nın “somut” bir karşılık vermeyeceğini umduğunu söyledi. Burns, tasarının 21’e karşı 27 oyla kabul edilmesinden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, sonuçtan derin bir hayal kırıklığı duyduğunu belirterek “Türkiye bizim bütün dünyadaki en değerli ve önemli müttefiklerimizden biri. Misillemede bulunmayacaklarını umuyorum” dedi. Sözlerini, “hayal kırıklığının, daha çok açıklamalarla sınırlı kalmasını ve uzun yıllardır Türklerle çok iyi çalışmalarımıza müdahale edecek somut bir eyleme dökülmemesini umuyoruz. Türkiye ile etkili bir şekilde birlikte çalışmayı sürdürmeye ihtiyacımız var” diye sürdüren Burns, Ankara’dan, Irak’taki Amerikan askerlerine ikmal sağlanan İncirlik Üssü’nün kullanımı ve diğer işbirliği alanları konusunda tehdit mesajları gelmediğini kaydetti. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Sean McCormack da “tasarının kabul edilerek Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’na gönderilmesine karar verilmesinden üzüntü duyduklarını” belirtti. McCormack, “Tasarının, Türklerle Ermenilerin 1915 olayları konusunda uzlaşmalarına yardımcı olmayacağını ve ABD’nin Avrupa ve Ortadoğu’daki çıkarlarına zarar vermekten başka işe yaramayacağını” söyledi. Bu arada, birçok kez tasarıya karşı açıklamaların geldiği Beyaz Saray’ın yönetimindeki Cumhuriyetçi Parti’nin 8 üyesinin de kabul oyu vermesi dikkat çekti. 19 Demokrat Partili ve 8 Cumhuriyetçi Partili üyenin evet oyu kullandığı tasarıyı 13 Cumhuriyetçi Partili ve 8 Demokrat Partili üye reddetti. Tasarının geçmesi, salonda bulunan ve 4’ünün 1915 olaylarını yaşadığı iddia edilen Ermenilerin alkışlarıyla karşılandı. KARARI PELOSI VERECEK Tasarının genel kurula gelip gelmemesi, Temsilciler Meclisi’nin Demokrat Partili Başkanı Nancy Pelosi’nin kararına bağlı; ancak Ermeni lobisinin etkin olduğu Kaliforniya eyaletinden seçilen Pelosi’nin tasarıyı en geç kasım ayı sonuna kadar 435 üyeli genel kurula getirmesi bekleniyor. Pelosi, Beyaz Saray’dan gelen tüm uyarıları kulak arkası ettiği gibi, 8 eski ABD Dışişleri Bakanı ve 3 eski Savunma Bakanı tarafından yapılan “tasarının oylan maması” çağrısını da reddetmiş oldu. ABD Başkanı George W. Bush’un talimatıyla hem Dışişleri Bakanlığı, hem de Savunma Bakanlığı üzerinden milletvekilleri üzerinde kurulan baskının, tasarının genel kurulda reddedilmesine yetmeyeceği sanılıyor. Amerika Ermeni Ulusal Komitesi (ANCA) şu anda, 226 Temsilciler Meclisi üyesinden tasarıyı desteklediklerine dair imza almış durumda. Tasarının geçmesi içinse 218 oy yetiyor. Tasarı onaylanırsa, “ABD Kongresi’nin görüşü” olarak kayda geçecek. Söz konusu metin “yasa” değil “karar” özelliği taşıdığı için Bush tarafından veto edilemeyecek. ABD Kongresi kararlarının bağlayıcılığı yok, fakat Ermeni diasporasının toprak ve tazminat gibi talepleri gündeme getirmesi halinde bu kararı referans gösterebileceği belirtiliyor. trasbourg’daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), geçtiğimiz günlerde önemli bir karar aldı. AB’nin en geri kalmış bölgesi sayılan Batı Trakya’da yaşayan Türk gencinin açtığı davayı değerlendiren mahkeme, bundan sonraki dönemde bölgedeki tüm Türk derneklerine emsal oluşturacak bir karara imza attı. Bununla da kalmayan AİHM, Yunanistan’ı suçlu bularak mahkum etti. Meriç nehri bölgesindeki yaşayan Hasan Bekir Usta’nın altı arkadaşıyla birlikte yaptığı şikayet başvurusunu inceleyen AİHM, “Yunanistan’ın örgütlenme ve dernek kurma hakkıyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 11’inci maddesini ihlal ettiği” görüşüne vardı. Bununla beraber kararı yeterli bulup maddi tazminata gerek görmeyen AİHM, yine aynı davayla ilgili “adil yargılanma olmadığı” yolundaki şikayeti ise kabul etmedi. Aslında mahkeme yetkilileri isteselerdi, biraz daha objektif olabilselerdi, bu konuda da bölge Türkleri lehine karar çıkartabilirlerdi. Davanın açılmasına neden olan gelişme 1995 yılına kadar uzanıyor. O dönem Hasan Bekir Usta adlı Türk genci, bir grup arkadaşıyla birlikte dernek kurmak için Meriç (Evros) Valiliği’ne başvuruda bulunuyor. Bir süre sonra gelen yazıda “Meriç azınlık gençlik derneğinin” mahkeme tarafından, kuruluş nedeni gerekçe gösterilerek kapatıldığı belirtiliyor. Aslında daha dernek faaliyete bile geçmemiş. Oturulacak doğru dürüst sandalyeleri bile yok. Kuruluş amacı ise sadece Türk gençleri olarak beraber olacakları bir çatı altı. Derneğin kuruluş gerekçesinde, “gençlere Türk azınlığın geleneklerinin öğretilmesi, dernek üyeleri arasında ilişkilerin geliştirilmesi, Türk ve Yunan halkları arasında dostluk, insan hakları ile demokrasini geliştirilmesine katkıda bulunmak” gibi satırlar var. Ancak gençlerin “Türk” olması, kapatılması için yeterli oluyor. Yunan mahkemesi, 1996 yılında aldığı kararda, Lozan Anlaşması’na göre, Batı Trakya’da Türk azınlığı değil, sadece Müslüman azınlığı tanıdığı gerekçesiyle derneğin çalışmalarına izin vermiyor. Derneğin adının “kafa karıştırıcı olduğuna” ve “sanki başka bir ülkenin vatandaşlarının Yunanistan’da ikamet ediyor düşüncesi” verdiğine hükmedip S Dış Haberler Servisi Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) Irak işgali öncesinde dönemin Savunma Bakanı Haşim Ahmet’le Saddam Hüseyin yönetiminin devrilmesi konusunda işbirliği yaptığı öne sürüldü. İşgal öncesinde CIA’nın Iraklı üst düzey yetkililerle Hüseyin yönetiminin devrilmesi konusunda işbirliği yaptığı yönündeki iddialara bir yenisi daha eklendi. ABD’de yayın yapan Sawa radyosunun haberinde, NBC News televizyonu siyasi uzmanı Rick Francona’nın işgal öncesinde CIA’nın Irak’ta Saddam Hü ‘CIA, işgal öncesi gizli birim kurdu’ seyin’e karşı gizli bir birim kurduğu yönündeki sözlerine yer verildi. Kendisinin de bir dönem bu birimde yer aldığını belirten Francona, Saddam iktidarı sırasında Iraklı generallerle görüştüklerini, onları yönetime karşı gizli birime üye olma ve olası bir işgal ya da darbe sırasında direnişe katılmama konusunda ikna etmeye çalıştıklarını söyledi. Francona, işgalden önce CIA’nın kendisini Saddam yönetiminin güçsüz olduğu Kuzey Irak’a gönderdiğini ve aralarında Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin partisi Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin de bulunduğu muhalif Kürt gruplarla görüştüklerini söyledi. Ölüm cezasına çarptırılan eski Savunma Bakanı Ahmet’in de CIA’yla işbirliği yaptığını ve yargılanmaması gerektiğini belirten Francona, “Bu, ABD’yle işbirliği yapmaya istekli kişiler açısından kötü bir örnek” dedi. Hollanda radikal dinci Türklere önlem arıyor Haber Merkezi Hollanda İstihbarat Örgütü’nün raporunda, Türk gençlerin ‘köktendinci eğilim’ taşıdıkları kaydedildi. İçişleri Bakanı Guusje ter Horst tarafından meclise gönderilen ve kökten dinci eğilimi olanların sayısının yaklaşık 30 bin olduğu belirtilen rapor görüşülerek alınacak tedbirler karara bağlanacak. Kısa adı AIVD olan Hollanda İstihbarat Örgütü’nün 2006 yılı raporu açıklandı. Raporda, Hollanda’da yaşayan Türk toplumunun radikalizm karşıtı görünmesine rağmen, bazı cami ve mescitlerde “radikal dini” eğitim aldıkları belirtildi. Türkler arasında Salafizm’e (kökten dinciliğe) ilgi duyulduğu hatırlatılan raporda, Hollanda’da yaşayan Türkler dışında da radikal Müslüman sayısında artış olduğu bildirildi. Türklere ait camilerin yüzde 75’inde görevli imamların Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından gönderildiği, buna rağmen bazı camilerde istenmeyen radikal din eğitimlerinin önüne geçilemediği öne sürüldü. KÖKTEN DİNCİ 30 İMAM Raporda, Türklerin dini eğitim aldığı çok sayıda cami ve gençlik merkezlerinde 30 kökten dinci imamın ders verdiği ve bunun önlenmesi gerektiği vurgulandı. Raporda, radikal grupların verdiği din derslerinden laik Türklerin de etkilendiği görüşüne yer verildi. Hollanda’nın en büyük gazetesi De Telegraaf’ta ayrıntılı yer alan AIVD raporunun “radikalizm” bölümünde ise, “Hangi taraftan olursa olsun Türk toplumu radikal eğilimlere kapalı olmalıdır” denildi. Şu lafa bakın: Önümüzdeki ay bu konuyu Başkan Bush’la konuşacağım… Kim konuşacak?. Tayyip Bey!.. Neyi konuşacak?. PKK terörünün canımızı nasıl yaktığını, gencecik evlatlarımızı art arda nasıl şehit verdiğimizi… Peki bütün bunları hem de bir ay sonra binlerce kilometre uzaktaki ABD Başkanı’na niçin anlatacak?.. PKK sorununa çözüm bulması için… Yazık!.. Bir yurttaş olarak utanç duydum… Aynı Tayyip Bey, daha önce, ikide bir gidip geldiği, pek sevdiği ABD’de Başkan Bush’a PKK sorununu kaç kez anlatmıştı?. !!! Bakın, 10 Şubat 2006 tarihli şu laf da Beyaz Saray’da ABD Başkanı’yla bilmem kaçıncı görüşmesini yapan Tayyip Bey’e ait: Bush’u PKK ile mücadele konusunda çok kararlı gördüm… Aynı gün devletin Anadolu Ajansı ise aynen şu haberi geçiyordu: Bush ve Erdoğan’ın basına yaptıkları açıklamada görüşülen konular sıralanırken PKK’nin adı geçmedi… Haberden anlaşıldığı gibi, Tayyip Bey, PKK’nin adının bile geçmediği görüşmede, Bush’un ne denli kararlı olduğunu kavrayıvermişti!.. Aradan DÜZ ÇİZGİ ÜMİT ZİLELİ AKP İktidarı Bitmiştir!.. öncesinde iktidarı düştüğü karanlık kuyudan çıkaran Mumcu’nun söylemesi özellikle ilginç tabii!.. Şimdi, yıllardır defalarca seyrettiğimiz aynı oyun bir kez daha oynanacak… Adlarını artık ezbere bildiğiniz işbirlikçi milli takımın asil, yedek tüm üyeleri, TMSF genel yayın yönetmenleri ve dinci medya, var güçleriyle iktidarı temizlemek için harekete geçecekler. Aslına bakarsanız geçtiler bile; Vakit adlı dinci ceride, Genelkurmay Başkanı’nın fotoğrafının altına “Sorumlu hesap vermeli” manşetini attı bile. Daha da vahimi var: Taha Kıvanç takma ismiyle dedikodu köşesi yazan Fehmi Koru, her zaman yaptığını yaptı, adını vermediği birilerini alet etti ve “Yorumcular arasında bazı eylemlerin PKK tarafından yapılmadığına inananlar olduğunu biliyorum” diyerek, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni işaret etti. Bu yargısına gerekçe olarak da, Kara Kuvvetleri Komutanı Başbuğ’un geçenlerde yaptığı, “Türkiye’nin ge neredeyse iki yıl geçti. İki günde tam 15 evladımızı şehit verdik. Tayyip Bey, bir kez daha konuyu ABD Başkanı’yla konuşacağını, diğer bir anlatımla “izin isteyeceğini” büyük bir aymazlık ve de vurdumduymazlıkla söyleyebiliyor… Bu, belki de Tayyip Bey için gayet normal olabilir, ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı adına acınacak bir aczin işaretidir. Türkiye bunu hiç hak etmiyor… ??? Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu, AKP iktidarı için aynen şu açıklamayı yaptı: Hükümet, emperyalizmin tezgâhını çözümleyecek ve karşı duracak ahlaka sahip değildir. “Önümüzdeki ay bu konuları Başkan Bush’la görüşeceğim” cümlesi, içine düşülen sefil durumun adeta kanıtı niteliğindedir. Çok ağır, değil mi?.. Üstelik bu lafları AKP iktidarının bakanlık koltuğunda oturan, onları çok iyi tanıyan, seçim lişmeleri engelleyecek, maliyetleri artırabilecek (ABD’nin) bir güce sahip olmadığı söylenemez” sözlerini gösterdi. Zaman gazetesinin bazı kalemşorları da aynı doğrultuda kalem salladı… Peki, bu kendi ordusunu alçakça bir saldırının sorumlusu gibi göstermeye yönelik yazıların hemen ardından ne oldu dersiniz?. PKK, bu katliamı resmen üstlendi!.. Acaba, bu yazıları yazanlar biraz olsun hicap duymuş mudur? Hiç sanmıyorum!.. Diğer işbirlikçi kalemlere gelince, bu saldırıyı, “sivil anayasa”yı engelleme girişimi, demokratikleşme(!) yolunda ilerleyen Türkiye’ye suikast” olarak nitelendirip çıkıverdiler işin içinden… Baştan aşağı tiksinti verici… Ehh, ben de bu “yüz kızartan inciler” karşısında rahatlıkla kendi düşüncemi söyleyebilirim öyleyse; yeminli işbirlikçiler ne yaparlarsa yapsınlar, hangi ABD etiketli senaryoyu yazarlarsa yazsınlar, MHP gibi sözde muhalefet partileri ne türden “koltuk değneği” olurlarsa olsunlar, uzatmalar tabii ki oynanacak, ancak sonuç değişmeyecektir: Bu ülkeye onulmaz zararlar veren AKP iktidarı bitmiştir!.. umitzileli?gmail.com Polonya’da ateşli Papa ‘mucizesi’ Dış Haberler Servisi Papa 2. Jean Paul’ün ölümünün ikinci yıldönümünde düzenlenen anma töreninde, yakılan ateşin Papa’nın figürünü anımsatması, Vatikan’da “mucize” olarak nitelendirildi. 2. Jean Paul’ün doğum yeri Polonya’da düzenlenen ve yüzlerce kişinin katıldığı törende, bir fotoğrafçının çektiği resimde yanan ateş, dini kıyafetleri içinde hafif kamburu çıkmış ve sağ elini kutsamak amacıyla havaya kaldırmış Papa’nın görüntüsüne benzetildi. İtalyan televizyonlarında da boyunca sürekli yayımlanan fotoğrafa yer veren bir dini internet sitesi de fotoğrafı görmek isteyen binlerce kişinin akınına uğradı. Fotoğrafı çeken Gregorz Lukasik “Fotoğrafı gösterdiğim rahip de yaşarken birçok ziyaret gerçekleştiren Papa’nın, ölümünün ardından da ziyaretlerini sürdürdüğünü söyledi” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle