Katalog

Nr. 01 / 2006 05 JANUAR 2007 Y9204 KURUCUSU: YUNUS NADİ (19241945) BAŞYAZARI: NADİR NADİ (19451991) D: 2 Euro, A: 2.70 Euro, B: 2.70 Euro, NL: 2.70 Euro, F: 2.50 Euro, DK: 20 Dkr, CHF: 4.20 Cf Saddam’ın idam edilmesiyle ABD’nin Ortadoğu’daki eski dosyaları da kapandı Sırlarıyla gitti... Uzlaşma!.. Cumhurbaşkanı Sezer, bayram ve yeni yıl nedeniyle yayımladığı mesajda dikkatli bir uyarı yapmaktadır: “2007 yılı, Türkiye için her yönden önemli bir yıldır. Seçimler başta olmak üzere Türkiye’nin geleceğini doğrudan etkileyecek kimi gelişmelerin yaşanması beklenmektedir.” Cumhurbaşkanı, olası sorunların ve doğacak sıkıntıların aşılması için demokratik kapsamda ne yapılması gerektiğini bir tümcede vurguluyor: “Tüm adımlar uzlaşmayla atılmalıdır.” Ekliyor Sezer: “Sıkıntıların demokratik ilkelere bağlı kalınarak gerginliğe yol açmadan aşılması için herkesin duyarlıkla hareket etmesi, yönetim erkinin de görevlerini dikkatle ve özenle yapması gerekmektedir.” ? Dileriz ki Sayın Cumhurbaşkanı’nın 2007 için uyarısı dikkate alınır; çünkü Sezer’in özellikle yinelediği gibi “Demokrasi uzlaşma rejimidir.” Dünyanın en tehlikeli bölgesine sınırdaş olan Türkiye’nin ayrıca içinde sıcak ve yoğun bir dayanışmaya gereksinimi vardır. Ancak bugün ülkemiz uzlaşmadan uzak bir ilişkiler karmaşasında yaşamaktadır. Hemen söyleyelim ki, böyle bir durum, üyesi olmak istediğimiz Avrupa Birliği’ni oluşturan ülkelerde yoktur; onlar din ve devlet işleri kapsamında kurallarını, yasalarını, ilkelerini yüzlerce yıl önce düzene koymuşlardır; Türkiye’deki tartışma Batı’da mazidir. Bizim Atatürk devrimiyle ulaşmak istediğimiz hedef, çağdaş uygarlıktır; laik, sosyal, hukuk devleti çerçevesinde tüm siyasal partilerin buluştukları aşamada rejim güvenceye bağlanmış demektir. Türkiye’de iktidar ile muhalefet bu çerçevede buluşamadıkları ya da ters düştükleri zaman sıkıntılar, gerginlikler, çatışmalar, gerilimler yoğunlaşıyor ve çoğalıyor. ? Cumhurbaşkanı Sezer’in yeni yıl ve bayram mesajında önerdiği ‘uzlaşma’ ulusal çıkarlarımız açısından kaçınılmaz bir yöntemi vurguluyor; bu konuda muhalefet kadar, belki daha fazla iktidara görev düşüyor. Sayın Sezer’in bir tümcesinin ise özellikle altı çizilmelidir: “Demokrasi, yalnızca yurttaşların belli dönemlerde oylarını kullandıkları, sonra da kenara çekildikleri bir rejim değildir.” Bu tümcede herkesi, hepimizi, tüm yurttaşları uyaran bir ders bulunmaktadır. Irak’ın devrik liderine verilen ölüm cezasının hızla infaz edilmesi birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Saddam’ın hemen idam edilmesi, son 30 yılda ABD’nin Ortadoğu’daki faaliyetlerine ilişkin önemli bilgileri ortadan kaldırdı. Saddam’ın ölümü ile birlikte, 1990 yılında Körfez Savaşı’na giden süreçte düğmeye kimin bastığı, bu dönemde Irak ile ABD arasında yapılan pazarlıklar, CIA’nın düzenlediği operasyonlara ilişkin bilgiler de tarihin gizli dosyaları arasında kaldı. Bahadır Selim DİLEK ANKARA Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in idam kararının infaz edilmesiyle birlikte, ABD’nin Ortadoğu’ya ilişkin “gizli dosyaları” da kapanmış oldu. Soğuk Savaş döneminde ABD ve Avrupa ile yakın işbirliği yapmış olan Saddam Hüseyin, ölüme sırları ile birlikte gitti. Yakın tarihin önemli bilgileri de Saddam Hüseyin’in asılmasıyla yok oldu. Bu bağlamda infazın uygulanmasına ilişkin sü reç birçok soru işaretini de beraberinde getirdi. Cumhuriyet’in ulaştığı değerlendirmelere göre idam kararının alınmasının ardından Saddam Hüseyin’in hemen idam edilmesi, son 30 yılda ABD’nin Ortadoğu’daki faaliyetlerine ilişkin önemli bilgileri ortadan kaldırdı. Saddam Hüseyin’in ölümü ile birlikte, 1990 yılında Körfez Savaşı’na giden süreçte düğmeye kimin Devamı 18. Sayfa’da ABD’de Bush’a tepki tırmanıyor Irak’taki kanlı işgalini sürdüren ABD’nin askeri kayıpları 3 bini aşarken ülkenin birçok kentinde protesto gösterileri düzenleyen ABD’liler, Bush yönetimini “yalan söylemekle” suçladı. “Savaşa Karşı Büyükanneler” adlı organizasyonun New York’taki eyleminde işgal sırasında yaşamını yitiren askerlerin isimleri tek tek okundu. Eylemciler ABD’nin Irak politikasını protesto ederek askerlerin artık eve dönmesini istedi. Doğu’da eğitim tarikatlara emanet Eğitimİş’in incelemeleri, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki okulların birçok yetersizlikle boğuştuğunu, bunu fırsat bilen tarikatların da eğitimin içine sızdığını gösterdi. Rapora göre, öğretmenevi müdürleri bile “temiz ve bakımlı” olduğu gerekçesiyle cemaat yurtlarını öneriyor. Üniversite rektörleri AKP’nin kendilerinden intikam aldığını öne sürerek “Yeterli kadro verilmiyor” sıkıntısını dile getirdi. Zeynep ŞAHİN’in haberi 18. Sayfa’da İDAMI 15 KİŞİ İZLEDİ Saddam Hüseyin’in, yüzleri maskeli 3 cellat tarafından idam edilirken çekilen görüntüleri Irak ve dünya televizyonlarında gösterildi. İdama, aralarında bakanlar, meclis üyeleri, Saddam döneminde öldürülenlerin yakınlarının da bulunduğu 15 kişi katıldı. C Avrupa yolunda 6 aylık zor süreç Almanya’nın dönem başkanlığının öncelikli gündeminde, Türkiye ve Kıbrıs sorununun yanı sıra birliğin Rusya ile ilişkileri, enerji sorunu ve Avrupa Anayasası yer alacak. 6 aylık dönemde Kıbrıs sorununa Ankara lehine açılım getirmesi beklenmeyen Almanya, bu konuda ilk sınavını yılın ilk ayında verecek. 2223 Ocak’ta yapılacak Genel İşler Konseyi’nde AB’li bakanlar, daha önce RumYunan engeline takılmış olan serbest ticaret ve mali yardım tüzüğünü ele alacaklar. Ancak, tüzüklerin Türkiye’yi, izolasyonların kaldırılması açısından tatmin edip etmeyeceği bilinmiyor. Haberi 8. Sayfada İrtica soruşturması Doç. Dr. Alpay Hekimler ve Dr. Nilgün Ongan’ın 6 aydır atanamaması konusunu incelemesi için YÖK’ün istemi üzerine bir öğretim üyesi görevlendirildi. YÖK, “ders saatlerinde bölüm dershanelerinde dini konferanslar verildiği, öğretim üyelerinin bölümdeki odalarında namaz kılındığı, toplantılara dua ile başlandığı, öğretim üyelerinin dini toplantılara katıldığı ve tebliğler sunduğu” iddialarının araştırılmasını istedi. Aykut KÜÇÜKKAYA’nın haberi 18. Sayfa’da Alman usulü! Fikret DOĞAN’ın ‘Karamsarlıkla umut arasındaki gelgitin enerjisi eylemli düşünceden geçer’ Eylemin anlamı çok geniştir. Yazı yazmaktan tutun sokağa kadar, örgütlülüğün bin bir biçimine kadar geniş bir alandır. Ve bütün bunlar olmadan, birbiriyle iç içe geçmeden, ilmiklenmeden, birbiriyle bağdaşmadan sonuç alınamaz. Gamze AKDEMİR’in haberi 15.Sayfa’da Bir Dünya Kupası ancak bu kadar sıkıcı olabilirdi. Hatta FIFA acaba bir bahane bulup iptal mi etsek diye kara kara düşünmeye başlamıştı ki Zidane imdada yetişti ve 2006 Dünya Kupası hiç unutulmamacasına belleklere çakıldı, hem de çivileme, daha doğrusu bodoslama. İnsanın, a be Zidane kardeş, madem çarşıyı karıştırmaya niyetliydin, neden bu işi ilk maçlarda yapmadın diye sorası geliyor. haberi 19. Sayfa’da