17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Milletinin kesin muhalefetine rağmen Irak'ın kuzeyinde istemediğimiz bir siyasi oluşum ortaya çıkacak.. Tavırsız, renksiz bir siyasetin bu ülkeyi götüreceği başka bir durak yok... Türkiye’yi yönetenler, "Türkiye’ye geri dönüşünü düşünmeden, hesap etmeden" bu oluşuma seyirci kalarak onay verecekler... Acı ama gerçek... Bush'un 5 Kasım 2007'de Türkiye'den gitmesini istediği 'mecburi istikamet' maalesef bu... Ne acıdır ki ülkeyi idare edenler Cumhurbaşkanı'yla, Başbakan'ıyla bu yolda 'tıpış tıpış' yürümeye başladılar… Türkiye'yi 'kötü yola' düşürenler ellerini ovuşturup sevinmeye başladı bile… Bu yolun yolcularının varacağı son noktayı görmek isteyenler Yugoslavya'ya bakabilir... Hani şu cazip görünüşlü binlerce misket bombasıyla Amerika'nın, Avrupa ile el ele verip on binlerce masum insanı öldürdüğü Yugoslavya'ya... Efendim?.. Büyük Ortadoğu Projesi mi?... Irak konusunda, Sınır Ötesi Harekat konusunda düştüğümüz duruma bakın, sonra da Büyük Ortadoğu Projesi içinde bir konumumuz olması ihtimali var mı düşünün? İstihbarat.. nokta operasyon... Amerika ziyareti... açıklamalar… ziyaretler... bağrışmalar... çağrışmalar... PKK'sı... Peşmergesi... Kuklalar... Bunlar teferruat… Türkiye'nin içindeki durumu brütleştiren teferruatlar.... Bütün teferruatları ayıkladığınızda gördüğünüz 'net' manzara ise dehşet verici. Bütün gelişmeler "Türkiye bölünmeye Barzani ve Talabani... C S TRATEJİ 5 gidiyorsun…" diye alarm veriyor… Sınırlarımızın ötesinde olanları Van'da, Batman'da, Diyarbakır'da yapılan mitingleri de düşünerek berisinde olanlara topluca baktığınızda olayların, gelişmelerin neyi tetiklediğini daha iyi anlamak mümkün... Bir tarafta PKK'lı katiller üniformalarla korunma altına alınıyor, organize ediliyor. Diğer tarafta sınırlarımız içindeki yandaşları da mitinglerle prova yapıyor... Burnumuzun dibinde bir kukla devlet kuruluyor... Biz ise PKK'lı katillere, Amerika'nın kuklası, kölesi olmayı 'şeref' kabul eden aşiret liderlerine maalesef hadlerini bildiremiyoruz… Elimiz, ayağımız bağlanmış halde... Gidişat bu. Böyle olmadığını düşünenler, söyleyenler varsa, o zaman ya onlar derin bir uykuda, ya da bizler birer paranoyağız... Ama paranoya halinden dolayı Türkiye’nin bir kayba uğraması söz konusu değil... Türkiye için esas sorun derin uyku... Çünkü uyandığı zaman çok şey eskisi gibi olmayabilir... Cavid VELİEV TUSAM Yakındoğu ve Kafkasya Araştırmaları Masası [email protected] ORTA ASYA PASİFTİ Türk Devlet ve Toplulukları gündemi Türkiye ve Azerbaycan Kurultayı bu kez Bakü’de toplandı… Kurultayın tarafından belirlenen sonuç bildirisinde de 17 –19 Kasım 2007’de Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapılan XI. Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı, Yurtdışında Yaşayan Azerbaycanlılardan sorumlu Devlet Komitesi ile (bu komite bakanlık statüsünde olduğu için bakanlık da denilmektedir) Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Vakfı (TUDEV) koordinatörlüğünde gerçekleşti. XI. Kurultayın açılışına Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayip Erdoğan katıldı. 19 Kasım’da yapılan kapanışa ise Türkiye Cumhuriyeti 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de katıldı. Kurultayın Bakü’de yapılmış olması Türk Dünyası açısından manevi ve siyasi bir önem taşımaktaydı. Azerbaycan’ın Türk Dünyasına yönelik tutumu Türk Dünyası’nın entegrasyonunu önemli ölçüde etkileyecek düzeydeydi. Son yıllarda Güney Kafkasya’da pozisyonunu pekiştiren, dünya enerji piyasasında parlayan bir yıldız olmaya başlayan ve petrol gelirlerinden elde ettiği gelirlerle askeri ve ekonomik gücünü artıran Aliyev ve Gül... ve aynı zamanda Türk Dünyası entegrasyonu açısından kritik bir öneme sahip olan Azerbaycan’ın Türk Dünyası’na yönelik bakışı oldukça merak ediliyordu. Nitekim Azerbaycan’ın Türk Dünyası bağlamındaki tutumu Azerbaycan’ın kimliğini netleştirmesi açısından da son derece önemliydi. Orta Asya çekinik kaldı Sovyetlerin dağılmasının ardından yeni bir boyut kazanan Türk devlet ve toplulukları kurultaylarından günümüze kadar net sonuçlar çıkmadı. Bakü’deki son toplantıya Orta Asya Türk Cumhuriyetleri alt düzeyde temsilcilerle katıldı. Sonuç bildirgesi ise tavsiye niteliği taşıyor. yansımasını buldu. Aslında bu tanımlama tersinden okunarak, Orta Asya Türk Cumhuriyetleri’nin pasifliği de sonuç bildirisinde yerini buldu şeklinde de ifade olunabilir. Türkiye, Azerbaycan ve KKTC’den farklı olarak Orta Asya cumhuriyetleri kurultaya devlet başkanı veya başbakan düzeyinde değil daha alt seviyelerde katılım gerçekleştirdiler. Türkmenistan’dan Bakanlar Kurulu Başkan yardımcısı Hıdır Saparlıyev, Kazakistan’dan Kültür ve Enformasyon Bakanı Yardımcısı Askar Buribayev ve Kırgızistan’dan da Milli Eğitim Bakanı Kanıbek Osmonaliyev katıldı. Özbekistan’dan katılan yetkili diğerlerinden farklı olarak kurultayın açılışında konuşma yapmadı. Genel olarak Orta Asya cumhuriyetlerinin kurultayda pasif olmaları dikkat çekiciydi. Söz konusu durumun nedenlerine bakıldığında ise 3 önemli noktanın dikkat çektiği gözlemleniyor. Bunlar Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin kurultaya önem vermemeleri, çekingen davranmaları ve önceki 10 kurultayda alınan kararların uygulanamamış olması ve böylece kurultayların ciddiyetini yitirmesi olarak sıralanabilir. Fakat burada bir tespitte bulunmakta da yarar vardır. Orta Asya cumhuriyetleri liderleri Bağımsız Devletler Topluluğu’nu (BDT) önemli bir örgüt olarak görmemekle birlikte Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in katıldığı her BDT zirvesine muhakkak katılmaktadırlar. Bu durumda şu tespitleri yapmak pekala mümkündür: Türk birliği düşüncesi ya Orta Asya Türk cumhuriyetleri tarafından fazla ciddiye alınmamaktadır ya da Rusya bu konuda ağır basmaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle