17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 Ali KÜLEBİ TUSAM Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkanvekili [email protected] Mahalle vakıfları ve gençlik örgütleri yaygınlaşıyor… C S TRATEJİ toplayarak fikirlerini aldı. İstişareler, bütün Özbekistan’da "Mahalle Vakıfları" olarak adlandırılan sistemin kurulmasıyla sonuçlandı ve bu da 12. 09. 1992’de yasalaştı. Aksakallıar’ın önderliğinde halkın her çeşit gereksiniminin karşılanacağı gerçek bir demokratik sisteme böylelikle adım atıldı. Temelde geleneklerden göreneklerden gücünü alan ve eski ahlak kurallarına ağırlık veren "Mahalle Vakıfları" bu tür oluşumlara karşı olan komünist düzenin felsefesine aykırı olduğu için böylesi bir düzenin Sovyetler döneminde kurulması mümkün değildi. Ama artık komünizmden kurtulmuş yeni düzende çok akılcı bir yaklaşımla böyle katılımcı ve doğrudan demokrasi örneği yaratma imkanı doğmuştu. Ana fikir; toplumsal yapının temelinin oluşturulduğu ve gücünü geleneklerden alan aile ve bunların birlikteliği ile ortaya çıkan mahalle düzeninin, gençlerin ilerisi için hazırlanacakları yer olması idi. Hâlbuki komünist sistem bireyleri, gençleri, geleneklerle değil, kendi öngördüğü diyalektik materyalist kalıplarla eğitmeyi, hazırlamayı hep ön planda tutmuştu. Esasen bireysel mantaliteyi, motivasyonu ve bunu yönlendiren gelenekleri, görenekleri reddetmekle de komünist sistem Sovyetler Birliği’nin sonunu hazırlamıştı. nadolu Türklüğü’nün köklerinin uzandığı Özbekistan, Sovyetlerin 1990’da parçalanmasıyla başlayan bağımsızlık yolculuğunda aşılması gereken çok çeşitli sorunla karşılaştı. Hiç şüphesiz en başta serbest pazar ekonomisinin gereklerini yerine getirirken Komünist sistemden daha hür ve ademi merkeziyetçi bir sisteme geçerek batı dünyası ile bir uyumlaşma sürecine girmesi gerekiyordu. 1993’deki Özbekistan ziyaretimizde sistem geçiş döneminin emekleme aşamasındaydı ve bunun yarattığı sorunları birçok vesile ile somut olarak görmek de olasıydı. Komünist sistemin izin verdiği ölçüde ve göstermelik bir şekilde uygulanan sözde demokratik sistem yerine yeni ve gerçek demokratik sistemin bütün kurumlarını hızla yerleştirmeye dahası dünyanın öteki ülkeleriyle aynı standartlara erişmeye yönelik çalışmalara o yıllarda henüz başlanmıştı. Yeni dönemde bir yandan özelleştirmeye dönük hızlı adımlar atılırken öte yandan halkın yeni sistem dolayısıyla uğrayacağı kayıplar da karşılanmalı, yani, özellikle halkın sosyal alanda uğrayacağı sıkıntı ve kaynakların telafisi gerekliydi. Bu amaç doğrultusunda, hem siyasal alanda demokratik adımlar atılırken, sosyal alanda da yeni kurumlar yaratılmalı, liberal ekonominin gerekleri de paralel gelişmelerle dengeli bir şekilde yerine getirilmeliydi. İşte 1993’te Özbekistan bütün bu geçiş döneminin ve dış dünyaya açılmanın sorunlarını yaşıyordu. 2006 yılındaki Özbekistan ziyaretimizde ise kendimizi çağdaş bir düzeye erişmiş ve bu düzeyin bütün gereklerini sunan bir ülkede bulduk. Onlarca modern otel yapılmış, özel teşebbüse ait binlerce fabrika ve hizmet sektörüyle ilgili tesisler kurulmuş, çağdaş finans sisteminin gerekleri de kurumlarıyla beraber yaratılmıştı. Ayrıca temel hukuk prensipleri çerçevesinde yapılan reformlar ve atılan adımları yerinde izlemek de çok etkileyiciydi. Ancak bu gelişimde, Türkiye’ye olduğu üzere Özbekistan’a da zaman zaman haksız, önyargılı eleştirilerde bulunan batılı ülkelerin kendilerinde bile olmayan, batılı ülkelerin örnek alması gereken bazı kurumlar gördüm. Özbekistan’da halkın katılımı ile yürütülen ve başka toplumlarda benzerine şahit olmadığım gerçek bir demokrasi uygulanmaya başlanmıştı. Pazar ekonomisine de önem veren demokratik bir toplum oluşturma yönünde devasa bir adım da atılmıştı. A Özbekistan’da demokratik gelişmeler Mevcut uygulamaları ile Batı’nın özellikle de ABD’nin tepkisini çeken Özbekistan, kendine özgü yöntemlerle demokrasiyi geliştirmeye çalışıyor. Kökenleri geçmişe dayanan Aksakallar, küçük birimler olan mahallelerde toplumsal örgütlenmeyi sağlıyor. toplumunun geleneklerini de ele alıp tekrar irdelerken, tarihin ta derinliklerinden beri Türklerin yönetim yaklaşımlarında demokrasinin esaslı bir şekilde yer aldığını bulmuşlardı. Esasen Orta Asya’dan başlayıp batıya kadar yayılan güçlü Türk imparatorluklarının temelinde bu anlayış hep vardı ve yöntemini de mahalle yönetimi anlayışı oluşturuyordu. Geçmişte bütün Türki toplumlarda bu anlayış üzerinde güçlü devletler inşa edilegelmişti. Bütün bireylerin katılımcı olduğu küçük yerel birimler güçlü olunca güçlü devletler de bu katılımdan meydana gelen şevk ve dinamizmle ortaya çıkıyordu. Bu konu tespit edilince Özbekistan Cumhurbaşkanı ve ileri görüşlü devlet adamı İslam Kerimov 1992 yılında Özbek toplumundaki aksakları gidermek için toplumda hürmet gören bilginleri MAHALLE VAKIFLARI VE AKSAKALLAR Toplumsal katılımcı yönetimin ilk kademesini oluşturan "Mahalle Vakıfları", nispeten küçük ve birbirini tanıyan bireylerin oluşturduğu 50007000 kişilik mahallelerde, manevi, terbiyevi, eğitici ve yetenekleri geliştirici bir yaklaşımla çalışmalarına başladı. Bu bağlamda uygulamaya konulan yeni yönetim modelinde, "mahalle büyük bir ailedir" felsefesiyle, eğitim, sosyal yardım, çevre sağlığı ve güzelleştirilmesi, mahalle sakinlerinin sosyal sorunlarının çözümlenmesi, sağlık, spor, iş bulma ve işe yerleştirme gibi sorunların "yerinde" çözümüne ağırlık verilmişti. Devletle bireylerin değil, "Mahalle Vakfı"nın muhatap olması öngörülmüştü. Bu bağlamda, kurulan bu vakıf sistemiyle ve mahallede yapılan seçimle yönetimin başına geçen aksakal (mahalle reisi), atadığı sekreter, din, ahlak ve görenekleri öğreten danışman, mahalle bekçibaşısı ve komisyon üyeleriyle mahallenin hizmetinde çalışır. Özbekistan’da Cumhurbaşkanı ve milletvekillerinden başka üçüncü seçilme makamı olan aksakallık makamı, ta Emir Timur’dan bu yana Özbekistan’da geçerli olan "Mahalle bir ailedir" felsefesine dönük yönetim biçimidir. Yani toplum ve devletin çekirdeğini aile ve bunun uzantısı mahalle oluşturur fikrinin gerçekleşme biçimidir. Ayrıca "Ekonomik kalkınma mahalleden başlar" anlayışı içinde yürütülen ve gençlerin yetişkinlerin yeteneklerini geliştirici, onların toplumda birer üretici olmalarını sağlayacak, kurslar, DEMOKRATİK YAKLAŞIM Komünist dönemden yeni döneme geçerken Özbekistan’da demokrasinin nasıl geliştirileceğini araştıran bilim adamları, Özbek Özbekistan’ın kuruluş yıldönümündeki törenlerden...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle