Katalog

7 Mayıs 2014 Çarşamba 29 Sanatçılar Cumhuriyet’i anlattı Fazıl Say’ın çocukluk tutkusu Cumhuriyet “Cumhuriyet”, kendimi bildim bileli, sağlam demokratik duruşundan ve temel ilkelerinden ödün vermediği için saygın bir gazete kimliğini korumuştur. Cumhuriyet’in ilkeli duruşunu uzun soluklu süreçte uygulayarak yaşama geçirmesi, yurdumuzda çoğu gazetenin harcı olamamışken özellikle Nadir Nadi ve İlhan Selçuk’la geliştirilen demokratik ve ileri insanlıktan yana çizgi, gazetemizin yurtdışında da saygınlık kazanmasını sağlamıştır. Gündemi izleme başarısının yanı sıra, Cumhuriyet’in düşüncede ve edebiyat, tiyatro, müzik, plastik sanatlarda hazırladığı haber ve yazıların, aydınlanma hareketimize katkı getirdiği açıktır. “Cumhuriyet”, çocukluğumda tanıdığım ilk gazetedir. 1960’lı yıllardan başlayarak babam Ahmet Say, bu gazeteye düşünce yazıları yazmış, 1990’lı yıllarda ise Ankara’dan haftalık müzik eleştirileri hazırlamıştır. Çocukluk dönemimden bu yana, yurdumuzun değerli düşünce adamları ve yazarlarına kucak açan Cumhuriyet’in tanıttığı birçok aydınımız, karanlık güçler tarafından öldürülmüştür. Başta Uğur Mumcu olmak üzere, Ümit Kaftancıoğlu ve Onat Kutlar gibi isimlerin aile dostu olduklarını da biliyorum. Gazetemizi aydınlık yarınlarda da okuyabilmek umuduyla... ORHAN AYDIN: ‘Bu gazete ekmek kadar önemlidir’ Cumhuriyet okunan bir evde büyüdüm. Yaşamı algılamaya başladığım ilk yıllarda her sabah fırından aldığım sıcak ekmeği gazeye sarıp koşar adım eve geldiğim o ilk gün babamın, “Bu gazete ekmek kadar önemlidir, ona iyi davranmalısın” demesi aramızdaki aşkın nedenidir. Şimdilerde hayat kirli, ekmek karartıldı ama galiba her şeye inat gazetem halen ışıl ışıl. Bir itirafta bulunmalıyım: Bu gazetede çok değerli dostlarım ağabeylerim yazıyorlar, hepsi bağışlasınlar ama sabah ilk işim kültürsanat sayfalarını açmak oluyor, ardından çizerlere bakıyorum. Çok dostuma çok şey borçluyum, İsmail Gülgeç ve Sedat Yaşayan’a ise çok çok şey borçluyum. Yaşasın 90.Yıl. Yaşasın Cumhuriyet. ‘İyi ki var’ Cumhuriyet Gazetesi benim her şeyim. Bir insanı insan yapan birtakım temeller vardır. Benim temellerimden üçünü sayayım size. Mustafa Kemal Atatürk, Nâzım Hikmet ve İlhan Selçuk (Cumhuriyet Gazetesi). Çünkü gazeteyi okuduktan sonra İlhan Ağabey’i tanıdım. Çok sevdiğim bir insandı. Cumhuriyet Gazetesi benim için inanılmaz bir değerdir. Ben onu okumadan gündüz sokağa adım atmam. Ölene kadar da öyle devam edecek. Bu kadar gazetenin içinde neden peki Cumhuriyet? Mustafa Kemal Atatürk’ün adını verdiği bir gazete bu. Onun kuvvetiyle kurulmuş. O günden bugüne kadar hiç taviz vermemiş, renginden ve şeklinden en ufak bir sapma göstermemiş. Ülkenin demokratik, laik ve çağdaş bir ülke olması için elinden ne gelirse yaptığı gibi bunun karşılığında önemli düşün adamlarını vurularak, öldürülerek kaybetti. Hapishanelerde süründürülen aydınları, köşe yazarlarını barındıran ki bana göre dünyada bu kadar acı çekmiş, bu kadar hamur gibi yoğrulmuş, ama hiçbir zaman taviz vermemiş çok önemli bir gazete diye bakarım Cumhuriyet’e. İyi ki var! Cumhuriyet’in bugünkü tirajı nüfusa oranla az görünebilir ama Cumhuriyet’i okuyanların çocuklarının çocukları, bugün hâlâ bu yanlışlıklara yolsuzluklara, antidemokratik antilaik hareketlere göğüslerini gererek duruyorlarsa bunun altında Cumhuriyet Gazetesi’nin yattığına inanıyorum. Gazetenin, kültür hayatına katkısı önemli. Ama bilim ve eğitime de önemli. Bu üç ana temeli ele aldığımızda basın yayın organları içinde görevini en iyi yerine getiren Cumhuriyet’tir. Sinema oyuncusu Tarık Akan Cumhuriyet’in “90. Yılı’ nedeniyle yaptığı açıklamada, “Ben onu okumadan gündüz sokağa adım atmam. Ölene kadar da öyle devam edecek.” dedi. yordam ilan.indd 1 01.05.2014 19:37 C M Y B