22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 Cumhuriyet Tutkusu... Cumhuriyet’le tanışıklığım, 1960’lı yıllarda Köy Enstitüsü mezunu Cumhuriyet okuru öğretmen amcam sayesinde başladı. Amcam, Cumhuriyet’i özenle okur ve okuturdu, okunan gazeteyi de attırmazdı. Cumhuriyet’e, yazarlarına gösterilen saygı, savundukları düşünceler benim de çok dikkatimi çekerdi. Öğrencilik yıllarım süresince ve daha sonraki yaşamımda Cumhuriyet gazetesi satın almadan uyuyabildiğimi anımsamıyorum. Bu tutku önce gazetecilik merakıma, sonra eğitimine, daha sonra da Cumhuriyet Gazetesi’nde çalışma sevdasına dönüştü. 21 yıldır çalıştığım Cumhuriyet’te ülkemizin çok değerli yazarlarıyla tanışma, tartışma olanağı buldum. Bu dönemde birçok yazarımızı, meslektaşımızı kaybettik, bombalandık, çok sayıda tehdit aldık, hiçbirinden yılmadık ve korkmadık. Çünkü Cumhuriyet yazarları ve çalışanları, ne yaptığının, neden bu saldırılara maruz kaldıklarının bilincindeydiler. Cumhuriyet’in gerçek sahibi olduğunu söyleyen, yazan, telefon eden, zor günlerimizde dayanışmasını gösteren, gazetemize kadar bizzat gelerek eleştirilerini yönelten değerli okurlarımız, eleştirilerinize ve bize daha çok sahip çıkmaya devam edin. 90. yaşını kutlayan “Cumhuriyet”imizin Cumhuriyet’le birlikte sonsuza dek yaşaması dileğimle... İstihbarat Şefi Cengiz YILDIRIM 7 Mayıs 2014 Çarşamba Cumhuriyet’in coşkulu 7 Mayıs kuruluş yılı kutlamaları unutulmazdı Cağaloğlu klasiği Eğitim muhabirliğini çok sevdim FİGEN ATALAY 1989 yılının Aralık ayında geldiğim Cumhuriyet’te, o dönemin haber müdürü Yalçın Bayer, ‘’eğitim muhabiri olacaksın’’ dediğinde hafiften bozulmuştum. Ama çok kısa sürede eğitim muhabirliğini çok sevdim. Cumhuriyet’in eğitim haberlerine verdiği önem ve bize sağlanan demokratik ortam sayesinde, günlük haberler dışında kendime yeni alanlar açtım. Şimdi de çok parlak değil ama o yıllarda, hem okul öncesi, hem de engelli çocukların eğitimi çok kötü durumdaydı. Bu alanlarda gecegündüz demeden çalışan akademisyenlerin, uzmanların, gönüllülerin ve annelerin çabalarının, yıllar içinde çok yavaş da olsanasıl meyve verdiğine tanık olmak çok heyecan vericiydi. O yıllarda, kucağında engelli çocuğuyla gazeteye gelen bir babanın, ‘’söyle, eğitim alması için nereye götüreyim ben oğlumu?’’ demesi, unutamadığım anılardan biridir. Bu babaya göre, ona yol gösterecek, derdine derman olacak tek kurum, Cumhuriyet Gazetesi’ydi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle