Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 Mayıs 2014 Çarşamba 3 Nadir Nadi, Yunus Nadi’nin Anadolu’ya kaçışını anlatıyor N adir Nadi, babası Yunus Nadi’nin İngiliz işgalindeki İstanbul’dan Ankara’ya, milli mücadeleye gidişini şöyle anlatıyor: Bir gün evimizi polisler bastı. Her yanı didik didik ediyorlardı. Dolapları açıyorlar, tabak çanağa kadar her şeyi ortalığa saçıyorlardı. O sırada babam sandık odasındaydı. Büyücek bir sandığın içine girmişti... Polisler sandık odasına da geldiler. Annem babamın saklandığı sandığın üzerine oturmuştu... Her yeri didik didik etmiş olan polislerin hiçbiri de nedense anneme, “Kalkın hanımefendi oraya da bakacağız” demediler... O zamanlar annem, olsa olsa 2830 yaşlarındaydı. Ben de 10 yaşındaydım. Ben bu olayı sonradan şöyle değerlendirdim: Babamı arayan polisler herhalde ulusal kurtuluştan yana polisler olmalıydılar. Yoksa büfelere kadar evi arayan bir insanın koca sandığı açtırmaması gibi başka bir neden olamazdı.. Babam tabii evde duramazdı artık. Evi terketti... Yakalanmamak için sık sık yer değiştirmeye başlamıştı. Arkadaşlarının evinde kalıyordu. Kardeşlerim küçük olduğu için annem onlardan saklardı babamın nerede olduğunu. Fakat beni daima yanında götürürdü. Babamı saklandığı yerlerde görürdüm. Sonra babam Nadir Nadi ve annesi Nazime Nadi. Anadolu’ya kaçtı. Milli Mücadele’ye katılmak için... Onun bu kaçışında annemin büyük yardımı oldu tabii... Babam yalnız gitmişti Anadolu’ya, Beykoz üzerinden... Babamın sahibi bulunduğu Yeni Gün gazetesi de bu arada kapanmıştı. Hayli güç durumdaydık bu nedenle. Üstelik bir gün İngiliz İşgal Kuvvetleri oturduğumuz eve de el koydular. Evi beğenmişler. Bir gün anneme gelip, “Burada oturacağız, siz buradan çıkacaksınız” dediler. Yapılacak bir şey yoktu. Ayrıca anneme, “evden hiçbir şey götüremezsiniz” diye tembihlemişlerdi. Ön ve arka kapılara nöbetçiler yerleştirilmişti... (15 Ocak 1975, Cumhuriyet) Yunus Nadi, eşi Nazime ve çocukları ile. Nice 90 Yıllara... ORHAN ERİNÇ K urucumuz ve ilk Başyazarımız Yunus Nadi (18791945) gazetecilik yaşamına 1908’de başlamıştı. 1918’de Yeni Gün gazetesini kurdu. İstanbul’un işgalinin ardından baskılardan kurtulmak için Ankara’ya geçerek Atatürk’ün önderliğindeki Ulusal Savaşım kadrosuna katıldı. TBMM’de İzmir Milletvekilliği’ni sürdürürken Anadolu’ya kaçırdığı gazetesini 10 Ağustos 1920’de “Anadolu’da Yeni Gün” adıyla yayımlamaya başladı. Kurtuluş Savaşı süresince yeni Türk Devleti’nin oluşturulmasına katkı ve destek sundu. Zaten Enver Paşa’nın yasaklamasına karşın Çanakkale Utkusu sonrasında Mustafa Kemal’in fotoğrafını gazetesinde yayımlayan ilk gazete sahibi olma özelliğini de taşıyordu. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin ilanını sağlayan anayasa değişikliği önerisini TBMM kürsüsünden milletvekillerine duyuran da kendisiydi. Cumhuriyetin ilanından sonra büyük kurtarıcı Atatürk’ün isteğiyle İstanbul’a geldi, adını Atatürk’ün koyduğu Cumhuriyet gazetesini 7 Mayıs 1924’te yayımlamaya başladı. Gazete’nin ilk sayısında yayın ilkelerini de ilk başyazısında belirledi. “Cumhuriyet, ne hükümet ne de parti gazetesidir. Cumhuriyet yalnız Cumhuriyetin savunucusudur. Cumhuriyet ve demokrasi fikir ve esaslarını yıkmaya çalışan her kuvvete karşı mücadele edecektir.” Ardından gelen Atatürk devrimi ve ilkeleri de bu kapsamda benimsendi ve Yunus Nadi tarafından yayın ilkelerine eklemlendi. HHH Cumhuriyet gazetesi 90’ıncı yayın yılına, özetlediğim bu ilkeleri ve yayın politikası ile giriyor. Başta Kurucumuz Yunus Nadi olmak üzere Nazime Nadi, Nadir Nadi, Berin Nadi ve İlhan Selçuk’a duyduğumuz şükran borcunu onların izinden giderek ödeyebileceğimize inanıyoruz. Cumhuriyet’in yayınını sürdüren Cumhuriyet Vakfı Senedi’nin amaçlarının başında da bu yayın politikasının sürdürülmesi konusunda verilen söz geliyor. Günlük gazete olarak bağımsızlığımızı koruyarak 90’ıncı yıla ulaşmamızın yanında adını Atatürk’ün koyduğu tek gazete olma gibi bir ayrıcalığımız var. Ama bu ayrıcalık aynı zamanda bizlere büyük bir sorumluluk da yüklüyor. Cumhuriyet Vakfı’nın alınıp satılması olanaklı olmayan yapısı, hem biz çalışanlar, hem de okurlarımız için en önemli güvenceyi oluşturuyor. Cumhuriyet’e emek ve katkı verenlere bir kez daha saygı ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. Nice 90 yıllara Cumhuriyet. İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız Sorumlu Müdür: Aykut Küçükkaya Yayın Yönetmeni: Özlem Yüzak Görsel?Yönetmen: Tutku Talınlı Editör: Zuhal Aytolun Katkıda Bulunanlar: Demet Yalçın Yayınlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Yeri: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No.2 Şişliİstanbul Tel: 0 212 343 72 74 Fax: 0 212 343 72 64 Reklam: Cumhuriyet Reklam Genel Müdür: Özlem Ayden Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Reklam Grup Koordinatörü: Hakan Çankaya Reklam Müdürleri: Beste Paydaş Ertan, Ozan Altaş, Ayla Atamer, Münevver Genç Tel: 0 212 251 98 7475 Tel: 0 232 441 12 20 Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı Cumhuriyet gazetesinin ekidir. Baskı: DPC?Doğan Medya Tesisleri C M Y B