Katalog

StYASET 84 ANAP devre bitmeden oyuncu ıııu değişterecek? FARUK Bİ1.DİRİCİ nkara Ha/ine ve Dış Ticaret MüsA teşarı Turgut Özal'ın yakını yerinc Fkrem Pakdemirli'nin Başbakan Yusuf Özal'ın getirileceği yolunda söylentiler var. Ihracat rejimindeki yanlışlıklar ve değişiklikler ANAP içerisinde yakınmalara yol açıyor. Bu yakınmalardan kaynaklanıyor olsa gerek, ihraeatithalat rcjiminin hazırlanmasında çalışan iki Sanayi ve Ticaret Bakanlığı görevlisinin de açığa alindıkları belirtiliyor. Rejimdeki yanlışlıkların bu iki memıır tarafından yapıldığı, gerekçe olarak gösteriliyor. ANAP kulislcrindc son günlerde sık sık lckrarlanan bir olay da şöyle: "Irak'a 200 bin tonluk un ihalesine giren dörl ihracatçı firma ihaleyi kazanır. Ancak son /amanlarda adı an plana çıkan bir holdingin yönelicileri bu ihracal işinc ga>rı resmi orlak olmak isterler. Ama bu islekltTİ kabul edilmez. Ve birkaç gün sonra un ihracatında tanınan vergi iadesi kaldırılır." Aslında ANAP kulislerinde bile yoğunlaşan bu söylentilerin tümunün ucu Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Ekrem Pakdemirli'ye uzanıyor. Pakdemirli'nin seçimlerden sonra görevinden ahnacağı ısrarla savunuluyor. Pakdemirli'nin yerine öneri'len isim belli: Turgut özal'ın ABD'deki akrabası Yusuf özal. Yusuf özal'ın kısa bir süre önce Türkiye'ye geldiği, başta Özal olmak üzere çeşitli yetkililerlt görüştükten sonra ABD'ye döndüğü belirtiliyor. Yusuf özal henüz dönüş için kcsin kararını vermemiş durumda. Özal, bu sözlerini hükUmctin kurulmasından bu yana ısrarla savunuyor ve tersini söyleyenlere şiddetle karşı çıkıyor. Tüm bunlara karşın özal'ın sözlerindeki uyum çabası tüm partililere yansımıyor, eski partilerin izlerini taşıyan birtakım çalışmalar, gruplaşmalar sürdürülüyor. ANAP içerisinde kendisini "Sosyal demokral ANAP'lı" olarak niteleyen, ancak en azından seçim sonuçlarının belli olmasına değin isminin yazılmasını istemeyen bir ANAP'lı partisindeki koalisyonu şöyle anlatıyor: "Bu partide eski rozeller çıkarılmadı. Partinin kuruluşundan bu yana şimdi anlalmak istemediğimiz gruplaşmalar oluyor. Bu gruplaşmalar millelvekillerine de yansıdı. Milletvekillerinin 80 kadarının destegini arkasında hisseden Cenel Başkan Yardımcısı Halil Şıvgın, 'taban da bi/.inı, tavan da bizim' diyor. Buradan da hareketle kendisini çok yukarlarda görüyor, çok havalı tavırlar alıyor. Şıvgın'ın bu tavırla Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı Ekrem Pakdemirli'nin yerine Başbakan Özal'ın ABD'deki akrabası Yusuf Özal'ın gireceği yolunda söylentiler var. rı milletvekilleri arasında (epkiyle karsılanıyor. Zaten Genel Başkan çok güvendigi Mehmet Keçeciler'i onları dizginlemek için partiye gelirdi. Fakat bu dizginleme baska sakıncalar dogıırabilir. Çiinkii Keçeciler de kendi tanıdıgı insanlan partiye gelirmeye basladı. Sosyal demokral milletvekilleri var. Ama bunlar dagınık durumda. (ieri kalan millelvekilleri de çeşitli siyasi egilitnler taşıyorlar. Milletvekillerinin çogunda ortak bir davranış görülüyor. Genel merkez her istedigini hazırlayıp ANAP meclis grubuna getiriyor ve kabul eltiriyor. Ama pallamaya hazır milletvekilleri seçim sonuçlannı bekliyorlar." "Sosyal demokral ANAP'lı", Ankara ll Başkanı Mehmet Demirel'in yerel seçimler için adaylar belirlenirken, iki kez istifa tehdidi savurduğunu ve sonunda istediği bazı adayları kabul ettirdiğini söyledi. Eski ro/etler çıkanldı mı? ANAP Cîenel Başkanı ve Başbakan Turgut özal dört eski siyasi eğilimin yer aldığı ANAP çatısı altında artık sadecc "ANAP'lılar" bulunduğunu belirtiyor. Halkçı Parti'nin eski emniyetçi ve vali milletvekili, porno filmlerin yasaklanmasını, "ahlaka mugayir" hareketlerin önlenmesini Içişleri Bakanı'ndan istirham etti. llepiniz hiliyorsunuz, TUrkiye'nin hemen hemen her tarafında, arlık birçok kuzey memleketlerinin bile yasakladığı cinslen birlakım filınler oynalılmaktadır. Gerçek(cn sayın bakanının ifade etliği gibi, bir kısmı ara\a serpiştirilerek, bir kısmı da Tiirkiye'de çekilerek gösterilmekledir. (•eçen gün Beyoglu'nda yiirürken, sokaklara kaılar ta>an bir filmin afişlerini göriince, durl seneden beri emniyetlcn ayrılmıs oldugumu düşiinerek, mevzualta biiyiik bir değisiklik olduğu için bu filmlerin gösterildigi şeklinde bir kanaata varmışlım. Işin esasını araştırınca mevzualta degişiklik şöyle dursun bunların yasnklanması konusunda anayasamı/a çok önemli bir maddenin de girdigini gördüm. Gerçekten iizüldiim. Ben şimdi, bizim anayasamız 13'ncü maddesinde, o kadar önemli görmüş ki, genel ahlakın korunması amacıyla temel hak ve hurriyetleı in sınırlandırılabileceğini ifade etmcktcdir. Genel ahlakın eşdeğer lululdugu mefhumlara dikkatini/i çekmek istiyorum. "Devletin ülkesi vc milletiyle böIünme7 bütunlüğünün, milli egemenliğin, cumhuriyetin, milli guvenliğin, kamu düzeninin, genel asayişin, kamu yararının, genel ahlakın..." dcmek suretiyle hangi mefhumlarla eşdeger tutuldugunu dikkatinize sunmak istiyorıım. Telcviz>onumuza bakıyoruz, bugün birçok memleketlerin yasakladığı Dallas tipi di/iler bizim televizyonumu/da rahatlıkla sergilenmektedir. Simdi onu gölgede bırakan bir başka dizi, yerli bir dizi, oysa ki, milli duygularımız çok çok milli duygularımıza hitap edecek eserler TKT kurumu tarafından reddedilmekte, bu kabil filmleri denetimden her ne şekilde olursa olsun geçirmek suretiyle halka gösterilmektedir. Bizim zamammızda TRT'ye gelen bu kabil filmler de denetleme kurulundan geçtikten sonra televizyonda gösterilirdi. Sonradan bu tatbikatlar vazgeçildi, televizyon Idaresine yetki verilmek suretiyle kontrol tamamen onlara bırakıldı. Benim ölçüme göre bu da yanlış bir lalbikallır. Diger bir konuda da 28'inci maddenin 7'nci fıkrası, "Süreli veya Süresiz Yayınlar Kanunu'nun gösterdiği suçlan soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hakim kararıyla" hangi hallerde? Genel ahlakla ilgili kısma ne kadar önem verilmiş, "Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmcz bütunlüğünün, milli guvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde" deınek suretiyle genel ahlakı yine demin söylediklerimle eşdeger tutarak deger verdigini göslermistir. Bu gibi hallerde bunların hâkim kararıyla değil, idari kararlarla dahi yayından mencdilebilecegi hükmü getirilmiştir. Bir de, bira/ evvel sayın bakanımızın tcmas ettiği, Polis Vazife ve Sdahiyetleri Kanunu'nun 8'inci maddesi var. Bunlan sadece sorusturmak ve savcılıga vermek yetmez beyler, kanunun açık olan hükümleri var. Bu kabil filmleri gösteren sinemalar, edebin korunması tstirhamım yerler, polisin luttugu labıt iizerine idare tarafından kapatılabilir. Bizim zamammızda bu maddeler işlemiştir. Sayın bakanımızın konuşmalarından kapalmayı gerektiren hiçbir suçun işlenmedigi şeklinde bir neticeye vardım. Aynı kanunun 9.ncu maddesinde, "Ahlak ve umumi terbiyeye uygun olmayan şarkı veya sözler, yahut amme emniyetini bozucu hitabeleri muhtevi bulunan plaklar ve izinsiz gösterilen ve elde edilen filmler ve bu kabil sair basım, yazı ve resimleri alır, müsadere eder, müsadere mahkemcnin kararıdır. Bunlardan suç mev/uu olanları evrakıyla adliyeye ve diğerlerini ait olduğu mak.amlara verir" denilmektedir. Yine aynı kanunun H'inci maddesinde ise, "Ar ve hayaya ve içtimai ni/.aın ve ahlaka uygun olmayan filmleri toplatabilir" denilmektedir. Dıırum bu olduğu halde ayrıca son zamanlarda Norveç başta olmak u/ere birçuk iilkeler demin söyledigim gibi Uallas tipi filmleri yasaklamışlardır. 26 ve 28 eyliil 1983 larihinde İstanbul'da yapılan ııiuslararası bir loplanlıda Dallas gihi filmler ile gizlice giren pornografik filmleri konusunda Cominice Final'de alınan karan aynen okuyorum: "Geleneksel toplumlarda nıoral yargı ölçülerini alt üst etmiştir. O ncdenle bunlara karşı önlcmlcr alınmalı" denilmekledir. Avrupa Konseyi, 1983 haziranında kadınerkek eşitligine kille habcrleşme araçlarının katkısı konulu seminerde Oallas tipi dizilerin cinsel, tabiri aynen alıyorıım, önyargıları pekiştirdigi, cinsel önyargıları pekiştirdigi gerekçesiyle yasaklanmasını istemiştir. Başkan Sayın Ural, bir dakikanız kalmıştır efendim. Ibrahim Ural (devamla) Biitiin bunlara ragmen, cinsel konulan adap vc ahlaka aykın biçimde işlcyen filmler yurdun her tarafında göslerilmekledir. Birçok dergi ve gazele de bu konulan insanın haya dııygusunu incitecek şekilde işlemektedir. Benim islirhamım, mevcut olan kanunlann bu kabil hullerde işlcıncsidir, sayın bakandan istirlıaınım budur. Saygılar sunarım efendim. (Alkışlar) RAFKT GKNÇ u sefcrki scçnıcmi/ ne koprü satışı ne de konııi yapınıı ile ilgili tasarılar üzeliııde yapılan göruşnıelerle ilgili. Porno l'ilmle ilgiü.. Geçen haftalarda, bunca gürııliıı palırdı arasında Halkçı Parti millet B vckıli Ibruhim L'ral, sinemalarımızda ' 'l'orno film'' gösıerildiğinden yakmarak /çifleri Bakanının "önlem" almatını iste ı!i ve "Ahlaka muguyir" hurekctlerin unınclu İHisiınlnuısını vv yok edilmesını talep etlı. Sııyın Urul eikı eınnıyetçi ve vali olarak un yapnuş kiştlerdendır. O nedenle tçişleı i Ikıkanma yöneltıigi soru onergesi ile ilgili konuşınasını "istifade eden" olur diye aktarmak la yarar gordıik: İbrahiın Ural (Istanbu!) Sayın Başkan, degerli arkadaşlarım, evvela sayın bakanımıza, verdigi izahattan dolayı teşekkür ctmek isliyorıım.