Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SİYASET 84 11 "Afacan parti" sona değil amabir yol ayrımına yaklaşıyor EROL ÖZBEK art barajı aşıp Mtam bir1983'te yüzde 5başarmalarınparlamentoya girmcyi dan yıl sonra, Federal Almanya'nın afacan partisi Yeşiller ergenlik bunalımını yaşıyor. Geçtiğimiz aylarda beş yaşına basan parti içinde iktidar sorumluluğu alma ve demokratik işleyiş konusunda uzun sürcdir süren tartışmaların kavgalara dönüşmesi üzerine "Yeşiller'in sonu yaklaşıyor mu?" yönünde yorumlar yapılmaya başlandı. Bunalım barometresindeki önemli işaretlerden biri, etnekli gencral Gerd Bastian'ın bu yıhn başlarında "Sevgili arkadaşlara" yazdığı bir mektup oldu. Bastian sevgili arkadaşlarıril ağır hatalar yapnıakla, tabandan gelen ve "işin özune yabancı kararlarla" milletvekillerini çalışamaz hale getirmekle suçluyor ve "komünist eğilimli kadro orgutlerinin Yeşiller'in siyasal hedeflerini saptırdığım" söylüyordu. Hemen ardından da bağımsız milletvekili olarak parlamentoda barış hareketini ve Yeşil hedefleri temsil etmeyi duşündüğü tehdidini savuruyordıı. Öfke içindeki sevgili arkadaşları kendisinden kanıt ve gerekçelcr isteyince Bastian bunları gösteremedi ve bir aylık ateşkcs oldu. Sonunda sabrı tükenen Bastian bir gece yarısı eşyalarını toplayıp Yeşiller'in binasını terk etti ve "bağımsı/.lıgını" ilan etti. Bastian'in ayrtlması öfke yarattı. Partinin generali hem meclisteki sandalyesini yanında göturmüş, hem bir tehlike yaratmıştı: İki milletvekilinin daha istifası halinde partinin sandalye sayısı 25'e düşecek ve mecliste grup oluşturma hakkı elden gidecekti. Böyle bir durumda yasa tasanlan sunma ve parlatnento komisyonlarında temsil edilnıe hakları yanacak, konuşma haklan sınırlanacaktı. Ayrıca yerel bürolannı ve çevre koruma projelerini finanse etmekte kullandıkları yıllık 7 milyon mark dcvlet yardımını da alamayacaklardı. Ayrılık nedeni eski bir tartışmaydı: Rotasyon ilkesi. Yeşiller'in 1980'de hazırladığı ve birçoklaruıea "yamalı bohça" olarak nitelendirilen programda, Yeşil meclis üyelerinin dönemin yarısında istifa ederek, yerlcrini aday listelerinin aşağı sırala rında yer alanlara bırakması öngörülüyordu. Parlamentoya girildikten sonra birçok Yeşil, partinin en ünlü isimlerinin iki yıl içinde geri çekılmesinin sakıncalı olduğunu ilerı sürmeye başiamıştı. 1983'teki son parti kongrcsindcki karar, parti tabanı yüzde 70 çoğunlukla aksi yönde karar almadıkça bu ilkenin yurürlükte kalması yönünde bu konuyu iyice kesinlcştirmişti. Aına Gerd Bastian, Petra Kelly, Otlo Yeşiller ergenlik buııalııııım yaşıyor Iktidara oynayalım diyen gerçekçilerle, ilkelerden taviz vermeyelim diyen soy Yeşiller arasındaki tartışmaya çevre koruma ağırlıklı gerçekçiler, sol sosyalistler ve Yeşil özgürlükçüler gibi grupların ayrı tavırları eklendi. Schlly gibi, kendilerini diğer partilere kabul ettiren ünluler "mııavin koltuğuna" nasıl razı olacaktı? Nitekim hoşnutsuzluklar şu ya da bu vesileyle sürekli ortaya çıktı. Sevimli tipi ve ustalıklı çıkışlan sayesinde Federal Almanya dışı basında "Yeşiller'in lideri" ilan edilen Petra Kelly'nin partiden para istemesi, diğer bir kavga konusuydu. Petra Kelly 1983 seçim kampanyası dolayısıyla mart 1982 ile mart 1983 arastnda AET'deki görevinden ücretsiz izin almış ve emeklilik sigortası primlerini bu donemde ödeyememişti. Şimdi 15 bin maık tutan bu parayı partinin ödemesini istiyordu. Partinin yönetim kurulu bu isteği reddetti. Yönetim Kurulu üyesi Uli Tost'un ifadesi şuydu: "Biz profesyonel politikacı istemiyoruz." Bunu Petra Hanırn daha başından beri biliyordu, bu nokta kendisıne bildirilmişti. Petra Kelly'dcn sonraki döneııı sözcüsü Kainer Irampert dc "Başka parCi üyeleri de ücretsiz izin yiizünden sigorta priminden kayha ugradı. Yeşiller içinde sınıf ayrımına izin vermek istemiyoruz," demişti. Tost şunu ekliyordu: "Ûnliilere özcl haklar yok bizde." Petra Kelly'nin bazı kararlara uymadığı vc milletvekili maaşından parti fonuna aktarması gereken parayı dilediği projelerc yatırdığı açıklanınca asıl sıkı kavgalar çıktı. Yeşiller'in Hessen eyalet örgütünün sosyal demokratlarla ittifak kararı alması eski bir ayrılığı canlandırmıştı. Ocak ayında eyalet kongresinin aldığı karardan sonra Yeşiller'in nihayet iktidara ortak olarak "Bir şeyler değiştirmeye baslaması" gerektiğini vurgulayan "Gerçekçiler"le, "tlkelerden taviz" verılmesinden korkan "Soy Yeşiller" arasındaki tartışma dinmedi. Buraya kadarı eski ayrılığın aynısıydı. Son birkaç hafta içinde buna "Çevre koruma ağırlıklı gerçekçiler" ile "Sol Sosyalistler", "Sol Yesilciler" ve "Yeşil Özgürlükçüler" biçımindeki bölünmeler eklendi. Bu bölünmelerde söz konusu parti üyelerinin siyasal kökeni önemli rol oynuyordu. Hessen'de iktidara ortak olma kararıyla zafer kazananlar, "Çevre ağırlıklı gerçekçiler" ve "Yeşil Özgürlükçüler" oldu. Kaybcdenler "Sol Yesilciler"dı."Sol Sosyalistler" ise Sosyal demokratlara bir "asgari istekler lislesi" koşulu sunulması isteğini kabul ettırcmemişti. Sonııncu grubun kalesı Hamburg'tu ve Sosyal Denıokrat ve Liberal kökenlilerin ağırlığı oluşturduğu Hessen'de şansları yoktu. Ayrıca Hessen'deki Yeşil seçmcnlerin ÇEŞ/T ÇEŞİT /NSAN Yeşiller'in Hessen Eyalet Kongresı. Usmgen, ocak 1984. Go runtü, Yeşiller'in dostunu düşmamna gıpta eltırecek nıtelıkte: Yün ören yaşlıca kadınla uzun saçlı, blucinli gençler birarada... yuzde 90'ının bır Sosyal DemokratYeşil ittifakından yana olduğu da kamuoyu yoklanıalarıyla bclirlenmişti. Buna karşı çıkan Sol Yeşiller 1980'in başında partiyi kuran Yeşil örgütler arasında çoğunluk sahibiydi. Ancak ortak davranma yetenekleri ve liderleri olmadığı için giderck etkisizleştiler. Henuz 1980'de kendıni "Ne sagda ne solda" diye tanımlayan partililer gideıek klâsik soldan çok farklı bir "sol"u beninısediler. Bu kesımin en ünliı kişisi, Doğu Almanya'da 8 yıl hapse mahkum olup sınır dışı edilen ve Batı'ya geçtıkten sonra Yeşiller'in kurulıışunda kilit rol oynayan Rudolf Bahro bile sahneden tümüyle silindi. Şubat sonlarında ortak bir bildiri yayınlayarak varlıklarını duyuran "Yeşil Ozgürlukçuler", "diğer partilerle diyalog"un ve parlamcnter sıstemin diğer kurallarınııı benimsenmesi çağrısında bulundular. Böylece partinin geleceği uzerine esaslı bır mücadele başlattılar, çünkü Yeşiller kendilerini "AııtiParti" olarak adlandırıyordu ve zaten var olan partilerin işleyiş biçimleridcn umudu kesmişti. Yeşiller'in temel ilkelerini değiştirmeye kalktıkları halde Yeşil Ö/gürlükçülerin kendilerini kabul ettirme şansı var. Çünku Yönetim Kurulu üyesi Otlo Stiııly, parlamento sekreteri Joschka Fischer ve Yeşil hareketin eski teorisyenlerinden Ernst Hoplitschek gibi unluler bu safta yer alıyor. Orubuıı fikir ürcten, faaliyet yürüten çekııdcgimlc I rankturtlu "kendiliğindenci'Mer ağırlığı oluşturuyor. Bunlar 1968 öğrencı hareketinden kalıııa, örgutsüz sosyalist bir gıuplu. Yeşil Özgürlükçüler Sol Sosyalistlere hücum ederek, onları Sosyal Dcmokratlaı karşısında "Klâsik Sol Teşhir l'oliıikası" i/lemekle suçluyorlaı. Yıne de Sosyal Demokratlarla iktidar ortaklığının bır "dostluk"tan çok rckabet olacağını ö/ellikle vurguluyorlar. Çeşitli sol grupçuklardan ayrılaıak "Allernatif Hurckıl" potasında kaynaşan Sol Sosyalistleı, Hoplitschek'ın öncrdıği gibi "Yvşiller'in Hur dcmokratlann roliınii dcvralarak, büyük parlilerden herhangi birine koalisyon orlagı olması" ihtimalinden vc "içi geçmiş taban kavramı"na tepki olarak hiyerarşik bir yapı oluşmasından kaygılanıyorlar. Yeşiller'in ufkunda ömürlerinin sonu değil, anıa aynı önemde bir yol ayrımı gorunüyor: Yeşiller programlarında yer alan hcdeflerini gerçeklestiı rnek amacıyla farklı kimliklerindeıı tcdakârlık ederek, diğer partilere ını benziyccek? Yoksa farklı kimliğine sarılarak, var oıan partilere tepki halinde hedeflerıni gerçekleştirnıe aracı olarak iktidara giden yoluııu mu tıkayacak? Ya da ikisini bağdaştırmanın yolunu bulacak mı? Şimdilik Yeşiller yol ayrımından çok, çekişmelerden ve partinin olağan dışı yapısından gelen bazı özellikleri hissediyorlar. Örncğın Badeıı NVıırttemberg eyaleımde eyalet meelisi seçinıleri yaklaşırkcn, Yeşiller'in bürosu en unlü adaylardan bin olan Holger Heimann'ı Merkezi Seçim Burosuııa bıldırrnevı unuttu. Ben/er nedenlerle Yeşiller bu eyalette uç seçim çevresınde bırden yarış dışı kaldı. Ayrıca partinin bu eyaletteki örgutu, geçen seçımdekı adaylarının hiçbirini bu yıl lısteyesokmadı. Bu yıl/dcıı eyalel meelisi üycsı Helgo Bran, "Bu parli herkesi yer bitirir," dedi ve ayrıldı. PETRA KELLY Şirin şirin gülümserken çekilen fotoğraflarına ariık pek rastlanmıyor.