23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tuttuğumuz yolda yürümek Piyasa ekonomisine inamyordu. Rekabet herşeyden önemliydı ve "tuttuğu yolda yürümeye" kararlıydı... • 1leri sürduğum yeni zihniyetle, fakir halkın zenginlerc karşı duyduğu husumeti yok edecek şartların yaralılınası gerekiyordu. Böyle bir iktisadi refah seviyesine ulaşmanın vasıtası rekabettir. Rekabet insanlığın övünebilecegi bütün üstünlükleri sağlamanın ve iktisaden ilerlemenin tek yoludur. Herkese refah payı ile, rekabet yolu ile refah aynı anlama gelir ve işte bi zirn esas prensiplerimiz budur. • Yapacak tek şey kalmıştı. Tuttuğumuz yoldan yürümek. Zira bziden sonra gelecek hiçbir hükümet, hiçbir parlamento bu hür ekonomi sistemini devam ettirebilecck sinir sağlamlığına malik olmayacaktı. • Bu piyasa ekonomisine geçiş sırasında geniş halk kitlelerinin olan bitenden haberi yoktu. Bir Başbakanın not defteri... Ülke ekonomisine damvasını vurdu... Uzun süre ekonomiden hemen hemen tek sorumlu oydu.. Bakanlık ve Başhakan Yardımcılığı sıfatlarıyla "ekonominin başındaki adam" olduktan sonra, sıra Başbakanlık ve parti başkanlığına gelmişti... Savunduğu bir ekonomik model vardı... Israrla sürdürmek istedi, sürdürdü de... Bu modelin özgün olduğunu, doğrudan kimseden esinlenmediğini vurguluyordu... Düşündüklerini, yaptıklarını demeçleri, açıklamaları dışında kısa kısa notlar halinde kâğıda döktü... İşte onlardan bazı bölümler: Knflasyon canavarına karşı Ona gore enflasyonun en önemli nedeni banknot matbaastmn çok çalışmasıydı. Devlet para basmamalı, ama fiyatlan kontrol edeceğim diye piyasaya da mudahale etmemeliydi. • Para darlığı siparişlerin iptaline yol açıyordu. (Ja/etelerde tuketim malları sanayiinde tehlikc işareti baslıklı ya/ılar çikmaya başladı. Böylcce karamsarhk cephe değistiriyordu. • hıyat tahditlerı ve idari tedbirlerle enflasyonu onleme tesebbusleri daima hüsranla sonuçlanmıstır. Kâğıt para bolluğu her türlu idari tedbiıı kesin bir şekilde etkisiz bırakıyordu. • .... yılı bir dönılm noktası olmuştur. Hükümet para rcformuna karar verdi. Bu reform buyuk bir ekonomik reform ile birlikte yapılacaktı. Reform kesin ve cczri olmalı idi. lktısatçılar bu ilk relorm hakkında şunları söylemişlerdir: "Karaborsa birdenbire durdu. Mağazalar malla doldu." • I iyaılann serbest şckıldc etki yapmasına engel olan kımse, rekabeti önlemiş ve ekonomiyi dıırdurmuş olur. ... tarihinde yayınlanan kanun, iktisadi işlerle uğraşan buroların başında bulunanlara bir tomar kararnameyi bir çırpıda çöp scpetine atmak imkânı vermişti. Yinebu kanun sayesinde fiyatlar ve piyasanın düzenlenmesi hakkında mevcut bütün karar ve yönetmcliklerin kaldırılması gerekiyordu. • Yepyeni bir mevzuat uygulanmaya başladı. Ekonomi Uzerindeki bütun kırtasiyeciliği ortadan kaldırdık. • Tarihinde para ve devlet giderleri hakkında bir kararname yayınlandı. Bununla devlet dairclerinin rastgele genişleyip yayılması önlendı. Yııksek dereceli memurların sayısı azaltıldı. • Bakanlık, imtiyaz vermek, cvraklara pul yapıştırmak, lisans ha/ırlamak, belgeleri tasdik etmek gibi işlerden kurtulmuştur. • Ekonomik hayatı bir futbol maçına benzetiyorum. Hakem nasıl oyuna katılmazsa, devletin de ekonomik faaliyetler meydanmda yeri yoktur. Maça giden seyirciler maçın serbest oynanmayacağını anlarlarsa bundan hoşlanma/laı. Hür ekonomide de durum böyledir. m SİV \SKT 83 İhracat seferberliği Rekabet yalnız yerli işadanu arasında mı olacaktı? Hayır. Yerli sanayici ve tüccar, iç pazarda yabancı mallarla olduğu kadar, dış pazarda da ihracat ıçin rekabete alışmak zorundaydı: • ....Tanhinde şunları söylemişlim: 'Bize yöneltılen lenkıller ne oluısa olsun, gUttUğümUz ihracat politikası, bu yolu tulmadığımız takdırde öltime rnahkuın oldıığunıu/a dair olan inancııın/daıı ileri gelmektedir. • Ilk defa iç pazarlarda yabancı malların rekabcti ılc karşı karşıya kalıyorduk. Yine ilk dcfa olarak u/crinde otarşik izler taşıyan yerli sanayi, uretim programında dcğışıklik yapmak ve ilıracal yupabiluıek ıçin tedbirler duşunmek zorunda kaldı. • Talebin durmadan artması ithalatın çoğalmasma yol açlı. I iberasyon da ithalalı bir kat daha arlırıyordu. Dış ticaret açığımı? büyudü. İthalatın bu şckıldc artışı pıyasa ekonomisine tamamiyle uygundu. Daha sonra tedbir almak lu/ıımunu duyduk. lthal lisansları bclli bir düzene bağlandı. Liberasyona son verıldi. Butun bu tedbirlere lağmcn dovi/ duıunnımuz nezaketiııi koruyordu. Sonunda ithalatın kısılmasına karar vcrıldı. • Dış tıcarelımi/iıı gelişmesine temas ederken... Farıhinde yaptığımız devalüasyondan bahsetmeyı unulmaınak ycrınde olur .. tarıhleıi arasında ilıarcatımız ııç misline çıkmıştı ki, ihracatımız artmasına rağmcn d's ticaret dengemiz hâlâ açıkla kapaıııyotdıı. 3u suretle işsizliğin yaratmıs olduğu cndişeyi dıs ticaret açığı bir kat arlırıyordu. Tasavvur ve düşiince tarzı Piyasanın kudreti kadar, manevi değerlere de önem veriyordu. Modeli ve düşunce tarzının "ithal" olduğu konusunda çeşitli yorumlar yapıldı. • Siyasal termometre btitun memlekette yııkseliyordu. Karşımızda bir kere daha hur ekonomiye düşman olanlarla sosyal demokratlanıı ıııuhalefetini buluyorduk. Bu anlaşmazhk havası... yılında bizzat hükümetin içinde de esiyordu. Bu yüzden birçok lü/umlu ledbırler /amaııında alı namıyordu. Yalnı/ piyasa ekonomisi yeniden kıırulmuş olan hür ekonomiyi yaşatmaya çalışıyoı du. Bu karıııakarışık durıım karşısında salim bir yol seçmek son derecc güç hale gclmıştı. Birçok plan ve lasavvurlarım allusı oldu. • Bir süreden beri liberal ekonomi politikası matcryalİ7me doğru sürüklenmekle ıtham edilmcktedır. Oysa yaşama sevıyesmııı yukselmesi iıısan ları materyalist düşuncc tarzından kurtaracak gcrekli şartları hazırlar. Insanın kendını daha ul vi konulaıa veıebilmesı için maddi endişelerden kurtulmuş olnıası gerekir. • Şüphesiz Amerikalıların hayret verıci ekonomik başarılarını sağlayan düşunce taı/ı ile bi/im duşünce tarzımız arasında bazı kıyaslamalar yapılabılir. Tekeller ve ziimre menfaatleri Piyasa da tekelci uygulamalara karşıydı. Aynı şekilde firmaların zor durumdayken devlele yaslanmak istemelerini de kabul edemiyordu. Bu yüzden iş çevreleriyle çatıstığı da oldu. Öysa... • Tekelleri yasaklayan kanun doğmatik değildi. tşte bu nedenle ihracat tekellerinın, rasyonalizasyona yönclmiş tekellerııı kurulabilmesi münıkün gorulmuşlu. Tekellere karşı beslediğim bitmez lukenmez husumetimi patron duşmanlığı şcklındc göstermek isteyenlerın ithamlarını ciddiye almam. Ben hur teşebbüsün bir numaralı taraftarıyım. • Bırakını/ yapsııılaı (laisse/ faire) prensibi ureliciye daima ne yapmak istediğini, ncrcde ve ne mikıarda ürctimdc bulunmak ıstedıgini tespit ve layın ımkânı vermıştir. Tekellerin aleyhindeyim. • Sanayimı/in /aınan /aınan bizimle gizlicc rtıücadele yapmış olduğunun farkına varmıştım. Son yıtlarda hür ekonominin sanayimiz için agır bir yılk olduğu ve sanayimi/in bundan kurtulmak istediği yolunda olumsuz bir hava yaratılmıştı. üysa sanayimn hür ekonominin gerekçesini ilira/si7 kabul ctrncsi beklenirdi. • Devlet patron oldu mu ekonomik hayat artık serbest sayılma/. Fakat bir yandan sanayi işleri ile devletin ilgilenmemesi istenirken, öte yandan sanayicinin azıcık başı sıkışınca devleti yardıma çağırması mümkün değildir. lşadamlarının ekonomi politikasına karşı göstermış oldukları ilgi yerindedır, ama bu polilikayı bizzat tayin ve tespit etmek ya da kcndi organlarını bu amaçla harckete geçirmek ımkânlarına sahip değildirler. Ücretler ve Orta Direk Ücrelliler ınılli gelirden tabıi ki dahafazla pay almalıydı. Ama nasıl? Enflasyon ateşini körükleyerek mi? thracat seferberliRini aksatarak mı? • Dışarıya mal salmuya devanı etmek dururken bu ihracat politikamı/a zarar verebilecck olan ucret ve ayhkları ölçüsüz bir şekılde yükseltemeyiz. Dikkatlerını daha çok milli gelirleıin fertleı arasında dağılışı u/erınde toplayanlar uretimden elde edilendcn daha fazla dağıtmak hevesine kapılmışlardır. Bu sö/lerımden buglln yurttaşın milli gelirden almakta olduğu payın tnükemmel veya hakkaniyctc ııygun olduğu anlamı çıkarılmusın. Milli gelirden alınan pay zamanla değişecektir. I'akat bu değişmcnin çok kısa bir /aınan ıçinde gerçekleşmesine heves edilmesi ucret kavgalarına vc hiç şüphesiz grcvlere yol açar. • Çok defa ekonomıde hoşa gitmeyen ve sosyal bakımdan arzu edilmeyen tedbirlcrin iyı sonuçlar vcrdiği görülmüştür. • Hoşa gitmeyen gerçekleri kabul ettirebilmek için aylaca uğraştım. Bu arada karşıdan gelen bütün oyunlara rağmen ışçi ücretleri ile fiyatlar arasında çok sıkı hağın hulunduğunu ispata çalıştım. Şahsi kanaatimc göre Ucrellerin artışı üretimdeki artışla orantılı olmalı idi. Aksi takdirde verimlilik artmadan Ucretlerc zam yapmak faydasız, hatta zararlı idi... ölçüsüz ücret artış BAŞBAKAM: Oldukça kiloluydu larının getirmiş olduğu olumsuz etkileri anlatmak için Ulkeyı baştan başa dola^lım. • Ücret politikasının, işsizliğin geniş şekilde devanı ettığı sııalarda fiyat yükselmelerini izlcmemesi istikrarın belli başlı bir unsuru sayılmalıdır. • Sendikalann izledikleh yüksek Ucret politikasının hakikatte spekulatörlerin işine yaradığım unutmamak gcrckir. Bu aldatıcı sosyal gelisme yalnız ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve politik tehlikeler de arzeder. O kimdi? Bir ülkenin bir dönemine damgasım vuran bu Başbakan 'dan hep bir "mucize"ninyayaratıası olarak söz edildi. Yaptıklan gerçekten mucize miydi? Yukandaki notları hangi tarihlerde yazmıştı? Sahi o kimdi? Bürokrasi ve kırtasiyecüik Ekonomik huyatın ıçinde devletin ağırlığı olmamalıydı. Mevzuat, bürokrasi, kırtasiyecilik... Hepsi asgariye indirılmeli, hatta yok edilmeliydi. LÛTFEH SAYFAYI ÇEVİHİMİZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle