Katalog

StYASET 8» Meclis'te basın da vardır... \e gazeteciler halkın temsilcîler'ınden halka en doğru, en ayrıntılı haberi ulaştırmak için didinirler. Bunun içinse asgari bir çalışma ortamı gereklidir. Bazı meclis görevlilerî aynı kanıda olmasa da... RAFET GENÇ Otuzbirkasımbeşaralık dokuzyüzseksenüç FIRUZ T ürkiye Büyuk Millet Meclisi 3 yıl11k aradan soıııa açıldı. Seçimle gelen milletvekilleri 8 saat süren andiçme töreninden sonra görevlcrine başladılar. Önumüzdeki hafta içinde Meclis Başkanhk Divanı oluşacak. Arkasından "Birinci Turgut Ö/al Kabinesi" ve guvenoyu gelccek. Bu özet, okuyuculara ya da dışarıdan Meclisi izleyenlere kolay gelebilir. Çalışmaları ayrıntılı bir biçimde gazetelerine, radyoya ve televizyona aktaracak "parlamento muhabirleri" ise ter dökecekler, yorgunluktan bitap düşeceklcr. BUtün uğraş okuyucuya daha ayrıntılı ve daha sağlıklı haber yetiştirmek için.. Ama TBMM çatısı altında bazı "yetkili ve etkili" kişiler ötedcn beri vardır. Bunlar gazetecinin bu uğraşını her nedense engellemek için devpeye girip, "Şuraya girmeyin, şunu yapmayın" diye emirlcr yağdırmaya meraklıdırlar. Oysa, parlamento muhabirlerinin çalışma koşullarını saptayan bir "yönctmelik" de vardır. Bu yönetmelik, 12 Eylül Harekâtı'ndan sonra Meclis içtüzüğü ile birlikte "askıya" alındı. Yeni Anayasa'nın geçici 6. maddesinde, TBMM'nin kendi içtüzUğunu yapıncaya kadar, 12 Eylül 1980 tarihinden önce uygulanan içtü/Uğün Anayasa'ya aykırı olmayan hükümlerinin aynen ııygulanacağı belirtildiği halde, gazetecilerin Meclis içi çalışmalarını düzenleyen yönetmelik ne hikmetse yürürlüğe konmadı, üstelik önemli kısıtlamalar yapıldı. Andiçme törcni sırasında gazeteciler ve TRT'cilcr için durup dururken lokantaya sokulmama kararı alındı. Bunun kaynağını araştırdık, bir sonuç alamadık ama, aşağı yukarı "bir işgiizarlık" yapılarak gazetecilerin lokantaya sokulmadığını öğrendik. Bu durumu soran bazı idare amirlerine de "ters" bılgı vermekte tereddılt edilmediğine de tanık olduk. Meclis içtuzuğu ile birlikte Anayasa'y Köre yürürlüğe konulan yönetmelik, her nedense bazı yetkili ve etkili kişiler tarafından yeni bir "pazarlık" konusu yapılmak isteniyor. Meclis'tc devamlı çalışacak parlamento muhabirlerinden başka, gazetecilerin Meclis'e girmernelerini, lokantada da yemek yememelerini istiyorlar. Yine "Liste yapalım, ad saptayalım" diyorlar. Önumüzdeki günlerde her şeyi ile halledilmiş ve yonetmeliğe bağlanmış olan parlamento muhabirlerinin durumu işte bu "etkili ve yetkili" olduğuna inanan kişiler tarafından zorlaşabilir, yeni görüşmelere ve gereksiz tarüşmalara yol açabilir korkusundayız. a KULIS'TEN Çanta orada, ben burada Anavatan Partisi tstanbul Milletvekili Ercüment Konukman, Ankara'ya geldi. Konukman, Önce Şadi Pehlivanoğlu 'nun odastnda bir süre kaldı ve sohbet etti. Daha sonra çantasım Pehlivanoğlu'nun odasında bırakarak Genel Başkan Yardımcm Halil Şıvgm 'ın yanına uğradı. Ama Konukman, az sonra çantasım almak için Pehlivanoğlu'nun odasına döndüğünde, kapının kilitli olduğunu gördü. Konukman, orada bulunanlara Pehlivanoğlu'nun nerede olduğunu sordu, ama Pehlivanoğlu'nun gittiği yamtını aldı. Konukman: "Ama Pehlivanoğlu odsında bir yabancı çanta varken bırakıp gitmeyecek kadar düşüncelidir" diye söylendi. Görevliler, Pehlivanoğlu 'nun gittiğini yinelediler. Bunun üzerine Konukman, odanın yedek bir anahtarı olup olmadığını sordu, "yok" yanıtı aldı. Konukman bir süre kapının önünde durduktan sonra, sordu: "Buramn müessese müdür kim?'\ Konukman, İdare Müdürü 'nün en alt katta olduğu belirtilince merdivenlere yöneldi. Konukman az sonra elinde bir anahtarla nefes nefese geldi ve: " Şadi bey gitmemis bereket." güçlü bakan adaylanndan biri olduğunu bilseler hiç yalnız bırakırlar mıydı? Ama anlaşılan, Konukman kendi partisinin Genel Merkezi'nde tanınmıyordu. Yozgat'ta hem de Ankara'daki seçim çevresinde arkadaslarını seçtirdi." Milletvekili seçilen Besim Hoca'nın şimdi bir başka ünvanı daha var. Besim Hoca parlamentoya girecek 399 milletvekili içinde mazbatasını alan ilk kişi oluyor. Göçer mazbatasını seçim sabahı saat 09 'da Çorum ll Seçim Kurulu Başkanlığı 'ndan alarak aynı gün HP Genel Merkezi'ne geldi. Genel Başkan Necdet Calp'in ikazı üzerine ise, mazbatasının bir fotokopisini çektirerek, mazbatasını kaybetme durumunda ortaya çıkacak kötü sonuçtan kurtuldu. Oğretmen ve öğrencileri Milletvekili genel seçimleri bitti ama dedikoduları henüz bitmedi. Dedikodusu hâlâ kulaktan kulağa devam eden olayın kahramanı HP'den milletvekilliği kazanan Besim Göçer Hoca. Tam 41 yıllık oğretmen olan Besim Hoca'nın Halkçı Parti içinde tam 11 öğrenciii milletvekili adayıydı ve bunlardan 5 7 parlamenter olmayı başardı. Besim Hoca'nın başına gelenler kulaktan kulağa anlatılıyor demistik. Besim Göçer, Çorum'dan milletvekili adayı idi. Seçime iki hafta kaladan başlayarak Çorum'da neredeyse mahalle mahalle, köy köy dolaşıp propaganda yapan Besim Göçer, Çorum'un köyü diyerek iki kez Yozgat'ın bir kez de Ankara'nın bir köyüne giderek konusmalar yaptı. Her seferinde yanlış bölgelerde konuşma yaptığını en sonunda öğrendi. Şimdi Besim Hoca'nın bu olayı anlatılırken şöyle deniliyor: "Besim Hoca yalnız kendini seçtirmedi. Hızını alamayıp Yozgat ve Ankara'daki arkadaslart için çalıştı. Böylece hem Işçilere 3 sabır Testş Sendikast Teşkilatlandırma Sekreteri Nevzat Bıyıklı Anavatan Partisi listesinden milletvekili oldu. Bıyıklı, bugünlerde yoğun çalışmalar içinde. Çünkü milletvekili olalıberi, bugünlerde sık sık yapılan sendika kongrelerine çağrılıyor ve kendi deyimiyle, "Çağmlınca gitmemek olmuyor, gidince de sb'z veriliyor, konuşmamak olmuyor." Işçi sorunlarma değinilince, Bıyıklı konuşmadan edemiyor. Bıyıklı, sadece sendika kongrelerinde konuşma yapmadığını ve işçi sorunlarını özal'a da ilettiğini söylüyor. Bıyıklı, işçi sorunlarını anlattıktan sonra özal, kısa ve öz bir yanıt verıyormuş: "Sabır, sabır, sabır." Orada bulunanlar, Konukman'ın en Kapak fotoğrafları: RIZA EZER