Katalog

20 400 yıllık bir besin: Simit. Un, süt, şeker, susam ve su ile yoğruluyor. Şimdilerde rağbet taş fırın simitlerine, bir de pekmezli suya yatırılmışsa... Altın gibi sarı ama taze... DÎLEK HAYIRLI imit... 400yıllıkgelenekselbirlezzet... Illc fast food'umuz sayılır; çünkümekândasınırtanımaz. Simitçilerse her şeyin gün be gün değiştiği bir dönemde hep aynı kalırlar; tablaları, tezgâhlan ya da camekânlı arabalarıyla... Gün yüzünü yeni yeni gösterirken ıssız sokak ve caddelerde onların sesleri yankıla nır. "Simitçiee! Tasie simiyyt! Yeni çıktı, gevrekbunlarr!" Genellikle Safranbolu ve Kastamonululann mesleği olan simitçilik günümüzde her yörede, kendine özgü yöntemlerle yapılıyor. Biz yazımızda îstanbul simidini anlatacağız geçmişten bugüne. îstanbul simidi, önceleri Galata, Kumkapı, Samatya ve Beylerbeyi'ndeki fınnlarda yapılırmış. Şimdilerde her yerde bir taş fırın simitçisi ve simit fırını görmek mümkiin. Simit hamuru un.su, süt, şeker, susam ve tuzkarıştırılarakyoğrulurmuş.Hamurmayalanıncaparçalaraayrılarakhalkabiçimi verildikten sonra pekmezli soğuk suya atılır, sonrasusamabatırdıpfırmaverilirmiş. Bu geleneği Istanbul'da devam ettiren fırınlar hâlâ var. Örneğin, her gün binlerce insanı ağırlayan tstiklal Caddesi'nde neredeyse 15 adımdabirgördüğümüz.herköşe başında karşımıza çıkan simitçilerin camekânlı arabalarının üstünde tarihi taş fırın simidi yazar. Sonradan öğreniyoruz ki, bu simitlerBeyoglu civarına toplanmış45 fırından geliyor. Bunlardan en eski iki tanesi ise Has Sokak'taki Yedi Ydmazlar Taş Fınn Simitçisi ve adı olmayan bir tarihi taş fırın. bölümüne ateş tuğla denilen malzemeyle örülerek yapılır. Taşların altına kum, tuz ve cam döşenir. Bu taşların özelliğiiseısıyıdışarıvermemesidir. Fırının bir bölümünde odunlar yanarken diğer tarafına dizdiğimiz simitler 350 dereceısıdapişerler." Cüneyt, pek simit sevmiyor. Ona göre simit eğlence kültürünün bir parçası. "Insanlar biraz da zevk için yiyor bunu. Çünkü pirzola bile yeseniz bu tadı alamazsınız. Ben karın doyurduğuna pek inanmıyorum" diyor. 22 AYAR ALTIN RENGÎNDE... Simit Dünyası'nın vitrininden... Yedi Ydmazlar'agidiyoruzönce.Ikiişçi Cüneyt ve Arif... Cüneyt, üst kattan gönderilen, pekmez suyuna batırıldıktan sonra bükülüp tepsi içine dizilen simitleri susamlayıp Necati'ye veriyor. O da simitleri üç metre uzunluğundaki gürgen küreklere yerleştirip taş fırına sürüyor. Peki buraya neden taş fırın deniliyor? Sorumuzu Cüneyt cevaphyor: "Taş fırın, dükkânın bir Simit üzerine konuşmamıza aynı sokaktaki adı olmayan taş fırının sahibi Hasan Yağcı ile devam ediyoruz. Hasan Bey de Tokadıymış ama sadece îstanbul simidi yapıyormuş." Yöresel simitler genellikle pekmeze atılır ve onunla kaynatılarak pişirüir. îstanbul simidi ise sadece pekmeze batırılır. Pekmezde pişirilen simit altın sarısı renginde değil, daha kızarmış olur. Oysa iyi simit 22 ayar altın sarısı renginde olanıdır." BeyoğluSimitDünyası... îşletmeninmüdürü, Seyithan Kaya anlatıyor: " Bizim yaptığımız simidin özelliği susamının Hindistan'dan gelmesi ve kullanılan pekmezin el yapımı olması. Ayrıca birinci kalite un kullanıyoruz. Amacımız, halka temiz ve ucuz simit çeşitleri sunmak. Pek çok pastane satmak için ürünlerimizden istiyor ama biz kendi müşterimize yetiştiremediğimizden veremiyoruz." Simit Dünyası'na günde üç bin kişi uğruyor, îstanbul ve Ankara simidinin yanı sıra tereyağlı ve kaşarlı simit de yapılıyor. Müşterilerinin çoğunluğu ise îstiklal Caddesi'nin müdavimleri; özellikle üniversite öğrencileri, Beyoğlu ve çevresinde çalışanlar ve sanatçılar... Sabah saat yediden gece saat ikiye kadar açık Simit Dünyası'nda fiyatlar da her keseye uygun düşünülmüş. Cebinizdeki üç yüz bin lira bir simit için yeterli.# Tam bir deniz evi MÜGE AYDIN Sea House Restaurant By Şükrü, tam bir deniz evi. Kuruçeşme'deki restoran için Boğaz'la kucak kucağa diyebiliriz. Boğaziçi Köprüsü'yle Fatih Sultan Mehmet Köprüsü arasındaki restoran on dört aydır balık severlere farklı tatlar sunuyor. Peki, nedir bu farklı tatlar? Sea House'un evyapımı lakerdası yoğun ilgi toplayanlardan sadece biri. Balık pastırması ve balık kokoreç de buraya özgü tatlardan. Balık pastırması, biidiğimiz diğer pastırmalar gibi çemende bekletilerek yapılıyor. Balık kokoreç ise deniz mahsullerinden kokoreç usulü hazırlanıyor. Deniz mahsulleri soğanla kavrulup güvece veriliyor. Balık ızgara köfte de değişik lezzetlerden. Levrek ve çip u ra kıy ılıp soğan ve baharadarla köfte haline getiriliyor. Balık köfteler kömür ızgarada pişirilip servis ediliyor. Balık ızgara köftenin özel bağımlıları olduğunu öğrendiğimizde hiç şaşırmıyoruz... Mutfaktan sorumlu Fikret Usta, kendi kreasyonlarını sergiliyor... Fikret Usta 'nın yaratıcılığına örnek, kalamar pilakisi. Dönem dönem mönüdeki mezeler değişiyor. Restoranda en sevilen çeşitler, damak t adına göre lüferden kalkana, kalkandan mercana farklılık gösteriyor. Balıklar, arzunuza bağlı, tuzda, tava, buğulama ya da ızgara olarak pişirilebiliyor. Müşterilerin beğenisi, gözlerinin önünde pişirilen ekmeklerde birleşiyor. Taş fınnda pişen ekmeklerin, kepekli, zeytinli, cevizli ve sütlü çeşideri var. Yoksa siz de sebze ya da kır mızı etten vazgeçemeyenlerden misiniz? Sea House, sizi de düşünmüş. îsteğinize göre sebze yemekleri ya da et, tavuk ızgara hazırlanabiliyor. Ayrıca, ailelere sorun çıkaran et yemez çocuklar için yaz ayları için bir mönü düşünülmüş. Çocuk mönüsüne, küçüklerin vazgeçemediği spagetti, pizza gibi yiyeceklerin konulması düşünülüyor. Restoranın sahibi Şükrü Budak, 70'lerdenbuyanabahklaiçiçe. "Denizmahsulü sevenler için bir mekân yarattık. Sea House, bir nevi naturel balıkevi. Uskumrudan paellaya, paelladan kabuklulara geniş bir mönümüz var. Diğer mekânlara oranla gerçek balık fiyadarının arkasındayız" diyor. Soğuk mezeler, ara sıcaklar, içki, tadı ve meyve dahil kişi başına düşen fiyat, 45 milyon. Nakitödemedeyüzde lOoranında indirim uygulanıyor. Grup mönüsünde ise değişik oranlarda indirim var. Gelenlerin yaş ortalamasının 30 olduğu restoranın 110kişiliküstsalonu,230kişilik alt salonu, yaz aylarında kullanılan 300 kişilik terası ve 200 araç kapasitesinde otoparkı bulunuyor. Restoranın dekore edilirken rahathk temel alınmış. îtalyan tarzında dekore edilen restoran, sade ve şık. Grup yemekleri, nişan, kokteyl gibi organizasyonlar için ideal. Halkla îlişkiler Koordinatörü Seda Kansu, "Ekibimizde katı bir otorite söz konusu değil. Bu nedenle uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. Bizim için müşterinin memnuniyetini görmek önemli. Her gün, konuklanmızın zevkle evlerine dönmelerinin verdiği rahatlığı yaşıyorum " diyor. Sea House'un başarısında, Seda Kansu'nun dediği gibi uyumlu ekip çalışmasının payı büyük. Balık tutkunlarına hitap eden restoran, kalite ve hijyenden ödün vermiyor. •