Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Dün, 1 Eylül Dünya Banş Günü'ydü. Barış Yıldırım, tam altı Banş Günü'nü cezaevinde geçirdi, 400 gün aç kaldı, "Hayat Kurtarma" operasyonunda ölümün . " eşiğinden döndü. Şimdi Vernike Korsakoff hastası. Banş'ın anlamını belki de kimse onun kadar bilmiyor. Barış BERAT GÜNÇIKAN den. Bedenini ölümeyatırdı vebelleğini, umutlannı, geleceğini, banş adına yattığı ölüm orucunda yitirdi. Amaç, 1 Eylül Dünya Günü'nde, adı Barış olan bu genç adamla röportaj yapmaktı. Olmadı. Sadeceonundeğil,ölümorucunakatılanonlarca kişinin yakalandığı Vernike Korsakoff hastalığı izin vermedi. Soruları ancak annesi Ayşe Yıldınm'm desteği ileyanıtlayabildi: Barış kim? Ayşe Yıldırım: Barış 15 Ekim 1975'te TuncelıMazgirt'te doğdu. Çocukluğundanbuyanaçevresindekitümhaksızlıkları gören, çağdaş, insan haklarını tüm yanlarıylaönemseyenbirailedeyetişti. Ailesiyle barışık, uyumlu, sevgi dolu bir çocuktu. 1992'de 9 Eylül Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi, lnşaat Müh. bölümünü kazandı. Üniversite öğrenimi boyunca, müzik ve edebiyatla ilgilendi. Müziğeortaokulyıllarındagitarçalmakla başladı. Şiire ilgisi ise okumayı öğrenmesiyleeş tarihli. Şiirlerininbüyükbölümü buyıl"DündenYannlanGörebilenlerimize"adıaltındayayımlandı... Son altı yılını cezaevinde gcçirdin, neden? A. Yıldırım: Barış'ındosyasındasomut olarak hiçbireylemi yoktu. Gazi Olayları nedeniylc (1995) yurt çapında düzenlenen biroperasyonda,çalıştığıkültürmerkezi O na "Barış" isminin verilmesinin birhikmeti vardı, başkabir dünya düşleyebilme becerisini, umudu, yaşama sevincini gösteriyordu. Barış büyüdü. Her yıl iki ayrı doğum günü kutladı, birini 15 Ekim'de, diğerini 1 Eylül'de... 15Ekim,nüfuskâğıdına düşülen tarihti, 1 Eylül ise faşistlerin Polonya'yı işgal edip, Ikinci Dünya Savaşı'nıbaşlattıklarıgündü.lnsan,unutulmasın diye, tekrarlanmasın diye, bugünii "Barış"aadamıştı...BarışYıldınm,bugün yirmialtıyaşında... Adınarağmençoksavaş, çok işkence, çok ölüm geçti üzerin nin önünden gözaltına alındı. Varsayımlarla 12.5 yıl cezaya mahkum edildi. Banş ogündesuçsuzdu,bugündesuçsuz. Yaşadıklannın hiçbirini hak etmedi. Bu ülkede vatan haini olmak ne ki! Geçmişten bu güne vatanın herparçasını canı gibi önemseyen, namuslu, dürüst insanlar gibi oğlum da vatan haini, örgüt üyesi ilan edildi. Oysa sadece çevresinde olup biteni düşünüyor, kafa yoruyordu... fşte belkı de bu yüzden; ona gençliği, sağlığı, vatanı, halkı için geliştirdiği düşünceleri sağlayan beyni büyük hasar gördü. Şu anda Vernike Korsakoffhastası. Hiçbirşeyeyoğunlaşamıyor, kafasını toplayamıyor. Belki de bir daha aslaeski Banş olamayacak. İşkence... A. Yıldınm: 15 gün boyuncagözaltında tutuldu, işkencelere maruz kaldı. Banş'ı gözaltı süresi bitip, cezaevine sevk edildikten sonra gördüm. Tüm bu olanlann sebebini sorduğumda, (şimdi daha rahatalgılayabiliyorum verdiği cevabı) hiçbirşey yapmadığını, gözaltı ndayken boşbirkâğıt imzalamakzorundabırakıldıklannı,"suçunu" mahkemedeöğreneceğini söyledi. tlk mahkemede çıkacağını düşünüyordu, çünkü gerçekten hiçbir suçu yoktu. Olayı bilenavukatlarımızdaaynıfikirdeydiler. Banş cezaevine girdiği günden çıkana kadar, akılalmaz işkencelere, baskılara tanık oldu. Kaç kez öldü, kaç kez diri Idi... Cezaevindeki beşinci ayında, 21 Eylül operasyonunda öldüresiye dövüldü, öldü diye bırakıldı. Olaydan dört gün sonra sağ olduğunu öğrendim. 1996'da 55 gün ölüm orucuna katıldı. Bergama Cezaevi'ndeki olaylar sırasında da ölümden döndü. Ekim ayında açlık grevi ve ölüm oruçlan başladı. Oğlum önce açlık grevine katıldı. Bir ay sonra yaptığımız görüşte, eylemi ölüm orucunacevirdiğini söyledi. O an, yedi yıl boyunca yaşadığım tüm acılardan sonra, bu acıya da katlanamayacağımı düşündüm. Benim için ölüm buydu, o andı. Fakat onlar yaşanılanlardan tek çıkış yolu olarak bedenlerini ölüme yatıracaklardı. Ne söylesem, ne yapsam bu karar değişmezdi. Ve bir anne olarak, acı, korku dolu günlerimeyenilerieklendi. 19 Aralık operasyonu... A. Yıldırım: Görüşmelersüresindehergün bu acı bitecek derken 19 Aralık "Hayata Dönüş"operasyonuyapıldı. Adı böyleydi, ama ne yazık ki yine ölümden. acıdan başkabir şeydeğıldi. 20 Aralık'tadiğcrçocuklarımı veevimi bırakıp lzmır YeşılyurtDevletHastanesı'ninbahçesınetaşındım. 6ayBarış'ınhücrehücrcerıyişini, 77 kiloluk bir gencın 49 kıloya düşüşünü izledim. Bunlarıanlatmayabirannenındili nasıl dönüyor bilmiyorunı, nasıl dayandığımıdabilmiyoruın. Bizaileler,6ay boyunca hastaneden çıkan herhaberi acı içinde bekledik, acaba ölü var mı, acaba kimi kaybettik... Bu çaresizlıklerin hiçbirine benzemiyor. Böylebirçaresizlıkhiçyaşamadım... Bunları anlatmak çok zor. Dün elıni kaldırıp sana selam veren, "ana" diye seslenen gencın sabahöldügünü duyuyorduk. Barış 6 ay dırendi, 6 ay aç kaldı, artık kemikvederidenoluşanbirvücuttu. Bunlar ne kel imelerle, ne gözlerden akan yaşlarlaanlatılamaz. Duaetmektenbaşkayapabileceğim bir şey,birana olarak çalacağım bir kapı, bir umut yoktu. Tek istediğim neolursaolsun, nasıl olursaolsun,Banş'ın nefesalması,yaşamasıydı.. Barış Vernike Bafiş annesi Ayşe Yıldırım 'la... Barış, kardeşleriyle... Henüz ne cezaevini btiiyor, ne ölüm orucunu ne de işkenceyi...