Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Zülfü ve Ülker Livaneli, George Moustaki ile Ztilfü Livaneli, sürgünlüğün sıkıntısına tanık Stockholm 'de... Livaneli, Türkan Şoray'la "Yılanı Öldürseler" filminin müziklerini hazırlama sırasında... İhtilallerin sav urduğu insanlar kıbirçokgenç insanı Kuzey'ıntanımadıkla kelerden gelen bu insanlar için bir buzul gin, karlı buzlu, soğuk dünyasına savurmuştu. biydı. Kitaptabu insanlann ilişkilerinı, kavgalannı, dostluklannı, iç fırtınalannı, aşklaKitabınbaşınayazısınıaldığımVıctorHugo "BirKedı, BırAdam, Birölüm ", sürgiin rını, cinselliğe kaçışlannı anlatmaya çalışdıyorkı: Yanardağlanntaşları fırlattığı gibı yıllarını ağır bir hastalıkgibiyaşayan değitım. şik ülkelerden mültecilerin birbiriyle kesişen ihtilaller de insanlan fırlatır. yaşamları üzerine birroman. FaşistcuntaMülteciler, sürgün yaşamını ağır ve uzun 12Martrejimitarafından 1971 ve72'deüç îardan kuzeye kaçanlanların dramı... Türki bir hastalık gibı çekiyorlardı. Isveç, sıcak ülkez, uydurma suçlamalarla cezaevine gönye 'den yaşamı yargısız infazla mahvolmuş bir adam, Şili 'denfaşist cuntamn sonsuza BİR KEDİ, BİR ADAM, BİR OLUM'DEN BİR BOLUM... dek yaraladığı bir kadın... Zülfö Livaneli Rentzi Kitabevi 'nden çıkan son kitabı üzerine sorulartmızıyanıtladı. yapılıyor." "Ona ne oldu?" diye sordum bir kez "Ne gibi yanlışlar" diye sordum. daha. Cebinden bir Yeni Harman paketi çıkardı. "Filiz'in başına gelenler gibı!" dedi. Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölfim bir bakıKendisi bir tane yaktı, bir sıgara da bana Tekrar, "Ona ne oldu" diye sordum. ma bir mültecilik romanı. Yaşamınızın uzattı. Terslik çıkarmamak için sigarayı Durakladı. Sigarasından bir nefes çekti bir dönemini mülteci olarak tsveç'te gealdım çünkü artık öğrenmek istiyordum. ve "Vuruldu," dedi. "Bir M1 piyade tüfeği çirmiştiniz. O günler geride kalırken anı"Bak oğlum!" dedi. "Memleketimız çok mermisiyle kafasından vuruldu." lar da silindi mi? Genç kuşaklara neden büyük badirelerin içinden geçiyor. Milli O anda ben de vuruldum. Böyle bir şey ve nasıl mülteci olduğunuzu anlatır mısıbiriik ve bütünlüğümüze kast eden terör hıç aklıma gelmemişti. nız? merkezlerı var." "Bostancı çıkışında bir arama timi Bir Kedı, Bir Adam, Bir Ölüm, StockBütün bunların bizimle ne ilgisi var? diye varmış. Sizden kuşkulanmış. Dur diye holm'dekı mültecilik ortamının anılarıyla düşünuyordum ama söylemekten seslenmişler. Siz durmayıp geçmişsiniz, dolu ama bir otobiyografik çalışma değıl. korkarak, nefes bıle almadan ihtarı dinlemedığiniz için kuşkuları arfmış Roman kahramanlannın hepsı kurgusal. Fadinliyordum adamı. ve bir er, elindekı tüfekle arabanıza ateş kat romanın dctaylarını oluştururken kaçı"Bildığın gibi kahraman ordumuz görev etmiş." nılmaz olarak gözlemlerime, tanıdığım tıpşuuruyla ustune duşenı yaptı ve "Biz ihtar falan duymadık," dedim. lere ve anılarıma yaslandım. özellikle memleketi kıyısına geldiği uçurumdan "Bunları biliyoruz. Kış olduğu için camlar 1970'ler dünyada diktatörlüklerin egcmen kurtardı. Ama bunu yaparken bazen kapalıydı, duymanıza ımkân yoktu olduğu yıllardı. Türkiye'de 12 Mart, Yunakurunun yanında yaş da yanıyor, yanlışlar zaten." ^ nıstan 'da Albaylar Cuntası, 1 spanya 'da Franco ve Şili'dc Pınochet rejimlen vardı. BubasDUYGU YAZICI dcrilmiştım. Serbest bırakıldıktan sonra tstanbul' a taşındım ve kendime yeni bir hayat kurmaya cabaladım ama o sırada tutuklu olan Vasıf öngören'den, bir kez daha ıçerı alınmak üzere olduğumu duyunca, burada bize yaşama ve üretme olanağı kalmadığını anladım. Isveç'egittim. Mülteci olmanın en tatsızyanı neydi? Mülteci olmanın en tatsızyanı, köksüzlük duygusudur. Ne kadar rahat olursa olsun o toplum size göre kurulmamıştır, sizi önemsememektedir.Varlığınızlayokluğunuzbirdır. Bir de insana cn çok koyan anadilinden uzak yaşamaktır. Anadilin, anayurtolduğunu hatırlatan John Berger çok haklı. Sokaktan bir otobüs geçer, üzerinde reklam yazılan vardır ama size seslenmemektedir. Radyolar sızın için çalmaz, televızyonlar haberleri size aktarmaz. Bir anlamda yaşarken ölmüşsünüzdür. O dili çok iyi bi lmenız bile bir yararsağlamazsize. Kızınızı ve eşinizi de sürgün etmek nasıl birduyguydu? Kızım ve eşim de benimk birlikte zorunlu olarak sürgünc gittıler ve çok sıkıntı çektiler ama bu zorlu sınavdan parçalanmadan çıkmayı başarabildik. Birçok mülteci bunu yapamadı. Sürgün yaşamı ınsan hayatlarını unufakeder. Bir sanatçının sürgün yaşaması onun açısındankimiavantajlartaşıyormu?Bi