Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYE1 DKRGİ dir'den sonra bir başka dergâhla karşılaşır: 1950Kuşağı... Turhan Selçuk, Ferruh Doğan, Altan Erbulak, Ali Ulvi Ersoy, Semih Balcıoğlu, GüngörKabakçıoğlu, Bedri Koraman, EflâtunNuri Erkoç, Oğuz Aral gibi 2000'lere değüı etkinl ikleri süren ve modern Türk karikatürünün yaratıcılanndan oluşan topluluğun aynlmaz bir üyesi olur. En çok sevdikleri, birçoğunun etkilendiği ustaları gitmıştir, ama kendı leri bir davanın dergâhını kurmuşlardır. 1950'ler, değışık sanat alanlarında çalışan sanatçıları bir arada tutmayı başarabilen bir dünyadır. Şair ile ressam, romancı ıle karıkatürcü, aktör ile yazar, ortak mekânlarda buluşurlar. O yıllar, birçok bakımdan da bir yarılmanın yıllarıdır. Edebiyatta, resımde, karikatürde yenı bir sanatçı kuşağı gelmektedır.. 1940'larda "tasfiye" edilmeye çalışılan eski kuşaklar gerçeği kabul lenmişler. ..1950'lerden dünyaya bakan sanatçılar, alıcılarıyla "matine"lerde buluşarak kaynaşmaya çalışır. Galeriler, tiyatro fuayelerı, meyhaneler, barlar ve özellikle de evlerde yapılan özel toplantılar hep "yeni" ve "modern" olan üzerinedir. Yayımlanan sanatkültür dergileri de yeni duruşu yansıtır. Saıt Faik ve Orhan Velı gibi, iki büyücü de henüz hay attadır ve karikatürcülerimız de bu yaratıcılarla ahbaplık yapma, sanat konulannı tartışma olanağı bulabilmektedir onlarla... Velhasıl, Selma Emiroğlu, öncelikle ailesinden, sonra Cemal Nadir ve 1950 Kuşağı'yla birlikte olmaktan gelen zenginlikleriyle bilemiştir gözlerini. O'nu kuşaktaşlanndan ayıran bir başka özelliğivardı: Müzık. Konservatuvar'da şan eğitioıi aldı. Salonlarda ve radyolardakonserler verdi. 1958'de Italyan hükümetinuı bursuyla Roma ve Milano'da sürdürdü eğitimini lstanbulŞehırOperası'nınilksolistlennden bırı olarak dort yıl soprana olarak başrollerde oynadı Giderek çizgiden değil, ama karikatürden uzaklaşmaya başlar. Ilayatını artık müzik belırliyordu. Bırkaçarkadaşıdışındaonun sahnelerde ne yaptığını merak eden yoktu... Yaratıcıydı, zarifti ve pek tabii güzel, çok güzeldi... Karikatürcü ve opera şarkıcısıydı. Herkesin gözü ondaydı. Onun gözu ıse hayatta ve hayatı ıçın koyduğu hedeflerdeyd:. Selma Emiroğlu Miinih 'te evinin btılıçcsınde kedisiyle... I 1. Sayfamn devamı Üçkardeş... Tank, Selmave Yalçın... Tarık, ] 938'de Almanya'yamimarieğitimiiçingidiyor. II. DünyaSavaşıçıkıncaeğitiminibitıremedendönüyor. DGSA'de mimari okuyor, mesleğe atıhyor. Mutlu, neredeyse birmutluluk şenliği yaşamış bir ailenin bireyi olarak Selma Emiroğlu, Bergama'dan lstanbul'a,Moda'yataşınan evlerinde dayısı müzisyen Orhan Borar'ın sanat kültür çevresini evlerine taşır. Cemal Nadir, Mesut Cemil, Cemal Reşit Rey gibi devrin parlak adamları Moda'dakı köşk denebilecek evlerinde sanat buluşmalan gerçekleştirir. Cemal Nadir' in deve derisinden kestiği bu ünlü adamlann suretlerini Karagöz'ün "Hayal Perdesi"nde oynattıklan seanslaratanıkolur. Kuşkusuz saatlerce süren müzık dinletileri ve sohbetler... Aile henüz Bergama'dayken Cemal Nadir, evin sevgılisidir. Üstat, o zamanlar Türkiye'nin âşık olduğu bir sanat adamıdır... Ailenin lstanbul hayatında Cemal Nadir evin bir üyesi gibidir. Oyuncağı çizgı olan bu küçük kız Cumhurıyet gazetesi nde , Cemal Nadir'in dizleri üstünde ı Ik sınavını verdiğınde henüz I2yas.ındadır Kısabırza CemalNadir'in çîzfileriyle Selma Emiroğlu (27.8.1944).. Oyuncağı çizgi olan bu küçük kız, Cemal Nadir'in dizleri üstünde ilk sınayını verdiğinde henüz 12yaşındaydı. Profesyonel bir derginin yazıhanesinde masa sahibiydi. Cemal Nadir yazıyor, Selma Emiroğlu çiziyordu... man içinde Cemal Nadir, onu cıkarmakta olduğu Amcabey' ın yazıhanesinde bir masadaağırlar. Henüz çocukturve profesyonel bir derginin "yazıhane"sinde masa sahıbidir. llkişını 1953'de,kâğıtlaraöylesınekaraladığı işlerden seçerek habersiz olarak yayımlar. Çizerlik hayatı çocukluktan kurtulmuştur artık. Birdevinkanatlanaltındadır Cemal Nadir adlı devin, Cemal Nadir Güler adlı büyücünün dostudur... Doğan Kardeş'le onunaracıhğıylatanışır. Derginin istediği kimi işlen, "zamannn yok" diye, "Selma"ya yapması için ricada bulunur. Mektuplarda konuları, biçimlerı tarif ederek Doğan Kardeş'e ilkişlennı yapmasını sağlar. Duruıtı öyle bir noktaya gelir kı, "Şairın Gözyaşlan"nı Cemal Nadir yazar, Selma Emiroğlu çizer. Dergı, "Amcabey'in mızahı tefrıkası"nın duyurusuna küçük çizerımızı, "Çizen: Selma Emiroğlu (15 yaşmda bir karikatürist)" diye tanıtır Cemal Nadir'in yaptığı şu işe bakın! Bir hayat ve ruh mühendisi olan üstat, Selma'yı dergâhında yetiştirir. Ne yazık ki, tanıştıktan dört yıl sonra, Cahit, Selma, Münevver ve Tank Emiroğlu (1930 'lar). 1947 'da Cemal N adır Güler veda eder hayata... Selma'nın, hayattan yediği Çizgilerin belirlediğı bu "yıldız"a, sesin ılk büyük darbe bu kayıp olacaktır. Ardınbüyüsü de eklenmiş ve tam bir KuyrukJuyıldan ağabeyi Tarık'ı yitirecektir. dızolmuştu... 1950Kuşağı'nınbelkibasınDoğan Kardeş'te ve daha sonra Yeni Istanbul'da çızeceği "Kara Kedi Kumpanyası" adlı çizgi romanı, yıllar yılı onu izleyen kuşak tarafından unutulmayacak, hep hatırlanacaktır. Bırçok dergi ve gazetede haftalık, aylık ve günlük karikatürler... Hayatı, günü ve fantezileri çizgileyen, içine mizahla birlikte daıma sevgi ve sevimliliği de koyarak sunan Selma Emiroğlu, Cemal Nada en az ürün veren üyesiydi. Ancak, toplum ilk kez bir kadın karikatürcüyle y üz yüze geliyordu. Çalıştığı yayınlar onu sunarken, "kadın" oluşuna vurgu yapıyorlardı. Cumhuriyet kültürü birçok alanda çıkardığı kadın evâtlan arasına bir de mizahçı katmış olmanın keyfini yaşıyordu. Sanki, onunla Cumhunyet kadım, girmek zorunda olduğu en son kaleyi de kuşatmıştı. Bir ak'lık, bir