Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 EKİM 2001. SAYI 813 söz oluyordu. O sadece o sözü bulup çıkartıyordu. Ve bunu da hiç bir sanatsal kaygı taşımaksızın, anlaşılmaz laflarla değil; gayet net laflarla anlatırdı.' tşte Öy le Bir Şey' ile olsun, 'Bir De Bana Sor' ile olsun, 'Sevdan Olmasa' ile olsun; bütün çalışmalanndaböyleoldu. Beste yapmanın sizinyaşamınızdaki anlamı nedir? Insanlargenellikleyaşadıklarınıanlattıklarını söylerler. Benimki farklı. Bense yaşamak istediklerimi anlatıyorum. Piyanoma anlatıyorum sadece. Yani kimseye bir şey anlatmaya çalışmıyorum. Ilk çıkış noktasında hep piyanomla ben arasındaki bir sır alışverişi var. Ben sırlanmı dile döküyorum. Piyanom da onu bana sesler halinde geri söylüyor. Piyanomla pinpon oynuyorum kısacası. Üretim kutsal biroda, bir tür. Yetenek dediğimiz şey in bence tarifi şu; bir kapı var, bu kapıyı görebilme yeteneğim var benim. Kapıdan geçiyorum ve içeriden bir şey alıp geri getiriyorum. Hababam Sınıfı o odada var zaten. Sadece bende olan şey, o odaya girip onu alıp geri getirmek. Herkesin evinde nasıl dolaştığını bilemem. Çıplak mı; yoksa giysileriyle mi? Yani diğer arkadaşlar bu üretimi alkolle mi yaparlar? Her hafta bir aşk yaşayarak mı yaparlar, onu bilemiyorum. Peki hizleri etkileyen bütün o hestelerin üretim aşamasını nasılyaşıyorsunuz? Ben beste yapmak için piyanomun başına oturmuyorum. Bir sırrımı vereyim size; beste y aptığım zaman onu hiçbir yere kaydetmem. Ne notasını yazanm; ne de bir teybe kaydederim. Eğerertesi sabah uyandığımda, aynı parçayı birdaha çalabiliyorsam; o beste yirmi yıl sonra da çalınacak demekmiş. Bunu öğrendim. Melih Kibar imzası taşıyan bütün parcalar hiçbir zaman hiçbir yere kaydedilmemişparçalardır. Eğer, ertesi gün çalıyorsam, uyandığımda hatırlıyorsam, üç gün sonra tekrar çalabiliyorsam o beste bitmiştir;çalamıyorsam zaten unutmuş olacağım. Eğer ben unuttuysam sizin de unutacağınız kesin. Kimya mühendisi olmamzın üretim aşamasındasizekatkısıoldumu? Elbette. Kimya da sentezlemek, müzik de sentezlemek. Müzikte; hatta her türlü sanatta duyguların ifadesi vardır. Ama duyguların ifadesinde mutlaka birmatematiksei yöntemkullanılır. Hemmatematiğim hem de fiziğim kuvvetli olduğu için kimyacı penceresinden olaya baktığımda, bu işimi kolaylaştınyor. Sırf konservatuar mezunu bir insana oranla başka avantaj lanm olduğuna inanıyorum. Başka bir beyin jimnastiğine sahip olmak çok önemli. Mesela Bülent Ortaçgil kimya mühendisi. Bu fark hemen fark ediliyor. Yadigâralbümünekadarbirdönem müziğe küskündünüz. Sebepleri nelerdi? Küskünlüğümün birinci sebebi, telif haklarımı alamamamdı. Ikincisi ise pop müziğin yerini, sanat müziğine bırakması oldu. Nükhet Duru da Erol Evgin de Türk Sanat Müziği söylemeye başlamışlardı. Ben sanat müziği bestecisi değilim. Bu çarktaki, bu sistemdeki çarpıklıklardan nasibimi almak istemedim. Bu durum sonradan küskünlüğe dönüştü. Kendimi müzikten koparmamak için reklam müziklerine sığındım. Reklam müzikleri bana bir okul bitirtmiş oldu. Güncel kalmamı sağladı. Güncel kalabilmek amacıyla far "18yıldır reklum müziğiyapıyorum. Balıkçılıkla uğraşsaydım Yadigâr'ı çtkaramazdtm." kında olmadan çok sıkı bir okul bitirmişim 18 yıl içinde. Yadigârı yaparken o okulda öğrendikleriminnelerolduğunugördüm. Soundlar, yeni ensrrümanların kullanımı, müzikteki yeni eğilimler... Köşeme çekilip 18 yıl balıkçılıkla uğraşıp da müziğe dönseydim, kesinlikle Yadigâr albümünü yapamazdım. A Ibümdeyer alacakparçalan ve söyleyecek şarkıcıları siz mi belirlediniz? Repertuvarı ben seçtim. Bu şarkıları kim söyler dediğim zaman ilk aklıma gelen isimlere teklif ettim. Hiçkimse de hayır demedi. Yadigârbittikten sonra seslendiren arkadaşlann her biri tek tek," Ya Melih Abi, nasıl oldu da sen bizim bu parçayla özdeşleşeceğimizi bu kadar iyi anladın" diye sordular. Bunu ben de bilmiyorum. Tamamen içgüdüsel olarak. Albüme ismini veren Yadigâr bestesinin hikâyesini anlatırmısınız? Yadigâr benim babama bir teşekkürüm. Ben haksız yere sınıfta kaldığım zaman, üzülmemem için memur maaşıyla, kısıtlı imkanlarıyla bana bir org almayı başaran birbabayateşekkür. 11 yaşından beri annesiz büyüdüğüm için beni bugünlere getirebilmiş bir adama teşekkür. Yadigâr albüm olaraksizin için ne ifade edivor? Yadigâr albümü benim bu güne kadar yaptığım her şey içinde kızımdan sonra yaratabildiğim en büyük güzellik. Çok memnunum Yadigâr'dan. Hoşbirformül oldu. Yani kimyacılık, müzisyenlik, tecrübeler hepsi aynı potada karıştınldığı zaman ortaya çıkan, ne ticari kaygı, ne de sanatsal kaygı taşıyan bir albüm. Kısacası olduğu gibi olan bir albüm. Zannedersem bu kadar çok ilgi görmesinin en büyük sebebi de olduğu gibi olması. Bir tür alışkanlık yapıyorbu albüm. Çoğuinsan"Evealdık kaseti teybe taktık. Sabah akşam o çalıyor"diyor. Bunu sağlamış olmak çok değerli benim için. Bunu bir bestecinin yaşarken duymuş olması çok önemlidir. Öldükten sonra 'Ah canım, çok iyi birbesteciydi' denebilir benim hakkımda, yaşarken "Siz bize bunu yaşattınız teşekkür ederiz" sözlerini duyuyorum. O teşekkürler çok önemli benim için. Yadigâr albümünü yaparken amacımz neydi? Buamacınızaulaşabildinizmi? Evet. Yadigâr'daki amacıma ulaştım. Beldenaşağıçağrışımlaryaptıran şarkıları Türk halkına sunarak, oradan para kazanmaya çalışan; ama o parayı bile kazanamayan insanlara bir cevaptı Yadigâr. Bu halka düzgün bir şey verildiği zaman acaba ne olur, sorusunun cevabıy dı. Bu günün genç şarkıcılarıyla, bu günün gençlerine seslenmek istedim. Ve başardım. Yadigâr albümünde eski şarkıcıları özellikle de Erol Evgin 7 dışarıda bıraktığınız için tepkilergeldimi? Eski şarkıcıları bu projenin dışında bırakmadım. Benim besteci ve perde arkasındaki isim olarak şöyle bir şansım var; eski şarkıcılardan biri mesela Erol Evgin, rap söylemeye kalksa tuhafkarşılanabilir. Ben 75 yaşında rap bir beste yapsam adam böyle hissetmiş derler. Bu şansımı kullanmak istedim. Onun için bestelerin orkestrasyonu değişti. Eski şarkıların fanatik hayranlan,"NasılErolEvgin'idışarıdabırakırsınız?" diyorlar. Erol Evgin zaten bu şarkıları söyledi. Mesela Beatles, Yesterday'i söylemiştir. Sonra da kaç tane yeni versiyonuyapılmıştıronun. Ama bu Beatles'ın bu şarkıyı kötü söylediği anlamına gelmez. Madem şarkıcılar ya da bugünkü plak şirketleri yapmadı; ben yaptım. Şimdiye kadar reklam müziği, oyun müziği vefılm müziği yaptınız. Bunlardan hangisisizin için daha önemli? Benim için en güzeli tiyatro müziği yapmak. Her gece baştan doğuyor çünkü oyun müziği. Ve onu her gece en baştan solumak müthiş bir keyif. Bundan sonrası için yapmak istedikleriniz, yeni projeleriniz var mı? Yıllarca yapmakta olduğum her şeyde zirveme mi geliyorum diye düşündüm. Ama ondan sonra zirvemi daha öteye koydum. Çünkü zirveme geldim demek, ben bittim demek. Taa uzakta koyduğum zirvem, yurtdışında bir müzikale imza atmak. Bu müzikalin bedeli yirmi bin dolar. Ama Londra 'da Broadvvay 'de o kadar müzikalin arasında, "Bu da Melih Kibar'ın müzikali" diye birmüzikali gördüğüm anda, o son zirvem olur mu olmaz mı bilmiyorum. Bunun için de 1976'da başlamış bir proje hazırlığım var. Bütün dünyaya mal olacak, herkesin seyredebileceği bir çalışma olması lazım Birazda kendinizianlatm. Berbat bir adamım. Ben Alman Lisesi mezunuyum. Buradaöğrendiğimenkötü şey mükemmeliyetçilik. Bence medeniyet ayrıntılarda gizlidir. Mesela bu albümde ÇD ile birlikte bir kitapçık da sunuldu piyasaya. Bu bir ayrıntıdır ama benim için önemlidir. Tek tek bütün ayrıntılan ile uğraştım albümün. Ancak ondan sonra aldığım teşekkürler doğru oluyor. Ben yapabileceğim her şeyi yapayım da sonrasında karardinleyenlereaitdiyedüşünüyorum. Mesela 6 Eylül'de konserimiz vardı. tnsanlar beni kutladılar. Halbuki ben kendim tatmin olmak zorundayım ilk başta; kendim yaşamak zorundayım. Benim beğenim genel beğeniyle örtüştüğü için ortaya bu başan çıktı. örneğin' Sucu Çocuk' bestesi çok beğenildi. Ben kendim için yaptım onu. Başka hiçkimse için değil. Yaptığım her bestedekendime anlatıyorum. Bir de yanlış dozda dürüstüm. Çok duygusalım. Bazengarip laflarediyorum. Yapamayacağım şeyleri söylüyorum. Kızıyorum. Terk ediyorum, gidiyorum. Sonra pişman oluyorum. Bunlardan kendimi sevmediğimanlamı çıkmasın sakm. Kendimi seviyorum; ama hiçbir zaman yeterli görmüyorum. Her zaman için öğrenmem gereken şey ler var. ^