Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYF.TDERCİ Melih Kibar ile Klips ve Onlar Grubu... Cundan Erçetin (sol üstte) ve Sevingül Bahadır (sol altta). Mart 1986. Yadigâr benim babama bir teşekkürüm. Ben haksız yere sınıfta kaldığım zaman, üzülmemem için memur maaşıyla, kısıtlı imkânlanyla bana bir org almayı başaran bir babaya teşekkür. Benim bu güne kadar yaptığım her şey içinde kızımdan sonra yaratabildiğim en büyük güzellik" diyor Melih Kibar son albümü için. Melih Kibar'ın 37 yılık müzik yaşamından notlar... Piyanoma anlaüyorum sadece ÖZLEM ŞtMŞEK H ani ıssız bir yoldan geçerken/ Hani bir korku duyar da insan/ Hani bir şarkı söyler içinden/lşteöylebirşey. Bu sözleri okur okurnaz, parçanın bestesi aklınıza geldi ve hemen mırıldanmaya başladınız değil mı? Çünkü bizi bize anlatıyor bu sözler ve bu beste. Çünkü bu ve daha birçok beğenilen şarkının bestecisi Melih Kibar, "Ben kendim için yapıyorum bestelerimi. Halkın arasına katılıp nabzını tutmuyorum. Çünkü ben zaten halkım" diyor. Melih Kibar ile stüdyosundakı odasındabuluşup onun 27 yıllıkmüzik yaşamında hep beraber bir serüvene çıkıyoruz. "Müzik" der demez başlıyor anlatmaya Kibar, "Müzik insanın kanına girmemesi gereken bir toz belki dc. Ama insan bir kez o tozu yutunca bir daha vazgeçemiyor. Bir de kendim içinyaptığımbestelerımintopluma mal olmasının verdiği dayanılmaz bir zevk var elbette. O zevki tattıktan sonra ondan vazgeçemiyorsunuz" Asıl mesleği kımya mühendisliği olan Melih Kibar, müzikten vazgeçememiş kı mühendislik yapsın. Kımya mühendisliğini de isteyerek okumuş ve bitırmış halbuki. Kibar, mühendislik okumasının sebebini," Küçükken Boğaziçı Üniversitesi'ni gösterip (o zamanın Robert Koleji'ni) ' Ben burada kimya mühendisliği okuyacağım' demişim ve dediğimi de yaptım. Her zaman için kimya mühendisliği yapacağım diye düşünmüştüm. Bestecı olmak nıyetinde bir adam değildim. Evimde piyanoma anlattığım sırlanmın beste olarak ortaya çıkması gibi bir eğilimim yokru. Amakaderonların ortaya çıkması ve toplumlapaylaştığımıgörmezevkinitattırdı bana" diye anlatıyor. Boğaziçi Üniversitesı'nde üçüncii sınıfı okurken bulmuş kaderi Melih Kıbar'ı. Tımur Selçuk' un öğrencısıymış o zamanlar. Türkiye'nin ilkkezEurovısion'akatılacağı 1975yılında bir sınyal müziği gerekliymiş. Orkestra kurma görevi TRT tarafından kendisıne verilen Timur Selçuk da, ödev olarak öğrencilerine vermiş sinyal müziği besteleme görevini. Ve Melih Kibar'ınbestecilikyaşamı '45' saniyede bestelediği 'Çoban Yıldızı' bestesiylebaşlamış. Şair Cavidan Tümerkan koymuş 'Çoban Yıldızı' isminı. Tümerkan, "Sen ileride çok büyük birmüzikadamı olacaksın. Çoban Yıldızı asırlardırnasıl gemicilere yol gösteriyorsa, bu şarkı da sana öyle yol gösterecek" demiş. "Doğruçıktı. Çoban Yıldızı'nın ardından da bir büyük beste daha Hababam Sınıfı geldi" diyor. "24 yaşında Çoban Yıldızı'nın kazandığı başarının keyfini yaşıyordum. Büyük yönetmen Ertem Eğıimez "Çiğdem Talu Türkiye 'ye gelmiş en büyük söz yazarıdır " diyor Melih Kibar. tarafindan ofisine davet edildim. Ve 45 dakika bana fılmı anlattıktan sonra "Bak delikanlı, Eurovision'un sinyal müziği gıbı müthiş bir şey olsun. Bir hızlı bir yavaş olarak iki versiyonunu hazırla. Yavaş çalındığında insanı hüzünlendiren hızlı çalındığında ise neşelendiren bir beste olsun' dedi. Ben de aşka gelıp tamam dedim. Ama ofisten çıkar çıkmaz;' Ben bu işe nasıl evet dedim, diye düşünmeye başladım. Ne yaptığımın farkına ancak, bestemin Altın Portakal kazandığı haberini Ertem Eğilmez'denalıncavarabildim." Ardından Çiğdem Talu ile beraber çalıştığınızyedıyılhkbırüretımdönemibaşladı. Sizin bestelerinize daha iyi sözlervazılabilir mivdi diye düşündüğünüz oldu mu? Hayır. Çiğdem TaJu Türkiye'yc gelmiş en büyük söz yazarıdır. Bunu çok rahat iddia edebılirim. Çiğdem günlük konuşmayı şarkı sözüne dökerdi. Bizim Çiğdem Talu'ylabirbinmizesöylediğimizbirsöz vardı. Ben 'Söz yazsaydım Çiğdem gibi yazardım', Çiğdem de 'Beste yapsaydım Melih gibi yapardım' derdi. Bizbirelmanın iki yansı gibiydik. Çiğdem benim bestelerimin üzenne söz yazajdı. Ben hiç bir zaman Çiğdem'e,' Benim konum budur' demedim. Hep bilmecesorar gibi parçalarımısundumona. Çiğdem yazdığı her sözle ilk başlarda benı çok şaşırtıyordu. 'Bu kadın nasıl anlıyorbunlan' diye düşünüyojdum. Belki ben besteci olarak duygularımı iyi betimleyebilmiştim. Çünkü mutlaka melodilerin arasında gizlenmiş bir