Katalog

CUMHURİYET DERC 2531 Ağustos 2000, Kaş. Çukurbağ Yanmadası'nda uygunsuzyapüaşmalar... Akdeniz'de mavi lıüzün T eknemiz, önceki yıllar gibi yine "Kısmet3 ", kaptanımız ve yardımcılan da yine Volkan Kaptan ile ŞabanveKadir... " Mavi" nin rotasına karar vermek için masayaharitalan sererek, "havanmdurumunu" tartışıyoruz. Volkan Kaptan "olabilir, rahat geçebiliriz" deyince de Akdeniz'e doğru " Yediburunlar"ı aşıp Kalkan'a, Kaş'a, Kekova'ya ve Demre'ye uzanmamn heyecanıyla ilk geceyi Göcek Adası'na bağlanarak geçiriyoruz. Mavi Yolculuğun bu güzergâhı, antik çağdaki adıyla Ly kia bölgesini denizden tanımak demek. cigeceyi Gemile'deyaşıyoruz. Merak edenler olabilir, Göcek'teki Taşyaka Koyu'nda efsanevi mavi yolculardan Bedri Rahmi Eyuboğlu'nunkıyıdaki büyük kaya üzerine yaptığı "balık" resmi, üzerindcn aynı renk boyayla geçilmiş ve solan renkleri yeniden canlandınlmış olarak duruyor. Bizimmavimizindedeğişmezyoldaşları ve o eski mavilerin öncülerinden Besim Çeçener ile Ergin Çeçener, her yıl olduğu gibı geziyeilkkezkatılanlaraTaşyakaKoyu'nu "mavi galeriye" dönüştürülen diğer "yapıtlar" \ da gezdiriyorlar. Yine yamaçtaki ağaçlar arasına gizlenmiş yassı kayalar üzerindeki renkli çakıl taşlarıyla yapılmış "göz" deseni, "uçurtma" resmi, üç boyutlu "beyaz güvercin" heykelciği ve diğerleri, Bedri Rahmi Eyuboğlu'ylabirlikte Azra Erhat'lann, Türkân Saylan'lann, Şükran Kurdakul 'lann, Cengiz Bektaş'lann, tnan'ların, Uras'lann, Murtazaoğlu'lann ve Çeçener'lerinkalıcı imzaları olarak kuşaktan kuşâğamavi yolculan selamlıyorlar... Aynı koyu çevreleyen dik ve sarp yamaçlarda kayalara oyulmuş "Likya mezarlan" ve bir kaç "Likya evi" kal ıntısı da tarihin derinliklerinden benzer selamlan bugünlere taşıyorlar... Mimar Salih Seymen' in "beslenme organizatörlüğü"nde, aşçımız Kadir'in deeşi bulunmaz becerisiyle yarattığı yemek ziyafetini Göcek'in birbaşka koyu olan "Hamam Koyu"nda bağlanarak çekiyoruz. Sonra Fethiye Körfezi' ni batıya doğru açıktan geçerek îlbiz Burnu'nu ya da "lblis"i dönüp akşamüstü Gemile Koyu'na sığınıyoruz. Çünkü dalgalar Kısmet3 'ü sallayarak bizi uyanyor. "Badros'un Balığı" duruyor... İlk günü Göcek koylannda geçirip, ertesi sabah erken saatlerde Yediburunlar' ı aşmaya karar vermenin mavi coşkusu içinde ikin Mavi Yolculuğun en uzun ve zor parkuru Fethiye Demre arası. Hep karadan bakıp "Ne olmuş buralara!" dediğimiz kıyılara Oktay Ekinci bu kez de denizden bakıyor. Göcek, Gemile, Kayaköyü, Yediburunlar, Patara, Kalkan... Kıyı kıyı sivil teftiş. Üzerinde antik çağ kent kahntılany la bi likte Ortaçağa ait korsan yerleşmesi yapıla dabulunan Gemile Adası, Fethiye ölüdı niz arasındaki dağlann arasında yer alan > "Kaya Çukuru" denilen ünlü ve berekei ovanın deniz yönünde ama denize bakmayf yamaçlannda kurulmuş tarihi Kayaköj yerleşmesinin de "limanı" konumundaki kı çük körfezi süslüyor. "Asya Nikola Adası" da denilen Gemi ile kara arasındaki dar boğaz ise yatlar iç ideal bir bannak olduğundan eylül sonlanr dek adeta bir "doğal marina" gibi... Son yıl larda Mavi Yolculuğun bir çok beı zerkoyundagözlenen "seyyarsatıcıhk" Gı mile'de denizi sanki bir "pazar yerine" d( nüştürüyor. Dondurmadan gazeteye, bakk. malzemesindentaze tutulmuş balığakad; küçük bir pazarda ne varsa, kıçtan takma m< torlu botlarla Gemile'de bağlanmış yatlaı "servis" yapılıyor. Bucurcunayayatlardal tatilcileri gezdiren "muz"cular, (süratmoU ruyla denizin üzerinde uçarcasına iple çek len şişirmemuzlar) "simit"çiler(aynı türc deniz simitleri) ve su kayakçılan da ekleniı ce, Gemile'deki tarihsel yapı kalıntılanyl oluşan "esrarengiz dinginlik", yerini adei bir lunapark kargaşasına bırakıyor... tşte bu kargaşadan uzak ve sakin bir gect leme için, Kayaköy'ün asıl eski "iskelesi olan ve yörede tek su kaynağı bulunduğuı dan "Soğuksu" da denilen Donyücek Kc yu'nu yeğlediğimizde, aynı koyun sırtındal tepede küçük ve sevimli "şapeli" görünen ü rihi yerleşmenin ziyaret edilmesi fikri ağ basıyor. Ayağına ve "gençliğine" güvenen ma> yolcularımız, koydan tepeye çıkan taşlı v tozlu dik patıka yolu bir saatte tırmanıp, ŞJ pele ulaştıktan sonra, yamacın aynı ovay (Kaya Çukuruna) doğru bakan eteklerindt ki doyumsuz Kayaköyü manzarasını seyre derekyorgunluklannı unutuyorlar. Yine aynı günlerde Mimarlar Odası il TÜRSAB'ın Kayaköyü'ndeki "Banş v Dostluk Köyü" projesine bağlı olarak süı dürdükleri "Yaz okulu" çalışmasına katıla öğrenciler ve mimarlar da selamlaşaral 2005 yılındaki Uluslararası Mimarlar Birlı ği Türkiye Buluşması'na yetiştirilmesi he deflenenbuprojenin "denizden denetimini deyapmışoluyorlar... Çünkü Kayaköyü'ne tırmanan Mavi Yol culanmız arasında, yıllarca Koruma Kurul Müdürlüğü yapmış Nurhan Ercan, yine yıl larca hem Mimarlar Odası y öneticiliği her de MSÜ'de Mimarhk Fakültesi Dekanlı| yapmış Prof. Dr. Cengiz Eruzun, yin MSÜ'deki restorasyon yüksek okulu öğren cilerine kök söktüren ve bu yaz Birgi'dek yaz okulunda da aynı sıkı disiplini "tatil" (! çalışmasına da taşıyan Zehra Ekinci, yasala ra ve bilime aykın yapılaşmaya karşı Mimar lar Odası adına açtığı davalarda göz açtırma yan Avukat Derviş Parlak ve mimarlıkmira sınınkorunmasındaTürkiye'ninen "ödün süz" isimlerinden Besim Çeçener gibi, tün yaşamlan adeta birer "denetleyici" gibi ge çen ve bunu kendilerine "misyon" yapaı isimlerdevar... N itekim, Kayaköyü tırmanışının ardındaı Donyücek'teki yoğun akşam yemeğinde, bı deyimin "don yuğmaktan" yani koydaki sı kaynagında "elbise yıkamaktan" geldigin anlatan Besim Çeçener' in sohbetine Güldeı Eruzun, Adem Ercan gibi diğer " denetçiler' de şöyle katılıyorlar:" tyi, güzel de koydak şu kaçak lokanta binasına ses çıkartılmazsa yakında burası da elden çıkar..." ...Ve Yediburunlar'dan Patara'ya Bedri Rahmi Eyuboğlu 'nun "Balık "ı yerinde duruyor. Kayaköyü yolculan o gece teknenin güvertesinde "deliksiz" bir uyku çekerken, saat 04.00'te kör karanlıkta denize açılıyoruz.