Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 ANILAR... • 19:30 haber bültenini okuma hazırlığındayım 19:20'dehaberler servisinden gelen görevli arkadaş önüme 45 sahife el yazısı ile doldurulmuş kâğrtları bırakıp: "ilk haber olarak vereceksiniz" deyip çıkarken seslendim: "Bu kâğıtlardakı yazılı haber veya haberleri vermem olanaksız" der demez: Ne diyorsunuz siz? Beyefendi (Adnan Menderes Park Otel'de beyanat verdi, Baki Süha Bey kaleme aldı ve hemen ilk haber olarak yayınlanacak kaydı ile bana ilettiler. Vakit yok, ne redakte edebilirim, ne de daktilo. Okuyunuz. İlk haber olacak" sözleri üzerine gülümsedim ve Ben Cumhuriyet çocuğuyum, eski yazı okumasını bilmem" deyince, "Eyvah, şımdı ben ne yapacağım?" yakınmasına karşı: "Hiç üzülme. Çare yok. Bakın haberin başlamasına iki dakika kaldı. Siz alın bu kâğıtları, daktilo edin, stüdyo kapısının altından atın. alınm ve şimdi aldığımız bir haber anonsu ile okurum" dedim ve öyle yaptık. Sorun olmadı. MEHMETMARİFİORHON • Istanbul'daki Inönü (o sırada Mithatpaşa) stadında maç anlatmak için gittiğim bir gün, spiker kulübesınde bir bayan spiker görerek şaşırıp kalmıştım. TRT Haber'den sevdiğimiz bir arkadaşım Ihsan öztamer'in eşi, Spiker Idil öztamer'di bu... Futbola meraklı olduğunu hiç duymamıştımm. Peki, niye oradaydı? Çok geçmeden olay aydınlandı: Radyoda maç nakfı arasında reklam verilecekti... Ve işte Idıl arkadaşımız bu reklamlan okumak için gelmiştı. Böylece radyomuzun tarihinde ilk kez maç arasına reklam verilişi de benım anlattığım bir maça rastlamıştı. HAÜTKIVANÇ Kapak kızı, Neriman KöksaL.. Halit Ktvanç naklen yayında... Sevim Tuna, Müzeyyen Senar, Nihal Yüzatlı, Bülent Oral bir Italya gezisinde... Coşkun özer, Neriman Altındağ Tüfekçi... postanın sinyali olan metronom çalışmaya başlardı." Ya haberyayınlan? Mesut Cemil haberleri de gazetelerden özellikle de Cumhuriyet'ten okuduklannı söylüyor. Radyo yayınlan telgrafkul lammının bittiği saatten sonra başhyordu. Çünkü gündüzleri telgrafçekilıyor, akşam saatlerinde aynı vericiden radyo yayını yapılıyordu. Teknik açıdan dinlenmesi çok zor olduğu için şirket dinleyici sayısını arttıramıyordu. Genelkurmay radyo dinlenmesi ıçin gerekli olan antenlenn çatılara takılmasını önleyin ce şirketin geleceği kalmadı. 10 yıl süren ilk radyo serüveni 1937 yılında son buldu. Ikinci ve üçüncü Istanbul radyolannın ömrü de kısasurdü. 1 Eylül 1949 tarihli gazeteler Istanbul Radyosu'nun tecrübeyayınınabaşladığını duyuruyorlardı. Müdür Ahmet Şükrü Esmer'di. Yer ise Harbiye'de yeni tamamlanmışbugünkü Radyo binası... özenebezene yapılan, yer seçımine ve mimarisine dikkat edilen, uzun yıllar kullanılacak biçimde planlanan tstanbul Radyo binası o günün ra yiciyle 1 milyondolaramalolmuştu.Çokkısa bir süre içinde ilgiyle izlenen bir yayın kurumuna dönüşen Istanbul Radyosu'nun sesi o günden sonra bir daha hiç kesilmedi. ^ Derieyert.DUYGU YAZICI İstanbul Radyosu Anılar Yaşantılar" adlı kitap ve CO, Radyo Günleri adı altında açılan sergıyle eşzamanlı olarak yayımlandı. Beyoğlu'nda Yapı Kredi Kültür Merkezi'nde açılan sergi 17 Haziran'a dek açık. Ekrem Çakıroğlu olmak üzere emeği geçen arkadaşlara teşekkürü bir borç biliyorum. 6 Mayıs Cumartesi gününe rastladığı için, 73. yıl kutlama programını bir gün önceye aldık. 5 Mayıs Cuma günü saat 19.00'da radyomuzda Mesut Cemil Stüdyosu'nda bir konser düzenledik. Kutlamaya katılan Radyo Dairesi Başkanı Çetin Tezcan konser öncesi bir konuşma yaptı. Daha sonra TRT Hafif Müzik ve Caz Orkestrası ile Türk Halk ve Türk Sanat Müziği sanatçıları bir konser verdiler. Bölüm aralarında eski radyocular duygu ve düşüncelerini anlatılar. Yıllarca Radyoevf'ne uğramamış kişiler geldiler Eski günlerini andılar, arkadaşlarıyla karşılaştılar. Herkes çocuksu heyecanlar yaşadı. Konser sonrası verilen kokteyl 'Radyo Günleri'ni yeniden yaşattı. Aynı gün saat 16.00'da Radyoevi'nde düzenlenen bir törenle (B) stüdyosuna adı verilen Nlda Tüfekçi'nin resmi, Radyo Dairesi Başkanı Çetin Tezcan tarafından stüdyo girişine asıldı ve tabelası çakıldı. Neriman Hanım rahatsızlığı dolayısıyla törene katılamadı. Aileyı kızı Gamze Tüfekçi temsıl etti. Çok duygulu anlar yaşandı. Söz 73. yıl etkinliklerinden açılmışken, çok önem verdiğim bir olayı daha anlatmak istiyorum izninizle. Istanbul Radyosu 6 Mayıs 1927'de Sirkecı'dekı Büyük Postane binasından yayına başladı ve bu yayın on yıl sürdü. Beyoğlu Postanesi'nin ikinci katından ise radyomuz 194344 yıllannda yayın yaptı. Her iki postanenin ön cephesine birer plaket koyarak bu iki önemli olayı belgelemek ve toplumsal bilincimize nakşetmek istedik. Konuyu PTT Genel Müdürü Durmuş Dağaşan'a açtım. Kendileri açısından bir sakınca olmadığını söyledi. Talebimizi PTT Istanbul Başmüdürü Haluk Karakaya'ya havale etti. Her iki bina da tarihı niteliklere sahip olduğundan plaketleri bina cephesine koyabilmek için, Kültür Bakanlığı Istanbul 1 Numaralı Kültür ve Tablat Variıklannı Koruma Kurulu'nun Izni gerekiyordu. Haluk Bey, "Yazıyı biz yazanz, siz elden takip ederseniz, tören gününe yetişir" dedi. Plaketleri 9 Mayısta çakmayı planlamıştık. Kurul, 3 Mayıs 2000 Çarşamba günü toplanarak 691 sayılı kararla bize gereken izni verdi. Biz de planlandığı gibi 8 Mayıs günü saat 11.00'de Büyük Postane, 12.00'de de Beyoğlu Postanesi'nin önünde düzenlenen törenlerle plaketleri çaktık. Beyoğlu'nda bizi bir sürpriz bekliyordu. Beyoğlu Posta Şefi Cihan öztürk, plaket çakma törenini bildiren bir bez afişi bina cephesine astırmış bir de müzik grubu ayarlamıştı. Düşünebiliyor musunuz, Beyoğlunda öğle saatinde sazlı sözlü bir plaket çakma töreni. O gün oradan geçen yüzlerce kişi bir zamanlar Istanbul Radyosu'nun bu binadan yayın yaptığını öğrendiler. Ne yazık ki bu olay medyamızda pek yer bulamadı. Acaba plaket töreninde mayo de'filesi mj düzenleseydik dlye haince(!) düşünüyonjm. "Istanbul Radyosu: anılar, yaşantılar" adını verdiğimiz kitap, yüzlerce tarihi fotoğraf, tarihsel bir Öykü, 300'e yakın özgeçmiş, 145 radyocunun anılarından oluşuyor. Aynca TRT Genel Müdürü Yücel Yener, Enis Batur ve benim ön söz niteliğlndeki yazılarımızdan başka, dünyadaki radyoculuk serüveni üzerine Cem Pekman'ın biryazısıyla Prof. Dr. özden Cankaya'nın Türkiye'deki radyo yayıncılığının öyküsünü anlatan yazılan yer alıyor. Istanbul Radyosu'ndan portreler, kitabın sonunda ilginç bir galeri oluşturuyor. Kitabın öykü bölümünü 'VE' sayfastyla kapattık. Yani kitaba nokta . koymadık. Çünkü, Istanbul Radyosu'nun öyküsü sürüp gidiyor. Kim bilir daha ne ne programlar hazırianacak, besteler seslendirilecek, ne dramalar dinleyiciyle bulusacak? Yani Istanbul Radyosu'nun öyküsü her zaman "bitmeyen senfonı" olacak. Buna inanıyorum.^